sözlüğün isminin henüz değişmemesi
hani değişiyordu ?
devamını gör...
doktorlara gösterilen saygının esas nedeni
en çok saygı duyduğum meslek gruplarından biri. bakın meslek dedim, kişi bazlı düşünmüyorum. tabi aralarında iyileri de vardır kötüleri de. ama dikkatinizi çekerim, sağlığınızı kendinizi emanet ettiğiniz bir meslek grubu. sadece bu yönden de saygıyı haketmiyor mu?
6 sene zorlu eğitim. vücuttaki her kemiğin latince ismini ezberliyorsun, burnun ucundaki minnacık kemiğin ismi ‘muskurus nazaris’( doğru yazdım umarım). bu minnacık bir kemik ve vücudumuzdaki her minnak kemik parçasının da böyle bir ismi olduğunu düşünün.
ikincisi, anatomiyi öğrenmek için morgda geçirilen zamanlar. bir zaman yaşamış olan birinin vücudunu incelemek. biraz empati kurun, ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz.
zorlu eğitim sonrası tus. kpss falan diyoruz ya, hak getire. öyle zor bir sınavmış ki, kazanman ve uzmanlığını alman dışardan bakıldığı gibi kolay değil.
mesai saatleri. saatlerce uykusuz bir halde sürekli hasta bakmak zorunda kalmak. biraz uykusuz olunca bile araba kullanırken kaza yapma olasılığınız yüksekken, bir de dikkat isteyen mesleği yapan onları düşünün. ‘uykusuz olunca gergin oluyorum’ derken kendiniz, onları ne hakla eleştirebiliyorsunuz?
pandemi sırasında evinin yolunu unutmuş, çocuğuna/eşine hasret kalmış ve o psikolojide çalışmış doktorları, hemşireleri neye dayanarak kötüleyebiliyorsunuz?
onların kıymetini bilmezsek, onlar da gider tabi ilk fırsatta yurtdışına.
6 sene zorlu eğitim. vücuttaki her kemiğin latince ismini ezberliyorsun, burnun ucundaki minnacık kemiğin ismi ‘muskurus nazaris’( doğru yazdım umarım). bu minnacık bir kemik ve vücudumuzdaki her minnak kemik parçasının da böyle bir ismi olduğunu düşünün.
ikincisi, anatomiyi öğrenmek için morgda geçirilen zamanlar. bir zaman yaşamış olan birinin vücudunu incelemek. biraz empati kurun, ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz.
zorlu eğitim sonrası tus. kpss falan diyoruz ya, hak getire. öyle zor bir sınavmış ki, kazanman ve uzmanlığını alman dışardan bakıldığı gibi kolay değil.
mesai saatleri. saatlerce uykusuz bir halde sürekli hasta bakmak zorunda kalmak. biraz uykusuz olunca bile araba kullanırken kaza yapma olasılığınız yüksekken, bir de dikkat isteyen mesleği yapan onları düşünün. ‘uykusuz olunca gergin oluyorum’ derken kendiniz, onları ne hakla eleştirebiliyorsunuz?
pandemi sırasında evinin yolunu unutmuş, çocuğuna/eşine hasret kalmış ve o psikolojide çalışmış doktorları, hemşireleri neye dayanarak kötüleyebiliyorsunuz?
onların kıymetini bilmezsek, onlar da gider tabi ilk fırsatta yurtdışına.
devamını gör...
kardeş payı
star tv'de yayınlanmış, tesisatçı iki kardeş ahmet kural, murat cemcir ve onların her türlü arkasında maddi manevi destekçisi kız kardeşin seda bakan bor'la çalışan motor yapma hikayesini paylaşan komedi dizisidir. renkli oyuncu kadrosuyla güldürmeyi başarmış, sebebini bilmediğim nedenden ekrana veda etmiştir.
devamını gör...
büyük normal sözlük buluşması
kafa kafelerde kafa dergisi elde, kafada kasketle karşılayalım kafacı kardeşleri, kafa kafaya kafeinli kahveleri karşılıklı kapıştıralım.
devamını gör...
geceye bir kemal sunal repliği bırak
-adın ne?
-hz. ebubekir
-adın ne dedim?
-haaa hz.şaban
-kac yaşındasın?
-1453
hababam sınıfı*
-hz. ebubekir
-adın ne dedim?
-haaa hz.şaban
-kac yaşındasın?
-1453
hababam sınıfı*
devamını gör...
en güzel teoman şarkısı
devamını gör...
çin'in wuhan kentinde yılbaşı kutlaması
cahillerin toplandığı başlıktır.
bu adamlar, şu olayı sonuna kadar hak ediyor. bu adamlar en manyak önlemleri aldılar. psikopat bir şekilde virüsle mücadele ettiler. şehirlere asker yığıp, insanların kapısını kaynakladılar.
ama cahil sürüsüleri, virüsle en iyi mücadele eden adamlara kara çalıyor, laf ediyor. ulan senin ülkende böyle olsa idi, sen de bunu yapsa idin.
mesela 4 gün yasak var;
evlerde parti yasak, içki satışı yasak ama milyonlarca insanın camilere akın edip, cuma namazı kılması serbest.
bu adamlar, şu olayı sonuna kadar hak ediyor. bu adamlar en manyak önlemleri aldılar. psikopat bir şekilde virüsle mücadele ettiler. şehirlere asker yığıp, insanların kapısını kaynakladılar.
ama cahil sürüsüleri, virüsle en iyi mücadele eden adamlara kara çalıyor, laf ediyor. ulan senin ülkende böyle olsa idi, sen de bunu yapsa idin.
mesela 4 gün yasak var;
evlerde parti yasak, içki satışı yasak ama milyonlarca insanın camilere akın edip, cuma namazı kılması serbest.
devamını gör...
balık etli kadın
balik etli degilim ben kemiklerim iri sadece o.o
devamını gör...
mfö'nün en sevilen şarkısı
sen neymişsin be abi
kısmına bayıldığım şarkı.
kısmına bayıldığım şarkı.
devamını gör...
heybeliada sanatoryumu
yapımı için ilk kez 2. abdülhamit'in teşebbüste bulunduğu, meşrutiyet'in ilânı nedeniyle yarım bırakılan, sonrasında yapılarak 1924'te kullanıma açılan hastane.

özellikle veremli hastaların temiz havaya ihtiyaç duyması nedeniyle, oldukça uygun bir yere konumlandırılan hastane 16 yatak kapasitesiyle başlamış işe. hastalara farklı alanlarda kurslar verilirmiş ve kurslara katılan hastaların yarıya yakını, yani hemen hemen 500 kişi, daha sonra bu sayede iş bulmuş. çok sayıda yerli ve yabancı doktorun yetiştiği bir yermiş ayrıca.
***
80'li yıllarda -sanıyorum siyasi ortam nedeniyle- maddi destek kesilmiş. 99 depremine kadar bir şekilde hayatını sürdüren hastane, depremle beraber hasar görmüş. bu kez bir sendika masraflarını karşılayarak tadilatına yardımcı olmuş ve hastane bir süre daha faaliyetine devam etmiş.
***
hastane 2005 yılında tamamen kapatıldı. kapandığında 600 yatak kapasitesine ulaşmış durumdaydı ve 250 personel çalıştırıyordu. 2009'da çıkan bir yangında hasar gördü. "özel koşullu alanlar" kapsamına girdiği için normal şartlarda buraya hastane dışında bir şey yapılamıyordu ancak 2017'de bir mahkeme kararı ile bu kapsamın dışına alınarak diyanet vakfı'na devredildi.

özellikle veremli hastaların temiz havaya ihtiyaç duyması nedeniyle, oldukça uygun bir yere konumlandırılan hastane 16 yatak kapasitesiyle başlamış işe. hastalara farklı alanlarda kurslar verilirmiş ve kurslara katılan hastaların yarıya yakını, yani hemen hemen 500 kişi, daha sonra bu sayede iş bulmuş. çok sayıda yerli ve yabancı doktorun yetiştiği bir yermiş ayrıca.
***
80'li yıllarda -sanıyorum siyasi ortam nedeniyle- maddi destek kesilmiş. 99 depremine kadar bir şekilde hayatını sürdüren hastane, depremle beraber hasar görmüş. bu kez bir sendika masraflarını karşılayarak tadilatına yardımcı olmuş ve hastane bir süre daha faaliyetine devam etmiş.
***
hastane 2005 yılında tamamen kapatıldı. kapandığında 600 yatak kapasitesine ulaşmış durumdaydı ve 250 personel çalıştırıyordu. 2009'da çıkan bir yangında hasar gördü. "özel koşullu alanlar" kapsamına girdiği için normal şartlarda buraya hastane dışında bir şey yapılamıyordu ancak 2017'de bir mahkeme kararı ile bu kapsamın dışına alınarak diyanet vakfı'na devredildi.
devamını gör...
annenin ölmesi
"sanki dev bir taş ocağını
kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!"
galiba ölüme dair en güzel sözü yusuf hayaloğlu söylemiş.
kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!"
galiba ölüme dair en güzel sözü yusuf hayaloğlu söylemiş.
devamını gör...
örnek bir insan gibi görünüp içten içe hastalıklı biri olmak
bütün psikopatlar böyledir. size kendimden bahsetmek istiyorum efenim. bizler yere bakan yürek yakanlarız. besle kargayı oysun gözünü dedikleriniz var ya, hah işte onlar biziz. çünkü biz en masum anlarımızda bile aklımızda tilkilerimizle gezeriz ve o tilkilerin hiç birinin kuyruğu bir diğerine çarpmaz. bizi tanıya bilirsiniz aslında. aranızdayız. size çok benziyoruz ama farklıyız. eğer yeterince dikkatler bakarsanız alelade bir anda gözümüzden geçen o çılgın bakışı görebilirsiniz. o bakış ruhumuzu içten içe kemiren çılgınlığın yansımasıdır. o bakış, bizlerin özgür kalmak adına verdiğimiz mücadeledir. ama korkun. çünkü bizler özgür kalırsak sizler asla rahat uyuyamazsınız. geceleri baltalarla sokaklarda dolanırız. bunlar aslında sizin için. bizler tüm dünyanın özgür olmasını istiyoruz. çünkü mutlak özgürlük kanla yazılır. bize eğer bir arınma gecesi sunulsaydı daha güvende olurdunuz. ama sizler bizleri baskılayarak hamurumuzun daha çok mayalanmasına sebep oluyorsunuz. efendiler, korkun.
devamını gör...
sözlükte hoşlanılan kişiden soğumaya başlamak
sıradan hadise.
hayaller - hayatlar dediğimiz şey tam da bu işte. gözümüzde büyüttüklerimizin fos çıkması durumu...
hayaller - hayatlar dediğimiz şey tam da bu işte. gözümüzde büyüttüklerimizin fos çıkması durumu...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının favori kolonya markası
eyüp sabri tuncer.
devamını gör...
pornografik siteleri yasaklayan zihniyet
porno izlemek özgürlük değildir arkadaşlar. mesela kız arkadaşınızla el ele yürümek de özgürlük değildir. kadınların başını açması hele hiç özgürlük sayılmaz. neden mi? çünkü öyle. bu konuda mantıksal bir argüman sunmak bile lüzumsuz. ped mi dediniz? sakın ha! ped denen şey kapitalist sistemin sizi sömürmek için ortaya çıkardığı bir üründür. ya da haçlıların müslüman toplumumuzu dejenere etmek için uydurduğu bir şey de olabilir. nereden baktığınıza göre değişir. aslolan ortadoğulu bir sığır olmaktır.
devamını gör...
meja (yazar)
kaosunuzu benim üzerimden bulmayın da nereden bulursanız bulun diyen yazar.
yaşlıyım ben, uğraşmayın benimle...
yaşlıyım ben, uğraşmayın benimle...
devamını gör...
the walking dead
bana göre post apokaliptik film ve diziler içerisinde kıyamet sonrasını en başarılı şekilde kurgulayan yapımdır. olaylar anındaki o kargaşayı izleyiciye çok başarılı bir şekilde hissettirebiliyor. karakterler ilk başta gölgelerinden bile korkan senin benim gibi normal insanlarken sezon ilerledikçe pişiyorlar.
zombi temalı yapımlar içerisinde de en gerçekçi zombi kurgusu şüphesiz buradadır. ben konuşan, depar atan, uzak mesafeye zıplayan zombi tiplemeler bile gördüm. buradaki zombiler aptal ve tek tekken gayet tehlikesizler. zombi dediğin böyle olmalı. bir de salgını öyle bir temellendirmişler ki izleyici “yahu acaba gerçekten de günün birinde böyle bir salgın mümkün olabilir mi?” diye düşünmekten kendini alamıyor.
ve merak edilen soru: bu hastalığın aşısı bulunacak mı?*
zombi temalı yapımlar içerisinde de en gerçekçi zombi kurgusu şüphesiz buradadır. ben konuşan, depar atan, uzak mesafeye zıplayan zombi tiplemeler bile gördüm. buradaki zombiler aptal ve tek tekken gayet tehlikesizler. zombi dediğin böyle olmalı. bir de salgını öyle bir temellendirmişler ki izleyici “yahu acaba gerçekten de günün birinde böyle bir salgın mümkün olabilir mi?” diye düşünmekten kendini alamıyor.
ve merak edilen soru: bu hastalığın aşısı bulunacak mı?*
devamını gör...
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
belirsizlik
gelecek kaygısı
stres
gelecek kaygısı
stres
devamını gör...

