cindir denebilir.
mesela siz nasıl çay kahve içiyorsunuz?
yemekten sonra hiç mi canınız birşeyler çekmiyor?
peki ya birşeyi beklerken sıkılıp da mı yakmıyorsunuz?
düşündürücüdür.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türkiyede yaşamak hiç stresli değil.
devamını gör...

defalarca dedik burada; kadına şiddeti değil, şiddeti kınayın diye ama işte yine bi sürü şey söylendi yanlış olmasın 2 veya 3 kişi gördüm şiddete karşı çıkalım diyen şu sözlükte.



izmir'de sosyal medyada videolarının izlenmesi için kendilerinden yaşça küçük kız çocuklara saldırarak videolarını çektikleri iddia edilen çocukların görüntüleri şok etti. dehşeti yaşayan çocuklar ve aileleri, saldırganlardan şikayetçi oldu. kızlara saldıran şahısların, daha sonra i.e. ve h.k.'ye sosyal medya üzerinden mesaj atarak özür diledikleri ve paylaştıkları videoları sildikleri öğrenildi.

zmir'in koan ilçesinde yaşanan olay 15 temmuz demokrasi şehitleri meydanı yakınındaki parkta meydana geldi. iddiaya göre i.e. (14) ve h.k. (14) isimli kız çocukları, yürüyüş yapmak için parka çıktı.

parkta kendilerine yaklaşan iki kız çocuğu, 'ne bakıyorsun?' diyerek bir anda kendilerine saldırdı. iki çocuk i.e. ve h.k.'yi öldüresiye döverken, o esnada üç erkek çocuk da o anları videoya çekmeye başladı. yaklaşık 10 dakika boyunca i.e. ve h.k.'yi darp eden grup, polise yapılan ihbarın ardından olay yerinden uzaklaştı.

mesaj atıp özür dilediler

mağdur çocukların aileleri, çocukları için tedavi gördüğü hastaneden aldığı darp raporu ile birlikte saldırganlar hakkında şikayetçi olurken, grupta yer alanları tanıyan bir başka çocuk ise saldırganların bilerek ve isteyerek kavga ettiklerini, o anları sosyal medya hesaplarından paylaşarak fenomen olmak istediklerini öne sürdü.

olayın emniyete bildirildiğini öğrenen saldırgan kız çocuklarının i.e. ve h.k.'ye sosyal medya üzerinden mesaj atarak özür diledikleri ve daha sonra videolarla birlikte sosyal medya hesabını sildikleri öğrenildi.

ünlü olmaya çalışıyorlarmış"

dehşet anlarını anlatan i.e., "ben arkadaşımla sahilde otururken bir anda içlerinden birisi 'ne bakıyorsun?' diye bağırıp üzerimize çullandılar. beni saçlarımdan tutarak havaya kaldırdı. o sırada diğer kız da arkadaşıma saldırdı. o esnada çığlık attığımı hatırlıyorum, başka bir şey hatırlamıyorum. kafamı yere vurduğu için o anı net olarak hatırlayamıyorum. 10 dakika boyunca darp edildik. ben engellemeye çalışıyordum ama bu sefer de tırnaklarını vücuduma geçirdi. hala başımda, boynumda ve vücudumda ağrılar var.

arkadaşım şeker hastası olduğunu söylemesine rağmen onu da dövmeye devam ettiler. bu esnada onların dayak atma anını kaydeden 3 kişi fark ettim. 2 kız bize saldırırken, 3 erkek de video kaydı alıyordu. bunlar bu tarz kavga görüntülerini sosyal medya hesaplarında paylaşarak ünlü olmaya çalışıyorlarmış. sonrasında oradan uzaklaştılar ve biz de olayın ardından şikayetçi olduk. bu olayın ardından psikolojimiz bozulduğu için arkadaşımla beraber psikolojik tedavi görmeye başlayacağız" dedi.

"etraftakiler müdahale etmedi"

saldırganlar tarafından darp edilen çocuklardan h.k. ise, diyabet hastası olmasına rağmen dakikalarca acımadan darp edildiğini söyledi. saldırıdan dolayı bilincini kaybedip baygınlık geçirdiğini anlatan h.k., etraftaki vatandaşların olaya seyirci kalmasından dert yandı.

o anları anlatırken gözyaşlarına boğulan h.k., "biz arkadaşımla beraber orada otururken belgin adlı kişi bize bağırmaya başladı. ortada hiçbir şey de yoktu, ne olduğunu anlamadık. belgin adlı kız arkadaşıma, asya ise bana saldırmaya başladı. bir anda saldırdılar ve biz de savunmasız yakalandık o şaşkınlıkla. beni saçımdan sürükledi yerde. çekilen videoda da görülüyordu zaten, ben şeker hastası olduğumu bağıra bağıra söylememe rağmen saçımdan sürüklemeye devam etti.

daha sonra yüzüme ve kafama yumruk atmaya başladı. bilincimi kaybettim, bayılacak gibi oldum orada. daha sonra polisi aradım. etrafta kavgayı izleyenlere bağırdım. şeker hastası olduğumu, neden müdahale etmediklerini sordum hepsine. arkadaşım o esnada hala darp ediliyordu, izleyenlere bağırdım, 'neden müdahale etmiyorsunuz?' dedim. kimse hiçbir şey yapmadı. bacaklarımda, kafamda bir sürü şişlikler var. defalarca yüzüme vurdular, burnumu yamulttular yumruk ata ata" diye konuştu.

"hesaplarında 20 tane böyle video vardı"

saldırgan şahısları sosyal medya üzerinden tanıdığını söyleyen i.e. ve h.k.'nin arkadaşı b.ö., "bunlar kendilerinden güçsüz olan insanlara sataşıp kavga ettikleri anı sosyal medyada paylaşarak ünlü olmaya çalışıyorlar. daha önce kendi sosyal medya hesaplarında yaklaşık 20 tane bu tarz video vardı ama bu olaydan dolayı arkadaşımın ailesi şikayetçi olunca bu videoları kaldırmışlar" dedi.

darp edilen i.e.'nin babası osman e. de, saldırgan çocuklar hakkında polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu bildirdi. osman e., "iş yerinden geldiğimde evde kızımın ağladığını gördüm. kızım bana olayı anlattığında şok olmuştum. fenomen olmak adına bu tarz şeylerle kendilerinden küçük, güçsüz çocukları böyle dövüp sosyal medyada paylaşarak hem çocukları hem de ailelerini zor durumda bırakıyorlar. benim kızım psikolojik tedavi görmeye başlayacak. biz yaşadık, başka aileler yaşamasın. görüntüleri de var zaten, o düşüş anında beyin kanaması geçirebilirdi benim kızım. böyle şeylerin yaşanmasını istemiyoruz. gerekli yerlere şikayetimizi de yaptık ve bu olayın peşini bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

i.e. ve h.k.'nin ailesinin saldırgan çocuklar hakkında polis merkezine giderek şikayetçi olmasının ardından çocuk büro amirliği olayla ilgili çalışma başlattı.


buradan
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

boş zamanlardaki sanal aktivitelerin en faydalısıdır sözlükte yazarlık.

çoğumuzun bildiği analiz gücünden tutun da kelime haznesine, genel kültüre etkisini saymayacağım. *


güzel bir faydası gündemden haberdar olmak. amma velakin gözlemlediğim kadarıyla sözlüğümüzde zuhur eden akıl havzala almayan anket kalabalığı, faydalı başlıklar dışında bu kısmı da örtüyor, söylemeden geçmeyeyim dedim.
devamını gör...

babanın nasıl bir insan olduğuna göre değişiklik gösteren bir durumdur.
devamını gör...

01.07.2007 14 yıl önce bugün.

'yengem yanıma gelip banu abin kaybolmuş' der.
'kaybolmak ne demek?'derim.
o an, o yaşta, o şokla anlayamadığım bir kelime 'kaybolmak'.
sonra bir telefon gelir 'aytekin'i bulduk' sevinmeli miydik?
bilemeyiz...

29 yaşında bir yiğit aldı 'deniz' bizden ve 6 saat sonra başka bir koydan sahile vurdu.

denizin şakası yoktur.
biz bunu çok acı tecrübe ettik, siz etmeyin.

kendi kontrolünüzü tam hissetmediğiniz hiç bir durumda kendinize sonsuz güvenmeyin.
devamını gör...

ferdi tayfur seven yazar. ferdi tayfur seven insandan zarar gelmez. sevincini, üzüntüsünü, yalnızlığını ve kalabalığını kendi içinde yaşar. içi yanar, huzuru kalmaz, o da özler, sanma ki yaşıyordur ama çiçekler açar, böcekler öter, nisan yağmurunda ıslanır. allahım sen bilirsin.
devamını gör...

üzücü bir durum. keşke buradan uzak bir ülkeye gitseydi.
devamını gör...

babamın eve gelişidir annemle bebeklerime kıyafet dikmektir.
devamını gör...

efsanevi dedektif ''sherlock holmes'' karakterinin yaratılmasının müsebbibi olan mümtaz şahsiyet.

victoria dönemi manchester'ında varoşlarda doğdu. çocukluğu yer altı dünyasının ve dolandırıcı çetelerinin arasında geçirdi. ağabeyini, babasını ve ablasını ardı ardına kaybetti.

sıkıntılı ve kayıplarla dolu geçen çocukluk ve gençlik yılları sonrasında polis dedektifi olmaya karar verir. zaten hikaye de burada başlar. çocukluk ve gençlik yıllarında yaşamış olduğu muhit sayesinde, işlenen suçlara, suçlunun gözünden bakmayı başarabilmesi onu mesleğinde öne çıkarmıştır.

ciddi bir muhbir ağı kurar. bir akşam birahanede birasını yudumlarken bir adamla tanışır. tanıştığı adam aslında meslek hayatının dönüm noktasını oluşturacaktır. ona bir bira ısmarlar. sonra bir tane daha. sohbet koyulaşır. caminada adama kendi büyüdüğü ortamı anlatır. dinleyicisi eski bir suçludur ve genç dedektif anlattıklarıyla onun güvenini kazanmayı başarmıştır.

böylece aralarında bir dostluk başlar. caminada manchester'daki suç çeteleri ve suçlularla ilgili merak ettiği ne varsa ona sormakta ve ondan öğrenmektedir. mücevherini bulmuştur. zaten muhbirin lakabı da bundan mütevellit ''saklı mücevher'' olur. artık daha az dikkat çekmeleri gerekmektedir. bu yüzden iki kafadar caminada'nın bilgiye ihtiyacı olduğu durumlarda, romo katolik kilisesinin arka sıralarında buluşmaya başlarlar.

caminada kılık değiştirme ustasıydı. grand national at yarışındaki kılığı öylesine başarılıydı ki, o esnada orada bulunan kendi amiri bile onu tanıyamamıştı. bu başarılı kamuflajı sayesinde at yarışı meraklılarını gözüne kestirmiş olan yankesici çetesinin içine sızmış ve çeteyi çökerterek büyük bir başarı elde etmiştir. gün geçtikçe kılık değiştirme işinde ustalaşan caminada, liverpool ve leeds gibi şehirlere de gidip gelmeye başladı. bu şehirlerde çözülemeyen vakıalar için kendisi çağrılıyordu.

caminada'nın eşine az rastlanır cinsten bir vaka defteri tuttuğundan bahsediliyor. bunların arasında en çok dile getirilen vakası ''taksi gizemi'' adlı vakadır;

angela buckley'nin anlatımıyla olay şöyle gelişmiştir.

26 şubat 1889 akşamı, genç bir adamın eşlik ettiği bir iş insanı manchester katedrali'nin girişine bir atlı taksi çağırdı. yaklaşık bir saat sonra, yanındaki genç adam taksiden kaçtı ve 50 yaşındaki john fletcher takside baygın bir şekilde yığılıp kaldı. baygın yolcuyu manchester kraliyet kliniği'ne götüren taksi şoförü. fletcher'ın hastaneye geldiklerinde ölmüş olduğunu öğrendi. karındeşen jack'in londra'nın doğu yakası'nda işlediği tüyler ürperten cinayetler nedeniyle dehşete düşmüş olan halk, sabah uyandığında saygıdeğer bir tüccarın bir takside ölü bulunduğu haberiyle şoka uğradı.

baş komiser insanı allak bullak eden bu dosyayı, toplumsal bir histeriyi önlemek adına dedektif camida'ya verdi. o güne kadar ki en kafa karıştırıcı olaydı. zira bir suç işlendiğine dair tek bir kanıt dahi bulunamamıştı. maktulün vücudunda şiddete maruz kaldığına dair en ufak bir ipucu yoktu. otopsi yapan cerrahın ilk raporuna göre, cin bağımlısı olan maktul, uykusuzlukla mücadele etmek için kullanılan klorahidrat ile ölümcül düzeyde alkolü birlikte almış ve bu nedenle alkol zehirlenmesinden ölmüştü. öldüğü sırada cebinde hiç nakit parası yoktu ve kolundaki altın saat bulunamamıştı ki bunlar bir suç işlendiğinin kanıtıydı.

ilk sorgu aşamasında kayıplara karışan diğer adamın eşkali çıkarıldı. 20'li yaşlarının başında 1.60 uzunluğunda, sinekkaydı traşlıydı. üzerinde koyu kahverengi bir takım ve silindir şapka vardı. kloralhidrat'ın, ringlerdeki rakip dövüşçüleri etkisiz hale getirip, yasadışı dövüşlerde bahis hilesi yapmak amacıyla kullanıldığını bilen caminada, olayın yasadışı boks maçları ile ilişkili olduğu sonucunu çıkardı. o muhitteki suçluları sorguladıktan sonra olası bir şüpheliye ulaştı. bir otelcinin 18 yaşında oğlu charlie parton. bu genç müşterilere ilaç vermesi ile tanınıyordu. parton'un yaşadığı şehir olan liverpool'daki bir ecza deposundan bir şişe kloralhidrat çalındığına dair edindiği bilgi de içgüdülerini doğrulamış oldu. caminada aradığı adamın parton olduğuna emindi.

eczacı parton'u tanıdı. bunun üzerine caminada, 2 mart günü baş şüpheliyi tutukladı. kısa bir süre sonra parton'un ilaç verdiği iddia edilen iki kurban daha ortaya çıktı. sonuca gittikçe daha çok yaklaşan caminada'nın elinde bir koz daha vardı. beklenmedik bir gelişme daha yaşanmış ve maktulün öldüğü gece, parton'un bir birahanede onun birasına ilaç koyduğuna şahit olan bir görgü tanığı ortaya çıkmıştı.

bu kesin kanıt, parton'nın cinayetten hüküm giymesine ve ölüm cezasına çarptırılması neden olmuştur. taksi gizeminin çözülmesinin yarattığı sansasyon ulusal basında geniş yer buldu.''


bu olaydan sonra yaklaşık 10 yıl daha görev yaptıktan sonra caminada emekli olmuştur. bu süre zarfında hakkında yanlış bir hüküm verilmiş olan genç bir idam mahkumunu ulaştığı ipuçları ile tabiri caizse ipten almış olduğu bilgisini de atlamamak lazım. ölümünün üzerinden onca sene geçmiş olmasına rağmen caminada halen britanya tarihindeki başarılı dedektif olarak kabul edilir.

angela buckley bu durumla ilgili şöyle bir yorum getiriyor; '' özel dedektifliğe başladığı anda gerçekle kurgu dünyası tam anlamıyla birbirine karıştı. o, ülkenin en tehlikeli şehirlerinden birinin sokaklarında devriye gezen; kılık değiştirme, muhbir ağı, bilim, ince zekâ ve cesaretten meydana gelen bir karışımı kullanarak suçluların izini süren gerçek bir victoria dönemi hafiyesiydi. ister arthur conan doyle'un ''sherlock holmes öyküleri'' isterse de çok sayıda başka yazarın kurgu ve kurgu dışı eserleri aracılığıyla olsun, mirası ingiltere'de hiç unutulmayacak.''

aralarındaki diğer benzerliklere de kabaca göz atacak olursak şunları sıralayabiliriz;

- caminada'nın ezeli düşmanı robert horridge adında, gözü dönmüş bir suç çetesi lideriydi. 20 sene boyunca çekiştiler. ta ki aralarındaki son hesaplaşmaya kadar. holmes'deki karşılığı suçun napolyon'u olarak tarif edilen moriarty'dir. holmes'de en nihayetinde düşmanının hakkından gelir. tıpkı caminado gibi.

- caminadoya soruşturmaları esnasında yardımcısı peter wilson eşlik etmiştir. holmes'un dr. watson'ı vardır.

- ikisinin de göstermelik gönül ilişkileri vardı. caminada evliydi ancak güzel dolandırıcı alicia ormonde'ye aşıktı. holmes nişanlıydı ama ırene adler'e aşıktı.

liste uzayıp gidiyor... sonuç olarak caminada ''gerçek sherlock holmes'' lakabı ile anılan bir dedektif oldu.

daha fazla bilgi edinmek isteyen arkadaşlar; angela buckley'nin ''the real sherlock holmes'' adlı eserini okuyabilirler.
devamını gör...

kadife hanım / 2020 / buca

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

okuması çok keyifli yazılar yazan, ortağıyla birlikte büyük şehrin kaosundan kurtulma şansına sahip olmuş değerli bir yazarımızdır.
ikizlerine uzun, sağlıklı ömürler diliyorum.
kalemi körelmesin.
devamını gör...

amerika birleşik devletlerinde yayın yapan cbs kanalında 2005 yılından 2014 yılına kadar yayınlanan durum komedisidir.
yaratıcılığını ve yapımcılığını carter bays ve craig thomas yapmıştır.
başrollerinde josh radnor, jason segel, neil patrick harris, cobie smulders ve alyson hannigan üstlenmiştir.
dizi 9 sezon yayınlanmıştır toplam bölüm sayısı 208 bölümdür.

dizi 31 mart 2014 yılında 40 dakikalık özel bölümüyle ekranlara veda etmiştir.
dizinin konusu 2030 yılında ted mosby karakterinin çocuklarına "size annenizle nasıl tanıştığımı anlatacağım" cümlesini kurar ve dizi başlar. 2005 yılına dönen dizi seyirciye 2030 yılına kadar yaşananları anlatır. türlü türlü hikayeler, anılar, sohbetler bize gösterilir ve bu çok eğlenceli bir şekilde yapılır.
bu arada dizinin anlatıcısı bob sagettir.
dizi new york şehrinde geçmektedir. dizinin yapımcıları arkadaşları ve kendileriyle new york şehrinde yaptıkları aptalca şeyleri yazarlar ve seyirciye aktarırlar.

bu dizinin sevilen taraflarından birisi ve dizinin en önemli kısmı kesinlikle karakteridir. müthiş yaratılmış karakterler izliyoruz. aralarındaki arkadaşlık ilişkisi ve sevgi müthiş şekilde aktarılıyor. seyirci hem özenerek hem severek izliyor.
diziyi izleyen hemen hemen herkes o arkadaş grubunda olmayı ve o evde yaşamayı istemiştir. tabii o barda içmeyi de.

dizinin ana karakterleri ted mosby, marshall eriksen, lily aldrin, robin scherbatsky ve barney stinson 9 sezon boyunca izleyenlere harika hisler yaşatır.

her karakter kendi içinde farklı ve değişiktir. dizinin güzel kısımlarından birisi budur.
ben şahsen barney karakterini bir kenara koyuyorum. müthiş bir oyunculuk performansı ve müthiş bir karakter.
bütün karakterleri izlerken çok severdim ama barney bir başkaydı. zaten diziyi sevenler ve dizinin yapımcıları bunun farkındaydı. maaş olarak en yüksek maaşı o dönem barney alıyormuş.

en sevmediğim karakter ise yani aralarında en az sevdiğim karakter lily karakteri. gıcık oluyordum kendisine. yer yer tebessüm ettiriyordu ama çok fazla saçma sapan hareketleri vardı.

dizi bence ilk 8 sezon çok iyi ilerlerken son sezonda batırmıştır. bence tabii ben son sezonu hiç ama hiç sevmemiştim. final olmamıştı.

her şeye rağmen güzel hisler yaşadığım ve tebessümle izlediğim bir diziydi. sitcom severlerin severek izlediği bağımlılık yapan bir diziydi. hala izlemeyenler varsa ki zannetmiyorum şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...

hayatım boyunca bıkmadan usanmadan yapabileceğim, zorluklarına göğüs gerebilecegim ve geçen zamana üzülmeden sonsuza kadar uğraşabilecegim (tabi iadesiz tek gidiş bileti kullanana kadar)* uğraşıya hala uzak mıyım acaba diyorum? yarım kalanlar ve tamamlananlara rağmen. tekrar ve tekrar...
denemek ve yanılmak. rahatsız etmemeli diyorum. diğer şeyler de öyle. sadece sevdiğim ve iyi yapabileceğime inandığım bir uğraş. ilgi alanlarım mercek altında.
devamını gör...

küfürsüz olmasını umduğumdur. kendini düzgünce ifade edip seviyeyi koruyabilenler arasında olması misirimizi kolamizi yanımıza alıp izlettirir.
devamını gör...

kafa dengi, beğeni konusunda cömert ve ışık saçan bir yazar. kendisiyle fikir alışverişi ve yoğun bir mesajlaşma trafiği gerçekleştirebilirdik ama (belki de prensip gereği) mesaj alımını kapatmış.
devamını gör...

hint mutfağına özgü olan, her eve ait baharat karışımının aldığı isim. bir ailenin karışımı, diğerine benzemiyor. o yüzden evde pişen yemeğin tadı diğer evde pişenden farklı olur. hint mutfağı'ndaki zenginliğin nedeni de baharat karışımıdır.
bu ülkedeki baharat kullanımı, kimsenin taklit edemeyeceği bir yetenektir.
devamını gör...

zavadanak giren yazar anladığım kadarıyla. yoldaş allah'ın var mı senin nedir ya asdfgad
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim