#ödüllü filmler
yaşadığı köyün baraj suları altında kalacak olması sebebiyle tahliye edilmesi kararına uymakta direnen ahmet'in hikayesini izlediğimiz film 2019 yapımı ali özel filmidir. antalya altın portakal film festivali'ne yayımlandığı yıl damga vuran film yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olmasıyla dikkat çekiyor.
yönetmen:
ali özel
oyuncular:
elif aydın
asil büyüközçelik
ozan dagara
mücahit koçak
hakan emre ünal
ahmet özel
ali özel
oyuncular:
elif aydın
asil büyüközçelik
ozan dagara
mücahit koçak
hakan emre ünal
ahmet özel
*antalya altın portakal film festivali (2019) - en iyi aktör [mücahit koçak] / en iyi film / en iyi ilk film / en iyi yönetmen [ali özel] / en iyi yardımcı oyuncu [ozan dagara], [hakan emre ünal]
film toplam 11 ödüle sahiptir.
film toplam 11 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gece radyosu" tarafından 28.11.2021 19:15 tarihinde açılmıştır.
1.
ali özel’in ilk çıkış filmidir. 2019 altın portakal film festivalinde 10 ödül birden alarak gözleri üstüne çekmişti. o dönem izleme fırsatım olmamıştı. mubi’ye geldiğini görünce hemen açtım izledim.
konusu baraj altında kalacak olan köyde evini boşaltmaya razı olmayan ahmet amcanın ve onu ikna etmesi için köye çağrılan oğlu harun babasıyla olan iletişimi üzerine kurgulandığınu söyleyebiliriz.
tuhaf, değişik, varoluş sancıları olan bir taşra sıkıntısı filmiydi. biraz nuri bilge ceylan havası vardı. metaforları olduğunu hissettiğim ama tam çözemediğim bi filmdi.
filmin başından sonunu kadar doğanın olağanüstü gücünü, kavak ağaçlarının haykırışını, yağmurun sesini, şimşeklerin karanlığı aydınlığa çevirdiği bir görsel şöleni hissettiğimi söyleyebilirim.
konusu baraj altında kalacak olan köyde evini boşaltmaya razı olmayan ahmet amcanın ve onu ikna etmesi için köye çağrılan oğlu harun babasıyla olan iletişimi üzerine kurgulandığınu söyleyebiliriz.
tuhaf, değişik, varoluş sancıları olan bir taşra sıkıntısı filmiydi. biraz nuri bilge ceylan havası vardı. metaforları olduğunu hissettiğim ama tam çözemediğim bi filmdi.
filmin başından sonunu kadar doğanın olağanüstü gücünü, kavak ağaçlarının haykırışını, yağmurun sesini, şimşeklerin karanlığı aydınlığa çevirdiği bir görsel şöleni hissettiğimi söyleyebilirim.
devamını gör...
2.
2019 yılında gösterime giren ali özel filmidir. film yönetmenin ilk filmidir ve altın portakal’da tam 10 ödül almıştır.
zeki demirkubuz filmin anonsunu yaparken çok iddialı bir söylemde bulunuyor “ öyle bir film ki, biraz daha sürse çehov’un dediği gibi neredeyse neden yaşadığımızı anlayacaktık” diyor.
filmi araştırırken edindiğim bilgiler bunlar. düşünsenize bir arkadaşınız size geliyor ve abi 10 ödül almış bir film var, zeki demirkubuz böyle böyle demiş diyor. heyecanla neymiş lan bu deyip izlersiniz. ben de öyle yaptım. izledim ve eh işte bir filmle karşılaştım. ortalama bir filmlere eh işte diyorum, bozkır filmi tam olarak eh işte bir film.
filmin konusu yeni yapılan baraj sebebiyle köyü boşaltmak zorunda kalan bir aileyi anlatıyor. tüm hayatı köydeki evi ve eşinin mezarı olan ahmet köyü boşaltmak istemez. ahmet’in yeğenleri ahmet’in yıllardır görüşmediği oğlunu ikna etmek için köye çağırır. güçlü bir baba oğul hikayesi izlemeye başlarız.
filmin atmosferini çok beğendiğimi söyleyebilirim. filmin en güzel tarafı yaratılan atmosfer ve görüntülerdi. sürekli yağmur ve gökgürültüsü sesi eşliğinde hikaye anlatılıyor, seyirci baba oğul ilişkisiyle geriliyor ve finale doğru ilerliyor.
film 10 ödülü hak ediyor diyemem, zeki demirkubuz’un söylemlerini abartılı buldum. merak edenlere tavsiye ederim.
baba ve oğul arasında bulunan gerilimi çok sevdim, sürekli patlayacağını hissettiğim bir bomba etkisi vardı üzerimde. gerilim şiddetleniyor hissediyorsunuz ama bir şey olmuyor. olacak diye bekliyorsunuz. o hissi çok sevdim. diyaloglar olmadan sadece bakışlarla, mimiklerle bunları anlatmak kolay iş değil.
baba rolünü oynayan ahmet’in performansını rezalet buldum. sanırım yönetmenin babası. aynı soyadını taşıyorlar. kötü bir performans sergilemiş.
ayrıca bilinçli mi yapıldı bilmiyorum oyuncuların sesini duymakta çok zorlandım. sürekli kumanda elimde izledim filmi.
dediğim gibi eh işte bir filmdi.
zeki demirkubuz filmin anonsunu yaparken çok iddialı bir söylemde bulunuyor “ öyle bir film ki, biraz daha sürse çehov’un dediği gibi neredeyse neden yaşadığımızı anlayacaktık” diyor.
filmi araştırırken edindiğim bilgiler bunlar. düşünsenize bir arkadaşınız size geliyor ve abi 10 ödül almış bir film var, zeki demirkubuz böyle böyle demiş diyor. heyecanla neymiş lan bu deyip izlersiniz. ben de öyle yaptım. izledim ve eh işte bir filmle karşılaştım. ortalama bir filmlere eh işte diyorum, bozkır filmi tam olarak eh işte bir film.
filmin konusu yeni yapılan baraj sebebiyle köyü boşaltmak zorunda kalan bir aileyi anlatıyor. tüm hayatı köydeki evi ve eşinin mezarı olan ahmet köyü boşaltmak istemez. ahmet’in yeğenleri ahmet’in yıllardır görüşmediği oğlunu ikna etmek için köye çağırır. güçlü bir baba oğul hikayesi izlemeye başlarız.
filmin atmosferini çok beğendiğimi söyleyebilirim. filmin en güzel tarafı yaratılan atmosfer ve görüntülerdi. sürekli yağmur ve gökgürültüsü sesi eşliğinde hikaye anlatılıyor, seyirci baba oğul ilişkisiyle geriliyor ve finale doğru ilerliyor.
film 10 ödülü hak ediyor diyemem, zeki demirkubuz’un söylemlerini abartılı buldum. merak edenlere tavsiye ederim.
baba ve oğul arasında bulunan gerilimi çok sevdim, sürekli patlayacağını hissettiğim bir bomba etkisi vardı üzerimde. gerilim şiddetleniyor hissediyorsunuz ama bir şey olmuyor. olacak diye bekliyorsunuz. o hissi çok sevdim. diyaloglar olmadan sadece bakışlarla, mimiklerle bunları anlatmak kolay iş değil.
baba rolünü oynayan ahmet’in performansını rezalet buldum. sanırım yönetmenin babası. aynı soyadını taşıyorlar. kötü bir performans sergilemiş.
ayrıca bilinçli mi yapıldı bilmiyorum oyuncuların sesini duymakta çok zorlandım. sürekli kumanda elimde izledim filmi.
dediğim gibi eh işte bir filmdi.
devamını gör...