hava lodos, deniz köpürüyor. sahile indim kahve içmeye. delirmiş olmalıyım. neyse, gelmişken işsizlikten boyamak için birkaç da taş toplayayım bari.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
keşke koku da yüklense.
devamını gör...

hep sonradan gelir aklım başıma.
devamını gör...

beni heyecanlandıran bir yayın duyurusudur. istismar ve çocuğun yan yana geldiği haberleri okuduğum veya izlediğim günlerde nefret dolu oluyorum. aklım asla almıyor, gereğinden fazla empati mi demeliyiz buna veya gereğin fazla vicdan mı bilemiyorum. biz büyüdük kirlendi mi dünya yoksa her zaman mı böyleydi bilmiyorum. özellikle son beş yıl içinde haberlerde çokça karşılaşıyoruz çocuk istismarı ve cinayeti haberleriyle.
şimdiden soru alır mısınız bilmiyorum fakat aslında gözlemlediğim bir gelişme var son zamanlarda. çocuk cinayetleri haberlerinde ''istismar'' kelimesi dile getirilmemeye başlandı. bu gelişme toplumda infial oluşturmamak için mi bilmiyorum ve sebebini çok merak ediyorum. bununla alakalı olarak şunu da dile getirmek istiyorum. toplumda büyük bir kesim var ki ''ay benim psikolojim bozuluyor, böyle haberler görmek istemiyorum''cular sebebiyle mi haberlere filtre uygulanıyor.
çocuk istismarı haberleri ile ilgili müge anlı bir gün ''bunlar eskiden de vardı, sadece haberlere çıkmıyordu'' demişti. ben nedense bu çirkin gelişmelerin zamanla ve ülke gidişatıyla yükseldiğini düşünüyorum. siyasal islam tü kaka demek bir yana, bizler skandal haberlere maruz kalıyoruz. misal ''9 yaşındaki kız çocuğuna nikah kıyılabilir'' haberi vardı.
çocukluğunda istismara uğramış bireylerin ilerleyen yaşlarında bu kötü tecrübenin yarattığı travmaları atlatamadığını görüyor ve okuyoruz.
kafamda deli sorular, yazmak istediğim onlarca şey var. bu konuların alanı olan tıp, psikoloji, veya sosyaloji hakkında bilimsel hiç bir bilgim yok. ben bu konulara sadece bir izleyici ve duygusal bir vatandaş olarak yaklaşıyorum. bir bilenden dinleyecek olmak bana gerçekten iyi gelecek, şimdiden teşekkür ediyorum.
devamını gör...

ilk yazar olduğumda “1 haftaya troll yuvasına döner.” diyordum, ama gün geçtikçe bilgi verici ve okunası entryler girildi. teşekkürler moderatörler ve yazar arkadaşlar.
devamını gör...

leğenden hallice banyolarımız artık her odada buyurun dostlar.
devamını gör...

biz bir insana bir insana bir şey söylerken kırar mıyım diye iki kere düşünüyoruz,kırarsak gece uyuyamıyoruz.adam bir insanı öldürüyor,üstüne bunalıma girmeden hayatına devam edebiliyor, üstüne bu işten nasıl yırtarım diye düşünüp öldürdüğü kişinin şerefiyle oynuyor.bence yazdığım tüm şeylerden ayrı ayrı ceza alması lazım.yazık adamın karısı çocuğu var bir de
o kadın da inşallah boşanıp çocuklarını alıp girmiştir.
devamını gör...

ne kadar doğru bilmiyorum ama okçulukta antrenörümden şöyle bir hikaye duymuştum. orta parmak hareketi ortaçağa dayanıyormuş. o dönem sürekli fransızlarla savaşan ingilizler bu işareti çok fazla kullanıyormuş. sebebi ise okçuluktaki en önemli parmağın orta parmak olması, ok atarken tüm ağırlığı ona vermeniz ve savaşta esir alındığınız takdirde bir daha ok atamamanız için orta parmağınızın kesilmesiymiş. hareketin asıl anlamı "hala hayattayım, beni esir alamadınız ve hala savaşıyorum." demekmiş.
devamını gör...

ana sınıfları hariç de lan!
ana sınıfında çocuğu olanları ilgilendirmeyen durumdur.
sanırım kreşleri kastediyor. ben artık anlamıyorum hangi okul ne. deli saçmasına dönmüştür.

--- alıntı ---

cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı’nda alınan karar gereği, ana hariç, tam gün hizmet veren resmî ve özel tüm anaokulları, kovid-19 tedbirleri kapsamında belirlenen koşulları yerine getirmek kaydıyla yarından itibaren yüz yüze eğitime geçecektir.

--- alıntı ---

link
devamını gör...

bir daha gelirsem eğer
eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
ikincisinde, daha çok hata yapardım.
kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
temizlik sorun bile olmazdı asla.
daha çok riske girerdim.
seyahat ederdim, daha fazla.
daha çok güneş doğuşu izler,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
görmediğim birçok yere giderdim.
dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
elbette mutlu anlarım oldu ama,
yeniden başlayabilseydim eğer,
yalnız mutlu anlarım olurdu.
farkında mısınız bilmem.
yaşam budur zaten:anlar, sadece anlar.
siz de anı yaşayın.
hiç bir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan gitmeyen insanlardandım ben.
yeniden başlayabilseydim eğer, hiç bir şey taşımazdım.
eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
bilinmeyen yollar keşfeder,
güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım,
bir şansım daha olsaydı, eğer.
ama işte 85 ‘indeyim
ve biliyorum…ölüyorum…

jorge luis borges
devamını gör...

meja isimli kıymetli yazarımızı okurken çok keyif alıyorum.
devamını gör...

sanatını ve duruşunu sevdiğim sanatçımızın saçmalamasıdır. bu kadarda hümanist yaklaşmayın be kardeşim lütfen ama ya..
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

doktor ölüm adıyla da anılan ermeni asıllı bir patologdur.

ötenazi hakkında ne düşünürsünüz bilemem hatta ben ne düşünüyorum ondan da çok emin değilim. ne yönden yaklaşırsa yaklaşsın insan bir sonuca varmak çok güç. dinler açısından yaklaşırsak ötenazinin intihardan bir farkı yok, hukuk açısından bakarsak uzman yardımlı ötenazi ikinci dereceden cinayetle cezalandırılabiliyor ancak tamamen insani açılardan bakınca dayanılmaz acılar çeken bir insanın ölümü tercih etmesi ve bunun için yardım almak istemesi canı yanmayanların anlayış seviyesinin çok ötesinde. hangi empati ulaşabilir boynunda aşağısı felç kalmış bir insanın çaresizliğinin boyutuna?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yıllar önce javier bardem izlemek için güle oynaya girip film bittikten sonra salya sümük çıktığım the sea inside filmi bana bu konuda düşünmek için çok büyük fırsatlar sağladı ama hala işin içinden çıkabilmiş değilim.

alejandro amenabar’ın yönettiği bol ödüllü filmde javier bardem’in canlandırdığı ramon sampedro kübalı bir yazardır ve gençliğinde geçirdiği bir deniz kazası sonucunda boynundan aşağısı felç kalır. böyle yaşamaktansa ölmeyi tercih eden ve içindeki denize ulaşmak için çaba harcayan ramon intihar bile edemeyecek durumdadır. film ötenazi konusunda geniş bir bakış açısı kazandırıyor insana ve gerçek bir öykü olması da cabası.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

gelelim kevorkian’a. kevorkian 1990 yılında alzheimer hastası bir kadına zehir enjekte ederek acılarına son verdiğini iddia etmiş ve bundan sonra başlayan ötenazi seansları 130 kişiye daha uygulanmıştır. hatta kapitalist amerikan dünyası bu ötenazi seanslarını canlı yayınlama fikrini bile öne sürmüştür. ve insan acımasızlığının bir haddi hududu olmadığı için 1998 yılında bu yayın gerçekleşti ve 20 milyona yakın insan tarafından izlendi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

jack kevorkian’ın lisansı iptal edilse de o ötenazi seanslarına devam etti. aynı yıl kevrokian tutuklandı ve sekiz sene hapis yattı. doktor ölüm sonuna kadar ötenazi hakkını savunurken şunları söyledi:

“ hastaya yardım ederkenki amacım ölüme neden olmak değildi. benim amacım acıyı dindirmekti. bu suç olmaktan çıkarılmalı. “

mahkeme başkanı ile konu üzerinde yapılan tartışma hapis cezası ile son bulduktan sonra kevorkian destekçileri de ellerinden geleni yaptılar onu savunmak için.

al pacino, jack kevorkian’ın hayatını anlatan you don’t know jack filmiyle kazandığı ödülleri alırken salonda bulunan kevorkian’ı ayağa kaldırıp alkışlatırken film çekimi esnasında her şeyi iliklerine kadar hissettiğini söyledi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kevorkian 2011 yılında mide kanserinden öldüğünde amerika’nın bazı eyaletleri ve 8 farklı ülkede ötenazi yasallaşmıştı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ancak kevorkian sadece bir doktor değildi, aynı zamanda da bir jazz müzisyeni, besteci ve ressamdı. anadolu’dan göç eden bir ailenin devamına mensup olan kevorkian türklerin ermenilere yaptıklarının yahudi katliamından çok daha büyük olduğunu iddia edip bunu da her fırsatta dile getirmiştir. kendi kanın damladığı genocide isimli bir tablosu da bulunan kevorkian ölümünden sonra da tartışılmaya devam eden bir insandır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaydın gençler! halkımızın kendini dışarı atıp kuduracağı, helak olacağı ilk cumartesiden sevgiler. dün iş dönüşü bir iki pub önünden geçtim, sanırsın bira dün icat edilmiş kucak kucağa bira içecez diye bir savaş manzarasıyla karşılaştım. siz büle yapmayın tamam mı beaa! kendinize dikkat edin. ben mi ?ben gene çalışıyorum alüminyum!*
devamını gör...

ilk iğneler, kemik veya ahşaptan yapılmıştır. modern olanları, yüksek karbonlu çelik tellerden yapılmış olup korozyon direnci için nikel kaplamalıdır. en kaliteli nakış iğneleri, üçte ikisi platin ve bir üçüncü titanyum alaşımı ile kaplanmıştır.
devamını gör...

hem sözlüğün büyüdüğünün hem de sözlükte geçirilen vaktin arttığının bir göstergesidir. oy sayesinde eski yazdığım şeyi tekrar okuduğumda 'ne kadar da doğru yazmışım' dedirten olay. sağ olun var olun.
devamını gör...

iii. thutmose döneminden kalma bir mısır papirüsü olduğu iddia edilen papirüs. * yani, mısır firavunu iii. thutmose döneminden kalma bir mısır papirüsü olduğu iddia ediliyor. papirüs olduğu doğru, ama iii. thutmose döneminden kalma eski bir mısır papirüsü mü? orası sıkıntı. papirüste şunlar yazıyor,

"22'ci on yılda, kışın üçüncü ayı ve altıncı gün. yaşam evinde okurken, gökyüzüne garip bir ateşli disk'in nasıl geldiği ve bağırsaklarından bir koku yayıldığı görüldü. diskin boyutu, uzunluk ve genişlik bakımından aynıydı. hiç ses çıkarmıyordu. daha sonra majestelerinin evinde göründü. kalplerimiz karıştı, bu yüzden midemiz yere düştük. bazılarımız bu olayı bildirmek adına majestelerine gittik. hükümdarımız, yaşam evindeki parşömenlere bu olayın danışılmasını emretti. majesteleri, şu anda yaşanan tüm bu olaylar üzerine meditasyon yaptı. önümüzdeki birkaç gün içinde, diskler gökyüzünde her zamankinden daha fazla sayıda gözüktüler. gökyüzünde güneşin parlaklığından daha fazla parladılar ve gökyüzünün 4 yanına yayıldılar ve havada hareketsiz kaldılar. ordumuz, aralarında majesteleri ile birlikte izledi. akşam, diskler güneye doğru gökyüzünde daha da yükseldi. gökten balıklar ve birçok kuş yağıyordu. ülkenin kuruluşundan bu yana hiç bilinmeyen bir fenomen. majesteleri, her 2 ülkenin tanrısı amun-re'nin kalbini sakinleştirmek için tütsü üzerine meditasyon yaptı. öyle oldu ki, olay majesteleri tarafından yaşam evi arşivlerinde sonsuza dek kaydedilmek üzere kaydedildi."

evet papirüste kullanılan bağırsak ifadeleri, midelerin yere düşmesi falan bunlar ne demek ben de bilmiyorum. papirüste ufolardan bahsedilmesine rağmen, ufolog jacques vallee ve chris aubeck bu papirüsün bir aldatmaca olduğunu söylemiştir. condon raporunda samuel rosenberg bu papirüsün sahte olmasının muhtemel olduğunu bildirdi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaş 6 yada 7. hamile komşumuzun kocasına çok masum duygularla o bebeği oraya nasıl soktuklarını kadına da canın acıdı mı diye sormuştum apar topar kalktılar annem hala kahkahalarla anlatır.. bebeğin oraya sonradan koyulduğunu sanıyordum ne bileyim
devamını gör...

bugün başıma gelendir. kaçmak istediğin bir hayat olunca mümkün olabiliyormuş demek ki.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim