1.
yoksulluk, sadece cebini değil, ruhunu da sıyırıp alır, yavaş yavaş. kapitalizmin çürümüş sistemi de en zayıf olanları hedef alır. burada mesele sadece para değil aslında. yoksul olmak, insanın kafasında her an bir eksiklik hissi yaratır. hep bir şeyler yarım gibidir. özellikle çocuklar için iş daha da fena. o yaşta hayalleri büyütmesi gereken çocuk, yoksulluk yüzünden sadece karın doyurmakla ilgilenir. hayaller, umutlar küçülür, kaybolur bir bir.
bir çocuğun “ne yiyeceğiz?” demesi, "ne olacağız?" diye düşünmesinin önüne geçer. işte o an, o çocuk bir kere olsun rahatça hayal kuramaz. kapitalizm, çocukları sadece birer rakam gibi görür, tek amaçları tüketim çarkına sokmaktır. o çocuklar güvenli bir dünyada büyümez, huzurlu bir ortamda yaşamak yerine, sadece o anın açlıkla savaşırsın. yoksullukla büyüyen çocuklar, bir yanda duygusal eksiklikler de yaşar. sevgi yok, güven yok, huzur yok. yıllar geçtikçe bu eksiklik büyür, içlerinde kocaman bir boşluk bırakır.
yoksulluk, sadece açlık değil, bir de geleceğe dair sürekli bir korkudur. o çocuğun zihninde, belki bir dilim ekmek almak, hayal kurmaktan daha önemlidir. kapitalizm bu kaygıları kafaya bile takmaz. o çocuk sadece karnını doyurmakla meşgul olur, ama ya güven? ya huzur? ya hayal kurma hakkı?
kısacası, yoksulluğun etkisi sadece cebinde değil, ruhunda da yara açar. o yaralar büyüdükçe, kapitalizmin çürük yapısı o yaraları daha da derinleştirir. yoksulluk, sadece geçim sıkıntısı değil, ruhsal bir yük ve toplumun geleceğine ağır bir darbedir.
(bkz: annemin parası yok beni hastaneye götürmeyin)
bir çocuğun “ne yiyeceğiz?” demesi, "ne olacağız?" diye düşünmesinin önüne geçer. işte o an, o çocuk bir kere olsun rahatça hayal kuramaz. kapitalizm, çocukları sadece birer rakam gibi görür, tek amaçları tüketim çarkına sokmaktır. o çocuklar güvenli bir dünyada büyümez, huzurlu bir ortamda yaşamak yerine, sadece o anın açlıkla savaşırsın. yoksullukla büyüyen çocuklar, bir yanda duygusal eksiklikler de yaşar. sevgi yok, güven yok, huzur yok. yıllar geçtikçe bu eksiklik büyür, içlerinde kocaman bir boşluk bırakır.
yoksulluk, sadece açlık değil, bir de geleceğe dair sürekli bir korkudur. o çocuğun zihninde, belki bir dilim ekmek almak, hayal kurmaktan daha önemlidir. kapitalizm bu kaygıları kafaya bile takmaz. o çocuk sadece karnını doyurmakla meşgul olur, ama ya güven? ya huzur? ya hayal kurma hakkı?
kısacası, yoksulluğun etkisi sadece cebinde değil, ruhunda da yara açar. o yaralar büyüdükçe, kapitalizmin çürük yapısı o yaraları daha da derinleştirir. yoksulluk, sadece geçim sıkıntısı değil, ruhsal bir yük ve toplumun geleceğine ağır bir darbedir.
(bkz: annemin parası yok beni hastaneye götürmeyin)
devamını gör...
2.
yoksulluğun suçunu kapitalizme atmak bence son derece yanlış, dahada ötesi ezik bir değerlendirme. (hakaret olarak demedim, yanlış anlaşılmasın) . çünkü aynı kapitalizm insanlara çok büyük fırsatlar, zenginliklerde sunuyor. üstelik bunun için hırsız uğursuz olmakta şart değil.
eğer kafalıysan, cesursan, düştüğün yerden kalkmayı becebiliyorsan, hatalarından başkasını suçlamak yerine sorumluluğu üstlenip hatalardan ders çıkarabiliyorsan, çalışmanın işte 8-9 saat vakit geçirmenin çok ötesinde birşey olduğunu anlıyabiliyorsan vs. birçok hayaline erişmen mümkün.
o yüzden eksikliği sistemde, onda bunda değil, kendinde aramalı insan.
eğer kafalıysan, cesursan, düştüğün yerden kalkmayı becebiliyorsan, hatalarından başkasını suçlamak yerine sorumluluğu üstlenip hatalardan ders çıkarabiliyorsan, çalışmanın işte 8-9 saat vakit geçirmenin çok ötesinde birşey olduğunu anlıyabiliyorsan vs. birçok hayaline erişmen mümkün.
o yüzden eksikliği sistemde, onda bunda değil, kendinde aramalı insan.
devamını gör...
3.
ezilme hissi, çevrendekilerin anlamayacağını düşündüğün için yoksulluk derecesini belli etmemek için verilen psikolojik savaş. özellikle ergen veya çocuksanız daha kötü. bunu anlattım mı bilmiyorum ama anlatayım da dinleyin. yaşım 14. ilk sevgilim. 1 kere görüşmüşüm. 1 yıl süren bir ilişki. yaz tatili olmuştu. biz o kadar fakiriz ki evde çorba yapmak için salça ve tuz bile yok. bir tek sıvı yağ var. annem alyansını satacak birkaç gün sonra. öyle bir durum. e bu haldeyken telefona kontör yükleyemiyorsun. konuşmak için sms falan hak getire. ben sevgilime başka telefondan mesaj attım. telefonumu kaybettim haberin olsun. bulunca ben sana mesaj atarım dedim. çok fakiriz lanet olsun bu aşk imkansız artık diyemedim. fakir gururu. ama tabii ben bir mal olduğum için telefonum da açık. kapasana mal. bir gün telefon çaldı. açtım alo diyorum. ses yok. anaa, meğer adam onu aldattığımı düşünmüş. bana kendimi açıklama fırsatı vermeden terk etti. öyle fakir ve mal olarak göt gibi kaldım ortada. o günden sonra bende bir korku kaldı. lise boyunca o mallığı üzerimden atamadım. zor, fukaralık çok zor.
devamını gör...
4.
parasızlık insanı hayattaki bir fazlalıkmış gibi hissettiriyor. istenmeyen misafirmişsin de sen gitsen herkes rahat edecek, sendeki bu rahatsızlık hissi de seninle gidecek gibi geliyor. parasiz kişiyi kendisi sevmiyor bırakınız onu bunu
bunlar bir yanılsama mıdır? aslında öyledir. yaşarken bir şeyler olur gider ama o zamanlar sıkıntılı zamanlar oluyor işte
insanın içi buhranlar cenneti
bunlar bir yanılsama mıdır? aslında öyledir. yaşarken bir şeyler olur gider ama o zamanlar sıkıntılı zamanlar oluyor işte
insanın içi buhranlar cenneti
devamını gör...
5.
"tefeci, tekelci, köleci düzeni tınlamayıp kendinizi gerçekleştirebilirsiniz" düşüncesi samimi değil.
neden?
çünkü sistemi aşamazsın. örneğin 100.000 kişinin girdiği bir kpss'de devlat, 1000 kişi alacaksa 99.000 kişi dışarıda kalacak demektir. müyendistlik okumuş birine vasıfsız iş vererek ilerletemezsin..
aracının kazandığı bir düzende üreticiyi güçlendiremezsin. herkesi de aracı yapamazsın.
çünkü kaynakların çoğunluğu dışarı akıyor.
neden?
çünkü sistemi aşamazsın. örneğin 100.000 kişinin girdiği bir kpss'de devlat, 1000 kişi alacaksa 99.000 kişi dışarıda kalacak demektir. müyendistlik okumuş birine vasıfsız iş vererek ilerletemezsin..
aracının kazandığı bir düzende üreticiyi güçlendiremezsin. herkesi de aracı yapamazsın.
çünkü kaynakların çoğunluğu dışarı akıyor.
devamını gör...
6.
bir çok psikolojik sıkıntının temel nedeni yoksulluktur.
ben hiç yaşamadım yaradana bu hususta şükranlarımı sunuyorum ahkam kesiyor gibi olmakta istemiyorum o yüzden kısa keseceğim.
yoksul olmak yoksun olmaktır, yarattığı tahribatı gördüm ve diyorum ki bu dünya başka bir yerin cehennemi olmalı. bu adaletsizlik içimi çürütüyor.
ben hiç yaşamadım yaradana bu hususta şükranlarımı sunuyorum ahkam kesiyor gibi olmakta istemiyorum o yüzden kısa keseceğim.
yoksul olmak yoksun olmaktır, yarattığı tahribatı gördüm ve diyorum ki bu dünya başka bir yerin cehennemi olmalı. bu adaletsizlik içimi çürütüyor.
devamını gör...
7.
yoksulluk bir ruh halidir. yoksunluk fakirlik bunlar hep iç içe.
yoksul çocukları aslında yoksul olduklarını bilirler.
bu yüzden ailelerinden pahalı şeyler beklemezler. normal aileler için diyorum tabi.
yoksul ailelerin çocukları tutumlu olur. birbirine bağlı olur.
tabi çok aşırı fakirlik yoksulluk değil dediğimiz.
yoksul ailelerin çocukları okulda kendini göstermek için daha çalışkan olur. çünkü başka kendisini göstereceği şey yoktur. en fazla futbol oynar iyi oynar.
yoksul ailelerin çocukları çok para harcamayı vicdan meselesi yapar. ne kadar zengin olursa olsun. degmiyorsa yapmaz yapmamaya çalışır.
yoksul ailelerin çocukları bir pahalı marka elbise ayakkabı giyse bile rahatsız olur. herkes ona bakıyormuş gibi hisseder.
kendileri gibi arkadaşlıklar edinir.
çoğu yazın bir iş yerinde çalışmıştır.
çoğu çekingen iyi insan olur ama bazısı ters tepip ne derler ona yansıtma mi inkar etme mi fırlama da olabilir.
aşırı özgüvenli görünmek isteyenlerde oluyor.
kendini çok yere değersiz hissedebilir.
daha çok kırılgan alıngan olur ama belli etmezler.
bunlar hayatta başarılı olmak ister bunu kafaya takarlar.
işte ulkemiz maalesef yoksul bir ülke. eskiden orta sınıf yine iyiydi şimdi sosyal medya vs var elbiseler yaygın kim ne belli değil bakmayın.
yoksul çocukları aslında yoksul olduklarını bilirler.
bu yüzden ailelerinden pahalı şeyler beklemezler. normal aileler için diyorum tabi.
yoksul ailelerin çocukları tutumlu olur. birbirine bağlı olur.
tabi çok aşırı fakirlik yoksulluk değil dediğimiz.
yoksul ailelerin çocukları okulda kendini göstermek için daha çalışkan olur. çünkü başka kendisini göstereceği şey yoktur. en fazla futbol oynar iyi oynar.
yoksul ailelerin çocukları çok para harcamayı vicdan meselesi yapar. ne kadar zengin olursa olsun. degmiyorsa yapmaz yapmamaya çalışır.
yoksul ailelerin çocukları bir pahalı marka elbise ayakkabı giyse bile rahatsız olur. herkes ona bakıyormuş gibi hisseder.
kendileri gibi arkadaşlıklar edinir.
çoğu yazın bir iş yerinde çalışmıştır.
çoğu çekingen iyi insan olur ama bazısı ters tepip ne derler ona yansıtma mi inkar etme mi fırlama da olabilir.
aşırı özgüvenli görünmek isteyenlerde oluyor.
kendini çok yere değersiz hissedebilir.
daha çok kırılgan alıngan olur ama belli etmezler.
bunlar hayatta başarılı olmak ister bunu kafaya takarlar.
işte ulkemiz maalesef yoksul bir ülke. eskiden orta sınıf yine iyiydi şimdi sosyal medya vs var elbiseler yaygın kim ne belli değil bakmayın.
devamını gör...