1321.
uzun süredir bok gibiydim. dün beybiler toplandık kurduk evde rakı masası. dediler ki, bi sen sarhoş ol, evdeyiz zaten bakarız sana. dedim beybilerim, ablalarım, kardeşlerim... siz bir tanesiniz. velhasıl içtim, biliyorum arada sarhoş olmak iyi gelir. dün de geldi. o yüzden bugün iyiyim. (bkz: yeniden doğmuşçasına)
devamını gör...
1322.
evimdeyim öncelikle ama ilk defa yatağımda uyumadım...
hafif bir kırgınlığım da var; yo yooo hasta değilim şükür, tamamen duygusal bir kırgınlık ve hatta keşke hasta olup ilaç içerek iyileşecek gibi olsaydım...
söze bennnn diye başlamayı hiç sevmem ama sanırım bu tanım bolca bunu içerecek. çünkü bazen çok üzgün oluyor ama o üzgünlük dereceni anlatacak bir kelime bulamıyorsun. ne diyordum? heh ben diyordum!
ben maalesef sevdiklerinin, değer verdiklerinin gözünün içine bakan biriyim, hep de böyle oldum. karşılığını aldım ya da almadım, bazen ders aldım bundan ya da akıllanmadım!

hani ayten alpman diyor ya;
ister vur, ister okşa
ister tut, ister yolla
ister sev, ister zorla
ben böyleyim...


ben de böyleyim...
zaman zaman çok canım yansa da, çok üzülsem de degişemiyorum. ve evet bazen abartıyorum da, mesela normalde öyle değilken ilgi biraz azalınca türlü senaryolar dönüyor kafamda, engel olamıyorum ve direkt soruyorum. cevap alamazsam daha da derinlere düşüyor belki de o insan tarafından uzatılan eli bile göremiyorum. eşsiz bir insanım demeyeceğim elbette ama ben hep açık oldum, direkt derdim ne ise söyledim insanlara. yapılan hareket çok üzmüş olsa bile beni empati kurmaya çalıştım önce. seviyorsam, özlüyorsam çekinmedim hiç. seni seviyorum'dan daha güzel cümle yok çünkü. bazen insanlar seviyor ama söylemiyor veya zorla çıkıyor ağızlarından ya da belki sevmiyor ama o an sevmiyorum seni diyemediği için geçistiriyorlar. veya çok başka şeyler yüzünden seninle ilgilenemiyor ama sana da bunu açıklamıyor. sen de işte kafanda kurdukların ile hangi köşede hangi saçma fikir karşıma çıkacak da elimden tutacak, daha aşağılara beraber atlatacağız diye kafanın içindeki labirentte gezinip duruyorsun. haddinden fazla üzülüyorsun.. çünkü sevdiklerin için her şeyi yapıyorsun, onları kaybetmemek ve ömür boyu sevmek için çabalıyorsun, sana çok ters gelen huyları bile varsa oldukları gibi kabul etmeye çalışıyorsun ama onlar da seni seviyorsa yapabilirsin bunu! zorla kimsenin hayatında kalmamalı insan, ben kalmadım, kalmam da!

ve son olarak; *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1323.
çok üzgünüm, çok yalnız, çok çaresiz. nasıl desem resmen ailemin elinde oyunca gibi olduğumu hissediyorum. zamanında evlenelim dedik yok şöyle yok böyle dediler öyle yılan hikayesi kaldı, ayrılmadım da günlük güneşlik yaşıyoruz biz sevgilimle şimdi de annem gelmiş evlen benim de içim rahat etsin, seni düşünmekten ben böyle hasta oldum deyip yine en sevdiği manipülasyonu yapmaya çalışıyor. ne yani hep siz kendinizi iyi hissedin diye ben olmak istemediğim yerlerde mi olayım ne istiyorsunuz benden.
devamını gör...
1324.
kalbim kırık bu günlerde. iletişiminden keyif aldığım kim var kim yoksa kestim selamı yine. kendi başıma kalmak isteyeceğim en son şey ama birine alışıp yarım kalmaktansa yalnız başıma olmayı yeğlerim. yediğim içtiğim ayrı gitmeyen arkadaşlarım oldu bir zamanlar, şimdi arasam açmazlar telefonlarımı. çok sevdiğim kadınlar oldu gözümü karartıp elimden geleni sakınmadığım, şimdi nerede olduklarından bile bi haberim. dönüp aileme sığınacak olduğumda onlar bile bir başıma bıraktılar beni. kimseye alışmak istemiyorum artık, kimseyi sevmek yok gözümde. yalnız yaşamak zor ama ölmek kolay geliyor gözüme.
devamını gör...
1325.
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak biliyorum. kim bilir belki de eskisi gibi olsun istemem hiçbir şey.

kalbim acırdı, 90lardı, kalbim acırdı... 2000'lerin başıydı, kalbim acırdı. 10'lardı... hep kalbimi acıtan. şimdi 20'li yıllar. gerçeklik kaybolmakta iken, yani sanal bir dünyanın kucağına atılmışken, etimizle kanımızla gerçeğiz. her şeyimizle hissediyoruz gerçeği... umutlarımızın kırılışı gerçek, bitmek bilmeyen market hesaplarımız gerçek... etrafımızda olmasını istediğimiz kimsenin var olmaması gerçek. yalnızlığımız ezelden beri gerçek...


