geceye bir şiir bırak
vurgulu dinlemek isteyenler için 3.28den buraya alayım sizleri.
seni düşünmediğim bir an, bir anım yok kör olayım
dağlar bile sarsılıyor gönlümün ağırlığından
rüzgara vuruyorum kendimi belki sıyırır diye
ruhumu inciten hürmütsüz sevginin kurbanıyım ben
her sağanak yağmurda ıslanırım iliklerime dek
belki çeker götürür diye içimde ki bu hasretini
faydasız!!! kenetlenmişsin kalbime
ilmek ilmek işlenmiş gibisin hasretinle yüreğime
nereye böyle bileyim söyle
suskunluğunun itirafıdır vefasızlığına
yoksa bir hayat böyle yoksa yar mıydı?
hadi git! hiç durma mühim değil vefa borcun yok
hadi git! aldırma bırak umutlarım kararsın
seni düşünmediğim bir an, bir anım yok kör olayım
dağlar bile sarsılıyor gönlümün ağırlığından
rüzgara vuruyorum kendimi belki sıyırır diye
ruhumu inciten hürmütsüz sevginin kurbanıyım ben
her sağanak yağmurda ıslanırım iliklerime dek
belki çeker götürür diye içimde ki bu hasretini
faydasız!!! kenetlenmişsin kalbime
ilmek ilmek işlenmiş gibisin hasretinle yüreğime
nereye böyle bileyim söyle
suskunluğunun itirafıdır vefasızlığına
yoksa bir hayat böyle yoksa yar mıydı?
hadi git! hiç durma mühim değil vefa borcun yok
hadi git! aldırma bırak umutlarım kararsın
devamını gör...
deandre yedlin
1993 doğumlu birleşik amerikalı futbolcu. galatasarayın transferinde önemli bir mesafe kat ettiği söyleniyor. premier ligde newcastle unitied takımında forma giyiyor.
devamını gör...
meyhaneye meyhane demenin yasaklanması
içerisinde
internet ortamına da düzenleme getireceklerini belirten oktay, "tüm internet servis sağlayıcıları yeni aboneliklerini, aksi talep edilmedikçe, güvenli internet hizmeti ile başlatacak" dedi. oktay'ın açıklamalarına göre, siber zorbalık ve dijital kumara yönelik de önlemler getirilecek.
şeklinde de bir paragraf bulunan haber.
gerçekten bazı eylemlerin sonunun nereye gittiğini görmüyor bazı arkadaşlar. kaynayan suda oturup bekleyen kurbağa misali... böyle ufak ufak, tek tek, yavaş yavaş yapılan değişikliklerin hepsi tamamlandığında ses çıkartacak hiçbir alan kalmamış olacak hiçbirimize.
naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
sonra yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü yahudi değildim.
benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
-martin niemöller-
internet ortamına da düzenleme getireceklerini belirten oktay, "tüm internet servis sağlayıcıları yeni aboneliklerini, aksi talep edilmedikçe, güvenli internet hizmeti ile başlatacak" dedi. oktay'ın açıklamalarına göre, siber zorbalık ve dijital kumara yönelik de önlemler getirilecek.
şeklinde de bir paragraf bulunan haber.
gerçekten bazı eylemlerin sonunun nereye gittiğini görmüyor bazı arkadaşlar. kaynayan suda oturup bekleyen kurbağa misali... böyle ufak ufak, tek tek, yavaş yavaş yapılan değişikliklerin hepsi tamamlandığında ses çıkartacak hiçbir alan kalmamış olacak hiçbirimize.
naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
sonra yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü yahudi değildim.
benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
-martin niemöller-
devamını gör...
babaya sigara içerken yakalanmak
kafede fenerbahçe'nin maçını izliyorum. ana avrat söverken pata küte sigara içiyorum tabi. arkamdan bi lavuk ateş istedi bakmadan uzattım. maçın sonuna doğruydu zaten, maç bitti kalabalık dağıldı, çakmak yalan oldu dedim. neyse sonra eve gittiğimde babam çayını içiyor.
- sen sigara mı içiyorsun lan pezevenk?
annem kaş göz yapıyor. o biliyor içtiğimi de ne demeye çalıştığını anlamıyorum.
- ne alaka baba, içsek içiyoruz deriz, allah allah.
- artistlik yapma lan, sıçarım bacağına. al şu çakmağını, bir daha da yalan söyleme bana.
- sen sigara mı içiyorsun lan pezevenk?
annem kaş göz yapıyor. o biliyor içtiğimi de ne demeye çalıştığını anlamıyorum.
- ne alaka baba, içsek içiyoruz deriz, allah allah.
- artistlik yapma lan, sıçarım bacağına. al şu çakmağını, bir daha da yalan söyleme bana.
devamını gör...
felsefeden anlayan kadın vs mantı yapabilen kadın
mantının felsefesini yaparım.
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
herkese merhabalar sevgili kafa sözlük yazarları ve çaylakları! bu bir bildiridir.
sizinle çok güzel anlar geçirdik. ilk yayını hatırlıyorum da mars'ta insan kayması... çok heyecanlıydık. hele yayında sesimizi duyduğumuz zaman... hele sizin başlık altına bize destek olmak için yazdığınız o güzel ve yaratıcı tanımlar... hele hele...* her şey çok güzeldi.
sonra yapay zeka ve aşktan, yalnızlıktan, paralel evrenlerden ve rüyalardan konuştuk. hepsi ayrı ayrı bana o kadar çok şey kattı ki. her bir yayın için ayrı araştırma yapmıştım ve yeni bilgiler öğrenmiştim. bu arada yeni yazarlar ve yeni hayatlar ile tanışmıştım. çok değerliydi tüm bunlar benim için gerçekten de...
fakat bazı durumlar var sevgili yazarlar... biz yayın yapmamaya karar verdik. bu durum, bir süreliğine de olabilir, kalıcı da olabilir. şu an önümüzü göremiyoruz fakat ben kendi adıma sizinle tekrar bir araya gelmeyi çok isterim. kişisel hayatımda çok yoğun bir döneme girdim ve radyodan feragat etmek durumda kaldım. yayını birlikte yaptığımız diğer sevgili arkadaşlarım coldboy ve piyanist yine kendi kişisel sebeplerinden dolayı yayın yapamayacaklar. o yüzden artık yokuz diyebilirim... radyo sayesinde bir de sevgili mejamı tanıdım, iyi ki varsın.
sizinle olmak çok keyifliydi.*
sizinle çok güzel anlar geçirdik. ilk yayını hatırlıyorum da mars'ta insan kayması... çok heyecanlıydık. hele yayında sesimizi duyduğumuz zaman... hele sizin başlık altına bize destek olmak için yazdığınız o güzel ve yaratıcı tanımlar... hele hele...* her şey çok güzeldi.
sonra yapay zeka ve aşktan, yalnızlıktan, paralel evrenlerden ve rüyalardan konuştuk. hepsi ayrı ayrı bana o kadar çok şey kattı ki. her bir yayın için ayrı araştırma yapmıştım ve yeni bilgiler öğrenmiştim. bu arada yeni yazarlar ve yeni hayatlar ile tanışmıştım. çok değerliydi tüm bunlar benim için gerçekten de...
fakat bazı durumlar var sevgili yazarlar... biz yayın yapmamaya karar verdik. bu durum, bir süreliğine de olabilir, kalıcı da olabilir. şu an önümüzü göremiyoruz fakat ben kendi adıma sizinle tekrar bir araya gelmeyi çok isterim. kişisel hayatımda çok yoğun bir döneme girdim ve radyodan feragat etmek durumda kaldım. yayını birlikte yaptığımız diğer sevgili arkadaşlarım coldboy ve piyanist yine kendi kişisel sebeplerinden dolayı yayın yapamayacaklar. o yüzden artık yokuz diyebilirim... radyo sayesinde bir de sevgili mejamı tanıdım, iyi ki varsın.
sizinle olmak çok keyifliydi.*
devamını gör...
kemal sunal filmleri
her izlediğinde tebessüm ettiren garip bir büyüsü olan filmlerdir.
hiç birini açıp internetten izlemedim hep denk geldim televizyonda.
hiç birini açıp internetten izlemedim hep denk geldim televizyonda.
devamını gör...
ığdır
türkiye’nin en doğusunda yer almasına rağmen sert karasal iklim değil, mikroklima alanı olduğundan dolayı akdeniz ikliminin karakteristiğinin görüldüğü ilimizdir.
devamını gör...
alttaki yazara bir şarkı bırak
hadi bakalım. *
devamını gör...
kışın güneş gözlüğü takan tip
gayet normal bir tiptir.
bildiğim kadarıyla gözlüğün adı “güneş gözlüğü”,
“yaz gözlüğü” falan değil.*
bildiğim kadarıyla gözlüğün adı “güneş gözlüğü”,
“yaz gözlüğü” falan değil.*
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
tabii olum manyak mısın!!! bak 300 e yakın takipçim var millet beni bir ciddiye alıyor bir ciddiye alıyor! höt diyorum hött, kesss diyorum kessss! o kadarrrr!! saksı değiliz sonuçta! (bkz: başlık değil saçmalık)
devamını gör...
şükrü erbaş
o da biliyordu ki, herkesin ruhunu bedeninin çarmıhına gerdiği, bırakın acıyı, sevincin bile paylaşılamadığı bir dünyada, kimse boyunu incelik ve derinlikle ölçmeye kalkmazdı. ama yine de ‘insanın acısını insan alır’ sözüne inanıyordu bütün yüreğiyle.
insanın acısını insan alır isimli kitabından bir alıntıdır.
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
rekabete gelememek. yarışta hissedince vazgeçmek. az biraz hırs olmaması. münzevi bir hayat. özüme karşı çok eleştirel olmam...
birden fazla oldu ama insandır beşer kuldur şaşar.
birden fazla oldu ama insandır beşer kuldur şaşar.
devamını gör...
pomme
pomme'nin güzel olan tek şarkısıdır ceux qui revent. kronik uykusuzluk hakkındadır.
devamını gör...
erkeklerin tahammül edilemeyen hareketleri
devamını gör...
gamzedeyim deva bulmam
harika bir tevriye sanatı barındıran, şairin bedbaht hayatını da resmeden eser.
söz sanatına gelirsek hem gamzede* hem de gamze (malum yanakta bir çukur) anlamında. kullanılmış. çukurda esir kalmış ve yaralar almış da olabilir şair.
edit: imla
söz sanatına gelirsek hem gamzede* hem de gamze (malum yanakta bir çukur) anlamında. kullanılmış. çukurda esir kalmış ve yaralar almış da olabilir şair.
edit: imla
devamını gör...
bugün için şükrettiğin bir şeyi yaz
annem ve babam hala hayatta ve yanıbaşımdalar çok şükür.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
nermin yıldırım
devamını gör...
90'lı yıllara dair akılda kalanlar
kayahan, sibel alaş, burak kut, mirkelam, mustafa sandal, sertab erener, tarkan, tayfun ve adını sayamadığım daha nice şarkıcımız...
lou bega, the cranberries, no doubt, ace of base ve ismini sayamadığım niceleri...
karum ve hafta sonlarında iğne atsan yere düşmeyecek kalabalığı ve çook şeker'in ilk açıldığı günler, torba dolusu şeker almalarımız...
atakule'deki dreamland adlı oyun salonu ve kafkas'tan çikolatalı kestane şekeri almalarımız...
tunalı'daki ertuğ pasajı'nda bulunan tadım pizza'nın harika domates çorbası ve açık büfe salataları... yine tunalı'daki golden cue adlı bilardo salonu ve kıtır'da kumpir yemek... daha aşağıdaki tivoli'de pizza yemek ve saatlerce oturmak... şimdi kapanmış olan kavaklıdere sineması...
atatürk bulvarı üzerinde, yine kapanmış olan akün sineması...
kızılay meydanı'da "saat 2'de gima'nın önünde" buluşmalarımız, gima'nın karşısındaki yeni kara mürsel binası...
o zamanlar, bahriye üçok ve uğur mumcu suikastlerinde patlayan bombaların sesini duyacak bir yerde yaşıyor olmak...
öğrenciler, hatta bazen okullar arası yumurta savaşı...
seğmenler parkı'nda ünlü sanatçıların gece konserleri ve her ne kadar artık zararını öğrenip karşı çıkıyor olsak da, o çocuk hallerimizle keyif aldığımız havai fişek gösterileri... bu 80'lerin sonlarından kalma da olabilir, net hatırlamıyorum.
özellikle şampiyonlar ligi'nde kazandığımız maçlardan sonra sokaklarda saatlerce kutlama yapıp, ertesi sabah ses kısık halde okula gitmeler...
***
daha çok şey sayarım 90'larla ilgili çünkü beni hayatımın en güzel dönemleriydi onlar. bir gün bir zaman makinesi yapabilecek olsaydım, kesinlikle gideceğim zaman 1990-1997 arası olurdu ve sürekli başa dönerek loop'a alırdım zamanı kendim için. gerçekten özlüyorum o yılları...
lou bega, the cranberries, no doubt, ace of base ve ismini sayamadığım niceleri...
karum ve hafta sonlarında iğne atsan yere düşmeyecek kalabalığı ve çook şeker'in ilk açıldığı günler, torba dolusu şeker almalarımız...
atakule'deki dreamland adlı oyun salonu ve kafkas'tan çikolatalı kestane şekeri almalarımız...
tunalı'daki ertuğ pasajı'nda bulunan tadım pizza'nın harika domates çorbası ve açık büfe salataları... yine tunalı'daki golden cue adlı bilardo salonu ve kıtır'da kumpir yemek... daha aşağıdaki tivoli'de pizza yemek ve saatlerce oturmak... şimdi kapanmış olan kavaklıdere sineması...
atatürk bulvarı üzerinde, yine kapanmış olan akün sineması...
kızılay meydanı'da "saat 2'de gima'nın önünde" buluşmalarımız, gima'nın karşısındaki yeni kara mürsel binası...
o zamanlar, bahriye üçok ve uğur mumcu suikastlerinde patlayan bombaların sesini duyacak bir yerde yaşıyor olmak...
öğrenciler, hatta bazen okullar arası yumurta savaşı...
seğmenler parkı'nda ünlü sanatçıların gece konserleri ve her ne kadar artık zararını öğrenip karşı çıkıyor olsak da, o çocuk hallerimizle keyif aldığımız havai fişek gösterileri... bu 80'lerin sonlarından kalma da olabilir, net hatırlamıyorum.
özellikle şampiyonlar ligi'nde kazandığımız maçlardan sonra sokaklarda saatlerce kutlama yapıp, ertesi sabah ses kısık halde okula gitmeler...
***
daha çok şey sayarım 90'larla ilgili çünkü beni hayatımın en güzel dönemleriydi onlar. bir gün bir zaman makinesi yapabilecek olsaydım, kesinlikle gideceğim zaman 1990-1997 arası olurdu ve sürekli başa dönerek loop'a alırdım zamanı kendim için. gerçekten özlüyorum o yılları...
devamını gör...
