internet bağlantımdan şüphe etmeme sebep oldu bu durum. akış değişmiyor zaman sanki geçmiyor gibi*
devamını gör...

bu başlığın açılması örnek verilebilir(!)

cinsiyetçi bir kullanımdır.

doğru düzgün, daha iyi bir kullanımdır.

başlık taşıma editi: tabii başlık bu şekilde açılmamıştı. adam akıllı diye açılmıştı. sözlük de cinsiyetçiliğe el ataraktan bu sorunu çözmüş.

tanım: insanın şevkini kıran durumdur. yarım yamalak işten ne anlarsınız, hiç anlamam ki.
devamını gör...

iyimser insan hareketi.

hiç sevinmiyorum. yeterince bilmem ne yapan kadın, bilmem ne olan erkek başlığı açan var zaten. buna onlarca insanın eklenmesi sevinilecek bir şey değil.

doğru dürüst, ilgi çekici, gerçekten komik ya da değişik konularda yazanları tenzih ediyorum.
devamını gör...

bi kadın cinayeti yaşandığında herkes paylaşıyor diye ya da beyeni almak için bütün hesaplarında üzgünüz acımız büyük vs. şeyler paylaşıp sonrada bi kadına gözlerinin önünde işgence edilirken izlemeleri, kendi eşlerine çocuklarına şiddet uygulamaları.
insanlık bitmiş dedirten şeyler.
devamını gör...

elbet bir gün anlatacağım sana
olası bir gün batımının senden daha güzel olamayacağını
elini tutarak, şanslıysam o gün
elbet içime batan kıymıklar çıkacak o gün
bakarsan bana en aç halinle,
bakarsam sana kör olacak gözlerim için
hangi yana dönsem gölgem sen
ama inan, sadece inan, bu rüya benim.

bana şiir yazmayı öğret lütfen
ya da bir kez daha sev beni,
şaraptan daha kırmızı olsun lütfen
lütfen beni yalnız bırakma o akşam
dünyanın tüm noterlerini getir
değerli kağıt parasına yatır aşkımı
yanımda dur sadece, gör, işit
bilmiyorum çünkü sensiz nefes almayı
devamını gör...

dolar 47 lira olabilir.
devamını gör...

migren, regl ağrısı.
devamını gör...

o artık bir kafa sözlük yazarı.
hoş geldi.*
devamını gör...

-doktor yarısı yani?
hemşirelik profesyonel bir meslektir. hiçbir meslek grubunun ne yardımcısı ne de yarısıdır. öğreneceksiniz. saygı duymayı, mesleğimizi kabullenmeyi öğreneceksiniz.
devamını gör...

insanlara, doğaya, hayvanlara karşı duyarlı ve hassas altın değerinde insandır. çünkü gelin görün " - mış" gibi yapanlar o kadar çok ki gerçekten güzel ruhlu, naif insanları ayırt etmek artık kolay olmuyor. ancak er ya da geç mutlaka belli oluyor çoğalmaları umuduyla... *
devamını gör...

(bkz: kalbimiz seninle)
devamını gör...

ı see dead people
the sixth sense
devamını gör...

evett. hatta şu an demliyorum.

bu aralar her şey seni de bunaltıyor muu??
devamını gör...

bakanlar göremiyor
geldi mi gidemiyor
neyine güveniyor da maşallah
sonumuz yine hayırdır inşallah

adab-ı muaşeret
adem-i merkeziyet
yine de muhalefetse illa da
dilini kesiverirler bir anda

bunları düşünmeden yaşarsın
olanlara üzülme hiç
ben sana akıllı desem de salaksın
lafıma gücenme hiç

terörü tartışalım
tv'de buluşalım
meydana doluşalım da inşallah
havaya uçuverirsek mazallah

doğuda savaşalım mı?
batıya yanaşalım mı?
kahvede konuşalım da ey ağalar
memleketin anaları karalar bağlar

bu gayet manidar sözlere sahip “salaksın” isimli şarkısına bayıldığım müzisyendir. yahudi kökenli olup duman grubunun bass gitaristidir. duman'dan önce de kaan tangöze ile mad madame & fly gruplarında cover çalmıştır.
devamını gör...

başlamasına 1 dakika kala anca kendi yayınımızı bitirebildiğimiz yayındır...
kendisine kusura bakma diyor ve artık ayaklarımı uzatıp keyifle dinlemek için bekleme moduna geçiyorum.

yılbaaaşııı deninceee,
bu yılbaşı akşamında ailemleydim. yılbaşı gecesinde ise varlığından mutlu olduğum insanlarla telefonda da* olsa görüşerek geçti.

şahsen içinde bulunduğum garip ya da öyle çok güzel bi yılbaşı anım yok ama şöyle değişik bişi var elimde, umarım formata uyar*.
yılbaşı deyince üniversitemin ilk senesini anımsadım bi an. anadolunun içinden bi şehirde okurken kaldığım yurt çok garip bi yurttu. her telden insan vardı. normalde de yurtlarda garip insanlar olur kabul ama haricinde de deneyimlediğim pek çok yurtla da kıyaslayınca o yurt hala garip geliyor bana. neyse konumuz bu değil. bi gün akşam bizim kattaki kız gruplarının çoğu her türlü erzak deposuna sahip bi şekilde kattaki tv odasına doluşmuşlar. bi taraftan yaklaşan finaller sebebiyle birbirlerine not dağıtıyorlar bi taraftan eğlenceli vakit geçiriyorlar. hatta gruplardan biri öyle abartmış ki olayı hoparlör falan kurup dansöz kıyafetleriyle oynuyorlardı. her şey gerçekten çok güzel ve mantıklı ilerliyordu ta ki ben o günün ve gecenin yılbaşı kutlaması olduğunu öğrenene kadar. meğerse yılbaşında herkes memlekete döndüğü için ya da sevgilisiyle falan dışarıda olduğu için beraber yılbaşı kutlayamıyorlar diye yılbaşından sonra ortak bi gün belirleyip o akşam kutluyorlarmış yılbaşını*. insanların eğlence için mi yılbaşını bahane ettiklerini yoksa yılbaşının cidden bu kadar önemli bir şey mı olduğunu düşünerek yandan yandan çalışma odasına doğru yol almıştım ben de. öyle işte.

o haldeeee keyifli yayınlar arka bahçelerin efendisi ceeenk.
devamını gör...

ilk fırsatta katılacağım proje. iki de önerim olacak.
1. bir yaş grubundaki her öğrencide aynı kitap olursa öğretmen ders işlerken de kullanabilir. bunun için test kitaplarının adı verilebilir veya alan kişi bir sınıf için tamamını alabilir.
2. kafa sözlük logosu çocuklar için biraz rahatsız edici. okul duvarına tamamı değil de sadece kafa kısmı çizilse ve gülümseyen ağız eklense daha sempatik olur.
devamını gör...

boğaz manzarası,
galata kulesi,
kuz kulesi,
deniz kokusu,
birbirine karışan vapur ve martı sesleri.
devamını gör...

amerikan kahve zincirinin alışkanlık haline geldiği dildir.

-americanoooo single shot tall boy
-origin espresso yumuşak içim white chocolate
mocha
-bir perrier soda bir tane kinoaaaaalı açma.
extra shot venti latte.

isim hamdullah yazabilirsiniz.
devamını gör...

üzerinde düşünmek için güzel bir soru.

aslında tek başına, mekanik bir alet, bir yazılım olarak düşündüğümüzde, herhangi bir yapay zekânın bilinç kazanması konusu epey tartışmalı hale gelebilir. ancak ben işe dahil edilmesi gereken bir konu daha olduğu görüşündeyim: yapay dokular ve sinir ağları.

bugün biliyoruz ki 3 boyutlu yazıcılarla canlı hücrelere sahip çeşitli organlar elde edilebiliyor. ayrıca robotlara hissetme ve acıya tepki verme konularının öğretildiği birtakım projeler de var. her ne kadar tüm bunların robotların kendilerini tehlikelere karşı savunabilmesi ve meydana gelebilecek mekanik yahut elektronik bozulmaların önüne geçmek amacıyla yapıldığı söylense de, hissedebilmeyi öğrenen ve kendiliğinden öğrenme yeteneği olan bir alet bana biraz tehlikeli gibi görünüyor.

bundan yıllar önce bir program izlemiştim. ışığa tepki veren bir robot yapılmıştı. ampul nereye götürülürse robot başını o tarafa çevirerek onu takip ediyordu. ampulü elinde tutan kişi onu bir anda robota doğru hızla yaklaştırdığında, robot irkilmiş gibi bir hareketle gözlerini kapatıp başını başka bir yöne doğru çevirdi. herhangi birimizin, gözüne aşırı ışık gelmesi durumunda yapabileceği bir hareket...

tabi ki bunu ışığa duyarlı sensörler ve birtakım kodlar aracılığıyla yapabilirsiniz. bu bir canlılık belirtisi olmak zorunda değil. fakat yapay dokularla, robotların hissetmesini sağlarsanız ve tüm bunları birbiriyle birleştirirseniz bunun sonu ne olur, kestirebiliyor musunuz?

diyoruz ki "bir yapay zekâ, ancak ona kodlanan bilgileri bilebilir." peki, kodlayıcıların her zaman iyi niyetli olacağına güvenme şansımız var mı? örneğin hissetme gücüne sahip bir yapay dokuyu bağladığınız bir robota, acımasızlık hissinin iyi, merhametin kötü olduğunu kodlarsanız, bu robot bir insanla karşılaştığında ona nasıl davranır, bir fikrimiz var mı? elysium adlı filmde gördüğümüz, şu türden bir yaratığa bu dediğim yazılımı yükleyerek onu polis, gardiyan, doktor falan yapsanız, sonuçları ne olur? sahip olduğu bu "yarı bilinç" ile aslında bir insana asla uygulamaması gereken acımasızca yöntemlerin iyi bir şey olduğunu "düşünerek" eyleme geçerse dünya nasıl bir yer olur?

bir de, kendiliğinden öğrenebilen yapay zekâların sınırlarını bilmiyoruz. kendiliğinden öğreneceği şeyler, sadece bizim ona verdiğimiz konulardan ibaret mi olacak, yoksa bir noktadan sonra tamamen kendi isteğiyle, etrafında görüp duyduğu her şeyi öğrenmeye başlayabilecek mi? bu noktada da bu kodları yazan kişilere ne kadar güvenebileceğiz?

örneğin fedor adlı robotun silah kullanmayı öğrenmesi epey tartışma yaratmıştı. video linki

bilinci falan geçtim, bir robota neden silah kullanmayı öğretirsiniz ki? bu robot ne için lazım olacak? bu soruların cevapları oldukça sıkıntılı yerlere çıkıyor gibi geliyor bana.

sorular, sorular...

neyse... izlememiş olan varsa ex machina (film) tavsiyemdir; izleyiniz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim