yolun ya da yol arkadaşının güzelliği ile orantılı bir çıkmazdır.

hangimi yürümedik ki zamanında o yolları?
o boşluğu tarif edebilecek bir söz de vardır mutlaka.

zaaf ve hisler..insanın gözünü boyuyor.

rahatsız ukdesi
devamını gör...

ekşi sözlükteki chp çomarlarına verilen tanım.
en büyük özellikleri kendisi gibi düşünmeyen herkese ak troll demeleridir.
devamını gör...

bugün recep ayına girmemiz münasebetiyle kavuşmuş olduğumuz kutlu bir zaman dilimidir, üç aylar.

üç aylara girdiğimizi ya bir dost meclisinde gündeme gelmesinden, ya bir arkadaş ya da yakınımızın bir yiyecek ya da içecek ikramımızı kibarca reddederek niyetli olduğunu beyan etmesinden, ya din görevlilerimizin hatırlatmalarından, ya da takvimlerdeki ‘üç ayların başlangıcı’ şeklindeki ibarelerden fark ederiz. üç aylara girdiğimiz uyarısını alır almaz da kendimize bir çeki düzen verme ihtiyacı duyarız. sıradan zaman dilimleri değildir çünkü üç aylar.

tövbelerle allah’a daha çok yaklaşıldığı, yapılan duaların, dileklerin dalga dalga allah’a ulaştığı, ’yarabbi ben pişmanım …’ nidaları eşliğinde dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği, kandillerin bir kutlu geçit halinde gecelerimizi nurlandırdığı, meleki olduğu kadar şeytani özelliklere de sahip; günah işlemeye müsait bulunan insanın günahlardan temizlenerek melekleşme hatta meleklerden de üstün olma fırsatını ele geçirdiği, allahü teala’nın lütuf ve ihsanının onlarca, yüzlerce, binlerce, onbinlerce misli fazla yağdırdığı, bütün kalplerin faniden bakiye yöneldiği, müstesna bir dönemdir üç aylar.

üç aylar için ‘rahmetin yağmur misali yağdığı zaman dilimi’ ifadesini kullanırsak abartıda bulunmuş olmayız. çünkü üçayların içerisinde receb, şaban, ramazan gibi üç mübarek ayla birlikte regaib gecesi, mirac gecesi, berat gecesi ve bin aydan hayırlı kadir gecesi gibi dört mübarek gece de vardır. allah’ın rahmetinin göklerden yağan mücevherler misali üzerimize indiği son derece feyizli ve bereketli bir iklimdir üç aylar.

üç aylar nafile ibadetlere alışmak ve hayatımızın bir parçası haline getirmek için en uygun zaman dilimleridir. mü’ minler ramazan’dan önce receb ve şaban aylarında oruçla buluşurlar. üç aylarda mümkün olduğu kadar namazlarını ceaatle kılmaya gayret ederler. mü’minlerin nafile namaz ve orucun yanı sıra zikir, sadaka ve umre gibi nafile ibadetlerle allah teala’nın feyz, rahmet ve bereketinden bol bol istifade ettiği bir hasat mevsimidir üç aylar.

üç ayların rahmet ikliminin müminler için tövbeye, arınmaya ve yükselişe geçmeye vesile olmasını diliyoruz.
devamını gör...

direği oldukça çekici bulan insandır.

ben olsam ben de samimileşirdim; o telli bıyıklar, o selvi boy... *
••

muhtemelen karakter olarak böyle biridir. ya samimileşmek hoşuna gidiyordur, ya da karşısımdakiyle konuşmayı uzun zamandır bekliyordur.
devamını gör...

tarlabaşında çocuk olmak 2.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


cemil beş yaşında, annesi 7 ay önce trafik kazasında öldü. cemil biraz fırıldak bi çocuk, ne zaman sokağa çıksa üstünü başını kirletiyor. ninesi hergün elbiselerini yıkamaktan bıktı. dövsede, kızsada cemilin kafası bir türlü almıyor. çocuk işte, üstünü başını batırıyor her seferinde, sonunda ninesi onu cezalandırdı, evden çıkmak yok uslanana kadar. cemilde pencereden sokaktaki arkadaşlarını izleyip hayata dair iç burkan bir anı biriktiriyor. ninesinden nefret ediyor, dünyadaki en kötü nine onun ninesi, bütün dünya mutlu ve sokakta tek kale maç yapıyorken cemil benim suçum ne diye düşünüyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

cemilin ninesi azime hanım , 1985 te kocasıyla birlikte tunceliden istanbula göç ettiler. mucburdular, kocası onu kaçırmıştı töre affetmezdi. koleradan öldü kocası. azime hanımın okuma yazması yok türkçe bilmez çat pat bile konuşamaz ama izleye izleye artık bazı dizileri anlayabiliyor. 86 yaşında, artık insanları anlayabilmek için onları dinlemeye ihtiyacı yok. 30 yıldır sigara içiyor. komşuları onu çok sever, akrabalarıyla geçinemez. azime hanım, rönesanstan yada hümanizmden anlamıyor ama öyle bir biber dolması yapıyor ki herkes kıskanıyor. çocukların gürültüsü onu sinir eder. pazara gitmekten hoşlanır. torunu cemil yüzünden tansiyonu yükselip duruyor.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

cemilin babası, ramazan abi . karısı öldükten sonra evlenmedi. işinde gücünde evini çocuklarını geçindirmeye çalışıyor. annesi azime hanımın tedavi masrafları baya belini bükmüştü. ramazan abinin sabit bir işi yok. bazen inşaatta, bazen hurdacılıkta, bazen tezgahtarlıkta ekmek kovalıyor. cemili daha okula yazdırmadı. okuyup bi halt olacağına inanmıyor olsa da, çocuğunu okutamamanın ayıp bişey olduğunu biliyor. elalem ne der. halbuki cemili şimdiden feyruz abinin atölyeye çırak olarak verse 18 inde ustabaşı olur. berberlikte güzel meslek. neyse bari ilk okulu okusun. okuma yazma ne ki teyzesi naciye lise mezunu, öğretirdi iki ayda.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


cemilin ortanca abisi müslüm , 18 yaşında, halde sebze işinde kantarcılık yapıyor. hafta sonları parttime kapkaççı. müslüm eve pek uğramaz, kalacak yeri çok. arkadaşlarıyla güzel bir ortamı var. nerde olay orda müslüm ve çetesi, tomalara müdahale ediyorlar. 6 yaşından beri sapan kullanıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


cemilin diğer abisi ferdi. 7 yıldır cevizli sokakta torba tutuyor. sicili tertemiz çok sakin, ağırbaşlı bir delikanlı. yol yordam bilir. kimseyle dalaşmaz, işini en temiz yapan torbacı olarak bilinir civarda. bu aralar iyi kazanıyor. kazandığı paranın büyük kısmıyla şahinini modifiye ediyor geri kalanınıda şengüle yediriyor. bakmayın paspal durduğuna torba tutuyorsan, kaybedecek bir şeyim yok yada alayına gider temalı kostümler giymek gerek.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şengül ferdinin gönül yarası, arkadaşları sana başka kızmı yok ne dolanıyorsun bunun peşinde, deseler de gönül bu otada konar bokada diyor ferdi.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu da en büyük abi recep . değnekçilik yapıyor. karısı vahide çok güzel kadındı, evlendikten sonra baya saldı kendini. cemille, recep ve vahide ilgilenir en çok. vahidenin çocuğu olmuyor yada recebin, sorun kimde bilinmiyor. vahide her gece ağlıyor, başkalarının çocuklarına bakıp iç geçiriyor. cemili oğlu gibi seviyor, azime hanımla da arası iyi.

tarlabaşında çocuk olmak iyi birşey, çocuklar mahallede top oynamayı seviyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


fotoğraflar için svetlena eremina'ya teşekkürler.
devamını gör...

yunanlılara özgü bir şeymiş gibi sanılması yanlıştır. dünya üzerindeki bütün destansı varlıkları kapsamaktadır.
devamını gör...

sorun yaratmayı bilen tipdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dindarların değil ama dincilerin kadın düşkünü olduğunu gösterir.

dindarlar din ile ilgilenir, dinciler ise dini kullanır. bu yüzden dinin etinden, sütünden her anlamda farklı yorumlayarak faydalanırlar, kendi çıkarlarına göre hareket ederler.

yıl 2021. hâlâ dini nikah, durumu gündem de. çağlar ilerliyor dünya insanları çağdaşlaşıyor ama bazı insanların kafaları ilerlemiyor, bir yere sabitleniş hâlâ o dönemi yaşıyor.
devamını gör...

çay. her sabah içiyorum ve her sabah da içmeye devam edebildiğime göre de bıkmıyorum.
devamını gör...

tanımadan sevdiğim yüreği büyük yazar.
devamını gör...

aristokrat ailenin müzisyen çocuğu.

1809 almanya hamburg doğumludur. musevi bir aileden gelir ancak babası onu vaftiz ettirir ve bir protestan olarak yetiştirir. bartholdy soyadı sonradan alınır ve aile bir protestan olarak görülür. o dönem musevilikten, protestanlığa geçen çok kişi görürüz. alman şair heinrich heine bunlardan birisidir. yazdık bunları.

çok zenginler çok. öyle ki, ailesi çocuklarını okula göndermez, okulu eve getirir. o döneme kadar genelde müzisyenleri maddi sıkıntılar içerisinde görürüz. mozart, haydn, beethoven gibi ünlü isimler avam ailelerden gelirlerdi ve ancak kendilerini ıspatladıktan sonra para kazanmaya başlamışlardır. felix, romantik dönemin en önemli bestecilerinden biridir. edebiyatta romantik dönem, klasik müzikten önce başlamıştır. en önemli isim ise goethe’dir. hanh işte bizim felix daha çocukken tanışır goethe ile ve müzik hayatını, bestelerini etkileyen en önemli olayda budur.

aristokrat aile dedik ya. çok zenginler çok. yahu adamın daha 20’li yaşlarda kendine ait orkestrası vardır. bestelerini evde yapar, orkestrası o olmadan saraylarda konserler verirlerdi. artık nasıl bir paraysa.

ancak zenginlik de bir yere kadar. henüz 38 yaşında geçirdiği bir beyin felci ile hayattan ayrılır. onun için bach’ı yeniden dirilten müzisyen denir. bach’a klasik müziğin otoritesi demek yanlış olmaz. felix 13 yaşında ilk senfonisini yapar ve artık bir dahi olarak anılmaya başlar. 20’li yaşlarda bach eserleri üzerine çalışmalar yapar. tarih 1841’i gösterdiğinde kendine ait bir müzik okulu açar. 1847’de ölür.

hayatı ve eserleri hakkında yazılacak çok şey var ama yazıyı uzatmayalım. yok bu kadarı bana yetmez diyorsanız, kaynak bırakalım.
devamını gör...

aileme bu akşam itibariyle açıkladığım durumdur. daha önceki yazarlık tecrübelerimin farkında oldukları için “küfür yok değil mi? “ dediler. “aman oğlum siyaset yapma” dediklerinde ise merak etmeyin burada her şey çiçek böcük, burası siyasetten, ayrımcılıktan uzak bir mecra diyerek içlerine birazda olsa su serptim. *
devamını gör...

zehra ile zafer’in tanışma ve evlilik yaşamlarını konu alan sinan akyüz kitabı. evlilik içerisinde çiftlerin nasıl yalnızlaştığını, aynı evin içesirinde iki yabancı gibi yaşamalarını, hayatların nasıl çöktüğünü konu almıştır. zaman zaman sinirleneceğiniz, üzülüp, kızacağınız bir solukta okunacak romanlardan biri daha.


“onu suçlayacağıma hep kendimi suçladım. hangi yetememişliğimin hatasıydı bu yaşadıklarım?”
devamını gör...

“yanlış zamanda tanıştık. en azından kendime sürekli söylediğim bu. belki bundan bir yıl sonra, uzak bir şehirdeki bir kahve dükkanında buluşuruz ve tekrar deneyebiliriz.”
(eternal sunshine of the spotless mind)
devamını gör...

ece temelkuran kitabıdır.

bir televizyon programında masaya doğru eğilerek karşısındakinin gözlerinin içine bakarak hayalkırıklığı, başkasının adına duyulan bir utanç, şaşkınlığın cilaladığı bir öfke ve tüm güzelliğiyle şöyle demişti ece:

“ siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz.”

evet, sonuna soru işareti koymadım, fikir tartışmalarını imla ve noktalama hataları ya da anlatım bozuklukları üzerinden yürüten sanal insanlar rahatsız olabilir bundan ama ece bir soru sormadı aslında orda. ne yaptığını varın siz düşünün.

yukarıdaki paragraftan el alarak devam edeyim yazmaya. insanlar sanki tek derdimiz anlatım bozukluğu imiş, sanki başka bir bozukluk yokmuş dünyada, sanki her yer cioran’ın virgülleri ile doluymuş gibi dilbilgisel dertlerle hemhal olurken dünya hiç olmadığı kadar vahşi bir hale gelmekle meşgul. hem de bu işle o kadar meşgul ki içinde yaşayan insanların umutsuzluğunun farkına bile varmıyor.

bir üst paragrafta anlattıklarıma bakmayın siz. neyi nasıl anlattığımız önemlidir tabii ki. muktedirlerin dilini kullanmaya başlayan mazlum yenilmeye mahkumdur. tam da o durumdayız şu an. güçlü olanın kötü dediğine kötü demeye başladık ve bu bize sahte bir güvenlik hissi veriyor ama şimdilik. şimdilik çünkü gücü elinde bulunduranlar bir gün bize de kötü diyecekler. o zaman kendi kendine savaşmaya başlamamak için kendi kendine savaşmaya başlayacak insanlar kendi içlerinde.

bir zamanlar gazete okumak gibi bir alışkanlığım vardı. üç sözcüklü cümleleri alt alta yazıp köşe kapmaca oynayan yazarlar baş tacı edilince bıraktım bu alışkanlığı ama o günlerden bana kalan “ gelip benim deli köşemde duran” ece’dir. onun yazılarını okumak için alırdım gazeteyi. özlemişim ece’yi, hem de çok. sanki yıllar sonra buluşmuş gibi olduk bu kitapla.

dünya kötü, daha da kötü olacak. dibi gördükçe karanlık artıyor. karanlık arttıkça dip daha derinlere kaçıyor. düşmelere doyamadık. gözlerimiz karanlığa o kadar alıştı ki aydınlıktan korkar olduk.

ama bu da geçer...
devamını gör...

libidosunun diline vurduğunu düşündüğüm yazar. sinir geldi bana bir. abi her şeyi mi cinselliğe bağlar biri? lucifer abi, senden özür dilerim. beterin beteri varmış..
devamını gör...

avrupada halkını en çok aşılayan ülkeymişiz de, efenim işte pandemiyi başarıyla yürütüyormuşuz da... geç bunları geç, halkına ilkini yaptığın aşının ikincisini veremiyorsun sen ama hala ekranlarda atıp tutuyorsun, ufak at bari.

tanım: halkına aşı bile dağıtamayan beceriksiz iktidarın sebep olduğu içler acısı durumdur.
devamını gör...

zeze
devamını gör...

1.acil bir şekilde kategorilendirme yetkisi.

gündem hariç diğer kategorilerin yetkisi yazarlara verilmelidir. çünkü şahsen ben artık gözden kaçmış başlıklarımı moderatörlere bildirmekten yoruldum. bunun için onları suçlamamakla beraber onları zırt pıt meşgül etmekten de rahatsız oluyorum.

2. herhangi bir başlık açılacağı zaman “daha önce bunun için ukde bırakıldı” metni belirebiliyor bazen. ancak kimin ukde bıraktığını öğrenmek için 30 sayfa ukde arasında o başlığı aramak zorunda kalabiliyor insan. büyük bir eksiklik değil ancak bazı yazarlar direkt öğrenmek istiyor olabilir. olsa güzel olurdu açıkçası.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim