yazar: reşat nuri güntekin
yayım yılı: 1930
modernizm ile birlikte değişen dünya bireyleri de ciddi bir değişime zorlamaktadır, ancak türkiye gibi ülkelerde bu geçiş dönemleri biraz daha sancılı olmuştur. emekli bir bürokratın ve ailesinin, değişen dünya karşısında aldıkları tavır incelenmektedir.
yayım yılı: 1930
modernizm ile birlikte değişen dünya bireyleri de ciddi bir değişime zorlamaktadır, ancak türkiye gibi ülkelerde bu geçiş dönemleri biraz daha sancılı olmuştur. emekli bir bürokratın ve ailesinin, değişen dünya karşısında aldıkları tavır incelenmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "teyzen nevfik" tarafından 16.11.2020 23:51 tarihinde açılmıştır.
1.
bir reşat nuri güntekin romanı. dönemin diğer pek çok romanında görüldüğü gibi toplumsal ve siyasi özelliklerinin birey üzerindeki etkileri oldukça başarılı tasvir ve karakterlerle aktarılmıştır. karakter çözümlemeleri, ruhsal ve fiziksel değişimler, batı özenticiliği, ahlaki değerlerin birey bazında yozlaşmaya başlaması...
çok başarılı oyuncularla reyting manyağı bir soap opera haline getirilerek türk edebiyatının en önemli romanlarından birinin p.ç edilişi hakkında söyleyebileceğim tek şey:
(bkz: aman ali rıza bey tadımız kaçmasın)
çok başarılı oyuncularla reyting manyağı bir soap opera haline getirilerek türk edebiyatının en önemli romanlarından birinin p.ç edilişi hakkında söyleyebileceğim tek şey:
(bkz: aman ali rıza bey tadımız kaçmasın)
devamını gör...
2.
kısa bir roman. zaman akışı dehşet hızlı, 1 sayfada aylar atlayabiliyor ki ben bunu sevmem biraz yavaş ve sindirmesi uzun süren kitaplara alışığım. her neyse...
z kuşağı için geçmişi anlamak adına iyi bir kaynak olabilir çünkü yazıldığı dönemsel şartları iliklerinize kadar hissettiriyor.
"sözde namusun her şeyden değerli olması, kadınların çalışmak bir yana evden bile çıkamaması, genç kızların 18 19 yaşlarında 50 yaşındaki adamlara gık denmeden verilmesi gibi şu an bir hayli uzak olduğumuz (ya da olmamız gereken) şeyler...
tanım: okurken insanı sinir hastası eden ama bir zamanların realitesini gözler önüne sermek adına filtrelerden kaçan güzide türk edebiyatının evladı reşat nuri'nin eseri.
z kuşağı için geçmişi anlamak adına iyi bir kaynak olabilir çünkü yazıldığı dönemsel şartları iliklerinize kadar hissettiriyor.
"sözde namusun her şeyden değerli olması, kadınların çalışmak bir yana evden bile çıkamaması, genç kızların 18 19 yaşlarında 50 yaşındaki adamlara gık denmeden verilmesi gibi şu an bir hayli uzak olduğumuz (ya da olmamız gereken) şeyler...
tanım: okurken insanı sinir hastası eden ama bir zamanların realitesini gözler önüne sermek adına filtrelerden kaçan güzide türk edebiyatının evladı reşat nuri'nin eseri.
devamını gör...
3.
geçtiğimiz günlerde trt'deki halini izlememle yeniden okuduğum, 1930 yılında yayınlanan bir reşat nuri güntekin klasiği.
evvela, ortaokulda okumuştum bu kitabı. nispeten ağır türkçesi dolayısıyla fazla idrak edememiştim. diziyi bitirdikten sonra tekrardan okumaya başladım. kısa bir roman olduğunu için az bir vakitte bitti.
üstteki yazar arkadaşa ziyadesiyle katılıyorum. eserde çok hızlı bir zaman akışı var. olaylar birkaç gün içerisinde gerçekleşiyor zannediyorsunuz ama aslında aylar geçmiş oluyor aradan.
kitabı okurken ali rıza bey'den hep bir sorgulama bekledim. ailesiyle bu hale düşmesinde yüzeysel bir suçluluk değil de, ağacımızın yapraksız kalmasının sebebi neydi diye öz eleştiride bulunması daha etkili olurdu ve psikolojik tahlillerle kitabı daha üst seviyelere taşıyabilirdi. fazlasıyla popüler olan bir eser. ancak dizilerden dolayı olduğu da bir o kadar aşikar.
bütün bunlara rağmen reşat nuri güntekin'in kalemini çok beğenirim. daha ayrıntılı tasavvurlarla çok daha iyi bir roman sunabilecek yeteneğe sahip bir yazar kendisi. kitabın handikapı kesinlikle çok çabuk bitmesi ve birçok unsurun yüzeysel kalması. belki yazarın kendisi böyle istemiştir. ajitasyona girmeden, bir ailenin ahlaki çöküntüye nasıl sürüklendiğini daha realist bir bakışla anlatmak istemiştir.
özetle, türk edebiyatı'nın kült haline gelmiş bir eseridir. cumhuriyet'in ilanından sonra toplumda yer alan asrilik adı altındaki yanlış batılılaşmayı bir aile üzerinden anlatarak dönem portresi çizer.
ama bir yandan da merak ediyorum. bu kitabı reşat nuri güntekin değil de peyami safa yazsaydı nasıl olurdu?
evvela, ortaokulda okumuştum bu kitabı. nispeten ağır türkçesi dolayısıyla fazla idrak edememiştim. diziyi bitirdikten sonra tekrardan okumaya başladım. kısa bir roman olduğunu için az bir vakitte bitti.
üstteki yazar arkadaşa ziyadesiyle katılıyorum. eserde çok hızlı bir zaman akışı var. olaylar birkaç gün içerisinde gerçekleşiyor zannediyorsunuz ama aslında aylar geçmiş oluyor aradan.
kitabı okurken ali rıza bey'den hep bir sorgulama bekledim. ailesiyle bu hale düşmesinde yüzeysel bir suçluluk değil de, ağacımızın yapraksız kalmasının sebebi neydi diye öz eleştiride bulunması daha etkili olurdu ve psikolojik tahlillerle kitabı daha üst seviyelere taşıyabilirdi. fazlasıyla popüler olan bir eser. ancak dizilerden dolayı olduğu da bir o kadar aşikar.
bütün bunlara rağmen reşat nuri güntekin'in kalemini çok beğenirim. daha ayrıntılı tasavvurlarla çok daha iyi bir roman sunabilecek yeteneğe sahip bir yazar kendisi. kitabın handikapı kesinlikle çok çabuk bitmesi ve birçok unsurun yüzeysel kalması. belki yazarın kendisi böyle istemiştir. ajitasyona girmeden, bir ailenin ahlaki çöküntüye nasıl sürüklendiğini daha realist bir bakışla anlatmak istemiştir.
özetle, türk edebiyatı'nın kült haline gelmiş bir eseridir. cumhuriyet'in ilanından sonra toplumda yer alan asrilik adı altındaki yanlış batılılaşmayı bir aile üzerinden anlatarak dönem portresi çizer.
ama bir yandan da merak ediyorum. bu kitabı reşat nuri güntekin değil de peyami safa yazsaydı nasıl olurdu?
devamını gör...
4.
reşat nuri güntekin'in kaleminden çıkan, bir aile üzerinden yozlaşmayı anlatan ve batıcılığa da ucundan dokunduran edebiyat eseridir.
birileri dizisini izlese dahi kitap ile dizinin hisimler dışında hiçbir alakası yoktur.
kitabını okuyun.
birileri dizisini izlese dahi kitap ile dizinin hisimler dışında hiçbir alakası yoktur.
kitabını okuyun.
devamını gör...
5.
eskiden anneannem ve annem dizisini izlerdi oradan dizisini bilirdim, bu yaz kitabını okudum. dizi tamamen entrika ve hiçbir mesaj içermeyen yığın yığın ağlamaklı geçen sadece reyting amaçlı 2 saatlik diziydi. tabii ki kitap ile hiçbir alakası yok. sadece ufak tefek olaylar ortak ama bence verilmek istenen kitapta çok net ve çok güzel verilmiş: ali rıza ömrü boyunca namusunu korumak istedi. geriye de bir tek namusunu bırakabildi. bu ülkede namusun için işini bırakırsan, oğlun, kızların, eşin sana saygı duymaz. namusunu tanımaz.
kitapta fikret ve babasının ilişkisi çok mu çok güzel işlenmiş. bir de ali rıza'nın hissetttikleri filan.trende kolayca okunabilecek bir kitap bir de. hiçbir ağırlığı yok. çok hızlı bitiyor.
kitapta fikret ve babasının ilişkisi çok mu çok güzel işlenmiş. bir de ali rıza'nın hissetttikleri filan.trende kolayca okunabilecek bir kitap bir de. hiçbir ağırlığı yok. çok hızlı bitiyor.
devamını gör...
6.
reşat nuri güntekin tarafından yazılmış olan,1930 yılı basımlı roman.eserde ali rıza bey karakteri ve ailesinden bahsediliyor.cumhuriyetin ilanıyla birlikte toplumun,batılılaşma durumu ile kendi kültürü arasında yaşadığı bazı sorunları anlatıyor.
devamını gör...
7.
bir çırpıda bitirilebilecek bir reşat nuri güntekin romanı olup televizyon dizisi olarak da çekilmiştir.
ali rıza bey ve hayriye hanım'ın çocuklarını, yaşantılarını ve her çocuğun yaşadığı bir musibetle her çocuğun evden ayrılmasını yaprak dökümü metaforu kullanılarak anlatılır.
ali rıza bey ve hayriye hanım'ın çocuklarını, yaşantılarını ve her çocuğun yaşadığı bir musibetle her çocuğun evden ayrılmasını yaprak dökümü metaforu kullanılarak anlatılır.
devamını gör...