normal sözlük yazarlarının hissettikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
başlık "hame" tarafından 07.11.2020 16:02 tarihinde açılmıştır.
121.
bir boşvermişlik, bir adam sendecilik, bir bir şey.
devamını gör...
122.
sanki yokum ben...
bir miras bırakmışım herkese. paramı yiyorlar, bıraktıklarımın sefasını sürüyorlar ama beni asla görmüyor ve hatırlamıyorlar .
bir miras bırakmışım herkese. paramı yiyorlar, bıraktıklarımın sefasını sürüyorlar ama beni asla görmüyor ve hatırlamıyorlar .
devamını gör...
123.
artık birşey hissedemiyorum bile
devamını gör...
124.
değiştiğimi hissediyorum...
gittikçe ağırbaşlı olan tarafıma boyun eğdiğimi, insanlara olan sevgimin bittigini...
yine de değişime karşı inat ediyorum. çünkü diğer tarafım "hayır! sen o degilsin!" diyor.
hayatın verdiklerine teslim olmak istemiyorum. neşeli ruhumu , sefkatli halimi kaybedip, o durağan insana dönüşürsem yaşantımın içindeki kötü olaylara dayanamaz ezilir yok olurum.
tüm olumsuzluklara inat, ben yine ben olursam; bugüne kadar verdiğim mücadelemi kazanacağım bunu biliyorum.
umarım durgun halime teslim olmadan,
renklerimi soldurmadan bu dönemi atlatırım.
gittikçe ağırbaşlı olan tarafıma boyun eğdiğimi, insanlara olan sevgimin bittigini...
yine de değişime karşı inat ediyorum. çünkü diğer tarafım "hayır! sen o degilsin!" diyor.
hayatın verdiklerine teslim olmak istemiyorum. neşeli ruhumu , sefkatli halimi kaybedip, o durağan insana dönüşürsem yaşantımın içindeki kötü olaylara dayanamaz ezilir yok olurum.
tüm olumsuzluklara inat, ben yine ben olursam; bugüne kadar verdiğim mücadelemi kazanacağım bunu biliyorum.
umarım durgun halime teslim olmadan,
renklerimi soldurmadan bu dönemi atlatırım.
devamını gör...
125.
her şey çok boş gelmeye başladı bu düşünce beni uzun süredir mutsuz hissettiriyor.
devamını gör...
126.
kolay gücenip alındığım biri vardı. hep kolayca üzebildi beni ve belki bunu bilinçli hiç yapmadı. son zamanlarda yaptığı şeyler beni üzmüyor, kırmıyor. bi boşvermişlik var. normalde söylese böhüntüğ diye yastıklara yüzümü bastıra bastıra ağlayacağım bi cümlesine hiç takılmadım. amaaan bana ne dedim içimden.
bunun getirmiş olduğu bir özgürleşme hissi var. zincirim varmış ama koparmış koşuyorum gibi hissediyorum. bi yanım bir zamanlar çok ama çok sevdiğim o insana artık kırılamıyor olmaktan dolayı hüzünlü. hangisi daha güzel, kırılabilmek mi yoksa artık umursamayacak kadar hissizleşmek mi? bilemiyorum.
keşkemler böyle olmasaydı da ben bir ömür küsüp gücenseydim ama kısmet işte. insanlar kendilerinden soğutana kadar uğraşıyorlar. bakın an itibari ile bi de sinirli hissediyorum. çok zor her şey.
bunun getirmiş olduğu bir özgürleşme hissi var. zincirim varmış ama koparmış koşuyorum gibi hissediyorum. bi yanım bir zamanlar çok ama çok sevdiğim o insana artık kırılamıyor olmaktan dolayı hüzünlü. hangisi daha güzel, kırılabilmek mi yoksa artık umursamayacak kadar hissizleşmek mi? bilemiyorum.
keşkemler böyle olmasaydı da ben bir ömür küsüp gücenseydim ama kısmet işte. insanlar kendilerinden soğutana kadar uğraşıyorlar. bakın an itibari ile bi de sinirli hissediyorum. çok zor her şey.
devamını gör...
127.
kalp kırıklığı. en ihtiyacım olan kişi gitti. ben ona her şeyimi vermeye hazırken o en küçük bir zorlukta gitmeyi tercih etti ne diyeyim sağlık olsun.
devamını gör...
128.
tamamlanmayan işlerin yarattığı kaygı hali.. endişe. (bkz: mükemmelliyetçilik)
devamını gör...
129.
biraz mutsuz biraz da umutlu.
devamını gör...
130.
“özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte!” der nazım hikmet.
evet şu an hissettiğim duygunun adı “özlem”.
özlemek güzel şeydir, beklemek de güzel eğer özlenen güzelse. bekliyorum ve çok özlüyorum ve hatta şöyle söylüyorum “ruhum koca bir boşlukta gibi, gel de bitsin bu eziyet!”.
hatta bir şarkı sözü de yazayım tam olsun bari. ufuk beydemir’in ay tenli kadın parçasından.
-“al aklım gibi hissimi, al çünkü özlüyorum!”
not: 100. tanımım olmuş olmasından dolayı hem mutluyum hem de 100.tanıma yakışır olsun istedim.
evet şu an hissettiğim duygunun adı “özlem”.
özlemek güzel şeydir, beklemek de güzel eğer özlenen güzelse. bekliyorum ve çok özlüyorum ve hatta şöyle söylüyorum “ruhum koca bir boşlukta gibi, gel de bitsin bu eziyet!”.
hatta bir şarkı sözü de yazayım tam olsun bari. ufuk beydemir’in ay tenli kadın parçasından.
-“al aklım gibi hissimi, al çünkü özlüyorum!”
not: 100. tanımım olmuş olmasından dolayı hem mutluyum hem de 100.tanıma yakışır olsun istedim.
devamını gör...
131.
zihin yorgunluğu
devamını gör...
132.
fiziksel olmayan yorgunluk
devamını gör...
133.
bihter ziyagil'in de dediği gibi: "boğuluyorum artık, nefes alamıyorum, ruhum sancıyor. dayanmıyorum!"
devamını gör...
134.
kalp ağrısı.
devamını gör...
135.
her şey tükeniyor. biz dahil!
insanlık tarihine bir bakın;
savaşlar, kölelik, sömürgeler, sanayi devriminden sonra kurulan yeni ekonomik sistem.
bugün sizce bunlar geride mi kaldı?
yoksa daha da vahşetini artırdı mı?
bu entryi yazarken baktım. dünya nüfusu 7.8 milyar. 9 yıl sonra bu nüfusa 1 milyar daha eklenecegi hesaplanıyor.
sizce bugün doğan çocuklar, çok değil; 20 yaşlarına geldiklerinde nasıl bir dünyada yaşayacaklar?
daha bugünlerde aşıyı bile paylaşamayan, patentini tüm dünyaya, insanlığa açmayan, kâr hırsından insan hayatını önemsemeyen “bu büyük insanlık” elinde olan son değeri “vicdanı” da tüketmedi mi?
yarının dünyasında işsizlik, açlık arttığında, bugün aşıyı paylaşmayan, yarın ekmeğini paylaşacak mı?
doğayı betonla, denizi plastikle, havayı sera gazlarıyla, insanlığı para hırsıyla tükettik.
farklı ülkelerde yaşayan tanıdıklarım, avrupa basını, dünya gündemi hep aynı şeyleri belirtiyorlar. “gelecek pek de hoş gelmeyecek.”
açıkcası karamsar olmamak gerek ama konu itibariyle ben iyimser yerine, gerçekçi olmayı doğru buluyorum. umarım yanılırım. ve umarım akılcı çözüm önerileriniz vardır. çünkü, bendekileri de ben tükettim.
herkes dünya değişsin diyor ama kendini hiç değiştirmiyor. hayvan içgüdüleriyle yaşıyor insanlığın büyük bölümü. sadece tüketiyor.
elbette bu düzen böyle gitmeyecektir. değişecektir. ancak özellikle pandemi sürecinde iyice yalnızlaşan, zaten doğru düzgün örgütlenememiş insanlık, yeni düzeni nasıl kuracak?
sanırım yenisi, eskisinden daha kötü olacak.
öğrenemedik! ne paylaşmayı? ne sevmeyi? ne korumayı?
tüketmemeyi öğrenemedik.
insanlık tarihine bir bakın;
savaşlar, kölelik, sömürgeler, sanayi devriminden sonra kurulan yeni ekonomik sistem.
bugün sizce bunlar geride mi kaldı?
yoksa daha da vahşetini artırdı mı?
bu entryi yazarken baktım. dünya nüfusu 7.8 milyar. 9 yıl sonra bu nüfusa 1 milyar daha eklenecegi hesaplanıyor.
sizce bugün doğan çocuklar, çok değil; 20 yaşlarına geldiklerinde nasıl bir dünyada yaşayacaklar?
daha bugünlerde aşıyı bile paylaşamayan, patentini tüm dünyaya, insanlığa açmayan, kâr hırsından insan hayatını önemsemeyen “bu büyük insanlık” elinde olan son değeri “vicdanı” da tüketmedi mi?
yarının dünyasında işsizlik, açlık arttığında, bugün aşıyı paylaşmayan, yarın ekmeğini paylaşacak mı?
doğayı betonla, denizi plastikle, havayı sera gazlarıyla, insanlığı para hırsıyla tükettik.
farklı ülkelerde yaşayan tanıdıklarım, avrupa basını, dünya gündemi hep aynı şeyleri belirtiyorlar. “gelecek pek de hoş gelmeyecek.”
açıkcası karamsar olmamak gerek ama konu itibariyle ben iyimser yerine, gerçekçi olmayı doğru buluyorum. umarım yanılırım. ve umarım akılcı çözüm önerileriniz vardır. çünkü, bendekileri de ben tükettim.
herkes dünya değişsin diyor ama kendini hiç değiştirmiyor. hayvan içgüdüleriyle yaşıyor insanlığın büyük bölümü. sadece tüketiyor.
elbette bu düzen böyle gitmeyecektir. değişecektir. ancak özellikle pandemi sürecinde iyice yalnızlaşan, zaten doğru düzgün örgütlenememiş insanlık, yeni düzeni nasıl kuracak?
sanırım yenisi, eskisinden daha kötü olacak.
öğrenemedik! ne paylaşmayı? ne sevmeyi? ne korumayı?
tüketmemeyi öğrenemedik.
devamını gör...
136.
haftalardır "ben onsuz naparım?" düşüncesiyle boğuştuktan sonra şu an hissettiğim duygu tam olarak "her şeye rağmen hayat çok güzel ve ben tek başıma da mutlu olabilirim."dir (dileyen bu duyguya "bir şeyleri kafasında bitirme" duygusu da diyebilir.).
devamını gör...
137.
miadını doldurmuş eşya gibiyim. deponun en ücra köşesine bırakılmış, bir gün lazım olur diyerek bekletilen. hiç kimsenin aklına tamir edip kullanmak gelmiyor. bilmiyorlar ki, onarsalar en yenilerini aratmayacağım. bekletildikçe işlerine yaramak gelmiyor içimden, bozuluyorum. kaldırıp atsalar ya da birilerine satsalar daha az yanardı canım, bekletilmek insanın doğasına aykırı.
devamını gör...
138.
dünyanın diğer milyonlarca insanı gibi yıkık, yapayalnız ve boşlukta hissediyorum. aylardır bu cendereden nasıl çıkacağım diye sayıklıyorum her yatağa girişimde. insanların yüzlerine bakarkense hep şen kahkahalar hep goygoy hep gülüşmeler.
devamını gör...
139.
140.
uykum olmadığı halde uyumak.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130