bilimin cevaplamak zorunda olduğu on soru
başlık "insan olun biraz" tarafından 05.04.2022 15:33 tarihinde açılmıştır.
1.
2010 yılında londra’da the guardian gazetesi editörleri tarafından davet edilen bilim insanları ve filozofların ortaklaşa belirlediği sorulardır.
modern çağlar diye adlandırmaya bayıldığımız ama bu niteleme ile hem içimde bulunduğumuz çağa hem de önceki çağlara haksızlık ettiğimiz bu zamanlarda bilime çok yüklendiğimizi düşüyorum. her şeyi açıklasın istiyoruz. aklımızda hiçbir soru kalmasın. bilim insanları bizim sorularımızı cevaplamak için sekiz beş mesai yapsın.
ben bilimden cevap beklemiyorum aslında, ben almam gereken cevapların felsefede gizli olduğuna inanıyorum. bilim elinden geleni yapıyor ve açıkladığı, cevapladığı her şeyi şüpheyle de olsa kabul etmeye hazırım. ancak felsefi açıklamaları kabul ederken daha önyargısız olduğumu da itiraf etmeliyim.
bilimin ve felsefenin sorduğu soruları ise verdiği cevaplardan çok daha fazla önemsiyorum. ben soru sormanın cevap vermekten çok daha zorlayıcı, çok daha ilerici, çok daha etkileyici olduğunu düşünenlerdenim.
ilk paragrafta bahsettiğim on sorunun cevabını elbette merak ediyorum. ama bu soruları sormuş olmak bile insanlık adına önemli bir ilerleme sayılabilir. belki içlerinde cevabını bildiğiniz soru vardır diye soruları buraya alıyorum:
1. bilinç nedir?
2. büyük patlamadan önce ne oldu?
3. bilim ve mühendislik bize bireyselliğimizi geri verecek mi?
4. dünyanın hızla artan nüfusuyla nasıl başa çıkacağız?
5. asal sayıların bir örüntüsü var mı?
6. her şeyi kuşatacak şekilde düşünmenin bilimsel bir yöntemini bulabilir miyiz?
7. insanlığın hayatta kalmasını ve gelişmesini nasıl sağlayabiliriz?
8. birisi sonsuz uzayın anlamını layıkıyla açıklayabilir mi?
9. televizyondan program kaydeder gibi beynimi kaydedebilecek miyim?
10. insanlık yıldızlara ulaşabilecek mi?
modern çağlar diye adlandırmaya bayıldığımız ama bu niteleme ile hem içimde bulunduğumuz çağa hem de önceki çağlara haksızlık ettiğimiz bu zamanlarda bilime çok yüklendiğimizi düşüyorum. her şeyi açıklasın istiyoruz. aklımızda hiçbir soru kalmasın. bilim insanları bizim sorularımızı cevaplamak için sekiz beş mesai yapsın.
ben bilimden cevap beklemiyorum aslında, ben almam gereken cevapların felsefede gizli olduğuna inanıyorum. bilim elinden geleni yapıyor ve açıkladığı, cevapladığı her şeyi şüpheyle de olsa kabul etmeye hazırım. ancak felsefi açıklamaları kabul ederken daha önyargısız olduğumu da itiraf etmeliyim.
bilimin ve felsefenin sorduğu soruları ise verdiği cevaplardan çok daha fazla önemsiyorum. ben soru sormanın cevap vermekten çok daha zorlayıcı, çok daha ilerici, çok daha etkileyici olduğunu düşünenlerdenim.
ilk paragrafta bahsettiğim on sorunun cevabını elbette merak ediyorum. ama bu soruları sormuş olmak bile insanlık adına önemli bir ilerleme sayılabilir. belki içlerinde cevabını bildiğiniz soru vardır diye soruları buraya alıyorum:
1. bilinç nedir?
2. büyük patlamadan önce ne oldu?
3. bilim ve mühendislik bize bireyselliğimizi geri verecek mi?
4. dünyanın hızla artan nüfusuyla nasıl başa çıkacağız?
5. asal sayıların bir örüntüsü var mı?
6. her şeyi kuşatacak şekilde düşünmenin bilimsel bir yöntemini bulabilir miyiz?
7. insanlığın hayatta kalmasını ve gelişmesini nasıl sağlayabiliriz?
8. birisi sonsuz uzayın anlamını layıkıyla açıklayabilir mi?
9. televizyondan program kaydeder gibi beynimi kaydedebilecek miyim?
10. insanlık yıldızlara ulaşabilecek mi?
devamını gör...
2.
sözelcinin biri yazmış. sözelci ama kendi alanında bilim felsefesinden bile haberdar değil.
bilim neden "bilim ve mühendislik" (labaliliğe bak) üzerinden "bireysellik" gibi tanımı bile muğlak şeyin gittiğini kabul etsin, gelip gelemeyeceğini araştırsın ki. metodolojisi bile çıkmaz.
ya da "her şeyi kuşatacak şekilde düşünmek" nedir abi? bir filozof bu kadar kaba tanımlar yapmaz. soruları metodik sorar. neyi sorduğunu çerçeveye alır. ekip eğlencesine ilginç sorular sormuşsa bile muhabir içinden geçmiş.
bilimin derdi olmayan, kahve sohbeti seviyesinde sorulardır.
bilim neden "bilim ve mühendislik" (labaliliğe bak) üzerinden "bireysellik" gibi tanımı bile muğlak şeyin gittiğini kabul etsin, gelip gelemeyeceğini araştırsın ki. metodolojisi bile çıkmaz.
ya da "her şeyi kuşatacak şekilde düşünmek" nedir abi? bir filozof bu kadar kaba tanımlar yapmaz. soruları metodik sorar. neyi sorduğunu çerçeveye alır. ekip eğlencesine ilginç sorular sormuşsa bile muhabir içinden geçmiş.
bilimin derdi olmayan, kahve sohbeti seviyesinde sorulardır.
devamını gör...
3.
sorum şu sayın bilim abi.
bak "iğne yapraklı ağaçlar neden meyve vermez bana bunu açıkla" falan demiyorum. daha basitini soracam "fadime neden murteza'ya aşık oluyor da mahmut'a olmuyor?
bak "iğne yapraklı ağaçlar neden meyve vermez bana bunu açıkla" falan demiyorum. daha basitini soracam "fadime neden murteza'ya aşık oluyor da mahmut'a olmuyor?
devamını gör...
4.
5.
ölümsüzlük
görünmezlik
vd. gelir hep aklima.
görünmezlik
vd. gelir hep aklima.
devamını gör...