2741.
herkesi engelleyip tuşlu telefona geçeceğim, yeter artık bir şey sormayın bana.
bir kış da sıcak geçmez mi be
geçmiyor babacım geçmiyor
soğuk, içim üşüyor
yoksa nasıl örtülsün ceket
devamını gör...
2742.
bunalmış hissediyorum…alkol almaya sürekli ihtiyacım var gibi geliyor…
devamını gör...
2743.
manasız bir gerginlik ve diken üstündeymişsin hissi.

iki gündür çarpıntı ve saçma rüyalara uyanıyordum. neden böyle oldu çözemedim, sanırım bu kadar duygusal çöküntüye bünye dayanmıyor.
devamını gör...
2744.
içimde biriken deniz taştı,
umursamaz bir kalbe ulaştı.
devamını gör...
2745.
bugün kendimi palamut balığı gibi hissediyorum. evet, yanlış duymadın: ne bir aslan, ne bir kartal, ne de kişisel gelişim kitaplarının önerdiği içimdeki kaplan. bildiğin palamut. ne hamsi kadar halktanım, ne levrek kadar elit. orta sınıf bir balığım. hani ne fakir tavasında yer bulurum, ne zengin sofrasında. tam o arada, kimsenin tam ne yapacağını bilemediği, alsak mı almasak mı dedikleri türden bir varlık.

sabah aynaya baktım, gözlerim cam gibi, yüzüm solgun dedim herhalde deniz suyunun tuzundan. halbuki sadece hayattan yıkanmışım.
düşünsene, palamut da göç ediyor sürekli. ben de öyleyim. ofisten eve, evden yatağa, oradan sabah yine ofise. göç rotam excel tablosu. arada kimsenin ağ atmadığı anlarda biraz nefes alıyorum ama o da uzun sürmüyor; çünkü modern hayatın balıkçısı çok: yöneticiler, borçlar, bildirimler… hepsi yakala ve tüket zihniyetinde.

bir de herkes seni taze görmek istiyor. gülümse, enerjik ol, motive ol.
ulan ben rafın altındaki palamut gibiyim, kimse fark etmiyor ama çoktan bozulmaya başlamışım.
içimden bir şeyler geçmiş, ama kimse yüzeydeki o parıltıya bakmaktan anlamıyor.

ve evet, bugün neden palamut gibiyim biliyor musun?
çünkü ne kadar çırpınırsam çırpınayım, sonum ya bir tavada ya da bir tabakta.
üstelik yanımda limon bile bedava değil.

insanın hayatı da biraz balık tezgahı gibi zaten:
her sabah yeni umutlarla sergileniyorsun,
akşama kalırsan, seni buzun altına itiyorlar.
yarın yine çıkarız abi, belki satılır.

ben de satılmadım işte.
bugünlük palamutum.
yarın belki çinekop olurum…
ama büyük ihtimalle yine ağdayım.
devamını gör...
2746.
yazı yazmayı özlemişim diyelim. :)
devamını gör...
2747.
istanbul’da son günlerim.

unbelievable !

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2748.
bursa; keyif ve keşif halleri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2749.
"yoldaş benjamin franklin" isminde bir yazar varmış meğer ve ona gönderme yapan başlıklar açılmaktaymış. sadece tarihi bir kişilik zannetmiş olmak durumuma bozuldum.
devamını gör...
2750.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şu günlerde kendimi marion gibi hissediyorum.
devamını gör...
2751.
en çok ağaç yakışırdı o buluta…
ama soğuk betonlar dikilmişti yerine.
insanoğlu duvarlardan bentler örmüş,
doğayı katlederken hiç düşünmemişti:
oysa doğa idi, onları var eden…
ve kuşlar…
özgürce koşan çocuklar…
artık sadece bir hatıraydı rüzgârın hafızasında… çocuklar da o soğuk betonların içine hapsedilmişti, gökyüzünü pencerelerden izleyen sessiz tutsaklara dönüşmüşlerdi. biz anne ve babaları gibi…
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2752.
bütün sinir sistemim bozuldu birkaç gündür, akraba gerçekten zor iş
devamını gör...
2753.
uykulu, sinirli, rahatsız olmuş, gergin, patlamaya hazır.
devamını gör...
2754.
çok gerginim.

dişçiye gideceğim ama kendimi buna asla ikna edemediğim için haftalardır randevu alıp, randevu gününe yakın iptal edip duruyorum. konu dişçi korkusu da değil, hastaneye gitmekten nefret ediyorum sadece. hala ikna olmuş değilim aslında ama artık yarın ki randevuma gitmem gerektiğini farkındayım.

sağlıkçılar iyi ki varsınız gerçekten ama nasıl her gün hastaneye gitmenizi gerektirecek bir meslek seçmeye ikna olduğunuzu sorguluyorum bazen.
devamını gör...
2755.
bugün can sıkıntısı.

keşge şurada birileri şöyle seyir keyfi yüksek bir kavga etse de şenlensek. o başlıktan o başlığa kan ter içinde koşsak. savaşmayın sevişin derken, özelden iki tarafa da versek coşkuyu. valla kuruduk kaossuzluktan. hep sevgi, çiçek, böcek.
devamını gör...
2756.
doğum günüm değil bugün
olsaymış da kutlamazmışım gibi hissediyorum çünkü zaten doğum günü kutlamalarını sevmiyorum hep o doğum günlerinin kutlanmasını bekleyen masum çocuklar gibi hissediyorum evet bir parti var bir renk var ama ben de bir belirti yok öyle bir şey gibi
kendimi açıklayamıyorum bazen tam da öyle bir andaymışım gibi hissediyorum soğuk bir kış gününde gibi hissediyorum hatta çatlak bir el gibi hissediyorum bazen yemek bekleyen bir kedi bazen susamaktan dile dışarıya sarkmış bir köpek gibi hissediyorum öyle böyle bir şeyler hissediyorum ama hâlâ bir umut var demek oluyor bu
büöö
bazen de bir hayalet gibi işte sanki var olduğumu biliyorlar ama kimse aramıyor gibi
bir ruha hapsolmuş bir ruhun içindeki ruh gibi hissediyorum o nasıl bir cümle olduysa da artık * neyse ne bir gün iyi hissettiğim zaman olursa yine yazacağım buraya
devamını gör...
2757.
yaygın kaygı
devamını gör...
2758.
entry girme isteğiyle varoluşsal boşluk arasında bir şey.
ne kadar yazarsam yazayım, hiçbir kelime kendini ifade etmeye gönüllü değil.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim