anca bel altı espri yapıp küfür edip hunharca gülen mağara adamlarının yaptığı tespit de bu kadar olur zaten.
devamını gör...

raftan sözlüğü alıp ona günaydın demektir.
devamını gör...

o kadar yavaş ölüyoruz ki, yaşadığımızı sanıyoruz.
devamını gör...

üç beş balığa tanım gireyim, bir kaç dostla sohbet edeyim diye girdiğim kafa sözlüğe girme sıklığımın azalma sebebidir.
devamını gör...

kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. çünkü gün gelir ;küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.(tolstoy)
devamını gör...

genelde arkadaşlarım beni bulamıyorsa en son beni gördükleri yerin yakınındaki kitapçıya bakarlar ve hep bulurlar beni. kendimden geçiyorum ordayken. keşke kitaplık olsam.
devamını gör...

izleyicisinin günlük elma tüketiminin arttığı gözlenen japon animesi.
devamını gör...

bipolar bozukluktan daha hafif düzeyde belirti gösteren bir duygudurum bozukluğudur. bu kişiler depresif dönemlerinde içlerine kapanık, içe dönük, karamsar, ağlamaklı biri olurlar ve üretkenlikleri düşer. hipomani dönemlerinde ise enerji dolu, daha fazla insan içine giren, daha övüngen ve şakacı biri olurlar. depresif ve hipomani dönemleri arasında haftalar yada aylar süren olağan duygudurum dönemleri olabilir. genelde psikolojik bir yardım almazlar. çünkü işlevsellik bozucu düzeyde değildir ve belirtileri kişilik özelliği olarak algılarlar.
devamını gör...

sözleri aydın öztürk ve oktay rıfat'a, müziği ise sevgili onur akın'a ait muhteşem eser. onur akın'ın 1999 yılında piyasaya çıkan "asi ve mavi" isimli albümünde yer almıştır.
devamını gör...

sabahattin ali ve romanlarını bir kenara koyacak olursam, jack london'ın yazdığı martin eden (kitap)'dır kesinlikle.

sanırım bu kitabı ve martin'i benim için bu kadar değerli yapan iki neden var.. ilki, martin'in kendi olduğu için değer görme isteği. ikincisi ise büyük bir çabayla yazdığı yazılarının geçmişte yüzüne dahi bakılmayıp bunları yazarken aylaklık yaptığı öne sürülürken bir anda yazılarının popüler olmasıyla herkesin aynı yazılardan büyük bir övgüyle bahsetmelerinin ve martin'i bu kadar saygıdeğer bulmalarının martin tarafından anlamsız olması. martin, bu haksızlığı çırpınarak açıklamaya ve yüzlerine vurmaya çalıştı fakat bu kişilerin tek yüzü yoktu. martin bir süre sonra bu haksızlığı açıklama zahmetine dahi girmeyip sadece kafasında tekrar ve tekrar düşündü.
o çabayı yüreğimin derinliklerinde hissettim. eden'ı hissettim.
devamını gör...

meme konulu başlıklar.

(bkz: sayenizde memelerimden nefret ettim)
(bkz: memelerimi nasıl aldırdım)
(bkz: bana meme demeyin)

bu da bonus:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
devamını gör...

belki çok rastlanılmayan bir durum olabilir ama bölgeden bölgeye değişen böyle bir gerçeklik var.

utanmaması gereken kızdır. neden ihtiyaç olan bir malzemeyi alırken utanırlar ki, bunu anlamak gerçekten güçtür. aslında sebebi belli, gerici düşüncelere sahip insanlar yüzünden bu ülkede kızlar rahat hareket edemiyorlar. bazı bakkallarda hijyenik pedlerin yanına siyah poşet asıyorlar, bu da olduğumuz zamana yakışmayan utanç verici davranışlardır.

kızların ihtiyaçları olan bir malzemeyi böyle insanlar yüzünden utanarak saklama zorunluluğu hissetmesi, daha aşılacak çok yolumuzun olduğunu gösterir.
devamını gör...

hiçbir beklenti içinde olmadan, öylesine girer çıkarım diye düşünerek üye olduğum sözlük.

ama gel gör ki öyle olmadı. önce ılık, girdikçe alışıyorsun.*

öncelikle sol frame'de hızlı bir akış var insan yazarken bir bakıyor ki az önceki başlık ikinci sayfaya düşmüş. devinim açısından bu çok önemli.

sonrasında ise açılan başlıklar insanı yazmaya teşvik ediyor. küfürden hoşlanmayan biri olarak keyifle yazıp okuyorum hepsini.

belki de en önemlisi yazar potansiyeli. bulunduğu yeri güzelleştiren şey bence insanlardır. böyle düşünen biri olarak buradaki -en azından şimdilik gördüğüm kadarıyla- yazarlar inanılmaz naif, pozitif, enerjik ve sanki hep gülümsüyorlar. şimdiye kadar hiç kaosa, sataşmaya, kavgaya denk gelmedim.

umarım hep böyle tatlı bir ortam olur.^^
devamını gör...

sürekli onu düşünmeye başladım. manyak mıyım neyim? evet xhdhxnxn. n’olmuş yani, pffft. galiba sanırsam o da benden hoşlanıyor. belki de hoşlanmıyor, sırf nezaket gösteriyor. senle konuşmak hoşuma gidiyor dedi ve kahve içmeye gidelim diye de ekledi.

beklentim tavan. daha azıyla mutlu olamam. olabilir miyim? bakıyım… nope. asırlar sonrasında date teklifimi bu? ne bu? kirpikleri çok güzel, yine aklıma geldi de… sorry dudes. çok çok çok acayip simsiyah uzun kirpikli. anlatılmaz, içinde kaybolunur.

dolu dolu bakıyor böyle. mm şey, nası desem… hayran hayran mı? aşık aşık mı? yuoo olamaz. çok erken. daha dur kahve içecektik. yer ve zaman? biri görür mü? uygun olur mu? hiç bilmiyorum.

bak bu asırlar sonra facebook açtığım adam ha, belki okudun, aklında kaldı. bu benim ikinci aşamam, onunlaysa ilk adımımız gibim bir şey oluyor galiba. bana bir şeyler olduğu kesin.

çıldırcam. çık git aklımdan. daha ilk günden, sen hayırdır be adam? asıl ben hayırdır? ne bu heyecanlar falan, salak mısın nesin be kadın. evet. so what?

aaa son cümleye afilli bir şey yazıcaktım. ortalarda dedim bunu en son yazıyım en iyisi, uçup gitti. kelebek mi o?
devamını gör...

microsoft tarafından 2000 yılında geliştirilmiş bir programlama dili. .net için geliştirilmekte olup, orta seviye bir dildir. güncel sürümü 9.0'dır.

bu dille bir şeyler kodlayabileceğiniz bazı geliştirme ortamları:
- visual studio (microsoft)
- vs code (microsoft)
- mono (ximian)
- rider (jetbrains)
devamını gör...

tutuş önemli arkadaşlar nasıl başlarsanız öyle gider. küçük bir bölgede 36 nota var seslere düzgün basmak çok önemli. çünkü kulak o sesi alır. yay çekmek keza öyle tavsiyem bi kaç ay sadece yay çekin. 3-4 senedir hiç bir eğitim almadan keman çalıyorum tamamen istek ve sabır işi ayrıca makam olarak hicaz şarkılar ile uğraşın. birde ucuz öğrenci kemanı ile başlayın bir süre sonra sinirden vurup kırma ihtimaliniz var çünkü dünyanın en zor enstrümanı..
devamını gör...

beni derinden yaralayan başlıktır. zira yine kimsenin favorisi olamamışız. oylarımı ve favorilerimi helal etmiyorum. küçük yazar kalbim çıt.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

muhtemelen uyanamayacağım sabah.
devamını gör...

erdoğan'ın seçim mucizesinin arkasında seçmenlerle kurduğu duygusal bağ vardır. muhalefet, ecevit'i ayrı tutarak tabii ki, seçmenlerle duygusal bir bağ kuramadı. ve eğer siz de duygusal bir yakınlık hissediyorsanız, bir insanın yaptığı kötü işleri de iyi görürsünüz. bu çok basit bir zaafiyettir ve mükemmel biçimlerde yönetilebilir. erdoğan'ın söylediği bir sözü kötüye yoramamak, eğer sözü erdoğan söylemişse tersi bir durumu kabul edememek veya söylenenleri olduğu gibi kabul etmek en basit örnekleri olabilir. bu bağı kurmalarında etkili olanları zaten biliyorsunuz; islam, biat kültürü, ideolojiler vs.

millet kıraathaneleri çok tartışmalı bir konuydu. böyle bir vaat verilmeseydi bile erdoğan'ın seçmeni oyunu yine erdoğan'a verecekti. çünkü seçmeni kararını zaten vermişti ve konunun vaatlerle de alakası yoktu, vaatler kulağa hoş geldiği için saçmalığını kimse sorgulamadı bile. yani olayların geneli duygusal bağ çerçevesinde şekilleniyor diyebiliriz.

son olarak da türker hocamın konuyla alakalı söylediği şu sözleri bırakıyorum sizlere: hiçbir ''doğru''; insana sevdiğinden daha ''güzel'' değildir.
devamını gör...

geri dönebilseydim okumayı ve öğrenmeyi seçeceğim bilim dalı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim