1141.
üşüyorum.
devamını gör...
1142.
ne hissetmem, ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. kafam hem çok dolu hem çok boş. mutsuzum çünkü kaybediyorum. belki kaybetmelerin bazıları da kazanmaktır ama bunu şimdi görmediğim için de üzülüyorum. belki de buna üzüldüm diye ileride kendime çok kızacağım öyle bir şey olacak mı onu da bilmiyorum. neden her insan beni üzmeye çalışıyor gibi hissediyorum ki? ya da üzdürmelerine ben mi izin veriyorum. hislerim böyle karışık işte.
devamını gör...
1143.
aptalca. ve fazla iyimserlik.
devamını gör...
1144.
benim ne hissettiğimi boşver.
sen ne hissediyorsun?
ve iyi hissetmeni isteyen insanlara nasıl davranıyorsun?
ben mesela en çok bunu merak ederim.
devamını gör...
1145.
ruhsal bunalım... 23 yaşında tükenmişlik hissi acı ve garip. işin ilginç yönü gece geliyor qq baskısı. gündüz nerdesin lan düdük? en azından alışırız
devamını gör...
1146.
aslında tam olarak aradığım başlık bunun gibi bir şeydi. kendimi yazmaya mecburmuş ondan başka seçeneğim yokmuş gibi hissediyorum. bana iyi geldiğine inanıyorum. belki o yüzdendir duygularımı hissettiklerimi çok küçük yaşta yazmaya başlamam... bazı şeyleri çok düşünüyorum. çok güzel içerliyorum bazı sıkıntılarımı. ama orantılı olarak da dünyanın en mutlu insanı taklidi yapmayı başarıyorum. bazı şeylerin bilincindeyim, sonunda ne olacağını ya da ne olabilirini biliyorum ama sonunda bildiğim halde yinede üzülüyorum ..:) şaka gibi.. nasıl olucak böyle. nereye kadar gider bu kafayla insan ?
devamını gör...
1147.
hissedemiyorum, yapamıyorum, başaramıyorum, yaşayamıyorum, anın tadını çıkaramıyorum. kafamda arkaplanda sürekli bir şeyler dönüp duruyor. erteliyorum da erteliyorum. bir şeyler yapmak için hep çok geç kalmışım gibi hissediyorum. benden hiçbir şey olmazmış gibi. hiçbir şey. sanırım kocaman bir sıfırı içimde büyütüyorum. mutlu olamıyorum, gülüşlerim tebessüme, tebessümlerim dudak oynatmaya dönüşüyor. koca bir okyanusta dibe batarken olan biteni izliyormuşum gibi sanki, çırpınmak dahi gelmiyor içimden. kendimi değersiz, işe yaramaz, kendine dahi hayrı olmayan birisi olarak niteliyorum. hâlâ neden yaşadığımı, neden devam ettiğimi, amacımı yani bulamadım. kocaman evrende niye varım, ben olmasam cidden ne değişir? bulamadım bunun cevabını. ölmek değil de hiç var olmamaya istemek, dilemek... varlığım hiçbir işe yaramıyor, yokluğum ise bir kaç kişi dışında kimsenin fark edeceği bir şey değil. kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanan, gerine gerine yürüyen insanlara bakıp bu ne diyorum. tek ben miyim yani böyle olan? tek ben miyim bunca sıkılan?
devamını gör...
1148.
uzun süre sonra umut dolu hissediyorum. düşündüğüm kafa yorduğum konulara zamanla cevabımı alıyorum sanki. bir şeyleri yerli yerine oturtmak için boğuşmama gerek yokmuş sadece zamana bırakmam gerekiyormuş. umarım bundan sonrası da güzelleşerek gider.
devamını gör...
1149.
çaresizlik...
devamını gör...
1150.
dokunsalar ağlayacak gibiyim...

dipnot: neşelendirmeye çalışanlar varolsun.
devamını gör...
1151.
ne hissettiğimi kelimelere dökemiyorum. hiçbir şey hissetmiyorum gibi, kalbim uyuşmuş gibi ama bir yandan da her şey yolunda diyemeyeceğim kadar tuhaf. güneşli ılık havada yağmur yağarken yürürsün ya, hiç gerçek gelmez insana. o kadar tuhaf.
devamını gör...
1152.
valla bir alarhi durumu var. deli gibi kaşıntı hissediyorum.
devamını gör...
1153.
dün güzel bir gün geçirdim moralim şu an yerinde.
devamını gör...
1154.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fakat seni önce kendine getirecek sonra da bana getirecek hiçbir gücüm yok.
devamını gör...
1155.
gelecek korkusu , kendim için değil benim korkum, çocuklarımız için gençlerimiz için bu ülkenin halkı için geleceklerini ipotek altına alındı, milyonlarca sığınmacı ile bütün geleceklerine ortak edilmiş insanlar ile nasıl baş edecekler bunun korkusu yaşıyorum, sadece elimden dua etmek geliyor allah çocuklarımızı halkımızı iyi insanlar ile karşılaştırsın diyorum.
devamını gör...
1156.
sabahattin ali'nin de dediği gibi; "herkese umuttan bahsediyorum. içimde zerre umut kalmamışken" durum bu. ben de ki durum edinilmiş çaresizliğe karşı verilen kurtuluş mücadelesi gibi. ince düşünen incinir derler kısmen doğru ama ince düşünmenin zerafeti hiç bir şeyde yok nereye gitse ruhum tanır bu muazzam yapıyı. ince düşüncelere bayılırız. insan bir yere hatta hiç bir yere ait hissedemiyorsa kendisini gidecek neresi vardır ki? belki de her yer. bırakıyor insan ardında kalanları. ailesini. bir şeyleri yoluna koyabilmek kolaydır ancak kişinin iradesi dışında gerçekleşen hadiselere durumlara karşı yapabileceği neyi vardır? ruhumun acı çektiğini hissediyorum. her gün eridiğimi insanların arasında daha çok var olmak isterken yitip gittiğimi. sevgisizliği hissediyorum. çözdüm sandığım şeylerin büyüyerek bugünlere ulaştığını görmek acı veriyor. en kötüsü de ne kadar aşkı yaşamak istesem de yaşayamayacak olduğum gerçeği
bir insanı sevebilirim ama bu karşılıklı bir sevgi haline gelemez. işte bu beni çıldırtıyor. yaşanması mümkün iken diri diri gömdüğüm kaçıncı sevda olur yüreğimde sıradaki sevdalar. anlatamıyorum, anlamıyorlar. belki bir gün ölürüm diyorum belki o bir gün yarın olur diye umut ediyorum. eriyip gitmekten yoruldum. naif olmaktan ince düşünmekten zarif bir ruha sahip olmaktan. ama ölene kadar bundan vazgeçmeyeceğim. dünya güzelliğini masumiyetini yitirirken bunu bir parçası olmayacağım. sevin aşık olun yaşayın. yaşadığınızı hissedecek kadar yaşayın ve yaşatın. insanların güzelliklere ihtiyacı var. kırmayın üzmeyin. çokça sarılın bu sözcüklerin ötesinde bir etkiye sahip. mutlu geceler. ışık ve sevgiyle
devamını gör...
1157.
aşırı mutluyum. mutluluğumu gölgeleyen her şeye aman zaten iki ay sonra geçer gider deyip iteliyorum. yeni bir serüven çıkacak karşıma ve ben bu serüveni nasıl tamamlayacağım konusunda hiç bilgi sahibi değilim. korkuyorum ama sevginin aşamayacağı hiç bir engel görmüyorum ufkumda.allah yardımcım olsun canım kendim.
devamını gör...
1158.
heyecanlıyım , belli ki bişeyler olmakta
devamını gör...
1159.
soğuk.
devamını gör...
1160.
yaşımı bilseniz bu his size saçma gelirdi ama yaşlanmış hissediyorum.
bugün uzak ve sakin bir sahile gittim, ilk kez gittiğim bir yerdi. baktım uzun aralıklarla iki üç kulübe var sahilde. sonra geçmişimi düşündüm. bir okyanus kenarında ufak bir kulübemiz olduğunu ve orada sevdiğimle yaşlanmayı hayal ettiğim o günleri hatırladım. kulübenin önüne kuma oturdum, dizlerimi kendime çektim ellerimi de bacaklarımdan geçirip bağladım. nasıl rüzgar esiyor bilseniz. dalgaların hiddeti, savrulan kumlar.. yüzüm bir süre sonra rüzgardan uyuştuğunda düşünmeyi bırakıp o anın farkına varabildim ancak. o anki durgunluğumu size tarif edemem. içimde çok şey var. özlem, sevgi, öfke ve daha birçok his, hem de en dorukta yaşıyorum o an hepsini. bir yandan da o kadar durgun ve yorgunum ki sanki onları hisseden ben değilmişim, tüm hislerimi uzaktan sakince izliyormuşum gibi. sanki kendimi o an terk etmişim, yüzüme çarpan rüzgar ben olmuşum. hiçbir şeyle bağım kalmamış, uzaklaşmışım, kaybetmişim kendimi. sonra durdum. dalgaları izledim, hiçbir şey düşünmedim. kulübeye dayandım ve canım çok acıdı. o an ağlamak istedim. ağlasam rahatlayacağımı umarak uzun uzun ağlamak istedim. gözümden tek yaş bile akmadı. neden böyleyim bilmiyorum. içimi görseniz bu durgunluğa anlam veremezdiniz. yine aynıyım, hâlâ. eve geldim, uyudum, kafamı dağıttım. hâlâ aynıyım. sorgulamaktan kaçarken sonuçlara yakalanıyorum, bu daha kötü oluyor. çok yorgunum. bugün orada oturduğum yerden kalkıp soğuktan titreyerek yavaş yavaş denize yürümek ve suyun altında boğularak ölmek istedim. hatta kendimi bir an o acıyla hayal ettim. belki de bir şeye ve bir yere ait hissettiğim tek an o andı. bunu özlediğimi fark ettim. sonra kalktım. baktım kulübe bir yabancının, hayallerim artık benden çok uzak, hislerimi bile kavrayamayacak kadar çıkmışım kendimden. baktım hiçbir yere ait değilim, kimsenin de beni buna katmak istediği yok. baktım sadece deniz var önümde, bir o çağırıyor beniz, bir orada hayal edebiliyorum kendimi. duraksamadan uzaklaştım. duraksamış olsam kalırdım, sonsuza dek bir yere ait olmuş olurdum ama döndüm arkamı ve gittim oradan. kulübe ne olacak bilmiyorum. yitirdiğim hisler geri gelir mi bilmiyorum. daha ne kadar kimseye bir şey sezdirmeden bu hislerle yaşamaya devam edebilirim bilmiyorum. susmaya devam edecek miyim bilmiyorum. alışır mıyım bilmiyorum. bu sahile geri döner miyim, bilmiyorum. belki.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim