ince ama ufuk açıcı kitaplar
okunduktan sonra "vay bee" dedirten, kendi küçük, etkisi büyük kitaplardır.
kitap okuma alışkanlığı edinmek isteyenler de bu tarz kitaplardan faydalanabilir.
ve başlıyorum:
- küçük prens - antoine de saint-exupery
- epiktetos - içsel huzur iyi yaşamın kapısını açar
- epiktetos- enkheırıdon
- epiktetos - kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir
- edouard leve - intihar
- albert caraco - kaos'un kutsal kitabı
- jean giono - ağaç diken adam
- arthur schopenauer - aşkın metafiziği
- arthur schopenauer - tartışma sanatının incelikleri
- lev tolstoy - insan ne ile yaşar
- lev tolstoy - itiraflarım
- wilhelm reich - dinle küçük adam
- albert camus - yabancı
- yusuf atılgan - aylak adam
- ibn rüşd - ilim anavatanımızdır, cehalet ise yabancı bir yer
- franz kafka - babaya mektup
- sun tzu - savaş sanatı
şimdilik aklıma gelen bunlar, eklemeler yaparım ileride.
kitap okuma alışkanlığı edinmek isteyenler de bu tarz kitaplardan faydalanabilir.
ve başlıyorum:
- küçük prens - antoine de saint-exupery
- epiktetos - içsel huzur iyi yaşamın kapısını açar
- epiktetos- enkheırıdon
- epiktetos - kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir
- edouard leve - intihar
- albert caraco - kaos'un kutsal kitabı
- jean giono - ağaç diken adam
- arthur schopenauer - aşkın metafiziği
- arthur schopenauer - tartışma sanatının incelikleri
- lev tolstoy - insan ne ile yaşar
- lev tolstoy - itiraflarım
- wilhelm reich - dinle küçük adam
- albert camus - yabancı
- yusuf atılgan - aylak adam
- ibn rüşd - ilim anavatanımızdır, cehalet ise yabancı bir yer
- franz kafka - babaya mektup
- sun tzu - savaş sanatı
şimdilik aklıma gelen bunlar, eklemeler yaparım ileride.
devamını gör...
bir kadını kaybetmenin en kısa yolu
aldatmak..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
ne hissedersem hissedeyim, paylaşacak birinin olmaması gibi kapkaranlık bir his.
devamını gör...
12 nisan 2021 bir grubun attığı tecavüz içerikli tweet rezaleti
her ne için olursa olsun bu korkuyu bana ve diğer kadinlara yaşatmaya haklari yok. ister mizah diyin ister duyar diyin iser viral . bu bahanelerin altına sığınamazlar.bunları ciddiye alan bir takım kanı bozuk bulunmakla birlikte cesaretlendiklerini de görüyorum . yaklaşık üç saattir tag da yazan çoğu tweeti okuyorum ve ciddi ciddi bu takımı savunanlar var . aklım almıyor cidden . ağız dolusu küfür az kalır.
devamını gör...
normal sözlük instagram hesabı
bu ınstagram hesabından kafa yazarlar karşılıklı takipleşsin kampanyası başlatıyorum.
devamını gör...
normal sözlük’ün vasat olması
vasat siyasi görüşler ayrıştırıcı ilkel düşünceler vıcık vıcık partizanlık taraftar bulmuyor. sonu olmayan saçma sapan tavuk mu yumurtadan çıktı yumurta mı tavuktan tartışmalarına pirim verilmiyor diye bir sözlük vasat olmuyor. bunların yapıldığı başka mecralar var. dileyen oralarda taraftarlarıyla goy goy yapabilir. burası gayet de iyi gidiyor şuan. tabi bence.
devamını gör...
30'unda metalci olmak
aramıza hoşgeldiniz arkadaşlar. ortalama 20 senedir metal müzik dinliyorum, dinleyeceğim de. hell yeah *
devamını gör...
sevilen şarkının en vurucu sözleri
adamlar- öyle normal
toparladım senin için, daha güzel boz diye arka bahçemi.
toparladım senin için, daha güzel boz diye arka bahçemi.
devamını gör...
the truman show
--! spoiler !--
jean baudrillard'a göre dünyadaki her şey simülasyondur. gerçek, sonsuz bir şekilde üretilmesi sebebiyle ortadan kaybolmuştur. bu yüzden baudrillard'a göre gerçek ve onun simülasyonunu ayırabilmemiz mümkün değildir. filmdeki truman karakterinin yaşadığı büyük ada da bu gaye ile kurulmuştur. adadaki her madde, ortam ve kişi yapaydır; gerçek değildir. truman haricindeki herkes birer figürandır. truman'ın kullandığı arabadan içtiği kahveye, giydiği gömlekten sebze soyacağına kadar her bir eşya dekordur. bu eşyalar kadraja sokularak reklam amacıyla izleyicilere pazarlanır. adanın her tarafında bulunan gizli kameralar sayesinde bu sahtelik izleyicinin belleğine işlenir. sistemdeki çeşitli hatalar yüzünden truman bu sahtelikleri farkeder. baudrillard'ın kuramını düstur eder bir şekilde gerçeğin peşine düşer ve en büyük korkusunu göze alarak denize açılır. teknesiyle adanın sonuna ulaşan truman gerçeğe ulaşma umuduyla stüdyonun kapısından çıkarak sahneyi terkeder. böylece karakter olarak simgesel bir anlatımla yeniden doğuşunu gerçekleştirmiş olur.
--! spoiler !--
jean baudrillard'a göre dünyadaki her şey simülasyondur. gerçek, sonsuz bir şekilde üretilmesi sebebiyle ortadan kaybolmuştur. bu yüzden baudrillard'a göre gerçek ve onun simülasyonunu ayırabilmemiz mümkün değildir. filmdeki truman karakterinin yaşadığı büyük ada da bu gaye ile kurulmuştur. adadaki her madde, ortam ve kişi yapaydır; gerçek değildir. truman haricindeki herkes birer figürandır. truman'ın kullandığı arabadan içtiği kahveye, giydiği gömlekten sebze soyacağına kadar her bir eşya dekordur. bu eşyalar kadraja sokularak reklam amacıyla izleyicilere pazarlanır. adanın her tarafında bulunan gizli kameralar sayesinde bu sahtelik izleyicinin belleğine işlenir. sistemdeki çeşitli hatalar yüzünden truman bu sahtelikleri farkeder. baudrillard'ın kuramını düstur eder bir şekilde gerçeğin peşine düşer ve en büyük korkusunu göze alarak denize açılır. teknesiyle adanın sonuna ulaşan truman gerçeğe ulaşma umuduyla stüdyonun kapısından çıkarak sahneyi terkeder. böylece karakter olarak simgesel bir anlatımla yeniden doğuşunu gerçekleştirmiş olur.
--! spoiler !--
devamını gör...
özgürlükten kaçış
bir erich fromm kitabıdır.
bir şeyler okursunuz veya öğrenirsiniz "vay be dersiniz" öyle bir kitap. aydınlatıcı ve zihin açıcı bir kitap. kitabı genel olarak çok beğendim çok büyük dersler çıkardım. okurken düşündüm. her kitabı okurken düşünürsünüz ama bazı kitapları okurken daha fazla düşünürsünüz özgürlükten kaçış öyle bir kitap.
yazar özgürlükten neden kaçtığımızı analiz ederek bize anlatıyor. gözlemlerini bizlere sunuyor. insan neden güce teslim olur ? insan neden özgürlükten kaçar ? insan neden diktatörlere teslim olur gibi soruların cevabını arıyor. gözlemleri ve tespitleri çok başarılı buldum okurken keyif aldım. bazı yerlerde sıkıldım ve zorlandım. bazı yerleri manasız ve zor buldum ama genel olarak çok beğendim.
kitabın çevirisini sevmedim. çevirmen kişi biraz zorlama bir çeviri yapmış. bazı kelimeler manasız şekilde kullanılmış. kitapta bir sürü usdışı, yetki, ussallaştırma gibi kelimeler vardı. bir yerden sonra sinirimi bozdu.
bireyselliğin yok edilmesi. özgürlüğün elden alınması ve bunun farkında olmamak bir robota dönüşmek gibi olaylar çok güzel anlatılmış. dediğim gibi aydınlatıcı bir kitap.
benim elimde olan kitap payel yayınları tarafından basılmış bir kitaptı. çeviriyi ise şemsa yeğin yapmış. kitabı okumayanlar için kitabın içeriğini aşağıya yazacağım belki ilginizi çeker okumak istersiniz.
1. özgürlük bir ruh bilimsel sorun mu ?
2. bireyin ortaya çıkışı ve özgürlük kavramı
3. reform çağında özgürlük
* ortaçağ geçmişi ve rönesans
*reformasyon dönemi
4.çağdaş insan açısından özgürlüğün iki yönü
5. kaçış mekanizmaları
*yetkecilik
*yıkıcılık
*robot uyumluluğu (en sevdiğim bölümdü)
6.nazizim psikolojisi
7. özgürlük ve demokrasi
*bireysellik yanılsaması
*özgürlük kendiliğindenlik
ek: kişilik ve toplumsal süreç.
yukarıda bahsettiğim bölümlerin hepsini çok sevdiğimi söyleyemem. bazı bölümlerde sıkıldım sanırım karışık gelmesinden dolayı. bazı bölümleri ise çok sevdim. gerçekle karşılaştım. kitapta bazı yazarlardan verilen örnekleri ve yazarın kendi verdiği örnekleri doyurucu buldum.
dönüp baktığımda iyi ki okumuşum dediğim bir kitap. ileride tekrar okumayı istiyorum. böyle kitaplar bir kere okumayla tam olarak anlaşılacak kitaplar değildirler. bir sonraki okumamda kaçırdığım yerleri veya detayları buraya eklerim.
not: kitabı pdf olarak okudum isteyenlere gönderebilirim. portakal atmaya üşeniyorsanız da internette rahatça bulabilirsiniz. okuyacaklar olursa iyi okumalar.
bir şeyler okursunuz veya öğrenirsiniz "vay be dersiniz" öyle bir kitap. aydınlatıcı ve zihin açıcı bir kitap. kitabı genel olarak çok beğendim çok büyük dersler çıkardım. okurken düşündüm. her kitabı okurken düşünürsünüz ama bazı kitapları okurken daha fazla düşünürsünüz özgürlükten kaçış öyle bir kitap.
yazar özgürlükten neden kaçtığımızı analiz ederek bize anlatıyor. gözlemlerini bizlere sunuyor. insan neden güce teslim olur ? insan neden özgürlükten kaçar ? insan neden diktatörlere teslim olur gibi soruların cevabını arıyor. gözlemleri ve tespitleri çok başarılı buldum okurken keyif aldım. bazı yerlerde sıkıldım ve zorlandım. bazı yerleri manasız ve zor buldum ama genel olarak çok beğendim.
kitabın çevirisini sevmedim. çevirmen kişi biraz zorlama bir çeviri yapmış. bazı kelimeler manasız şekilde kullanılmış. kitapta bir sürü usdışı, yetki, ussallaştırma gibi kelimeler vardı. bir yerden sonra sinirimi bozdu.
bireyselliğin yok edilmesi. özgürlüğün elden alınması ve bunun farkında olmamak bir robota dönüşmek gibi olaylar çok güzel anlatılmış. dediğim gibi aydınlatıcı bir kitap.
benim elimde olan kitap payel yayınları tarafından basılmış bir kitaptı. çeviriyi ise şemsa yeğin yapmış. kitabı okumayanlar için kitabın içeriğini aşağıya yazacağım belki ilginizi çeker okumak istersiniz.
1. özgürlük bir ruh bilimsel sorun mu ?
2. bireyin ortaya çıkışı ve özgürlük kavramı
3. reform çağında özgürlük
* ortaçağ geçmişi ve rönesans
*reformasyon dönemi
4.çağdaş insan açısından özgürlüğün iki yönü
5. kaçış mekanizmaları
*yetkecilik
*yıkıcılık
*robot uyumluluğu (en sevdiğim bölümdü)
6.nazizim psikolojisi
7. özgürlük ve demokrasi
*bireysellik yanılsaması
*özgürlük kendiliğindenlik
ek: kişilik ve toplumsal süreç.
yukarıda bahsettiğim bölümlerin hepsini çok sevdiğimi söyleyemem. bazı bölümlerde sıkıldım sanırım karışık gelmesinden dolayı. bazı bölümleri ise çok sevdim. gerçekle karşılaştım. kitapta bazı yazarlardan verilen örnekleri ve yazarın kendi verdiği örnekleri doyurucu buldum.
dönüp baktığımda iyi ki okumuşum dediğim bir kitap. ileride tekrar okumayı istiyorum. böyle kitaplar bir kere okumayla tam olarak anlaşılacak kitaplar değildirler. bir sonraki okumamda kaçırdığım yerleri veya detayları buraya eklerim.
not: kitabı pdf olarak okudum isteyenlere gönderebilirim. portakal atmaya üşeniyorsanız da internette rahatça bulabilirsiniz. okuyacaklar olursa iyi okumalar.
devamını gör...
okuduğun bölümü söylediğinde sorulan garip sorular
-sen şimdi gaymaham mı olacağn maalle muhtarı mı he? eheh.
aynen eheh. aga ben 2 tane ilintili bölümü bunlar için okumadım ya.
aynen eheh. aga ben 2 tane ilintili bölümü bunlar için okumadım ya.
devamını gör...
insanı deli eden sesler
metal bir zeminde bir kayanın veya bir metal nesnenin sürtünme sesi.
devamını gör...
national braai day
ulusal mangal günü.
güney afrika cumhuriyeti'nde 24 eylül'de kutlanan resmi tatildir. et bol ve ucuz olduğundan ülkeyi duman kaplar.
eğer resmi tatil günü hafta sonuna denk gelirse, hafta sonu zaten sizin tatil hakkınız derler ve o resmi tatil hakkını vermek için pazartesiyide tatil yaparlar.
güney afrika cumhuriyeti'nde 24 eylül'de kutlanan resmi tatildir. et bol ve ucuz olduğundan ülkeyi duman kaplar.
eğer resmi tatil günü hafta sonuna denk gelirse, hafta sonu zaten sizin tatil hakkınız derler ve o resmi tatil hakkını vermek için pazartesiyide tatil yaparlar.
devamını gör...
kadın ve erkeğin arkadaş olması
gayet güzel olan, seviye korunduktan sonra uzun süre gidebilecek, bazı konularda çok da yardımı dokunabilecek arkadaşlık türüdür. 5 senelik bir arkadaşım var öyle, aramızda ne bir sorun çıktı ne de kimse birbirine yavşadı. arkadaşlığından da gayet zevk alıyorum.
devamını gör...
ankara
kimse begenmez ama her ne hikmetse gelen gitmez
devamını gör...
sözlükte sevgili yapan tipler
x kuşağı vurdu y kuşağı birdaha vurdu z kuşağı savunmada maç çok heyecanlı geçiyor.
devamını gör...
sizi saraylarda yaşatacağım diyerek sözünü tutmak
abimin üniversite okurken anneme verdiği söz ve şuan işsiz.
devamını gör...
powerbank'e türkçe isim önerileri
çok oturgaçlı doldurgaç.
devamını gör...

