1.
vasco núñez de balboa 1475-1519 yılları arasında yaşamış ispanyol bir kaşif ve denizci idi. ispanyollar, kuzey ve güney amerika'yı birbirine bağlayan berzahın, atlas okyanusu kıyısına sahiptiler. balboa, aslında yeni keşiflerden çok altın ve gümüş ile ilgilenen bir maceracı idi. ve tarihe ismini büyük okyanus'un kaşifi olarak yazdırdı.
ailedeki dört çocuktan üçüncüsü olması dışında hakkında pek bilgi olmayan balboa, ispanya'da doğmuştu. yeni dünyaya keşifler yapan insanların yanında bulunarak bu seferlere katılan kaşif 1505 yılında karayipler'in ikinci büyük adası hispanyola'ya yerleşti. borca giren ve başarılı olamayan balboa, bir gemiye binerek gizlice ada hayatından kaçtı. san sebastián kolonisinde bulunan denizci, koloninin verimli topraklara; darien bölgesine kaydırılmasını önerdi. santa maría la antigua del darién'in kurulmasına ön ayak olan kaşif daha sonra veragua daki vali diego de nicuesa'yı alaşağı edecek ve yeni vali olacaktı.
vali olduktan sonra da keşiflerine durmayan balboa ormanlar, bataklıklar, tepeler ve kabileler geçmeye devam etti. diploması ve müzakere yetenekleri ile topraklarına toprak katan, köle ve zenginlik arayan denizci hızla ilerledi. bazen yerlilerin barışçıl tavrını suistimal ederek bazen de kabileleri birbirine katarak ilerleyen ve zorla, şiddetle kadınların süs eşyalarını, giysilerini; insanların hazinelerini çaldı. köpeklerini, yerli eşcinsel erkeklere saldırttığı italyan tarihçi peter martyr d'anghiera tarafından anlatılmaktadır.
yani her ne kadar kaşif ve denizci olarak tarihte yerini alsa da yeni kıta'nın keşfinde, aslında neler yaşandığının bir örneği dahadır vasco nunez de balboa. altına ve zenginliğe aç insanların, istilacıların, amaçlarına ulaşmak için yaptıklarına bir başka örnektir.
''öteki deniz'' terimini ilk kez comogre'nin topraklarında duymuştur. yerlilerin başında bulunan kişi, cacique, comogre (bazılarınca da bu kişi panquiaco'dur.) ispanyolların aç gözlülüğüne kızarak, batıdaki topraklardan bahsetmiştir. güneyde insanların altından tabak ve bardaklardan yiyip içtiklerini söyleyen yerlinin bu lafları balboa için yeni bir hedef oluşturmuştu.
balboa bu denizi görmeye kararlı bir şekilde 1 eylül 1513'ten yerli rehberlerden, zırhlı kişilerden 200 adamı (190 olduğu da söylenir.) ve köpekleri ile birlikte balta girmemiş ormanlara dalarak kıtanın batısına doğru hareket etmeye başladı. yol alırken bitkilerle, sıcakla ve yerliler ile çarpışan bu grup ormanın derinliklerine girdi. 25 eylül 1513 tarihinde, öğleden önce arkadaşlarından ayrı olarak balboa bir tepeye tırmandı ve karşısında bir okyanusun sonsuzluğa uzanan sularını gördü. nunez de balboa, büyük okyanus'u keşfetmişti.
okyanusu gördükleri yere taştan piramitler koyan, çevredeki ağaçlara haçlar çizen balboa ve ekibi keşiften sonra kıyıya indi ve yeni dünya kıyılarından pasifik okyanusu'nu geçen ilk avrupalılar oldular. tekrar söylemek gerekir ki balboa keşiflerle ilgilendiği kadar zenginliğini de düşünüyordu ve farklı yollardan topraklarını genişleterek varlığını büyütmeyi denedi. fakat bunların hiçbiri onu düzmece bir isyan ile suçlanarak sonu idam masasında bitecek erken ölümünden kurtaramadı.
ailedeki dört çocuktan üçüncüsü olması dışında hakkında pek bilgi olmayan balboa, ispanya'da doğmuştu. yeni dünyaya keşifler yapan insanların yanında bulunarak bu seferlere katılan kaşif 1505 yılında karayipler'in ikinci büyük adası hispanyola'ya yerleşti. borca giren ve başarılı olamayan balboa, bir gemiye binerek gizlice ada hayatından kaçtı. san sebastián kolonisinde bulunan denizci, koloninin verimli topraklara; darien bölgesine kaydırılmasını önerdi. santa maría la antigua del darién'in kurulmasına ön ayak olan kaşif daha sonra veragua daki vali diego de nicuesa'yı alaşağı edecek ve yeni vali olacaktı.
vali olduktan sonra da keşiflerine durmayan balboa ormanlar, bataklıklar, tepeler ve kabileler geçmeye devam etti. diploması ve müzakere yetenekleri ile topraklarına toprak katan, köle ve zenginlik arayan denizci hızla ilerledi. bazen yerlilerin barışçıl tavrını suistimal ederek bazen de kabileleri birbirine katarak ilerleyen ve zorla, şiddetle kadınların süs eşyalarını, giysilerini; insanların hazinelerini çaldı. köpeklerini, yerli eşcinsel erkeklere saldırttığı italyan tarihçi peter martyr d'anghiera tarafından anlatılmaktadır.
yani her ne kadar kaşif ve denizci olarak tarihte yerini alsa da yeni kıta'nın keşfinde, aslında neler yaşandığının bir örneği dahadır vasco nunez de balboa. altına ve zenginliğe aç insanların, istilacıların, amaçlarına ulaşmak için yaptıklarına bir başka örnektir.
''öteki deniz'' terimini ilk kez comogre'nin topraklarında duymuştur. yerlilerin başında bulunan kişi, cacique, comogre (bazılarınca da bu kişi panquiaco'dur.) ispanyolların aç gözlülüğüne kızarak, batıdaki topraklardan bahsetmiştir. güneyde insanların altından tabak ve bardaklardan yiyip içtiklerini söyleyen yerlinin bu lafları balboa için yeni bir hedef oluşturmuştu.
balboa bu denizi görmeye kararlı bir şekilde 1 eylül 1513'ten yerli rehberlerden, zırhlı kişilerden 200 adamı (190 olduğu da söylenir.) ve köpekleri ile birlikte balta girmemiş ormanlara dalarak kıtanın batısına doğru hareket etmeye başladı. yol alırken bitkilerle, sıcakla ve yerliler ile çarpışan bu grup ormanın derinliklerine girdi. 25 eylül 1513 tarihinde, öğleden önce arkadaşlarından ayrı olarak balboa bir tepeye tırmandı ve karşısında bir okyanusun sonsuzluğa uzanan sularını gördü. nunez de balboa, büyük okyanus'u keşfetmişti.
okyanusu gördükleri yere taştan piramitler koyan, çevredeki ağaçlara haçlar çizen balboa ve ekibi keşiften sonra kıyıya indi ve yeni dünya kıyılarından pasifik okyanusu'nu geçen ilk avrupalılar oldular. tekrar söylemek gerekir ki balboa keşiflerle ilgilendiği kadar zenginliğini de düşünüyordu ve farklı yollardan topraklarını genişleterek varlığını büyütmeyi denedi. fakat bunların hiçbiri onu düzmece bir isyan ile suçlanarak sonu idam masasında bitecek erken ölümünden kurtaramadı.
devamını gör...
2.
alacaklılarından kaçmak için amerika'ya giden bir gemiye kaçak olarak binip bu gemide yasaya karşı kılıçla liderliği ele geçirdikten sonra altın hırsının da sayesinde büyük okyanusu keşfeden hikayesini insanlığın yıldızının parladığı anlar kitabında stefan zweig cümleleriyle okuyabileceğiniz ispanyol kaşif.
devamını gör...