instagram’ın kullanım amaçları
yazılarımı, aforizmalarımı, kitabımdan şiirleri kendi çektiğim resimlerle paylaşmak; *
fotoğraf, psikoloji, meditasyon, egzersiz, edebiyat, ingilizce konuşma, yemek, bilgi, burç, giysi, hobi, müzik, sinema, komedi, tatil sayfalarını takip etmek, sevdiğim-beğendiğim ünlü insanları takip etmek, arkadaşlarımı, yakınlarımı takip etmek, arada kendi resimlerimi paylaşmak*, komik reels videoları seyretmek, hikaye paylaşmak, çocuklarımı onlar izin verdikleri müddetçe takip etmek.
ezcümle, instagram beni hem eğlendiriyor hem bana ekliyor.* çok seviyoruz birbirimizi. bizi kimse ayıramaz.
fotoğraf, psikoloji, meditasyon, egzersiz, edebiyat, ingilizce konuşma, yemek, bilgi, burç, giysi, hobi, müzik, sinema, komedi, tatil sayfalarını takip etmek, sevdiğim-beğendiğim ünlü insanları takip etmek, arkadaşlarımı, yakınlarımı takip etmek, arada kendi resimlerimi paylaşmak*, komik reels videoları seyretmek, hikaye paylaşmak, çocuklarımı onlar izin verdikleri müddetçe takip etmek.
ezcümle, instagram beni hem eğlendiriyor hem bana ekliyor.* çok seviyoruz birbirimizi. bizi kimse ayıramaz.
devamını gör...
postcrossing
sizi kartpostallar aracılığıyla dünyaya bağlayan sayfa. eveeet. doların durumu, pandemi derken iyice kendi kabuğumuza çekildiğimiz bu günlerde, halen bu sayfayı duymayan dünya vatandaşları varsa aramızda, ses veriyorum. hemmen kendinize bu sayfada bir profil oluşturun. dünya’nın farklı ülkelerine kart atıp, oralardan kart alabilirsiniz.
site ingilizce evet ama bu gözünüzü korkutmasın çünkü kullanımı çok kolay.
adım adım anlatıyorum;
sitede bir profil oluşturuyorsunuz (ücretsiz bu arada). kendinizle ilgili bir tanıtım yazısı yazıyorsunuz (zorunlu değil ama bu bilgilere göre kart gönderiyorlar size)
adresinizi ekliyorsunuz. (adres bilgisi herkese açık değil. ülke bilgisi, şehir bilgisi istiyor ama açık adres kısmına adınız soyadınız ve ülkenizin ingilizce adıyla beraber adresinizin tamamını yazmalısınız)
kayıt işlemi bittikten sonra en keyifli aşama başlıyor.
ana sayfada fotoğrafınızın altında 2 kutucuk var. bu kutucuklardan mavi “send a postcard” butonuna tıklıyorsunuz. gönderim kurallarının olduğu bir yazı ve altında küçük bir kutucuk var (okudum, anladım butonu). o kutucuğu tikledikten sonra bir altındaki “request address” yazan kısma da bir tık yapıyorsunuz. ve ta daaa. size bir adres veriliyor. adresin üzerinde, ülke kodu da yazar ve her gönderim için rakamlar ayrıdır (tr-rakamlar)...
adresini aldığınız kişinin profilinden nelerden hoşlandığını okuduktan sonra, onun beğeneceğini düşündüğünüz bir kart seçip, kartın sağ alt köşesine adresi yazıyorsunuz. kart olduğu için kendi adresinize gerek yok. adresin üst kısmını pul için boş bırakıp, kartın sol tarafına notunuzu yazıyorsunuz. *** kartın herhangi bir tarafına ülke kodunu yazmayı unutmayın ***
işlem tamam. şimdi postanenin yolunu tutabilirsiniz. (bazı postaneler pul kullanmak yerine makineden geçiriyor arkadaşlar. pulla göndermek istediğinizi belirtin. olur da görevli pulu sizin yapıştırmanız için verirse de sakın yalayarak yapıştırmayın -hele ki şu zamanda- pul süngerini isteyin)
kartınız karşı tarafa ulaşınca; karşı taraf, üzerine yazmış olduğunuz kodu sisteme girecek. ve postcrossing tarafından size bir bilgilendirme maili gönderilecek. ve sizin adresiniz de rastgele başka bir kullanıcıya verilecek. geriye kartlarınızın gelmesini beklemek kalıyor.
posta kutunuzun güzel kartlar ve dileklerle dolup taşması dileğiyle. şimdiden happy postcrossing!
site ingilizce evet ama bu gözünüzü korkutmasın çünkü kullanımı çok kolay.
adım adım anlatıyorum;
sitede bir profil oluşturuyorsunuz (ücretsiz bu arada). kendinizle ilgili bir tanıtım yazısı yazıyorsunuz (zorunlu değil ama bu bilgilere göre kart gönderiyorlar size)
adresinizi ekliyorsunuz. (adres bilgisi herkese açık değil. ülke bilgisi, şehir bilgisi istiyor ama açık adres kısmına adınız soyadınız ve ülkenizin ingilizce adıyla beraber adresinizin tamamını yazmalısınız)
kayıt işlemi bittikten sonra en keyifli aşama başlıyor.
ana sayfada fotoğrafınızın altında 2 kutucuk var. bu kutucuklardan mavi “send a postcard” butonuna tıklıyorsunuz. gönderim kurallarının olduğu bir yazı ve altında küçük bir kutucuk var (okudum, anladım butonu). o kutucuğu tikledikten sonra bir altındaki “request address” yazan kısma da bir tık yapıyorsunuz. ve ta daaa. size bir adres veriliyor. adresin üzerinde, ülke kodu da yazar ve her gönderim için rakamlar ayrıdır (tr-rakamlar)...
adresini aldığınız kişinin profilinden nelerden hoşlandığını okuduktan sonra, onun beğeneceğini düşündüğünüz bir kart seçip, kartın sağ alt köşesine adresi yazıyorsunuz. kart olduğu için kendi adresinize gerek yok. adresin üst kısmını pul için boş bırakıp, kartın sol tarafına notunuzu yazıyorsunuz. *** kartın herhangi bir tarafına ülke kodunu yazmayı unutmayın ***
işlem tamam. şimdi postanenin yolunu tutabilirsiniz. (bazı postaneler pul kullanmak yerine makineden geçiriyor arkadaşlar. pulla göndermek istediğinizi belirtin. olur da görevli pulu sizin yapıştırmanız için verirse de sakın yalayarak yapıştırmayın -hele ki şu zamanda- pul süngerini isteyin)
kartınız karşı tarafa ulaşınca; karşı taraf, üzerine yazmış olduğunuz kodu sisteme girecek. ve postcrossing tarafından size bir bilgilendirme maili gönderilecek. ve sizin adresiniz de rastgele başka bir kullanıcıya verilecek. geriye kartlarınızın gelmesini beklemek kalıyor.
posta kutunuzun güzel kartlar ve dileklerle dolup taşması dileğiyle. şimdiden happy postcrossing!
devamını gör...
şebnem ferah
12 nisan 1972 doğumlu olan güzel mi güzel rock yıldızıdır, bana göre tabi. türk rock camiasının da vazgeçilmezleri arasında yer alır. bir bu bir de aylin aslım türk rock müziğin tanrıçaları gibi resmen her ikisini de çok severim. şebnem ferah güçlü bir sestir, sanatını da hep içinden geldiği şekilde yapar millet gibi özenti olmaz. müziğe olan ilgisi 5 yaşında başlamış olan da yetenektir. ilk enstrüman aleti olarak mandolin çalmayı öğrenmiş küçük yaşta. zaten ailesi de müzikle ilgilenen insanlarmış.
kariyeri boyunca bir sürü albüm yaptı, bazıları beğenildi bazıları da beğenilmedi. beğenmeyen albümleri nadirdir açıkçası. ilk albümünün ismi kadındır. bu albümde birçok ünlü isim ile çalışmıştır. zaten grubu olan volvox’dan ayrıldıktan sonra yolu onno tunç ve sezen aksu’yla kesişmiş, kariyerine tek başına devam etme kararı almıştır. işte bundan sonra başlıyor şebnem ferah’ın yükselişi.
kadın albümünden sonra artık kısa cümleler kuruyorum albümünü yapmıştır, bu albüm şebnem ferah’ın yükselişini hızlandıran albümlerden birisiymiş. sonra perdeler albümü ile de yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. ardından daha çok albüm yaparak sesini belli bir kitleye ulaştırmıştır. patlama albümü ise kuşkusuz kelimeler yetse olmuştur. bu albümden sonra şebnem ferah tam anlamıyla şebnem ferah olmuştur.
ardından konserler, ünlü insanlarla çalışmalar falan filan derken türk rock müziğinin vazgeçilmezi olmuştur. kuvvetli sesiyle de rock müziği icra eden ünlü isimler arasında yer almıştır. teoman’la olsun, ogün sanlısoy ile düetleri olsun oldukça onu arşa çıkarmıştır. doğal yetenek şebnem ferah, 3 oktavlık sese sahip çünkü kendisi. maşallah.
daha anlatılacak çok şey var ama aklıma bunlar geldi ilk etapta. sevgi ve saygıyla, kendisini çok severim. gönlümün rock yıldızıdır anasını satıyım. *
kariyeri boyunca bir sürü albüm yaptı, bazıları beğenildi bazıları da beğenilmedi. beğenmeyen albümleri nadirdir açıkçası. ilk albümünün ismi kadındır. bu albümde birçok ünlü isim ile çalışmıştır. zaten grubu olan volvox’dan ayrıldıktan sonra yolu onno tunç ve sezen aksu’yla kesişmiş, kariyerine tek başına devam etme kararı almıştır. işte bundan sonra başlıyor şebnem ferah’ın yükselişi.
kadın albümünden sonra artık kısa cümleler kuruyorum albümünü yapmıştır, bu albüm şebnem ferah’ın yükselişini hızlandıran albümlerden birisiymiş. sonra perdeler albümü ile de yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. ardından daha çok albüm yaparak sesini belli bir kitleye ulaştırmıştır. patlama albümü ise kuşkusuz kelimeler yetse olmuştur. bu albümden sonra şebnem ferah tam anlamıyla şebnem ferah olmuştur.
ardından konserler, ünlü insanlarla çalışmalar falan filan derken türk rock müziğinin vazgeçilmezi olmuştur. kuvvetli sesiyle de rock müziği icra eden ünlü isimler arasında yer almıştır. teoman’la olsun, ogün sanlısoy ile düetleri olsun oldukça onu arşa çıkarmıştır. doğal yetenek şebnem ferah, 3 oktavlık sese sahip çünkü kendisi. maşallah.
daha anlatılacak çok şey var ama aklıma bunlar geldi ilk etapta. sevgi ve saygıyla, kendisini çok severim. gönlümün rock yıldızıdır anasını satıyım. *
devamını gör...
canım
genelde samimi olduklarınız için kullanılır. ancak hadi canım cümlesini hiç tanımadığınız birine de söyleyebilirsiniz.
devamını gör...
kendi nickaltı başlığını takibe almak
devamını gör...
trakya üniversitesi
hey gidi hey ne günlerdi.. balkan yerleşkesinin güllapoğlu olduğu zamanlarda yanlışlıkla kayıt için tıp fakültesinin konferansına girmeler mi desen, okuduğun bölümün başka ilçede olduğunu bilmeden gitmeler mi desen, daha neler neler.. bol trajikomik hikayelerim vardır bu üniversitede. şaşkınlığımın ve saflığımın ilk merkezidir trakya üniversitesi.
devamını gör...
sözlüğü kadirci ve nurcuların basması
bizde portakalcıyız o yüzden bassınlar sorun yoktur dediğim başlık.
ocu bucu şucu banane yahu kurallara uyup takılsın herkes.
ocu bucu şucu banane yahu kurallara uyup takılsın herkes.
devamını gör...
yazarların puanlarını renkli mahlasa harcama nedeni
karma puan batıyor.
devamını gör...
kadınlarda iş bulma derdi olmaması
doğru teşhise yanlış yaklaşımdan mütevellit, negatif bildirimdir.
mesele şu, erkek kısmının işsizliği ile kadın kısmının işsizliğinin toplum değerinde intiba farkı yarattığı doğru. yani bir kadın çalışmıyorum dediğinde aldığı tepki ile erkeğin çalışmıyorum dediğinde aldığı reaksiyon bir değil. bunun sebebini ataerkil düzene de dayandırabilirsin, haşin ve gaddar kapitalist sisteme de; mağara adamının saçını sürükleyerek seyahat ettirdiği hatundan gelen genlere de.
lakin bu, elbet kadınların iş derdi yok gibi bir sonuca çıkmıyor.
iş arayan, geçim derdi olan, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen, bağlılığı reddeden, ''benim'' demek isteyen herkes cinsiyet ayırmaksızın çalışmak zorunda, iki iki daha dört. ister milyoner eşin olsun, ister aileden zengin ol; imkanları kendin yaratmadığın müddetçe aidiyet duygusunu, başarmanın zevkini hissetmek namümkün. bu yüzden kemancı dertli dertli çalarken, hakettim ve ezdim diyebileceğin maddi gücü elde etmek şart. aile, eş parası ile zurnacıya para takmak ile kendi kazandığını takmak arasında bile zevk farkı vardır.
netice itibariyle illa bir kıyasa tabi tutacaksak, toplum açısından yadırganmama lüksünün daha ağır bastığı bir hipotez savunulabilir. öteki türlü neresinden tutarsan tut, elinde kalır.
mesele şu, erkek kısmının işsizliği ile kadın kısmının işsizliğinin toplum değerinde intiba farkı yarattığı doğru. yani bir kadın çalışmıyorum dediğinde aldığı tepki ile erkeğin çalışmıyorum dediğinde aldığı reaksiyon bir değil. bunun sebebini ataerkil düzene de dayandırabilirsin, haşin ve gaddar kapitalist sisteme de; mağara adamının saçını sürükleyerek seyahat ettirdiği hatundan gelen genlere de.
lakin bu, elbet kadınların iş derdi yok gibi bir sonuca çıkmıyor.
iş arayan, geçim derdi olan, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen, bağlılığı reddeden, ''benim'' demek isteyen herkes cinsiyet ayırmaksızın çalışmak zorunda, iki iki daha dört. ister milyoner eşin olsun, ister aileden zengin ol; imkanları kendin yaratmadığın müddetçe aidiyet duygusunu, başarmanın zevkini hissetmek namümkün. bu yüzden kemancı dertli dertli çalarken, hakettim ve ezdim diyebileceğin maddi gücü elde etmek şart. aile, eş parası ile zurnacıya para takmak ile kendi kazandığını takmak arasında bile zevk farkı vardır.
netice itibariyle illa bir kıyasa tabi tutacaksak, toplum açısından yadırganmama lüksünün daha ağır bastığı bir hipotez savunulabilir. öteki türlü neresinden tutarsan tut, elinde kalır.
devamını gör...
siyaset
mevzu bahis olduğunda tüm ortamı mahveden, aile bireylerini birbirine düşman edebilecek kadar şiddetli, insandaki fanatizm damarını şaha kaldıran, çoğu zaman tartışmanın manasız olduğu, devlet işlerini düzenleme ve yürütme anlayışı.
devamını gör...
eski sevgilinin evlenmesi
sevgilinin evlenmesinden daha iyi olacağını düşündüğüm olay.
devamını gör...
sevişmeye nereden başlanmalı sorunsalı
devamını gör...
saç dökülmesi sebebiyle manchester united’a dava açmak
manchester united taraftarı andrew tryan, sinir ve stresten ötürü saçlarının dökülmesinden sorumlu tuttuğu takımına dava açacak.

ingiltere premier ligi'nde zirveyi yakından ilgilendiren maçta liverpool, manchester united'ı deplasmanda tarihi bir skorla 5-0 yendi. karşılaşmayı 5-0 kaybeden manchester united, evinde liverpool'a karşı ligdeki en ağır mağlubiyetini yaşadı. andrew tryan isimli manchester united taraftarı, sinir ve stresten ötürü saçlarının dökülmesinden sorumlu tuttuğu manchester united'a dava açacak.
buradan
fenerbahçe taraftarı dava açmaya başlarsa takım iflas eder.
devamını gör...
…and justice for all
metallica'nın 1988 çıkışlı dördüncü stüdyo albümüdür. artık o dönem kullandıkları yeşil çayların etkisi ile mi yoksa gençlik ateşinden midir bilinmez ama metallica'nın günbatımına doğru dörtnala en hızlı biçimde koştuğu albümdür. aksak ritmli tempoları müzikal açıdan gerçek bir masterpiece'tir.
senelerce jason'ın bassını kıstılar dediler durdular. bence albümü orijinal kılan şey, albümdeki bass eksikliğinden ortaya çıkan çiğ gitar sound'ı...
frayed ends of sanity'nin ortalarındaki kirk hammett solosu ise şahsımca adamın hayatı boyunca yazdığı en iyi solodur. zaten adam orada bütün manayı sıfırladı son 30 senedir quick picking wahlı bent soloları pişirip pişirip koyuyor önümüze.. ha kötü mü ? yoo değil olmasa metallica'da bir şeyler eksik derim....
senelerce jason'ın bassını kıstılar dediler durdular. bence albümü orijinal kılan şey, albümdeki bass eksikliğinden ortaya çıkan çiğ gitar sound'ı...
frayed ends of sanity'nin ortalarındaki kirk hammett solosu ise şahsımca adamın hayatı boyunca yazdığı en iyi solodur. zaten adam orada bütün manayı sıfırladı son 30 senedir quick picking wahlı bent soloları pişirip pişirip koyuyor önümüze.. ha kötü mü ? yoo değil olmasa metallica'da bir şeyler eksik derim....
devamını gör...
keder
bir necip fazıl kısakürek şiiridir.
keder, saçlarıma ak
yüzüme çizgi serdi.
ruhumu çırılçıplak
soyup çarmıha gerdi.
akarken bağrımda kan
beni seyretti hayran,
bir kadın oldu o an
kendini bana verdi.
keder, saçlarıma ak
yüzüme çizgi serdi.
ruhumu çırılçıplak
soyup çarmıha gerdi.
akarken bağrımda kan
beni seyretti hayran,
bir kadın oldu o an
kendini bana verdi.
devamını gör...
whatsapp felsefe grubu

grup profil resmi temsili.
bir konu ortaya atıp üç gün tartışabilirsiniz. sürekli sorular sormanıza sonra nereden düştüm ben buraya demenize sebep olucaktır.
felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
her zaman sadece çalışma kısmında kalırsınız. çok düşünceli bir grup yani.

grup üyeleri temsili.
devamını gör...



