#ödüllü filmler
krzysztof kieslowski'nin yönetmenliğini yaptığı 1991 yapımlı filmdir. film, birbirinden habersiz farklı ülkelerde aynı gün doğmuş iki kadının birbirine isimleri kadar benzer yaşamlarını ele alırken bir o kadar da farklı olan hayatlarını anlatmaktadır. izleyicilere şiirsel anlatım olarak sunulmuş film, psikoloji/dram/fantastik olay örgüsünü işlemektedir.
cannes film festivali en iyi kadın oyuncu ödülü
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi yabancı film ödülü
jüri özel ödülü
fipresci ödülü
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi yabancı film ödülü
jüri özel ödülü
fipresci ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miko" tarafından 07.01.2022 22:11 tarihinde açılmıştır.
1.
kieslowski'nin polonya ve fransa da aynı zamanlarda benzer kader motifleriyle hayatlarını sürdüren iki veronikayı anlatan filmidir. içimdeki "yarım olma" duygusunu anlamlandırmamı sağlamasından ötürü en sevdiğim filmdir. kieslowski'nin renklerine, sahne geçişlerine ne desem az zaten.
devamını gör...
2.
en sevdiğim kieslowski filmlerinden birisidir. fransa’da yaşayan veronique ve polonya’da yaşayan weronika adındaki iki kadının yaşadıkları anlatılmaktadır filmde. bu iki kadın birbirlerini tanımazlar ancak farklı yerlerde hayatlarını sürdüren veronique ve weronika tıpatıp birbirlerinin aynısıdırlar. benzerlikleri yalnızca fiziksel özellikleri ve görünüşleri değildir. sahip oldukları yetenekler, sevdikleri şeyler de aynıdır bu iki karakterin.
sahne ve hikaye ile kullanılan müziklerin uyumu da oldukça etkileyicidir.
sahne ve hikaye ile kullanılan müziklerin uyumu da oldukça etkileyicidir.
devamını gör...
3.
vizelerin bitişini kutlamak için izlediğim müthiş bir eserdir.
garip gelecek ama bana bazen geliyorlar. içimde sanat aşkı tutuşuyor. bir şeyler izlemek veya bir şeyler okumak istiyorum. sanat diye bağırıyorum. evde şu şekil takılıyorum.
yine böyle hissettiğim bir gün dedim ki film izleyeyim. vizeler bitti keyif yapayım. sanat açlığımı doyuracak film arayışına girmişken bu filmi buldum.
açtım izledim ve çok keyif aldım. işte sinema budur dedim.
film bir krzysztof kieslowski filmi. 1991 yapımı olan bu film iki farklı veronika'nın hayatını anlatıyor. biri polonya'da diğeri fransa'da yaşayan veronikaları izliyoruz.
ben bu filmi konusu olmasa bile izleyebilirdim. altyazısı olmasa da izlerdim. görüntüler, renkler, kostümler, müzikler hepsi tam anlamıyla muhteşemdi. yönetmen yapmak istediği her şeyi kendi tarzıyla anlatmış. görüntülere ve yaratılan atmosfere bayıldım. kesinlikle gelecekte tekrar izleyeceğim bir film oldu. sağa sola önermeye başladım bile.
bu filmi harika yapan bir diğer detay ise kesinlikle müzikleri. filmin müziklerini zbigniew preisner yapmış. sahnelerle uyumu ve filmin etkisi tartışılmaz derecede muhteşem olmuş.
herkese tavsiye edebileceğim şiir gibi bir film. çiçek gibi film. müthiş film.
ayrıca çok fazla görüntüleri övdüm ama üzerine düşünülecek bir film. kukla sahnesi ise uzun yıllar hafızamdan çıkmayacak.
garip gelecek ama bana bazen geliyorlar. içimde sanat aşkı tutuşuyor. bir şeyler izlemek veya bir şeyler okumak istiyorum. sanat diye bağırıyorum. evde şu şekil takılıyorum.
yine böyle hissettiğim bir gün dedim ki film izleyeyim. vizeler bitti keyif yapayım. sanat açlığımı doyuracak film arayışına girmişken bu filmi buldum.
açtım izledim ve çok keyif aldım. işte sinema budur dedim.
film bir krzysztof kieslowski filmi. 1991 yapımı olan bu film iki farklı veronika'nın hayatını anlatıyor. biri polonya'da diğeri fransa'da yaşayan veronikaları izliyoruz.
ben bu filmi konusu olmasa bile izleyebilirdim. altyazısı olmasa da izlerdim. görüntüler, renkler, kostümler, müzikler hepsi tam anlamıyla muhteşemdi. yönetmen yapmak istediği her şeyi kendi tarzıyla anlatmış. görüntülere ve yaratılan atmosfere bayıldım. kesinlikle gelecekte tekrar izleyeceğim bir film oldu. sağa sola önermeye başladım bile.
bu filmi harika yapan bir diğer detay ise kesinlikle müzikleri. filmin müziklerini zbigniew preisner yapmış. sahnelerle uyumu ve filmin etkisi tartışılmaz derecede muhteşem olmuş.
herkese tavsiye edebileceğim şiir gibi bir film. çiçek gibi film. müthiş film.
ayrıca çok fazla görüntüleri övdüm ama üzerine düşünülecek bir film. kukla sahnesi ise uzun yıllar hafızamdan çıkmayacak.
devamını gör...
4.
dünyaca ünlü polonyalı yönetmen krzysztof kieślowski'nin irène jacob'a başrolü emanet ettiği, sinemada şiirselliğin, bakın kesinlikle abartmıyorum, "sanat filmi nedir?" sorusunun cevabı niteliğindeki başyapıtı. 1991 yapımı bir şaheser. yönetmen filmde çok etkili oyunculuğu ile tüm izleyenleri kendisine hayran bırakan oyuncusuyla bu filmi çektikten sonra üç renk üçlemesinin* son filmi olan trois couleurs rouge'da da birlikte çalıştı. irène jacob çift dille, weronika ve véronique karakterlerine can vermekle yetinmiyor bu filmde, bu iki kadına dönüşüyor adeta. sıfır abartı. inanılmaz. inanılmaz... film palme d'or** alamamış olsa da, oyuncusu cannes'da en iyi kadın oyuncu ödülünü tabi ki alıyor. ve daha birçok uluslararası festivalde de.
çok yıllar önce izlemiş o zaman da aşık olmuştum filme. bugün yine izledim büyük bir iştahla. nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum hala... zaten sinemada estetik çalışan yönetmenler denince akla ilk gelen isimlerden biri olduğunu bildiğimiz yönetmenin özellikle bu filmde muazzam müziklerle desteklediği çok acayip sahneleri var. sevişme sahnelerindeki net erotizmi bu kadar yumuşak şekilde izleyiciye geçirmek, kuklacının karşısına geçip sen ne yapıyorsun hacı ağğğbiii diye bağırmak istetecek kadar izleyici coşturmak, uzak planlardaki detaylar, renkler, iç mekanların ışıklandırması, afişte de kullanılan sahnenin, ellerin, beden görüntülerinin muazzamlığı... yani ne anlatsam boş. ne anlatılsa boş.
i-na-nıl-maz bir film! 18/10 falan. daha ne diyeyim.
çok yıllar önce izlemiş o zaman da aşık olmuştum filme. bugün yine izledim büyük bir iştahla. nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum hala... zaten sinemada estetik çalışan yönetmenler denince akla ilk gelen isimlerden biri olduğunu bildiğimiz yönetmenin özellikle bu filmde muazzam müziklerle desteklediği çok acayip sahneleri var. sevişme sahnelerindeki net erotizmi bu kadar yumuşak şekilde izleyiciye geçirmek, kuklacının karşısına geçip sen ne yapıyorsun hacı ağğğbiii diye bağırmak istetecek kadar izleyici coşturmak, uzak planlardaki detaylar, renkler, iç mekanların ışıklandırması, afişte de kullanılan sahnenin, ellerin, beden görüntülerinin muazzamlığı... yani ne anlatsam boş. ne anlatılsa boş.
i-na-nıl-maz bir film! 18/10 falan. daha ne diyeyim.
devamını gör...