çalışılan iş kolunda ki müşteriler. kibarlığınız ve gösterdiğiniz nezaket sonrası , kendilerine iltimas geçilmesini bekleyen kurnaz insanlar ve absürt istekleri.
devamını gör...

birkaç kadeh şarap.
saate bakınca akşam değil gece ama geç yatıp geç kalkanlar için akşam sayılabilir hala.
böyle bir anket başlığı da yoktu ve mutlaka olması gerekiyordu.* ayrıca ilerleyen günlerde belki sözlükçüler anketi akşam saatinde doldurmak isteyebilir. sırf ondan açtım zaten. amme hizmeti bir nevi.*

edit: başlık “alkol tercihi” olunca haliyle alkol çeşitlerinden bahsetmek mantıklı olan sanki. zorunluluktan değil yani. kahve ya da başka şey sorulsaydı “içecek tercihleri” olurdu başlık. alkol içmek zorunda olmayan yazarlar da öyle bir başlık altında toplanabilir gayet tabii.
devamını gör...

şu an kendimi anaokulunda kendi arasında oyun oynayan çocukları izleyen yeni gelen çocuk olarak hissettim.

oylamaya üşenmeyip beğenide bulunduğum yazarların tümü diyorum.
devamını gör...

bence boğaziçi ekonomi tercih edilmelidir. fakat burada kıyaslama yanlış olmuştur. ekonomi mi okumak istiyorsunuz? hukuk mu?bunun kararını vermeniz lazım öncelikle. fakat okul ismi ile yazdığınız için şunları söylemek gerekiyor: ankara üniversitesi artık o bilinen mükemmel ankara üniversitesi değildir. o üniversiteyi mükemmelleştiren hocalar yok edildiler. özellikle barış bildirisi imzacıları ve khk bahaneleri ile bu hükümet ankara üniversitesinin bütün bölümlerinin içinden geçmiştir deyim yerindeyse. bu gelişmelerin ardından yapılan haksızlıklara dayanamayan çok değerli hocalar kendi isteği ile istifa etmiştir. boşuna ankara üniversitesini tercih etmeyiniz. garip hocalarla dolu ve sıradan 3 yıllık bir anadolu üniversitesinden pek bir farkı kalmamıştır ne yazık kiii! boğaziçi ekonomi ile koç ekonomi karşılaştırması yapabilir veya galatasaray hukuk'u inceleyebilirsiniz.
devamını gör...

yaşam boyu devam eden bir süreçtir.
devamını gör...

sizin içiniz fesat ki. size göre kadınla erkek arkadaş da olamaz. oldu olacak sözlükte haremlik selamlık kısımları yapalım.
devamını gör...

yanlış zaman, yanlış insan
tutunmak imkansız
bıktım yamalı sevdalardan

yanlış bahar, kış güneşi
yoruldum her bulduğumda
kaybetmekten seni,kıyamete kadar
kapattım kalbimi
devamını gör...

aslında üzücü olan, çocukluktan beri konuşacak kimsenin zaten hiç olmamasıdır, yani bu yalnızlık hissi çocukluğun erken zamanlarına dayanıyor. mesela, çocukken bir sorun yaşadığında anlatacak hiç kimsen yoktur, annen hiç seni dinleyip teselli etmemiş, sakinleştirmemiştir. sen de bundan sonra hiç kimsenin seni anlamayacağına, hep yalnız kalacağına inanmışsındır. yıllar geçtikçe bu yalnızlık hissi daha da büyür ve boğucu bir hal alır. zihindeki bu sınırlı inançtan kurtulmak zordur ama imkansız değildir. çocukluktaki gibi aslında yalnız değiliz, zihin ancak yeni şeyler öğrenerek eski bilişleri bırakır, harekete geçmek, insanlarla iletişim kurmaya çalışmak ve öğrenilmiş çaresizliğe mahkum olmamakla kısır döngü yavaş yavaş kırılabilir. bu konuda hayatı yeniden keşfedin kitabını tavsiye ederim.buradan
devamını gör...

bir konuda haber verirken önce haber kaynağına bakmak gerekir. orijinal haber kaynağı
@maribel_db isimli twitter kullanıcısı 11 0cak 2021 tarihinde bu paylaşımı yapmış. "dürüst olmak gerekirse" diye başlayıp yetkililere saydırmış, madrid metrosuna atıp tutmuş. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir kere nişantaşı'nda metro yoktur. istanbul metrolarının rengi de böyle değildir. tarih de 28 ocak değildir.
demet akalın'ın 6.7 milyon twitter takipçisi var. bu paylaşımına kısa zaman içinde binlerce beğeni gelebilir ve facebook, instagram sitelerinde yayılabilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
paylaşım yaparken güvenilir kaynaklardan faydalanmazsanız dalga geçenler olabilir demet hanım *.

edit: demet akalın paylaşımını 28 ocak saat 16:49'da yapmış olup, kendisine haberin kaynağı da iletilmiştir. 22 saatten beri paylaşımını kaldırmamasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
devamını gör...

benden de bir gün batımı fotoğrafı
galata köprüsünden.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yunanistan - avrupali serseri
hollanda - portakali soydum vitrine koydum
hindistan - b2 seviyesinde aksanli ingilizce
rusya - besinci dereceden memur
gürcistan - tc kimligiyle girilebilen
ruanda - otelim var sorulari alayim
almanya - disiplinse disiplin
fransa - beyaz bayrak sallayan
italya - cizme degilim ben
vatikan - kilisemiz klimalidir
devamını gör...

ay'ın karanlık yüzü diye bir şey yoktur aslında. yalnızca bizim dünya'dan bakıldığında hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir yüzü vardır. nasıl ki ada etrafında dolanan geminin, adada yaşayanlar tarafından yalnızca bir yüzünün görünmesi gibi, ay da bize tek yüzünü gösterir. bunun sebebi ay'ın kendi etrafında dönme hızıyla dünya'nın etrafında dönme hızının aynı olmasıdır.
devamını gör...

alınan sorumluluğun yerine getirildiğin an.
devamını gör...

direkt sorun. hayat kısa sözlük, uğraşmayın antin kuntin şeylerle.
devamını gör...

3.mektup
kalbin darmadağın olunca, kafan da karışır şebnem, italyan kahvesine batırılmış irlanda çöreğim; çöpten metal kutular toplayan zombi gibiyim.
şebnem peynirsiz labirentte dönüp duran fare gibiyim.
şebnem beynim bulaşık teline döndü.
sana olan duygularımı mesafe, boşluk, bildiğin hiçlik mayalıyor.
bazı konuları açıklığa kavuşturmak için çenemi tutmam ve birtakım sonuçlar elde etmek için de hiçbir şey yapmamam gerekirdi.
asmaların başında nöbet tutmak, üzümlerin olgunlaşmasını sağlamıyor.
saatin akrebinden hız beklememeliyim.
tüm umudumu hayırlara vesile olan aksaklıklar, 12'den vuran yanlış anlamalar ve sorunları halleden hatalara bağladım.
dünyada sahtelik kadar gelişim gösteren başka bir şey yok. o yüzden, paradokslarla haşır neşir olmadan hayatımıza canlılık katamıyoruz şebnem.
imkansıza yatırım yapmadan kazanamayız. kaybetmedikçe zenginleşemeyiz. dirilmek için kendimizden başlayarak her şeyi yok etmemiz gerek. vücut bulması için can attığımız şeyi inkar etmek, yok saymak, reddetmek zorundayız.
doğru, ancak yalanların sürekli desteği sayesinde ayakta durabiliyor.
kederliysen güleçliği, sevinçliysen somurtuşu kalkan olarak kullanmalısın.
dostluğa rekabet ve imha; aşka kurallar ve prosedürler eşlik ediyor.
insanın ayna karşısında yaşadığı türden önemsiz bir belirsizlik ile satıcılıktan uzak karmaşa dinmiyor.
sen de benim aklıma uysan, kalbime uysan, belki bu tuhaflıktan büyük heyecanlar çıkarabilirdik.
ben riskleri yönetemiyorum şebnem. afeti kontrol edemiyorum, krize söz geçiremiyorum. sürprizlerin üzücülük arz etmesi sürpriz olmuyor.
bana öyle geliyor ki, bizlerde olgunluk alametleri gibi yansıyan şeyler, tecrübelerimizdeki alelade acılıktan ileri geliyor.
delidoluluğun uzantıları gibi algılanabilecek davranışlarımızın da doğallığı su götürür.
geçerlilik kazanmış riya sisteminin kusursuz işleyişi, ilişkilerimize garantiler getiriyor.
güvenliği kilitlerde buluyoruz şebnem.
emniyet ile itimat aynı şey artık. ve birine itimat edecek kadar kendine güvenmenin manası yok.
aşk hiçbir çağda güvenli bir heyecan olmadı.
fakat aşkın bizi manasızlığa kelepçelemesini, aşağılayıcı bir üslupla imha etmesini göze alamıyoruz.
insan kendi aptallığının büyüklüğüyle yüzleşince kahrolmaktan kaçınamıyor.
artık iltifatlar, ikramlar, nazik teklifler en büyük tehditlere dönüşüyor.
peygamberin mirası tebessüm, riyanın kırmızı alarmı haline geldi.
dostluğumuz, arkadaşlığımız, tanışıklığımız, tümüyle eğlenceli olmak zorunda.
her türlüsü ürkütücü olan içtenlik baş gösterdiği anda, şakaların opak muşambasına bürünüyoruz.
birbirimizi oyalamak, kibarlığın yegane yolu oldu.
saptırılmış ve bir yönetmeliğe uyarlanmış saygının gereği olarak cıvıtmak.. ne kader ama.
kral, en büyük soytarı olmak zorunda.
insanlar, yakınlaşmanın yolunu kendilerine acındırmakta ya da muhataplarının kafasına demirle vurmakta arıyorlar çoğu zaman. bir de benim gibi, dokunaklı genellemeler yapanlar var. şimdi bunları söylüyorum ya, sabah dünyaya, insanlara inanıyor olarak uyanacağım. nefertiti'yi [üst kat komşumun kedisi] ve yavrularını görünce, beni bekleyen birtakım vazifeler, insanlık görevleri olduğu fikrine kapılacağım. hayatın ölümden, aşk ın her ikisinden de büyük olduğuna inanacağım. ve bu saçmalığı doğuran şartlar, seni benim için dünyanın en değerli insanı kılıyor. keşke başka ihtimaller de olsaydı, gerçek hatalar yapabilseydim hiç değilse..
cehennem, biliyorsun, tüm sorulara aynı cevabın verildiği, azabın kurumsallaştığı, eziyetin otomatikleştiği yerdir.
ya çok derin acıların ya çok büyük hedeflerin var ya da çok inatçısın şebnem. bunların hepsi ya da herhangi ikisi de olabilir.
bazı şeylerin anlamı ortaya çıktığında, o şeylerin kendileri çoktan yitmiş oluyor şebnem.
biz aslında kaybettiklerimiziz. kendisi kaybolunca anlamı parlayan şeylerle kuşatılmış durumdayız. bu anlam birikintisi, aslında hayatla ilgisi kesilmiş olduğu için anlamsızlığa matuf.
görüyorsun ya, tüm sözlerim, zavallılığa dönüşmüş bir samimiyetten geriye kalan ve ağıt izlenimi uyandıran gevelemelerden ibaret.
aslında tüm insanlığı ilgilendiren bunca belirsizlik içinde yalan da önce ihtişamını, sonra da görülebilirliğini kaybetti. doğrunun önemi kalmayınca, yalanı ancak kendine söyleyebilirsin. kendini bulabilirsen tabii.
şebnem çok saçmaladım, bağışla. insanın kalbi darmadağın olunca, kafası da karışıyor. mümkünse, söylediklerimi unuturken beni aklından çıkarma. huşuyla öpüyorum.

müntekim
devamını gör...

buket uzuner'in kaleme aldığı çanakkale savaşı temalı bir roman. çanakkale'ye savaşmaya gelmiş ama bir daha haber alınamamış bir anzak askerinin torununun dedesinin mezarını bulmak için gelibolu'ya gelmesi, orada bir çanakkale gazisinin kızı yaşlı bir kadınla tanıştırılması ve kaderin cilvesi olarak da yaşlı kadının babası ile anzak kadının dedesinin aslında aynı insan çıkması gibi dramatik bir olay örgüsü işlenmiştir. kitap esas olarak cepheden yazılmış mektuplarla ilerler. bu mektupların içinde okur kendisini çanakkale savaşının tam orta yerinde bulur. daha fazla spoiler vermemek için kendimi zor tutuyorum. okuyan kendisine çok şey katacaktır.

(bkz: aotearoa)
devamını gör...

psikiyatri tanımı: "yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler."

kişisel tanım: bir veya birden fazla konuyu kafaya takmak ve o konulara tepki oluşturmaktır.
devamını gör...

bir karadeniz turu hayal edin;

istanbul'dan 4 kişi yola çıkıyorsun kastamonu'da kuyu kebabı ile başlıyorsun tura sonra rotayı arabada belirliyorsun.
her gittiğin şehrin nesi meşhur? nerde kalacağız, nereleri gezip, göreceğiz ve ne yiyeceğiz şeklinde..
rotada ki ilk şehir sinop , sonrasında artvin'e kadar tüm şehirler sıra ile ve dönüşte hayran bırakan şehir yine sinop şeklinde.

biz bu geziyi yapalı çok uzun zaman oldu çok güzeldi, çok fazla eğlenildi sonrasında aynı ekip hep gidelim dedik bir daha tekrarı olamadı başlığı görünce sinoptan akılda kalanları yazmamak olmazdı.

hamsilos koyunda tekne ile gezilmeli, erfelek şelallerine tırmanılmalı, en az 2 porsiyon mantı yenilmeli, bizim hayatımızda ilk kez tanıştığımız balık olan iskorpit( çarpan balığı) mutlaka yenilmeli, ha birde unutmadan muhabbet güzel ise kumsalda sabahlanılıyor.

her şey normale döndüğünde gidilecek yerler listesine sinop'u yazın derim.
devamını gör...

(bkz: kedisever satanist)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

alamancı akrabaların tatilde bagajda getirdiği bir şey olsaydı da bu kadar sorgulamak zorunda kalmasaydık dediğim aşı. bedava aşı mı kaldı olm grip aşısı kaç para olmuş.
alamancı çiklatası bence daha kıymetli. gönderselerde yesek. aile hekimleri zorla alamancı çiklatası dağıtsa. negzel olmaz mıydı ya. başgan falan bakın negzel yiyorum hımmm nefis diye ulusal kanalda yeseydi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim