normal sözlük yazarlarının hissettikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
başlık "hame" tarafından 07.11.2020 16:02 tarihinde açılmıştır.
1441.
yanlış yola girdik de bazı yollardan da dönülmüyor bilirsin.
devamını gör...
1442.
kırgınlık,kızgınlık,hüzün ,umut ,ohh bee offff hislerim ortaya karışık halde. yapmayın şunu yapmayın insanları ,emeklerini çıkarlarınız uğruna yalancı inançlarınız uğruna harcamayın diye bağırmak istiyorum .kinci ,sinirli biri değilim , olmadığım birine dönüştürmeyin insanlıktan çıkarmayın beni diyede ağlayabilirim .öte yandan yenilikler yeni başlangıçlar umutlar ne getirecek merak etmiyorda değilim .neyse işte karmaşanın son günü nede olsa.
devamını gör...
1443.
az önce sanırım kasiyere aşık oldum. ilk defa böyle bir şey hissettim o kadar güzeldi ki ama öyle makyaj falan yoktu yüzünde inanılmaz duru bir güzelligi vardı bakmaktan kendimi alamadım istemsiz bir şekilde.hesabı ödemeye gittim yanına bu sefer de bugüne kadar kokladığım en güzel kokuyu hissettim ya da bana öyle geldi. hala onu düşünüyorum lan çok tuhaf oldum. yollarımız bir yerde kesişsin ne olur. ya kesişmezse napcam onunla konuşmak için ?
devamını gör...
1444.
güzel hissediyorum.
10'lu yaşlarım hep aynıydı, depresif düşüncelerle karışık umut vardı hep içimde. 20.yaşım dönüm noktam oldu neredeyse, değişim dalgasını başlattı. insanlara kendimi ispatlamak için yaşayan, kendini zerre sevmeyen, yaptığı hiçbir şeye güvenmeyen ben için ne büyük sınavlar oldu böyle bu yaşımda. gerçekten aşık olmak, en büyük korkum olan aldatılmak, kalabalık önünde konuşmalar yapmak hatta bu kalabalığı yönetmek gibi ne ilginç şeyler yaşandı bu yaşımda. hayatımın merkezi olan "tanrı"dan bile sıkıldım bu yaşımda. zincirler yavaş yavaş kırıldıkça nefes almaya başladım.
insanları görüldüde bırakıyorum, bedenimi ilk defa sevdiğimi fark ettim, terk ettiğim insanlar var ve sanırım artık bir dine inanamıyorum.
21.yaşım ilginç girdi, önümü görmekte zorlandığım bir değişim rüzgarı hakim. ne diyorlar buna, büyümek mi? travma sonrası stres falan mı yoksa bu yaşadığım? bilmiyorum, akıntıya kapıldım ve gideceğim noktayı izliyorum.
10'lu yaşlarım hep aynıydı, depresif düşüncelerle karışık umut vardı hep içimde. 20.yaşım dönüm noktam oldu neredeyse, değişim dalgasını başlattı. insanlara kendimi ispatlamak için yaşayan, kendini zerre sevmeyen, yaptığı hiçbir şeye güvenmeyen ben için ne büyük sınavlar oldu böyle bu yaşımda. gerçekten aşık olmak, en büyük korkum olan aldatılmak, kalabalık önünde konuşmalar yapmak hatta bu kalabalığı yönetmek gibi ne ilginç şeyler yaşandı bu yaşımda. hayatımın merkezi olan "tanrı"dan bile sıkıldım bu yaşımda. zincirler yavaş yavaş kırıldıkça nefes almaya başladım.
insanları görüldüde bırakıyorum, bedenimi ilk defa sevdiğimi fark ettim, terk ettiğim insanlar var ve sanırım artık bir dine inanamıyorum.
21.yaşım ilginç girdi, önümü görmekte zorlandığım bir değişim rüzgarı hakim. ne diyorlar buna, büyümek mi? travma sonrası stres falan mı yoksa bu yaşadığım? bilmiyorum, akıntıya kapıldım ve gideceğim noktayı izliyorum.
devamını gör...
1445.
cem adrian sahnede ve benim çok ihtiyacım var birinin çıkıp bana cevap vermesine. tek bir soruya, sadece tek bir cevaba çok ihtiyacım var. kimsenin diyeceği bir şeyin bir işe yaramayacağını bile bile sadece ve sürekli şekilde bunu hissediyorum uzunca bir süredir.
somut.
dokunabilirim istersem ona içimde o kadar gerçek.
ihtiyaç.
somut.
dokunabilirim istersem ona içimde o kadar gerçek.
ihtiyaç.
devamını gör...
1446.
bok.
devamını gör...
1447.
boşluk.
devamını gör...
1448.
devamını gör...
1449.
biri senin için ne zaman özel olur?
onun için özel olduğunu bildiğin an mı? bunu sana söylemeden önce mesela, onu yine önemser misin? sevebilir misin o seni sevmeden...
bugün beş eylül pazartesi. bugün belki o hayatında, belki çok önce geldi. belki tanışmadın bile onunla.
peki o geldiğinde anlayacak mısın?
ofisin önünde bir amca var. bir sağa bir sola yürüyor. bütün dikkatimi dağıttı. içeriye filan bakıyor arada. ne ruh bıraktı ne his.
bir de kadın var rusça konuşup duruyor. vallahi bütün yazma hevesimi öldürdünüz. öf.
kaçtım ben.
onun için özel olduğunu bildiğin an mı? bunu sana söylemeden önce mesela, onu yine önemser misin? sevebilir misin o seni sevmeden...
bugün beş eylül pazartesi. bugün belki o hayatında, belki çok önce geldi. belki tanışmadın bile onunla.
peki o geldiğinde anlayacak mısın?
ofisin önünde bir amca var. bir sağa bir sola yürüyor. bütün dikkatimi dağıttı. içeriye filan bakıyor arada. ne ruh bıraktı ne his.
bir de kadın var rusça konuşup duruyor. vallahi bütün yazma hevesimi öldürdünüz. öf.
kaçtım ben.
devamını gör...
1450.
uykulu
millet bu saatte uyuyor ama normal sözlüğün normal olmayan kullanıcıları olarak ayaktayız 05.03
millet bu saatte uyuyor ama normal sözlüğün normal olmayan kullanıcıları olarak ayaktayız 05.03
devamını gör...
1451.
kitap ücretleri nereye gidiyor böyle
devamını gör...
1452.
ayılamadım yahu.
devamını gör...
1453.
kafamı yastıktan kaldırıyorum efendim bakıyorum güneşe evet diyorum doğdu güneşim.
devamını gör...
1454.
biraz yorgunduk toparladık ama böyle güzel şeyler olmaya devam etsin n'olur.
devamını gör...
1455.
32 yaşında, sakallı bıyıklı bir erkek olarak; göbekli bir erkeğin parmaklarının saçlarımda gezinmesini ne kadar özlediğimi fark ettim az önce.
şaşkınlıkla kahkaha atmak arasında bir yerlerdeyim şu an…
böyle ılık bir giriş yapmak biraz enteresan oldu benim için de ama işte farkındalık böyle bir şey… yeri, zamanı, yaşı, cinsiyeti yok…
sandalyemde otururken, etrafımda dönmesini de özlemişim mesela…
kulaklarımı parmaklarıyla eğip bükmesini…
kafamı belli aralıklarla sağa sola yatırmasını…
sakallarımı keşfetmesini…
elindeki makası büyük bir ustalıkla, unutmadığı sevgilisine en güzel şarkıyı besteler gibi şaklatmasını…
evet, berberimden bahsediyorum…
yaklaşık 2,5 senedir kapısından pandemi sebebiyle girmeyip; evde kendi imkanlarımla kendimi kırpmaktan o kadar bunalmıştım ki; bugün ziyaret ettim kendisini….
2,5 sene sonra insana benzedim tekrar ve nihayet…
kendisine bir kez daha buradan teşekkürlerimi iletiyorum…
dile kolay, 17 senelik berberim…
şaşkınlıkla kahkaha atmak arasında bir yerlerdeyim şu an…
böyle ılık bir giriş yapmak biraz enteresan oldu benim için de ama işte farkındalık böyle bir şey… yeri, zamanı, yaşı, cinsiyeti yok…
sandalyemde otururken, etrafımda dönmesini de özlemişim mesela…
kulaklarımı parmaklarıyla eğip bükmesini…
kafamı belli aralıklarla sağa sola yatırmasını…
sakallarımı keşfetmesini…
elindeki makası büyük bir ustalıkla, unutmadığı sevgilisine en güzel şarkıyı besteler gibi şaklatmasını…
evet, berberimden bahsediyorum…
yaklaşık 2,5 senedir kapısından pandemi sebebiyle girmeyip; evde kendi imkanlarımla kendimi kırpmaktan o kadar bunalmıştım ki; bugün ziyaret ettim kendisini….
2,5 sene sonra insana benzedim tekrar ve nihayet…
kendisine bir kez daha buradan teşekkürlerimi iletiyorum…
dile kolay, 17 senelik berberim…
devamını gör...
1456.
ikinci kez boşanmış gibi hissediyorum. yok lan boşalmış değil, boşanmış.
devamını gör...
1457.
kuyruğu üşüyen bir norveç vaşağı düşünün. aynen öyleyim.
devamını gör...
1458.
hayvan gibi açım!*
ve hayvan gibi uykusuzum!*
ve hayvan gibi uykusuzum!*
devamını gör...
1459.
bu son yaşadığım şey çok koydu lan. öyle böyle değil ama. hep umut doluydum, ölüm döşeğindeki dedemin bile iyileşeceğine inanan bir insandım ben. toz pembe hayallerim vardı, çok güçlü bir tanrı inancım vardı, "ne olursa olsun ben iyi bir insan olacağım" derdim. o kadar çok kırıldım ki, bambaşka birisine dönüşmüş gibi hissediyorum. bıçakla kesildi sanki her şey, saniyeler içerisinde olmuş gibi hızlı hissettirdi. iyi birisi olmak istemiyorum, bazı şeylere dair umut beslemiyorum. insanlara bok gibi davranıyorum, çünkü canım yanıyor ve artık sığınacağım umutlarım ve dua edeceğim bir tanrı yok.
devamını gör...
1460.
durum güncellemesi vakti gelmiş. hala mutlu değilim. sabah kalkmam için tek sebebim işe gitmek, o da son 2 aydır mevcut bir durum. son 1.5 aydır kendimde değilim, özgüvenimi kaybettim. aslında bir şey hissetmiyorum, hissizlik var içimde. bunu kendime bilerek ve isteyerek yaptığımı farkettim, ama o kadar böyle davranmaya alıştım ki beni bu durumdan sadece tek bir kişi çıkarabilir ve ne yazık ki o kişi kendim değilim. ilişkilerde akıl veren, lan oğlum salak mısın değer mi? şu güne kadar o insanla mı geldin de o saatten sonra o insan olmadan devam edemeyeceksin? diyen ben an itibariyle devam edemiyorum. terzi misali kendi söküğümü dikemez hale geldim.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127