1101.
yusuf hayaloğlu bir şiirinde der ki: “sanki dev bi taş ocağını kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler ”
aynen öyle.
devamını gör...
1102.
bu başlığın müdavimi oldum artık. bu başlığa karanlık şeyler yazmaya utanıyorum.
devamını gör...
1103.
bugün çok düşmüş hissediyorum. durup dururken gözlerimin dolduğu en ufak boşlukta yaşların aktı bir gün oluyor... huzursuzluk ve mutsuzluk.
devamını gör...
1104.
yarın ağrıyla uyanacağım, inşallah uyanmam.
devamını gör...
1105.
yalnızlıktır. bir sevdiğim olsa diye kıvranıp duruyorum orada burada işte...
devamını gör...
1106.
olan bitene ve kendime şaşkınım.
devamını gör...
1107.
tam olarak tanımlamam gerekirse ezilme hissi. hayatımdaki herkes bir bir giderken ben arkalarından bakakalıyorum ve bunun verdiği ağırlık altında ezilmekten öteye gidemiyorum
devamını gör...
1108.
bugün yorgun hissediyorum.

merhaba sözlüğün en sevdiğim başlığı, yine ben. 4 nisan itibariyle vize ayına giriş yaptık, hayır 26 martta giriş yaptık. o sınava kişisel nedenlerle girememiştim, zaten kim kalacağını bildiği bir sınava girer ki? fizik dersi lise travmam benim, günün birinde bir tarafımdan ısıracağını sezemediğim biricik öğrenilmiş çaresizliğim. neyse, belki bir gün hakkında yazarım.

ne demiştim? vize ayı. bizim okulda vizeler tam bir ay sürüyor*. tüm bunlar olurken hayat devam ettiği için her hafta işlenen konu o sınava dahil olabilir, ödevler/raporlar* verilip istenebilir. her hafta 2 sınav olsa o sınava kadar sürekli o dersi çalışırsınız. ondan çıkar diğerine çalışmaya başlarsınız ama bu süre zarfında o haftalarda işlenen derslerden de geri kalırsınız genellikle, tam bir kısır döngü. bu böyle bir-bir buçuk ay sürer. mental ve fiziksel olarak tüketicidir. sınavlar biter, hop bazı derslerin 2. vizesi gelir. onlar biter finaller yaklaşır. finaller yaklaşık on gün sürer ama önceden çalışmaya başlamanız lazım ve o önceden çalışılmaya başlanması gereken zaman vize ertesidir, yazarken bile yoruldum.

bugün o kısır döngünün ağır dersler ayağına girmiş bulunuyorum ve daha şimdiden sınavı yaklaşmayan dersleri de çalışmam gerektiğini düşünüp zaten yorgun olan bünyemi daha da yoruyorum.

geçen sene bir arkadaş "buna zamanı gelince üzülürüm" gibi bir şey söylemişti. şu an yaşadığım yorgunluğun bir kısmını zamanı gelince yaşasam olmaz mı, neden olmamış şeyler hakkında olmuş gibi düşünüp şimdiden yorgunluğuma yorgunluk ekliyorum?

yakın zamanda "hayatta üzülecek daha önemli şeyler var"ı deneyimlemiştim üzücü bir şekilde. kendimi o zamandan beri "hayatta bunlardan daha önemli şeyler var" diyerek gazlıyorum ama sanırım bu işler her zaman böyle yürümüyormuş, son zamanda farketmeye başladım. evet hayatta üzülecek, düşünülecek, kızılacak, yapılacak, ..., daha önemli şeyler var ama o en için bizim için en önemli şey o şey oluyor, o şey ne kadar saçma veya boş olursa olsun. belki de yaşadığım her anlamlı veya anlamsız şeyde bunu deneyimliyorumdur? belki de farketmeden bir şeyler öğreniyorumdur? belki de büyüyorumdur?

büyümek sancılı ve ilk başta da dediğim gibi mental ve fiziksel* olarak çok yorgunum, o yüzden bugün koşmayı bırakıp yürümeyi deneyeceğim*.

iyi günler.
devamını gör...
1109.
hissetmiyorum.
devamını gör...
1110.
orucluyken ezanin okunmasina dakikalar kala regl olan kiz gibi hissediyorum
devamını gör...
1111.
yalnızlık. sanırım gerçekten kendimden başka kimsem yok. bir şeyleri taşıyamaz hale gelsem de bunu taşıracağım hiçbir boşluk yok. taşımayı sürdürdükçe kendimden eksildiğimin farkına varıyorum. sanki benim kendimi yok edişimi bizzat dışarıdan izliyorumve kötü olan elimin kolumun bağlı olması. ne yapılabilir ki? insan bu çatışmayı nasıl durdurabilir? oraya buraya yazarak nasıl diner ki tüm bunlar? bilmiyorum. bunca düşüncenin ardından izlemekten başka çaremin olmadığını hatırlıyorum. yalnızlığı böyle derinlemesine hissettiğimde hatırladığım bir cümle var. yanlış hatırlamıyorsam cavese "kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum." diye bir cümle kurmuştu. bu son aşamadır belki. bu cümleyle o kadar bütünleştim ki. belki de budur vardığım yer. yalnızlığın en sahici hâli.
devamını gör...
1112.
günün ilk ışıklarıyla gelen kuş cıvıltıları artık bozuk bir plak gibi.
devamını gör...
1113.
uzun zamandır hiç böyle olmamıştım. bir yere sıkışmış gibi hissediyorum. dolmuş, şişmiş, çatlayacakmış gibi hissediyorum.

biriyle saatlerce konuşmak ama aynı zamanda tek başıma saatlerce susmak istiyorum.
ya gözümden yaşlar gelene kadar, çatlayana kadar gülmek ya da avazım çıktığı kadar bağırarak ağlamak istiyorum.
böyle hissetmekten de nefret ediyorum.
devamını gör...
1114.
cok yorgunum soyle bi 30 35 saat uyumak istiyorum
devamını gör...
1115.
bırakmak üzereymiş gibi hissediyorum.

kendimi çok yorgun hissediyorum. yorgun hafif kalır, yıpranmış hissediyorum. çok saçma geliyor okul gibi saçma bir sebepten böyle hissediyor olmak, utanıyorum böyle saçma şeylerle buraya gelmekten.

şu an da okuduğum okul, bölüm, hocalar vs. hep hayalini kurduğum bir şeydi. hayalimi yaşıyorum da denebilir. lisede oradan oraya savrulurken karşıma çıkan "en kötü ihtimalle.., yok hayır ben biyoloji asla istemiyorum" dediğim yeri çok sevdim ve orası hayatım oldu, hedefim oldu, hayalim oldu. önlisansa başladığım günden bu yana hayatım değişti, hocaları gördükten sonra ilk defa "ben burada olmalıyım, onların yerinde olmayım, benim hayatım burada" demiştim. ilk defa bir şey istedim ve hayalini kurdum. okurken okuduğum bölümün meslek tarafını da deneyimleme fırsatı bulmuştum stajda ama daha fazlasını istedim. istemek güzel bir şey değil mi sözlük? bunun için o ne olduğu belli olmayan pandemi şartlarında gerçekten çok çalıştım, elimden gelenin en iyisini yaptım ve olduğum yerdeyim.

2. sınıf öğrencisiyim. geçen sene başarısızlığım için pandemiyi bahane ettim, online eğitimi bahane ettim, karanlık zamanlardayız dedim. bu sene eğitimlerimiz yarı-online, daha iyisini yapabilirim dedim ama çıkamıyorum işin içinden sözlük. artık daha iyisini yapmayı geçtim yapmak bile istemiyorum, o gücü kendimde bulamıyorum.

3 günde 100 sayfa figürlü slaytın tamamını*deftere geçiren ben iki gündür 24 slayt şeyi çalışamıyorum, o konuyu bitirip bir diğerine geçemiyorum. slaytlar çok dolu da değil 5 satır şey ama anlamıyorum neden olmuyor? odamdan, masamdan, bilgisayarımdan, her şeyden, kendimden nefret eder hale geldim. sıkıntım sadece bu ders ile alakalı değil, her şeyi haliyle teker teker anlatamıyorum ama arkama bakmadan kaçmak istiyorum.

hayalimin okulunu hayalimin mesleğini yapmak için okuyorum ama hiç mutlu değilim sözlük. bunun böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. en kötü olduğum derslerin hocalarından bile şikayetçi değilim, kötü bir şey söyleyemem asla, kötü konuşup haklarına giremem.

sadece artık yolun sonuna gelmişim gibi geliyor. biraz da bu yolu denedim, olmadı diyip bırakmak istiyorum ama bırakmak neden bu kadar zor?

iş hayatına atılsam bıraktığım için pişman olır muyum? artık kaldırmayan bünyemi hiçe sayıp devam etsem tünelin ucundaki ışığı görür müyüm? arkadaşlarım yaparken, yapmak için çabalarken ben neden bu gücü kendimde bulamıyorum artık?

her gün ağlamaktan çok sıkıldım, ne karar verirsem vereyim arkamda duran ailemi üzmekten çok sıkıldım, aldığım 8 dersin sadece 3,5 tanesinin bölümümle alakalı olmasından çok sıkıldım, o yolu çekmekten çok sıkıldım, sınavın haftası olması gerekirken yaptıkları bitmek bilmeyen sınav ayından çok sıkıldım, tüm bu sınavlar olurken okulda her şeyin aynen devam etmesinden de ayrıca sıkıldım.

ileride pişman olmaktan çok korksam da bırakma çizgisine çok yaklaştığımı hissediyorum, o çizgi eskisi kadar korkutucu gelmemeye başladı.

bu başlıktaki 13. tanımımmış, bunların sadece ikisini gerçekten mutluyken yazmışım. umarım bir dahaki sefere mutlu şeylerle gelebilirim.

iyi günler sözlük.
devamını gör...
1116.
herkes yolunu bulmusta bir tek ben ortada kalmis gibiyim
devamını gör...
1117.
inanılmaz bir baş ağrım var. eve zor geldim derken, aynı anda hem alt kat, hem üst kat komşuda tadilat var. matkap sesleri zihnime dikiş atıyor sanki. oysa ki 2 dakika oldu mesai biteli, saat 18.00 sonrası yasak gardaşım...
devamını gör...
1118.
şu yani gibi..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1119.
neden hala yazar olamadığım.
devamını gör...
1120.
"kendini toparlamak" denen bir dehlizdeyim. iyi gidiyorum dedikçe kayıp daha derine düşüyorum. karanlığa iyice aşina oldum ama ben aydınlığın varlığına inanıyorum. ona sığınıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim