rus tirreği oluyor sanırım bunlar. acaba bizdekilerin 50 kuruş bir lira istemesi gibi bunlarda, 5 ruble ver lan falan diyorlar mıdır?
devamını gör...

daha önce duyduğum için tanıdığım sestir.

hoş bir sesi olduğunu düşünüyorum bu ses tonuyla gece sıcak sohbet yayınları yapabilir.
devamını gör...

sovyetler birliği zamanında inşa edilen binaların çoğu, doğu bloku ülkelerinin soğuk ve gri havasını da yansıtarak fütüristik bir çizgiyi sembolize ediyor.
1920 ve 1930'lu dönemlere ait bir mimarlık akımı olan konstrüktivizm akımının da etkisiyle binaların tasarım, teknolojik, mühendislik ayrıntıları o dönem var olan komünizm rejimine uygun bir toplumsal amacı ilke edinmiştir.

sosyalist rejimin yaşandığı 1960'lı yıllara kadar olan süre içerisinde, sistemin normal bir aile için yapabildiği daire biçimindeki konutların genişliği hemen hemen 2 oda ile sınırlı olmuştur. bizim bugünkü konut sisteminizdeki 1+1 örneği gibi.
devamını gör...

evet ankara'nın dinozorların dna kalıntılarını toprak altında ters döndüren çirkinlikteki dinozorumsu yapıdan kurtuluşunun kutlandığı bayram. bu mutlu günde her yıl masum çocuklarımıza, gençlerimize gerçek dinozorların nasıl olduğuna dair eğlendirici gösterimler, jurassicpark serisinin ücretsiz gösterimi, ve belediyemizin çocuklarımıza hazırladığı sevimli dinozorcuk oyuncakları dağıtılması gibi etkinlikler gün boyu sürer. akşam da dinozorların ruhuna belediyenin kurduğu alanlarda tavuk pilav ayran ve helvadan oluşan ikramlarla etkinlik sona erdirilir.
devamını gör...

emlakçılar.. evet sizi sevmiyorum..
devamını gör...

efendi efendi! #517551 bir bakalım şu tanıma.; yer meksika, sene 1968... tommie smith ve john carlos podyumda. siyah eldivenlerini takmışlar ve kara panter selamını milletin gözüne gözüne çakmışlar! insanlık tarihinin en özgürlükçü hareketi olarak tanımlamış lucifer bunu. güzelde yapmış.

itiraf et luci, sol cenaha giydirirken aslında gizliden gizliye bir aşk yaşıyorsun. platonik bir aşk. sevip de kavuşamamanın verdiği öfke bütün bünyeni titretiyor. bu yüzden yakaladığın yerden vuruyorsun sola. aşk ve nefret arasındaki ince çizgide gidip geliyorsun. bu aşk seni parça parça yiyip bitiriyor. uykuların kaçıyor. o yüzden geceleri bambaşka bir adam oluyorsun. dönüşüm geçiriyorsun. bünyen bu iki duyguyu aynı anda taşıma yükünü kaldıramıyor. olsun geçecek bu günler. bir gün tüm sevip de kavuşamayanlar hasretle kucaklaşacak ve sen o gün özgürleşeceksin. zincirlerinden kurtulacak ve ışığa doğru yürüyeceksin. en nihayetinde ışık getireceksin insanlara.

mevzuyu buraya not düştükten sonra devam edelim. şimdi çoklarının bana kızacağı ya da tepki göstereceği bazı şeyler yazacağım için peşinen ne yazdığımı biliyorum deyip şerhimi koyayım. *

lucifer samimiyetsizliğe öfkeli. gıcık oluyor adam. bunu lisanı münasibince anlatsa, kimsenin umurunda olmayacak. kimseden reaksiyon alamayacak. insanlar okuyacak ve geçecekler. zira siz insanların edimlerine dair eleştirilerinizi efendi bir şekilde yazdığınızda/söylediğinizde, başınıza bu gelir. okurlar, dinlerler belki, hak bile verirler ama onları rahatsız etmeyi, onları huzursuz etmeyi başaramazsınız. adam bu noktayı çözmüş. aslında bu yüzden yılmış. yılgınlıktan doğan çözümü de reaksiyon almak üzerine kurmuş. arkadaş efendi gibi anlatıyoruz da ne oluyor demiş, kendince tanımları ve başlıkları ile vermiş odunu.

ha şu kısım mühim; bazı tanımlarını okurken gelişine 90'a çaktığını düşünüyorum. üç bant oynamış, tersten ince görmüş diyorum. yetenekli vesselam. ama bazı tanımlarında gazdan ayağını çekmeyi unutuyor, kaptırıyor gidiyor. misal o hareketleri bana dokuz kusurlu hareketten biri gibi geliyor, çalıyorum penaltıyı, onlardan çok haz etmiyorum. lakin dediğim gibi reaksiyonu alması için sinir uçları ile oynaması lazım. kimileri kendisinden nefret ediyor, kimleri ona gülüyor. ama zülfi yâre dokunduğu tanımlarında aslında ayna tutuyor. insanları rahatsız eden kısımda bu.

cinsiyetçi başlıkları yada gazdan ayağını çekemediği o anlar yüzünden de hepsi gümbürtüye gidiyor. oysa adamın elinde bir ayna var. zamanında kendi elinde kırılmış, parça parça tutuyor herkese. bunu güzellikle yapsa kimse umursamayacak. ifrit olmayacak, gıcık olmayacak, öfkelenmeyecek ve doğal olarak üzerinde durmayacak. kendince geliştirdiği bu yöntemle ve kendi üzerinden harladığı nefretle turnusol olmuş adam.

evet bu kadar cümleyi herkesin troll dediği adam için kuruyorum. **

sözlükte benim için iki tane lucifer var. birini seviyorum. diğerinden haz etmiyorum. genelde de ilk lucifer'in tanımlarını okuyorum. ikincinin yaptıklarına pek takılmıyorum. zira biliyorum ki, insanların onda yarattığı huzursuzluğu onlara gerisin geri iade etmek istiyor.

naçizane derim ki, ayna tuttuğu kısımlara odaklanın. diğer yansıttığı lucifer'ın pek hükmü yok.

bakın iddia ediyorum; bu adam efendi huylu bir adamdır. kalkıp burada açtığı cinsiyetçi başlıkların gerçek yaşamda, izdüşümünü fiiliyata dökenlerle sorunu yoksa ve onlara tepki göstermiyorsa bende hiç bir şey bilmiyorum. kabuğu bunca sene boşa parlatmışız demek ki...

yanılıyor da olabilirim lakin gözlemlediklerim ve hissettiklerim bunlar.
devamını gör...

birkaç defa çok fazla uğraştırdığım oldukça kibar ve sabırlı bir moderatörümüzdür kendileri. iyi ki vardırlar.
devamını gör...

ilişkilerimizi, ilişki durumumuzu hunharca tarif ettiğimiz başlık.

ilişirse ilişirim ilişmezse ilişmem.

bu ara ilişmiyor.
devamını gör...

metin kaçan'ın türk yeraltı edebiyatına adını altın harflerle yazdırdığı, kolera mahallesinde çete savaşlarını ve yoksul roman halkını sınırları kaldırarak, açık açık kurgulayan eserdir.

daha sonraları mustafa altıoklar'ın yönetmenliğini yaptığı başrollerinde okan bayülgen (gıli gıli salih) ve müjde ar'ın (hayat kadını) devleştiği, müziklerini attila özdemiroğlu'nun yaptığı filme uyarlanmıştır. şahanedir.
devamını gör...

içindekiler. yani evin içindeki hersey ama öncelikle nefes almanı sağlayan insanlar.nerede olduğun değil kimle olduğun önemli.
devamını gör...

kelimeleri kullanmaya gerek olmuyor çoğu zaman. kaş gözle de diyalog kurulması mümkün.
devamını gör...

tutarlılık mı adam tutarlılığa tepki olarak dogmuus.
devamını gör...

başta överek şansını deneyen, istediği ilgiyi göremeyince de çirkinleşerek dikkat çekmeye çalışan abazangil familyasının alt basamak üyesi.
devamını gör...

bırak insanlar sadece mücevherlerimizi konuşsun.
devamını gör...

üç tanecik şimdilik.
devamını gör...

montla sıçmak kesinlikle değildir.
devamını gör...

eğer psikoloğa gidip siz çok egolusunuz derseniz freudyen ekole göre anlayacaktır ve tanımda bahsedilen egoyu karşılamayacaktır. bu yüzden çok id'lisiniz demek lafı gediğine oturtmaktır.
devamını gör...

ekşi sözlük'teki tanımımdan alıntıdır:

zamanında günümüz sincan uygur özerk bölgesi'nde bulunan hotan çevresinde kurulmuş, eski bir hint-saka budist krallığıdır. oldukça küçük bir krallık olmasına rağmen, bin yıl civarı bir süre boyunca varlığını korumuş (56-1006), ve karahanlı türklerinin hakimiyeti altına girinceye değin olan zamanda, ipek yolu rotasında yer alan çok kültürlü bir şehir krallığı özelliği göstermiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fazla bilinmediği gibi, hakkında da fazla yazılı kayıt bulundurmayan bu krallık hakkında en donanımlı ve en geniş kapsamlı çalışmalar, 1951-1979 tarihinde ingiliz iran dilleri uzmanı h.w bailey tarafından yapılmıştır. yapılan bu çalışmalar, tarihte saka diline dair yapılan en kayda değer dokümantasyonlardan biridir. çeşitli sanskrit metinlerinde bulunan kelimelerin çevirisi yapılarak 7 ciltte toplanmış ve bu kelimelerin soğdça ile olan yakınlığı tespit edilerek, doğu iran dillerinden sakaca'nın hotan lehçesine yerleştirilerek sınıflandırılmıştır. ayrıca kelimelerin çevirisi de yapılarak bir adet sözlük de çıkartılmıştır.

ilginç bir anekdot olarak, yine metinler içinde öz türkçe bazı kelimelerin de var olduğu göze çarpmaktadır. bu kelimelerin sayısı ise 19 olup, her ne kadar bu kelimeler metinlerin tamamına kıyaslandığında ufak bir yer tutsa da, göçebe türkler ve bazı irani kavimler arasındaki kültürel etkileşimlerin sanılandan daha öncesine dayandığını düşündürtmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yukarıdaki resim, cambridge üniversitesi'nin sitesinde görüntülenmeye açık sayfalardan biridir.

kaynakça:
en.wikipedia.org/wiki/Kingd...

bailey, harold walter. "turks in khotanese texts." the journal of the royal asiatic society of great britain and ıreland (1939): 85-91.

bailey, harold walter. "a turkish-khotanese vocabulary." bulletin of the school of oriental and african studies, university of london 11.2 (1944): 290-296.
devamını gör...

dune evreninde yer almış kurgusal şirket. esas adı ile 'combine honnete ober advancer mercantiles'. oluşum ve etkileri göz önüne alındığında, dune tarihinin en önemli şirketi olduğu söylenebilir. oluşumunun butleryan cihadı sonrasına dayandığı bilinmekte. uzay yolculuğu ve ticaretinde kullanılan makinelerin yok olması veya yasaklanması ile büyük açmaza giren uzay loncası, landsraad üyeleri ve imparatorluk yeni yollar arama işin girişti. bu sırada gezegenler ve sistemler arası ticaret çok amatörce yapılıyordu. zira uzayda navigasyonsuz sürdürülen ticaret, birçok geminin kaybolması ile büyük yara alıyordu.
baharat'ın(spice melange) keşfi tam da bu döneme denk gelir. bu keşfi, özel olarak geliştirilmiş insan makineler yapma işinde kullanan uzay loncası, 'lonca yönbulucular' denilen ilginç bir ırk üretti. bu yönbulucular, adlarından da anlaşılacağı üzere baharat kullanarak, makinelerin yaptığı hassas navigasyonel işlemleri kendileri de yapabilir hale getirildiler. bu da uzay ticaretinde yeni bir dönemin kapısını açtı.

yönbulucu konsepti;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

choam logosu

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



pek tabi imparatorluk ve daha sonraları landsraad, böylesine sınırsız bir gücü sahipsiz bırakamazdı. uzay loncası üzerinde kurulacak hakimiyetin, uzay ticaretini tümüyle ele geçirmek anlamına geldiği gün gibi ortadaydı. durum böyle olunca landsraad üyesi asil aileler, bu uğurda çok çaba verdi fakat imparator hepsinden önce pozisyon alıp, choam fikrini ortaya attı. bu fikre göre, landsraad, uzay loncası, imparatorluk vebene gesserit'lerin katılımıyla bir şirket kurulacaktı. her yapının ayrı ayrı hissedar olacağı bu şirketin ana hissedarı ise pek tabii imparatorun kendisi ve ailesi idi. hal böyle iken imparatorun choam üzerindeki söz hakkı zamanla fazlalaştı ve yaklaşık %40'lık bir hisseye ulaştı. uzay ticaretinin tümünü kontrol eden bir şirketin %40 hissesi demek, çok çok büyük bir gücü el atında tutmaktı.

bu gücün büyük bölümü ise dune evreni için en elzem şey olan baharat'ın taşınmasından geliyordu. kitaplarda da geçtiği üzere; baharat'ı kontrol eden, evreni kontrol eder.
baharatın taşınma işini lonca hallederken, imparatorluk ve landsraad ise hissedarlar arası dağıtımdan sorumluydu. bene gesserit ise daha çok kendi payına düşen baharat'ı almakla ilgileniyordu.

spoiler'lı kısma geldik;


atreides'lerin dune'a gönderilmesiyle başlayan olaylar, pek tabi choam içinde birtakım dalgalanmalara sebep oldu. zira birinci leto karizmatik ve topluluklara sözü geçen bir asil aile lideriydi. pek tabii bilinen evrende baharat'ın bulunduğu yegane gezegenin başına atreides yönetiminin geçmesi demek, hali hazırdaki güce güç katmaktı. bu durumun bir tuzak olduğu başından belli olsa da leto için pek bir seçenek yoktu. demir yumruk choam ve imparator kararını vermişti. takip eden olaylar, leto'nun ölümü, paul atreides'in başa geçişi ve yine paul'ün muaddib'e dönüşümü derken, sonunda fremenler ve harkonnenler(ve ek olarak imparator'un finanse ettiği sardaukar birlikleri) arası verilen savaş neticesinde, paul liderliğindeki fremenler savaşı kazanmıştı. bunla yetinmeyen paul imparator'a karşı savaş açıp, onu da esir alınca choam'un yeni bir numarası oldu. imparator'un %40'lık söz payı, corrino ve atreides hanedanlarının da hisseleri ile birleşince, paul choam'un yaklaşık olarak %51'lik hissesini eline almıştır.
bu kadar büyük bir hisse tabi ki de diğer hanedanlar arasında huzursuzluk yaratmış, bu huzursuzluk ise isyan olarak geri dönmüş olsa da, tüm isyanlar yine paul atreides tarafından bastırılmıştır.

uzun bir müddet atreides kontrolünde kalan choam en büyük darbeyi ise tanrı imparator leto atreides ii. zamanında almıştır. baharat tekelini tamamen ele geçiren tanrı imparator, choam bünyesindeki aileleri, uzay loncasını ve bene gesseritleri haraca bağlamış ve adeta baharat için dilenir hale sokmuştur. buna rağmen varlığını koruyan choam, parçalanma'dan sonra şerefli anaların gelişine kadar tek parça devam etmiştir.


yazıldığı tarih itibarıyla sık sık 'opec' ve 'dutch east india company' ile bağdaştırılmıştır.

son olarak; choam, forbes tarafından hazırlanmış bir ankette 'en etkili kurgu şirket' seçilmiştir.

link
devamını gör...

herkese kuşku ile bakmak gerek hımm*.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim