jüristokrasi
jüristokrasi, yargıçlar yönetimi anlamına gelir. demokrasinin aksine, yargıçların oligarşik bir yönetim oluşturmasını tanımlar ve eleştirel bir anlam taşır.
halkın iradesi ne olursa olsun yüksek yargı organlarının başında bulunan kişilerin siyasi görüşlerinin dışında kanun yapılamaması veya bu şekilde yapılan kanunların geçerliliğinin kaldırılması yoluyla etkisini gösterir.
olgunlaşmamış, oturmamış demokrasilerde sıkça görülen 'jüristokrasi'de yargı kurumunun başında bulunan kimselerin yorum kabiliyetleri, şahsi içtihatları ön plana çıkar ve yargıçların öznel yorumları ile şekillenen yasalar ile ülke yönetilmeye çalışılır. jüristokrasi halka hesap vermez, siyaseten sorumsuzdur.
yargının siyasallaşması sonucu oluşur. yüksek yargı makamlarına hakim olan siyasi ideolojinin farklı görüşlerden yargıçların hukuki yeterlikleri olsa bile o makamlara gelmesini engellemesi yoluyla varlığını sürdürür.
halkın iradesi ne olursa olsun yüksek yargı organlarının başında bulunan kişilerin siyasi görüşlerinin dışında kanun yapılamaması veya bu şekilde yapılan kanunların geçerliliğinin kaldırılması yoluyla etkisini gösterir.
olgunlaşmamış, oturmamış demokrasilerde sıkça görülen 'jüristokrasi'de yargı kurumunun başında bulunan kimselerin yorum kabiliyetleri, şahsi içtihatları ön plana çıkar ve yargıçların öznel yorumları ile şekillenen yasalar ile ülke yönetilmeye çalışılır. jüristokrasi halka hesap vermez, siyaseten sorumsuzdur.
yargının siyasallaşması sonucu oluşur. yüksek yargı makamlarına hakim olan siyasi ideolojinin farklı görüşlerden yargıçların hukuki yeterlikleri olsa bile o makamlara gelmesini engellemesi yoluyla varlığını sürdürür.
devamını gör...
to be or not to be
"bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?" (bkz: can yücel).
devamını gör...
chopstick
ingilizce bir kelime olup ; bazı asya ülkelerinde kaşık ya da çatal yerine kullanılan yemek çubuklarına verilen ad. japoncası waribashi’dir. kimileri hashi de der.birçoklarına göre eski çin’de icat edildiği düşünülmektedir ama bu konuyla ilgili kesin bir bilgi yoktur. odundan, altından, gümüşten, fildişinden, bambudan ya da plastikten yapılırlar. altın ve gümüş yemek çubukları hem ağır hem de pahalı olduğundan sadece süs eşyası olarak kullanılırlar.
devamını gör...
7 kasım 2021 sözlük ekranında beliren havai fişekler
göz numaralarım 2:50'den 10.25'e çıktı alüminyum. rakamsal olarak böyle fırlayabilen tek şeyin dolar olduğunu sanıyordum oysaki :(
t: sözlük kullanımını bloke eden fişeklerdir.
t: sözlük kullanımını bloke eden fişeklerdir.
devamını gör...
yıllar sonra ekşi sözlük'te yazar olmak
ne demiş gabriel garcia marguez
"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
devamını gör...
cepte görülen kadın olmak
"kazanabileceğim bu oyunu oynamak istemedim. istediğim biricik kredi, gösterdiğim biricik özveri bu benim, ama bunu yaptım ve bu yüzden benim o kasvetli, benim o kederli kıskançlığımı, bazı bazı seni haklı olarak sinirlendirmiş olan bayağılıklarımı bağışlamış olduğunu ummak isterdim, philippe. ben de bağlayabilirdim seni, gücünden özgürlüğünden, mutluluğundan yoksun bırakabilirdim; o korktuğun, o aradığın acılı kaygıyı ben de uyandırabilirdim içinde. istemedim. seni hiçbir kurnazlığa başvurmadan sevmek, göğüs göğüse çarpışmak istedim. silahları sen bana kendi elinle verirken, hiçbir savunmaya başvurmadan bıraktım kendimi sana. iyi ettiğimi sanıyorum. bana öyle geliyor ki sevgililer arasındaki bu amansız savaştan daha büyük bir şeydir aşk. sevdiğimizi açıkça söylememiz, gene de sevilmemiz olanaklı olmalı... ben sana karşı akıllı bir politika gütmek istemiyordum ki, sevgilim. yapmacığa kaçamazdım, önlemci olamazdım. seni seviyordum."
andré maurois - iklimler
andré maurois - iklimler
devamını gör...
evdekilere küsüp kızınca yapılanlar
yemek yememek.
devamını gör...
simyacı
simyacı kesinlikle okunması gereken, sizi alıp gerçekten başka başka yerlere götüren bir kitaptır. pişman olmazsınız, sıkılmazsınız zira yazarı paulo coelho' dur ki kendisi muhteşemdir. veronika ölmek istiyor 'da bonus tavsiyem olsun öyleyse. :)
devamını gör...
munis
“cana yakın, uysal, sevimli” anlamına gelen kelime.
devamını gör...
yazarların annem haklıymış dediği anlar
ilkokul 4. sınıftayım, annem; "öğretmenine karşı gelirsen seni asi bir öğrenci olarak görür. istesen de onun gözünde uslu çocuk olamazsın."
-ben öğretmenime karşı geldikçe kendisi iyiliklerimi bile unuttu. annem haklıydı.
ortaokul 3. sınıftayım; "arkadaşlarınla arana bir sınır koyman şart. daha yaşınız küçük. her şeyi anlatırsan sana itimatları kalmaz. bal edip yutma, zehir edip atma."
-her şeyimi anlatmaya, hepsini baş tacı etmeye devam ettim. eninde sonunda koca bir iftiraya kurban gittim.
lise 1. sınıftayım; "yeni bir ortama gireceksin, yeni arkadaşların olacak. herkesle hemen samimi olma."
-herkesle hemen samimi oldum, sonuç gene hüsran. sınırları bilemedim.
lise 2. sınıftayım; "bu çocuktan sana hayır gelmez. beni dinle! kalbin kırılınca ne demek istediğimi anlayacaksın ama ben kalbini kırmasını istemiyorum. bu ilişkiyi bitir!"
-aldatıldım. *
lise sondayım; "şimdiye kadar dediğim hiçbir şeyi dinlemedin. git, bakalım gittiğin yerde bu öğütleri duyabileceğin biri olacak mı?"
-olmadı.
••
genel itibariyle annemin en çok koyan haklı çıkmaları bunlardı. hepsinde de gerçekler kafama vura vura çıktı ortaya. bakayım kardeşlerimin başına ne gelecek? * allah vere de benim gibi mal olmasalar.
-ben öğretmenime karşı geldikçe kendisi iyiliklerimi bile unuttu. annem haklıydı.
ortaokul 3. sınıftayım; "arkadaşlarınla arana bir sınır koyman şart. daha yaşınız küçük. her şeyi anlatırsan sana itimatları kalmaz. bal edip yutma, zehir edip atma."
-her şeyimi anlatmaya, hepsini baş tacı etmeye devam ettim. eninde sonunda koca bir iftiraya kurban gittim.
lise 1. sınıftayım; "yeni bir ortama gireceksin, yeni arkadaşların olacak. herkesle hemen samimi olma."
-herkesle hemen samimi oldum, sonuç gene hüsran. sınırları bilemedim.
lise 2. sınıftayım; "bu çocuktan sana hayır gelmez. beni dinle! kalbin kırılınca ne demek istediğimi anlayacaksın ama ben kalbini kırmasını istemiyorum. bu ilişkiyi bitir!"
-aldatıldım. *
lise sondayım; "şimdiye kadar dediğim hiçbir şeyi dinlemedin. git, bakalım gittiğin yerde bu öğütleri duyabileceğin biri olacak mı?"
-olmadı.
••
genel itibariyle annemin en çok koyan haklı çıkmaları bunlardı. hepsinde de gerçekler kafama vura vura çıktı ortaya. bakayım kardeşlerimin başına ne gelecek? * allah vere de benim gibi mal olmasalar.
devamını gör...
cahil kesimin aşırı anlam yüklediği şeyler
düğün.
devamını gör...
haksızlık
beklenen ve olması gerekenin tersi davranışla birilerinin zarar görmesi ya da üzülmesine neden olma durumu.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bu küffar halimle yoldaş için rıza dilendiğim yayın...
devamını gör...
yazarların yakın gelecekteki hayali
18 aydır izin yapmıyorum. bir an önce izin yapmalıyım. tatil coming soon.
devamını gör...
anaerkil ve ataerkil toplum
tüm toplumsal kurum ve kuruluşlarda karar verme ve yönetmek için de kadının egemen konumda olduğu toplumdur. ana egemenliğine dayanan sosyal ilişkilerin düzenlenmesinde onayı esas alan kadının siyasi görenler üstlendiği sosyal hukuk sistemidir.
devamını gör...
osmanlı döneminde sözlük olsaydı alınabilecek nickler
moderatörlere padişahım çok yaşa denirdi.
devamını gör...
abdullah öcalan
küfür serbest olsaydı şu sözlükte ne küfürler edilirdi bu adama dimi??? kendisi katıksız orul orul otostop çocuğudur…
destekleyenler de öyledir, destekleyenler şu aşamada daha tehlikeli çünkü her yerde varlar, dikkatli olmak gerekiyor. misal mecliste bile varlar ya düşün artık gerisini…
destekleyenler de öyledir, destekleyenler şu aşamada daha tehlikeli çünkü her yerde varlar, dikkatli olmak gerekiyor. misal mecliste bile varlar ya düşün artık gerisini…
devamını gör...
çavdar tarlasında çocuklar
bilinen ilk adı gönülçelen oda, salinger'a ait bir romandır. romanı bizzat ana karakterin dilinden okuyorsunuz. ana karakterin içsel yolculuğuna birlikte çıkıyorsunuz da denilebilir. karakterin peşinde olduğu şey ise samimiyettir. ben kitabı okurken birçok yerde kopup gitmiştim, bazı sayfaları yeniden okumuştum. tüm bunlara rağmen kitap sürükleyici ve akıcıydı. zaten salinger hikayelerini seviyorsanız dile de rahatlıkla adapte oluyorsunuz.
devamını gör...

