kılıçdaroğlu'nun erdoğan'ın sen adam değilsin lafına cevabı
erdoğan'ın seviyesine inmeden verdiği cevaptır. en azından hala aklı selim siyasetçiler var. bu nedir ya.

(bkz: erdoğan'ın kılıçdaroğlu'na sen adam değilsin demesi)

(bkz: erdoğan'ın kılıçdaroğlu'na sen adam değilsin demesi)
devamını gör...
anksiyete atağına iyi gelen şeyler
geceleri çok yoğun anksiyete atakları geçirdiğim dönemde ilaç almadan halletmenin bir çok yolunu aradım. herkeste işe yarar mı bilmiyorum ama sıcak bir bitki çayı içip karanlıkta uzanarak youtube'dan masal falan dinlemek baya iyi geliyordu. kafayı başka bir şeyle meşgul etmek tekrarlayan felaket senaryolarını düşünmenin önüne geçiyor. mutlaka kendinizi meşgul tutmalısınız. anksiyete sırasında hiçbir şey yapmadan oturmanın bir faydası olmuyor ne yazık ki. kalkıp harekete geçmek lazım. bir şeyler izleyin, spor yapın, yürüyüşe çıkın. ne yaparsanız yapın ama oturup düşünmeyin.
devamını gör...
hücre zarı
seçici geçirgen zardır. hücreyi dış ortamdan gelebilecek tehlikeli maddelerden korur. ayrıca madde alışverişi sağlar. yapısında glikolipit, glikoprotein,lipoproteinler bulunur. akıcı mozaik zar ile modellenmiştir.
devamını gör...
anarşi ve seks sorusu
evlilik toplumsal ve sosyolojik yapının etkisiyle şekillenen bir kurumdur.asıl sıkıntı her bireyin evliliklerinin eşit koşullarda olmamasıdır örneğin :eğer yüksek zümreden biriyse yediği ,içtiği ve giyimi vb .şeyler daha farklı alt sınıf olarak adlandırılan ve kapital sistemin emekçileri ise çoğu zaman yoksulluk ile yüzleşecektir ve huzurlu aile hayatı olmayacaktır..burada dikkat çekilen zengin kesime evlenip boşanmak hak görülmüşken diğer kesimlere görülmemiştir ve eşit kalite de standartları bulunmamaktadır.esasen huzurlu bir aile hayatının tüm kişilere sunulması ve seks işçiliği yapmak zorunda kalanların yine bu sistemin eseri olduğunu belirtmiş,güzel bir makale .benimde fikirlerim böyle ve sanayi devrimin ingilteredeki olumsuzluklarını güzel anlatmış.
edit:imla ve birkaç düşünce
edit:imla ve birkaç düşünce
devamını gör...
konuşurken sürekli dokunan insanlar
sizinle yaptığı sohbet esnasında, sürekli size dokunan insanlardır.
bazısı parmak uçları ile dokunur, kimisi kolunuzu tutar, kimisi omzunuza dokunur ve son derece rahatsız edicidir.
yapılan bir araştırmaya göre bu tarz insanların bu hareketleri çocuklukları ile alakalıymış. çevresindeki insanlarca dinlenmeyen çocuklar, büyüdüklerinde dikkatin kendi üzerinde ve söylediklerinde olduğundan emin olmak için sürekli temas kuruyorlarmış.
yapma arkadaşım.
bazısı parmak uçları ile dokunur, kimisi kolunuzu tutar, kimisi omzunuza dokunur ve son derece rahatsız edicidir.
yapılan bir araştırmaya göre bu tarz insanların bu hareketleri çocuklukları ile alakalıymış. çevresindeki insanlarca dinlenmeyen çocuklar, büyüdüklerinde dikkatin kendi üzerinde ve söylediklerinde olduğundan emin olmak için sürekli temas kuruyorlarmış.
yapma arkadaşım.
devamını gör...
başörtülü biri ile evlenmek
oncelikle inancli biri degilim ama erkek olsam ne yalan soyleyeyim evlenirim. bence evlilik icin gayet idealler gözlemledigim kadariyla. tanidigim seküler bi bey boyle bi evlilik yapti ve gayet mutlular şuan.
şurda inançli biri başka güruha sallasa hemen örümcek beyinli, geri kafalı falan ilan edilip olası bütün duyarlar kasılır hümanist naralar atılırdı . ama ayni topluluk iş nedense müslümanlara turbanlilara gelince her seyi deme hakkini kendinde buluyolar. evet kardeşim icki ictigin icin, inanmadigin icin en aydin, en bilge sensin anladik. sen bunu dedin ya bütün turbanlilarin gözü yaşlı, evde ne kadar turbanlari varsa yakip saclarina fön cektirmeye gittiler.
şurda inançli biri başka güruha sallasa hemen örümcek beyinli, geri kafalı falan ilan edilip olası bütün duyarlar kasılır hümanist naralar atılırdı . ama ayni topluluk iş nedense müslümanlara turbanlilara gelince her seyi deme hakkini kendinde buluyolar. evet kardeşim icki ictigin icin, inanmadigin icin en aydin, en bilge sensin anladik. sen bunu dedin ya bütün turbanlilarin gözü yaşlı, evde ne kadar turbanlari varsa yakip saclarina fön cektirmeye gittiler.
devamını gör...
128 milyarı sormak ihanetin ve melanetin maskesidir
tabii canım kulağımızın arkası da aynı fikirde mi acaba sayın bahçeli? o da gitti elden çünkü!
devamını gör...
x mahlaslı yazar sizi gözledi bildirimi
herkesin adına tıkladım. şimdi onlar düşünsün.
devamını gör...
sokak ortasında öpüşen sevgililer
o an ki duygu yoğunluğuna engel olamamışlardır. sokak ortasında birbirlerine şiddet uygulayan sevgili, eş görüntüsünden bin kat daha tercih edeceğim görüntüdür.
devamını gör...
william golding
bir afillibirbey ukdesidir.
william golding verdiği hizmetlerden dolayı kraliyet tarafından 1988 yılında bir soyluluk unvanı olan “sir” unvanı ile ödüllendirilmiş büyük edebiyatçıdır.
türkiye’de ve dünyada filme de çekilmiş olan ve klasikler arasında gösterilen the lord of the flies / sineklerin tanrısı ile tanınmasına rağmen benim şahsi görüşüme göre en iyi kitabı bu değildir ama sen etkilisi olanı kesinlikle bu kitabıdır.
benim en beğendiğim kitabı ise ingiltere’de sınıf sistemine dayalı ve birbirinin yanında birbirine dokunmadan geçen hayatları eleştirel bir dille anlattığı piramit romanıdır.
bunun dışında okuyup çok beğendiğim diğer bir eseri ise deniz üçlemesidir. geçiş ayinleri, yan yana ve aşağıdaki yangın kitaplarından oluşan üçlemeyi okurken sanki aylar süren zorlu bir deniz seyahati yapmış gibi hissettim kendimi, hatta ara ara deniz bile tuttu. o kadar nefis bir anlatımdı.
benim okuduğum bir diğer kitabı ise babil kulesi benzeri bir kulenin inşaası esnasında yaşanan olayları konu alan kule romanıdır ve kesinlikle okunmaya değer bir romandır.
nobel edebiyat ödülü ve booker ödülü sahibi olan yazar kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiğinde müthiş bir külliyat bırakmıştır ardında.
william golding verdiği hizmetlerden dolayı kraliyet tarafından 1988 yılında bir soyluluk unvanı olan “sir” unvanı ile ödüllendirilmiş büyük edebiyatçıdır.
türkiye’de ve dünyada filme de çekilmiş olan ve klasikler arasında gösterilen the lord of the flies / sineklerin tanrısı ile tanınmasına rağmen benim şahsi görüşüme göre en iyi kitabı bu değildir ama sen etkilisi olanı kesinlikle bu kitabıdır.
benim en beğendiğim kitabı ise ingiltere’de sınıf sistemine dayalı ve birbirinin yanında birbirine dokunmadan geçen hayatları eleştirel bir dille anlattığı piramit romanıdır.
bunun dışında okuyup çok beğendiğim diğer bir eseri ise deniz üçlemesidir. geçiş ayinleri, yan yana ve aşağıdaki yangın kitaplarından oluşan üçlemeyi okurken sanki aylar süren zorlu bir deniz seyahati yapmış gibi hissettim kendimi, hatta ara ara deniz bile tuttu. o kadar nefis bir anlatımdı.
benim okuduğum bir diğer kitabı ise babil kulesi benzeri bir kulenin inşaası esnasında yaşanan olayları konu alan kule romanıdır ve kesinlikle okunmaya değer bir romandır.
nobel edebiyat ödülü ve booker ödülü sahibi olan yazar kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiğinde müthiş bir külliyat bırakmıştır ardında.
devamını gör...
trans çocuklar vardır
eşcinsellere saygım sonsuz. lgbt’e de her daim destek veririm lakin bu ifade biraz abartı olmuş. ha bir çocuk ileride trans olabilir ona sözüm yok ama çocukları çocuk gibi görelim, trans ya da herhangi bir şey gibi değil.
ha benim çocuğum ileride, anne ben gayim, transım veya da biseksüelim falan derse problem olmaz benim açımdan kendisine saygı duyar ve destek olurum da şu aşamada çocukları böyle işlere alet etmeyelim.
çocuklar çocuk olarak kalsın, büyüdüklerinde karar versinler ne olacaklarına. böyle daha mantıklı gibi sanki???
ha benim çocuğum ileride, anne ben gayim, transım veya da biseksüelim falan derse problem olmaz benim açımdan kendisine saygı duyar ve destek olurum da şu aşamada çocukları böyle işlere alet etmeyelim.
çocuklar çocuk olarak kalsın, büyüdüklerinde karar versinler ne olacaklarına. böyle daha mantıklı gibi sanki???
devamını gör...
is düşüm
sıkı takipleştiğim, kedi aşkı dışında bir dünya ortak noktamız olan, neşeli yazar.
bir başlığımın mücadelesini onunla beraber verdik.
unutamam ben onu. *
hem sözlükte hem gerçekte,
güzel bir gün geçirsin dilerim.
bir başlığımın mücadelesini onunla beraber verdik.
unutamam ben onu. *
hem sözlükte hem gerçekte,
güzel bir gün geçirsin dilerim.
devamını gör...
tanımadığınız bir şahsın aniden pardon bekar mısınız demesi
insanı anlık dumura uğratır. sol parmağınızdaki yüzüğü ani bir hareketle amerikan selamıvari biçimde kaldırarak gözüne sokabilir veyahut bekârsanız da belki bir şans vermek isteyebilirsiniz.
devamını gör...
nasılsın sorusu
sadece istenilen günlerde günlerini süsleyip sonraki zamanlarda,asmayı bile değil,fırlatmayı tercih ettikleri bir çanta gibi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çocukluk fotoğrafları
hakkınızda yavaş yavaş, yaş, meslek fotoğraf, vs. her türlü bilgi toplanıyor, bilmem farkında mısınız?
devamını gör...
the pendragon legend
macar yazar antal szerb'in 1934 yıllarında yayınladığı eser. katartik korku yaratılarak muhteşem bir fantezi-dedektiflik kurgusu ortaya çıkarıyor szerb. 1920'lerin sonunda londra'da bir süre yaşamış olan szerb kendi anılarından ve gözlemlerinden yola çıkarak yazıyor eseri bundan ötürü bir macar entelektüelinin gözünden dönem ingiltere'sini görebilme şansı tanıyor. 1933 yıllarında geçen hikaye ingiltere'de yaşayan jános bátky'nin etrafında dönüyor. bátky otuz yaşlarında, on yedinci yüzyılın ingiliz mistiklerini inceleyen macar bir entelektüel olarak sunulmuş szerb tarafından.
efsaneden haberdar olmasını sağlayan gwynedd kontu ile tanışan bátky daha sonra maloney aracılığı ile osborne pendragon ile iletişim kuruyor ve olay örgüsü yavaş yavaş fantastik bir hal almaya başlıyor. aslında hiç göründüğü gibi olmayan karakterler, gizem dolu olay örgüsü ve gerçek bir sanatçının elinden çıkmış olan gotik atmosfer ile türünün en başarılı işlerinden biri ama aynı anda hem gotik roman hem hayalet hikayesi hem romantik hem ingiliz kır evi romanı olarak değerlendirilen bu eser özünde parodi hayalet hikayesi ve antal szerb'in birleşik krallık'ta bulunan tüm ingiliz, irlandalı ve galliler ile açıkça alay ediyor.
"i believe you even speak sanskrit."
"fluently," i replied. but she believed that too.
"and you must surely know the russian novelists. tell me something about dostoevsky or béla bartók. i've a friend who never stops talking about them."
"i never met bartók," i said, untruthfully, shocked at her ignorance. "but ı knew old dostoevsky really well. he and my father were at primary school together, and he often came for supper. he had a beard like pierce gwyn mawr's."
efsaneden haberdar olmasını sağlayan gwynedd kontu ile tanışan bátky daha sonra maloney aracılığı ile osborne pendragon ile iletişim kuruyor ve olay örgüsü yavaş yavaş fantastik bir hal almaya başlıyor. aslında hiç göründüğü gibi olmayan karakterler, gizem dolu olay örgüsü ve gerçek bir sanatçının elinden çıkmış olan gotik atmosfer ile türünün en başarılı işlerinden biri ama aynı anda hem gotik roman hem hayalet hikayesi hem romantik hem ingiliz kır evi romanı olarak değerlendirilen bu eser özünde parodi hayalet hikayesi ve antal szerb'in birleşik krallık'ta bulunan tüm ingiliz, irlandalı ve galliler ile açıkça alay ediyor.
"i believe you even speak sanskrit."
"fluently," i replied. but she believed that too.
"and you must surely know the russian novelists. tell me something about dostoevsky or béla bartók. i've a friend who never stops talking about them."
"i never met bartók," i said, untruthfully, shocked at her ignorance. "but ı knew old dostoevsky really well. he and my father were at primary school together, and he often came for supper. he had a beard like pierce gwyn mawr's."
devamını gör...
seyrüsefer
yolculuk etmek, gidiş-geliş anlamlarında kullanılan arapça kökenli bir kelimedir.
devamını gör...
küçük bir çocuğa ölüm nasıl anlatılır sorunsalı
en sevdiğim çiçeğim solup, bu diyarlardan göçüp gittiğinde saatlerce solmuş ve kurumuş yapraklarına bakmıştım. saksısını incelemiş onun artık bir daha yeşermeyeceğini ve geri dönmeyeceğini anlamıştım. birkaç gün sonra da bomboş saksına sağlıklı bir çiçek ektiğimde, eski solan çiçeğimin yerini doldurmasa da sadece saksısı boş kalmasın diye saksısının içine yeni toprak koyup başka bir çiçeğimi ekmiştim. önce bu durum yanlış gelse de saksısının bomboş kalması daha yanlıştı fikrimce. boş saksı sürekli onu hatırlatıyordu çünkü. ve bu durumda beni çok üzüyordu. zamanla yeni saksısıyla buluşturduğum çiçeğim saksısını sevince ve alışınca büyümeye devam etti. eminim bu yaptığımı görse solan çiçeğimde sevinirdi. sonuçta uzaktan akrabasına yeni bir ev bulunmuş, o evde mutlu mesut yaşıyordu.
ölüm aslında çok sevdiğimiz birini kaybedince yaptıklarımızda saklıdır. solan çiçeğimin bir daha yeniden yeşermeyeceğini anlamam gibi. boş saksısına başka bir çiçek ekip hayatıma kaldığım yerden devam etmem gibi. ölüm aslında solan umutların yeniden yeşermesi gibidir. tıpkı solan çiçeğimin saksısında başka bir çiçeğin yeşermeye devam etmesi gibi. belki bir gün o da solup gidecek ama saksısı hep başka çiçekleri ağırlayacak. tıpkı saksı görevi gören hayatın içine bir sürü insan sığdırması gibi.
ölüm aslında çok sevdiğimiz birini kaybedince yaptıklarımızda saklıdır. solan çiçeğimin bir daha yeniden yeşermeyeceğini anlamam gibi. boş saksısına başka bir çiçek ekip hayatıma kaldığım yerden devam etmem gibi. ölüm aslında solan umutların yeniden yeşermesi gibidir. tıpkı solan çiçeğimin saksısında başka bir çiçeğin yeşermeye devam etmesi gibi. belki bir gün o da solup gidecek ama saksısı hep başka çiçekleri ağırlayacak. tıpkı saksı görevi gören hayatın içine bir sürü insan sığdırması gibi.
devamını gör...

