kapatınca kafa ütülüyormuş denilen şeyler
çocukların izlediği youtube videoları. bir de son ses izliyorlar, resmen insanın beynini uyuşturuyor.
devamını gör...
musket
sigma isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.
''(bkz: misket tüfeği)'' anlamına gelen ingilizce sözcüktür.
ağızdan doldurmalı, yivsiz ve tek namlulu bir ateşli silahtır.
ilk olarak ne zaman kullanıldığına dair net bir bilgi yoktur ancak çin askeri kaynaklarına göre tarihi 14. yüzyıla kadar dayanmaktadır.
piyade erlerin kullanılması için üretilen bu tüfeği osmanlı devleti'ndeki yeniçeriler de kullanmıştır.
kaynak.
''(bkz: misket tüfeği)'' anlamına gelen ingilizce sözcüktür.
ağızdan doldurmalı, yivsiz ve tek namlulu bir ateşli silahtır.
ilk olarak ne zaman kullanıldığına dair net bir bilgi yoktur ancak çin askeri kaynaklarına göre tarihi 14. yüzyıla kadar dayanmaktadır.
piyade erlerin kullanılması için üretilen bu tüfeği osmanlı devleti'ndeki yeniçeriler de kullanmıştır.
kaynak.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
yeni tanıştığım ve çok içten olduğuna kanaat getirdiğim beyaz kalp sever yazardır. * yazdıkları da hem güldürüyor hem de düşündürtüyor, kesinlikle okunmalı!
devamını gör...
yalnızlık
bağımlılık yaptığı taktirde herkesin içinde yalnız kalmanıza sebep olacak durumdur ki bence eftal olan da budur.
" geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. " cahit sıtkı tarancı
" geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. " cahit sıtkı tarancı
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
başlık açarken kategoriyi kendimiz işaretlesek ama kötüye kullanımı önlemek için bu kategorilerin, moderatörlerin onayından geçmesi sağlansa mesela... olabilir mi öyle bir şey? böylece hem belirli kategoriye ait başlıklar araya kaynamaz hem de moderatörlerin işi biraz daha kolaylaşır.
devamını gör...
pişmanlık garantili tavsiyeler
sığ insana bir şeyler anlatmaya çalışın. bir süre çabaladıktan sonra sığ ve saplantılı düşüncelerini değiştiremeyeceğinizi görünce boşa giden vaktiniz ve emeğiniz için pişman oluyorsunuz.
devamını gör...
pencere (tiyatro)
haluk bilginer ve esra bezen bilgin'in iki perdeden oluşan tiyatro oyunu. oyunun hikayesinden ziyade haluk bilginer'in oyunculuğunu canlı canlı görmüş olmaktan büyük keyif aldım. adama bir kez daha ve bu sefer daha içten bir şekilde "sen ne büyük bir üstatsın" dedim. esra bezen bilgin'in oyunculuğu hakkında da olumsuz bir düşünce belirtmek çok yersiz olur. kadın gerçekten çok başarılıydı. şunu da belirteyim bu hikayeyi, aynı senaryoyu, başka oyuncular oynasa aynı keyfi alır mıydım konusunda şüphelerim var.
verilecek çok da bir spoiler yok zaten hikayede. haluk bilginer'in performansıyla sizi güldüren yerler çokça var oyunda. `ihsan yıldırım` profiliyle haluk bilginer'i canlı izlemek gerçekten müthiş bir zevk. tavsiyem şu olabilir hikayesi açısından büyük beklentiyle gidilmezse, sadece haluk bilginer üstadı izlemek için gidilirse oyunun tadından yenmiyor. yaklaşık iki saat gerçek bir tiyatro, gerçek bir oyunculuk görüyorsunuz.
hikayenin sarmaması ile ilgili somut bir örnek verecek olursam -bu tabii ki demek değildir ki oyun kötü; sadece onların kişisel görüşüdür- yan koltukta oturan çift ilk perdeden sonra "oyun hiç sarmadı, çıkalım çok sıkıldım" diyerek çıkıp gittiler. ama şahsi fikir olarak haluk bilginer o senaryoyla 5 saat karşımda oynasa sıkılmadan sadece o adamı izlerim, izletir yani kendini.
dip not: senin o ses tonuna kurban üstat!
verilecek çok da bir spoiler yok zaten hikayede. haluk bilginer'in performansıyla sizi güldüren yerler çokça var oyunda. `ihsan yıldırım` profiliyle haluk bilginer'i canlı izlemek gerçekten müthiş bir zevk. tavsiyem şu olabilir hikayesi açısından büyük beklentiyle gidilmezse, sadece haluk bilginer üstadı izlemek için gidilirse oyunun tadından yenmiyor. yaklaşık iki saat gerçek bir tiyatro, gerçek bir oyunculuk görüyorsunuz.
hikayenin sarmaması ile ilgili somut bir örnek verecek olursam -bu tabii ki demek değildir ki oyun kötü; sadece onların kişisel görüşüdür- yan koltukta oturan çift ilk perdeden sonra "oyun hiç sarmadı, çıkalım çok sıkıldım" diyerek çıkıp gittiler. ama şahsi fikir olarak haluk bilginer o senaryoyla 5 saat karşımda oynasa sıkılmadan sadece o adamı izlerim, izletir yani kendini.
dip not: senin o ses tonuna kurban üstat!
devamını gör...
yayın önerisi
-bir sanat programı olabilir. her program bir ya da birkaç eserin/sanatçının/akımın/dönemin inceleneceği.
-sinema programı olabilir. her hafta filmlerin-dizilerin konuşulduğu, hatta programa dinleyiciler de interaktif olarak discord üzerinden ya da başka bir şekilde mesaj yoluyla katılabilir.
-sadece istek parçaların çalındığı "her kafadan bir müzik" programı olabilir.
-her müzik türü için -mümkün olduğunca- ayrı bir program olmalı: rock, klasik, pop, hip-hop, halk müziği, türk sanat müziği... illa bir sunucuya gerek olmayabilir. yazarların playlistleri alınıp karma playlistler oluşturulup otomatik sırayla çalınabilir.
-sesli kitap benzeri, kısa hikayelerin anlatıldığı/okunduğu bir program olabilir.
-yazarların dertlerinin okunduğu, çözülmeye çalışıldığı güzin ablavari bir program olabilir. illa ciddi bir program da olmak zorunda değil, arkadaş ortamında derdini açan bir arkadaşa yaklaşır gibi yaklaşılabilir konulara.
-eğer kendi şarkılarını çalmak/söylemek isteyen olursa diye belki "portakallı şarkılar" programı/köşesi yapılabilir.
-belki "portakal seçmece" gibi bir isimle her program seçilen bir ya da birkaç sözlük yazarının tanımları okunabilir.
-absürd haberler/olaylar/bilgilerin verildiği bir program olabilir.
-yazarların yarışabileceği basit bir yarışma programı?
+programların ortak noktası programı yapan kişilerin aramızdan birilerinin olacak olması, dolayısıyla programlar kaskatı olmayacaktır. sanki oturmuşuz elimize de çay/kahve/biralarımızı almışız, arkadaşımızla sohbet ediyormuşuz gibi bir havada olacaktır/olmalıdır. kimsenin trt fm ciddiyetinde, herkesin resmi resmi konuştuğu bir program dinlemek istediğini sanmıyorum açıkçası.
+pek kimsenin düşünmediği bir konu daha var: bu yayınlar ne derecede dinlenecek? sözlüğün aktif kullanıcı sayısı belli nihayetinde. sanat, edebiyat kitap falan diyoruz da, bunları kaç kişi dinlemek ister bilemiyorum. yine nihayetinde insanlar bu sözlüğe kafa dağıtmak için giriyor çoğunlukla, akışta akıp giden başlıklara ve tanımlara bakınca görünen durum bu. hâl böyle iken radyodaki programların birçoğu hiç dinlenmeyecektir bile.
+bu tarz programlar yapmak isteyen olursa imkanlarım el verdiğince yardım etmeye çalışırım. inanıyorum ki benim gibi birçok yazar da destek vermeye hazır olacaktır farklı programlar yapmak isteyenlere.
aklıma geldikçe eklerim.
-sinema programı olabilir. her hafta filmlerin-dizilerin konuşulduğu, hatta programa dinleyiciler de interaktif olarak discord üzerinden ya da başka bir şekilde mesaj yoluyla katılabilir.
-sadece istek parçaların çalındığı "her kafadan bir müzik" programı olabilir.
-her müzik türü için -mümkün olduğunca- ayrı bir program olmalı: rock, klasik, pop, hip-hop, halk müziği, türk sanat müziği... illa bir sunucuya gerek olmayabilir. yazarların playlistleri alınıp karma playlistler oluşturulup otomatik sırayla çalınabilir.
-sesli kitap benzeri, kısa hikayelerin anlatıldığı/okunduğu bir program olabilir.
-yazarların dertlerinin okunduğu, çözülmeye çalışıldığı güzin ablavari bir program olabilir. illa ciddi bir program da olmak zorunda değil, arkadaş ortamında derdini açan bir arkadaşa yaklaşır gibi yaklaşılabilir konulara.
-eğer kendi şarkılarını çalmak/söylemek isteyen olursa diye belki "portakallı şarkılar" programı/köşesi yapılabilir.
-belki "portakal seçmece" gibi bir isimle her program seçilen bir ya da birkaç sözlük yazarının tanımları okunabilir.
-absürd haberler/olaylar/bilgilerin verildiği bir program olabilir.
-yazarların yarışabileceği basit bir yarışma programı?
+programların ortak noktası programı yapan kişilerin aramızdan birilerinin olacak olması, dolayısıyla programlar kaskatı olmayacaktır. sanki oturmuşuz elimize de çay/kahve/biralarımızı almışız, arkadaşımızla sohbet ediyormuşuz gibi bir havada olacaktır/olmalıdır. kimsenin trt fm ciddiyetinde, herkesin resmi resmi konuştuğu bir program dinlemek istediğini sanmıyorum açıkçası.
+pek kimsenin düşünmediği bir konu daha var: bu yayınlar ne derecede dinlenecek? sözlüğün aktif kullanıcı sayısı belli nihayetinde. sanat, edebiyat kitap falan diyoruz da, bunları kaç kişi dinlemek ister bilemiyorum. yine nihayetinde insanlar bu sözlüğe kafa dağıtmak için giriyor çoğunlukla, akışta akıp giden başlıklara ve tanımlara bakınca görünen durum bu. hâl böyle iken radyodaki programların birçoğu hiç dinlenmeyecektir bile.
+bu tarz programlar yapmak isteyen olursa imkanlarım el verdiğince yardım etmeye çalışırım. inanıyorum ki benim gibi birçok yazar da destek vermeye hazır olacaktır farklı programlar yapmak isteyenlere.
aklıma geldikçe eklerim.
devamını gör...
meram
arapça kökünden gelen istek, amaç, gaye anlamında kullanılan sözcük.
devamını gör...
patronundan kalan parasını istemeye giden çocuğun işkenceye uğraması
eğer afyonlular adamsa bir daha o lokantaya kimse uğramaz, o 200 tl ye muhtaç olur o yaratık.
devamını gör...
troll yazar olmak vs normal yazar olmak
arkadaşlar ben troll müyüm normal mi? biri cevap verebilir mi acaba?
devamını gör...
online listesindeki kırmızılı yazarlar
bir kafa sözlük politikası olaraktan hizmetçiler kırmızı giyerler. kırmızılı yazarları köleleriniz gibi düşünebilirsiniz arkadaşlar, kafa sözlük ne kadar aydın gibi görünse de eski fantezilere sahip rp düşkünü yöneticilere sahiptir. kırmızılı yazarları aşağılamayı, her işinizi yaptırıp azarlamayı deneyin, hemen hizaya geçerler ayağınıza kapanırlar. bu bir sözlük sürpriz yumurtasıdır. deneyin, ne dediğimi anlayacaksınız.
devamını gör...
kafa sözlük renk modu güncellemesi
aniden değişti, körlük böyle bir şeymiş demek ki.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar
küçükken haylazlığımdan ötürü birkaç defa ölümden döndüğüm olmuş ama en son seneler önce başıma geldi bu tarz bir olay.
eve doğru yürürken bir dairenin penceresinden önüme çiçek saksısı düşmüştü,* aradaki mesafe 50 cm falan anca vardı sanırsam. kafamı kaldırıp baktığımda pencere kapalıydı büyük ihtimal ev sahibi saksıyı dengesiz bir şekilde bırakmıştı.
eve doğru yürürken bir dairenin penceresinden önüme çiçek saksısı düşmüştü,* aradaki mesafe 50 cm falan anca vardı sanırsam. kafamı kaldırıp baktığımda pencere kapalıydı büyük ihtimal ev sahibi saksıyı dengesiz bir şekilde bırakmıştı.
devamını gör...
aromaterapi
bitkilerden elde edilen uçucu yağların beden ve ruh sağlığında kullanımıdır.
geçmişi 6000 yıl öncesine dayanıyor diye biliyorum
evde bir kaç tane bulunduruyorum portakal çiçeği yağı enerji yükseltirken nane aromalı yağlar da odaklanmaya yardımcı oluyor diye almıştım etkisi placebo mu acaba..
geçmişi 6000 yıl öncesine dayanıyor diye biliyorum
evde bir kaç tane bulunduruyorum portakal çiçeği yağı enerji yükseltirken nane aromalı yağlar da odaklanmaya yardımcı oluyor diye almıştım etkisi placebo mu acaba..
devamını gör...
mesaj alan yazar şaşkınlığı
daha çok mesajın içeriğine göre değişiyor. teşekkür etseler, fikir beyan etseler gayet güzel, insanız sonuçta niye şaşıralım? ama...
entryi yanlış anlayıp yanlış yorumlamışsa, şaşırırım. bakış açısının dar oluşu beni çok üzer.
şaşkınlığın sebebi budur.
entryi yanlış anlayıp yanlış yorumlamışsa, şaşırırım. bakış açısının dar oluşu beni çok üzer.
şaşkınlığın sebebi budur.
devamını gör...
elleri ellerime
2009 yılında çıkan duman şarkısıdır. ben daha çok can oflaz'ın cover yaptığı halini seviyorum.
devamını gör...


