toksik bir birey olmanın motivasyonu

iş bu girdi tamamen meclis dışı olaylara dayanmaktadır. alınacak, güceneceklere duyurulur.

hayatta farklı tipte birçok insan modeli ile münasebet halindeyiz. kimisi enerjisi, pozitifliği ile çevresinde olumlu bir etki bırakır, kimisi de olumsuz, zehirli özellikleri ile etrafını yaşanmaz kılar.

sosyal hayatta karşılaştığımız toksik bireyler daima hayatın kötü yönlerini görür, olumsuzlukları sürekli dillendirerek hayatı daha da yaşanmaz kılar. bunun yanında ben mutsuzsam herkes mutsuz olmalı düşüncesiyle etrafında bulunanların huzurunu bozmaya çalışır sürekli.

psikolojiden çok anlayan biri değilim ama kalıbımı basarım ki bu toksik tiplerin çocukluğunda sevgi eksikliği var. yani bir şekilde yetiştirilirken yeterli ilgi ve sevgiyi görmediğinden yetişkin bir birey olduğunda da bunu yansıtamıyorlar.

benim asıl irdelemek istediğim konu bu hayatı böyle kımıl zararlısı bir şekilde yaşamayı devam ettiren motivasyon nedir? orada da bir takım yaranma, yaltaklanma meraklısı yalnız tipler devreye giriyor. etrafından ilgi göremeyen, bitik denilebilecek tipler bu toksik bireylerle bir olup biz yaşamıyoruz sizi de rahat ettirmeyiz motivasyonu ile sağlıklı bireylere salça oluyorlar.

yolun sonunda su testisi su yolunda kırılıp zehriyle kendini ve yardakçılarını yok edecektir.

onları motive eden şey, hiç kimseye muhtaç olmama isteğidir. o yüzden çok çalışkandırlar. sorumluluk almaktan pek hoşlanmazlar ama tam bir görev yapıcıdırlar. içindeki olumsuz duygu ve düşünceleri etrafındakilere rahatça boşalttığı ve onların enerjisini sömürdüğü için kolay kolay yıpranmazlar. o yüzden de dış görünüş olarak yaşıtlarından daha genç gösterirler. açıkçası, yolun sonunda kendilerine kötü bir şey olduğunu hiç görmedim. onlara kötü şeyler olmasını beklemek, çocuksu bir beklenti olup kendisini onlardan koruyabilmek ve enerjisini onlara kaptırmamak, bireyin kendi sorumluluğudur.

serengeti düzlüklerinde ava çıkan orman kralı edasıyla diğer toksik bireylerle gösterdiği dayanışma hazzından dem vurabileceğim motivasyon.

toksik bireyler seviliyorlar, bunu kimse inkar edemez. toksik birey tarafından takdir edilmek, onun yakınında olabilmek de içgüdüsel olarak bir çeşit felakete sürükleniş olsa gerek. antidotu da yok bu insan müsveddelerinin. böyle böcek ilacı sıkar gibi gözlerine gözlerine sıkıp oldukları yerde ters dönmüş hamam böceği gibi kaldırmak yerine sizi bir gregor samsa edasıyla köşe bucak kaçırtmaları hele. tahammül edemiyorum hiç.

mss. samsa was here.

toksik bireyler hayatlarındaki hiç bir şeyden mutlu olmazlar. hep şikayetçidirler ciddi ciddi. kendilerinde olanı beğenmedikleri gibi başkalarında olan çok şeye de haset duyarlar. duygularını kontrol edemezler. toksikliğin altında yatan alçaklık/yükseklik kompleksidir. harika bir insan olduğundan her şeyin en harikasını hak ettiğini düşünüp sahip olmadığı her şey için olumsuz duygularının altında kıvranır. işte toksiklik burada devreye girer. kendi kendine kıvransa sorun yok ama illa karşıdakini de rahatsız edecek, mutlaka olumsuz olarak etkileyecek. mesela konu toksik kişinin sahip olmadığı bir eşya ise önce eşyayı kötüler. pazardan mı aldın'la başlayıp, şu marka daha iyi, seninki kötü, o kadar etmez, değmez, işe yaramıyor, ama şöyle ama böyle diyerek sahip olunan eşyayı savunmak zorunda bırakır. onu atlattığınızda sırada kullanılmak vardır. çünkü toksik birey bir şekilde kendisini iyi hissedebilmek için bazı taktikler geliştirmiştir. yine eşyadan devam edelim. sıradaki hamle o eşyayı onun kullanarak işe yararlığına ikna olmasıdır ama asla olmaz. tam tersine olumsuz iddialarını destekleyecek bir şey bulur. hatta eşyayı sizinle kullanarak aslında duble kazanç sağlar. daha olmadı sizi kullanmaya döner. madem ki onun sahip olmadıklarına sahipsiniz size sahip olup kullanarak - ama ben daha akıllıyım teorisiyle- kısa süreli doyum sağlar. eşya için geçerli olan insan için de geçerlidir. kıskançlıktan tahammül edemediği ama toksiklik gereği açıkça ifade edemediği kişiler üzerinden sürekli küçük hesaplar yapıp çıkar elde etmeye, yani onları kullanmaya uğraşır.
toksik birey; kendisini çok yükseklerde görüp, sahip olmadığı/olamadığı her şeyin şekil değiştirmiş hıncını, duygularını bastıramayarak, olumsuz şekilde çevresine yansıtan insandır.
çalışkan değil, uyanıklardır. köylü kurnazı gibi.

toksik birey = başarılı bireydir.
bknz çevresine hayrı olanın kendine , kendisine hayrı olanın çevresine hayrı yoktur.
seçim sizin ...
~ mantı'nın günlük motivasyonu.

bir şeyleri aşamamis olmak.
toksik birey olmak demek;kötü biri olduğunuz ya da kötü amaçlardan beslenerek "toksik"olarak adlandirıldiğınız anlamına gelmez.toksik biri olmak demek;niyetinizden bağımsız olarak,davranışlarınızın ve bazı özelliklerinin kendinize ve yakın çevrenize zarar vermesi demek.kulağa daha hafif bir şey gibi mi geldi?tam tersi.çünkü "toksik"olarak adlandırılan davranışları gerçekten kötü biri olduğunuz için yapıyor olsanız,bu farkına varmadan kötülük yapmayacağınız anlamına gelir.bile isteye,son derece farkında olarak kötülük yaparsınız.ama durum öyle değilse;farkında bile olmadan kötülük yapıyorsunuz demektir.bir şey degistirilmek isteniyorsa ise öncelikle farkına varmalısınız.
bir örnek vereceğim.friends dizisinden ross geller.benim hem çok sevdiğim hem de toksik yanlarının çok olduğunu dusundugum bir karakter.o,rachel'la ilişkisinde aslında çok aşıktır,çok naif ve düşünceli bir sevgilidir.ama daha önce karısı tarafından aldatildığı ve özgüvensizlik problemleri olduğu için sürekli güvensiz hisseder;kızı da sıkar.sonra "ara verelim"lafını duyar duymaz bara gider ve ara verdikleri gece başka bir kadınla birlikte olur.son derece toksik bir davranis.oysa bence ross geller,kötü bir insan değildi.ama-ilişki cerçevesinde-toksik bir insandi.neden?çünkü aşamamıstı.karısının ihanetini ve kendisiyle olan özguvensizlik problemlerini.aşamamış,iyilesememisti.motivasyonu buydu.
toksik insanların motivasyonları birbirinden farklıdır tabii ki ama ortak noktaları,o "şey"'i aşamamis olmalarıdır.

ben o kadar psikoloji vs bilmem zaten toksik birey lafıda son zamanlarda milletin ağzına sakız oldu e madem öğrendiler hemen bi yerlerde kullansınlar değil mi?

şimdi efendim ömrünüz muhtemelen yetmeyecektir psikolojinin pozitif bilim kategorisine alınmasına ama bu sosyal medya herkesin bir sey bildiğini sanmasına sebep oluyor bu yuzden sizlerin seviyesine gelip basımdan gecen olayı anlatacagım.

gectiğimiz gunlerde yaptıgım bir goygoyu birisi cıkıp bana bulasarak ciddiye aldı ve tam anladıgı dilden cevap verince bu defa kendisi sucsuz gibi kenara cekildi ki bakın bu sizin deyiminizle tam olarak "toksik birey" olma yolundaki ilk adım.

cevap verince küfür falan* etti işte * sonra gelip burada toksiklik fenadır beterdir falan gibi zırvalamış.

şimdi burada asıl mevzu şu; kim ulan bu toksik bireyler?
madem kimse toksik değil nereden biliyorsunuz bu toksik bireyleri.