beyazıt meydanı

eski adı ''teodisios forumu''dur.

yüzde 20 rus, yüzde 70 orta doğulu, yüzde 5 türk, yüzde 5 diğer şeklinde anlık nüfusu vardır.

istanbul dışından gelenlerin buyulendigi istanbul'da yaşayanların çok da şey etmediği tarihi bolgedir

daha yeni eski adı at meydanıdır.

5 yıl boyunca gidip geldiğim meydandır

tarihi eylem yeridir.
nice protesto eylemlerinin, bombalı saldırıların, biber gazlarının hatıralarının olduğu kanlı bir meydandır.

beyazıt ismini, beyazıt meydanında bulunun istanbul üniversitesinin içinde olup 1749 yılında ahşap olarak inşa edilen, yangınları gözetlemek ve haberleşmek amacıyla kullanılan beyazıt kulesinden, öğrendim.
neden derseniz, her çocuk gibi ben de kışın kar yağmasını ve kar topu oynamasını severdim.
kar ile ne alakası var beyazıt kulesinin diyenler olacaktır, beyazıt kulesi çokça yangına maruz kalmasına rağmen hala günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış ve istanbullular için bir sonraki günün hava tahminini, tepesinde bulunan farklı ışıklar ile (mavi: açık hava, sarı: sisli hava, yeşil :yağmurlu hava ve kırmızı: kar) bildirmek için kullanılıyordu bir ara bu uygulamaya ara vermişlerdi ama günümüzde hala devam ediyor.
işte bu beyazıt kulesi anneannemin evinden gözüken bir yapıydı, orada olduğum her akşam o kuleye bakmak benim için bir eğlenceydi, hele kış gelmiş ise devamlı kırmızı ne zaman yanacak diye bakıp dururdum.

işte beyazıt ve kulesi, kar'ın habercisi olan kırmızı ışığıyla benim çocukluğumdan mıh gibi aklımda kalandır.

kule hala varlığını sürdürüyor ama ne ev kaldı ne de o çok sevdiğim anneannem.

bu illüstrasyon istanbul'un doğu roma imparatorluğu dönemindeki halini gösteriyor. en solda (hipodrom'un batısında) daire şeklindeki yer forum tauri'dir. yani günümüz beyazıt meydanı'dır.
geçmişteki hali ile günümüzdeki halini karşılaştırınca meydanın estetik bakımdan ne yazık ki geriye gittiği göze çarpmaktadır.

istanbul üniversitesi'nin önünde bulunan büyük meydan.