1801.
yetersiz, çaresiz, suçlu ve öfkeli.
depremde ülke olarak çok kaybımız var ve giderek artacak olmasının üzüntüsünü hepimiz yaşıyoruz.
evimde uyumaktan, su içmekten, sıcak bir yerde oturmaktan utanır bir durumdayım. bu olanlara ne kadar çabalasakta çare olamamaktan utanç ve buna sebep olanlara karşı büyük bir öfke duyuyorum.
insanların acısının büyüklüğü karşısında başımı kaldıramıyorum. bunca acılarına rağmen bizi kucaklayan duruşları karşısında başımı kaldıramıyorum.


pazartesi sabahı 04:27 de arkadaşımın telefonuyla uyandım onun sesi halen daha kulaklarımda. ona bakarken bile önce o acının sesini duyuyorum gözlerine bakamıyorum. aradığı ilk andan bugüne hala elim ayağım, tüm bedenim buz gibi ne yapsam ısınamıyorum. acı süt emdik, biyolojik yapımız ısınmak için baskı yapıyor ama biliyorum olur da ısınırsam kendimi daha da kötü hissedeceğim.

işte bu tüm yaşamsal ihtiyaçlarımdan, bunları karşılayabilme imkanlarımdan dolayı kendimi mahçup ve suçlu hissediyorum.

şimdi arkadaşıma ve çocuğuna bir ev kurabilmek için çabalıyorum ama yinede eksik kalıyorum, bundan dolayı suçlu hissediyorum.
orada ki insanlar için bir şeyler yapmaya çalışıyorum yinede yeterli değil diyorum çünkü biliyorum ne olursa olsun hiçbir şey giden sevdiklerini ailelerini geri getirmeyecek. acılarını silemeyecek binlerce parçaları eksik olarak yaşamaya çalışacaklar.

bilmiyorum ne yazdım dönüp geriye okumadım bile kopuk kopuk belki anlamsız, saçma gelebilir sizlere ama kafam ve yüreğim darmadağın düşündüğümle, hissetiğimle bile zaman zaman büyük kavgalar veriyorum.
he deyin geçin boşverin...
devamını gör...
1802.
yorgun
devamını gör...
1803.
ne bileyim ya. öyle.
devamını gör...
1804.
kötü.
askerden arkadaşım vardı, hatay'daydı. hatay'da olduğunu unuttum. daha bu gün aklıma geldi. bu ayıp bana yeter. evi, işyeri yıkılmış. kendisi iyiymiş.
dediği şey bu;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu mesajın üzerine kötü hissetmekten başka nasıl hissedilebilir?
devamını gör...
1805.
gündemi takip ettikçe duygu karmaşası yaşayanlardanım. bu hissiyatın tarifini de bugün sözlükten öğrendim, daha iyi anlatılamazdı sanırım. televizyonda dünyalar güzeli bir bebeğin enkazdan çıkarılmasını izleyip “yerim seni çocuk” diyorum ve kısa bir süreliğine de olsa mutlu oluyorum.

