anormal sözlük haber ajansı
evet değerli okuryazarlar; gönül ister ki, sizlerle güzel haberler paylaşabilelim. börtü, böcek, kelebek içerikli ruhu dinlendiren haberlerle karşınıza çıkabilelim. ancak ne yazık ki, gündem buna izin vermiyor. kaos sözlüğün iliklerine kadar öyle bir işlemiş ki, bizim habercilik anlayışımızı şişliyor. son günlerde sözlükte yaşananlardan sonra, normal benjamin butonun basın açıklaması gündeme oturdu. neymiş, kendisi tatile çıkıyormuş. inanmayınız efendim! külliyen yalan! muhabirlerimizin yönetimdeki haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre, normal benjamin buton, iki gündür cereyan eden hadiseler sonrasında dün akşam itibarıyla bildiğiniz saksıyı kırmış. sözlüğün adının normalleşmesi ile birlikte yoldaşın da normalleşeceğini düşünen tüm yazarlara, ne yazık ki bu kötü haberi vermek durumundayız.
söylendiğine göre; üst üste gelen mesajları ve tazmanya canavarına dönen yazarları gören benjamin, ''yeter beeee!'' diyerek evinden fanilası ve çizgili pijaması ile fırlayarak, oturduğu sitenin bahçesinde erik dalı eşliğinde oynamaya başlamış. ''oh oh normalim, oh oh normaliz.'' şeklinde nidalar attığı söyleniyor. normal benjamin'in bu halini gören komşuları bir süre bekleseler de, yoldaşın durumunun değişmeyeceğini görünce kendisini şikayet etmek zorunda kalmışlar. polis ekipleri siteye gelmeden evvel, mükellef göbekli sarı pavlov yoldaşın yanına intikal etmiş ve onu arabasına attığı gibi kendi evine götürmek zorunda kalmış. burada yaptıkları durum değerlendirmesi sonucunda, yoldaşın sinirlerinin çok yıprandığına ve artık bu mevzuların butona fazla geldiğine karar vermişler. hal böylece olunca da, yoldaşı girdiği haleti ruhiye 'den çıkarmak amacıyla ''manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesi''ne yatırmaya karar vermişler. peki neden bakırköy değil de manisa? yoldaş tebdili mekanda ferahlık vardır diyerek, istanbul'dan uzaklaşmak istediğini dile getirmiş. orada izinin daha zor bulunacağını düşünmüş. dün tatile çıkıyorum basın açıklamasını yaptıktan sonra da, manisa'ya doğru yola koyulmuşlar. sanırım şu saatlerde 3. koğuştaki, koğuş arkadaşları ile tanışıyor olmalı. aynı zamanda misyonunu tamamladığını düşünerek dağılan, hunidaşlar kulübü üyelerinden bazılarının da yoldaş'a bu yolculuğunda refakat ettiği ve ilk kez böyle bir ortamda bulunacak yoldaşa moral destek vermeye çalıştıkları da sızan haberler arasında.
normal benjamin kendi çıkış butonunu bile bulamadan rüzgar gibi manisa'ya ışınlanmış anlayacağınız. herkesin butonu elbette kendine ama benjamin'in butonu sözlüğe her daim lazım oluyordu. inşallah butonu bozmamıştır. arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre hunisini turuncu renkte seçmiş. döndüğünde mesajlarının altında ''turuncu hunili benjamin'' ifadesini okuduğunuzda şaşırmayasınız diye bu bilgiyi şimdiden sizlerle paylaşmak istedik. evet değerli okuryazarlar bu sözlük alemi nice koçyiğitleri yere serdi. umarız benjamin bir an önce hunisini takıp sağlıklı bir şekilde aramıza döner.
kendisine acil şifalar diliyoruz.
açık mert korkusuz anormal sözlük haber ajansı özel ve gizli haber dosyasını okudunuz.
sürç-i lisan ettiysek af ola!
söylendiğine göre; üst üste gelen mesajları ve tazmanya canavarına dönen yazarları gören benjamin, ''yeter beeee!'' diyerek evinden fanilası ve çizgili pijaması ile fırlayarak, oturduğu sitenin bahçesinde erik dalı eşliğinde oynamaya başlamış. ''oh oh normalim, oh oh normaliz.'' şeklinde nidalar attığı söyleniyor. normal benjamin'in bu halini gören komşuları bir süre bekleseler de, yoldaşın durumunun değişmeyeceğini görünce kendisini şikayet etmek zorunda kalmışlar. polis ekipleri siteye gelmeden evvel, mükellef göbekli sarı pavlov yoldaşın yanına intikal etmiş ve onu arabasına attığı gibi kendi evine götürmek zorunda kalmış. burada yaptıkları durum değerlendirmesi sonucunda, yoldaşın sinirlerinin çok yıprandığına ve artık bu mevzuların butona fazla geldiğine karar vermişler. hal böylece olunca da, yoldaşı girdiği haleti ruhiye 'den çıkarmak amacıyla ''manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesi''ne yatırmaya karar vermişler. peki neden bakırköy değil de manisa? yoldaş tebdili mekanda ferahlık vardır diyerek, istanbul'dan uzaklaşmak istediğini dile getirmiş. orada izinin daha zor bulunacağını düşünmüş. dün tatile çıkıyorum basın açıklamasını yaptıktan sonra da, manisa'ya doğru yola koyulmuşlar. sanırım şu saatlerde 3. koğuştaki, koğuş arkadaşları ile tanışıyor olmalı. aynı zamanda misyonunu tamamladığını düşünerek dağılan, hunidaşlar kulübü üyelerinden bazılarının da yoldaş'a bu yolculuğunda refakat ettiği ve ilk kez böyle bir ortamda bulunacak yoldaşa moral destek vermeye çalıştıkları da sızan haberler arasında.
normal benjamin kendi çıkış butonunu bile bulamadan rüzgar gibi manisa'ya ışınlanmış anlayacağınız. herkesin butonu elbette kendine ama benjamin'in butonu sözlüğe her daim lazım oluyordu. inşallah butonu bozmamıştır. arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre hunisini turuncu renkte seçmiş. döndüğünde mesajlarının altında ''turuncu hunili benjamin'' ifadesini okuduğunuzda şaşırmayasınız diye bu bilgiyi şimdiden sizlerle paylaşmak istedik. evet değerli okuryazarlar bu sözlük alemi nice koçyiğitleri yere serdi. umarız benjamin bir an önce hunisini takıp sağlıklı bir şekilde aramıza döner.
kendisine acil şifalar diliyoruz.
açık mert korkusuz anormal sözlük haber ajansı özel ve gizli haber dosyasını okudunuz.
sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...
2021'e veda ederken bir not bırak
bu yıl kah üzüldüm, kah üzüldüm. zaman zaman üzüldüğüm anlarda oldu ama yine de iyi üzüldüm. benim için berbat bir yıldın fakat kendimi bu yıl değiştirdiğim için güzel de sayılırdın, ama yine de kötü bir yıldın inşallah bir daha tekrarlanmazsın hoşçakalll.
devamını gör...
reddedilince anında iletişimi kesen erkek
siz ne olsun istiyorsunuz?
hem reddedilip hem kapımızda mı beklesinler? reddetmişsin adam da beyefendi gibi gitmiş. ne olsun yani?
hasta gibi hala devam mı etsin ki öyle olduğunda da ondan şikayet ediyoruz hahaha.
rica ediyorum kadın erkek yeşil ışık görmüyorsanız direksiyonunuzu başka yöne kırınız hahah. saygılar efem.
hem reddedilip hem kapımızda mı beklesinler? reddetmişsin adam da beyefendi gibi gitmiş. ne olsun yani?
hasta gibi hala devam mı etsin ki öyle olduğunda da ondan şikayet ediyoruz hahaha.
rica ediyorum kadın erkek yeşil ışık görmüyorsanız direksiyonunuzu başka yöne kırınız hahah. saygılar efem.
devamını gör...
insanı ağlatan şeyler
belirsizlik. öyle bir illet ki ne umutlanabiliyorsun ne de tamamen vazgeçebiliyorsun. kafanda hep bir soru işareti.
devamını gör...
magic mushroom
etken madde olarak psilosibin içeren ve zehirleyerek etkisini gösteren bir tür mantar. yanlışlıkla bu mantarı tüketen saf bir anadolu ailesinin dramını şurdan okuyabilirsiniz. www.kibrisgazetesi.com/duny...
devamını gör...
okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
korkunun egemenliğinde yaşamamıza karşın halk olarak çok gülerdik. bir mizah anlayışımız vardı. cümbüşümüz muazzamdı. dizginlenmesi mümkün değildi. yarım kalması söz konusu değildi. bir şey komikse onu katıla katıla gülerek takdir ederdik ve en basit, en kaba şeyler bile bize komik gelirdi. gerçekten de çok gülerdik, bunu söyleyebilirim.
adem'den önce/jack london
adem'den önce/jack london
devamını gör...
mahalle yanarken saçını tarayan kadın
"köy yanar deli taranır"dır doğrusu. deliler olmasa çekilmez olurdu bu dünya, iyi ki varlar.
devamını gör...
çaylaklara oy verirken gelen his
biz ilk önce oyumuzu veriyoruz çaylak mı aylak mı sonradan bakıyoruz.
oy tanıma verilir.
oy tanıma verilir.
devamını gör...
mad world
yu-gi-oh! the abridged series'in 56. bölümünde duyunca tekrar kafamın içinde dönmeye başlayan tears for fears şarkısı. şarkı aslında 1983 tarihli the hurting albümünde yer alıyor ama asıl ivmeyi donnie darko filminin final sahnesinde çalan gary jules yorumu ile yakalıyor. lakabı donnie darko olan birine göre film benim için ilk 20'ye girmez ama final sahnesi mad world eşliğinde insanı suratından vuran bir silah etkisi yaratıyor demek yanlış olmaz. sahne şarkı ile devleşiyor. hatta o meşhur final sahnesini de buraya iliştireyim. muhtemelen şarkının en akılda kalıcı ve en tesiri yüksek cümlesi the dreams in which i'm dying are the best i've ever had* fakat şarkının bütünü zaten iki ucu keskin bıçaklar gibi kestiği için bir cümle ile sınırlandırmak da yanlış. aslında şarkı hakkında söylenecek çok fazla şey var, insanda yüksek bir binanın tepesinden burjuvaların dünyasına* son kez bakıp atlama isteği uyandırıyor.* yine de hayat bir film sahnesi değil ama eğer olsaydı ölürken arkada çalması gereken şarkıların başını çekiyor.
all around me are familiar faces
worn out places, worn out faces
bright and early for the daily races
going nowhere, going nowhere
the tears are filling up their glasses
no expression, no expression
hide my head, ı wanna drown my sorrow
no tomorrow, no tomorrow*
and ı find it kind of funny, ı find it kind of sad
the dreams in which ı'm dying are the best ı've ever had
ı find it hard to tell you, ı find it hard to take
when people run in circles it's a very, very
mad world, mad world*
children waiting for the day they feel good
happy birthday, happy birthday
and ı feel the way that every child should
sit and listen, sit and listen
went to school and ı was very nervous
noone knew me, noone knew me
hello teacher tell me what's my lesson
look right through me, look right through me*
tears for fears - mad world
gary jules - mad world
yu-gi-oh! severler için de mad world çalan bölümü bırakıyorum buraya. (10.52 'de başlıyor.)
all around me are familiar faces
worn out places, worn out faces
bright and early for the daily races
going nowhere, going nowhere
the tears are filling up their glasses
no expression, no expression
hide my head, ı wanna drown my sorrow
no tomorrow, no tomorrow*
and ı find it kind of funny, ı find it kind of sad
the dreams in which ı'm dying are the best ı've ever had
ı find it hard to tell you, ı find it hard to take
when people run in circles it's a very, very
mad world, mad world*
children waiting for the day they feel good
happy birthday, happy birthday
and ı feel the way that every child should
sit and listen, sit and listen
went to school and ı was very nervous
noone knew me, noone knew me
hello teacher tell me what's my lesson
look right through me, look right through me*
tears for fears - mad world
gary jules - mad world
yu-gi-oh! severler için de mad world çalan bölümü bırakıyorum buraya. (10.52 'de başlıyor.)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
bir zaman var elinde avucunda.
varın yoğun her şeyin.
tam öyle dikmişsin gözlerini bakıyorsun. bakıyorsun ama göremiyorsun. ne büyük çaresizlik.. hareket edecek bir bedeni düşüncelerinle baltalamak. öylece oturmanın hiç rolünü oynamadan bir köşeye sıkışmanın gelgiti. yaşıyorsun bu hayatı herkes'in soluduğu gökyüzünde sanki seninki ayrı bir durum yakarışlarıyla..
çığlıklarla yaşıyorsun çoğu kez karabasan gibi içinde taşıyorsun o kara kutuyu. gece vakti soluduğun o ormanlarda bir yaratıkla karşılaşıcakmışsın korkusu. dikenli tellere takılıyorsun yürümeni engelleyen şu mide bulandırıcı takılmalar. her geçmeye çalıştığında hep aynı kanatmalar. geri kaçıyorsun oysa ki gitmen gereken var bir yer. konaklaman gereken izinin bulunamayacağı bir mesken.
karanlık tarafınla huzur bulduğunu zannediyorsun onu besliyorsun. sana verdiği zararı görmeden. o zifiri karanlıkta bir orman yolunda aradığın ev çare mi tehlike mi girdabı. tek başına.. yollarda gördüğün her biri kendine has çaresizliği olan yüzler. hepsi farklı yollarda sen başka bir yolda. çarpışıyorsunuz o kadar kalabalıksınız ki ama yollarınız ayrı o korkuyla gidilen yol sadece yalnız sen ve senin yansıman.
varın yoğun her şeyin.
tam öyle dikmişsin gözlerini bakıyorsun. bakıyorsun ama göremiyorsun. ne büyük çaresizlik.. hareket edecek bir bedeni düşüncelerinle baltalamak. öylece oturmanın hiç rolünü oynamadan bir köşeye sıkışmanın gelgiti. yaşıyorsun bu hayatı herkes'in soluduğu gökyüzünde sanki seninki ayrı bir durum yakarışlarıyla..
çığlıklarla yaşıyorsun çoğu kez karabasan gibi içinde taşıyorsun o kara kutuyu. gece vakti soluduğun o ormanlarda bir yaratıkla karşılaşıcakmışsın korkusu. dikenli tellere takılıyorsun yürümeni engelleyen şu mide bulandırıcı takılmalar. her geçmeye çalıştığında hep aynı kanatmalar. geri kaçıyorsun oysa ki gitmen gereken var bir yer. konaklaman gereken izinin bulunamayacağı bir mesken.
karanlık tarafınla huzur bulduğunu zannediyorsun onu besliyorsun. sana verdiği zararı görmeden. o zifiri karanlıkta bir orman yolunda aradığın ev çare mi tehlike mi girdabı. tek başına.. yollarda gördüğün her biri kendine has çaresizliği olan yüzler. hepsi farklı yollarda sen başka bir yolda. çarpışıyorsunuz o kadar kalabalıksınız ki ama yollarınız ayrı o korkuyla gidilen yol sadece yalnız sen ve senin yansıman.
devamını gör...
diyelim ki o bunu okuyor
benim cesaretimin birazcığı sende olsaydı şu anda "biz" çok güzel olabilirdik. sen o cesareti gösteremedin o yüzden "ben" tek başıma çok güzel olmak zorunda kaldım
devamını gör...
sözlükten birine ciddi ciddi aşık olmak
ilk buluşma pardon buluşamamadan sonra insanı hüsrana sürükler. sen tanımlara bakarsın amanın dersin bu adam 3 kere atar 4 kere tutar. profil de gayet yerindedir. sonra bir görüşürsün meğer fotoğraf 15 yıl öncesine ait. herif bildiğin bakımsız herkül gibi bişey. saç baş dökülmüş gözleri içine göçmüş ağzı falan kokuyor salak salak bakıp gülüyor. siz ise diri halinizle karşısında şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklenirsiniz bir bahane bulup ortamdan kaçmak istersiniz.
velhasılı kelam. yaş işlerdir. yapmayın.
velhasılı kelam. yaş işlerdir. yapmayın.
devamını gör...
gulag
ssbc tarafından kurulmuş çalışma kamplarıdır. burada yatma sebepleri çok farklı nedenlere dayanabilmektedir.
söz konusu kamplarda sayılar net olmamakla birlikte binlerce insanın öldüğü düşünülmektedir. ssbc tarafından varlığı reddedilsede, dağıldıktan sonra evrakları ortaya çıkmıştır ancak sayıları tarafına göre aşağı-yukarı şekilde manipüle edilmiştir.
şartlarının ağır olduğu bilinmek kaydıyla kimi kaynaklarda "yemeksiz" kimi kaynaklarda ise "geçimlik yemek" ya da 10 saat-20 saat gibi çalışıldığına dair çok farklı ve uzak bilgiler bulunmaktadır.
sözün özü net olan şey, sebepleri farklı olsa da ve şiddet-zulüm dozajları farklı olsa da aşkale gibi ya da holokost gibi rezil-rüsva uygulamalar oluşmuştur.
son olarak bu sorunlar bitti mi?
-çin'in çalışma-eğitim kampları,
-abd'nin cia (guantanamo en ünlüsü) gizli hapishaneleri ve ırak-afganistan hapishanelerindeki zulüm olarak devam etmektedir. (ırak-afganistan görece yeni sonlandırıldı).
dahası 1970'li yıllarda fransız hapishaneleri'ndeki durum ve tutumlar literatür'e girmiş olsa da benzer karmaşa sömürge ülkelerinde batılılıların yaptığı tutuklamalar, işgaller ve dünya savaşları üzerinde de kayda geçmiştir. sözün özü şiddet ve zulüm zannetiğimizden daha güncel ve daha karanlık ancak yaygındır.
edit: alttaki arkadaşın iddialarına göre 1930-50 arasında savaş olduğunu öğrendiğimiz, parti içi/bürokrasi içi çatışmaların (troçkist ve/veya kapitalist) iddialarının/suçlamalarının ve/veya troçkist olmanın "burjuva" olmak olduğunu son olarak da başta ispanya iç savaşı'ndan sağ kurtulan devrimcilerinin bir kısmınında "burjuva" olduğunu öğrendiğimiz kurumlardır.
söz konusu kamplarda sayılar net olmamakla birlikte binlerce insanın öldüğü düşünülmektedir. ssbc tarafından varlığı reddedilsede, dağıldıktan sonra evrakları ortaya çıkmıştır ancak sayıları tarafına göre aşağı-yukarı şekilde manipüle edilmiştir.
şartlarının ağır olduğu bilinmek kaydıyla kimi kaynaklarda "yemeksiz" kimi kaynaklarda ise "geçimlik yemek" ya da 10 saat-20 saat gibi çalışıldığına dair çok farklı ve uzak bilgiler bulunmaktadır.
sözün özü net olan şey, sebepleri farklı olsa da ve şiddet-zulüm dozajları farklı olsa da aşkale gibi ya da holokost gibi rezil-rüsva uygulamalar oluşmuştur.
son olarak bu sorunlar bitti mi?
-çin'in çalışma-eğitim kampları,
-abd'nin cia (guantanamo en ünlüsü) gizli hapishaneleri ve ırak-afganistan hapishanelerindeki zulüm olarak devam etmektedir. (ırak-afganistan görece yeni sonlandırıldı).
dahası 1970'li yıllarda fransız hapishaneleri'ndeki durum ve tutumlar literatür'e girmiş olsa da benzer karmaşa sömürge ülkelerinde batılılıların yaptığı tutuklamalar, işgaller ve dünya savaşları üzerinde de kayda geçmiştir. sözün özü şiddet ve zulüm zannetiğimizden daha güncel ve daha karanlık ancak yaygındır.
edit: alttaki arkadaşın iddialarına göre 1930-50 arasında savaş olduğunu öğrendiğimiz, parti içi/bürokrasi içi çatışmaların (troçkist ve/veya kapitalist) iddialarının/suçlamalarının ve/veya troçkist olmanın "burjuva" olmak olduğunu son olarak da başta ispanya iç savaşı'ndan sağ kurtulan devrimcilerinin bir kısmınında "burjuva" olduğunu öğrendiğimiz kurumlardır.
devamını gör...
ben şu anda iki ayrı insanım
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
solması için gülü dalından mı koparmalı?
pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
victor hugo
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
solması için gülü dalından mı koparmalı?
pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
victor hugo
devamını gör...
yeni ekonomi modeli tutmazsa üzülürüm
yeni hazine ve maliye bakanının yaptığı açıklamadan en çarpıcı cümledir. ve bakana sonuna kadar katılıyorum. ben de üzülürüm. hepimiz birden üzülebiliriz göğe bakalım. yağmur duasına çıkmış ilkel bir kabileye döndük zira.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
çakmak kibrit'ten önce bulunmuştur.
benden çok ilmî bir bilgi beklemeyin çünkü taş devrinde kaldım ancak böyle bilgiler verilmektedir.
benden çok ilmî bir bilgi beklemeyin çünkü taş devrinde kaldım ancak böyle bilgiler verilmektedir.
devamını gör...
pişman olmak
en büyük erdemlerden biri..
ne mutlu pişman olan insana..
hayatı dogrusuyla yanlışiyla yaşıyordur..
ne mutlu pişman olan insana..
hayatı dogrusuyla yanlışiyla yaşıyordur..
devamını gör...

