viii. henry
işin garibi adam, hanedanım için çocuk lazım diyip papa'yla kapışmış, katolik mezhebini bırakıp, onların mallarına el koyup anglikan kilisesini kurmuş, ülkeye iç savaş riski yaşatmış ama sonunda kızı 1. elizabeth, kraliçe olmuş ve bu kraliçe hiç evlenmediği için, 8. henry'nin uğruna herşeyi terkettiği hanedanı bitmiştir.
devamını gör...
sözlükte kadın sanılmak
(bkz: abi sen kız mısın)
valentina yı gören geliyor. ustalara saygı olarak aldım bu nicki. üzgünüm ama erkekim.
valentina yı gören geliyor. ustalara saygı olarak aldım bu nicki. üzgünüm ama erkekim.
devamını gör...
turgut özal
ilk sivil cumhurbaşkanı. vizyon sahibi nadir insanlardan. o zamanın şartlarında federalizmi tartışabiliriz demiş, risk almış ve ölmüştür. piyasa ekonomisine biraz da bodoslama ülkeyi sokmuştur. çokça abd taraftarı olmakla eleştirilmiştir. ırak'a girelim kerkük'ü alalım fikrinde bir adamdı. ölümüyle türkiye'nin pek bir sisli zamanları başlamıştır. şiddet azmış, ekonomi batmıştır.
adına bir üniversite de var şu an ankara'da.
adına bir üniversite de var şu an ankara'da.
devamını gör...
guns n' roses
1985 yılında los angeles'ta kurulmuş hard rock/glam grubudur. axl rose ve slash gibi iki dahiyi bünyesinde bulundurmuş 100 milyondan fazla albüm satmıştır. daha sonra axl ve slash kavga edince slash gruptan ayrılmıştır. bu iki adam hala birbirine bok atmaya devam etmektedir.
slash in gruptan ayrılmasıyla güç kaybeden grup uzun süre albüm yapmamıştır. uzun yıllar ha çıktı ha çıkacak denen albümü chinese democracy en sonunda 2008 yılında çıkmıştır. bu albümle grup biraz toparlanmıştır fakat eski günlerine dönmesi zordur. ayrıca chinese democracy şimdiye kadar çıkan en maliyetli albümdür. sweet child of mine, don't cry, november rain, knockin on heaven's door, rocket queen en bilinen şarkılardır ama çok daha güzel şarkıları vardır. ayrıca my world gibi dünyanın en iğrenç şarkılarından birisini de yapmıştır bu grup.
slash in gruptan ayrılmasıyla güç kaybeden grup uzun süre albüm yapmamıştır. uzun yıllar ha çıktı ha çıkacak denen albümü chinese democracy en sonunda 2008 yılında çıkmıştır. bu albümle grup biraz toparlanmıştır fakat eski günlerine dönmesi zordur. ayrıca chinese democracy şimdiye kadar çıkan en maliyetli albümdür. sweet child of mine, don't cry, november rain, knockin on heaven's door, rocket queen en bilinen şarkılardır ama çok daha güzel şarkıları vardır. ayrıca my world gibi dünyanın en iğrenç şarkılarından birisini de yapmıştır bu grup.
devamını gör...
bir abinizin normal sözlük gözlemleri
merhaba genç kafa'cılar,
kafa sözlüğün ilk katılımcılarından biriyim ben de, çoğunuz gibi.
burada geçen zamanda bir çok mesele gördük birlikte, çözülenler de oldu, görünen o ki, hala çözüm bekleyenler de var.
herkes, kendi görebildiği, düşünebildiği, algılayabildiği oranda isteklerle gündemde başlıklar açtı, tanımlar girdi. çünkü farklı yaş, farklı eğitim, farklı kültürlerden insanlarız hepimiz .
benim söylemim diğer bir yazara ters gelebildi , başka bir yazarın söylemi isteği de bana ki bundan doğal birşey olamaz.
3-4 bin kişinin olduğu sözlükte, insanlar artık başlıklardan birbirini tanıyor duruma geldi ki, bu da katılımcı sayısının gerçekten az olduğunun bir göstergesi.
sözlük gündemine yön veren kişiler artık belli durumda. şu bir türlü alışamadığım skor listelerine bakıldığında, neredeyse aynı kisilerin olduğunu görmek zor değil.
doğrusunu söylemek gerekirse, ne etliye ne sütlüye muhabbetini güdüyorlarsa , burda ne işleri var demek geliyor ilk etapta içimden ama demiyorum bunu, çünkü kendi adıma bunu bir sorun olarak görmek istemiyorum.
klasik güncel türk halkının bir yansıması olarak görüyorum bu durumu ben ve bu düşüncedeki insanların, katılmamasının, katılmasından daha iyi olacağını düşünüyorum.
bireysel olarak benim en çok dikkatimi çeken durum, az sayıdaki katılımcının da, lütfen yanlış anlamasınlar, çok boş, fındık kabuğu doldurmayacak, gerçek yaşamdan oldukça uzak, lay lay lom bir havada birşeyler yapmya çalıştıklarını görüyorum.
ülkede işsizlik varmış, ekonomik sorunlar varmış, özgürlükler kısıtlanıyormuş, hukuk yerlerde
sürünüyormuş , vs.vs. hiiç bunlardan bi haber tarzda başlıklar, tanımlar...
önceki gün dü sanırım, akışın anlık fotosunu alıp, ' bunların hangisine ne yazalım ' diyerek başlık açtım, anında kaydoldu gitti .
yani aslında bu az sayıdaki katılımcı da herşeyin farkında, ne kadar boş işlerle uğraşıldığını görüyorlar ama tercihlerini yine o şekilde davranmaktan yana kullanıyorlar.
bazen gerçekten zaten az sayıdaki bu gündem belirleyen katılımcıların yaşlarını çok merak ediyorum .
çünkü, okulların kapalı olmasından
da mütevellit, evde oturan lise hatta ortaokul talebeleriyle aynı yerdeyiz, hatta onlar çoğunluktalar düşüncesine kapılıyorum.
bu kesinlikle birilerini yargılama sorgulama meselesi değil, lütfen yanlış anlamayın,
bu, kendimize, yaşımıza, düşüncelerimize daha fazla uyan bir yer arayışı meselesi .
yoksa, gençlerin çoğunlukta olduğu bir yerde, gelin sabah akşam ekonomi , siyaset vs konuşalım deme gibi bir lüksümüz zaten olamaz.
ama, ucundan azıcık da olsa, ' yaa evet, burada hayata benim penceremden bakanlar da var ' demek istiyor insan bazen.
bazı yazarlar şimdi gelip, ' ya senin istediğin gibi siyaset mi, konuşalım, bize ne devlet işlerinden, biz kafa dağıtıyoruz burada ..' diyecekler veya düşünecekler ama , ne söylemeye çalıştığımı anlayacak az da olsa yazarın burada bulunduğundan da eminim doğrusu.
bunu bir tercih, kültür, kuşak çatışması biçimine dönüştürmeden,
biraz daha dişe dokunur başlıklar açacak, tanımlar yapacak yazar kapasitesi var burada, bundan eminim ben, ama onlar da baktılar olmuyor, gerçek dünya kimsenin umurunda değil, gençler burada makara peşinde, bir çoğu yazmayı bıraktı. benim bildiklerim var ki, pes ettiler .
sözlük, şu anda sözlükten çok, liseli gençlerin muhabbet ortamı gibi, kafeler kapanınca kafa sözlük kafeye döndürülmüş durumda .
burayı biraz da yönetimin ilk başlardaki tutumu bu hale getirdi.
yok 800 tanıma kitap verecez dediler, yok adınızı süsleyip instagramda orda burda gösterip sizi meşhur edeceğiz dediler,
yok haftalık puan olacak, her hafta birinci seçip, boynuna çelenk takacağız dediler,
haa kötü mü ettiler, elbette kötü etmediler ama bizim toplumun bazı şeyleri anlaması için henüz zamana ihtiyacımız olduğu gerçeğini gözardı ettiler.
3 günde 1500 tanım giren yazarlar yarattılar. bunu başka yerde görmedim de duymadım da ben .
böyle olunca da, sözlüğe benim penceremden bakanlar için, burası çekilmesi güç bir yer haline geldi kısa sürede.
benim bu eleştirilerim yıkıcı değil, yapıcı eleştiriler, bu şekilde devam edemez, ederse de belli bir seviyenin üstüne çıkamaz diyorum bütün iyi niyetimle .
aralarda sürekli iyi niyetle gözlem ve düşüncelerimi paylaşıyorum dememe rağmen, yine de birilerinin gelip, tepkisel tavır göstereceğini biliyor , tüm yazarları biraz daha dikkatli, biraz daha kayda değer başlık ve tanımlar yapmaya davet ediyorum.
tüm yazarlara ve yönetime saygıyla.
edit: - yazımda defalarca yıkıcı değil, yapıcı düşüncelerle bunları yazıyorum, amacım kimseyi tektiplestirmek değil desem de, birileri yine karşı taarruza geçmekten geri kalmıyor nedense .
- ' ağbi ' kelimesinden rahatsız olan yazarlar olmuş, kendilerini tenzih ediyorum. tamamen iyiniyetle, gönülden gelen bir yaklaşım biçimiydi benim için.
- 600 tanımım varken gidiyorum deyip, üstüne 600 tanım daha yaptığımı araştırmışlar, bulmuşlar,
bazen kişide kalması gereken özel durumlar vardır, bu da onlardan biridir, evet gidiyordum, kalmama bana göre değerli olan bir gelişme vesile olmuştur.
- ismi önemli olmayan bir sözlükte daha önce bulunduğumu bulmuş bir yazar .
bunda sorun ne anlamadım.
buradaki bir çok kişi daha önce başka başka sözlüklerdeydiler zaten, suç mu bu ? hala farklı sözlüklerde yazmaya devam edenler bile var içimizde.
haa, o ekran görüntüsündeki amaç, söz konusu sözlüğün, gidenin arkasından terbiyesizce yapıştırdığı
' turkish airlines ' yazısına atıfta bulunmak ise, yanlış bir yerden girilmiş, çünkü o sözlükte kendi isteğiyle çıkıp gidenin arkasından herkesin profiline o ifade konuyordu zaten .
ayrıca söz konusu sözlükten de , yine burada görüp, bugün de paylaştığım kronik sorunlar yüzünden kendim ayrıldım.
- bu kadar uzun bir yazıda, bazı imla hatalarına dikkat çeken değerli yazarlar olmuş, affetsinler, hata hepimize mahsus bir durum.
- farklı fikirlerin çıkması son derece normal , ancak farklı fikirlerde amaç önemlidir sayın yazarlar .
ben amacımı defalarca açıkça söyledim, eksiğim, yanıldığım yerler olabilir, ama bu , sözlükte şu an sorunlar olduğu gerçeğini değiştirmez.
mesele, sorunları görmezden gelip, hasır altı etmek mi , yoksa elbirliğiyle tedbir almak mı olmalıdır?
kafa sözlüğün ilk katılımcılarından biriyim ben de, çoğunuz gibi.
burada geçen zamanda bir çok mesele gördük birlikte, çözülenler de oldu, görünen o ki, hala çözüm bekleyenler de var.
herkes, kendi görebildiği, düşünebildiği, algılayabildiği oranda isteklerle gündemde başlıklar açtı, tanımlar girdi. çünkü farklı yaş, farklı eğitim, farklı kültürlerden insanlarız hepimiz .
benim söylemim diğer bir yazara ters gelebildi , başka bir yazarın söylemi isteği de bana ki bundan doğal birşey olamaz.
3-4 bin kişinin olduğu sözlükte, insanlar artık başlıklardan birbirini tanıyor duruma geldi ki, bu da katılımcı sayısının gerçekten az olduğunun bir göstergesi.
sözlük gündemine yön veren kişiler artık belli durumda. şu bir türlü alışamadığım skor listelerine bakıldığında, neredeyse aynı kisilerin olduğunu görmek zor değil.
doğrusunu söylemek gerekirse, ne etliye ne sütlüye muhabbetini güdüyorlarsa , burda ne işleri var demek geliyor ilk etapta içimden ama demiyorum bunu, çünkü kendi adıma bunu bir sorun olarak görmek istemiyorum.
klasik güncel türk halkının bir yansıması olarak görüyorum bu durumu ben ve bu düşüncedeki insanların, katılmamasının, katılmasından daha iyi olacağını düşünüyorum.
bireysel olarak benim en çok dikkatimi çeken durum, az sayıdaki katılımcının da, lütfen yanlış anlamasınlar, çok boş, fındık kabuğu doldurmayacak, gerçek yaşamdan oldukça uzak, lay lay lom bir havada birşeyler yapmya çalıştıklarını görüyorum.
ülkede işsizlik varmış, ekonomik sorunlar varmış, özgürlükler kısıtlanıyormuş, hukuk yerlerde
sürünüyormuş , vs.vs. hiiç bunlardan bi haber tarzda başlıklar, tanımlar...
önceki gün dü sanırım, akışın anlık fotosunu alıp, ' bunların hangisine ne yazalım ' diyerek başlık açtım, anında kaydoldu gitti .
yani aslında bu az sayıdaki katılımcı da herşeyin farkında, ne kadar boş işlerle uğraşıldığını görüyorlar ama tercihlerini yine o şekilde davranmaktan yana kullanıyorlar.
bazen gerçekten zaten az sayıdaki bu gündem belirleyen katılımcıların yaşlarını çok merak ediyorum .
çünkü, okulların kapalı olmasından
da mütevellit, evde oturan lise hatta ortaokul talebeleriyle aynı yerdeyiz, hatta onlar çoğunluktalar düşüncesine kapılıyorum.
bu kesinlikle birilerini yargılama sorgulama meselesi değil, lütfen yanlış anlamayın,
bu, kendimize, yaşımıza, düşüncelerimize daha fazla uyan bir yer arayışı meselesi .
yoksa, gençlerin çoğunlukta olduğu bir yerde, gelin sabah akşam ekonomi , siyaset vs konuşalım deme gibi bir lüksümüz zaten olamaz.
ama, ucundan azıcık da olsa, ' yaa evet, burada hayata benim penceremden bakanlar da var ' demek istiyor insan bazen.
bazı yazarlar şimdi gelip, ' ya senin istediğin gibi siyaset mi, konuşalım, bize ne devlet işlerinden, biz kafa dağıtıyoruz burada ..' diyecekler veya düşünecekler ama , ne söylemeye çalıştığımı anlayacak az da olsa yazarın burada bulunduğundan da eminim doğrusu.
bunu bir tercih, kültür, kuşak çatışması biçimine dönüştürmeden,
biraz daha dişe dokunur başlıklar açacak, tanımlar yapacak yazar kapasitesi var burada, bundan eminim ben, ama onlar da baktılar olmuyor, gerçek dünya kimsenin umurunda değil, gençler burada makara peşinde, bir çoğu yazmayı bıraktı. benim bildiklerim var ki, pes ettiler .
sözlük, şu anda sözlükten çok, liseli gençlerin muhabbet ortamı gibi, kafeler kapanınca kafa sözlük kafeye döndürülmüş durumda .
burayı biraz da yönetimin ilk başlardaki tutumu bu hale getirdi.
yok 800 tanıma kitap verecez dediler, yok adınızı süsleyip instagramda orda burda gösterip sizi meşhur edeceğiz dediler,
yok haftalık puan olacak, her hafta birinci seçip, boynuna çelenk takacağız dediler,
haa kötü mü ettiler, elbette kötü etmediler ama bizim toplumun bazı şeyleri anlaması için henüz zamana ihtiyacımız olduğu gerçeğini gözardı ettiler.
3 günde 1500 tanım giren yazarlar yarattılar. bunu başka yerde görmedim de duymadım da ben .
böyle olunca da, sözlüğe benim penceremden bakanlar için, burası çekilmesi güç bir yer haline geldi kısa sürede.
benim bu eleştirilerim yıkıcı değil, yapıcı eleştiriler, bu şekilde devam edemez, ederse de belli bir seviyenin üstüne çıkamaz diyorum bütün iyi niyetimle .
aralarda sürekli iyi niyetle gözlem ve düşüncelerimi paylaşıyorum dememe rağmen, yine de birilerinin gelip, tepkisel tavır göstereceğini biliyor , tüm yazarları biraz daha dikkatli, biraz daha kayda değer başlık ve tanımlar yapmaya davet ediyorum.
tüm yazarlara ve yönetime saygıyla.
edit: - yazımda defalarca yıkıcı değil, yapıcı düşüncelerle bunları yazıyorum, amacım kimseyi tektiplestirmek değil desem de, birileri yine karşı taarruza geçmekten geri kalmıyor nedense .
- ' ağbi ' kelimesinden rahatsız olan yazarlar olmuş, kendilerini tenzih ediyorum. tamamen iyiniyetle, gönülden gelen bir yaklaşım biçimiydi benim için.
- 600 tanımım varken gidiyorum deyip, üstüne 600 tanım daha yaptığımı araştırmışlar, bulmuşlar,
bazen kişide kalması gereken özel durumlar vardır, bu da onlardan biridir, evet gidiyordum, kalmama bana göre değerli olan bir gelişme vesile olmuştur.
- ismi önemli olmayan bir sözlükte daha önce bulunduğumu bulmuş bir yazar .
bunda sorun ne anlamadım.
buradaki bir çok kişi daha önce başka başka sözlüklerdeydiler zaten, suç mu bu ? hala farklı sözlüklerde yazmaya devam edenler bile var içimizde.
haa, o ekran görüntüsündeki amaç, söz konusu sözlüğün, gidenin arkasından terbiyesizce yapıştırdığı
' turkish airlines ' yazısına atıfta bulunmak ise, yanlış bir yerden girilmiş, çünkü o sözlükte kendi isteğiyle çıkıp gidenin arkasından herkesin profiline o ifade konuyordu zaten .
ayrıca söz konusu sözlükten de , yine burada görüp, bugün de paylaştığım kronik sorunlar yüzünden kendim ayrıldım.
- bu kadar uzun bir yazıda, bazı imla hatalarına dikkat çeken değerli yazarlar olmuş, affetsinler, hata hepimize mahsus bir durum.
- farklı fikirlerin çıkması son derece normal , ancak farklı fikirlerde amaç önemlidir sayın yazarlar .
ben amacımı defalarca açıkça söyledim, eksiğim, yanıldığım yerler olabilir, ama bu , sözlükte şu an sorunlar olduğu gerçeğini değiştirmez.
mesele, sorunları görmezden gelip, hasır altı etmek mi , yoksa elbirliğiyle tedbir almak mı olmalıdır?
devamını gör...
gordion düğümü
düğümü çözen asya'nın fatihi olacaktır. iskender düğümü çözmüş, asya'nın fatihi olmuş ama genç yaşta da hastalıktan ölmüş. söylenceye göre de sabırsızlıkla çözme hareketinden dolayı lanetlenip hastalıktan ölmüştür.
devamını gör...
falafel
bir çeşit sebze köftesi.
nohuttan lezzetsiz bir şey çıkmaz arkadaşlar.
falafel, humus, cips... sayısız şey yapabilirsiniz nohutla. ızgara yağlı bir balığın yatağı olarak kullandınız mı hiç mesela? kullanın. salatada? peki pancarla ne kadar yakıştığının farkında mısınız, mor bir humus almak istemez miydiniz efendim?
yalnız nohutun en güzel hali için bakınız topik.
kurşun atmam ama yerim. çok net!
neyse tarif vereyim. zaten çok basit bir yemek.
1 su bardağı nohut (haşlanmış ya da konserve nohut kullanmayın, kolay olsun diye humusta falan da konserve kullanıyorsunuz, kullanmayın abi, deli misiniz acaba? bu tarifte zaten dokulu bir kıvam arıyoruz, dolayısıyla bir gece önceden ıslatmak kafi, haşlanırsa püre gibi oluyor, un basmak zorunda kalıyorsunuz, tadı bozuluyor)
soğan
sarımsak
kişniş - maydanoz
tuz - karabiber - pulbiber
un
karbonat ya da kabartma tozu (ben limonlu karbonat kullanıyorum, fark yarattığını düşünüyorum açıkçası)
yani şimdi klasik tariflerde her şeyi rondodan geçir en son un ile şekillendir falan derler inanmayan açıp baksın da, ben bir ateşe tapar olarak, soğan sarımsağı önden bi’ kavuruyorum valla allah affetsin. çok az yağda ve yüksek ısıda soğan ve sarımsağı bir harladıktan sonra nohutu yeşilliklerle çekip soğan sarımsağı ekliyorum rondoya. en son da işte baharatlar ve karbonat 1 tatlı kaşığı kadar, un ile şekillendirip derin yağda kızartmaca. gibi gibi şeyler... çok basit ve lezzetli bir şey falafel. sosu da tahin, yoğurt, limon. yani*
nohuttan lezzetsiz bir şey çıkmaz arkadaşlar.
falafel, humus, cips... sayısız şey yapabilirsiniz nohutla. ızgara yağlı bir balığın yatağı olarak kullandınız mı hiç mesela? kullanın. salatada? peki pancarla ne kadar yakıştığının farkında mısınız, mor bir humus almak istemez miydiniz efendim?
yalnız nohutun en güzel hali için bakınız topik.
kurşun atmam ama yerim. çok net!
neyse tarif vereyim. zaten çok basit bir yemek.
1 su bardağı nohut (haşlanmış ya da konserve nohut kullanmayın, kolay olsun diye humusta falan da konserve kullanıyorsunuz, kullanmayın abi, deli misiniz acaba? bu tarifte zaten dokulu bir kıvam arıyoruz, dolayısıyla bir gece önceden ıslatmak kafi, haşlanırsa püre gibi oluyor, un basmak zorunda kalıyorsunuz, tadı bozuluyor)
soğan
sarımsak
kişniş - maydanoz
tuz - karabiber - pulbiber
un
karbonat ya da kabartma tozu (ben limonlu karbonat kullanıyorum, fark yarattığını düşünüyorum açıkçası)
yani şimdi klasik tariflerde her şeyi rondodan geçir en son un ile şekillendir falan derler inanmayan açıp baksın da, ben bir ateşe tapar olarak, soğan sarımsağı önden bi’ kavuruyorum valla allah affetsin. çok az yağda ve yüksek ısıda soğan ve sarımsağı bir harladıktan sonra nohutu yeşilliklerle çekip soğan sarımsağı ekliyorum rondoya. en son da işte baharatlar ve karbonat 1 tatlı kaşığı kadar, un ile şekillendirip derin yağda kızartmaca. gibi gibi şeyler... çok basit ve lezzetli bir şey falafel. sosu da tahin, yoğurt, limon. yani*
devamını gör...
hırsızın penisini koparan kadın
penis random olarak savunma yetisi olmayan bir uzuv bir de tutup istemeyen kişinin ağzına.. koyuyorsun. azgınlık zekâyı ciddi şekilde etkiliyor.
devamını gör...
ateist kaplumbağa
yokluğumda bana sözler hazırlamış değerli arkadaşlara teşekkür ederim. yokluğuma dair sözlükle ilgili kamu oyu açıklaması şurada #520441
aslında aniden ortadan kaybolmamın sebebi hayırlı bir havadisti. kızımız 5 tane dünya tatlısı malumute/husky kırması dünyaya getirdi. böylece torun sayımız 20 oldu. o gün eşim arayınca önceden idmanlı olduğum için hesabı dondurup apar topar siteden çıktım.
özellikle ilk üç dört gün çok zor oluyor. laf aramızda kalsın bizim kızımız 4. hamileliğini geçirmesine rağmen bu annelik işlerini bir türlü öğrenemedi. yavruları heder edecek diye ödümüz kopuyor. elinden geleni yapıyor ama işi kıvıramıyor ve iş başa düşüyor. yavruların karınlarının şişmemesi lazım. idrar ve kakalarının belirli aralıklarla masaj yapılarak çıkarılması lazım. aslında annenin bunu yavruları yalayarak yapması gerek ama bizimkisi yalap şalap bir iki eviriyor çeviriyor sonra bırakıyor. kendi haline bıraksak yavrular şişip iç kanama geçirip ölecekler bu gamsızın yüzünden. hal böyle olunca da sabahlara kadar nöbet tutmak zorunda kaldık. neyse an itibarı ile herhangi bir fire yok. yavruların durumu iyi. biraz daha rahatladık.
ez cümle endişeye mahal yok. buralardayız *
güzel düşüncelerini dile getiren tüm yazar arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim.
aslında aniden ortadan kaybolmamın sebebi hayırlı bir havadisti. kızımız 5 tane dünya tatlısı malumute/husky kırması dünyaya getirdi. böylece torun sayımız 20 oldu. o gün eşim arayınca önceden idmanlı olduğum için hesabı dondurup apar topar siteden çıktım.
özellikle ilk üç dört gün çok zor oluyor. laf aramızda kalsın bizim kızımız 4. hamileliğini geçirmesine rağmen bu annelik işlerini bir türlü öğrenemedi. yavruları heder edecek diye ödümüz kopuyor. elinden geleni yapıyor ama işi kıvıramıyor ve iş başa düşüyor. yavruların karınlarının şişmemesi lazım. idrar ve kakalarının belirli aralıklarla masaj yapılarak çıkarılması lazım. aslında annenin bunu yavruları yalayarak yapması gerek ama bizimkisi yalap şalap bir iki eviriyor çeviriyor sonra bırakıyor. kendi haline bıraksak yavrular şişip iç kanama geçirip ölecekler bu gamsızın yüzünden. hal böyle olunca da sabahlara kadar nöbet tutmak zorunda kaldık. neyse an itibarı ile herhangi bir fire yok. yavruların durumu iyi. biraz daha rahatladık.
ez cümle endişeye mahal yok. buralardayız *
güzel düşüncelerini dile getiren tüm yazar arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim.
devamını gör...
haziranda ölmek zor
haziran ayı geldiğinde hatırlamadan edemediğim h. hüseyin korkmazgil şiiridir.
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
devamını gör...
r.t.e. - using my religion
çok güldüğüm başlıktır. ya inanmıyorum inşallah bu espiriyi herkes okur.
devamını gör...
mhp'nin kayseri'de esnafa 50 kuruş siftah dağıtması
kağıtmış zarfmış maliyeti bile 50 kuruştan fazla. allahım kriz geçiyorum bu kadar iğrenç olamazsınız ya.. o elli kuruşu alıp sokcaksın bi yere ama onlar ondan da anlamazlar.
devamını gör...
güçlü kadınların ortak özelliği
güçlü “insanlar”, farkındaysanız insanlar diyorum cinsiyet ayırt etmiyorum* kendi kendine yetebilirler, sinir seviyeleri oldukça yüksektir öyle her şeye alınıp gücenmezler, bir eleştiri yapıldığında sakin karşılayan insanlardır. zorlukları çok gördüklerinden artık kendi kendine yetebilen insanlardır kısaca.
devamını gör...
nickaltı yalakalığı
yaftalamak ne kadar da kolay.
insan hayret ediyor.
bana yazıldığında yalakalık yapılmış diye düşünmek aklıma gelmiyor. sizin geliyorsa sorun sizde mi bende mi?
mesnetsiz iddiadır.
insan hayret ediyor.
bana yazıldığında yalakalık yapılmış diye düşünmek aklıma gelmiyor. sizin geliyorsa sorun sizde mi bende mi?
mesnetsiz iddiadır.
devamını gör...
kafa sözlük
yazar olma standartlarını yeniden gözden geçirmesi gereken sözlük. zira kontrolsüz büyümenin yol açtığı sıkıntıları yaşamaya başladık. lafım meclisten içeri malum sözlüğün çaylak arenasına dönmeye başladık ve bu arkadaşlar aralarında top çevirirken biz ne oluyor diye endişeyle izliyoruz. yeni gelen arkadaşlar içerisinde de elbette kafa sözlüğün ortaya koyduğu iddiaya destek verecek arkadaşlar var lakin sıkıntı şurada; bir başka başlıkta değerli bir yazar arkadaşımız dile getirmiş, buraya ilk göç ile gelenlerin çoğu eski/yeni malum sözlüğün mevcut düzenine kazan kaldıranlardı. yani isyankarlardı. buraya başka bir şeyi inşa etmek için geldiler. malum sözlüğün ilk zamanlarını yad eder bir kafa yapısı ile işe giriştiler.
lakin kimse alınmasın ama sonradan gelen arkadaşların çoğu orada yazar olamadıkları için buraya gelmeye başladılar. o sistemle ve yapı ile sorunları yok. bugün yazar yapılsalar koşa koşa oraya gidecekler. sorunları olmadığı içinde bu mecrayı o şekilde kullanmaya başladılar. imamın kayığına bindik/bineceğiz gibi duruyor.
bu nokta üzerinde ciddiyetle düşünülmesi lazım gelir diyorum. yoldaşa yeni sorun hediye etmenin haklı gururu ile kaçayım ben bu başlıktan.
lakin kimse alınmasın ama sonradan gelen arkadaşların çoğu orada yazar olamadıkları için buraya gelmeye başladılar. o sistemle ve yapı ile sorunları yok. bugün yazar yapılsalar koşa koşa oraya gidecekler. sorunları olmadığı içinde bu mecrayı o şekilde kullanmaya başladılar. imamın kayığına bindik/bineceğiz gibi duruyor.
bu nokta üzerinde ciddiyetle düşünülmesi lazım gelir diyorum. yoldaşa yeni sorun hediye etmenin haklı gururu ile kaçayım ben bu başlıktan.
devamını gör...
eyluling
her firavuna bir musa düşermiş sozunde musa rolünü alan kişi.
mod olmadan önce helios ile birlikte garavel gibi her yerden cikarip uyarirlardi mod olduktan sonra helios bu isleri birakti ama bu zalım mod tanımlarımı siliyor ve yazar kadrosunun intikamini benden aliyor.
her firavuna musa deyince aklıma geldi.
favori sarkisini suraya ilistirip kendisine hediye edem emekleri karsiliginda, gozleri nemli dinlesin!
playlistinde 10 sarki varmis 9 tanesi sadece bu sarkiymis.
mod olmadan önce helios ile birlikte garavel gibi her yerden cikarip uyarirlardi mod olduktan sonra helios bu isleri birakti ama bu zalım mod tanımlarımı siliyor ve yazar kadrosunun intikamini benden aliyor.
her firavuna musa deyince aklıma geldi.
favori sarkisini suraya ilistirip kendisine hediye edem emekleri karsiliginda, gozleri nemli dinlesin!
playlistinde 10 sarki varmis 9 tanesi sadece bu sarkiymis.
devamını gör...
herkes 07 kullanırken 05 kullanan kişi
geçen gün annemdeki çizim kalemini alınca fark ettim ben de 0.5 uçlu kalemin çok daha güzel yazdıgını. muhtemelen kullanan kişi düzenlidir ve yazısı güzeldir. kullandıgı kalem ucu yüzünden linç yiyip, mal olmakla itham edilen arkadaşlar için üzgün oldugumu belirtmek isterim.
sözlük tuhaf bir hal almaya başladı gerçekten. evde oturup kahveni yudumlarken buraya göre "herhangi bir şey" olabiliyorsun.
sözlük tuhaf bir hal almaya başladı gerçekten. evde oturup kahveni yudumlarken buraya göre "herhangi bir şey" olabiliyorsun.
devamını gör...
exxen'e üye olmamak için bir sebep bırak
şeyma subaşı için ödenen afaki nafaka efendim. şahsen o kadına yada gudubet eski kocası acuna gidecek bir lira dahi cebimden çıkmayacak. televizyon kanalını veyahut yaptığı diğer s2m sonik programlarıda izlemiyorum. kurduğu dandik platform'a girip bakmadım bile.
devamını gör...
akrabasız bayram
en temizidir. saçma sapan sorulardan kurtulduk. telefonum da uçak modunda.
devamını gör...
nikolaos
yunan hristiyan azizi ve piskoposu. kendisine birçok mucize atfedilir ve bu yüzden mucize yaratan olarak da bilinir. hayatı hakkında çok az şey bilinir, hayatına dair en eski kaynaklar bile ölümünden yüzyıllar sonra yazılmış olup birçok efsaneyi içermektedir. kendisi hakkında bilinen en ünlü olaylardan biri, üç kızı evlerinin penceresinden üç gece bir çuval altın atarak fuhuşa zorlanmaktan kurtarması olayıdır. kendisiyle ilgili bundan başka bir fırtınayı yatıştırdığı gibisinden hikayeler anlatılır. gençliğinde mısır ve filistin'e hacca gittiği de söylenmektedir.
fakat kendisini günümüzde dahi ünlü kılan şey, tüm bunlar olmayıp, noel baba karakterine ilham kaynağı oluşudur. şöyle ki, efsaneye göre, nikolaos'un gizli bir şekilde hediye dağıtma alışkanlığı vardı. daha sonra, çocukların koruyucu azizi olarak nam salması, sinterklaas bir diğer adıyla sint-nicolaas karakterini doğurdu. ve en son, aziz nikolaos, efsanelerde, santa claus yani noel baba olarak karşımıza çıktı.
fakat, nikolaos'u, noel baba'ya dönüştürmekte en büyük pay, hollandalılara aitti. şöyle ki; hollandalılar, new amsterdam yerleşimini kurduklarında, sinterklaas efsanesini beraberlerinde getirmişlerdi. daha sonra yıllarca "sinterklaas'ı kutlama geleneği" yapmışlar ve bu da en sonunda "noel baba" karakterinin oluşmasına sebep olmuştur. böylelikle, nikolaos ismi unutulmuş, ama "noel baba" adıyla hâlâ hatırlanmaya devam etmiştir....
nikolaos'un lahdi türkiye'de bulunmaktadır.
şu resimde, araştırmacıların anatomik keşifler ışığında yaptıkları nikolaos resmini görüyorsunuz: *


fakat kendisini günümüzde dahi ünlü kılan şey, tüm bunlar olmayıp, noel baba karakterine ilham kaynağı oluşudur. şöyle ki, efsaneye göre, nikolaos'un gizli bir şekilde hediye dağıtma alışkanlığı vardı. daha sonra, çocukların koruyucu azizi olarak nam salması, sinterklaas bir diğer adıyla sint-nicolaas karakterini doğurdu. ve en son, aziz nikolaos, efsanelerde, santa claus yani noel baba olarak karşımıza çıktı.
fakat, nikolaos'u, noel baba'ya dönüştürmekte en büyük pay, hollandalılara aitti. şöyle ki; hollandalılar, new amsterdam yerleşimini kurduklarında, sinterklaas efsanesini beraberlerinde getirmişlerdi. daha sonra yıllarca "sinterklaas'ı kutlama geleneği" yapmışlar ve bu da en sonunda "noel baba" karakterinin oluşmasına sebep olmuştur. böylelikle, nikolaos ismi unutulmuş, ama "noel baba" adıyla hâlâ hatırlanmaya devam etmiştir....
nikolaos'un lahdi türkiye'de bulunmaktadır.
şu resimde, araştırmacıların anatomik keşifler ışığında yaptıkları nikolaos resmini görüyorsunuz: *

devamını gör...