depresyona giren kişiye söylenmemesi gerekenler
takma ya
devamını gör...
ateist bir canlı neden yaşar sorusu
şurada yazan müslümanlarda nasıl bir kafa var anlamadım. ateistsek kafamıza sıkacakmışız. çünkü yok oluyormuşuz. niye yaşayacakmışız? ulan zevk alıyorum hayattan, sevdiğim bir iki insan var onlarla konuşmayı seviyorum, merak duygum var yarın ne olacağını merak ediyorum, ney niye böyle merak ediyorum, kendimi seviyorum, hiçbir şey olmasa bedenim acıdan kaçınmaya programlı bu vücutta yaşadığım sürece ölüm de dahil tüm acılardan kaçınırım. ben de size sorayım ulan madem müslümansınız yani dirileceğinize, hak dinin islam olduğuna yüzde yüz eminsiniz gidin müslüman bir orduya katılın -kimin ordusu bilemem- kafir öldürün ve orada ölüp şehit olun. neden bunu yapmıyorsunuz? direkt cennet. sözlükte niye boş boş vakit harcıyorsunuz?
devamını gör...
türkiye'de normalleşen anormallikler
sırf bir insanla komşu,akraba vs. olduğu için özel hayatı hakkında soru sormak ve üstüne tavsiye vermeye çalışmak.
bi salın ya.
bi salın ya.
devamını gör...
normal sözlük fenomeni olacağını düşündüğünüz yazarlar
benimdir diyen √
kendi nickini yazan √
ben değilimdir o yazan√
tamam başlık bu kadar dağılabiliriz.
kendi nickini yazan √
ben değilimdir o yazan√
tamam başlık bu kadar dağılabiliriz.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
ona kötü bir şey olsun istedim
bana aşık olsun istedim
bana aşık olsun istedim
devamını gör...
öğrenci evinde sizi bekleyen bir şey
üzeri tamamen bulaşıklarla dolu bir mutfak tezgahı ve lavabosunun önü..
bazı tencere ve tabakların içinde bozulmadan dolayı ağımsı şeyler görmenizde olası.
bazı tencere ve tabakların içinde bozulmadan dolayı ağımsı şeyler görmenizde olası.
devamını gör...
yazılı olmayan ilişki kuralları
özel alan diye bir şey var biliyor musunuz? kişiye özel, orayı her an istediğiniz gibi aşmamanız gerekiyor. kişiye sormanız gerekiyor.
çünkü öznel bir alan. ne kadar sevseniz de birbirinizi o özel alanları aşmayın lütfen.
çünkü öznel bir alan. ne kadar sevseniz de birbirinizi o özel alanları aşmayın lütfen.
devamını gör...
dopamin detoksu
devamını gör...
kafa sözlük
an itibariyle akışında bir tane bile bilgi içerikli tanım olmayan sözlük. sağlık olsun. zaten wikipedia mı burası. neyse ben geldim buralardayım. herkese selam. *
devamını gör...
wolfgang amadeus mozart
ölmeden önceki son sözü ''ölümün tadı dilimin ucunda, bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum'' olmuştur.
devamını gör...
evli bir kadınla birlikte olmak
yine seks hikayesi mi yazıyorsun feridun abi demek istediğim başlıktır.
devamını gör...
1956 macaristan halk cumhuriyeti ayaklanmaları
başlığı “macaristan halk cumhuriyeti” olarak açmamın nedeni o yıllarda macaristan’ın sscb destekli sosyalist bir devlet olması ve bu ismi kullanmasıdır. bu ayaklanma ise sscb karşıtı ilk ayaklanmalardan biridir.
23 ekim günü üniversite öğrencileri şair petöfi anıtının önünde toplanıyorlar. bu şair macarların ulusal şairidir. 1848 macar devriminin önderlerindendir ve yazdığı bir şiir o zamanlar ulusal şarkılarıdır. toplanan öğrenciler 16 maddelik bir talep metni okuyor. bu maddeleri buraya eklemeyeceğim. dileyen rahatlıkla bulabilir. maddelerden biri “sovyet birliklerinin macaristan’dan çıkarılması” . ulusal şarkılarını söylüyor ve yürüyüş yapıyorlar. işçi ve halktan da destek görülünce olaylar büyüyor.
hatta askerlerin bir kısmı da isyancılar tarafına geçiyor ve taleplerinden birini elde ederek eski başbakan ımre nagy’i tekrar başbakanlık koltuğuna oturtuyorlar. bu ımre nagy yaklaşık iki sene sonra idam edilecek. çok yıllar sonra ise itibarı iade edilecek. kendisi de sosyalist bu arada. zaten bu ayaklanma sosyalizm karşıtlığından ziyade stalinist yönetime karşı bir isyan.
sovyet askerleri şehri(şimdiki budapeşte) çevirmiş fakat bir karşılık vermiş değil o anlarda. hatta çekilmeye başladıkları bile söyleniyor. fakat nagy askerlerin tam çekilmediği gerekçesiyle varşova paktı’ndan çekildiğini açıklıyor ve diğer ülkelerden yardım talep ediyor. işte ne olduysa ondan sonra oluyor. başka ülkeler yardım etmediği gibi sovyet birlikleri takviye ediliyor ve şehir işgal ediliyor. binaların ön cepheleri bombalanıyor. şehir darmaduman ediliyor. görüntülerin olduğu bir videoyu entry sonuna ekleyeceğim.
çok kısa sürede isyan bastırılıyor. 10 kasımda ise bitiyor. tabii toparlanma süreci çok zaman alıyor. uzun süre olağanüstü hal ilan edilecek ve şehir dış dünyaya kapanacak.
3 bin civarı ölüm olmuş. belki bir o kadar yurt dışına kaçan olmuş. isyanın öncüleri idam edilmiş. time dergisi 1956 yılının adamı olarak macar halkını seçmiş. bu şaşırtıcı değil zaten. sonuçta adamlar sovyet karşıtı. bizim ülke de uzaktan çok desteklemiş macar halkını. destek derken manevi destek. o dönemin gazetelerine bakarsanız göreceksiniz bunu. nihayetinde türkiye’de bir nato ülkesi ve komünizm karşıtı. bu arada bu olaylarla ilgili türkiye’de çıkan eski gazetelere bakarken “futbolcu puskas çatışmalarda öldürüldü” haberiyle karşılaştım. aslında adam 2006 da öldü. macarların efsane futbolcusu. gazeteler o zaman da bol keseden atıyor tabii.
olayların iki sembolü var diyebiliriz. biri yıkılan stalin heykeli. diğeri ise o dönemki macaristan bayrağının ortasının delinip kullanılması. ortasındaki komünizm yıldızı kesilmiş olarak.
işte stalin, işte bayrak;


komünizm yıkıldıktan sonra bu olaylar “macar devrimi” diye anılıyor.
etkileyici görüntüler içeren video
23 ekim günü üniversite öğrencileri şair petöfi anıtının önünde toplanıyorlar. bu şair macarların ulusal şairidir. 1848 macar devriminin önderlerindendir ve yazdığı bir şiir o zamanlar ulusal şarkılarıdır. toplanan öğrenciler 16 maddelik bir talep metni okuyor. bu maddeleri buraya eklemeyeceğim. dileyen rahatlıkla bulabilir. maddelerden biri “sovyet birliklerinin macaristan’dan çıkarılması” . ulusal şarkılarını söylüyor ve yürüyüş yapıyorlar. işçi ve halktan da destek görülünce olaylar büyüyor.
hatta askerlerin bir kısmı da isyancılar tarafına geçiyor ve taleplerinden birini elde ederek eski başbakan ımre nagy’i tekrar başbakanlık koltuğuna oturtuyorlar. bu ımre nagy yaklaşık iki sene sonra idam edilecek. çok yıllar sonra ise itibarı iade edilecek. kendisi de sosyalist bu arada. zaten bu ayaklanma sosyalizm karşıtlığından ziyade stalinist yönetime karşı bir isyan.
sovyet askerleri şehri(şimdiki budapeşte) çevirmiş fakat bir karşılık vermiş değil o anlarda. hatta çekilmeye başladıkları bile söyleniyor. fakat nagy askerlerin tam çekilmediği gerekçesiyle varşova paktı’ndan çekildiğini açıklıyor ve diğer ülkelerden yardım talep ediyor. işte ne olduysa ondan sonra oluyor. başka ülkeler yardım etmediği gibi sovyet birlikleri takviye ediliyor ve şehir işgal ediliyor. binaların ön cepheleri bombalanıyor. şehir darmaduman ediliyor. görüntülerin olduğu bir videoyu entry sonuna ekleyeceğim.
çok kısa sürede isyan bastırılıyor. 10 kasımda ise bitiyor. tabii toparlanma süreci çok zaman alıyor. uzun süre olağanüstü hal ilan edilecek ve şehir dış dünyaya kapanacak.
3 bin civarı ölüm olmuş. belki bir o kadar yurt dışına kaçan olmuş. isyanın öncüleri idam edilmiş. time dergisi 1956 yılının adamı olarak macar halkını seçmiş. bu şaşırtıcı değil zaten. sonuçta adamlar sovyet karşıtı. bizim ülke de uzaktan çok desteklemiş macar halkını. destek derken manevi destek. o dönemin gazetelerine bakarsanız göreceksiniz bunu. nihayetinde türkiye’de bir nato ülkesi ve komünizm karşıtı. bu arada bu olaylarla ilgili türkiye’de çıkan eski gazetelere bakarken “futbolcu puskas çatışmalarda öldürüldü” haberiyle karşılaştım. aslında adam 2006 da öldü. macarların efsane futbolcusu. gazeteler o zaman da bol keseden atıyor tabii.
olayların iki sembolü var diyebiliriz. biri yıkılan stalin heykeli. diğeri ise o dönemki macaristan bayrağının ortasının delinip kullanılması. ortasındaki komünizm yıldızı kesilmiş olarak.
işte stalin, işte bayrak;


komünizm yıkıldıktan sonra bu olaylar “macar devrimi” diye anılıyor.
etkileyici görüntüler içeren video
devamını gör...
önce başlığa bakarım başlık mı diye sonra yazara bakarım abdulseyidbincabbar mı diye
devamını gör...
cinsel seçilim
darwin’in türlerin kökeni adli kitabinda yer alan kavramdir. bu kavrami da iki ayri yola ayırmıştır. birincisi yola gore, eseylerin bu secim biciminin dis koşullarda bir iliskisi yoktur. hatta tam tersi durum söz konusudur. bu kurama göre özellikle erkekler arasinda, disi icin yapilan savasla baglantilidir. bu savaşın sonu ölüm degil, birlikte olacağı eşeyin sinirlandirilmasi dolayisiyla daha az genlerini dagitmasidir. bu yuzden darwin cinsel secimi dogal secimden daha sert bulmaktadir. dogal yasamda en dinc erkekler, en çok döl bırakan erkekler olarak savunur tezinde. bunu destekleyen turlerden bazi ornekler verir. örneğin timsahlar, disi savasinda kızılderililerin savas dansindaki gibi donup bagrisarak savaştıklarını dile getirir. erkek alabaliklarin butun gun kavga etmesi yine buna ornektir. ve bazi bocek turlerinde bu durumun goruldugu gozlemlenmistir. bu seçilim alfa erkekleri kendi partnerlerine ve savaştıkları hemcinslerine baskin olmayi saglar.
ikinci yol ise, bir cinsiyetin (genellikle disilerdir) karsi cinsten bir bireyin secmesi yontemidir. yontem, basta bilim insanlarinin tarafinda cok kabul görmemiş, hatta bir donem elestirilip alaya alındığı söylenebilir ama zaman geçtikçe bilimsel gözlemlerle ispati mumkun olunca, kabul görmüş bir kuram haline gelmiştir. hatta cinsel seçilim kavraminin hala gunumuzde halihazirda devam ettigi gorusu bir hayli de yaygindir.
ikinci yol ise, bir cinsiyetin (genellikle disilerdir) karsi cinsten bir bireyin secmesi yontemidir. yontem, basta bilim insanlarinin tarafinda cok kabul görmemiş, hatta bir donem elestirilip alaya alındığı söylenebilir ama zaman geçtikçe bilimsel gözlemlerle ispati mumkun olunca, kabul görmüş bir kuram haline gelmiştir. hatta cinsel seçilim kavraminin hala gunumuzde halihazirda devam ettigi gorusu bir hayli de yaygindir.
devamını gör...
(tematik)
zekai tunca
aysuns isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.
zekai tunca, (d. 1944, ankara). türk sanat müziği sanatçısı.
zekai tunca, (d. 1944, ankara). türk sanat müziği sanatçısı.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
çok büyük saygı duyduğum ekiptir.
sıfır şaka. gerçekten inanılmaz bir iş yapıyorlar. şimdi şöyle açıklayayım. biri bana gelip dese ki. burada şu saatler arasında duracaksın ve girilen tüm girdileri okuyacaksın. hata varsa tespit edeceksin. kurallara uymayan bir durum varsa gerekeni yapacaksın. bunu yaparken de sana gelip senden yardım isteyebilirler, o kişilere de yardım edeceksin. üstelik bunu bedavaya yapacaksın. hemen 's****r git' cevabını yüzüne söyleyiveririm. ya biri bana bu görevi teklif etse direkt bana hakaret mi etmeye çalışıyor falan diye düşünürüm. 'benimle kavga falan mı etmek istiyorsun' diye sorarım. birilerinin bunu kabul etmesini beynim kabul etmiyor. çünkü bu işin ederi rahat 7500tl + sigorta + yıpranma payı + alkol gideri. bizim modlar hayrına yapıyor.
düşün şimdi hayrunnisa nurgül(16) geliyor. zaten siyasal islamda gözünü açmış yavrucak. burada fikirlerini beyan ediyor ve sen hepsini okumak zorundasın. ya daha neler ya. daha nelerrrr.
mahmut hıdır(32) geliyor. hala babasının evinde küçük odasında oturuyor. doldurmuş klasik romanları kütüphanesine. birde en ucuz basımlardan almış. duvarları dökülen odasında sadece roman okuyarak entelektüel olacağını sanıyor. karşına gelse iki kelime konuşamayacak insanların burada tanımlarını, o iğrenç edebiyat parçalama seanslarına katlanmak zorunda bu moderasyon ekibi. kafa sözlük yazarlarının şiirleri başlığını spamlıyor her gün. o şiirleri her gün okumak zorunda kaldığınızı düşünün. gerçekten çok yüksek bir yıpranma payı varın bu işin. ''7500tl+ hafta sonu da çalışmıyorum anca öyle kabul edebilirim'' derdim.
en basitinden düşünün. burada sevmediğin, fikirlerinden rahatsız olduğun biri var. ne yaparsın. engellersin, okumazsın, görmezsin. ama bu insanların böyle bir lüksü yok. sevmediği bir insanı tanımak zorunda. bakın bu gerçekten çok ağır bir şey. sevmediğin onlarca insanı tanımak zorundasın ve bunu da belli etmemen lazım. neden? çünkü tarafsız olman lazım. ne 7000'i ya 10.000 tl + 45 gün yıllık izin anca toparlarsın.
o yüzden moderatörler hata yapabilir yazar kardeşlerim. keyfi bir şeyde yapabilirler. bu şartları düşündüğümüzde çok normal bunlar. gidip sağda solda ağlamayın. göründüğünden çok daha zor bir iş. ayrıca şunu ne zaman anlarsınız bilmiyorum ama burası bir işletme değil. yani karşılıksız olarak yapıyorlar. para kazansalar sabahtan akşama kadar şöylesiniz böylesiniz diye gömelim. ama değil.
bak bu söyleyeceğimi bütün içtenliğimle istiyorum. umarım siz bir örgütsünüzdür ve ruslara çalışıyorsunuzdur. kişisel bilgilerimi satıyorsanız helal olsun benim bilgilerim. çünkü aksi taktirde yapılan bu karşılıksız şeyi anlama imkanım yok.
aklıma bir şey daha geldi editi: bir moderatörle bir konuşma esnasında bir troll* başlığı üzerinden sohbet ediyoruz. moderatör yemin ederim bana şunu yazdı ya. ''bir sevgili bulsa da bizde kurtulsa o da kurtulsa'' * temenninin masumluğuna, çaresizliğin boyutuna bakar mısınız ? kurtuluşu artık sözlük dışındaki olaylarda arıyor.*
sıfır şaka. gerçekten inanılmaz bir iş yapıyorlar. şimdi şöyle açıklayayım. biri bana gelip dese ki. burada şu saatler arasında duracaksın ve girilen tüm girdileri okuyacaksın. hata varsa tespit edeceksin. kurallara uymayan bir durum varsa gerekeni yapacaksın. bunu yaparken de sana gelip senden yardım isteyebilirler, o kişilere de yardım edeceksin. üstelik bunu bedavaya yapacaksın. hemen 's****r git' cevabını yüzüne söyleyiveririm. ya biri bana bu görevi teklif etse direkt bana hakaret mi etmeye çalışıyor falan diye düşünürüm. 'benimle kavga falan mı etmek istiyorsun' diye sorarım. birilerinin bunu kabul etmesini beynim kabul etmiyor. çünkü bu işin ederi rahat 7500tl + sigorta + yıpranma payı + alkol gideri. bizim modlar hayrına yapıyor.
düşün şimdi hayrunnisa nurgül(16) geliyor. zaten siyasal islamda gözünü açmış yavrucak. burada fikirlerini beyan ediyor ve sen hepsini okumak zorundasın. ya daha neler ya. daha nelerrrr.
mahmut hıdır(32) geliyor. hala babasının evinde küçük odasında oturuyor. doldurmuş klasik romanları kütüphanesine. birde en ucuz basımlardan almış. duvarları dökülen odasında sadece roman okuyarak entelektüel olacağını sanıyor. karşına gelse iki kelime konuşamayacak insanların burada tanımlarını, o iğrenç edebiyat parçalama seanslarına katlanmak zorunda bu moderasyon ekibi. kafa sözlük yazarlarının şiirleri başlığını spamlıyor her gün. o şiirleri her gün okumak zorunda kaldığınızı düşünün. gerçekten çok yüksek bir yıpranma payı varın bu işin. ''7500tl+ hafta sonu da çalışmıyorum anca öyle kabul edebilirim'' derdim.
en basitinden düşünün. burada sevmediğin, fikirlerinden rahatsız olduğun biri var. ne yaparsın. engellersin, okumazsın, görmezsin. ama bu insanların böyle bir lüksü yok. sevmediği bir insanı tanımak zorunda. bakın bu gerçekten çok ağır bir şey. sevmediğin onlarca insanı tanımak zorundasın ve bunu da belli etmemen lazım. neden? çünkü tarafsız olman lazım. ne 7000'i ya 10.000 tl + 45 gün yıllık izin anca toparlarsın.
o yüzden moderatörler hata yapabilir yazar kardeşlerim. keyfi bir şeyde yapabilirler. bu şartları düşündüğümüzde çok normal bunlar. gidip sağda solda ağlamayın. göründüğünden çok daha zor bir iş. ayrıca şunu ne zaman anlarsınız bilmiyorum ama burası bir işletme değil. yani karşılıksız olarak yapıyorlar. para kazansalar sabahtan akşama kadar şöylesiniz böylesiniz diye gömelim. ama değil.
bak bu söyleyeceğimi bütün içtenliğimle istiyorum. umarım siz bir örgütsünüzdür ve ruslara çalışıyorsunuzdur. kişisel bilgilerimi satıyorsanız helal olsun benim bilgilerim. çünkü aksi taktirde yapılan bu karşılıksız şeyi anlama imkanım yok.
aklıma bir şey daha geldi editi: bir moderatörle bir konuşma esnasında bir troll* başlığı üzerinden sohbet ediyoruz. moderatör yemin ederim bana şunu yazdı ya. ''bir sevgili bulsa da bizde kurtulsa o da kurtulsa'' * temenninin masumluğuna, çaresizliğin boyutuna bakar mısınız ? kurtuluşu artık sözlük dışındaki olaylarda arıyor.*
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
sözlüğe büyük katkısı olan yazar. tanımları makale gibi okunur.
devamını gör...
matematik yapamıyorsan çöpsün
güzel ülkemin öğrencisine verdiği değer.
devamını gör...
