türkiye'deki insan topluluklarının/gurupların davranışlarını, bu davranışların dinamiklerini ve kökenlerini konu edinen saha.
sosyoloji ve psikoloji birbiriyle iç içe ama kabaca biri ferdi biri toplumu konu edinir diyelim.
yazının devamında türkiye sosyolojisini anlamada çok kritik gördüğüm bir noktaya değinmek istiyorum.
sosyolojik tahlil yaparken etnisite, kültürel yapı, din, coğrafya vs. bir çok kök kavram üzerinden anlamlandırma ve yorumlama faaliyetinde bulunulur. bence günümüz türkiye'sinde merkeze alınması gereken kavram inanç ve kimliktir. kimlik meselemiz çözülemediği için inanç meselesi sosyolojimizin göbeğine oturuyor.
inanç derken kastım din değil dolayısıyla islam değildir. islam dindir. bu ayrımı yaparken terminolojik bir ayrım yapmıyorum. normalde din, sistemli bir yapı; inanç ise sistemsizdir diye bir ayrım yapılır. mesela hristiyanlık dindir, şamanizm ise inançtır denilir. ama inanç dediğimde benim kastım böyle bir ayrım değil. inanç derken körü körüne bir bağlılık halini kastediyorum. peki din bir inanç konusu olamaz mı? tabii ki olur. mesela bazısı islam'ı bir din olarak yaşarken büyük çoğunluk için sadece inanç olarak vardır. aslında vurgulamak istediğim şey burada gizli. türkiye'de sadece din değil herşey inanç konusu haline gelmiş durumda. insanların her konuda sadece inançları var.
bu konu cehaletten daha tehlikeli bana göre. çünkü doğru bilgiyi ortaya koyduğun zaman cehaleti giderebilirsin ama inançları yıkamazsın. yanlış anlaşılmasın insanların inançları olabilir, bunu yadırgamıyorum. mesela bir adam, kendi şehrinde trafiğin sağdan daha hızlı aktığına inanıyordur. bu nedenle sürekli sağ şeritten gitmeye çalışıyordur. ona birkaç gün gözlem yaptırsan, istatistik versen ve aksini ispatlasan bile "hayır kardeşim, bence sağdan daha hızlı akıyor." diyebilir. ama herşey için bu böyle olmamalı. herşeyin inanç konusu olması çok sıkıntılı bir durum.
türkiye'de özellikle tartışmalı alanların hangisine bakarsanız bakın, insanların bu konudaki sözlerini, davranışlarını inceleyin hepsinin temelinde inanç var. hiçbir meseleyi gerçekçi bir biçimde değerlendiremiyoruz. toplumun hiçbir kesimi de bunda ari değil. sağı, solu, ortası, kenarı kimi ele alırsanız alın aşağı yukarı aynı durumda.
özellikle siyasi mesele haline gelen konulara bakınca, bu inanç durumunun kimlik meselesinden kaynaklandığını görebiliyoruz.
türk toplumunun, daha sağlıklı bir yapıya kavuşmak için kimlik sorununu temeli sağlam bir şekilde çözüme kavuşturması gerekiyor. aksi halde her konuyu suni kimliklerimizin şemsiyesi altında realiteden uzak bir şekilde tamamen inançlarımız doğrultusunda tartışmaya devam edeceğiz. son yıllarda (belki de sosyal medya ile birlikte) çok basit konular bile siyasi gündem olmaya başladı. ve biz bu nedenle en basit konuları bile kendi gerçekliğinde konuşamaz olduk.
devamını gör...
türkiye'nin sosyolojik yapısı çok güldük başımıza bir şey gelmesindir. gülünüz efendim sorun yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye'nin sosyolojik yapısı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim