yanlış politikalar yüzünden gelinen durum.

hepimizin bildiği üzere tarım politikalarında önceden bu yana hep sınıfta kalan ülke olduk. zaten bunun tersini beklemek ahmaklık olur. çünkü bu konuda hiçbir şekilde bir sistem oturmadı, oturtulamadı. maalesef mevcut hükümet bu duruma daha çok darbe vurmuştur. özellikle köyleri mahalle yaparak.

kimse kimseyi kandırmasın, bir ülkenin tarımı olmazsa o ülkede ekonomik istikrar bekleyemiz. ya hu bu ülke çöl mü, kayalık mı. gözünü kapatıp tohum atsan ertesi gün çıkar. nedir bu ısrarl yani, tarım hakkında adam akıllı bir politika neden yapılmıyor. çok zor değil yani. 5-6 tane köylüyü çevirip sorsan sana gereken cevabı verecek.

köylü 5-10 dönüm tarlayı zor ekip biçiyor. çünkü giderler gelirden fazla. zaten köylü tarla ekerse sıkıntı ama ekmek zorundalar. en azından hayvanı olan insanlar ekmek zorunda. burada sıkıntı köylünün para kazanması değil, sıkıntı üretimin olmaması. mazot fiyatları, gübre fiyatları vs vs derken kimsenin bu işi yapmaya mecali kalmadı. neymiş efendim destekleme veriyorlarmış, o destekleme denilen meblağ sadece devede kulak.

birçok köylü yumurtayı ve sebzeyi şehirdeki marketlerden alıyor. çünkü daha hesaplı oluyor. şu bitmişliğe, şu vasatlığa bakar mısınız. hani köylüye, "ulan köyde yaşıyon, yumurtayı şehirden alıyorsun" gibi cümleler de kuramıyorsun. çünkü bir hesap çıkarıyor sana böyle baka kalıyorsun. doğal olarak herkes cebine bakıyor.

şimdi bu konuyu çözmek için ciddi adımlar atılması gerekiyor. özellikle köye teşvik projeleri yapılması gerekiyor. köye gereken devlet kuruluşlarını, insanların ihtiyaçlarını karşılayacak yerlerin yapılması gerekiyor. köylüyü köyden çıkarmayacaksın yani. mazot ve gübreyi gerekirse beleş vereceksin veya yarı fiyatına vereceksin. sonra gençleri de köye teşvik etmek gerekiyor, birçok işsiz genç var sonuçta. bu genç kesime hazine arazilerini verip üretim yaptırmak gerekiyor.

bu devletin boşa giden çok kaynağı var. küçük çiftçileri her halükarda geçindirir yani. lamı cimi yok, yeter ki yapılmak istensin. dakikasında yapılır her şey. iki saat maval okumanın lüzumu yok, bu ülkede vergilerin akıbetini az çok biliyorsunuz. ülkenin ne halde olduğunu, nerelere boş beleş para harcandığını da çok iyi biliyoruz.

şimdi bu durum, tekelleşmenin önünü de aşırı derecede açtı. birçok peynir ve süt markası açıldı ve açılmaya devam ediyor. yani zengin yine zengin oluyor. olan yine fukaraya ve bu ülkeye oluyor. yarın bir gün bu büyük markalar dışarıdan süt getirip işlerse hiç şaşırmayın. biz suriye'den patates, bulgaristan'dan da saman ve angus alan ülkeyiz.

bir diğer konu ise kuraklık. haberlere çok konu olmasa bile birçok mahsul su olmadığı için çürüdü. özellikle mısır ve pamuk. tarım ve orman bakanlığı bu konuda hiçbir şey yapmıyor mesela. kardeşim senin bilmem kaç tane ziraat mühendisin var. gidip şehir şehir gezip, çiftçiyi bilinçlendirsene. susuz yere ayçiçeği, sulu yere mısır vs ektirsene. hazine arazilerini tarıma elverişli hale getirsene. maalesef birçok kurum gibi bu kurum da işlevini yitirmiş durumda.

mesela bir diğer husus ise türkiye'nin rusya gibi ülkelerden buğday alması. şimdi bazıları bu duruma, buğdayı işliyoruz diyor. yani un ve makarna yaparak satılıyor. buna inanmamızı kimse beklemesin, tamamen ikili ilişkiler için buğday anlaşması yapılıyor. rusya'da yetişen buğday bizim ülkemizde yetişmiyor mu yani?

bakın, mansur yavaş'ı seversiniz sevmezsiniz veya fatih mehmet maçoğlunu seversiniz sevmezsiniz ama bu iki isim belediye başkanı. bunlar belediye başkanı olduğu halde ankara ve tunceli de çok başarılı tarım politikaları yaptılar. özellikle ankara'da çiftçi çok güzel destekleniyor. çok uzaklara bakmaya gerek yok. bu adamlar bunları yapıyorsa, tarım politikası da yapılabilir.

bir de bizim ülkede bazı pembe gözlüklü markalar var. özellikle eti markası. bir reklam yapıyorlar, burası bereketli topraklar. çiftçiye şöyle yardım yapıyoruz falan filan. bunu izleyen kitle de tarım ülkesiyiz diyip geziyor ortaklıkta.

umarım konu hakkında gereken adımlar ciddi ve hızlı bir şekilde atılır.
devamını gör...
duyumuma göre artık köylerde genç kızlar evlenip köyde yaşamaktan çok şehire taşınmayı ve şehir hayatını istiyor, genç erkekler ise yoğun emeğe dayalı hayvancılık ve çiftçilik yerineşehirlerde maaşlı işleri tercih ediyor, bu önmli bir etken.
devamını gör...
bmw ve traktörün yakıtı aynı paraysa traktörü satıp bmw ye binerim
devamını gör...
vadan haayinimisiniiiiiizzzzzz
ne yaaniiiiiiiiii
reyiz gitseydi de kudüs mü düşseydiiiiii.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"köylerde üretimin durma noktasına gelmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim