1.
edirne'ye gittiğimde tesadüfen görmüştüm bu medreseyi. ....
edirne'de üç şerefeli camii'nin külliyesinde bir bina..
ismi ilgimi çekti. peyk kelimesini günümüzde "uydu" anlamında kullanıyoruz. fatih sultan mehmet tarafından yaptırılan bu medreseye niye peyk denmişti?
cahilliğimi hogörün dostlar çünkü peyk kelimesi büyük selçuklu zamanından beri varmış.
osmanlı'da orduya alınan genç oğlanlar içinden atik, çevik ve hızlı koşabilenler ayrılır, işte bu peykler medresesine kaydedilir, ulaklık-haberleşme işlerinde kullanılırlarmış. esasen bu peyklerin kullanımı, osmanlı'dan çok daha önce, büyük selçuklu devleti'nde nizamülmülk döneminde başlatılmış.
peykler,uzak mesafedeki bir yerden bile haberin merkeze hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlıyormuş.bu peykler, peykhanelerde çok özel eğitimlere tabi tutulurlarmış. örneğin, peykhanelerde çıplak ayakla kızgın kumlarda koşma antrenmanı yaptırılıyormuş peyklere. son derece zorlu eğitimini tamamlayıp peyk olmaya hak kazanan liyakatli bir peyk, günde 150 kilometre koşabiliyormuş. bu müthiş koşucu peykler, yolda başlarına gelebilecek herhangi bir insan-haydut yahut vahşi hayvan saldırısından korunmak için teber adı verilen baltalardan taşırlarmış.
yine koşucu peyklerin kuşaklarında çıngırak taşırlarmış, bu çıngıraklar peyk koşarken ses çıkarır, kalabalık bir ortamda koşuyorsa, ahalinin ona yol vermesini sağlarmış. bir nevi siren gibi.
ayrıca çıngırakların çıkardığı ses, peykin koşu temposunu ayarlamasına yardımcı oluyormuş.
bir de yine bu peykler ağızlarında delikli metal bir küre taşırlarmış. bu küre sayesinde solunumlarını düzenliyor, dalaklarının şişmesini önlüyormuş.
hatta bu peykler, beslenmelerini de koşarken yapıyor. ayrıca yanlarında bir kesede akide şekeri ve badem şekeri taşıyorlarmış enerjilerini korumak için...
zamanla amcından uzaklaşmış peykler zengin sınıfının oyuncağı olmuş yaşlanınca kapı önüne atılıp fakir, fukara, aç bilaç şekilde can vermişler hep...
peykler 3 mayıs 1829'da yayımlanan bir kanun hükmünde kararname ile kaldırılmış. tabi burjuva sınıfın peyk kullanımı bir süre daha devam etmiş, fakat demiryollarının posta işlerinde kullanılmaya başlanmasıyla özel sektör peykçilik de son bulmuş...
edirne'de üç şerefeli camii'nin külliyesinde bir bina..
ismi ilgimi çekti. peyk kelimesini günümüzde "uydu" anlamında kullanıyoruz. fatih sultan mehmet tarafından yaptırılan bu medreseye niye peyk denmişti?
cahilliğimi hogörün dostlar çünkü peyk kelimesi büyük selçuklu zamanından beri varmış.
osmanlı'da orduya alınan genç oğlanlar içinden atik, çevik ve hızlı koşabilenler ayrılır, işte bu peykler medresesine kaydedilir, ulaklık-haberleşme işlerinde kullanılırlarmış. esasen bu peyklerin kullanımı, osmanlı'dan çok daha önce, büyük selçuklu devleti'nde nizamülmülk döneminde başlatılmış.
peykler,uzak mesafedeki bir yerden bile haberin merkeze hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlıyormuş.bu peykler, peykhanelerde çok özel eğitimlere tabi tutulurlarmış. örneğin, peykhanelerde çıplak ayakla kızgın kumlarda koşma antrenmanı yaptırılıyormuş peyklere. son derece zorlu eğitimini tamamlayıp peyk olmaya hak kazanan liyakatli bir peyk, günde 150 kilometre koşabiliyormuş. bu müthiş koşucu peykler, yolda başlarına gelebilecek herhangi bir insan-haydut yahut vahşi hayvan saldırısından korunmak için teber adı verilen baltalardan taşırlarmış.
yine koşucu peyklerin kuşaklarında çıngırak taşırlarmış, bu çıngıraklar peyk koşarken ses çıkarır, kalabalık bir ortamda koşuyorsa, ahalinin ona yol vermesini sağlarmış. bir nevi siren gibi.
ayrıca çıngırakların çıkardığı ses, peykin koşu temposunu ayarlamasına yardımcı oluyormuş.
bir de yine bu peykler ağızlarında delikli metal bir küre taşırlarmış. bu küre sayesinde solunumlarını düzenliyor, dalaklarının şişmesini önlüyormuş.
hatta bu peykler, beslenmelerini de koşarken yapıyor. ayrıca yanlarında bir kesede akide şekeri ve badem şekeri taşıyorlarmış enerjilerini korumak için...
zamanla amcından uzaklaşmış peykler zengin sınıfının oyuncağı olmuş yaşlanınca kapı önüne atılıp fakir, fukara, aç bilaç şekilde can vermişler hep...
peykler 3 mayıs 1829'da yayımlanan bir kanun hükmünde kararname ile kaldırılmış. tabi burjuva sınıfın peyk kullanımı bir süre daha devam etmiş, fakat demiryollarının posta işlerinde kullanılmaya başlanmasıyla özel sektör peykçilik de son bulmuş...
devamını gör...