en sevdiğiniz dans sahnesi
okur okumaz aklıma tek sahne geldi. antonio banderas ve catherine zeta‑jones'un zorro filmindeki tango sahnesi benim için bir numaradır.
zorro: maskeli kahraman - tango sahnesi
zorro: maskeli kahraman - tango sahnesi
devamını gör...
ölümlü dünya
"malum işi* paspasla acaba ben yapabilir miydim?" diye düşüncelere gark etmiştir.
*malum iş, o iş değil zihni sinir kardaşım.
*malum iş, o iş değil zihni sinir kardaşım.
devamını gör...
ayakkabı boyamak
doksanlı yılların kenar mahalle çocuklarından herhangi birini tutup sorduğunuzda size güzelce anlatabilir ama şimdi nereden bulup soracaksınız.
size bir güzellik yapayım da ben anlatayım o zaman.* çoğu kenar mahalle çocuğu bu işi yapmıştır veya yapan bir abisi/kardeşi olmuştur.
insanlara bir mal satmazsınız bu bakımdan hizmet sektörüne dahil edebiliriz bu uğraşı. maliyeti de öyle çok değildir. bir sandık, sandık bulamayan sağlam bir poşet de kullanabilir.
sandığın içine; biri siyah biri açık kahve rengi olmak üzere en az iki renk boya. biri sert, biri yumuşak toplam iki tüylü ayakkabı fırçası. boyaları uygulamak için yine biri siyah biri kahverengi tonları için iki sünger. bir cila. son olarak bir parça kadife bez.
boya malzemeleri sandıkta ve sandık kadın çantası gibi omuza asılır. ele bir yumuşak lastikten banyo terliği aldınız mı işlem tamam. artık müşteri bulma işine geçebilirsiniz.
müşteri bulmak için kalabalık ve işlek yerleri seçebilirsiniz ama zabıtalar sizi rahat bırakmaz. ben size daha kestirme yöntem söyleyeyim. mahalle arası kahvelerde kafanız rahat takılabilirsiniz. veya köfte/kokoreç/sergi/manav gibi tezgahların yakını da iş görebilir.
müşteri ararken ısrarcı olmamakta fayda var. mahalle arası dolaşırken eve ev sormayın dayağı yersiniz. aman diyeyim.*
bulduğunuz müşterinin ayakkabısını düzgünce boyayın. boya sırasında müşteriye plastik tabure hizmeti verirseniz müşteri memnuniyeti de artar. memnun olan müşteri daima fazlasıyla memnun eder.*
şimdi boya işinin detayına girmeyeyim. kafanız şişmesin. ilgili arkadaşlar bir portakal yuvarlarsa anlatırım detaylı.
hadi hayırlı işler…
genel hatlarıyla şöyle bir malzeme görüntüsü de bırakayım.
takım/taklava
size bir güzellik yapayım da ben anlatayım o zaman.* çoğu kenar mahalle çocuğu bu işi yapmıştır veya yapan bir abisi/kardeşi olmuştur.
insanlara bir mal satmazsınız bu bakımdan hizmet sektörüne dahil edebiliriz bu uğraşı. maliyeti de öyle çok değildir. bir sandık, sandık bulamayan sağlam bir poşet de kullanabilir.
sandığın içine; biri siyah biri açık kahve rengi olmak üzere en az iki renk boya. biri sert, biri yumuşak toplam iki tüylü ayakkabı fırçası. boyaları uygulamak için yine biri siyah biri kahverengi tonları için iki sünger. bir cila. son olarak bir parça kadife bez.
boya malzemeleri sandıkta ve sandık kadın çantası gibi omuza asılır. ele bir yumuşak lastikten banyo terliği aldınız mı işlem tamam. artık müşteri bulma işine geçebilirsiniz.
müşteri bulmak için kalabalık ve işlek yerleri seçebilirsiniz ama zabıtalar sizi rahat bırakmaz. ben size daha kestirme yöntem söyleyeyim. mahalle arası kahvelerde kafanız rahat takılabilirsiniz. veya köfte/kokoreç/sergi/manav gibi tezgahların yakını da iş görebilir.
