1.
yedinci dem ukdesi.
insan olarak bile görülmeyen siyahi insanların vakti zamanında parasız veya karın tokluğuna ırgat olarak çalıştırılması, satılması olayıdır.
15. ve 19.yy. arasında etkinliğini sürdüren köle ticareti, köleleştirilmiş milyonlarca afrikalının deniz aşırı gemi seyahatleri vasıtasıyla kıtalarından koparılıp yeni dünya'ya özellikle de güney amerika'ya şeker kamışı plantasyonlarında köle olarak çalıştırılmak üzere zorla götürülmesidir.
buradan
insan olarak bile görülmeyen siyahi insanların vakti zamanında parasız veya karın tokluğuna ırgat olarak çalıştırılması, satılması olayıdır.
15. ve 19.yy. arasında etkinliğini sürdüren köle ticareti, köleleştirilmiş milyonlarca afrikalının deniz aşırı gemi seyahatleri vasıtasıyla kıtalarından koparılıp yeni dünya'ya özellikle de güney amerika'ya şeker kamışı plantasyonlarında köle olarak çalıştırılmak üzere zorla götürülmesidir.
buradan
devamını gör...
2.
iki yüzlü batının eski adetleri. ingilizler karılarını satıyordu bir zamanlar pazarlarda dünyaya medeniyet dersi vermeye kalkar domuz yiyenler.
devamını gör...
3.
şu an köle olmak için para verenler var(cinsel hiç bir eylem olmadan salt kölelikten bahsediyorum, cinselliğin olduğu durumlarda var ama onların psikolojik ve uygulama dinamiği ayrı )
devamını gör...
4.
sadece beyazlar mı? satılmış oportunist siyahların da kendi halklarının üzerinden menfaat sağladığı insanlık tarihinin utanç duyulası ayıplarındandır.
bu konuda kaliteli bir film tavsiyesi de vermek faydalı olacaktır. köle ticareti, 1997 yılında çekilmiş amistad isimli filmde gerçek olaylara bağlı kalarak tüm çarpıcılığı ile işlenmiştir. filmin ismi köle ticaretinde kullanılan la amistad adlı gemiden alınmıştır.
ayrıca olayın traji komik yanı ise amistad ın ispanyolca da dostluk anlamına gelmesi.
bu konuda kaliteli bir film tavsiyesi de vermek faydalı olacaktır. köle ticareti, 1997 yılında çekilmiş amistad isimli filmde gerçek olaylara bağlı kalarak tüm çarpıcılığı ile işlenmiştir. filmin ismi köle ticaretinde kullanılan la amistad adlı gemiden alınmıştır.
ayrıca olayın traji komik yanı ise amistad ın ispanyolca da dostluk anlamına gelmesi.
devamını gör...
5.
köleliği yalnızca siyah insanların mülk haline getirilerek zorla çalıştırılması sanan ve batı toplumlarına özgü bir zulüm olarak gören cahiller toplanmış yine. sonra tarih bilgisinin gereksizliğinden de bahseder bunlar.
kölelik tarihin başlangıcından beri var. hammurabi kanunlarında kölelik üzerine yazılmış onlarca madde var. savaş esirleri, aldığı borcu ödeyemeyenler, suçlular köle statüsüne indirgeniyor. kölelerden doğan çocuklar da hayatlarını köle olarak yaşıyorlar.
antik mısır, yunan, roma köleci toplumlar. uzak doğu da görmezden gelinemez. japonya, kore, çin bunlar da tarihte kölecilikten beslenmişler. islam hukukunda da kölelerle ilgili maddeler var. ecdadımız osmanlı da köleci bir toplum. osmanlı imparatorluğunda köleliğin yasaklanması 1847 yılında ingilizlerin baskısıyla gerçekleşiyor. uygulamanın sona ermesi 1900'lerin başına kadar devam ediyor. kölecilik o kadar yaygın ki istanbul'da şehir nüfusunun beşte birini köleler oluşturuyor bu dönemde. şehrin muhtelif semtlerinde köle pazarları var. şuraya bunlardan birine dair küçük bir makale bırakayım hatta. dergipark.org.tr/tr/downloa....
batılı toplumları köleci diye eleştiren ve kendilerini sütten çıkma ak kaşık zanneden cahillerin bir kısmının üçüncü, dördüncü kuşak dedeleri, nineleri köle. kalanı da da o köleleri satın alıp kullanan insanların torunları. kendi geçmişini bilmeden başkasının geçmişini eleştirmek kadar büyük bir konfora sahip olmayı ben de isterdim.
kölelik tarihin başlangıcından beri var. hammurabi kanunlarında kölelik üzerine yazılmış onlarca madde var. savaş esirleri, aldığı borcu ödeyemeyenler, suçlular köle statüsüne indirgeniyor. kölelerden doğan çocuklar da hayatlarını köle olarak yaşıyorlar.
antik mısır, yunan, roma köleci toplumlar. uzak doğu da görmezden gelinemez. japonya, kore, çin bunlar da tarihte kölecilikten beslenmişler. islam hukukunda da kölelerle ilgili maddeler var. ecdadımız osmanlı da köleci bir toplum. osmanlı imparatorluğunda köleliğin yasaklanması 1847 yılında ingilizlerin baskısıyla gerçekleşiyor. uygulamanın sona ermesi 1900'lerin başına kadar devam ediyor. kölecilik o kadar yaygın ki istanbul'da şehir nüfusunun beşte birini köleler oluşturuyor bu dönemde. şehrin muhtelif semtlerinde köle pazarları var. şuraya bunlardan birine dair küçük bir makale bırakayım hatta. dergipark.org.tr/tr/downloa....
batılı toplumları köleci diye eleştiren ve kendilerini sütten çıkma ak kaşık zanneden cahillerin bir kısmının üçüncü, dördüncü kuşak dedeleri, nineleri köle. kalanı da da o köleleri satın alıp kullanan insanların torunları. kendi geçmişini bilmeden başkasının geçmişini eleştirmek kadar büyük bir konfora sahip olmayı ben de isterdim.
devamını gör...