yazar: barış ince
yayım yılı: 2017
türkiye'de yaşayan genç bir insanın iç yolculuğuna çıkmak için okunması gereken bir kitap. bir karakterin iç seslerinden türkiye'deki politik yaşam analiz edilir.
yayım yılı: 2017
türkiye'de yaşayan genç bir insanın iç yolculuğuna çıkmak için okunması gereken bir kitap. bir karakterin iç seslerinden türkiye'deki politik yaşam analiz edilir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivan dimitriç" tarafından 06.05.2021 14:52 tarihinde açılmıştır.
1.
barış ince'nin 2017 yılında yayınladığı kitaptır. barış ince, benim için korkusuz, delikanlı bir gazetecidir. ilk kez bu kitapla edebi yönünü keşfettim.
ancak bu kitaba bilmiyorum ne kadar doğru olur roman demek. okuması zor, ağır giden, sürekli didaktik öğeler dikte eden, tabiri caizse romandan ziyade denemeye öykünen bir ilk kitap.
tabii deneme başlığı altında yayına hazırlansaydı bu kitap yine 6. baskıyı görür müydü, sanmıyorum.
murat menteş'in eserlerindeki 'her satır da biraz ironi biraz mizah karıştırmalıyım' sarmalı, barış ince'de de toplumsal yaralara dokunmalıyım şeklinde görülmekte.
benim en sevdiğim kısmı aşağıda alıntıladım. her şeye rağmen yine de okunmalı. piyasadaki yüzlerce gereksiz kitabın yanında bu kitabı yine olsa yine okurdum. son kitabı sarsıntı'yı da en kısa sürede okuyacağım.
"...bu soruların ve sorunların bizi birbirimizden uzaklaştırmıştı, oysa yaptıklarımın ne kadar doğru olduğunu tekrar etmen bir o kadar yakınlaştırırdı. "beni öv çabuk!"
en nihayetinde dostlarımızı söylediklerimize hak verenlerden seçeriz. seni sevebilecekleri seçip seni sevebileceklerin en onay vereceği şeyleri anlat, sonra da kendini kahraman san. tüm sosyal ağların içinde olan ya da ardında yatan... bir nevi kendi "cemaatimizi" oluşturma peşinde değil miyiz hepimiz?"
ancak bu kitaba bilmiyorum ne kadar doğru olur roman demek. okuması zor, ağır giden, sürekli didaktik öğeler dikte eden, tabiri caizse romandan ziyade denemeye öykünen bir ilk kitap.
tabii deneme başlığı altında yayına hazırlansaydı bu kitap yine 6. baskıyı görür müydü, sanmıyorum.
murat menteş'in eserlerindeki 'her satır da biraz ironi biraz mizah karıştırmalıyım' sarmalı, barış ince'de de toplumsal yaralara dokunmalıyım şeklinde görülmekte.
benim en sevdiğim kısmı aşağıda alıntıladım. her şeye rağmen yine de okunmalı. piyasadaki yüzlerce gereksiz kitabın yanında bu kitabı yine olsa yine okurdum. son kitabı sarsıntı'yı da en kısa sürede okuyacağım.
"...bu soruların ve sorunların bizi birbirimizden uzaklaştırmıştı, oysa yaptıklarımın ne kadar doğru olduğunu tekrar etmen bir o kadar yakınlaştırırdı. "beni öv çabuk!"
en nihayetinde dostlarımızı söylediklerimize hak verenlerden seçeriz. seni sevebilecekleri seçip seni sevebileceklerin en onay vereceği şeyleri anlat, sonra da kendini kahraman san. tüm sosyal ağların içinde olan ya da ardında yatan... bir nevi kendi "cemaatimizi" oluşturma peşinde değil miyiz hepimiz?"
devamını gör...
2.
ilk çıktığı zaman belediye dağıtmış gibi herkesin elinde gördüğüm, ayıla bayıla anlatılan bir kitaptı. dedim bunda bir iş var. almadım, okumadım. sonra tekrar karşıma çıktı. merak ettim ve ne olabilir ki diye alıp okudum. berbat bir kitap olmasa da sevmedim sevemedim a dostlar. kitap incecik. 110 sayfa. ama okumak üç günümü aldı. içim şişti. konusu şizofren bir gencin hayali arkadaşı ile yaptığı ufak bir kaçış macerası. kitabın kötü tarafı savaş'ın bir şizofrenin ürünü olduğunu çok çabuk anlıyor olmamız. olayların içine yazarın çok politik görüş sıkıştırması. hep bir ders verme amacı, abidik gubidik yerlerden çıkan hayata dair söylevler. olmamış. içimize dokunan yerler elbet var ama kitabı sevmek ve beğenmek için yeterli değil. edebi bir gücü de yoktu. yazarın başka bir kitabını okumayı pek düşünmüyorum.
devamını gör...