sonra twitter'dan gördüğüm fotoğraflar, kayıplar, yağma olayları beni delirtiyor. bazı gerizekalılara ise çok sinirlenip sövüyorum. az önce gördüğüm şu fotoğraf ise depreme dair o iç burkan fotoğraflar gibi aklımda hep kalacak olanlardan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1806.
berbat hissediyorum belki de ilk kez bu kadar büyük bir çaresizlik içindeyim, içindeyiz.
her şey çok kötü, çok karışık..
devamını gör...
1807.
korku ve acı. sadece bunlar. o kadar yoğun ki kendimi bildim bileli içimi kavuran nefretten eser yok.
devamını gör...
1808.
bazen hissediyor muyum diye düşünüyorum. çünkü her şeyi ele alınca hissetmemek için uğraşıyorum gibi de geliyor. his mekanizmasını devreye sokunca ise acı en önde beliriyor. acı hissetmeyince de hissiz miyim diye düşünüyorum.
sanırım karmaşık hissediyorum.
devamını gör...
1809.
az önce suriyeli'nin teki bana bir sosyal medya platformunda türklerin almanya'ya çalışmaya gitmesiyle suriyelilerin savaştan kaçıp türkiye'ye gelmesini kıyaslayıp aynı durum olduğunu, bize şimdiye kadar hiçbir sorun yaratmadıklarını söyledi. bu mesajı arapça olarak yazıp bir de türkçe olarak "translate kullanıp çevir" dedi. şaşkınım sözlük. çok şaşkınım. hayatımda gördüğüm en saçma karşılaştırmalardan biriydi. yarın bir gün inşallah toplanıp burası bizim demezler.
edit: olay yaşadığım şehirde çok fazla suriyeli olması, ve büyük şehir belediye başkanının daha fazla suriyeliyi kabul edemeyeceğiyle alakalı bir tweet idi. karışıklık olmaması için belirteyim dedim.
devamını gör...
1810.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel bu fotoğraftaki acıyı ömrüm boyunca hissedeceğim
devamını gör...
1811.
içimde suskun bir kırgınlık var, farkında olmadan kendimi bir deprem senaryosunun içinde buluyorum.
devamını gör...
1812.
dünyanın tüm sularını serpsem sönmeyecek bir ateş, tüm kıtaları atsam dolmayacak bir çukur gibi. eksem toprağı çiçek vermez. böyle bir şey.
devamını gör...
1813.
asıl sorumluların yerine ben kendimi suçlu hissediyorum.

ben utanıyorum.
devamını gör...
1814.
şarkı sözüyle anlatsam daha iyi ama sözlerinde biraz oynadım:

nasılım biliyor musun
kafam karışık
kaçırmışım hayatı
meçhule yolculuk
nasılım biliyor musun
bildiğin gibi
bir ümit başlıyor her günüm
bitmiyor geceler
bugünlere söve söve
belki seve seve
bazen de öpsen geçer dediğim
bir yara gibiyim
nasılım biliyor musun
sokaklarıma ateş düşmüş
söndürmeye yeter mi ki
göz yaşlarım (göz yaşlarım)
nasılım biliyor musun
şakaklarıma karlar düşmüş
içimde bir çocuk çığlık çığlığa
duymuyor musun
titriyor ellerim tutmuyor musun.
devamını gör...
1815.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1816.
kimse; sevdiklerinin acısıyla sınanmasın. yokluklarıyla yaşamak zorunda kalmasın.
devamını gör...
1817.
bir şiirle anlatabilirim.
“hayattayken
insanca yaşamayı hiç unutmayın
bir bakmışsınız saat üç
bir bakmışsınız saat hiç”
özdemir asaf
devamını gör...
1818.
özlem duyuyorum.
insanlar ölürken çaresizce izlemediğim, siyasetin kirli yüzüyle bu kadar tanışmadığım günlerime özlem duyuyorum. hızlı ve öfkeli izleyip öyle araba kullanmak istediğim, ronaldinho izleyip yaptığı hareketleri yapmayı denediğim günlere özlem duyuyorum. metallica dinleyip uzun saçlarımı salladığım günlere özlem duyuyorum. biramı alıp behzat ç.'yi, prison break'i izlediğim günlere özlem duyuyorum. kafama estiğinde çantamı alıp yarım saat içinde arkadaşlarımla balıkesir'e gittiğim günleri düşünüp özlem duyuyorum.
ben bu günlerimden nefret ettim. daha fazla gerçeği görmüş olmaktan nefret ettim. içinde bulunduğum zaman diliminde yaşamak istemiyorum. hayatımın da ülkemin de insanların da daha iyi olduğu o günleri çok özlüyorum. dönmek istiyorum.
devamını gör...
1819.
üzgünüm, ama daha çok kızgınım. çünkü bu kadar aleni söylenen yalanlar, karşısındakini aptal yerine koyan açıklamalar. bu kadar insana bir daha iyileştirilemeyecek travmalar yaratmak zorunda değildik. bu kadar insan birkaç tane ...'nun yaptığı hırsızlığın bedeli olmamalıydı.
devamını gör...
1820.
hissizlik, bezmişlik, isteksizlik hissediyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim