genellikle bilgisayarlar için kullanılan ingilizce söz öbeğidir.
devamını gör...

sen fencisin bilirsin
!çaydanlığın kapağı açılmıyor neden?
!arabanın camı buğulandı soğuk hava mı vereyim sıcak hava mı?
!ay’ın evreleri nasıl oluyor?
!buzlukta cam neden çatlar?
!şuramda ağrı var hangi organ burda?
malum fen hayattır
devamını gör...

çok fazlı uyku olarak da bilinen, polifazik uyku, 20-45 dakikalık parçalar halinde toplamda 2- 5 saat aralığında uyuma yöntemi olarak ifade ediliyor.
leonardo da vinci, thomas jefferson, napoleon, thomas edison, nikola tesla ve winston churchill gibi önemli kişilerin de bahsedilen bu polifazik uykuyu yaşam biçimi haline getirdiği iddia edilmektedir.
stampi'nin araştırmalarına göre polifazik düzende uyuyanlarda, uyanık oldukları zamanlarda dikkat sürelerinin oldukça yüksek olduğu, hafıza testlerinde de blok uyuyanlara göre daha da iyi performans gösterdiği belirlenmiş.
devamını gör...

gösterime giren bir film gişede zarar ediyorsa veya zarar etmediği halde kazancı beklenenin çok altındaysa genellikle başarısız olmuş kabul edilir. tabi buradaki "başarısızlık" sadece filmin parasal yönüyle ilgilidir, niteliğiyle ilgili değil. nitekim bazen çok iyi filmler de çeşitli sebepler (reklamının iyi yapılmaması, seyircilerin ilgi göstermemesi, yanlış vizyon tarihi vs.) yüzünden gişede istediğini elde edememiştir.

günümüzde hem eleştirmenler hem de seyirciler tarafından oldukça sevilen ama gösterime girdiği dönem gişede olumsuz sonuçlar alan filmlerden bazıları şunlardır:

the shawshank redemption: gösterime girdiği ilk aylarda zarar etmiştir. sebebi, hapishane filmlerinin ilgi çekmemesi, kadın karakter eksikliği ve hatta isminin zor telaffuz edilmesi gibi birçok etkene bağlanmıştır. oscar'a aday olduktan sonra tekrar gösterime girmiştir ancak yaklaşık 58 milyon dolar hasılat elde etmiştir (görece ne kadar az bir miktar olduğunu şuradan anlayabiliriz: o dönemin diğer oscar adayı forrest gump'in hasilatı 680 küsur milyon dolardı) film, video kiralama ve tv sayesinde giderek sevilmiş ve popüler olmuştur.

12 angry men: eleştirmenler çok başarılı bulmuş ama seyirciler pek ilgi göstermemişti ve bu yüzden gişe hasılatı çok düşük olmuştur. ilgisizliğin sebebi ise filmin siyah-beyaz çekilmiş olmasıydı. o dönem renkli filmler daha popüler olmaya başlamış, siyah-beyaz filmler "sıkıcı" bulunmaya başlanmıştı. film, televizyonda yayınlandıktan sonra insanların birbirlerine önermesi sayesinde hak ettiği ilgiyi görmüştür.

fight club: yapım şirketi fight club'ı bir "dövüş filmi" şeklinde pazarlamıştır ama seyircilerden bekledikleri ilgiyi görememiştir. gösterimlerden yaklaşık 100 milyon dolar elde eden filmin bir dövüş filmi olmadığı dvd satışlarından sonra daha iyi anlaşılmıştır.

donnie darko: başarısızlığının sebebinin 11 eylül'den kısa bir süre sonra gösterime girmesi (filmde bir uçak kazası sahnesi vardır) olduğu söylenir. hemen hemen sadece bütçesini karşılayacak kadar kazanmıştır. diğer filmler gibi dvd kiralama sayesinde bilinir olmuş ve zamanla kültleşmiştir.

örneklerden anlaşılacağı üzere, filmin konusu, tanıtımı, reklam anlaşmaları, oyuncular, yayınlanma tarihi, dönem şartlarına uygunluk vb. bir çok etken filmlerin başarılı veya başarısız olmasında etkilidir.
devamını gör...

yaaaaaa*

çok teşekkür ederim çok naziksiniiiiiiiiizz. şarkı için de çok teşekkür ederim ayrıca. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sinemada ya da evde tek başına izlenerek test edilebilecek bir durumdur. günümüz filmleri daha çok iğrenç sahneler içeriyor korkutucu öğe gittikçe azalıyor, belki buna bağlı olabilir. yoksa küçükken sadettin teksoy'un programlarındaki "taşa döndüğü iddia edilen gelin alayının" hikayesi bile beni daha çok korkutuyordu. artık biraz gelişmesi lazım bu sektörün. heyecan yok.
devamını gör...

acil şifalar diliyorum
devamını gör...

yggdrasil'in aramızdaki kökü sanırım bu arkadaş, frigg de olabilir daha tam emin olamadım. gerçi ben balder olmadıktan sonra pek bişi fark etmiyor ama neyse?

bak ne dicem sayın yazar, olur da bir gün savaşa çıkman gerekirse haber ver, seni ginnungagap'a kadar takip etmeyen domestic ne olsun?

bak, bizim köyün türküsü..

devamını gör...

benim bildiğim her şeyi başkaları yazmış mecbur goygoy yapıyorum.
devamını gör...

avrupa birliği sınırları içinde yaşayan türk vatandaşları için son derece doğru önerme.

ben ,şahsımve kendim
devamını gör...

muhtaç birisine yardım ettiğinde insanın mutlu olmasının ardındaki sebebin ne olduğunun sorgulandığı başlıktır.

bir çok insan güzel, romantize edilmiş şeyler söyleyebilir bu konuda.

tam hatırlamıyorum hangisinde okuduğumu ama ya nietzsche ya sa schopenhauer bu mutluluğun altında yatan esas gerçeğin ego tatmini olduğunu ifade ediyordu. ona göre* insanın kendisinin bir başkasına yardım edecek kadar güçlü ve üstün olduğunu hissetmesiydi, yardım eden insanın yaşadığı mutluluğun sebebi.
devamını gör...

alnından öpüp helalimsin demelik tiplerdir.
devamını gör...

‘kalp aptaldır’
-gustave flaubert
devamını gör...

günaydın sözlük,
hafta sonu ne çabuk geldi yahu.. bu hafta, hemen tatil sonrası ne yoğun geçti de cumaya gelmişiz bile... son çalışma günü olunca, istemsiz bir sevinç var içimde... aç aç müziğin sesini, modumuz yükselsin. *
devamını gör...

hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun!
“vaktiyle bir atsız varmış”; var olsun.
devamını gör...

pame'de bu hafta rock tınıları var.

yunan müziğinde rock ve entehno arası gelip giden, kimi zaman blues'a, kimi zaman da pop müziğe yakınsayan rock türünde şarkılar geçmişten günümüze ilginç serüvenleriyle bu akşam saat 22:30'da pame radyo yayınında olacak. bekliyoruz.
blog.normalsozluk.com/
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlar ne kolay gidiyor ben anlamıyorum. gönül bağı, alışkanlık denen şeyler var, tanıştığımız arkadaşlarımız, dostlarımız var. hergün beğeni yaptığımız ve bizi beğenen hiç tanışmadığımız kafadaşlarımız var. insan eskiyen terliğini, yırtılan tişörtünü bile atarken aklı kalıyor. aklı kalıyor, kalbi kalıyor ne bileyim ya. ben alışkanlıklarımdan kolay vazgeçebilen biri değilim. sevdiklerimden de sevenlerimden de kolay vazgeçemiyorum. buradayım, buralardayım.
devamını gör...

yazarın bahsettiği psikolog sigmund freud'dur. katıldığım bir durum olmakla beraber her insan özgürdür mottosuna gayet uyar.
devamını gör...

#967311 salatacığımın yazdığı her şeye katılmakla birlikte artırıyorum. sadece maaşını söyleyen değil; ilk buluşmada ya da tanışır tanışmaz, mesleğini bastıra bastıra "şefim, müdürüm, yöneticiyim" diye belirten insan da iticidir.
devamını gör...

dört gün önce duyduğu espriyi süzgecinden yeni geçirmiş insandır. köşeli jetondur, sonradan düşmüştür.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim