kuladokya
manisa'nın kula ilçesinde yer alan türkiye'nin ilk ve tek jeoparkı. volkanik tüfler ve rüzgar gibi dış kuvvetlerin tesiriyle zaman içinde kapadokya'daki peri bacaları benzeri jeomorfolojik şekiller oluşmuş. asıl ismi, ''kula peribacaları ve tabiat parkı''. ancak, turizm potansiyeli iyiden iyiye keşfedilince kapadokya'dan esinlenilerek ismi ''kuladokya'' olarak değiştirilmiştir.
kuladokya'nın kapadokya'dan farkı ise, kapadokya'da eskiden insanlar yaşamışken hatta ve hatta hristiyanlık tarihi için bile önemliyken kuladokya'da insan yerleşimi izine rastlanmamasıdır. zaten strabon, coğrafya adlı eserinde de bu bölge için ''kupkuru, ot bitmez'' gibi tasvirlerle betimlemiş.
kuladokya'nın kapadokya'dan farkı ise, kapadokya'da eskiden insanlar yaşamışken hatta ve hatta hristiyanlık tarihi için bile önemliyken kuladokya'da insan yerleşimi izine rastlanmamasıdır. zaten strabon, coğrafya adlı eserinde de bu bölge için ''kupkuru, ot bitmez'' gibi tasvirlerle betimlemiş.
devamını gör...
bu akşam ölürüm
ailem sayesinde tanıyıp minik yaşımda depresyonla tanışmamı sağlayan şarkıdır. maksimum 3-4 yaşlarındaki bir çocuğa bu şarkı dinlettirilir mi size soruyorum sayın çocuğu esirgeme kurumu? keşke o zaman ailemden esirgeseydiniz beni.
üstüne üstlük ne zaman ufak tefek yaramazlık yapsam tak bu şarkı açılır ani duygu durum değişiminden ötürü ağlamaya, çeşme altına girip ıslanmaya çalışacak kadar psikolojim derinden etkilenmiştir.
çocukken büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında " murat kekilli'nin şarkı söylerken yağmurdan ıslanmış saçları veya korkuluk edasıyla yagmurda süzülen siyah deri montu olmak isterdim" diyordum. travmami siz düşünün.
t: murat kekilli'nin çıkış tarihi 1999 yılı olan şarkısıdır. tüh yaşımız da ifşa oldu şimdi.
üstüne üstlük ne zaman ufak tefek yaramazlık yapsam tak bu şarkı açılır ani duygu durum değişiminden ötürü ağlamaya, çeşme altına girip ıslanmaya çalışacak kadar psikolojim derinden etkilenmiştir.
çocukken büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında " murat kekilli'nin şarkı söylerken yağmurdan ıslanmış saçları veya korkuluk edasıyla yagmurda süzülen siyah deri montu olmak isterdim" diyordum. travmami siz düşünün.
t: murat kekilli'nin çıkış tarihi 1999 yılı olan şarkısıdır. tüh yaşımız da ifşa oldu şimdi.
devamını gör...
her şey yolunda giderken gelen rahatsızlık hissi
hayatın dört dörtlük olmasada dörtte üçlüktür.
her şey planların dahilindedir. tutuğun takım üç puanı üç golle almıştır. birileri "iyi varsın" minvelinde konuşmuştur. annen en sevdiğin yemeği hazırlamıştır. home office çalışırsın arayan soran yoktur. işte tam ne güzel gidiyor derken, sanki yolda yürürken boka basmış gibi hissedersin.
yüreğin daralır, geniş eve sığamazsın, nefes almak için dışarıya atarsın kendini yine de çare olamazsın. o uzaklardan gelen o kötü hise. tat alamazsın, bok çuvalı gibi yığılırsın odana, salak saçma videolar izlerken bulursun kendini.
ta ki bu kara delikten çıkış kapısı bulana kadar.
her şey planların dahilindedir. tutuğun takım üç puanı üç golle almıştır. birileri "iyi varsın" minvelinde konuşmuştur. annen en sevdiğin yemeği hazırlamıştır. home office çalışırsın arayan soran yoktur. işte tam ne güzel gidiyor derken, sanki yolda yürürken boka basmış gibi hissedersin.
yüreğin daralır, geniş eve sığamazsın, nefes almak için dışarıya atarsın kendini yine de çare olamazsın. o uzaklardan gelen o kötü hise. tat alamazsın, bok çuvalı gibi yığılırsın odana, salak saçma videolar izlerken bulursun kendini.
ta ki bu kara delikten çıkış kapısı bulana kadar.
devamını gör...
bulgur
çocukken dövülmesini zevkle izlediğim tahıl grubundan gıda maddesidir. yapımı çok zordur. önce buğdaylar temizlenip yıkanacak, kurutulacak sonra değirmenlerde, bulgur değirmeni denen farklı bir dişli ile öğütülecek. çocukluğumda i; yaz tatillerinde gittiğimiz köyümüzde bulgur taşı denen içi oyuk bir taş vardı ve içine kaynatılıp kurutulmuş buğdayları koyup, karşılıklı iki kişi sırayla ellerindeki tokmaklarla( tahtadan yapılmış, saplı büyük çekiç gibi bir şey) döverek kırıyorlardı. bu ritüel epey uzun sürüyordu. arada yaşlı bir teyze elleriyle buğdayları karıştırıp, havalandırıyor, tozlarını savuruyordu. izlemesi çok keyifli. tak tak tak tak. sıralı bir rütin ile. tak tak...
devamını gör...
yeni nesil kızların yemek yapmaktan bihaber oluşu
canı istememiştir öğrenmemiştir. yıllardır erkeklerin bilmemesi sorun olmuyor da günümüzde bir kesim kadının bilmemesi mi sorun?
devamını gör...
mesut ol kampanyası
ya arkadaş gerçekten anlamıyorum elin evladı haftalık 650.000 t alacak hayatını yaşayacak diye milletten para ıstıyorlar bu nasıl bir şey millet'de saf salak gönderiyor destek oluyor aklım almıyor.git iki çay iç sıcak sıcak.
devamını gör...
normal sözlük'te gündemin nasıl belirlendiği sorunsalı
katıldığım başlık. örneğin ülkede veya dünyada gelişen günlük olaylara açılan başlıklar ilginç bir şekilde çok az ilgi görüyor ve gündeme giremiyor böyle olunca gündem isminin hakkını veremiyor.
devamını gör...
normal sözlük'ün kadın yazarları
haklı bir isyan. ben de kırılıyorum açıkçası. kadınları genelleyen, aşağılayan her başlığı hakaret olarak gören ben, bu insanlara prim vermek istemesem de yapamıyorum. susarsam kabullenmişim gibi hissediyorum. susamıyorum. kadın adı altında yazılan her şeyin hepimizi ilgilendirdiğini unutmamak lazım. bugün bunların önüne geçmezsek yarın tacizin, tecavüzün önüne nasıl geçeceğiz? sonuçta şiddet dilde başlar. dili değiştirmemiz lazım.
devamını gör...
ari barokas
bakanlar göremiyor
geldi mi gidemiyor
neyine güveniyor da maşallah
sonumuz yine hayırdır inşallah
adab-ı muaşeret
adem-i merkeziyet
yine de muhalefetse illa da
dilini kesiverirler bir anda
bunları düşünmeden yaşarsın
olanlara üzülme hiç
ben sana akıllı desem de salaksın
lafıma gücenme hiç
terörü tartışalım
tv'de buluşalım
meydana doluşalım da inşallah
havaya uçuverirsek mazallah
doğuda savaşalım mı?
batıya yanaşalım mı?
kahvede konuşalım da ey ağalar
memleketin anaları karalar bağlar
bu gayet manidar sözlere sahip “salaksın” isimli şarkısına bayıldığım müzisyendir. yahudi kökenli olup duman grubunun bass gitaristidir. duman'dan önce de kaan tangöze ile mad madame & fly gruplarında cover çalmıştır.
geldi mi gidemiyor
neyine güveniyor da maşallah
sonumuz yine hayırdır inşallah
adab-ı muaşeret
adem-i merkeziyet
yine de muhalefetse illa da
dilini kesiverirler bir anda
bunları düşünmeden yaşarsın
olanlara üzülme hiç
ben sana akıllı desem de salaksın
lafıma gücenme hiç
terörü tartışalım
tv'de buluşalım
meydana doluşalım da inşallah
havaya uçuverirsek mazallah
doğuda savaşalım mı?
batıya yanaşalım mı?
kahvede konuşalım da ey ağalar
memleketin anaları karalar bağlar
bu gayet manidar sözlere sahip “salaksın” isimli şarkısına bayıldığım müzisyendir. yahudi kökenli olup duman grubunun bass gitaristidir. duman'dan önce de kaan tangöze ile mad madame & fly gruplarında cover çalmıştır.
devamını gör...
manga
devamını gör...
bir sözlükte moderatör nasıl olmalıdır
evet.. çifte standart sergilemeleri sebebi ile duyduğum rahatsızlıktan ötürü online oldukları zaman yazmama kararı aldığım iki moderatör birden şu an sitede yokken bir şeyler karalayabilirim.
neden özelden yazmıyorsundan başlayalım. yazdım arkadaşlar en tepe noktası kimse onunla konuştum, bir çözüm bulunamadı. derdimi anlatamıyorum. bu yüzden tıpkı askerde olduğu gibi silsile yoluyla yani yöneticiden de bir üst merci olan sözlüğün geneline yazıyorum.
öncelikle arkadaşlar bazı konuları netleştirelim, kimse kafanıza silah dayayıp 'moderatör' olacaksın kardeşim demiyor. kişi kendi rızası ile bu yola girmiş bulunuyorsa, kusura bakmasın kişisel görüşlerini, dini inancını, zevklerini, hobilerini cartına curtuna göre sözlükte yazmakta olan yazarlar arasında çifte standart uygulayamazsın. hiçbir forum yada sözlükte de bu türden bir moderasyon ekibi olmaz. olmamalı da. yazarlar arasında ayırım yapılıyor ve bu ayırım yapılırken 'ama onlar da insan karşimm' deniliyorsa burasıi zaten saçmalık. iş kolu bu arkadaşlar. sözlük kendi içinde ne kadar amatör ruha sahip olursa olsun, yönetim kademesinde kişisel görüşlerin önemi olmamalı. x moderatörü trolleri sevmez sansür uygular alkışlanılır. yarın y moderatörü gelir trolleri koruyup kollar. ee o zaman ne olacak? kmoderatörün anlık ruh haline göre mi format olacak, olmaz o iş öyle.
helios'un bu türden noktalarda, ne denli önemli olduğunu anlatmaya kalksam akşam olur. kadıncağız zaten reel hayatında da yönetici. bir yöneticinin nasıl olup nasıl olmaması hakkında ders niteliğindeydi. yeri hiçbir zaman doldurulamayacak ve kendisini cidden çok özlüyorum.
bir diğer husus. arkadaşlar ben kendime bir ayrımcılık talep etmiyorum. böyle bir isteğim yok. hatta 'yine anlamayacağım' sebeplerle uçurulduğum gibi tekrardan uçurulma pahasına yazıyorum bunları, farkındayım. benim lucifer profilinin kapatılıp, kapatılmaması ile bir derdim yok. gram umrumda bile değil. bu yaptığım şeyin bigün farkına varacaksınız hepiniz, öyle umuyorum en azından. her birinizin tek tek haklarınız için yazıyorum. lucifer profilini uçursalar, ertesi gün mehmet isimli biri gelir, benzer sorunlar yaşanılır, kaçınılmaz son. kısır bir döngü. bunu zaten biliyorsunuz.
bugün sabah siteye girip yazmaya başladım, başlık açıyordum. sözlükte y kadının bilmem ne olması gibi başlıklar sansürlenirken, y erkeğinin bilmem ne olması başlıkları sabit duruyor, ya diyorum kim acaba moderatör bugün. ve bingo. tahmin edilen iki kişi. aynı anda online'lar.
rahatsızlık duyduğum moderatörlerden birinin ruh halinden ve bana uyguladığı mobingten bahsedeyim, direkt ad vereyim hatta hay ı may ran. diğer rahatsızlık duyduğum moderatör hakkında yazmayacağım.
kendisinden gına geldi arkadaşlar. bir moderatörün siteden gitmesi sebebiyle beni suçluyor, bu suçlama üstünden de bana olan öfkesini moderasyon kimliğiyle çıkartıyor.
bir entryimi başka bir siteden kopyalayıp bu sitede kullanan bir moderatöre bu durum için yazı yazdım. sitem ettim. artık bunun için mi yoksa zaten gidecekti üstüne mi denk geldi bilmiyorum adamın da sözlüğü terk edesi tuttu ve gitti.
bende o ara kafa iznine ayrıldım, bir kaç gün sonra döndüğümde bir mesaj aldım sevgili hay may'dan 'keşke hiç dönmeseydin sözlüğe, ciddiyim' profeyşınıl bir moderatör 'hoş geldini' siteye ilk geldiğimde aldığım mesaj nerede bu mesaj ne sısısıs
karambol benim yüzümden gitmişmiş. ve bahsi geçen çalıntı yazının bana ait olduğunu ispatlamamı istiyor ısrarla, haklı dedim ve ona zaten 'kendisinin de yazarlığı bulunduğu bir x sitesinden' yazımı gösterdim. sene 2016 falan. o tarihlerde yazmışım, kendisi de beni o siteden tanıyor zaten.
herneyse bu yazıyı 2017 senesinde uludağ sözlükte de kullanmışım. ama farklı bir nick ile. sevgili hay may ayran o siteden tutturdu illa ispatlamamı isteyip duruyor. diyorum ki 2016? 2017 senesi ne alaka? yok tutturdu o siteden kendisine mesaj atacakmışım. kendisine o sitedeki yazarlığımın şifresini hatırlamıyorum diyorum kaç yıl geçmiş, yok illa atacaksın!! hatta uludağ yöneticilerine ulaşıp yazarlığımı açtıracakmışım. bak bak. bir moderatörün sevdiği bir diğer moderatörün düştüğü yanlış için kendisinin de peşine düştüğü olaylara bak.
bir moderatörün şahsi sebeplerden moderasyon kimliğiyle bir yazara böyle işler yaptırması normal mi? cevap sizin.
neyse dönelim. yok illa kendini haklı görmek için çırpınıyor. olayın saçmalığını anlatamıyorum. baktım olmayacak gerçekten de dediğini yaptım ve kendisine o siteden mesaj attım. evet dedim.. bir özür beklediğimi söyledim. cevap 'senden ne özür dileyeceğim sen önce sözlükten kaçırdığın yazarın hesabını ver'
bir profeyşınıl moderatörün gururuna gel.
bu olaya takriben yoldaşa ulaştım. anlattım meramımı. kendisi sağ olsun geçiştirdi gitti. hay may ile konuşucam dedi. bende tamam dedım. demek ki bir düzenleme gelecek dedim, anlaştık bitti. yazdıklarımı da sildim siteden.
gelinen noktada. tam olarak.
lucifer 'şu konuda yazma'
lucifer 'şu yazara nickaltı girme'
lucifer 'bu konuda konuşamazsın'
lucifer 'etik dışı oylama yaptın' (abi ne demek bu diye mail attım siteye sallayan olmadı) sözlükte de bir tanımı yok. hiçbir fikrimin olmadığı bir konuda 2 gün ceza yedik.
lucifer 'regl konularında konuşma'
lucifer 'kaos çıkarma'
lucifer ensendeyim
lucifer beğenmiyorsan yazma
lucifer bakınız verme
lucifer sözlüğe neden geri geldin.
lucifer açtığın başlıkların yarısını sansürlüyorum
lucifer'ın hiçbir önemi yok, banla geç. lucifer gider mehmet gelir. troll sınırlaması adı altında yapılan bu mobing bayıyor arkadaşlar.
yoldaş'a nacizane öneri. gündem konularını zaten siz belirliyorsunuz. madem bu hay may adlı moderatörün, mod yetkisini almak istemiyorsun. o vakit akış 2 oluşturabilirsin. neden olmasın? troll akışı olur yine küfürün yasak, belli sınırları olan bir akış yaratılabilir. adı önemsiz isterseniz bok çukuru deyin, böylelikle troll olan 'benim gibi' yazarlar o akışta takılır. edebiyat sanat şiir siyaset yapmak isteyen de kendi akışında yazar, herkes rahatlar. trollerin inine gelen de nereye geldiğini bilerek giriş yapar ya da yapmaz. ama dırdır etmez. akış 2'nin kendi içinde moderatörü dahi olabilir.
ben açıkçası sitede gram özgür olduğumu hissetmiyorum. ensemdeki nefeslerden bıktım. bir çözüm getirilinceye kadar sözlükten şutlanma pahasına moderatörlerle alakalı yazmaya devam edeceğim, rahatsız olduğum bahsi geçen iki moderatörün de online olduğu zaman aralıklarında protesto ederek yazmayacağım.
saygılarla.
neden özelden yazmıyorsundan başlayalım. yazdım arkadaşlar en tepe noktası kimse onunla konuştum, bir çözüm bulunamadı. derdimi anlatamıyorum. bu yüzden tıpkı askerde olduğu gibi silsile yoluyla yani yöneticiden de bir üst merci olan sözlüğün geneline yazıyorum.
öncelikle arkadaşlar bazı konuları netleştirelim, kimse kafanıza silah dayayıp 'moderatör' olacaksın kardeşim demiyor. kişi kendi rızası ile bu yola girmiş bulunuyorsa, kusura bakmasın kişisel görüşlerini, dini inancını, zevklerini, hobilerini cartına curtuna göre sözlükte yazmakta olan yazarlar arasında çifte standart uygulayamazsın. hiçbir forum yada sözlükte de bu türden bir moderasyon ekibi olmaz. olmamalı da. yazarlar arasında ayırım yapılıyor ve bu ayırım yapılırken 'ama onlar da insan karşimm' deniliyorsa burasıi zaten saçmalık. iş kolu bu arkadaşlar. sözlük kendi içinde ne kadar amatör ruha sahip olursa olsun, yönetim kademesinde kişisel görüşlerin önemi olmamalı. x moderatörü trolleri sevmez sansür uygular alkışlanılır. yarın y moderatörü gelir trolleri koruyup kollar. ee o zaman ne olacak? kmoderatörün anlık ruh haline göre mi format olacak, olmaz o iş öyle.
helios'un bu türden noktalarda, ne denli önemli olduğunu anlatmaya kalksam akşam olur. kadıncağız zaten reel hayatında da yönetici. bir yöneticinin nasıl olup nasıl olmaması hakkında ders niteliğindeydi. yeri hiçbir zaman doldurulamayacak ve kendisini cidden çok özlüyorum.
bir diğer husus. arkadaşlar ben kendime bir ayrımcılık talep etmiyorum. böyle bir isteğim yok. hatta 'yine anlamayacağım' sebeplerle uçurulduğum gibi tekrardan uçurulma pahasına yazıyorum bunları, farkındayım. benim lucifer profilinin kapatılıp, kapatılmaması ile bir derdim yok. gram umrumda bile değil. bu yaptığım şeyin bigün farkına varacaksınız hepiniz, öyle umuyorum en azından. her birinizin tek tek haklarınız için yazıyorum. lucifer profilini uçursalar, ertesi gün mehmet isimli biri gelir, benzer sorunlar yaşanılır, kaçınılmaz son. kısır bir döngü. bunu zaten biliyorsunuz.
bugün sabah siteye girip yazmaya başladım, başlık açıyordum. sözlükte y kadının bilmem ne olması gibi başlıklar sansürlenirken, y erkeğinin bilmem ne olması başlıkları sabit duruyor, ya diyorum kim acaba moderatör bugün. ve bingo. tahmin edilen iki kişi. aynı anda online'lar.
rahatsızlık duyduğum moderatörlerden birinin ruh halinden ve bana uyguladığı mobingten bahsedeyim, direkt ad vereyim hatta hay ı may ran. diğer rahatsızlık duyduğum moderatör hakkında yazmayacağım.
kendisinden gına geldi arkadaşlar. bir moderatörün siteden gitmesi sebebiyle beni suçluyor, bu suçlama üstünden de bana olan öfkesini moderasyon kimliğiyle çıkartıyor.
bir entryimi başka bir siteden kopyalayıp bu sitede kullanan bir moderatöre bu durum için yazı yazdım. sitem ettim. artık bunun için mi yoksa zaten gidecekti üstüne mi denk geldi bilmiyorum adamın da sözlüğü terk edesi tuttu ve gitti.
bende o ara kafa iznine ayrıldım, bir kaç gün sonra döndüğümde bir mesaj aldım sevgili hay may'dan 'keşke hiç dönmeseydin sözlüğe, ciddiyim' profeyşınıl bir moderatör 'hoş geldini' siteye ilk geldiğimde aldığım mesaj nerede bu mesaj ne sısısıs
karambol benim yüzümden gitmişmiş. ve bahsi geçen çalıntı yazının bana ait olduğunu ispatlamamı istiyor ısrarla, haklı dedim ve ona zaten 'kendisinin de yazarlığı bulunduğu bir x sitesinden' yazımı gösterdim. sene 2016 falan. o tarihlerde yazmışım, kendisi de beni o siteden tanıyor zaten.
herneyse bu yazıyı 2017 senesinde uludağ sözlükte de kullanmışım. ama farklı bir nick ile. sevgili hay may ayran o siteden tutturdu illa ispatlamamı isteyip duruyor. diyorum ki 2016? 2017 senesi ne alaka? yok tutturdu o siteden kendisine mesaj atacakmışım. kendisine o sitedeki yazarlığımın şifresini hatırlamıyorum diyorum kaç yıl geçmiş, yok illa atacaksın!! hatta uludağ yöneticilerine ulaşıp yazarlığımı açtıracakmışım. bak bak. bir moderatörün sevdiği bir diğer moderatörün düştüğü yanlış için kendisinin de peşine düştüğü olaylara bak.
bir moderatörün şahsi sebeplerden moderasyon kimliğiyle bir yazara böyle işler yaptırması normal mi? cevap sizin.
neyse dönelim. yok illa kendini haklı görmek için çırpınıyor. olayın saçmalığını anlatamıyorum. baktım olmayacak gerçekten de dediğini yaptım ve kendisine o siteden mesaj attım. evet dedim.. bir özür beklediğimi söyledim. cevap 'senden ne özür dileyeceğim sen önce sözlükten kaçırdığın yazarın hesabını ver'
bir profeyşınıl moderatörün gururuna gel.
bu olaya takriben yoldaşa ulaştım. anlattım meramımı. kendisi sağ olsun geçiştirdi gitti. hay may ile konuşucam dedi. bende tamam dedım. demek ki bir düzenleme gelecek dedim, anlaştık bitti. yazdıklarımı da sildim siteden.
gelinen noktada. tam olarak.
lucifer 'şu konuda yazma'
lucifer 'şu yazara nickaltı girme'
lucifer 'bu konuda konuşamazsın'
lucifer 'etik dışı oylama yaptın' (abi ne demek bu diye mail attım siteye sallayan olmadı) sözlükte de bir tanımı yok. hiçbir fikrimin olmadığı bir konuda 2 gün ceza yedik.
lucifer 'regl konularında konuşma'
lucifer 'kaos çıkarma'
lucifer ensendeyim
lucifer beğenmiyorsan yazma
lucifer bakınız verme
lucifer sözlüğe neden geri geldin.
lucifer açtığın başlıkların yarısını sansürlüyorum
lucifer'ın hiçbir önemi yok, banla geç. lucifer gider mehmet gelir. troll sınırlaması adı altında yapılan bu mobing bayıyor arkadaşlar.
yoldaş'a nacizane öneri. gündem konularını zaten siz belirliyorsunuz. madem bu hay may adlı moderatörün, mod yetkisini almak istemiyorsun. o vakit akış 2 oluşturabilirsin. neden olmasın? troll akışı olur yine küfürün yasak, belli sınırları olan bir akış yaratılabilir. adı önemsiz isterseniz bok çukuru deyin, böylelikle troll olan 'benim gibi' yazarlar o akışta takılır. edebiyat sanat şiir siyaset yapmak isteyen de kendi akışında yazar, herkes rahatlar. trollerin inine gelen de nereye geldiğini bilerek giriş yapar ya da yapmaz. ama dırdır etmez. akış 2'nin kendi içinde moderatörü dahi olabilir.
ben açıkçası sitede gram özgür olduğumu hissetmiyorum. ensemdeki nefeslerden bıktım. bir çözüm getirilinceye kadar sözlükten şutlanma pahasına moderatörlerle alakalı yazmaya devam edeceğim, rahatsız olduğum bahsi geçen iki moderatörün de online olduğu zaman aralıklarında protesto ederek yazmayacağım.
saygılarla.
devamını gör...
15 şubat 2021 mersin'de sokak köpeğine yapılan işkence
aynısını sizlere yapmak lazım yaratıklar.
devamını gör...
gelecekte olmasıyla mutlu edecek şeyler
yaşamıyor olmam.
devamını gör...
esra erol'da
sunucu hanım, gücünü iktidardan alan bir kanalda haftanın beş günü bu programı yapıyor. kendisini tatlı dilli, her daim şık, endamı yerinde bir kadın olarak biliyoruz. 40 yaşına dayanmasına rağmen aşırı bakımlı olduğu için 30'lu yaşlardaymış gibi gösteriyor. canı yananın, kapısına koşanın derdine derman oluyor.
ailesine kızıp evden kaçan kızı var, kocasını bırakıp sevgilisine kaçan kadını var, karısını mahallenin yakışıklısına kaptıranı var, imam nikahlı eşi tarafından çocuğu elinden alınıp sokağa atılanı var, say sayabildiğin kadar.
bazen de oraya mağdur olarak çıkanların kalayı çabucak aşınıp bakırı görülüyor. canlı yayına bağlananların gerçeği söylemesiyle bir bakmışsınız ki evimin kadınıyım diyen kadının geçmişinde üç imam nikahı olmuş.
evden kaçan kızının peşine düşen kadına tam üzülecekken bir bakmışsınız o anne kızına müstakbel bir damat ayarlamış, başlık parası için anlaşılmış, kız evden kaçınca da evde yangın çıkmış gibi zarara uğramış. bunun gibi nice örnek.
bu programlara birkaç gün maruz kalanın nutku tutulur, sıtkı sıyrılır aman ha diyeyim. aile yapısının ne hallere geldiği, nasıl ayağa düştüğüne ibretle şahit olursunuz.
ailesine kızıp evden kaçan kızı var, kocasını bırakıp sevgilisine kaçan kadını var, karısını mahallenin yakışıklısına kaptıranı var, imam nikahlı eşi tarafından çocuğu elinden alınıp sokağa atılanı var, say sayabildiğin kadar.
bazen de oraya mağdur olarak çıkanların kalayı çabucak aşınıp bakırı görülüyor. canlı yayına bağlananların gerçeği söylemesiyle bir bakmışsınız ki evimin kadınıyım diyen kadının geçmişinde üç imam nikahı olmuş.
evden kaçan kızının peşine düşen kadına tam üzülecekken bir bakmışsınız o anne kızına müstakbel bir damat ayarlamış, başlık parası için anlaşılmış, kız evden kaçınca da evde yangın çıkmış gibi zarara uğramış. bunun gibi nice örnek.
bu programlara birkaç gün maruz kalanın nutku tutulur, sıtkı sıyrılır aman ha diyeyim. aile yapısının ne hallere geldiği, nasıl ayağa düştüğüne ibretle şahit olursunuz.
devamını gör...
evcil hayvanını insandan daha üstün tutmak
lop tavşanım akraba denen mikropların tamamından çok daha üstün.o'na bir şey olmasın da diğerlerine ne olursa olsun.
devamını gör...
dunyalikisi
daha önce kendisine nickaltı girip girmediğimi bilmiyorum lakin uzun zamandır takip ettiğimi belirtmek istiyorum. her defasında nickini dünyatilkisi olarak okumaktan da kendimi alamıyorum.* anlaşılan uzunca bir süre daha onu, dünya tilkisi olarak görmeye devam edeceğim gibi görünüyor.
tanımları gerçekten kaliteli. pek eğlencesine tanım yaptığına, arada troll denediğine hiç şahit olmadım. yorum yapacağı alanı iyice araştırır, görsellerle zenginleştirir ve öyle yorumlar.
hatta bazı tanımlarının kokusu vardır.
misal ; az önce çam ağaçlı bir tanım yapmış. buram buram çam kokuyordu.
kendisine güzel vakitler diliyorum. ve konunun beni bağlar tarafıyla ilgili bir de gif bırakarak uzuyorum efnm, saygılar...
tanımları gerçekten kaliteli. pek eğlencesine tanım yaptığına, arada troll denediğine hiç şahit olmadım. yorum yapacağı alanı iyice araştırır, görsellerle zenginleştirir ve öyle yorumlar.
hatta bazı tanımlarının kokusu vardır.
misal ; az önce çam ağaçlı bir tanım yapmış. buram buram çam kokuyordu.
kendisine güzel vakitler diliyorum. ve konunun beni bağlar tarafıyla ilgili bir de gif bırakarak uzuyorum efnm, saygılar...
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
dosyasını aradık taradık bulamadık. hakkında bilgi sahibi değiliz. bir kgb ajanını zor durumda bıraktığı için evinin sokağında simit satacağız anlaşıldı.
devamını gör...
güne bir söz bırak
herkes hayattan sadece bir şeyler almaya bakıyor. fakat kimse hayata bir şeyler katmayı düşünmüyor.
grigoriy petrov
grigoriy petrov
devamını gör...
haute couture
fransızca kökenli bir moda terimi. türkçe karşılığı da yüksek dikiş olup, normal dikiş ile arasında epey farklılıklar vardır. bu tarzda, kıvrımlar ve işlemeli elbiseler içeriden dikilmektedir.
devamını gör...
