esprinin zeka gerektiren bir davranış olması
ve zekası yetmeyen herkesin de espri yapmaya çalışması.
devamını gör...
gusül abdestsiz gezilen metre kadar sırat köprün uzar
yaptığım hesaba göre buradan ta mars'a kadar 2-3 kere götürüp getirecek köprü ölçüsü.
araba filan verseler bari, o kadar yol valla yürünmez, atarım kendimi aşağıya.
araba filan verseler bari, o kadar yol valla yürünmez, atarım kendimi aşağıya.
devamını gör...
normal sözlük gece modu
telefonum bozuldu sandım. iniyordu yüreğime.
devamını gör...
kızarmış ekmek tereyağı bal üçlüsü
bal'ı vişne reçeli yapalım mı lütfen.
devamını gör...
akrabaların normal sözlük'ü keşfetmesi
vaziyet alınacak durum kafa izninde.
devamını gör...
covid sürerken kayak merkezlerinin yüzde 90 dolu olması
bu haberin kaynağı maynağı yok.
şimdi dinlediğim haber. ( fox tv)
sanki çok eğitim yapılmış gibi,
yarıyıl tatili sebebiyle kayak merkezleri doluluk oranı %90 olmuş.
şehirlerde, köylerde garibana sokağa çıkma yasağı,
kayak merkezlerinde zengine yarıyıl tatili.
görüntülerde insanlar neredeyse üst üste vaziyette...
söylenecek çok şeyin olduğu durum.
edit: sen kuru fasulyeciyi, pideciyi, çaycıyı kısaca tüm halka hizmet veren sektörleri kapat, 5 yıldızlı kayak merkezleriyle camileri açık tut, buna da ilim , bilim de.
bu ilim , şehirde avm'ye, resmi daireye, otobüse binerken, burada olduğu gibi 5 yıldızlı otele girerken sana ait olan 'hes' koduna inanıyor güveniyor, ama iş kıt kanaat geçim derdi veren esnafa, lokantaya, kafe'ye, çay ocağına, berbere gelince güvenmiyor, hes bir b..ka yaramıyor.
vuruyorlar kapıya kilidi.
bu adam ne yer ne içer, bu kadar çalışan ne yapar diye soran yok.
bunun neresini nasıl savunur bir insan anlamak gerçekten güç.
paraya tapar bir yönetim ve yine maddeye tapar bir destekleyici profili olan mevcut hükümet, özellikle son 10 yılda attığı her adımda zenginin, belli bir ayrıcalıklı kesimin yanında olduğunu her firsatta ortaya koymuş bir hükümettir.
şimdi dinlediğim haber. ( fox tv)
sanki çok eğitim yapılmış gibi,
yarıyıl tatili sebebiyle kayak merkezleri doluluk oranı %90 olmuş.
şehirlerde, köylerde garibana sokağa çıkma yasağı,
kayak merkezlerinde zengine yarıyıl tatili.
görüntülerde insanlar neredeyse üst üste vaziyette...
söylenecek çok şeyin olduğu durum.
edit: sen kuru fasulyeciyi, pideciyi, çaycıyı kısaca tüm halka hizmet veren sektörleri kapat, 5 yıldızlı kayak merkezleriyle camileri açık tut, buna da ilim , bilim de.
bu ilim , şehirde avm'ye, resmi daireye, otobüse binerken, burada olduğu gibi 5 yıldızlı otele girerken sana ait olan 'hes' koduna inanıyor güveniyor, ama iş kıt kanaat geçim derdi veren esnafa, lokantaya, kafe'ye, çay ocağına, berbere gelince güvenmiyor, hes bir b..ka yaramıyor.
vuruyorlar kapıya kilidi.
bu adam ne yer ne içer, bu kadar çalışan ne yapar diye soran yok.
bunun neresini nasıl savunur bir insan anlamak gerçekten güç.
paraya tapar bir yönetim ve yine maddeye tapar bir destekleyici profili olan mevcut hükümet, özellikle son 10 yılda attığı her adımda zenginin, belli bir ayrıcalıklı kesimin yanında olduğunu her firsatta ortaya koymuş bir hükümettir.
devamını gör...
türk halkının mensup olduğu din
kendine müslüman.
net budur. kusura bakmayın sayın türk halkı.
net budur. kusura bakmayın sayın türk halkı.
devamını gör...
yolda yürürken durduk yere gülen insan
öyle duruma düşerseniz telefonunuzu kulağa dayayın, öyle gülün. hiç olmazsa sizi gören telefonla konuşuyor, bir espriye gülüyor zannetsin. aksi halde deli demeleri olası.
not : yalnız telefonun sesini kısmayı unutmayın, kulağınızda çalarsa madara olursunuz.
not : yalnız telefonun sesini kısmayı unutmayın, kulağınızda çalarsa madara olursunuz.
devamını gör...
bolero
fransız besteci maurice ravel 'in en bilinen eseridir. dans sanatçısı ıda rubinstein' in sahne performansına eşlik etmesi amacıyla bestelediği bir bale müziği esasında. tabii tılsımlı olmasındaki sebep tek kalıp notanın farklı enstrümanlar ve farklı seslerle çalınmasıdır.
parça içinde defaatle aynı melodi döner.
her röprizde orkestraya yeni bir çalgı katılır bu sayede karakteristik sesler değişir ve alçak ses en yükseğe ulaşmış olur.
ravel eserin başarısı karşısında çok şaşırır ve şöyle bir cümle kullanır ;"sadece tek bir başyapıt yazdım. ne yazık ki onun içinde de müzik yok. " oysa başarı tesadüf değildir. eser konservatuvar kitaplarında olduğuna göre üzerine konuşulacak çok şey var demektir.
kendi fikrim esrarengiz bir melodi her dinlediğimde farklı bir şey düşünüyorum. dinleyince belki bana hak verirsiniz müziği yaşama benziyor. icra edebilmek hiç kolay değil üstüne düşülmesi gereken eserlerden.
dinlemek isteyenler için,
parça içinde defaatle aynı melodi döner.
her röprizde orkestraya yeni bir çalgı katılır bu sayede karakteristik sesler değişir ve alçak ses en yükseğe ulaşmış olur.
ravel eserin başarısı karşısında çok şaşırır ve şöyle bir cümle kullanır ;"sadece tek bir başyapıt yazdım. ne yazık ki onun içinde de müzik yok. " oysa başarı tesadüf değildir. eser konservatuvar kitaplarında olduğuna göre üzerine konuşulacak çok şey var demektir.
kendi fikrim esrarengiz bir melodi her dinlediğimde farklı bir şey düşünüyorum. dinleyince belki bana hak verirsiniz müziği yaşama benziyor. icra edebilmek hiç kolay değil üstüne düşülmesi gereken eserlerden.
dinlemek isteyenler için,
devamını gör...
merkez hakem kurulu
kısa adıyla mhk.
hakemlerin sorumlusu olan kuruldur. çaldıkları düdüğün, yanlış kararların, kaldırdıkları bayrağın hesabı onlardan sorulur. ama hakem yeteneksiz ise, kafasında kırk tilki dolaşıyorsa, kısa yoldan yükselmeyi hedefliyorsa mhk başkanı ne yapsın, kendisi ateşten gömlek giymiş, o koltukta oturuyor. bu başkanlık, kimseye de bir şey kazandırmamış. izmir marşı ile karşılayıp mehter marşı ile gönderiyorlar. ama dışarıdan sürekli eleştiren 20 senelik futbol yorumculuğunu yapacak kişi, kendine teklif edilse bir sene bile o mhk başkanlığı görevini yapamaz.
hakemlerin sorumlusu olan kuruldur. çaldıkları düdüğün, yanlış kararların, kaldırdıkları bayrağın hesabı onlardan sorulur. ama hakem yeteneksiz ise, kafasında kırk tilki dolaşıyorsa, kısa yoldan yükselmeyi hedefliyorsa mhk başkanı ne yapsın, kendisi ateşten gömlek giymiş, o koltukta oturuyor. bu başkanlık, kimseye de bir şey kazandırmamış. izmir marşı ile karşılayıp mehter marşı ile gönderiyorlar. ama dışarıdan sürekli eleştiren 20 senelik futbol yorumculuğunu yapacak kişi, kendine teklif edilse bir sene bile o mhk başkanlığı görevini yapamaz.
devamını gör...
sarhoşken yapılmaması gerekenler
eski sevgiliyi aramak.
devamını gör...
wikipedia çevirmenliği
yapmak istediğim ama dil seviyem yeterli olmadığı için yapamadığım iştir.
eminim ki hem eğlendirir hem de öğretir.
eminim ki hem eğlendirir hem de öğretir.
devamını gör...
iş arıyorum
merhabalar, 23 yaşındayım ve grafik tasarımcıyım. yüksek lisans için borca girdim ve para biriktirmeye çalışıyorum freelance her türlü işi yapıyorum. logo, afiş, illüstrasyon ve kurumsal kimlik gibi işlerle ilgileniyorum hızlı ve temiz çalışıyorum.ilgilenmek isteyen varsa bana ulaşırsa sevinirim.
devamını gör...
enerjik insan
tüm gece ağlayıp sabah hiçbir şey olmamış gibi makyajını yapıp hayatına kaldığı yerden devam eden yazarınızdır.
devamını gör...
çirkin bir kadın olmak
ben de bekarken çirkindim ne yalan söyleyeyim. kaş almayı bilmiyordum, saç yapmayı bilmiyordum, kocaman kırmızı çerçeveli gözlüklerim vardı, şık giyinmeyi bile bilmiyordum. eşim o halimle sevdi beni. üstelik kendisi çok dikkat çeken yakışıklılığa sahipti. evlenmek istediğimizi söylediğinde ailesi bile "oğlum daha güzel kızlar var seni isteyen, bu kızı napcan" dedi. ben evlendikten sonra lens kullanmaya başladım. kaşlarıma, saçlarıma bakım yaptım(gerçi sonra tesettüre girdim ama evde saçlarıma bakıyorum) efendim giyimimi şık tesettüre çevirdim. e eşim de babasının ölümü vs derken biraz çöktü daha bu yaşta (30) şimdi bana diyorlar sen çok güzelsin bu adam sana yakışmıyor. yahu biz birbirimize bakınca kalplerimizi görüyoruz. ağız burun değil ki. çıkın şu algıdan
devamını gör...
8 haziran 2021 kamberliğe terfi etmem
profilime bakmamla fark ettiğim daha doğrusu bir dostumun fark ettirdiği. teşekkür ediyorum rütbeye layık gördüğünüz için. bir oscar değil ama yetinmeyi bilirim.(bkz: swh)
devamını gör...
ilk başta sevilmeyip zamanla alışılan şeyler
sigara.malesef hepimiz ilk içişte nefret etmemize rağmen kendimize zorla alıştırdık.
devamını gör...
bibliyomani
aşırı kitap düşkünlüğü olarak tanımlayabileceğimiz bibliyomani, kitap toplama ve biriktirmenin çok ciddi bir seviyeye ulaştığı obsesif kompülsif bir hastalıktır.
bu terimi ilk kullanan kişi dr. john ferriar'dır. ferriar bu sözcüğü, 150 binden fazla kitapla dolu sekiz evi ve yaklaşık 100 bin sterline mal olmuş bir kitap koleksiyonu bulunan richard heber için kullanmıştır.
bibliyomanlar, kitapları okumak için satın almazlar. onlar için kitap satın almak bir arzudur. ve bunun için her şeyi yapabilirler. cinayet işleyen bibliyoman hastaları bile kayıtlara geçmiştir.
bibliyomanlar, kitaplar konusunda çeşitli amaç ve isteklere sahip olabilirler. kimi bibliyomanlar kitapları kokusu için toplar, kimileri kapaklarına hayrandır, kimileri yazınsal mirası korumak için toplar, kimileri mal varlığının ve gücünün sembolü olarak toplar, kimileri özel olarak ilgilendikleri alanla ilgili yazılmış kitapları toplar. sonuç olarak istek farklı olsa da amaç aynıdır: kitap toplamak.
tarihin en ünlü kitap hırsızı, bir bibliyoman olan stephen blumberg’tir. akıl hastası da olan stephen blumberg yirmi yılda 20 bin kitap, 11 bin de tarihi yazı çalmıştır. aslında para kazanmak amacıyla sık sık antika eşyalar çalan stephen çaldığı kitapları hiç satmamıştır.
yine ünlü bir bibliyoman da thomas phillipps (1792-1872). ölümünde 160.000 kitap ve el yazması içeren koleksiyonu vardır.
bu terimi ilk kullanan kişi dr. john ferriar'dır. ferriar bu sözcüğü, 150 binden fazla kitapla dolu sekiz evi ve yaklaşık 100 bin sterline mal olmuş bir kitap koleksiyonu bulunan richard heber için kullanmıştır.
bibliyomanlar, kitapları okumak için satın almazlar. onlar için kitap satın almak bir arzudur. ve bunun için her şeyi yapabilirler. cinayet işleyen bibliyoman hastaları bile kayıtlara geçmiştir.
bibliyomanlar, kitaplar konusunda çeşitli amaç ve isteklere sahip olabilirler. kimi bibliyomanlar kitapları kokusu için toplar, kimileri kapaklarına hayrandır, kimileri yazınsal mirası korumak için toplar, kimileri mal varlığının ve gücünün sembolü olarak toplar, kimileri özel olarak ilgilendikleri alanla ilgili yazılmış kitapları toplar. sonuç olarak istek farklı olsa da amaç aynıdır: kitap toplamak.
tarihin en ünlü kitap hırsızı, bir bibliyoman olan stephen blumberg’tir. akıl hastası da olan stephen blumberg yirmi yılda 20 bin kitap, 11 bin de tarihi yazı çalmıştır. aslında para kazanmak amacıyla sık sık antika eşyalar çalan stephen çaldığı kitapları hiç satmamıştır.
yine ünlü bir bibliyoman da thomas phillipps (1792-1872). ölümünde 160.000 kitap ve el yazması içeren koleksiyonu vardır.
devamını gör...