1481.
bok gibi hissediyorum.
devamını gör...
1482.
endişe.
devamını gör...
1483.
yarın üniversite başlıyor ve aynen bu maymun
gibi hissedeceğim sabah
devamını gör...
1484.
sözlükten biri akrabam çıkmış gibi. anlatamam.
devamını gör...
1485.
dünya ne kadar küçük bir yer. *
devamını gör...
1486.
çaresiz hissediyorum çünkü ailemin mutlu hissetmesini istiyorum dertlerini almak istiyorum ama elimden birşey gelmiyor
devamını gör...
1487.
boşlukta hissediyorum. ne yapacağımı bilmiyorum, bir şeyler yapmak için kendimi harekete geçiremiyorum, bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum. ve hep o bir şeyler ben kaçtıkça yüzüme vuruluyor. bir şeyler, bir şeyler ve bir şeyler. bilmem anlatabildim mi
devamını gör...
1488.
boşluk.
dev bir boşluğa bakıyorum. hiçbir şey göremiyorum. planlayamıyor, hesap kitap yapamıyorum.
bir şey yaptım ve şu an ne yapacağımı bilmiyorum.
göremiyorum.
bu çok kötü. belirsizlik lanet birşey.
arafta kaldım ve gidemiyorum. nereye gideceğimi de bilmiyorum.
devamını gör...
1489.
his falan kalmadı.
çok önce hepsini öldürdüm.
devamını gör...
1490.
tahammülsüzlük. bu aralar kimseye tahammül edemiyorum. herkesten kaçmak istiyorum. hem yalnız kalıp kafa dinlemek istiyorum hem de yalnızlık fikri beni korkutuyor.
devamını gör...
1491.
yarın dört günlüğüne kısa bir güneydoğu turuna çıkıyorum. yoğun iş dönemi ardından iyi geleceğine inanıyorum. bu nedenle heyecanlı ve mutluyum.

şimdi farkettim ilkokulda yazdığım kompozisyonlar gibi olmuş.
devamını gör...
1492.
iki hafta önce idrar yollarımda ciddi bir kanama oldu, 112 ekipleri geldi ben o sırada bayıldım, hemen hastaneye götürdüler. hastanede tetkik ve tahlilleri yaptıktan sonra ilaç yazıp taburcu olduğumu söylediler. kendimi iyi hissetmediğimi söyledim ancak çok bilmiş doktor bey sen kanamadan dolayı korkmuş ve o yüzden bayılmışsın her şey normal eve gidebilirsin dedi. babamla amcam beni arabanın yanına götürmek için tekerlekli sandalyeye koydular ki sonrası yok, gözümü bir açtım yine yataktayım. amcama ne olduğunu sordum yine bayıldın dedi. sonra o geceyi hastanede geçirdim, sabah taburcu ettiler. birkaç gün baş dönmesi devam etti. annemle babamı yine çok üzdüm sözlük, ne ölebildim ne de kalabildim. evde bayılıp kendime geldiğimde babamın dudakları korkudan nasıl titriyordu ya annem alnıma su sürüyor umutsuz bir ses tonuyla bana sesleniyordu. ömürlerinden bir on yıl daha çaldım sanırım. ben artık sadece onlar için üzgünüm benim kendime üzülecek bir hissiyatım kalmadı. hep aynısı oluyor yine aynısı oldu ben ne ölebiliyorum ne de yaşayabiliyorum. lütfen artık biri olsun çünkü ben hem çok yoruldum hem de sürekli anne babamı üzmekten utanır oldum.
devamını gör...
1493.
mecnun bana naber dedi... leyla gibiyim...*
devamını gör...
1494.
boşluk ...sanki kalbimi ,elimdeki avucumdaki her şeyi uzakta bir yere koymuslarda seyret demişler. gitsem olmuyor kalsam olmuyor.
devamını gör...
1495.
yorgun. fiziksel olarak değil ama ruhsal olarak çok yorgunum, ne kadar uyursam uyuyayım yorgunluğum asla geçmiyor aksine artıyor.
devamını gör...
1496.
iğrenme duygusu.
çocukluğum ve ergenliğim boyunca hep sahip olacağıma inandığım doğrularım yıkılıyor. nefret ettiğim insanlara dönüşüyorum, insanları kırıyorum. gerçekten defalarca kırılan bir insan kırmaya başlarmış, bu klişeye dönüşmek garip hissettiriyor. çokça bocalıyorum, sevgi duygusunu hissetmeyi çoğunlukla bırakan bir insan oluyorum. bu bir seçim miydi yoksa olması gereken miydi, bilmiyorum.
devamını gör...
1497.
mutluyum şu an.
baya mutluyum böyle. hani nasıl neden bilmiyorum ama üçüncü defa yazacağım mutluyum.
not:tmm geçti.
devamını gör...
1498.
hiçliğin içine kaybolmuşluk.
devamını gör...
1499.
hissizleştiğimi hissediyorum.
devamını gör...
1500.
çok huzurlu hissediyorum kendimi... sanırım şuandaki teslimiyete geçmiş olan "ben"i senelerdir sabırla bekledim. dünya çapındaki diğer müslümanların neler yapıp ettiğini takip etmeyi seviyorum.* yabancı müslümanlarda dünya çapında tanınmış hocalar var. erkeklere "üstad", kadınlara "üstade" deniyor. seneler önce* üstadlardan biri türkiye'ye geldiğinde, seminerine katılmıştım, seminer ingilizce oluyor, o zamanlar çalıştığım dergi için onun motivasyon konuşmasından aldığım notları türkçeleştirip bir makale yazmıştım. seminer bayağı coşkulu geçiyor, seminerin sonunda acayip bir motivasyonla hayatınıza devam ediyorsunuz.* neyse çok uzatmayayım, bu seminerlerden birinde üstad, "insanlar bir dert yaşadığında ne oluyor, ne yapacağım diye şaşırır kalır, çok zorlanır ama dertler üst üste geldiğinde, artık zamanla "laylaylom" moduna geçerler. yani elinden geleni yapıp gerisini allah'a bırakırlar artık çünkü başka yapabilecekleri bir şey yoktur. işte bu teslimiyettir." demişti. işte tam da bu aralar o üstadın bahsettiği "laylaylom" modundayım ve içimde de müthiş bir huzur var... yıllardır bu moda geçmeyi beklemişim meğerse... başıma gelen her şey, meğer beni bu teslimiyete geçirmek için yaşanmış...bunu şimdilerde anlıyorum...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim