orijinal adı: kritik der reinen vernunft
yazar: immanuel kant
yayım yılı: 1788
kant'ın üç kitaplık eleştiri serisinin ilkidir. serideki diğer kitaplar ise: pratik usun eleştirisi yargı yetisinin eleştirisi
yazar: immanuel kant
yayım yılı: 1788
kant'ın üç kitaplık eleştiri serisinin ilkidir. serideki diğer kitaplar ise: pratik usun eleştirisi yargı yetisinin eleştirisi
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pavlov'un göbeği" tarafından 01.03.2021 20:36 tarihinde açılmıştır.
1.
(bkz: arı usun eleştirisi) kant'a göre felsefe araştırmaları birer değerlendirme(eleştiri) olmalıdır. felsefe us ile yapılıyor. öyleyse usun değerlendirilebilmesi için onun ne olup ne olmadığını iyice anlamak gerekir. örneğin felsefe nasıl bir usla yapılıyor, deneyden yararlanmayan bir salt us. öyleyse bu salt us dediğimiz nedir ? işte kant'ın üç büyük kritiğinden biri olan salt usun eleştirisi bu sorunun karşılığını arayarak bize salt usun sınırlarını göstermeye çalışır. salt us a priori (duyarlığın verilerinden alınmamış, deneyden önce kendiliğinden olan) bir bilgiyi gerçekleştirdiği iddiasındadır. bu nesneler düzenini aşarak düşünce düzenine yükselmeyle eş değerdir. öyleyse salt usun bilme yöntemi transandantal ( aşkınsal, salt düşüncenin sınırlarını aşarak mümkün olan verilerle senteze varan mantık) dır. peki salt us bu yöntemle gerçek bir bilgi edinebilir mi ? kant'a göre bilginin ne olduğunu kısaca söylemek gerekirse kant; her bilgi bir yargıdır der. ancak her yargı bir bilgi vermek zorunda değildir. bunu şöyle örneklendirebiliriz. "her cisim yer kaplar" yargısı bize hiç bir yeni bilgi vermez. cisim kavramı esasen kendiliğinden yer kaplamayı içerdiğinden dolayı burada sadece bir çözümleme yapılıyor. cisim kavramı çözümlenerek kendisinde bulunan bir bilgi hiçbir gereği yokken tekrar ortaya konuyor. ama " bu yük ağırdır" dediğimiz zaman, bu yargı aynı zamanda bize bilgide verir. çünkü "yük" kavramı kendiliğinden ağır yada hafif olduğunu bildirmez burada diğer örneğimizin tersine bir çözümleme değil birleştirme yapıyoruz. "yük" kavramı ile "ağır" kavramını birleştirerek yeni bir bilgi elde ediyoruz. demek ki bize bilgi veren yargılar çözümsel değil bireşimsel yargılardır. peki salt us bu bireşimsel yargıyı transandantal yöntemle deneyi aşarak gerçekleştirebilir mi ? kant'ın cevabı gerçekleştiremez oluyor. böylece metafiziği kesin olarak yıkıyor. salt us, deneyden yararlanmadan hiçbir bilgi gerçekleştiremez. öyleyse metafizik tasarımlar, insanların romantik düşüncelerinden başka bir şey değildir. ( engelsin kendisini utangaç materyalist olarak tanımlaması biraz da bu yüzdendir.) artık kant öncesi tanrılaştırılan transandantal us'a güvenilmeyecektir. peki salt us, bireşimsel yargı olan bilgiyi niçin gerçekleştiremez? çünkü us, sadece bir birleştirme işini gerçekleştirmektedir ve bu iş için gerekli gereçleri nesneler düzeninden almaktadır. örneğin elimizde tuttuğumuz taşı yere bırakınca onun düştüğünü görüyoruz ve ancak ondan sonra a posteriori (deneyim ve algılarla sonradan edinilen bilgi) "bırakılan taş düşer" bilgisini edinebiliyoruz. bize duyarlık(görüler sağlayan, insanda bilgiyi sağlayan yeti) bu bilgileri zaman ve mekan içerisinde veriyor. oysa nesneler dünyasında zaman ve mekan diye bir şey yoktur. demek ki bunlar duyarlığın dışarıdan deney yoluyla almadığı verilerdir. peki öyleyse usun verileri midir? hayır usun verileri de olamazlar. çünkü küçük çocuklar zaman ve uzayı düşünmeden ve hiçbir ussal işlem gerçekleştirmeden sevdikleri şeye yaklaşıp sevmedikleri şeylerden uzaklaşırlar. yani duyarlık ne nesneler düzeninden ne de düşünceler düzeninden alır bu bilgiyi. kant' ın bu soruya cevabı sezi oluyor. kant için bunlar bir biçimdir ve ancak duyarlığın sezisiyle elde edilebilir. zaman iç duyarlığın biçimidir, mekan dış duyarlığın. katılmadıkları hiçbir duyumun gerçekleşemeyeceği bu biçimler usun verileri olmadıkları halde deneyüstüdürler. deneyden çıkarılmamıştırlar ama bunlarsız deneyde yapılmaz. kant burada aşkın kavramından deneyüstü kavramına geçer. ona göre aşkın bilgi olamaz ama deneyüstü bilgi olabilir. demek ki kant'a göre bilgi gene de nesneler düzeninden değil usun düşünme düzeninde gerçekleşmektedir. böylelikle kant kendi düşünme yöntemini ortaya koyuyor deney üstü yöntem.( transandantal metod: kant için aşkının değil deney öncesinin bilgisidir. yani bilginin sınırlarını aşan değil bu sınırların içinde kalan bilgi dile getirilir. kendinden önce gelen düşünürlerin bilgi sınırlarının üzerine çıkardıkları deneyüstünü kant tam tersine bilginin temeline oturtur.)
kant'a göre us, deneyin verileriyle bağını koparıp metafizik yapamayacağı gibi deneyin verilerinin arkasına geçerek fizik de yapamaz. çünkü deney bize sadece görünenleri vermektedir. bizse bu görünürlerin ardında bir de kendilik hayal ediyoruz ve yukarı sınırı aşmaya çalıştığımız gibi bu aşağı sınırı da aşmaya çalışıyoruz. kant, bu her iki aşamayı da aynı aşma saymakta ve usun kalıplarının sadece fenomene uygulayıp şeyin kendisine uygulanamayacağını söylemektedir. kant, böylelikle, usun sınırını kesinlikle çizmiş oluyor. bu sınır şeyin kendiliğidir ve hiçbir zaman aşılmamalıdır, çünkü bilinemez.
kant'a göre us, deneyin verileriyle bağını koparıp metafizik yapamayacağı gibi deneyin verilerinin arkasına geçerek fizik de yapamaz. çünkü deney bize sadece görünenleri vermektedir. bizse bu görünürlerin ardında bir de kendilik hayal ediyoruz ve yukarı sınırı aşmaya çalıştığımız gibi bu aşağı sınırı da aşmaya çalışıyoruz. kant, bu her iki aşamayı da aynı aşma saymakta ve usun kalıplarının sadece fenomene uygulayıp şeyin kendisine uygulanamayacağını söylemektedir. kant, böylelikle, usun sınırını kesinlikle çizmiş oluyor. bu sınır şeyin kendiliğidir ve hiçbir zaman aşılmamalıdır, çünkü bilinemez.
devamını gör...
2.
türkçe 'ye saf aklın eleştirisi olarak çevrilmiştir. bu kitabında, bizim dünya hakkındaki bilgimizin sadece duyularımızdan gelerek bilincimiz üzerine işleyen algılar grubu olamayacağını iddia etmiştir.bunun yerine, bilginin insan anlayışının deneyimlerden türemesi gerekmeyen kavramsal mekanizmasına bağlı olduğunu söylemektedir.
devamını gör...