müşteri ararken ısrarcı olmamakta fayda var. mahalle arası dolaşırken eve ev sormayın dayağı yersiniz. aman diyeyim.*
bulduğunuz müşterinin ayakkabısını düzgünce boyayın. boya sırasında müşteriye plastik tabure hizmeti verirseniz müşteri memnuniyeti de artar. memnun olan müşteri daima fazlasıyla memnun eder.*
şimdi boya işinin detayına girmeyeyim. kafanız şişmesin. ilgili arkadaşlar bir portakal yuvarlarsa anlatırım detaylı.
hadi hayırlı işler…
genel hatlarıyla şöyle bir malzeme görüntüsü de bırakayım.
takım/taklava
devamını gör...
şule gürbüz
şule gürbüzle tanışmam ilber hocanın önerdiği kitaplara göz gezdirirken önerdiğini gördüm ve kambur (1992) kitabını alıp okumamla başladı. kambur kitabı kendisinin ilk kitabı olmasına rağmen olağanüstü bir kitaptı kelimeleri sihirli gibi gelmişti bana son derece olgun bir yazı stili bulunduğu için "nasıl ilk kitabı olabilir ya" gibi cümleler beynimin içinde sıkça dolaşmıştı. bu arada okumak isteyenler için kambur kitabı kendi cenazesine giden bir adamı anlatıyor. sonra sırasıyla zamanın farkında (2011) kitabını ve çoşkuyla ölmek (2012) öyle miymiş (2016) kitaplarını okudum yazarın gelişimini okudukça keşfetmek büyük mutluluk verdi. kendisi genelde bir konu üzerine kitaplar yazmıyor deneme desen değil makale desen değil roman desen değil kendine has bir tarzı var. şule gürbüz şu an mekanik saat ustası olarak çalışıyor.saat tamir etmeye büyük usta recep gürgenin yanında çıraklık eğitimini tamamladıktan sonra başlamış kendileri sadece eski saatleri tamir ediyorlar. bu arada kendi eğitimini cambridge'te felsefe okuyarak gerçekleştiriyor zaten kitaplarına da çok fazla yansıyor. şimdi gelelim benim tabirimle sihirli mucizevi alıntılarına.
kendisi insan zaten dertli değildir derdin kendisidir diyor. bir başka kitabında diyor ki trafik ışığı kendi isteğine ve dünyasına göre geç-dur diyordu, "geçecek hâl var mı?" demek onun kurulu dünyasında yoktu. ve sonra yine şule hanım diyor ki bu memleketin alimi ilme, mütedeyyini allah'a kafa tutar. neyse ki ikisinden de çok az da, ha deyince burun buruna gelinmiyor. ve devam ediyor gençken ölmeyen, ömrünün geri kalanını bir ölüyü sürüklemekle geçirmeyen yetişkin olabilir mi? heee cevap ver sözlük gençken ölmeyen ömrünün geri kalanını bir ölüyü sürüklemekle geçirmeyen yetişkin olabilir mi? yazmakla bitmez şule gürbüzün sihrini anlatmak okumakla da bitmiyor şule gürbüz satırlarında buluşmak üzere.
kendisi insan zaten dertli değildir derdin kendisidir diyor. bir başka kitabında diyor ki trafik ışığı kendi isteğine ve dünyasına göre geç-dur diyordu, "geçecek hâl var mı?" demek onun kurulu dünyasında yoktu. ve sonra yine şule hanım diyor ki bu memleketin alimi ilme, mütedeyyini allah'a kafa tutar. neyse ki ikisinden de çok az da, ha deyince burun buruna gelinmiyor. ve devam ediyor gençken ölmeyen, ömrünün geri kalanını bir ölüyü sürüklemekle geçirmeyen yetişkin olabilir mi? heee cevap ver sözlük gençken ölmeyen ömrünün geri kalanını bir ölüyü sürüklemekle geçirmeyen yetişkin olabilir mi? yazmakla bitmez şule gürbüzün sihrini anlatmak okumakla da bitmiyor şule gürbüz satırlarında buluşmak üzere.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
üst geçitlerde 1 lira istiyorum insanlardan.
devamını gör...
ekşi sözlük'teki normal sözlük'te kızlar teklif ediyormuş başlığı
anlamak için 5 kere okuduğum başlık.
devamını gör...
normal sözlük'ün underrated yazarları
(bkz: örnek vatandaş)
yazar, bilgi verir, bazen yorum yapar, yorumları güzel tespitleri yerindedir, kimse ile uğraşmaz, yazar, çeker gider..
aslında tam da sözlük yazarı tanımının karşılığıdır.
yazar, bilgi verir, bazen yorum yapar, yorumları güzel tespitleri yerindedir, kimse ile uğraşmaz, yazar, çeker gider..
aslında tam da sözlük yazarı tanımının karşılığıdır.
devamını gör...
whiskey in the jar
enerji olarak dibi siyirirken dinlenildiginde yukseltme garantili, metallica’nin garage inc. albumunde yer verdigi sarki.
--- alıntı ---
mu sha ring du dum du dam da
--- alıntı ---
whiskey in the jarrrooowwww deyisine kurban oldugumunun papa het’i icin:
--- alıntı ---
mu sha ring du dum du dam da
--- alıntı ---
whiskey in the jarrrooowwww deyisine kurban oldugumunun papa het’i icin:
devamını gör...
clubhouse
ulan madem herkes davetiye ile girebiliyor, biriside çıkıp demiyor ki buraya ilk giren nasıl girdi ?
devamını gör...
kırtasiyeye girince gelen her şeyi alma isteği
oysa sadece bi fotokopi için girmişsindir.
devamını gör...
siyah bez örtülü küp şeklinde binaya tapmak
bazıları şey diyor, "kabeye tapmıyoruz, allah'ı simgelediği için kutsal diyoruz" vs vs...
bakınız putperestlik ikiye ayrılır zaten:
1) doğal veya yapay bir nesnenin direkt ilah olduğuna inanmak ve tapmak.
2) veya o nesnenin tanrı'yı temsil eden ve simgeleyen bir aracı olduğuna inanmak.*
ikinci örnekteki gibi nasıl bir put tanrı değil ama tanrıyı simgeliyor ve ona yönelmeyi ifade ediyorsa kabe de tam olarak aynı işlevi yerine getirmiş olur. madem allah her yerde, neden belirli bir taş yığınına doğru secde ediyorsunuz?
hadi namazın yönü teknik bir mevzu diyelim, onu bir kenara koyalım.
peki kabe'yi özellikle hacer-i esved'i öpmek, ona el yüz sürmek nedir?
bu da mı tapınmayla ilgisi olmayan teknik bir mevzu?
taş kardeşim o, bildiğin kuru bir taş. ne size ne de kendisine bir faydası olamaz , biraz zorlasan kırılır gider yani, ulan daha kendisini bile koruyamaz ki size faydası olsun. bildiğiniz normal kaya parçası, öpüp durmayın şu milyon kişinin tükürüğünün elinin kirinin bulaştığı şeyi. neymiş kutsal taşmış, taşın kutsalı mı olur? kutsal taş dediğin şey puttur.
bu adam, * o kadar uyanık ve o kadar kurnaz bir adammış ki; kendinden sonra da arap milleti para kazansın ve hatta tüm dünyadan insanlar bayıla bayıla koşup gelsinler diye islama haccı şart koymuş.
adam öylesine kuvvetli bir arap milliyetçiliği örmüş ki, bak oluk oluk para akıyor 1500 yıldır elin arabına. bizim ülkemizde neler neler var ama elin kuru çöl bedevisi kadar bile olup pazarlayamadığımız gibi,bir de gelen turisti bile ne yapıp edip kaçırıyoruz.
ve evet kısaca kâbe puttur.
.
bakınız putperestlik ikiye ayrılır zaten:
1) doğal veya yapay bir nesnenin direkt ilah olduğuna inanmak ve tapmak.
2) veya o nesnenin tanrı'yı temsil eden ve simgeleyen bir aracı olduğuna inanmak.*
ikinci örnekteki gibi nasıl bir put tanrı değil ama tanrıyı simgeliyor ve ona yönelmeyi ifade ediyorsa kabe de tam olarak aynı işlevi yerine getirmiş olur. madem allah her yerde, neden belirli bir taş yığınına doğru secde ediyorsunuz?
hadi namazın yönü teknik bir mevzu diyelim, onu bir kenara koyalım.
peki kabe'yi özellikle hacer-i esved'i öpmek, ona el yüz sürmek nedir?
bu da mı tapınmayla ilgisi olmayan teknik bir mevzu?
taş kardeşim o, bildiğin kuru bir taş. ne size ne de kendisine bir faydası olamaz , biraz zorlasan kırılır gider yani, ulan daha kendisini bile koruyamaz ki size faydası olsun. bildiğiniz normal kaya parçası, öpüp durmayın şu milyon kişinin tükürüğünün elinin kirinin bulaştığı şeyi. neymiş kutsal taşmış, taşın kutsalı mı olur? kutsal taş dediğin şey puttur.
bu adam, * o kadar uyanık ve o kadar kurnaz bir adammış ki; kendinden sonra da arap milleti para kazansın ve hatta tüm dünyadan insanlar bayıla bayıla koşup gelsinler diye islama haccı şart koymuş.
adam öylesine kuvvetli bir arap milliyetçiliği örmüş ki, bak oluk oluk para akıyor 1500 yıldır elin arabına. bizim ülkemizde neler neler var ama elin kuru çöl bedevisi kadar bile olup pazarlayamadığımız gibi,bir de gelen turisti bile ne yapıp edip kaçırıyoruz.
ve evet kısaca kâbe puttur.
.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
en son ne zaman bi ürünü fiyatına bakmadan sırf beğendiğim için aldığımı unuttum. bir şeyi beğenince önce fiyata bakıp f/p karşılaştırması sonrasında benim buna gerçekten ihtiyacım var mı diye ik gibi kendimi sorguluyorum. bizimki yaşmak değil ya cidden gün doldurmak.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
insanı insandan alâ yoranı yoktur.
devamını gör...
bir ömer hayyam rubaisi bırak
"bir elde kadeh, bir elde kuran;
bir helâldir işimiz, bir haram.
şu yarım yamalak dünyada,
ne tam kâfiriz, ne tam müslüman!"
bir helâldir işimiz, bir haram.
şu yarım yamalak dünyada,
ne tam kâfiriz, ne tam müslüman!"
devamını gör...
hoşlanılan yazarın başka bir yazara nickaltında yürümesi
lanet olsun dediğim sözlük içi fingirdeşme durumudur. hayır utanmıyorlar da lan, bildiğin gözümüzün önünde cilveleşiyorlar…
ah be, bak yine efkarlandım, limanları yakma durumuna kadar geldim…
siz yok musunuz siz…
edit: geyik başlık canlandırdım anasını satıyım hoşlandığım yazar falan yok bunlarla helaya bile gitmem ben. özelden yazıp durmayın. canınız sıkılıyor ya ondan şey yaptım.
ah be, bak yine efkarlandım, limanları yakma durumuna kadar geldim…
siz yok musunuz siz…
edit: geyik başlık canlandırdım anasını satıyım hoşlandığım yazar falan yok bunlarla helaya bile gitmem ben. özelden yazıp durmayın. canınız sıkılıyor ya ondan şey yaptım.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şu an ihtiyacı olan şey
birisinin dizine uzanıp saçlarımı sevmesi. evet evet. sanırım buna ihtiyacım var. fazlasıyla.
devamını gör...
1995 yılından hafızada kalanlar
iki saat geç başladı tutti frutti.geçende de colpo grosso'yu yayınlamadılar.o kadar bekledik.
devamını gör...
şeriat
şeriat denildiğinde sanki yazılı tek bir şeriat kanunu ve tek tip şeriat yönetimi varmış gibi anlaşılıyor. din temeline göre şeriatla yönetilen her ülkede şeriat kanunları o ülkenin din anlayışına göre değişmektedir. iran'da şeriatla maldivlerde şeriat, suudi arabistan'da şeriatla , nijerya'da şeriattan, katar'daki şeriat endonzeya'daki şeriattan farklıdır.
şeriat bir anlamda ülkenin din anlayışına göre şekillendirilen dini yasalar bütünüdür. tıpkı türkiye anayasasının rusyadaki anayasadan, almanya anayasasının meksika anayasasından farklı olması gibidir.
bu anlamda şeriat tartışılırken hangi ülkenin şeriat kanunlarından bahsedildiği belirtilmeden yapılacak tartışma sonuçsuz kalır.
2021 itibariyle şeriatla yönetilen 21 ülkedir ve suç oranları bu ülkelerin büyük bölümünde oldukça yüksekken kimilerinde oldukça düşük.
suç oranlarını etkileyen faktörler, ekonomik olarak az gelişmişlik, gelir dağılımında adaletsizlik, bu ülkelerin yarısına yakınında son 50 yılda yaşanan iç savaş nedeniyle etnik gruplar arasındaki polarizasyon, nefret ve gücenmişlik hissi, eğitim seviyesinin düşüklüğü vb. dir.
başlıktaki ilk tanımlama araştırmaya dayanmayan, cahillik göstergesi bir genellemeden ibarettir.
globalizm çağında devletleri dini kurallarına göre yönetmek dini ayrımcılığı beraberinde getirmektedir. hemen her ülkede birden fazla din ve dini anlayış bulunmaktadır. dini kurallara göre yönetim çoğu zaman din özgürlüğünü ve insan hakları kapsamındaki kişi hak ve özgürlüklerini baltalamakta. bu anlamda her ülkede şeriat farklı olmakla birlikte devleti dini temellere göre yönetmek modern dünya anlayışıyla uyumlu değildir.
(bkz: insan hakları ve islamın uygunluğu ya da aykırılığı sorunsalı)
şeriat bir anlamda ülkenin din anlayışına göre şekillendirilen dini yasalar bütünüdür. tıpkı türkiye anayasasının rusyadaki anayasadan, almanya anayasasının meksika anayasasından farklı olması gibidir.
bu anlamda şeriat tartışılırken hangi ülkenin şeriat kanunlarından bahsedildiği belirtilmeden yapılacak tartışma sonuçsuz kalır.
2021 itibariyle şeriatla yönetilen 21 ülkedir ve suç oranları bu ülkelerin büyük bölümünde oldukça yüksekken kimilerinde oldukça düşük.
suç oranlarını etkileyen faktörler, ekonomik olarak az gelişmişlik, gelir dağılımında adaletsizlik, bu ülkelerin yarısına yakınında son 50 yılda yaşanan iç savaş nedeniyle etnik gruplar arasındaki polarizasyon, nefret ve gücenmişlik hissi, eğitim seviyesinin düşüklüğü vb. dir.
başlıktaki ilk tanımlama araştırmaya dayanmayan, cahillik göstergesi bir genellemeden ibarettir.
globalizm çağında devletleri dini kurallarına göre yönetmek dini ayrımcılığı beraberinde getirmektedir. hemen her ülkede birden fazla din ve dini anlayış bulunmaktadır. dini kurallara göre yönetim çoğu zaman din özgürlüğünü ve insan hakları kapsamındaki kişi hak ve özgürlüklerini baltalamakta. bu anlamda her ülkede şeriat farklı olmakla birlikte devleti dini temellere göre yönetmek modern dünya anlayışıyla uyumlu değildir.
(bkz: insan hakları ve islamın uygunluğu ya da aykırılığı sorunsalı)
devamını gör...

