6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı
tribündeki 150 kadar operasyon çocuğuna rağmen galatasarayımızın söke söke aldığı karşılaşma.
maç öncesinde bağırıyorlardı hepsi bir taraflarına böylece girmiş oldu.
gerçek bir striker golü izlemiş olduk, iyi bakın fenerliler her zaman göremezsiniz böylesini.
saksıya fesleğen gibi veyahut bilezzziiiiiik gibi.*
maç öncesinde bağırıyorlardı hepsi bir taraflarına böylece girmiş oldu.
gerçek bir striker golü izlemiş olduk, iyi bakın fenerliler her zaman göremezsiniz böylesini.
saksıya fesleğen gibi veyahut bilezzziiiiiik gibi.*
devamını gör...
babanın en iyi olduğu konu
gece gündüz çalışıp para kazanmak.
devamını gör...
kitap alıntıları
"hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."
müz'iç : bıktıran, usandıran.
müz'iç : bıktıran, usandıran.
devamını gör...
etkileşim alamayınca başlık açma hevesinin kırılması
dönem dönem olsa da sıklıkla yaşamadığım durum. yaşamıyorum çünkü alıştım. yani hadi ama; kaç kişi halka kuantum kütle çekimi başlığına tanım girer ki? başıma ne geleceğini bilerek açıyorum.
(bkz: kaşınmak)
(bkz: kaşınmak)
devamını gör...
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek
halihazirda taninanlarin agizda biraktigi tat ile orantili artan usengeclik.
devamını gör...
arkadaşının arkadaşın olmadığını anladığın an
o ana kadar ne yaşandı, içinde ne yaşadın da arkadaşsınız zannettin diye sorarlar insana.
arkadaşlık dediğin şey platonik yaşanmaz ki. öyle yaşadıysa zaten, onun arkadaşın olmaması çok da şaşırılmayacak bir şey.
arkadaşlık dediğin şey platonik yaşanmaz ki. öyle yaşadıysa zaten, onun arkadaşın olmaması çok da şaşırılmayacak bir şey.
devamını gör...
le bourgeois gentilhomme
5 perdelik molière komedisi. bu oyunu çekici kılan esas detay sanıyorum ki yükselme hedefleri peşinde olan orta sınıf ve rezil bir kibire sahip olan üst sınıfın bir hicvi olmasına rağmen molière'in bunu döneminin fransa kralının önünde oynamasıdır hemde başrol olarak. molière komedi yazar fakat biz biliriz ki bu onun iğnesini batırma yöntemidir, dilimize kibarlık budalası olarak çevirilen (esasında burjuva beyefendisi olarak çevrilmesi daha uygun olurdu) bu oyun ise yine onun alaycılığından nasibini almış. yer yer kendisinin sıklıkla kullandığı abartılı karakterler üzerinden bu abartı yükselme hırsına dokundurmaları diğer eserlerinin bir kopyası izlenimi yaratıyor olsa da ben kibarlık budalası'nın oldukça keyifli olduğunu düşünüyorum. molière'in bazı durumlarda tekrara düştüğü bir gerçek ama bu jourdain karakteri üzerinden burjuvazi eleştirisini büyük bir ustalıkla nasıl işlediği gerçeğini gölgelememeli. (not düşmek gerekirse; kibarlık budalası'nın komedi-bale olduğunu belirtmek gerek.)
--- alıntı ---
maître de philosophie
- sans doute. sont-ce des vers que vous lui voulez écrire ? (şüphesiz. ona şiir mi yazmak istiyorsunuz?)
monsieur jourdain
- non, non, point de vers. (hayır, hayır şiir olmasın.)
maître de philosophie
- vous ne voulez que de la prose ? (sadece nesir mi olsun?)
monsieur jourdain
- non, je ne veux ni prose ni vers. (hayır, ne şiir ne nesir olsun.)
maître de philosophie
- ıl faut bien que ce soit l'un, ou l'autre. ( ama ikisinden biri muhakkak olmalı.)
monsieur jourdain
- pourquoi ? (niye?)
maître de philosophie
- par la raison, monsieur, qu'il n'y a pour s'exprimer que la prose ou les vers. (çünkü insan kendini ya nazımla ya da nesirle ifade edebilir beyefendi.)
--- alıntı ---
--- alıntı ---
maître de philosophie
- sans doute. sont-ce des vers que vous lui voulez écrire ? (şüphesiz. ona şiir mi yazmak istiyorsunuz?)
monsieur jourdain
- non, non, point de vers. (hayır, hayır şiir olmasın.)
maître de philosophie
- vous ne voulez que de la prose ? (sadece nesir mi olsun?)
monsieur jourdain
- non, je ne veux ni prose ni vers. (hayır, ne şiir ne nesir olsun.)
maître de philosophie
- ıl faut bien que ce soit l'un, ou l'autre. ( ama ikisinden biri muhakkak olmalı.)
monsieur jourdain
- pourquoi ? (niye?)
maître de philosophie
- par la raison, monsieur, qu'il n'y a pour s'exprimer que la prose ou les vers. (çünkü insan kendini ya nazımla ya da nesirle ifade edebilir beyefendi.)
--- alıntı ---
devamını gör...
avrupalılar o kadar keşif ve buluş yaparken doğulular ne yapıyordu sorunsalı
buluş yapıyorlardı. arkadaşlar tanımların hepsini okudum da ciddi mi yazıyorsunuz anlamadım. çok fazla okumuş olmanıza, entellektüel birikime falan ihtiyacınız yok. ben de bilgisiz biriyim ama şu google denen zımbırtıyı çok profesyonel kullanıyorum. geliştirin kendinizi. merak ettiğiniz bir kelime yazıp entera basarak başlayın mesela. sonra da bu tarz sorunsallarınızı aramaya başlarsınız. doğuda yüzlerce yıl öncesinden çinden tutun anadoluya kadar yüzlerce buluş gerçekleşmiştir. avrupanın gelişimi daha geç fakat daha tutarlı, daha hızlı olmuştur. doğu insanı inanç ve kültür olarak değişime daha kapalı olduğu için gelişim çok çok yavaşlamıştır ama bu durum o kadar buluş olduğu gerçeğini değiştirmez. "yeaa doğulular zır cahil yeaa tek bir buluş bile yok kanka, hep avrupa bulmuş." diyenleri nazikçe araştırmaya sevk edin.
devamını gör...
psikopat
tıbbi istatistiklere göre her 100 kişiden biri psikopatmış. ayrıca, psikopatlar toplumda bir yeri olan zeki ve karizmatik kişiler oluyormuş genelde. çok ilginç bir diğer tespit ise şu, duygusuz ve empati yoksunu olan bu kişilere toplumun ihtiyacı varmış. mesela, bir ameliyatta işler kötü giderken duygusal patlamalar yaşayıp elleri titreyen bir doktor yerine, duygularını kontrol eden, biraz acımasız olan ve hızlı karar verebilen bir doktoru tercih ederiz. bu nedenle, cerrahlar, genelde duygusuz ve sert karakterli yani, psikopatik özellikleri olan kişilermiş. bunun yanında, siyasetçiler ve iş insanlarının da psikopatik özellikleri varmış. son olarak, "psikopatlık bir ruh hastalığı değil, kişilik bozukluğudur." diğer bir deyişle, diyor ki düzelemezler, değişemezler.
kaynak:
kaynak:
devamını gör...
çocukken aşık olunca yapılanlar
çocukken hoşlandığım kızın karşısında utanırdım, azıcıkta korkardım aslında. ilk hoşlandığım hanımefendiyle hiç konuşmamış bile olabilirim.
devamını gör...
pinkshinyultratambourine
okumak, okumak ve daha çok okumak istiyorum yazdıklarını. umarım en yakın vakitte portakal partisinde görürüz kendisini (geldi bile). takipteyim:)
ekleme: tam bir yetenek avcısıymışım yahu:d kendisine çoook teşekkür ediyorum bana yaşattığı ve yaşatacağı güzel dakikalar için.
ekleme: kendisinin menajeri an itibariyle ben oluyorum, iş teklifleri için portakal fırlatın her yere, nasılsa bulurum sizi;)
ekleme: tam bir yetenek avcısıymışım yahu:d kendisine çoook teşekkür ediyorum bana yaşattığı ve yaşatacağı güzel dakikalar için.
ekleme: kendisinin menajeri an itibariyle ben oluyorum, iş teklifleri için portakal fırlatın her yere, nasılsa bulurum sizi;)
devamını gör...
ermolettin
ben bu adamı sevimli bulmaya başladım. diğer trollerle arasındaki mesafeyi uzak ara açmaya başladı.
meriçlerle olan problemini çözerse -ki onlara saplanıp kaldıği için yelpazesi daralıyor.- gülümseten, zülfi yâre dokunan bir trole dönüşür.
bunun da sözlüğe katkısı olur, egosal buhranları bük sen ermolettin, meriçlerle arana mesafe koy. inan bir yıldız gibi parlayacaksın sözlükte.
meriçlerle olan problemini çözerse -ki onlara saplanıp kaldıği için yelpazesi daralıyor.- gülümseten, zülfi yâre dokunan bir trole dönüşür.
bunun da sözlüğe katkısı olur, egosal buhranları bük sen ermolettin, meriçlerle arana mesafe koy. inan bir yıldız gibi parlayacaksın sözlükte.
devamını gör...
bir abinizin normal sözlük gözlemleri
36'lık bir delikanlı olarak katılıyorum.
günde 500 tanım giren, saçma sapan başlıklar açan ergenler var.
adı bile okunmayan, 80 tane harfi yanyana düzerek " nick " aldığını zanneden, kaliteyi düşürenlerden ben de şikâyetçiyim.
günde 500 tanım giren, saçma sapan başlıklar açan ergenler var.
adı bile okunmayan, 80 tane harfi yanyana düzerek " nick " aldığını zanneden, kaliteyi düşürenlerden ben de şikâyetçiyim.
devamını gör...
su içsem yarıyor
kendimden biliyorum, tamamen kolpadır.
kemiklerim iri diyen kişi ile aynı kişidir bunu söyleyenler.
ama ben onurunla kilo aldığımı söyleyeceğim daima, lahmacunu ekmek arası yapıp yiyorum.
gelin, doğruyu söyleyin kardeşler.
kemiklerim iri diyen kişi ile aynı kişidir bunu söyleyenler.
ama ben onurunla kilo aldığımı söyleyeceğim daima, lahmacunu ekmek arası yapıp yiyorum.
gelin, doğruyu söyleyin kardeşler.
devamını gör...
anlam verilemeyen insan davranışları
gereksiz samimiyet, vıcık vıcık insan ilişkileri. mümkünse daha seviyeli ilişelim, ilişki kuralım arkadaşlar. en azından benimle.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
eveet gelelim sözlüğün muhtarı olması gereken yazarımıza. kafa sözlük bir mahalle ise kendisi bu mahallenin muhtarıdır. sizi kolunuzdan tutar mahalledeki tüm kıymetli yazarlarla tanıştırır. üstelik bunu yaparken hiç üşenmez. kendinizi mahallenin muhtarları dizisindeki çaydanlık gibi hissetmemeniz için de ne gerekiyorsa yapar. o derece nahif bir kişiliğe sahiptir.

robnaja, cenk'in arka bahçesi,marikaki gibi muhteşem yazarları keşfetmemi sağladığı yetmezmiş gibi geleceğin yazarlarından aratikoya da şimdiden iki söz etme fırsatı tanımıştır. işte böyle de koca yüreklidir.
resmini paylaşıyorum merak edenler için.

peki neden vanellope von schweetz ? oyunbozan ralph animasyonunu izleyenler bilir izlemeyenlerin de izlemesini öneririm onu anlamaları için. kraliyetten olup tek amacı oyun oynamak olan bu yazarımız , puan sıralamasında zirve manyağı "king candy" tarafından çevrilen bir takım ali cengiz oyunları sonucunda yarış dışı bırakılıyor ve toplumdan dışlanıyor. zavallı vanellope'nin tek amacı " sadece yarışmak ve eğlenmek " fakat bir aracı olmadığı için yarışamıyor. sonrası animasyonu izleyin burası nickaltı uzatmamak gerek o kadar. burası bir şeker krallığı ise kendisi vanellope'dir. sadece eğlenmenizi ister. üşenmez sabahlara kadar sizi mutlu etmek için yayını üzerinde çalışır,sözlük dergisi için mesai yapar,günaydın mesajları atar, gününüze gülerek başlamanıza vesile olacak karikatürler paylaşır. bunları karşılık beklemeden yapar.
bir şarkı olsa sanırım şu olurdu.
yeşilçam filminden gelmiş gibi gülücükler dağıtır. yazıyı kağıda dökmek istesem, ormanları tüketmek suçundan yargılanırdım.
bana bir şeyhler oluyor tiyatro oyunundan bir alıntıdır:
"ne yazık insan sevmeme çeşitlerine harcıyor mesaisinin çoğunu oysa sevin dedi tanrı adı sevgili olanlar bile karşılık istiyor kalbinin atış hızına ben seni seviyorum ama dur bakalım sen de beni benim seni sevdiğim kadar seviyor musun önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe karşılık istemeden pazarlıksız sevin sizi seveni de sevmeyeni de oysa sevin dedi tanrı..."
hayat mottosu "herkesi sevmek" olan bu yazarımızın sevgisi aleyhinde delil olarak kullanılsa bile siz "sevgili yazarları" sevmeye devam edecektir. sizi mutlu etmek için elinde ne geliyorsa yapmayı sürdürücektir. geçmiş olsun dilekleriyle...
hasta kişinin nickaltı bu kadar meşgul edilmemeli diyorum. hatam olduysa affola.

robnaja, cenk'in arka bahçesi,marikaki gibi muhteşem yazarları keşfetmemi sağladığı yetmezmiş gibi geleceğin yazarlarından aratikoya da şimdiden iki söz etme fırsatı tanımıştır. işte böyle de koca yüreklidir.
resmini paylaşıyorum merak edenler için.

peki neden vanellope von schweetz ? oyunbozan ralph animasyonunu izleyenler bilir izlemeyenlerin de izlemesini öneririm onu anlamaları için. kraliyetten olup tek amacı oyun oynamak olan bu yazarımız , puan sıralamasında zirve manyağı "king candy" tarafından çevrilen bir takım ali cengiz oyunları sonucunda yarış dışı bırakılıyor ve toplumdan dışlanıyor. zavallı vanellope'nin tek amacı " sadece yarışmak ve eğlenmek " fakat bir aracı olmadığı için yarışamıyor. sonrası animasyonu izleyin burası nickaltı uzatmamak gerek o kadar. burası bir şeker krallığı ise kendisi vanellope'dir. sadece eğlenmenizi ister. üşenmez sabahlara kadar sizi mutlu etmek için yayını üzerinde çalışır,sözlük dergisi için mesai yapar,günaydın mesajları atar, gününüze gülerek başlamanıza vesile olacak karikatürler paylaşır. bunları karşılık beklemeden yapar.
bir şarkı olsa sanırım şu olurdu.
yeşilçam filminden gelmiş gibi gülücükler dağıtır. yazıyı kağıda dökmek istesem, ormanları tüketmek suçundan yargılanırdım.
bana bir şeyhler oluyor tiyatro oyunundan bir alıntıdır:
"ne yazık insan sevmeme çeşitlerine harcıyor mesaisinin çoğunu oysa sevin dedi tanrı adı sevgili olanlar bile karşılık istiyor kalbinin atış hızına ben seni seviyorum ama dur bakalım sen de beni benim seni sevdiğim kadar seviyor musun önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe karşılık istemeden pazarlıksız sevin sizi seveni de sevmeyeni de oysa sevin dedi tanrı..."
hayat mottosu "herkesi sevmek" olan bu yazarımızın sevgisi aleyhinde delil olarak kullanılsa bile siz "sevgili yazarları" sevmeye devam edecektir. sizi mutlu etmek için elinde ne geliyorsa yapmayı sürdürücektir. geçmiş olsun dilekleriyle...
hasta kişinin nickaltı bu kadar meşgul edilmemeli diyorum. hatam olduysa affola.
devamını gör...
2. bayezid
1481'de fatih sultan mehmet'in ölümü, osmanlı için çok kritik bir aşamanın başlangıcıdır. yeni padişahın tahta geçişi sorunsuz olmayacaktır. ıı. mehmet'in ölümü üzerine (bazılarına göre bayezid zehirlemiştir.) iki veliaht arasında çatışma kaçınılmaz olur. askeri çatışma cem'in aleyhine gelişir ve memluklere sığınak zorunda kalır. kardeşine karşı yaptığı tüm girişimle başarısız olunca osmanlıya karşı koz olarak kullanılacağı sürgün hayatı başlar. önce rodos'ta tutulur, sonra fransa'nın çeşitli bölgelerine gönderilir. daha sonra ise papa vııı. ınnocentius ve papa vı. alexander'in misafir tutsağı olur. vııı. charles onu türklere karşı siyasi koz olarak kullanmak istese de cem sultan 25 şubat 1495'te ölünce plan suya düşer. 2. bayezid, osmanlı tarihinde sultan bayezid-î velî olarak geçer. onun döneminde imparatorluk, babasının planladığından çok daha farklı bir yöne evrilir. dindar bir müslüman olan bayezid, türk aristokrasisinin hırslarını sınırlamakla uğraşır. toplumun dindar kesimleriyle yüksek askeri ve idari makamlar için çeşitli tarikatlarca yetiştirilen insanlara güvenir. balkanlı genç hristiyanlardan oluşan devşirmelere imtiyaz ve güçlerini iade eder. ıı.bayezid'ın uzun dönemi boyunca devletin idari yapısı yeniden düzenlenir, maliyeye çekidüzen verilir ve başkent büyük bir değişime gider. ıı.bayezid barışsever olarak tanınmasına rağmen imparatorluğun sınırlarını genişletmeyi ihmal etmez. onun döneminde kara orduları hersek'i fetheder ve baltık'a kadar uzanır. ceneviz'li ustaların yardımıyla donanma geliştirilir. ıı.bayezid ölümünden birkaç ay önce oğullarından biri olan selim tarafından tahttan indirilip sürgün edilir.
devamını gör...
dejenerasyon
fransızca kökenli bozulma anlamında eş anlamlısı yozlaşma olan kelimedir.
devamını gör...
i will always love you
çok güzel bir melodisi olan şarkıdır.
devamını gör...