seni seviyorum cümlesine verilen en acı cevaplar
bu cevaplara üzüldünüz mü gerçekten biri bana sebep diye karşılık verse gülerim.
devamını gör...
ayakkabı boyamak
doksanlı yılların kenar mahalle çocuklarından herhangi birini tutup sorduğunuzda size güzelce anlatabilir ama şimdi nereden bulup soracaksınız.
size bir güzellik yapayım da ben anlatayım o zaman.* çoğu kenar mahalle çocuğu bu işi yapmıştır veya yapan bir abisi/kardeşi olmuştur.
insanlara bir mal satmazsınız bu bakımdan hizmet sektörüne dahil edebiliriz bu uğraşı. maliyeti de öyle çok değildir. bir sandık, sandık bulamayan sağlam bir poşet de kullanabilir.
sandığın içine; biri siyah biri açık kahve rengi olmak üzere en az iki renk boya. biri sert, biri yumuşak toplam iki tüylü ayakkabı fırçası. boyaları uygulamak için yine biri siyah biri kahverengi tonları için iki sünger. bir cila. son olarak bir parça kadife bez.
boya malzemeleri sandıkta ve sandık kadın çantası gibi omuza asılır. ele bir yumuşak lastikten banyo terliği aldınız mı işlem tamam. artık müşteri bulma işine geçebilirsiniz.
müşteri bulmak için kalabalık ve işlek yerleri seçebilirsiniz ama zabıtalar sizi rahat bırakmaz. ben size daha kestirme yöntem söyleyeyim. mahalle arası kahvelerde kafanız rahat takılabilirsiniz. veya köfte/kokoreç/sergi/manav gibi tezgahların yakını da iş görebilir.
müşteri ararken ısrarcı olmamakta fayda var. mahalle arası dolaşırken eve ev sormayın dayağı yersiniz. aman diyeyim.*
bulduğunuz müşterinin ayakkabısını düzgünce boyayın. boya sırasında müşteriye plastik tabure hizmeti verirseniz müşteri memnuniyeti de artar. memnun olan müşteri daima fazlasıyla memnun eder.*
şimdi boya işinin detayına girmeyeyim. kafanız şişmesin. ilgili arkadaşlar bir portakal yuvarlarsa anlatırım detaylı.
hadi hayırlı işler…
genel hatlarıyla şöyle bir malzeme görüntüsü de bırakayım.
takım/taklava
size bir güzellik yapayım da ben anlatayım o zaman.* çoğu kenar mahalle çocuğu bu işi yapmıştır veya yapan bir abisi/kardeşi olmuştur.
insanlara bir mal satmazsınız bu bakımdan hizmet sektörüne dahil edebiliriz bu uğraşı. maliyeti de öyle çok değildir. bir sandık, sandık bulamayan sağlam bir poşet de kullanabilir.
sandığın içine; biri siyah biri açık kahve rengi olmak üzere en az iki renk boya. biri sert, biri yumuşak toplam iki tüylü ayakkabı fırçası. boyaları uygulamak için yine biri siyah biri kahverengi tonları için iki sünger. bir cila. son olarak bir parça kadife bez.
boya malzemeleri sandıkta ve sandık kadın çantası gibi omuza asılır. ele bir yumuşak lastikten banyo terliği aldınız mı işlem tamam. artık müşteri bulma işine geçebilirsiniz.
müşteri bulmak için kalabalık ve işlek yerleri seçebilirsiniz ama zabıtalar sizi rahat bırakmaz. ben size daha kestirme yöntem söyleyeyim. mahalle arası kahvelerde kafanız rahat takılabilirsiniz. veya köfte/kokoreç/sergi/manav gibi tezgahların yakını da iş görebilir.
müşteri ararken ısrarcı olmamakta fayda var. mahalle arası dolaşırken eve ev sormayın dayağı yersiniz. aman diyeyim.*
bulduğunuz müşterinin ayakkabısını düzgünce boyayın. boya sırasında müşteriye plastik tabure hizmeti verirseniz müşteri memnuniyeti de artar. memnun olan müşteri daima fazlasıyla memnun eder.*
şimdi boya işinin detayına girmeyeyim. kafanız şişmesin. ilgili arkadaşlar bir portakal yuvarlarsa anlatırım detaylı.
hadi hayırlı işler…
genel hatlarıyla şöyle bir malzeme görüntüsü de bırakayım.
takım/taklava
devamını gör...
fetva
bir meselenin dini-hukuki hükmünü açıklayan, güçlükleri çözen kuvvetli cevap anlamındadır.
sosyal bir olayın dini oterite anlayışına göre yorumlanıp, dinen bu soruna nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda yönlendirmeler içeren belge veya konuşmalarıdır.
sosyal bir olayın dini oterite anlayışına göre yorumlanıp, dinen bu soruna nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda yönlendirmeler içeren belge veya konuşmalarıdır.
devamını gör...
insanı yıpratan şeyler
hayatımızdan bir şekilde gelip geçen bazı insanlar ve anlaşılamayan hareketleri.
devamını gör...
çibörek
gerek iç malzemesi ve porsiyonlarının yetersiz; kullanılan yağların kötü oluşu, gerek de keyfi ve seri bir şekilde mideye indirmenin/tüketime devam etmenin/ikinci bir tabak almanın olanaksızlığı veya zaman alması sebeplerinden dolayı, bu kaderi ortak olarak paylaştığını düşündüğüm mantı ile birlikte dışarda yemeyi reddettiğim muhteşem yiyecek.
asla yetmez.
asla yetmez.
devamını gör...
flaneur (yazar)
yeni keşfettiğim kafa sözlük yazarı.
ayrıca ingilizcede amaçsızca dolaşan kimse anlamına gelen kelime.
daha iki gün önce kadim dostum dr. sokratesin kadehi ile bu kelime hakkında konuşmuştuk. kelimenin etimolojik kökü fransızca flâner kelimesidir. anlamı da savrulmaktır.
ayrıca ingilizcede amaçsızca dolaşan kimse anlamına gelen kelime.
daha iki gün önce kadim dostum dr. sokratesin kadehi ile bu kelime hakkında konuşmuştuk. kelimenin etimolojik kökü fransızca flâner kelimesidir. anlamı da savrulmaktır.
devamını gör...
çernobil faciası
facia, 20. yüzyılın en büyük nükleer felaketi olarak kayıtlara geçti. binlerce kişi kansere yakalanmış. reaktörden çıkan radyoaktif maddeler rüzgar ve yağmurla iskandinav ülkelerinden türkiye'ye geniş bir coğrafyaya yayılmıştı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının süper güçleri
2 saat içinde 5 çeşit yemek yapabiliyorum.
devamını gör...
fazla düşünme sorunu olan insanların ortak yanları
hiçbir şey'den emin olamama, endişe hali, olumsuz senorya yazma. bence düşündüğümüzden daha fazlayız kesin onuda düşündünüz.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar
ahmet hamdi tanpınar - (bkz: huzur)
fernando pessoa -(bkz: huzursuzluğun kitabı)
carl gustav jung - (bkz: dört arketip)
fernando pessoa -(bkz: huzursuzluğun kitabı)
carl gustav jung - (bkz: dört arketip)
devamını gör...
0330
lol ukdesi.
sözlüğün hızlı yazarlarından. ama hala nickaltının açılmamış olması şaşırttı. adam turnuva işlerine soyunmuş bak katılım gösterin. *
(bkz: kafa sözlük online satranç turnuvası)
daim olsun.
sözlüğün hızlı yazarlarından. ama hala nickaltının açılmamış olması şaşırttı. adam turnuva işlerine soyunmuş bak katılım gösterin. *
(bkz: kafa sözlük online satranç turnuvası)
daim olsun.
devamını gör...
90'lı yılları hatırlatan şeyler
jetonlu telefon kulübesi, süper baba, mahallenin muhtarları, parliament pazar gecesi sineması ve herkesin evinde bulunan kütüphane *
devamını gör...
scissors
devamını gör...
kağıttan hayatlar
az önce bitirdiğim netflix tarafından yayınlanan türk filmidir.
başrolünde çağatay ulusoy oynuyor.
filmi genel olarak beğendim güzel bir film ortaya çıkmış.
müzik kullanımı kamera kullanımı verilmek istenen mesaj son derece gerçek ve güzeldi.
diyaloglar biraz yavan ve romantik geldi bana orası biraz üzdü.
film çok fazla dram olmaya çalışıp son 10 dakikasında dram oluyor ve seyirciyi gerçekten üzüyor. kullanılan müzikler derbeder ve filme uygun müziklerdi.
çağatay ulusoy klasik bir oyunculuk performansı sergilemiş klasik her zaman olduğu gibi güzel ve başarılı oynamış.
performansında üste çıkan bir durum yoktu ama aşağı düşen bir durumda yoktu.
sosyal medyada görüyorum özellikle film çıktıktan sonra adam sahnede ağlıyor millet yorum yapıyor abi oyuncu yaaa fena yaaa.
olum sakin olun adam ağlıyor lan ağlamakla oyunculuk ne alaka performans değerlendirmesi iyi ağlaması mı anlamıyorum.
ayrıca her kakayı beğenmeyen tipler mutlaka filmi beğenmeyeceklerdir saygı duyuyorum.
maalesef insanlarda bir tür kaka fırlatma olayı var.
mesela bir yapım türk yapımı olduğu zaman hemen bir testis geçme hemen çamur atma olayı başlıyor.
yapmayın lütfen lan güzel film güzel filmdir kötü film kötü filmdir böyle değerlendirmek lazım.
türk yapınca kötü olmuştur mantığından uzak duralım artık ezmeyin lan kendinizi.
filmde sevdiğim kısımlar yaşanılan hayatların gerçekliği oldu
herkes sokakta kağıt toplayan sokakta uyuyan insanlar görüyor değil mi ?
sokakta yaşayan insanlar görüyoruz hatta onlardan korkuyoruz balicisi tinercisi ürkütüyor bizi.
işte film tam olarak o gördüğümüz insanların hayatının merkezine sokuyor bizi.
anne sevgisi aile sevgisi şefkat özlem gibi kavramları bilmeyen insanlar karşımıza çıkıyor.
bir sahne var ailesiz bir çocuk genç yaşta ölmek istiyor çünkü öbür dünyada annesi onu tanısın istiyor. darmadağın etti mesela o sahne çok üzüldüm.
mehmet ali’nin hastalığı garip hareketleri bize gösterildikçe mevzuyu anladım ama ona rağmen zevk aldım.
son 10 dakika zaten filmin vermek istediği mesajı çok güzel aktarıyor seyirciye.
ayrıca çağatay ulusoy ölüm sahnesi cesetinin yerde yatması falan beni delibal filmine götürdü aynı şekilde hissettirdi.
filmin ismini beğenmedim zaten filmin ismi mücadele çıkmazı olacakmış ama sonradan kağıttan hayatlar olmuş.
sebebini izleyince anladım son kısımda anlatılan mevzu filmin ismi olmuş.
bir adam kağıttan hayatlar kurmak istiyor çabalıyor falan filan.
aile sevgisi görmemiş bir insan çocukluğunu yaşıyor yaşamaya çalışıyor üzücü bir hikaye.
genel olarak 10/6.5 veririm bu filme duygulandım beğendim.
filmin girişinde bulunan iki yazı.
sokakta büyüyen kimsesiz çocuklara ithafen.
çocukların ağladığı bir dünyada kahkahalar ancak zalim olur.
son olarak (bkz: ağlama anne).
başrolünde çağatay ulusoy oynuyor.
filmi genel olarak beğendim güzel bir film ortaya çıkmış.
müzik kullanımı kamera kullanımı verilmek istenen mesaj son derece gerçek ve güzeldi.
diyaloglar biraz yavan ve romantik geldi bana orası biraz üzdü.
film çok fazla dram olmaya çalışıp son 10 dakikasında dram oluyor ve seyirciyi gerçekten üzüyor. kullanılan müzikler derbeder ve filme uygun müziklerdi.
çağatay ulusoy klasik bir oyunculuk performansı sergilemiş klasik her zaman olduğu gibi güzel ve başarılı oynamış.
performansında üste çıkan bir durum yoktu ama aşağı düşen bir durumda yoktu.
sosyal medyada görüyorum özellikle film çıktıktan sonra adam sahnede ağlıyor millet yorum yapıyor abi oyuncu yaaa fena yaaa.
olum sakin olun adam ağlıyor lan ağlamakla oyunculuk ne alaka performans değerlendirmesi iyi ağlaması mı anlamıyorum.
ayrıca her kakayı beğenmeyen tipler mutlaka filmi beğenmeyeceklerdir saygı duyuyorum.
maalesef insanlarda bir tür kaka fırlatma olayı var.
mesela bir yapım türk yapımı olduğu zaman hemen bir testis geçme hemen çamur atma olayı başlıyor.
yapmayın lütfen lan güzel film güzel filmdir kötü film kötü filmdir böyle değerlendirmek lazım.
türk yapınca kötü olmuştur mantığından uzak duralım artık ezmeyin lan kendinizi.
filmde sevdiğim kısımlar yaşanılan hayatların gerçekliği oldu
herkes sokakta kağıt toplayan sokakta uyuyan insanlar görüyor değil mi ?
sokakta yaşayan insanlar görüyoruz hatta onlardan korkuyoruz balicisi tinercisi ürkütüyor bizi.
işte film tam olarak o gördüğümüz insanların hayatının merkezine sokuyor bizi.
anne sevgisi aile sevgisi şefkat özlem gibi kavramları bilmeyen insanlar karşımıza çıkıyor.
bir sahne var ailesiz bir çocuk genç yaşta ölmek istiyor çünkü öbür dünyada annesi onu tanısın istiyor. darmadağın etti mesela o sahne çok üzüldüm.
mehmet ali’nin hastalığı garip hareketleri bize gösterildikçe mevzuyu anladım ama ona rağmen zevk aldım.
son 10 dakika zaten filmin vermek istediği mesajı çok güzel aktarıyor seyirciye.
ayrıca çağatay ulusoy ölüm sahnesi cesetinin yerde yatması falan beni delibal filmine götürdü aynı şekilde hissettirdi.
filmin ismini beğenmedim zaten filmin ismi mücadele çıkmazı olacakmış ama sonradan kağıttan hayatlar olmuş.
sebebini izleyince anladım son kısımda anlatılan mevzu filmin ismi olmuş.
bir adam kağıttan hayatlar kurmak istiyor çabalıyor falan filan.
aile sevgisi görmemiş bir insan çocukluğunu yaşıyor yaşamaya çalışıyor üzücü bir hikaye.
genel olarak 10/6.5 veririm bu filme duygulandım beğendim.
filmin girişinde bulunan iki yazı.
sokakta büyüyen kimsesiz çocuklara ithafen.
çocukların ağladığı bir dünyada kahkahalar ancak zalim olur.
son olarak (bkz: ağlama anne).
devamını gör...
2023 seçimlerini erdoğan kazanırsa olabilecekler
umuyorum ki böyle bir durum yaşanmaz.
devamını gör...






