diktatörlük

bir ülkenin, devletinin başında olağanüstü ve sınırsız yetkilere sahip kişi tarafından yönetilmesi. diktatörlük, eski roma zamanında ortaya çıkmış bir askeri bir yönetim kurulması ile başlayan bir sistemidir.

yakın tarihte ise diktatörlük, birinci dünya savaşı sonrası, birçok ülkede görülmüştür. bir siyasi partinin kanun yoluyla veya da kanun dışı yollarla yönetime el koyup kurduğu totaliter rejimler diktatörlük ismini almıştır. bu rejimlerin en büyük ve güçlü olanları mussolini dönemi italya'sı ile hitler dönemi almanya'sı örneğindeki gibi faşist ve nazi diktatörlükleridir. buna benzer tipteki diktatörlükler de ikinci dünya savaşı sonrasında da varlıklarını sürdürmüştür. yakın tarihte geçmişten bu yana stalin dönemi sovyetler birliği , mao zedung dönemi çin , pol pot dönemi kamboçya , kim il-jong dönemi kuzey kore , şah dönemi iran , franco dönemi ispanya , salazar dönemi portekiz , batista dönemi küba, saddam hüseyin dönemi ırak , muammer kaddafi dönemi libya gibi yöneticiler ve ülkeleri, diktatör ve demir yumruk rejimini sembolize ederler.

diktatörlüğün marksist olup, marks ve lenin bakış açısından komünizme geçiş yapmak proleter sınıfın kurduğu sıkı yönetim şekli olan proleterya diktatörlüğü de olağanüstü yetkilerini kullanır.

dünya çapında pek çok ülkenin otoriterlik ve diktatörlüğün derinliklerine battığını görmek gerçekten çok üzücü. yaşadığımız bu günler çok karanlık zamanlar.

dinsizin hakkından imansız gelirlik.

batı’nın diktatörlük tanımında ''ülkelerin yönetim'' biçimleri yok. abd’ye direniyorsanız, batı’nın sömürülme politikalarına itiraz ediyorsanız siz diktatörsünüz.
batı (abd-ab) basını işlerine gelmeyene diktatör derler. bizdeki mallarda papağan gibi tekrarlar.

cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde görülmüştür.

etrafınızda bolca atatürk'ün diktatör olduğunu ima eden gerizekalılar olacaktır. korkmayın len bıcırıklar açık açık söyleyin, zira kendisinin diktatör olduğunu biz de göğsümüzü gere gere söylüyoruz. lakin en yakınındakiler de olmak üzere ülkedeki o kadar vizyonsuza laf anlatmaya çalışsa ömrü yetmezdi, o yüzden bazı konularda astığım astık, kestiğim kestik olduğu doğrudur.

lakin atatürk'ün bahsedilen diktatörlüğü sizin şimdiki gördüğünüz ya da içinde bulunduğunuz diktatörlük gibi değildir. nihayetinde eğer öyle olmuş olsaydı kendisinin ölümünden sonra dinciler yine ülkenin başına geçmez ve hatta kendisi ülkenin başına geçtiğinde bir tane bile dinci bırakmazdı.

netice olarak sizin minik beyinlerinizle kirletmeye çalıştığınız atatürk, sizin bildiğiniz ya da şahit olduğunuz halde söylemeye korktuğunuz diktatörlük tanıtımına uygun değildir.

bu arada sadece ve sadece istanbul işgal halinde iken sırf istanbul'da hilafet makamının pasifliğini, halkına olan düşmanlığını ve icraatlarını, işgal kuvvetlerinin yerel halka yaptığı zulmü ve hilafet makamının bu zulme karşı sessizliğini araştırın ve okuyun. kulaktan dolma bilgilerle değil ama gerçekten araştırın ve okuyun. belki siz de atatürk masondu, atatürk islam'a karşıydı, atatürk zevk ve sefa içinde yaşadı diyen gerizekalılar zümresinden kurtulup kendine ait fikri ve beyanı olan, bağımsız tekil bir bireye dönüşebilirsiniz.

tanım: tek insanın her şeyi yönetmesi.

şu sözlüğe gelsin istiyorum. ama sissy olsun diktatör. ben yaveri olurum. beraber kafamıza göre takılırdık. saçma sapan başlıkları banlardık direkt. neymiş güzel olmayan kadına güzel diyen erkekmiş. başlığa bak hayret bir şey. cinlerim tepeme geldi.

dünya üzerinde bir konum verebilirim. ancak sonrasında bazı tatsızlıklar yaşanabilir.