oysa kalbim isterdi ki, baştan başlasın zaman; hiç akmayacak gibi tekrar o acılar yüreğime. tekrar tekrar terk edilmeyecekmişim gibi. bir evin tekne kazıntısı olmak demek, en sevdiklerinden başlamak demektir ayrılmaya. hep bir bağ vardır da yok gibidir. her an kapı çalacak gibidir ya da her an kapı açılacak ve birisi daha evden ayrılacak gibidir. bu bazen davul zurnalarla olur. bazen tavandan sarkıtılmış kemal sunal filmi oynayan televizyonlu bir otobüsle... gitmenin her türlüsü vardır dünyada bu bazen daha da içine doğrudur dünyanın. kazma kürekler alınır ve yer küre kazılır. cansız bir beden omuzlardan toprağa atılır. sonra üzerine toprak atılır ki kokmasın dünya. kim bilir belki de baş edemediğimiz her şeyin üzerine bir avuç toprak atarız biz bu dünyada.


yaşamaktan bir bıkkınlık duyuyorum artık. kalbim daha zor atıyor... insanlara tahammülüm yok... yeni şeyler yaşamıyorum. yürürken ayaklarım ağrıyor. uyurken nefesim daralıyor. bitecek zannediyorum... ama hiç bitmiyor... aklım sürekli geçmişte. insanların arasında dolanıyorum. sonra o binanın yerinde bir futbol sahası vardı diyorum. ben çok hızlı koşardım. ama topa bir türlü iyi vurmayı başaramazdım. sonra okulun ek binası henüz yapılmamıştı ve öğretmenim bu kadar yaşlı değildi. ama ben de hayata bu kadar küs değildim. bu kadar... yani aslında küstüm de, bu kadar değildi. yoksa hangi hayatla nasıl barışayım. sonuçta o hayatın basamakları beni buraya getirmedi mi? sonra ölen çocuklar... nedense artık hiç düşünmüyorum.


artık hiçbir şey eskisi gibi değil, biliyorum, duyarlılıklarım bile... hem olsun da istemem eskisi gibi hiçbir şey. tekrar tekrar aynı acıların sokaklarında kaybolmak. ama yine de aklım geçmişe takılıp kalıyor. diyorum ki daha farklı olabilirdi...


şimdi gelecek için uğraşıyorum. farklı bir gelecek kurgulamaya. belki yeniden ve tamamen yalnız kaldığım bu gelecekte, kalbim bile atmaz diyorum. kim bilir belki de kalbim bu sıkıntılardan kurtulur. coğrafya kaderdir diyorlar. görüyor ve artırıyorum... insanın coğrafyası yüreğinde saklıdır. kendi nerede olursa olsun...
devamını gör...
1326.
aslında iyiyim. ama mesela birine çok kızgınım arayıp yedi sülalesiyle yakından ilgilenmek istiyorum sözlerimle.
ama bir yandan da istemiyorum.
neyse ben bunu bir gün düşünür bırakırım.
devamını gör...
1327.
leş gibi.
devamını gör...
1328.
sıcak,
çok sıcak.
daha da sıcak olacak gibi.
devamını gör...
1329.
bazı arkadaşlarım iş sahibi ve bir düzen kurmuş durumda, bazıları ya evlenmiş ya da nişan hazırlıkları yapıyor bir yandan bakıyorum yaşıtım olup da inanılmaz eğlenen insanlar da var. biliyorum hayatta herkesin yolu farklıdır ama karşılaştırdıkça tuhaf hissediyorum, hayatın olmak istemeyeceğim noktalarında dolaştığım için üzgün ve çaresiz hissediyorum.
devamını gör...
1330.
üşüyom.
klima 18 derecede calisiyormuş ondan, benn yalnizliktan falan sanmistim.
devamını gör...
1331.
devamını gör...
1332.
bir miktar yarım, bir miktar haklı çokça da yalnız.
devamını gör...
1333.
eksik
devamını gör...
1334.
karışık, eksik, öfkeli, telaşlı, yoğun ve yorgun. her şey üst üste mi gelir? hayat tüm kapıları hep aynı anda mı kapatır? bu çaresizlik denizinde boğulmak üzereyim. ama merak etmeyin iyi bir yüzücüyüm. ben bunları da aşarım, hallolur her şey. içimi anlatacak kelime bulamıyorum. tek istediğim bağıra bağıra ağlamak. çünkü güçlü kadınlar bir ağlarlar ama tam ağlarlar. bağırınca rahatlıyormuş insan usta, doğru mudur? doğrudur.. *
devamını gör...
1335.
biraz baş ağrısı var umarım hasta olmam.
bu ara çok yayılmış hastalık nasibimizi alacağız gibi.
devamını gör...
1336.
ayy kafamı cama vurdum. yetmedi biri ışığı açtı perde ardında öylece kalakaldım. aklımda, hababam sınıfı'ndan, şu replik canlandı: bacaksız amca, niye böyle yapıyorsun?.. kahkahayla gülüyorlar bana sözlük. mevzu var, öğrenemedim. kafam acıyor. *
devamını gör...
1337.
sessizlik.
fırtına öncesi olan.
devamını gör...
1338.
yıldım ya. leş gibi hissediyorum.
devamını gör...
1339.
mide bulantısı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1340.
sinir, nefret, aldatılmışlık, güvensizlik, gelecekten umutsuzluk..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim