1.
ilk kez theodor adorno ve max horkheimer tarafından kullanılan bir kavram, bir ifadedir. frankfurt okulu’nun çağımızı da etkilemeyi sürdüren iki önemli düşünürünün dikkatleri celbeden yaklaşımları hakkında tefekkür etmek önem arz eder.
kabaca, endüstrinin gitgide tektipleşen bir kitle kültürü yarattığını, tüketimin daima öncelenmesi gerektiğine ilişkin bir anlayışı öne çıkardığını ve sanatın da bu “durmaksızın tüketme alışkanlığı edindirme” gayretinin altında ezildiğini; filmlerin, radyo programlarının, muhtelif etkinliklerin, müsamerelerin seri üretim kıskacına alındığını vurgular. dönüşüm geçiren kapitalist üretim mekanizmasının, üretilenleri standartlaştırma, ticarileştirme, tek biçime sokma eğilimi, farklı ve bağımsız olma iddiası taşıyanların üretimlerinin “marjinal” bir görünüm kazanmasına neden olmuştur.
adorno: kültür endüstrisinin insanı merkeze almadığını, “insan” için olana yönelik bir anlayışı temsil etmediğini, insanın bir kenara itildiğini ve seri üretim vetiresinde, zaman zaman hesaba katılması gereken bir eklentiye indirgendiğini belirtir. bu meseleye “kendiliğindenlik” atfedilemeyeceğinin, üretim süreçlerinden ve mekanizmalarından bağımsız bir değerlendirme yapılamayacağının altını çizer.
kabaca, endüstrinin gitgide tektipleşen bir kitle kültürü yarattığını, tüketimin daima öncelenmesi gerektiğine ilişkin bir anlayışı öne çıkardığını ve sanatın da bu “durmaksızın tüketme alışkanlığı edindirme” gayretinin altında ezildiğini; filmlerin, radyo programlarının, muhtelif etkinliklerin, müsamerelerin seri üretim kıskacına alındığını vurgular. dönüşüm geçiren kapitalist üretim mekanizmasının, üretilenleri standartlaştırma, ticarileştirme, tek biçime sokma eğilimi, farklı ve bağımsız olma iddiası taşıyanların üretimlerinin “marjinal” bir görünüm kazanmasına neden olmuştur.
adorno: kültür endüstrisinin insanı merkeze almadığını, “insan” için olana yönelik bir anlayışı temsil etmediğini, insanın bir kenara itildiğini ve seri üretim vetiresinde, zaman zaman hesaba katılması gereken bir eklentiye indirgendiğini belirtir. bu meseleye “kendiliğindenlik” atfedilemeyeceğinin, üretim süreçlerinden ve mekanizmalarından bağımsız bir değerlendirme yapılamayacağının altını çizer.
devamını gör...