bazı kadınların yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmesi
bana ilginç gelen durumdur. aslında yuva kurmak ve etrafındakileri doyurmak dişi canlıların iç güdüsüdür. mesela bir kız çocuğu evcilik oynarken çay koymaktan hoşlanır, çünkü feminizmden haberi yoktur. yemek yapmak günümüzde feminizmin etkisiyle kadınlara dert olmaya başladı. tabii ki erkekler ev işlerinde yardım etmelidir ve zaman zaman beraber yemek yapılabilir, ancak bu kadınların arkasına sığındığı bir kalkan haline gelmemeli. yemek yapmak sizden hiçbir şey eksiltmez, günümüz feminizminin size dayattığı kuralları sorgulamadan uygulamaya çalışmak ne kadınlar için ne kadın hakları için fayda sağlar.
umarım ileride "neden biz anne oluyoruz, erkekler anne olsun biz hizmetçi miyiz?" demezsiniz.
edit: bunda erkeklerin de payı olduğunu es geçmeyeyim. yemeği yedikten sonra "eline sağlık, çok güzel olmuş." deseniz kadında ne yorgunluk kalacak, ne de yemek yapmaktan şikayet edecek. ama bazı odunlar iki güzel laf söylemekten dahi aciz olunca kadınlar da içerliyorlar tabii.
umarım ileride "neden biz anne oluyoruz, erkekler anne olsun biz hizmetçi miyiz?" demezsiniz.
edit: bunda erkeklerin de payı olduğunu es geçmeyeyim. yemeği yedikten sonra "eline sağlık, çok güzel olmuş." deseniz kadında ne yorgunluk kalacak, ne de yemek yapmaktan şikayet edecek. ama bazı odunlar iki güzel laf söylemekten dahi aciz olunca kadınlar da içerliyorlar tabii.
devamını gör...
değirmen
aynı zamanda çok sevdiğim bir sabahattin ali hikayesidir.
"sen sevgiline ne verebilirsin sanki? kalbini mi? pekâlâ, ikincisine? gene mi o? üçüncü ve dördüncüye de mi o?.. atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?... hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...
siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve koyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler, siz birisininden korkan ve birisini tehdit edenler... siz sevemezsiniz, sevmeyi yalnız biz biliriz..."
"sen sevgiline ne verebilirsin sanki? kalbini mi? pekâlâ, ikincisine? gene mi o? üçüncü ve dördüncüye de mi o?.. atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?... hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...
siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve koyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler, siz birisininden korkan ve birisini tehdit edenler... siz sevemezsiniz, sevmeyi yalnız biz biliriz..."
devamını gör...
nickaltına yazılınca mutlu olan yazar
olunmaz mı hiç?
her sabah bir hevesle nickaltı mesaj sayısı kontrol edilir, eğer aynıysa bir hüzün çöker insanın üzerine...
demek ki der, demek ki bütün bir gece kimsenin aklına gelmemişim...
oysa o sayı bir arttıysa bile; surata yayılan gülümseme, günü aydınlatan güneşten daha parlak bir ışık verir kişiye...
her sabah bir hevesle nickaltı mesaj sayısı kontrol edilir, eğer aynıysa bir hüzün çöker insanın üzerine...
demek ki der, demek ki bütün bir gece kimsenin aklına gelmemişim...
oysa o sayı bir arttıysa bile; surata yayılan gülümseme, günü aydınlatan güneşten daha parlak bir ışık verir kişiye...
devamını gör...
karşı cinsi çekici kılan detaylar
kısa cümleler kurması..
erkeklere çok konuşmak yakışmıyor bence, onlar dinlesin ve anlasın, o zaman çok çekici oluyorlar..
erkeklere çok konuşmak yakışmıyor bence, onlar dinlesin ve anlasın, o zaman çok çekici oluyorlar..
devamını gör...
timsah derisi
filipinli bir iş adamı, 1980'li yıllarda hafta sonu meşgalesi amaçlı bir tavuk çiftliği kurar, daha sonra tavuk sayısı artınca yumurtadan kesilen tavuklar için bir çare aramaya başlar. en sonunda bu tavukları yedirmek için devlete ait timsah çiftliğinden 1200 kadar timsah temin ederek timsah çiftliği kurar ve timsahları beslemeye başlar. daha sonra da timsah sayısı artmaya başlayınca bu sefer de timsahları öldürerek louis vuitton gibi dünya devi markalara ayakkabı, çanta, kemer yapma maksadıyla derisini, etlerini de macar salamı yapmak için gıda şirketlerine satar.
önce hayat veren sonra hayat sonlandıran adam, resmen timsah imparatorluğu kurarak paraya para dememiş. ticari amaçlı timsah çiftlikleri sadece bu değil. afrika'da nil timsahı, avustralya'da da tuzlu su timsahı çiftliklerindeki timsah sayısı, yabandakilerden fazla. para içinde yüzen sosyetik kadınların rağbet ettiği çantalar için de pahalı bir hammadde kaynağı oluşturuyorlar. bu deri çantalar için, ülkelerin farklı mevzuatları da olabiliyor. mesela, avustralya'ya timsah derisi ürünler sokulabiliyor yalnız 70 avustralya doları ( 379 tl) izin belgesi gerekiyor.
önce hayat veren sonra hayat sonlandıran adam, resmen timsah imparatorluğu kurarak paraya para dememiş. ticari amaçlı timsah çiftlikleri sadece bu değil. afrika'da nil timsahı, avustralya'da da tuzlu su timsahı çiftliklerindeki timsah sayısı, yabandakilerden fazla. para içinde yüzen sosyetik kadınların rağbet ettiği çantalar için de pahalı bir hammadde kaynağı oluşturuyorlar. bu deri çantalar için, ülkelerin farklı mevzuatları da olabiliyor. mesela, avustralya'ya timsah derisi ürünler sokulabiliyor yalnız 70 avustralya doları ( 379 tl) izin belgesi gerekiyor.
devamını gör...
düşün ki atatürk bunu okuyor
düşüncelerinin ve devrimlerinin vadesi hiç dolmasın.
seni seviyorum.
seni seviyorum.
devamını gör...
alkol
asla kullanmadığım ve kullanmayacağım şey. yapmayın etmeyin hocam.
devamını gör...
rezene
mide rahatsızlığı bulunan insanların tüketmesini şiddetle tavsiye ederim. sindirimi kolaylaştırır ve yemek sonrası oluşabilecek rahatsızlığı azaltır. ayrıca gaz sancısı yaşayanlar için de doktorlar tarafından önerildiğini duymuştum. bir tutam rezeneyi sıcak suda demleme yöntemiyle yemekten sonra 1 fincan olarak içiniz, afiyet bal şeker olsun.
devamını gör...
her başlığa muhalefet olanlar
başlıklar zaten konu hakkında fikirlerimizi belirtmemiz ve bildiklerimizi aktarmamız için vardır.ayıca bunun benzeri bir başlık açılmıştı daha önce.(bkz: her başlığa entry giren yazar)
devamını gör...
seçim barajı
avrupa birliği ülkelerinde en fazla %5 olan, türkiye'de ise %10 olan barajdır. kenan evren'in ülkeye hediyesidir(!). pek çok insanın "ben bu partiye oy versem ne olacak, barajı geçemez ki" deyip oy vermemesine sebep olmuştur.
örneğin, 2002 seçimlerinde baraj %5 olsaydı meclise şu partiler de girebilecekti:
(bkz: doğru yol partisi)
(bkz: milliyetçi hareket partisi)
(bkz: genç parti)
(bkz: demokratik halk partisi)
(bkz: anavatan partisi)
sonuç olarak, yüksek seçim barajı anti-demokratik bir unsurdur.
örneğin, 2002 seçimlerinde baraj %5 olsaydı meclise şu partiler de girebilecekti:
(bkz: doğru yol partisi)
(bkz: milliyetçi hareket partisi)
(bkz: genç parti)
(bkz: demokratik halk partisi)
(bkz: anavatan partisi)
sonuç olarak, yüksek seçim barajı anti-demokratik bir unsurdur.
devamını gör...
lisedeki ezberci edebiyat dersleri
öğretmenler kendi zevkleri üzerinden değil de müfredat üzerinden; ellerindeki imkanlar ve idarenin, velilerin, öğrencilerin tutumu dahilinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar; yani hepinizi aynı anda memnun etmelerini beklemeyin ve öğretmenlerin de bu durumdan memnun olduklarını düşünmeyin. bu demek değildir ki tüm öğretmenler muhteşem; tabii ki değiller, aptal saptal bir sürü öğretmen müsveddesi olduğunu kimse inkar edemez; lakin bizlere sıkıcı gelen ve bir o kadar da ne yaptığını bilen ve sonradan bunu idrak ettiğimiz öğretmenler de var çok şükür. bir öğretmen size "şu kitabı okuyun" diyorsa bir bildiği vardır arkadaşlar. boş yabmadan devam edin.
devamını gör...
evlenecek erkekler için öneriler
evlenmeyi ev satın almak sanan, stratejik düşünen yazar tavsiyeleridir. bu konuda kendileri dikkate alınmamalıdır.
tek tavsiyesi aşık olun olmalıydı. aşk olunca saydıklarının bir önemi kalmıyor zaten.
tek tavsiyesi aşık olun olmalıydı. aşk olunca saydıklarının bir önemi kalmıyor zaten.
devamını gör...
ousia
töz manasında kullanılır. aristo metinlerinde ikide bi çıkar karşınıza. asıl manası 'gerçekte var olan'dır. ancak (bkz: to ti en einai)'den farkı, ousia'nın maddesel bir öz olmasıdır.
devamını gör...
elif gibi sevmek
hikmet anıl öztekin kitabi.
elif gibi sevmek (nefes)
elif gibi sevmek (dem)
“sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben… ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım… ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim… ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…”
elif gibi sevmek 1- hikmet anıl öztekin
elif gibi sevmek (nefes)
elif gibi sevmek (dem)
“sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben… ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım… ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim… ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…”
elif gibi sevmek 1- hikmet anıl öztekin
devamını gör...
daddy (yazar)
dün uzun uzun sohbet ettik kendisiyle, hiç bahsetmedi ama sözlüğe bazı saçma sapan insanların geldiğinden hem fikir olarak konuşmuştuk. çok güzel bir dost kendisi yazardan ziyade, illa ki dönecektir diye tahmin ediyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
kendimi arıyor ve sorguluyor olmamdır.
devamını gör...
kırıcı olmaktan korkmak
kimseyi kırmamaya çalışırım ama beni çatır çutur kırıyorlar.**
devamını gör...
erasmus
bu gidişle asla içinde yer alamayacağım öğrenci değişim programı.
devamını gör...

