1.
estetik ve tarih felsefecisi. ismail tunalı'nın gayretleriyle türkiye'de kısa bi sürede de olsa felsefenin gündemine gelmiş bi abimizdir benedetto.
''estetik'' gündelik hayatın içinde sezgisel, tinsel bi faaliyet olarak mantığın karşısına çıkarılır croce'de. aynı klasik mantık tasımları gibi formüle etmiştir. tabiri caizse bir estetik mantığı inşa etmiştir. mantık nasıl ki düşünceyi forma sokmak ise, aynı şekilde estetik de sezgiyi forma sokmaya çalışır. modern estetik kuramlarını etkilemiştir desek biraz yalan olur.*
tarih felsefesi de alengirlidir bu adamın. hegel'den çok etkilenmiştir. tinler minler havalarda uçuşur. tarihselcilk kavramı merkezdedir. tüm tarih felsefelerine saydırır* sebebi ise, onlar her zaman felsefeyi tarihin üzerinde görmüşlerdir. bu croce'ye göre büyük tutarsızlık.. buradan itibaren başlar hegel'e giydirmeye.(evet, etkilenmek her zaman olumlu anlamda değil tabi ki. marx'da hegel'den etkilendi değil mi) hegel'e göre tüm tarihsel olaylar, tarihsel koşullar altında meydana gelir. yani tarihin içindedir. croce burada knock-outluk bi vuruş ile hegelyen tarihi, hatta tüm deterministik tarih algısını yerle bir eder: ulan siz kim köpek de ahkam kesiyosunuz; türkçesi ise : hegel'in önderliğinde alman tarihçilerinin* insanın tarih-üstü pozisyonuyla tarihin tümünün görülebileceği bi konumda olduğu gibi dogmatik bi anlayışın hiçbi düşünce sistemine temel olamayacağıdır.* insanın bu tarih-üstü konuma çıkmasını sağlayan 'merdiven' ise 'felsefedir' bu anlayışa göre. ayrıca zımnen şunu da söylemiş olur : hem dogmatizmle milleti uyutuyosunuz, yetmezmiş gibi bi de evrensellik iddiasındasınız. olmaz diyo croce abi. tarihin içinde üretilmiş olan her bilgi, ancak kendi 'zaman'ının yorumunu içerir*. yani almanların tarih felsefesi, ancak ve ancak kendi yaşadıkları dönemin birer yorumudur. felsefe falan da değildir.
''estetik'' gündelik hayatın içinde sezgisel, tinsel bi faaliyet olarak mantığın karşısına çıkarılır croce'de. aynı klasik mantık tasımları gibi formüle etmiştir. tabiri caizse bir estetik mantığı inşa etmiştir. mantık nasıl ki düşünceyi forma sokmak ise, aynı şekilde estetik de sezgiyi forma sokmaya çalışır. modern estetik kuramlarını etkilemiştir desek biraz yalan olur.*
tarih felsefesi de alengirlidir bu adamın. hegel'den çok etkilenmiştir. tinler minler havalarda uçuşur. tarihselcilk kavramı merkezdedir. tüm tarih felsefelerine saydırır* sebebi ise, onlar her zaman felsefeyi tarihin üzerinde görmüşlerdir. bu croce'ye göre büyük tutarsızlık.. buradan itibaren başlar hegel'e giydirmeye.(evet, etkilenmek her zaman olumlu anlamda değil tabi ki. marx'da hegel'den etkilendi değil mi) hegel'e göre tüm tarihsel olaylar, tarihsel koşullar altında meydana gelir. yani tarihin içindedir. croce burada knock-outluk bi vuruş ile hegelyen tarihi, hatta tüm deterministik tarih algısını yerle bir eder: ulan siz kim köpek de ahkam kesiyosunuz; türkçesi ise : hegel'in önderliğinde alman tarihçilerinin* insanın tarih-üstü pozisyonuyla tarihin tümünün görülebileceği bi konumda olduğu gibi dogmatik bi anlayışın hiçbi düşünce sistemine temel olamayacağıdır.* insanın bu tarih-üstü konuma çıkmasını sağlayan 'merdiven' ise 'felsefedir' bu anlayışa göre. ayrıca zımnen şunu da söylemiş olur : hem dogmatizmle milleti uyutuyosunuz, yetmezmiş gibi bi de evrensellik iddiasındasınız. olmaz diyo croce abi. tarihin içinde üretilmiş olan her bilgi, ancak kendi 'zaman'ının yorumunu içerir*. yani almanların tarih felsefesi, ancak ve ancak kendi yaşadıkları dönemin birer yorumudur. felsefe falan da değildir.
devamını gör...