eli ağzınızın içinde olduğu halde soru soran diş doktoru
siz kendinizin ne dediğini anlamazken o şıp diye sizi anlar.
+burası mı ağrıyor?
-hhhığğğr oğğğn yağndahii.
+hmm tamam bu mu?
-eeğğt.
+burası mı ağrıyor?
-hhhığğğr oğğğn yağndahii.
+hmm tamam bu mu?
-eeğğt.
devamını gör...
yazarların hayatlarını devam ettirme motivasyonları
şu kitabı da bitireyim.
devamını gör...
artı oy veren yazarın profilini incelemek
ufak çaplı stalker'lık yapıyorum, evet..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çizimleri
'ne yetenekler varmış sözlükte be!' dedirten başlık. kendi çizimlerimi paylaşmaya utandım*. meğer ben çizim yapamıyormuşum. teşekkürler sözlük.
devamını gör...
itici gelen hitap şekilleri
güzelim,tatlım,yavrum vs. karşı cinsten gelen ve aşırı irite olduğum kelimeler .öylelerine inadına kanka derim(maksat o da rahatsız olsun).
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı
yalnızca hafızadaki bilgileri kullanmaktan ibaret olmaması, o bilgileri işleyerek her seferinde farklı ve yeni bir problemi çözmeye çalışmak; sürekli üretim halinde olmak ve hareketsizlik.
devamını gör...
yeni bir anayasayı tartışma vakti geldi
padişahımız anayasayı değiştirmek istiyorsa yapabilir. ne var bunda?*
şaka maka ilk 4 madde üzerinde bir değişiklik yapılırsa eyvahlar olsun bunlar iyi günlerimiz demektir.
sürpriz yumurtadan çıkan bu yeni anayasa çalışmasının en büyük sebebi kesinlikle gideceğini anlayan hükümetin,sözde başkanın yerini sağlamlaştırmaya çalışmasıdır. yoksa ne bir söylenti vardı ne de bir tahmin yeni bir anayasaya yönelik.
şaka maka ilk 4 madde üzerinde bir değişiklik yapılırsa eyvahlar olsun bunlar iyi günlerimiz demektir.
sürpriz yumurtadan çıkan bu yeni anayasa çalışmasının en büyük sebebi kesinlikle gideceğini anlayan hükümetin,sözde başkanın yerini sağlamlaştırmaya çalışmasıdır. yoksa ne bir söylenti vardı ne de bir tahmin yeni bir anayasaya yönelik.
devamını gör...
ali kaya
1980 doğumlu türk seri katil. bebek yüzlü katil olarak bilinir. 10 cinayetten sorumlu. daha 18 yaşına girmeden önceleri kapkaç, saldırı, hırsızlık gibi suçlar işledi ve 17 yaşında hapis alemlerine daldı. 19 yaşındayken hapisten çıktı. ve 19 yaşındayken cinayetlere başladı. burdan zaten psikopat olduğu anlaşılıyor. hapis, aklını başına getirmemiş. kendi amcasını, 19 yaşındayken bıçaklayarak öldürmüş bir psikopattır. ve bunun için 5 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırıldı. fakat arkadaşlar, 21 yaşındayken şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı. daha sonra annesine cinsel tacizde bulunduğuna inandığı bir adamı öldürdü. ve yine hapse girince bu sefer kendisine akıl hastalığı teşhisi kondu. daha sonra, işte, klostrofobi denen şeyden varmış bu adamda, yani kapalı/küçük alanda kalma korkusu, bu doğrulanınca serbest bırakıldı. ve bir psikiyatri hastanesine sevk edildi. daha sonra bir müzik salonu sahibini, bir vekili ve bir de adamı bıçakladı. psikiyatrik raporu var diye duruşması sırasında gözaltına alınmadı. daha sonra alanya cezaevinin iki gardiyanını sokakta bıçaklayarak öldürdü. ve kişilik bozukluğu tanısıyla manisa'da bir psikiyatri hastanesine yerleştirildi.
2000 yılında, bir gece, oda arkadaşı tecavüzcü ve çocuk katili olan ayhan kartal'ı öldürdü. ki ayhan kartal, "izmir canavarı" olarak bilinir. ki ayhan kartal'ı öldürmede, kendisine akıl hastası, cinayet hükümlüsü tayfun şahin de yardım etti. ali kaya, ayhan kartal'ı boğazından ve midesinden bıçakladı. bu olaydan sonra kendisine "bebek yüzlü katil" lakabı takıldı. 2001 yılında tutuklandı ve şanlıurfa cezaevine yerleştirildi.
ama serbest kaldıktan sonra bir adamı daha öldürdü. 2013 senesinde ali kaya, şiddetli bir çatışmadan sonra jandarma tarafından tekrar yakalandı.
ayrıca kendisi 2003 yılında şanlıurfa cezaevinden kaçmıştır. 2004 yılında alanya, mahmutlar köyünde şüpheli bir aracın durdurulması sonucu yakalanmıştır. sahte bir kimlik kartına sahipti. üzerinde de, birtakım kişilerin isimlerini içeren uzun bir "ölüm listesi" bulundu. bu kişilerin kendisine çocukluğunda tacizde bulunduğunu iddia etti.
ali kaya sorgulamasında şöyle der,
dört sene sonra geldim. yine en kısa zamanda geri döneceğim. günahkarlarla ve düşmanlarımla hesaplaşacağım. görevimi başarıyla yapamadım fakat mutlaka yapacağım. toplumu kötü insanlardan temizleyeceğim.
ali kaya'nın, "durdurulana kadar adam öldürme" gibi bir özelliğe sahip olduğu belirtilir.
5 ocak 2014 senesinde ali kaya ikinci kez kaçmayı başarmıştır. 3 mart 2014 zamanı, bir arkadaşının evinden kaçarken güvenlik güçleri tarafından yakalandı. yakalandığında elinde bir tabanca ve on kişinin ölüm listesi bulundu. tekrar cezaevine iade edildi.


2000 yılında, bir gece, oda arkadaşı tecavüzcü ve çocuk katili olan ayhan kartal'ı öldürdü. ki ayhan kartal, "izmir canavarı" olarak bilinir. ki ayhan kartal'ı öldürmede, kendisine akıl hastası, cinayet hükümlüsü tayfun şahin de yardım etti. ali kaya, ayhan kartal'ı boğazından ve midesinden bıçakladı. bu olaydan sonra kendisine "bebek yüzlü katil" lakabı takıldı. 2001 yılında tutuklandı ve şanlıurfa cezaevine yerleştirildi.
ama serbest kaldıktan sonra bir adamı daha öldürdü. 2013 senesinde ali kaya, şiddetli bir çatışmadan sonra jandarma tarafından tekrar yakalandı.
ayrıca kendisi 2003 yılında şanlıurfa cezaevinden kaçmıştır. 2004 yılında alanya, mahmutlar köyünde şüpheli bir aracın durdurulması sonucu yakalanmıştır. sahte bir kimlik kartına sahipti. üzerinde de, birtakım kişilerin isimlerini içeren uzun bir "ölüm listesi" bulundu. bu kişilerin kendisine çocukluğunda tacizde bulunduğunu iddia etti.
ali kaya sorgulamasında şöyle der,
dört sene sonra geldim. yine en kısa zamanda geri döneceğim. günahkarlarla ve düşmanlarımla hesaplaşacağım. görevimi başarıyla yapamadım fakat mutlaka yapacağım. toplumu kötü insanlardan temizleyeceğim.
ali kaya'nın, "durdurulana kadar adam öldürme" gibi bir özelliğe sahip olduğu belirtilir.
5 ocak 2014 senesinde ali kaya ikinci kez kaçmayı başarmıştır. 3 mart 2014 zamanı, bir arkadaşının evinden kaçarken güvenlik güçleri tarafından yakalandı. yakalandığında elinde bir tabanca ve on kişinin ölüm listesi bulundu. tekrar cezaevine iade edildi.


devamını gör...
kocasına bir tas çorba yapmak zoruna giden feminist
yapar yapmasına da bunu mecburiyet düşüncesi ile yapmaz." ben kadinim o erkek ve bu yüzden ben mutfak işlerinden sorumluyum,ona yemek hazirlayan ben olmak zorundayım " mantığıyla degil. bu düşüncede olmadığı icin belkide daha özenerek daha severek yapar yemeğini
devamını gör...
neşet ertaş
1965 yılında eskişehir konserinde yapımcı, neşet ertaş’ı ve aşık mahzuni şerif’i otelde bırakıp konserden sonra paralarını vermeden kaçmıştır. bunun üzerine neşet baba, kendi payına düşen miktarı hiç para almayan mahzuni şerif ile paylaşmış ve kendisine kalan paranın bir kısmını da saz ekibine dağıtmıştır. 300 liralık paydan neşet ertaş’ın elinde kalan 25 lira olmuştur. ruhun şad olsun göynümüzün aradığı adam.
son olarak büyük ozanın kafası dumanlıyken trt’ye salladığı videoyu da bırakalım;buradan
not: dikkatli dinlerseniz, arka fonda trt'nin cevabını bile duyabilirsiniz.
son olarak büyük ozanın kafası dumanlıyken trt’ye salladığı videoyu da bırakalım;buradan
not: dikkatli dinlerseniz, arka fonda trt'nin cevabını bile duyabilirsiniz.
devamını gör...
golf vs algida
selection serisi ile algidanın her türlü alacağını düşünüyorum. ama golf'te keçi sütlü dondurmaları ile diğer taraftan göz kırpmıyor değil hani.
devamını gör...
hüma kuşu
kökeni eski türklere kadar dayanan ve binlerce yıldır efsanelerde varlığını sürdüren mitolojik bir kuştur.
hüma kuşunun genel olarak farklı türk boylarında farklı yorumları olsa da ortak inanış konduğu yere mutluluk ve huzur getirdiği yönündedir.
ulaşamayacağı yer olmadığına inanılan bu kuşun cennet’e bile gidebildiği inanışlar dahilindedir. bu sebeple cennet kuşu olarak da anılır. diğer bir inanışa göre ise başına konduğu kimseye mutluluk getirmesi sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilir.
google'a hüma kuşu yazdığınızda; çok yükseklerde uçtuğu için canlı olarak görülmesinin asla mümkün olmadığı, daima gökyüzünde olup hiç yere inmediği, yavrusunu bile havada dünyaya getirdiği ve yavrunun da hemen uçmaya başladığı, hiçbir kuşu incitmediği, tehlike halinde yavrularını kanatlarının altında koruduğu ve onu bilerek öldürenin kırk gün içinde öleceği gibi bilgilere rastlarsınız.
başka bir inanışa göre de "devlet kuşu" veya "şahlık kuşu" denilen "hüma" kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı.
başta aşık edebiyatında olmak üzere halk türkü ve hikayelerinde, masallarda ve efsanelerde güzellik sembolü olarak da kullanılmış ayrıca resim, minyatür, dokumacılık, nakkaşlık gibi geleneksel türk el sanatlarında önemli bir motif olmuştur.
hüma kuşu, farklı kültürlerde bulunan diğer efsanevi kuşlarla * genelde karıştırılıyor olsa da onu diğer mitolojik kuşlardan ayıran en önemli özelliği, göğün yedi kat üzerinde dolaşıp allah’a ulaştığına inanılmasıdır.
bu pek tatlı efsanevi kuşumuzun bize sunduğu olanaklar ile ilgili bazı çelişkili ifadeler olmasına rağmen, biz milletçe efsane sevdiğimizden elbette hiç göremediğimiz-göremeyeceğimiz bir kuşun başımıza konmasını bekleyebiliriz. çünkü neden olmasın? neden biz de kral olmayalım, hükümdar olmayalım? ama sanırım artık güncelleme almayan bu mitolojik arkadaş en azından bizim ülkemiz için yanlış kişilerin başına konuyor son dönemlerde...
en kısa sürede kendisine güncelleme gelmesi ve hüma'nın küllerinden çoğalıp halka inerek hepimizin başına konuvermesi dileğiyle... yo yo hükümdar değil, mutlu olmak için!
özgürlüğünü ilan eden bu yazı neden buralara geldi hiç fikrim yok, ben bu ponçik kuşu anlatacaktım aslında, konuşmak hiç bir halta yaramadığı için hiç sevmediğim mevzulara girdim yine ama sevgili barış manço'dan bir parça ile sonlandıracağım sanırım...
acıh da bağa vir...
yine de iyi bir dilekle bitireyim madem; hüma kuşları pislesin kafanıza efenim... *
hüma kuşunun genel olarak farklı türk boylarında farklı yorumları olsa da ortak inanış konduğu yere mutluluk ve huzur getirdiği yönündedir.
ulaşamayacağı yer olmadığına inanılan bu kuşun cennet’e bile gidebildiği inanışlar dahilindedir. bu sebeple cennet kuşu olarak da anılır. diğer bir inanışa göre ise başına konduğu kimseye mutluluk getirmesi sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilir.
google'a hüma kuşu yazdığınızda; çok yükseklerde uçtuğu için canlı olarak görülmesinin asla mümkün olmadığı, daima gökyüzünde olup hiç yere inmediği, yavrusunu bile havada dünyaya getirdiği ve yavrunun da hemen uçmaya başladığı, hiçbir kuşu incitmediği, tehlike halinde yavrularını kanatlarının altında koruduğu ve onu bilerek öldürenin kırk gün içinde öleceği gibi bilgilere rastlarsınız.
başka bir inanışa göre de "devlet kuşu" veya "şahlık kuşu" denilen "hüma" kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı.
başta aşık edebiyatında olmak üzere halk türkü ve hikayelerinde, masallarda ve efsanelerde güzellik sembolü olarak da kullanılmış ayrıca resim, minyatür, dokumacılık, nakkaşlık gibi geleneksel türk el sanatlarında önemli bir motif olmuştur.
hüma kuşu, farklı kültürlerde bulunan diğer efsanevi kuşlarla * genelde karıştırılıyor olsa da onu diğer mitolojik kuşlardan ayıran en önemli özelliği, göğün yedi kat üzerinde dolaşıp allah’a ulaştığına inanılmasıdır.
bu pek tatlı efsanevi kuşumuzun bize sunduğu olanaklar ile ilgili bazı çelişkili ifadeler olmasına rağmen, biz milletçe efsane sevdiğimizden elbette hiç göremediğimiz-göremeyeceğimiz bir kuşun başımıza konmasını bekleyebiliriz. çünkü neden olmasın? neden biz de kral olmayalım, hükümdar olmayalım? ama sanırım artık güncelleme almayan bu mitolojik arkadaş en azından bizim ülkemiz için yanlış kişilerin başına konuyor son dönemlerde...
en kısa sürede kendisine güncelleme gelmesi ve hüma'nın küllerinden çoğalıp halka inerek hepimizin başına konuvermesi dileğiyle... yo yo hükümdar değil, mutlu olmak için!
özgürlüğünü ilan eden bu yazı neden buralara geldi hiç fikrim yok, ben bu ponçik kuşu anlatacaktım aslında, konuşmak hiç bir halta yaramadığı için hiç sevmediğim mevzulara girdim yine ama sevgili barış manço'dan bir parça ile sonlandıracağım sanırım...
acıh da bağa vir...
yine de iyi bir dilekle bitireyim madem; hüma kuşları pislesin kafanıza efenim... *
devamını gör...
kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası (yazar)
beni bu gruba defalarca kez davet etti ama kabul etmemiştim. kötü bir niyeti olduğunu sanmıyorum ilk başta amaçları gerçekten eğlenceydi bence sonradan işler rayından çıkmıştır. ama bu gibi grupların sonu hep kötü biter tam da tahmin ettiğim gibi öyle bitti. diğer yazarların onun etkisi altında kaldığını ve gruplaştığını bazı yazarları topluca linçlediklerini daha önceden farketmiştim ama sonucunda zaten bu tarz bir şeyin yaşanacağını bildiğimden ses etmeye gerek duymamıştım. bence gayet de diğer kişiler kendi fikri olmadan başkalarının aklıyla hareket ediyor hepsinin hesabını bir anda dondurması bunun kanıtı. bilemiyorum ya herkesin kendi iradesi var ve bu iradeyi başkalarına teslim etmeyin bence kendi kararlarınızı kendiniz verin başkalarının direktiflerine göre yaşamayın.
devamını gör...
küs gibi davranıp ne oldu diye sorulduğunda yok bir şey denmesi
ben yapıyorum böyle. sahiden kırılınca değil ama nazlanasım gelince yapıyorum. hatta davranışlarımdan baktım anlamıyor, ya küstüm derim ya da mesajla kendisine iletirim küsmüşlüğümü, gönlümü almaya çalışıyorsa bu sefer boşversene çoktan küstüm derim, yüz vermem.
civciv; samimiyetle soruyorum, ruh hastası mısın diye soracak arkadaşlar için cevap veriyorum. evet. kabataş meydanında üstü çıplak deri eldivenli 20-30 erkek tarafından kırbaçlandığım günden beri böyleyim. bir şeyler değişti o günden sonra.
bi de herkesin bir tarzı vardır. kardeşimin kedisi kendisini sevdirmek istediği zaman odanın ortasında durup miyov diye epey bağırıyor, gelip sevince gidiyor. benim kedim 5 kiloluk vücuduyla seni ezer, yüzünü yalar, vücudunda gezer, yüzüne oturur ve en sonunda kendisini fark ettirir, seversin, gider. biz de nazlanarak kendini sevdirmeye çalışan kedileriz. öyle kolay olmuyor demek kendimizi sevdirmemiz. biraz mücadele istiyor.
çünkü biraz düşünün. neden olmasın?
civciv; samimiyetle soruyorum, ruh hastası mısın diye soracak arkadaşlar için cevap veriyorum. evet. kabataş meydanında üstü çıplak deri eldivenli 20-30 erkek tarafından kırbaçlandığım günden beri böyleyim. bir şeyler değişti o günden sonra.
bi de herkesin bir tarzı vardır. kardeşimin kedisi kendisini sevdirmek istediği zaman odanın ortasında durup miyov diye epey bağırıyor, gelip sevince gidiyor. benim kedim 5 kiloluk vücuduyla seni ezer, yüzünü yalar, vücudunda gezer, yüzüne oturur ve en sonunda kendisini fark ettirir, seversin, gider. biz de nazlanarak kendini sevdirmeye çalışan kedileriz. öyle kolay olmuyor demek kendimizi sevdirmemiz. biraz mücadele istiyor.
çünkü biraz düşünün. neden olmasın?
devamını gör...
ilk başta sevilmeyip zamanla alışılan şeyler
rakı.
anason kokusundan ölesiye tiksinirken, mide sorunum nedeniyle 15-20 şişe (belki daha fazla) içmek zorunda kaldığım anasonlu şurup sayesinde alıştım.
şimdi tek başına rakı içecek olsam bile bir güzel sofra hazırlıyorum kendime.
teşekkürler (bkz: antepsin)
anason kokusundan ölesiye tiksinirken, mide sorunum nedeniyle 15-20 şişe (belki daha fazla) içmek zorunda kaldığım anasonlu şurup sayesinde alıştım.
şimdi tek başına rakı içecek olsam bile bir güzel sofra hazırlıyorum kendime.
teşekkürler (bkz: antepsin)
devamını gör...
kitap alıntıları
"yalnızsın. yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı öğreniyorsun. saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı öğreniyorsun. bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun."
georges perec - uyuyan adam
georges perec - uyuyan adam
devamını gör...
niloya
terapi için aşağıdaki videosunu izlediğim çizgi film.
devamını gör...
animasyon film
(bkz: ejderhanı nasıl eğitirsin)
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'in cimri olması
bari alıp beğenmezsek geri iade özelliği gelsin nolursun ya. boşu boşuna harcadığım karmama yazık.
devamını gör...
