normal sözlük yazarlarının hissettikleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
başlık "hame" tarafından 07.11.2020 16:02 tarihinde açılmıştır.
1921.
biraz kaygılı hissediyorum. bir kurgu belgeselde rol alıyorum ve ağlamalı bağırmalı birkaç sahnede oynamam lazım, bunu nasıl yapacağım bilemiyorum. eski ben olsa bu beni çok heyecanlandırırdı ama ben konfor alanımdan çıkmak istemiyorum. başarılar dileyin bana, 1 hafta sonra editleyeceğim, korkuyorum sözlük, zor olacak.
edit: oyunculukla zerre alakam yok.
edit: oyunculukla zerre alakam yok.
devamını gör...
1922.
bugün tam olarak boğulmuş gibi hissediyorum; çırpınsam daha çok batacağım, çırpınmasam suyun üstünde de duramıyorum. ölsem gitsem keşke…
devamını gör...
1923.
kendini uyanık sanıp saflığı da kimseye bırakmayanları gördükçe keyifli hissetmeye devam ediyorum (:
devamını gör...
1924.
aklımda ne varsa yedim diye mutlu hissediyorum.
devamını gör...
1925.
kapalı karanlık bir odada kalmışım da ne pencere ne kapı var gibi bir hissiyat. kaygılandırıyor, mutsuzluğu doğuruyor. boşluk gibi ama dopdolu gibi. saçma salak bir şey. mutsuzluk kanıma değil cümlelerime de işliyor artık.
devamını gör...
1926.
yorgun hissediyorum. sadece psikolojik değil, fiziksel bir yorgunlukta var , hiçbir şey yapmamış olmama rağmen. yatakta çok fazla sağa sola döndüğüm için olabilir gerçi.
bir de sağlıksız hissediyorum birçok açıdan. boğazımdaki, göğsümdeki, başımdaki ağrılar gitmiyor. her daim halsiz oluyorum. stresten ötürü kusmak istiyorum, o da olmuyor. sanki kafamın
içinde bir böcek var ve o böcek benim düşmanım olduğu için düşüncelerimi yöneterek beni yok etmeye çalışıyor.
doğru yoldasın böcek.
bir de sağlıksız hissediyorum birçok açıdan. boğazımdaki, göğsümdeki, başımdaki ağrılar gitmiyor. her daim halsiz oluyorum. stresten ötürü kusmak istiyorum, o da olmuyor. sanki kafamın
içinde bir böcek var ve o böcek benim düşmanım olduğu için düşüncelerimi yöneterek beni yok etmeye çalışıyor.
doğru yoldasın böcek.
devamını gör...
1927.
üç kişi konuşurken, ona söz gelmeyince içimdeki çocuğun ağlayacak gibi hissetmesi
devamını gör...
1928.
hızlı değişen duygular genelde üzüntü ağırlıklı, sanki üzüntü canavarı beni kapmış dişi ile çiğiniyor gibi
devamını gör...
1929.
bugün ilk kez yan profilden fotoğrafımı gördüm. çok izin vermem çekmelerine beni. ailem yakalamış anlık. çenem estetikli gibi sanarsın dolgu yaptırmışım uzun ve nizamı duruyor. burnum fazla nizamı iniyor dümdüz. çok canım sıkıldı. 10 fotoğraftan yedisinde balık gibi bakmışım. içim geçmiş sıkılmışım. sevmedigimi ancak bu kadar belli edebilirmişim. her fotoğrafta canlı ve kaşı gözü düzgün çıkana imreniyorum.
devamını gör...
1930.
o kadar karışık ki.
bir anda üzülüp bir anda unutuyorum. sonra aynı şeyi tekrar hatırlıyorum tam depresif hissetmem gerektiğini düşünürken başka bir şeyi düşünüp ona şaşırıyorum.
sahiden toparlayıp bir cümle ettiremiyorum. gemici düğümü benim beyin kıvrımlarımın yanında halt yesin.
beyin öyle de bir şey ki atsan atılmaz, satsan satılmaz, yok saysan e gideri var şimdi sahip olduklarının. bilemiyorum.
bir anda üzülüp bir anda unutuyorum. sonra aynı şeyi tekrar hatırlıyorum tam depresif hissetmem gerektiğini düşünürken başka bir şeyi düşünüp ona şaşırıyorum.
sahiden toparlayıp bir cümle ettiremiyorum. gemici düğümü benim beyin kıvrımlarımın yanında halt yesin.
beyin öyle de bir şey ki atsan atılmaz, satsan satılmaz, yok saysan e gideri var şimdi sahip olduklarının. bilemiyorum.
devamını gör...
1931.
bugün kendimi yorgun hissediyorum.
kafamdaki saçma sapan şeyler yüzünden, saçma sapan olmayan şeyler yüzünden, hep bir şeyler yüzünden yorgun hissediyorum.
kafamı alıp kendimin bile bulamayacağı bir yere gitmek istiyorum. koşmak istiyorum, nefesim kesilene kadar koşmak, sonra soluklanıp tekrar koşmak istiyorum. sadece koşmak ama yorulmamak istiyorum, kafamdaki sapma sapan şeylerin ve saçma sapan olmayan şeylerin yormamasını istiyorum.
yaklaşık 2 yıldır bu başlığa gerekli gereksiz çok şey yazdım, uzun uzun çok şey yazdım ama bugün kısa kesmek istiyorum çünkü yorgun hissediyorum.
kendim olduğum için yorgun hissediyorum.
artık dinlenmek istiyorum.
imza: bugün sadece yorgun hisseden bir yazar.
kafamdaki saçma sapan şeyler yüzünden, saçma sapan olmayan şeyler yüzünden, hep bir şeyler yüzünden yorgun hissediyorum.
kafamı alıp kendimin bile bulamayacağı bir yere gitmek istiyorum. koşmak istiyorum, nefesim kesilene kadar koşmak, sonra soluklanıp tekrar koşmak istiyorum. sadece koşmak ama yorulmamak istiyorum, kafamdaki sapma sapan şeylerin ve saçma sapan olmayan şeylerin yormamasını istiyorum.
yaklaşık 2 yıldır bu başlığa gerekli gereksiz çok şey yazdım, uzun uzun çok şey yazdım ama bugün kısa kesmek istiyorum çünkü yorgun hissediyorum.
kendim olduğum için yorgun hissediyorum.
artık dinlenmek istiyorum.
imza: bugün sadece yorgun hisseden bir yazar.
devamını gör...
1932.
sözüm meclisten dışarı dostlar
bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni
marmara ege karadeniz
ve hatta akdeniz cacık olurdu
derdim öylesine büyük ki dostlar
kırka yarıp yine kırka bölseler
kırkbin bostana gübre diye serpseler
kırkbin ot biter de kırkbin derde deva olur diyorum
ne oldu bana böyle durup dururken
oğlan aldı başını gitti
kız zaten lafımı dinlemezdi
düğmem kopuk paçam sökük
oramda buramda çengelli iğneler
bir de çengelli iğne
nazar bozar derler
hanımın çorabı kaçık başında bigudiler
karabaş bile karabaş bile
suratıma bakıp bakıp havlıyor
övünmek gibi olmasın dostlar
kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni
akdeniz ve hatta hint okyanusu
ve hatta atlas okynusu
ve hatta hatta büyük okyanus
cacık olur diyorum böyle cacığa rakı mı dayanır
çivi çiviyi söker derler
soğuktan donanı buzla ovarlar
ben zaten yanmışım dostlar
peki beni fırınamı koysalar
zeytin suyuna kuru ekmek böyle gelmiş böyle gidecek
bu günlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni
marmara ege karadeniz
ve hatta akdeniz cacık olurdu
derdim öylesine büyük ki dostlar
kırka yarıp yine kırka bölseler
kırkbin bostana gübre diye serpseler
kırkbin ot biter de kırkbin derde deva olur diyorum
ne oldu bana böyle durup dururken
oğlan aldı başını gitti
kız zaten lafımı dinlemezdi
düğmem kopuk paçam sökük
oramda buramda çengelli iğneler
bir de çengelli iğne
nazar bozar derler
hanımın çorabı kaçık başında bigudiler
karabaş bile karabaş bile
suratıma bakıp bakıp havlıyor
övünmek gibi olmasın dostlar
kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni
akdeniz ve hatta hint okyanusu
ve hatta atlas okynusu
ve hatta hatta büyük okyanus
cacık olur diyorum böyle cacığa rakı mı dayanır
çivi çiviyi söker derler
soğuktan donanı buzla ovarlar
ben zaten yanmışım dostlar
peki beni fırınamı koysalar
zeytin suyuna kuru ekmek böyle gelmiş böyle gidecek
devamını gör...
1933.
bugün dışarıda bir tuvalette yüzümü yıkıyordum. tuvalette benim haricimde biri daha vardı. ben işimi bitirip kapıya doğru giderken göz göze geldik. bana selam verdi, ardından aynada kendinde değişim var mı diye baktığını; kilo vermek için uğraştığını söyledi. ben de onu tebrik edip devam etmesini söyledim, bana dürüst olmamı isteyip çok mu şişman gözüktüğünü sordu. aslında sokaktaki normal birinden farkı yoktu, ben de ona gayet iyi olduğunu söyledim. o ise arkadaşlarının onla şişman olduğunu söyleyerek alay ettiklerini anlattı, ben de arkadaşlarının şaka yaptıklarını öyle sıkıntılı bir durum olmadığını tekrar yineledim.
ardından dışarı çıktım, biraz zaman geçtikten sonra tekrar karşılaştık. yanıma gelip kendini tanıttı, ve gerçekten samimi bir gülümsemeyle benle tanıştığına memnun olduğunu söyledi, mutlu olmuştu. ben de dürüst olmak gerekirse şaşırmıştım, çünkü bugünlerde insanlar olarak o kadar birbirimize uzaklaştık ki dışardan rastgele birinin gelip kendini tanıtması bana garip geldi. ardından ona iyi günler dileyip odadan çıktım ve yolda yürürken düşüncelere daldım...
biraz süre geçtikten sonra, dışarda ''o kişiyle şişman diye alay eden insanları vücutlarını gördüğümde'' aslında kendilerinin de fit olmakla uzaktan yakından alakaları olmadığını farkettim.
dolayısıyla bugün tekrar hatırladım ki birbirimizin hayatını cehenneme çevirenler biz insanoğlundan başkası değildi.
en sonunda hassas ve nazik bir insanı az da olsa neşelendirmenin verdiği mutlulukla evimin yolunu tuttum ve şimdilerde huzur doluyum...
ardından dışarı çıktım, biraz zaman geçtikten sonra tekrar karşılaştık. yanıma gelip kendini tanıttı, ve gerçekten samimi bir gülümsemeyle benle tanıştığına memnun olduğunu söyledi, mutlu olmuştu. ben de dürüst olmak gerekirse şaşırmıştım, çünkü bugünlerde insanlar olarak o kadar birbirimize uzaklaştık ki dışardan rastgele birinin gelip kendini tanıtması bana garip geldi. ardından ona iyi günler dileyip odadan çıktım ve yolda yürürken düşüncelere daldım...
biraz süre geçtikten sonra, dışarda ''o kişiyle şişman diye alay eden insanları vücutlarını gördüğümde'' aslında kendilerinin de fit olmakla uzaktan yakından alakaları olmadığını farkettim.
dolayısıyla bugün tekrar hatırladım ki birbirimizin hayatını cehenneme çevirenler biz insanoğlundan başkası değildi.
en sonunda hassas ve nazik bir insanı az da olsa neşelendirmenin verdiği mutlulukla evimin yolunu tuttum ve şimdilerde huzur doluyum...
devamını gör...
1934.
his mi o ne çavdar ekmeğinin içine katık edilip yenilen bir şey mi ?
sizlere kötü bir haberim var sizler ve bizler ve onlar ve bütün mahalle aslında birer robotuz his dediğiniz şey kodlama yapılırken hata ayıklaması sırasında gözden kaçan basit hatalar.
basit bir debug işlemi ile düzelir o hatalar.
sizlere kötü bir haberim var sizler ve bizler ve onlar ve bütün mahalle aslında birer robotuz his dediğiniz şey kodlama yapılırken hata ayıklaması sırasında gözden kaçan basit hatalar.
basit bir debug işlemi ile düzelir o hatalar.
devamını gör...
1935.
bazen her şey çok hızlı geliyor.
acele etmezsem geride kalacakmışım gibi hissediyorum.
bu çok yorucu...
acele etmezsem geride kalacakmışım gibi hissediyorum.
bu çok yorucu...
devamını gör...
1936.
üst üste iki gün sınavın vardır, ilki kolay ikincisi zordur.
ilkine girersin ve güzel geçer ama birkaç saat sonra ikinci ve zor olan sınava gireceğin gerçeği içini darlar ve o ilk sınavın son dakikalarında o kağıdı vermek istemezsin ya, hani o kağıda tutunursan sürekli "iyi geçen" bir sınavın son anlarında yaşayacakmışsın gibi naif bir hayal kurarsın.
o dakikalarda gibiyim.
ilkine girersin ve güzel geçer ama birkaç saat sonra ikinci ve zor olan sınava gireceğin gerçeği içini darlar ve o ilk sınavın son dakikalarında o kağıdı vermek istemezsin ya, hani o kağıda tutunursan sürekli "iyi geçen" bir sınavın son anlarında yaşayacakmışsın gibi naif bir hayal kurarsın.
o dakikalarda gibiyim.
devamını gör...
1937.
chill.
devamını gör...
1938.
şuan tuhaf hissediyorum. ust komşumuz vefat etti.iki gun once sapasağlamdi dun acile kaldırdılar bugun ölüm haberi geldi ..
devamını gör...
1939.
uyanmış. hani böyle kardelen çiçeği karın altından yavaş yavaş doğmaya başlar ya..
bembeyazdır, boynu büküktür ama uyanmıştır. üzerindeki karı atmanın verdiği rahatlık güneşe ulaşmanın verdiği sıcaklık vardır. öyle derin bir uyanmışlık hissediyorum. meğer ne çok kandırılma sığdırmışım hayatıma
bembeyazdır, boynu büküktür ama uyanmıştır. üzerindeki karı atmanın verdiği rahatlık güneşe ulaşmanın verdiği sıcaklık vardır. öyle derin bir uyanmışlık hissediyorum. meğer ne çok kandırılma sığdırmışım hayatıma
devamını gör...
1940.
bugün şunu farkettim. yazacaklarım asla itiraz yada yakınma değil. ama bir adı olmalı.
ben hep iyiyim, iyimserim. herşey yolunda, hiç kötü birşey yok da ondan iyiyim değil. tabiki oluyor birşeyler ama ben etkilenmiyorum. bunun bir adı olmalı. hayata pozitif bakmak ta değil bu.
sanki bedenimde başka biri yaşıyor, beynimi başka biri kullanıyor gibi.
birşey oluyor can sıkıcı bir durum mesela, olabilir ne var bunda diyor beynimdeki kişi. sonra, nazo insan buna üzülür, bu üzülecek birşey diyor bedenimdeki kişi. üzülmedim diye vicdan azabı çekiyorum bazen.
şikayetçi değilim ama bunun bir adı olmalı. gamsızım desem o değil, yüzsüzüm desem değil.
değişik birşeyler hissediyorum.hissediyoruz,beynim, bedenim ve ben.yada hissetmiyoruz bilmiyorum.
ben hep iyiyim, iyimserim. herşey yolunda, hiç kötü birşey yok da ondan iyiyim değil. tabiki oluyor birşeyler ama ben etkilenmiyorum. bunun bir adı olmalı. hayata pozitif bakmak ta değil bu.
sanki bedenimde başka biri yaşıyor, beynimi başka biri kullanıyor gibi.
birşey oluyor can sıkıcı bir durum mesela, olabilir ne var bunda diyor beynimdeki kişi. sonra, nazo insan buna üzülür, bu üzülecek birşey diyor bedenimdeki kişi. üzülmedim diye vicdan azabı çekiyorum bazen.
şikayetçi değilim ama bunun bir adı olmalı. gamsızım desem o değil, yüzsüzüm desem değil.
değişik birşeyler hissediyorum.hissediyoruz,beynim, bedenim ve ben.yada hissetmiyoruz bilmiyorum.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130