öne çıkanlar | diğer yorumlar

ilk defa selçuk baran okudum. bu en güzel kitabı mı değil mi bilmiyorum ama çok beğendim. tüm kitaplarını okuyacağım. 216 sayfalık bu roman ayrıca 1979 yılında milliyet yayınları roman yarışmasında mansiyon ödülünü kazanmış.

kitap tıp kazanıp babasının ölümüyle okula devam edemeyen ve bir devlet dairesinde küçük memur olarak işe başlayan seyfi'nin hikayesiyle başlıyor. kitapta zaten üç önemli karakter var. seyfi, nurten, müfit. seyfi henüz 18 yaşında ve hayata hep umutlu bakan bir genç. aşık olmak için yüreği sabırsız. kendini bir kadına aşık olarak bulmak istiyor. nurten ile yolları kesiştiğinde nurten onunla olmayı kendi sevgisinden çok ona duyulan sevginin büyüklüğü için kabul ediyor. seyfi'den yaşça büyük olan nurten evin geçimini üstlenip kocasının eğitimi için elinden geleni yapıyor. adeta onun bir ablası veya annesi gibi büyümesinde ve kişiliğinin gelişmesinde önemli rol oynuyor. burada dikkatimi çeken yazarın toplumun çok güzel bir yönünü analiz etmesi oldu. erkek çalışıp eve para soktuğunda nasıl tüm ev içi iktidarı eline alıyorsa aynı emeği kadın gösterdiğinde yönetim yine de erkekte oluyor. kadının yine söz hakkı aynı kalıyor, en az dinlenen, fikirlerine en az değer verilen yine kadın oluyor.

yıllar sonra hayatlarına seyfi'nin kurstan arkadaşı olarak giren müfit ise genç ama ihtiyarlamış bir karakter. bu ülkenin çoğu düzenini çözmüş, tek derdi küçük bir kasabada tek derdi sonraki günü yaşamak olan köylüler gibi bir hayat yaşamak istiyor. nurten ile yaşadıkları çekim her şeyi değiştirse de kitabın sonunda nurten kendisini seven her erkekle hayatını onlara göre şekillendirmediği için (üstelik bu sefer kendisi müfit'e çok aşıkken), kim olduğunun ve kendini tanımak için verdiği kararlar beni çok mutlu etti. klasik bir hikayeden çok daha iyiydi böylesi.

çok sevdim. baştan sona kadar harika yazılmış bir kitap. selçuk baran okumaya devam.
devamını gör...
bir selçuk baran kitabıdır.

yazar bu romanı ile milliyet roman yarışmasında mansiyon kazanmış. bence aldığı bu ödülü sonuna kadar hak etmiş kitap. son zamanlarda bana ters köşe yapan romanlardan biri oldu. açıkçası kitabın adını okuduğumda beklediğim kitapla okurken deneyimlediğim kitap arasında dağlar kadar fark vardı. ve bu fark bana olumlu bir şekilde yansıdı.

ben gerçekten bir bozkır hikayesi bekledim açıkçası. böyle iç anadoludan bir hikaye ama hiç beklediğim gibi olmadı. handiyse bir rus romanı okudum. zaten kitabın başlangıcındaki sayfalar rus romanlarının başlangıcını hatırlatır şekilde idi.

romanın kahramanlarından seyfi küçük bir memur. amacı büyük bir memur olmak. ve hayatta köylü sıfatından bir an önce kurtulup artık bir kenter olabilmek. nurten ise seyfi'ye aşık olduğunu düşünen, onu hayatına uyum sağlamaya çalışan çok güzel bir kadın. bir anlamda farklı yeni bir hayata adım atıyor seyfi ile. müfit ise bambaşka bir adam. seyfi, müfit'e hayran ama nurten de hayran olunca işler biraz karışıyor.

herkes kendi meşrebince yalnız. herkes bozkırda bir çiçek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bozkır çiçekleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim