ras
açılımı retiküler aktive edici sistemdir. beyin sapı denen bölgede bulunan kompleks bir sinir ağıdır. beynin uyarılmayla ilgili kısmını oluşturur. ortamda dikkat çekici birden fazla unsur olduğunda tek bir tanesine odaklanmamızı sağlar.
devamını gör...
love death robots
2021 mayısta 2. sezonu geliyormuş fragman büyüleyici bu sezon çok daha güzel olacak gibi
devamını gör...
whatsapp gizlilik ilkesi değişimi
sahi ne oldu hani protesto ediliyordu. uygulama marketlerinde yine üst sıralarda. olay unutuldu mu yani.
15 mayıs son tarihti bir hafta kaldı.
15 mayıs son tarihti bir hafta kaldı.
devamını gör...
inançla alay etmek
hiçbir inançla alay edilmez, kötülükten kötülük doğar, o da kalkar senin kutsalına bir laf eder zoruna gider, kaldıramazsın.
devamını gör...
ne kitabı bırak ne çayır çimeni
ömer hayyam şiirinden bir mısra.
devamını gör...
amaterasu (yazar)
güzel gönüllü bir yazar.
allah gönlüne göre versin.
allah gönlüne göre versin.
devamını gör...
ilk başta sevilmeyip zamanla alışılan şeyler
kereviz
kabak tatlısı
pırasa
kediler
rakı
yalnızlık
etrafta olan biten acayip ve etik olmayan her şey.
kabak tatlısı
pırasa
kediler
rakı
yalnızlık
etrafta olan biten acayip ve etik olmayan her şey.
devamını gör...
yamoussoukro
afrika'nın batısında bulunan fildişi kıyısı ülkesinin başkentidir.
devamını gör...
fatih kısaparmak
1989 yılında, kilim kasedi ile bir anda tüm ülkenin en çok dinlenen şarkıcısı olan, benim en çok kara sevda şarkısını sevdiğim sanatçı.
devamını gör...
nikolay vasilyeviç gogol
bana daima biraz pesimist gelmiş olan yazar. belli ki bu karamsarlık , onun dünyayı bir camın ardından değil tüm gerçekliği ile en ön sırada izlemesinden kaynaklanıyor.
--- alıntı ---
"aslına bakılacak olursa, ahlaksal çökmüşlüğün kokuşmuş soluğunun sindiği güzellik karşısında duyulan acıma duygusu bu türden duyguların en güçlüsüdür. ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur."
-bir delinin hatıra defteri
--- alıntı ---
--- alıntı ---
"aslına bakılacak olursa, ahlaksal çökmüşlüğün kokuşmuş soluğunun sindiği güzellik karşısında duyulan acıma duygusu bu türden duyguların en güçlüsüdür. ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur."
-bir delinin hatıra defteri
--- alıntı ---
devamını gör...
insanlar neden ölünce kıymete biner sorunsalı
varlığı kıymetli değilmiş gibi görünen birinin yokluğu yaşanılmalıdır çünkü o insan hep yanımızda hep bizimle zannederiz o olmayınca anlarız yokluğunun ne kadar dayanılmaz olduğunu.
bizim için yaptıklarına, yanımızda oluşuna o kadar alışmışızdır ki ölümün o kişiyi sonsuza kadar bizden aldığı gerçeği yüzümüze bir tokat gibi çarpar.
işte bu yüzden sevdiklerimizin kıymetini bilmeliyiz.
bizim için yaptıklarına, yanımızda oluşuna o kadar alışmışızdır ki ölümün o kişiyi sonsuza kadar bizden aldığı gerçeği yüzümüze bir tokat gibi çarpar.
işte bu yüzden sevdiklerimizin kıymetini bilmeliyiz.
devamını gör...
seni sevmiyorum demenin farklı şekilleri
aynı kapıya çıkar.*
devamını gör...
en cool anime karakteri
devamını gör...
gamayun
slav mitolojisinde kuş bedenli tanrıça. dünya, dünyadaki canlı cansız varlıklar ve doğal olarak da insan hakkındaki her şeyi bildiği varsayılmış ve bu nedenle bir peygamber olarak kabul görmüştür. herkesin, büyüsüne kapıldığı güzel şarkılar söyler ve şarkılarını duyanlar, tıpkı yunan mitolojisindeki sirenleri duyanlar gibi, o sese doğru gitmek ve onu bir kez daha duymak için can atarlar. ancak sözlerini anlamak zordur ve onu anlayanlar aslında geleceğe ilişkin kehanetlere de sahip olmuşlardır.
(görsel, miro.medium. com'dan alıntıdır.)
(görsel, miro.medium. com'dan alıntıdır.)
devamını gör...
söylemesi keyifli kelimeler
üç yüz otuz üç.
devamını gör...
yazarların keşke olsa dedikleri şeyler
keşke kendi evim olsa... böyle tek başıma felekten bir gece çalsam, rahat rahat balkonumda sigara-kahve yapabilsem...
devamını gör...
risale-i nur
bediüzzaman'ın kitabı. öncelikle nurcu değilim bunu belirteyim; fakat kötü bir kitap değildir. bediüzzaman'ın yazdığı bu kitabın çoğunluk tarafından beğenilmemesinin sebebi; bediüzzaman bu kitapla sanki ayetleri ve hadisleri açıklamıyor gibi. yani bediüzzaman kitabında besmele ile ilgili bile uzun-uzun yazmış bir adam. yani imanı üstün bir adam, bu yüzden kendisini çoğunun anlayamayacağını düşünüyorum. ben de risale-i nur okumak istedim bir dönem, fakat kaldıramadım. herkesin kolay-kolay kaldırabileceğini de düşünmüyorum. besmele ile ilgili bile uzun-uzun yazan bediüzzaman'dan bahsediyoruz! bediüzzaman'ın gözünde, bismillahir-rahmanir-rahim demek, dünyalara bedeldir. biz bediüzzaman gibi düşünmedikten sonra, kitaplarını anlayamayacağız ve boş-boş, saçma sapan bir kitap! demekle yetineceğiz. fakat insafla soruyorum, bu kitabı kaçımız okudu? ya da kaçımız bu kitabı anlamaya çalışarak okudu. bir kitabı okurken anlamak için, yazar gibi düşünmek lazım. bir kitabı hata bulmak için, veya kötülemek için okursanız, o kitabı nasıl sevebilirsiniz ki? mümkün mü böyle bir şey? bakın, ben de risale-i nur okumuş biri değilim, fakat doğruya doğru. bu kitabı iman gözü ile okumak lazım diye düşünüyorum şahsen.
diğer bir nokta, bediüzzaman, risale-i nur kutsal kitaptır demedi. evvelâ; nurcu kardeşlerim de bediüzzaman'ın bunu demeye hakkının ve gücünün olmadığını gayet iyi biliyorlar. risale-i nur'un bir kutsal kitap mahiyetinde olmadığını da çok iyi biliyorlar. aksini savunmak kimsenin haddi değil zaten.
bediüzzaman'ın vahiy aldığını söylediğini iddia edenler, bediüzzaman okumamışlar. çünkü bediüzzaman okuyan, hem de okumayan, en azından birazcık araştıran bir insan onun böyle bir iddiada olmadığını bilir. bediüzzaman, risale-i nur'a muazzam diyebilir hem, belki öve-öve bitiremez, fakat bu, risale-i nur'un kutsal kitap olduğunu söylediğini göstermez. diğer bir husus ise, bana yazdırıldı meselesidir.
bediüzzaman, yaşarken de, yazdırıldı ifadesi dolayısıyla eleştirilmiş ve bu iddiaya şöyle cevap vermiştir;
elcevap: haşa, bin kere hâşâ... benim haddim değildir ki, o kerametleri benliğime mal edeyim. belki benim pek çok kusurlarımla beraber risâle-i nur ile îmân hizmetinde çalışmamıza bir ikram-ı ilahi ve o hizmetin makbuliyetine dair bereketten gelen bir emâreyi göstermek ve "ne ile yaşıyor, nasıl geçiniyor?" diyenlere karşı da, bereket-i ilâhiye bu hizmetimizi dünya maîşetine âlet etmeye mecbur etmiyor demektir. hem bu yazdığım hakîkatler benim fikrim, malım değil; belki herkesin kalbinin bir köşesinde bulunan bir lümme-i şeytânî ve vesveseci bulunduğu gibi, bir lümme-i ilhâm ve melekî bulunduğuna ehl-i hakîkat ve diyanetin hükümlerine binâen, benim kalbimde dahi herkes gibi, bâzen ihtiyarım haricinde ve fikrimin fevkinde hatrıma bir hakîkat hutur eder. yani, kur'ân'dan mânevî bir canibden bir nevî ilhâm hükmünde, bir güzel nükte ifhâm edilir, demektir.
ayrıca şöyle de cevap vermiştir;
yalnız eskiden beri ehl-i hakîkat mabeyninde carî ve üstâdına karşı fart-ı muhabbetten gelen fevkalhad hüsn-ü zanları ta'dil etmek ve nimet-i ilahiyeye karşı küfran ve inkâr etmemek niyetiyle, müceddidlik vazîfesi olabilir. fakat benim değil, risâle-i nur'undur. belki bu zamana bakan kur'ân'ın bir cilve-i hakîkatıdır. risâle-i nur onu temsil eder. ben neci oluyorum ki, kendim dâvâ edeyim.
diğer bir nokta, bediüzzaman, risale-i nur kutsal kitaptır demedi. evvelâ; nurcu kardeşlerim de bediüzzaman'ın bunu demeye hakkının ve gücünün olmadığını gayet iyi biliyorlar. risale-i nur'un bir kutsal kitap mahiyetinde olmadığını da çok iyi biliyorlar. aksini savunmak kimsenin haddi değil zaten.
bediüzzaman'ın vahiy aldığını söylediğini iddia edenler, bediüzzaman okumamışlar. çünkü bediüzzaman okuyan, hem de okumayan, en azından birazcık araştıran bir insan onun böyle bir iddiada olmadığını bilir. bediüzzaman, risale-i nur'a muazzam diyebilir hem, belki öve-öve bitiremez, fakat bu, risale-i nur'un kutsal kitap olduğunu söylediğini göstermez. diğer bir husus ise, bana yazdırıldı meselesidir.
bediüzzaman, yaşarken de, yazdırıldı ifadesi dolayısıyla eleştirilmiş ve bu iddiaya şöyle cevap vermiştir;
elcevap: haşa, bin kere hâşâ... benim haddim değildir ki, o kerametleri benliğime mal edeyim. belki benim pek çok kusurlarımla beraber risâle-i nur ile îmân hizmetinde çalışmamıza bir ikram-ı ilahi ve o hizmetin makbuliyetine dair bereketten gelen bir emâreyi göstermek ve "ne ile yaşıyor, nasıl geçiniyor?" diyenlere karşı da, bereket-i ilâhiye bu hizmetimizi dünya maîşetine âlet etmeye mecbur etmiyor demektir. hem bu yazdığım hakîkatler benim fikrim, malım değil; belki herkesin kalbinin bir köşesinde bulunan bir lümme-i şeytânî ve vesveseci bulunduğu gibi, bir lümme-i ilhâm ve melekî bulunduğuna ehl-i hakîkat ve diyanetin hükümlerine binâen, benim kalbimde dahi herkes gibi, bâzen ihtiyarım haricinde ve fikrimin fevkinde hatrıma bir hakîkat hutur eder. yani, kur'ân'dan mânevî bir canibden bir nevî ilhâm hükmünde, bir güzel nükte ifhâm edilir, demektir.
ayrıca şöyle de cevap vermiştir;
yalnız eskiden beri ehl-i hakîkat mabeyninde carî ve üstâdına karşı fart-ı muhabbetten gelen fevkalhad hüsn-ü zanları ta'dil etmek ve nimet-i ilahiyeye karşı küfran ve inkâr etmemek niyetiyle, müceddidlik vazîfesi olabilir. fakat benim değil, risâle-i nur'undur. belki bu zamana bakan kur'ân'ın bir cilve-i hakîkatıdır. risâle-i nur onu temsil eder. ben neci oluyorum ki, kendim dâvâ edeyim.
devamını gör...
evcil hayvanının ölümüne yas tutup ağlayan insan
bir hayvanla kurulan bağ, aynı insanlarla kurduğumuz bağlar gibidir. bir evlat veya bir kardeş gibi sevmek mümkündür. hayatının ve zamanının bir çoğunu paylaştığın bir hayvanın ölümüne üzülmek samimiyetsizlik veya şov değildir muhteremler. bu çirkin ve kınanası bir düşüncedir
devamını gör...
armysuzy
kendisine çooook önceden iade-i ziyaret yapmalıydım. fakat kısmet bugüneymiş sevgili yazar.* o nasıl güzel yazmaktır yahu. tanımlarınızda kendimi buluyorum efenim. yazdıklarınızda da sonuna kadar haklısınız. sonbaharı da sevdiğinize göre siz ben olabilir misiniz? naif ve anlamlı cümlelerinizle sözlüğü güzel kılıyorsunuz. varlığınız daim olsun, seviliyorsunuz.*
devamını gör...