annemin merak ederek bana sormasına vesile olan, beraber güldüğümüz durum.
"bu yazıyı kopyalayıp profilinize yapıştırın" demiş bir de, bak bak bak...
uygulamayı kullanırken zaten her şeye izin vererek kullanıyorsun, ancak uygulama üzerinden iznim yoktur diyorsun... üstelik izinler uygulamayı kullanmanın önkoşulu...
(bkz: başıma geleceklerden google play sorumludur) diyen çocuklardan farkı yok.
devamını gör...

bir şeyden şikayet ettiğimizde hemen ortaya çıkan, aman seninki de dert mi bir de benimkileri dinle de dert neymiş gör tarzında cümleler sarf eden insan tipinin sözde teselli sözü. özür dilerim seninki kadar büyük bir derdim olmadığı için.
genelde (bkz: ne dertler var be) şeklinde de kullanıldığı görülmüştür.

dipçe: ukde idi, doldu.
devamını gör...

benim hesap ne kadar?
devamını gör...

system error a critical error has occurred and the process must be terminated.
devamını gör...

"1 yıl önceki hâlini düşün ve ne kadar ilerlediğini gör. gör ve 1 sene sonrası için de çok çalış. yorulsan da vazgeçme. uyku her şey değil, hem alıştın da zaten uyuyamıyorsun pek. hayalindeki kütüphaneyi kur ve mümkün olduğundan daha fazla kitap oku. bıçak takımları için dert etme çünkü en iyi bıçak takımı sende. şu piyano olayını da halledersin knk artık"
*unutmadan! kedilerinin sana ne kadar iyi geldiğini düşün ve motive et kendini. kahkaha atmana gerek yok. tebessümlerin eksilmesin yeter ki...*
devamını gör...

kızımın, rüzgarla ilgili sorusuna sebep olan durum
ankara'ya ilk taşındığımızda, o zaman 10 yaşında olan kızım, arada esen acımasız rüzgarları görünce
-anne ankara'da deniz yok bu rüzgar nerden geliyor, demişti.
yavrum, denizi olan şehirden geldiği için, rüzgar denizden gelir sanıyordu.
devamını gör...

biz siyasette böyle onurlu davranışlara alışkın değiliz. adam çalıyor ama çalışıyor deriz.
devamını gör...

orta asya'da bulunan, batısında hazar denizi, kuzeyinde kazakistan, doğusunda özbekistan, afganistan ve güneyinde iran olan bir ülkedir. yüzölçümü 491.200 km², başkenti aşkabat'tır. dili türkmence'dir.
devamını gör...

burhan doğançay'ın tablosunun ismi. müzisyen kamran ince de aynı isimli beste ile birbirlerini destekleyerek güzel sanatlardaki farklı disiplinlerin işbirliğine güzel bir örnek oluşturmuştur.
devamını gör...

endonezya'nın küçük sunda adaları'nda bulunan , bir yanardağdır. 1815 yılına kadar endonezya takım adasının en yüksek zirvesine sahipti. ancak 1815 yılında meydana gelen patlamada zirvesi havaya uçmuş böylelikle yüksek zirve birinciliğini kaybetmiştir.
tamboranın kül ve kükürt kusmasından dolayı havada oluşan tozlar, dünyayı sarmış, bu sebeple atmosfer ısınmış dünya yüzeyi ise soğumuştur.
tambora kül ve kükürt kusmaattı ve 1816 yılının yaz aylarında "yaz olmayan yıl" olarak bilinmesi, alışılmadık derecede düşük sıcaklıkların mahsul arızalarına ve açlıklara yol açtığı avrupa'da ve kuzey amerika'da etkileri büyük olmuştur.
yaklaşık 100 bin kişi ölmüş, hava soğuk olduğu içinyazsız yılyaşanmış ve insanlar açlıkla sınanmıştır. kıtlık, kuraklık ve salgınlarda artış meydana gelmiştir.
kırmızı dalga boylu ışıklar kül bulutundan geçerek dünyaya ulaşırken, mavi ve mor renkli dalga boylarındaki ışınlar yansımıştır. bu sebeple sonraki yıllarda gün doğumları ve gün batımları korkunçlu olmuştur. üstelik yanardağ patlamasından haberdar olamayacak kadar uzakta olan yerleri bile etkilemiştir.
yanardağ patlamasından sonra oluşan kasırga ve tusuninamiler, lahardenilen volkanik çamur akıntılarının oluşmasına neden olmuştur. bir çok kişi bu çamur deryasının altında kalmıştır.
devamını gör...

saat 21.00 den önce dışarı çıkılmalı bir hava alınmalı bunlar hep pandemiden işte.ayrıştırma yapmayın evladım güzel güzel yazın sözlüğe emi.akşam 9 dan sonraya da kalmayın dışarda aman ceza kesiyorlar.soğuk var üşütmeyin tamam mı çocuğum.
devamını gör...

aloe vera, kaktüse benzer görüntüsü ile kozmetik ürünleri de dâhil olmak üzere birçok ilaç tedavisinde kullanılan bir bitki türüdür. öbek şeklinde gelişen yaprak kısmı, büyüdükçe sivrileşir. kalın ve içi dolgulu olan yapraklardan elde edilen öz sıvısı, jel bir yapıya sahiptir.
dilini zor anlayabildiğim çiçektir ama çok severim kendisini.
devamını gör...

maaşların geç kalmasından belliydi. arkadaşlar az çok demeyelim...
devamını gör...

(bkz: müşteri hizmetleri)
arıyorum, arıyorum muhatap bulamıyorum.
devamını gör...

lisede insan anca birinden hoşlanır, onu gözetler, ömrünün sonuna kadar o insanla beraber olacağını hayal edip rüyalara dalar, hormonların etkisiyle beyaz atlı prensini veya güzellik tanrıçanı falan bulduğunu sanar. pembe rüyalar görülür, pamuk şekerden bulutlar üzerinde hop hop hoplar. bu süre içinde kendini birinin sana “aşık” olduğu düşüncesine o kadar kaptırmış olursun ki, karşındakinin gösterdiği kırmızı bayrakları fark etmezsin bile. yok görülsen de, yerin dibine gömülsen de ama o beni seviyoor diye kendini avutursun, zaten o da öyle demiştir, yalan mı söyleyecek, ahahahaha, öyle bir imkan yok. sonra bir şekil karşındaki ergenden kurtulursun ve ayılırsın. tabii bu senaryo benim gibi ailesiyle çoğu şeyi konuşamayan insanların başına gelir genelde; bu tip evlerde aşktan, sevgiden konuşmak bile tabudur. ne kadar acı değil mi, aslında ne kadar güzel şeyler bunlar... sitemlerimi bir kenara koyayım da başka senaryoları ele alayım, aslında gerek de yok ama konuşmak istedim bu konuda.
bir başka senaryo da sevgililik meselelerinden daha haberdar insanların yaşayacağı lise hoşlantısı, ki muhtemelen üstteki senaryomdan çok daha güzel olur, bir gün biteceğini bilirsin, belki de inanmak istemezsin ama götürebildiğin kadar götürürsün. ilklerini yaşarsın, kelebekler uçuşur, daha masumsundur bu nedenle her şey ileride yaşayacaklarına nazaran çok çok daha tatlıdır. o güzel anılar hep akılda kalır, en azından öyle gözlemledim ben.
bir de ilişkilerini gerçekten inandıkları gibi sürdürebilen, yıllarca beraber kalan, evli mutlu çocuklu moduna girebilen lise aşıkları var ki takdire şayan. onlara da helal olsun demekten başka bir şey diyemiyorum açıkçası.
her halükarda güzel bir tecrübe olacağına inanıyorum lise hoşlantılarının, sevmek kadar masum ne var ki zaten, doğru kişi bulunduğu sürece nesi kötü olabilir ki?
devamını gör...

yine geç keşfettiğim için üzüldüğüm ama güzel, kendinden bir şeyler kattığı ve bilgilendirici tanımlariyla beni benden alan bir yazar.. yazmaya hep devam etsin ve ben de heyecanla takip edeyim istediğim yazar. teşekkür ederim efendim. *
devamını gör...

bergen - yıllar affetmez /
devamını gör...

insanların açlıktan intihar ediyor olması ve bunun vebalinin komşularına, tanıdıklarına yıkılıyor olması.

bir vatandaş olarak fakir fukaraya yardım etmek neden benim işim veya vicdani yüküm olsun? o insan neden aç? o insan neden fakir kalıyor? neden işsiz?

bir baba 5000 lira borcu var diye intihar ediyor, “5bin para mı, bir tanıdığına soramamış mı?” oluyor. çocuğuna mama bez alamayan anne intihar ediyor, “sosyal medyadan yardım isteyememiş mi?” oluyor. vatandaş vatandaşa nasıl yardım etsin, herkes kendi derdinde. ki zaten zorunda da değil yardım etmek. devlet neden var?

iki kuruş, bir lokma ekmek için insanların canına kıyması çok zoruma gidiyor. hepimizin de zoruna gidiyordur. zoruna gitmeyenlerse devlet yönetiminde. çürük kokuyor bu ülke çürük.
devamını gör...

başarılarının devamını dilerim kuzucuk.
geçen de benim tanımımı beğenmişti ama tonla tanımımı sildiği için teselli mahiyetinde beğendi. *
devamını gör...

kamyon arkasına yazılan görünce güldüren yazılardır.
"dört tekerim, çok şekerim."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim