1.
bir elbarto ukdesidir.
kimi (çoğu) zaman kişinin bilerek ve isteyerek düştüğü hatta içten içe arzuladığı bir garip insani dürtüdür. gerçekliğin çıplak acıları karşısında görece ve anlık mutluluk için zihnin kendini savunma refleksidir.
kimi (çoğu) zaman kişinin bilerek ve isteyerek düştüğü hatta içten içe arzuladığı bir garip insani dürtüdür. gerçekliğin çıplak acıları karşısında görece ve anlık mutluluk için zihnin kendini savunma refleksidir.
devamını gör...
2.
devlet idare edenlerin olmayan lüksüdür, sığınamayacakları, mâkul olmayan bir mâzerettir. sâir bir kimsenin ise hayatta bir kez başına geldiğinde olay ve şartların özelliğine göre, toplum içinde normal kabul edilebilen, ikinci, üçüncü seferde aynı duruma düştüğünde ise aldatandan ziyâde aldananın eleştirilerek ahmaklığına hükmedilebildiği, güven duygusunun yalancılıkla suistimâl edilmesi neticesinde ortaya çıkan insana mahsus bir hatadır. allah bizi aldanan ve aldatanlardan eylemesin, özü-sözü bir, şiârı doğruluk olan dürüst insanlarla karşılaştırsın.
devamını gör...
3.
hileye kanmak, yalana inanmak.
ne diyordu ümit yaşar oğuzcan bu husus üstüne?
fakat bile bile aldanmak da güzel. en feci şey insanın artık aldanmıyacağı yere gelmesi. işte ilk ölümümüz orada başlıyor.
ne diyordu ümit yaşar oğuzcan bu husus üstüne?
fakat bile bile aldanmak da güzel. en feci şey insanın artık aldanmıyacağı yere gelmesi. işte ilk ölümümüz orada başlıyor.
devamını gör...
4.
bile isteye kanmak. bir gülüşe, bir söze, bir bakışa. yani hayale.
devamını gör...
5.
arada lazım olan kişinin kendi iradesi ile kurduğu yalancı cennet.
arada lazım ama.
arada da aldanmamak lazım.
fazlası keyif kaçırıyor.
arada lazım ama.
arada da aldanmamak lazım.
fazlası keyif kaçırıyor.
devamını gör...
6.
bu hikayede figürler kim, roller ne? o seni değil, sen kendini. kendi kendini. müsebbibi boş yere arama başka yerlerde. kendi içinde. susuz bir çölde ummana dalıp boğulmuşuz. göremeyince, incelikten, görmek istemeyince. gözlerinizi iyi açın, görmek istediğinizden çok daha farklı bir son da mümkün. yakın. anlayın, ki aldanmayın... zaruretten belki; insan kendisini eksik ve yalnız hissediyor ya hani. ısrarla düşleri süsleyen o yumuşacık ve tatlı ricotta’yı beklerken, tabağında kabuğu sertleşmiş tuzlu gravyer peyniri bulmak; mütemadiyen doyumsuzluk. akabinde bünyede şiddetli bir kararsızlık. tatmak için mi yemek, yemek için mi tatmak; acaba hangi sesi dinleyecek? ve sonuç: ne istediğini bilmediğindendir bu aldanış; yine yeniden griye, başa dönmek demek. fazla takılma, afiyetle hazmetmek gerek.
devamını gör...
7.
aldanma çocuksu mahzun yüzüne ,
mutlaka terkedip gidecek bir gün.
kanma sever gibi göründüğüne ,
seni sevmiyorum diyecek bir gün.
mutlaka terkedip gidecek bir gün.
kanma sever gibi göründüğüne ,
seni sevmiyorum diyecek bir gün.
devamını gör...
8.
bir aldanma hikayesi
devamını gör...