survivor barış ile nisa'nın öpüşmesi
(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...
yanak sıkmak
en sevdiğim eylemlerden.her türlü tontik yanağınız itinayla sıkılır.
devamını gör...
normal sözlük yazarları birbirlerini nasıl tanıyacak sorunsalı
ne bileyim, toplu taşımada , parkta bahçede, kalabalıklar ortasında nasıl tanıyacak. şimdiden söyleyeyim, ben sticker yapacam kağıttan, üzerine kafasına tekme atan adam çizip telefonumun kılıfına yapıştıracağım. siz genede görürseniz, yanıma gelmeyin.
devamını gör...
ailenin özel mülkiyetin ve devletin kökeni
friedrich engels'in araştırma türündeki kitabı.
çarpıcı, çarpık, enteresan ilişkiler ağının içinde ailenin ilk aşamasından başlayarak, mülkiyet kavramı oluşumu, devletin kuruluşu ve bunca ilerlemenin bize kaybettirdiklerini ya da kazandırdıklarını anlatan muhteşem eserdir kendileri.
anaerkilden ataerkilliğe geçiş süreci ve evliliğin doğal sürecinden çıkıp iktisadi bir hal aldığını bize delilleriyle sunuyor engels. böylelikle kadınların toplumdan adım adım nasıl silindiğini ve üretim sürecinden el ayak çektirildiğini kolaylıkla anlarsınız. engels bize bugünkü servet eşitsizliğinin sebebinin ilk olarak ailede başladığını anlatır. ona göre, kadın proleter erkek ise burjuva olarak belirir toplum içinde ve sonunda mülkiyet ortaya çıktığında kölelik olarak devam eder. sonunda ise bir kısım servetine servet katarken diğer kesim resmen köle olarak resmileşir. devletin de kurulmasıyla bu taçlanır ve kurumsal soygun başlamış olur.
insanoğlunun açgözlülüğü ve servet düşkünlüğünün taş devrinde bile aynı olduğunu görüyoruz. yoksa nasıl olur da bunca özgürlüğü elinin tersiyle itiversin.
tarih meraklılarının mutlaka okuması gereken kitaplardan biridir.
çarpıcı, çarpık, enteresan ilişkiler ağının içinde ailenin ilk aşamasından başlayarak, mülkiyet kavramı oluşumu, devletin kuruluşu ve bunca ilerlemenin bize kaybettirdiklerini ya da kazandırdıklarını anlatan muhteşem eserdir kendileri.
anaerkilden ataerkilliğe geçiş süreci ve evliliğin doğal sürecinden çıkıp iktisadi bir hal aldığını bize delilleriyle sunuyor engels. böylelikle kadınların toplumdan adım adım nasıl silindiğini ve üretim sürecinden el ayak çektirildiğini kolaylıkla anlarsınız. engels bize bugünkü servet eşitsizliğinin sebebinin ilk olarak ailede başladığını anlatır. ona göre, kadın proleter erkek ise burjuva olarak belirir toplum içinde ve sonunda mülkiyet ortaya çıktığında kölelik olarak devam eder. sonunda ise bir kısım servetine servet katarken diğer kesim resmen köle olarak resmileşir. devletin de kurulmasıyla bu taçlanır ve kurumsal soygun başlamış olur.
insanoğlunun açgözlülüğü ve servet düşkünlüğünün taş devrinde bile aynı olduğunu görüyoruz. yoksa nasıl olur da bunca özgürlüğü elinin tersiyle itiversin.
tarih meraklılarının mutlaka okuması gereken kitaplardan biridir.
devamını gör...
yarın anne olacağını düşünmeden yaşayan kadın
öncelikle; sözlük yönetimi göreve lütfen.
bu başlığa tanım falan girmekle uğraşmayacağım. insanların ekşi sözlük'ten buraya gelmesinin sebeplerinden biri de ekşi sözlük'te artan kadın düşmanlığıydı. bunu burada da görmek istemiyoruz zira bu ayrımcılık, nefret ve özel hayata müdahale durumları ile her dakika karşı karşıyayız halihazırda. ayrıca başka bir insanın hayatına karışmaya yönelik ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamında değildir. bu saçmalığa bir an önce müdahale edilip önü alınmazsa yakında burası da ekşi sözlük gibi yozlaşmaya başlayacak benden söylemesi.
bu başlığa tanım falan girmekle uğraşmayacağım. insanların ekşi sözlük'ten buraya gelmesinin sebeplerinden biri de ekşi sözlük'te artan kadın düşmanlığıydı. bunu burada da görmek istemiyoruz zira bu ayrımcılık, nefret ve özel hayata müdahale durumları ile her dakika karşı karşıyayız halihazırda. ayrıca başka bir insanın hayatına karışmaya yönelik ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamında değildir. bu saçmalığa bir an önce müdahale edilip önü alınmazsa yakında burası da ekşi sözlük gibi yozlaşmaya başlayacak benden söylemesi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının adını tahmin ediyoruz
benim adımı bilene benden 100 karma puanı.
devamını gör...
kuzey anadolu fay hattı
karadeniz'e hemen hemen paralel şekilde uzanan, yaklaşık 1100 km uzunlukta, sağ yanal doğrultu atımlı transform fay. ege denizi ve iran arasındaki uzantılarıyla beraber 1600 km'dir.
not: doğrultu atımlı fayların hareket vektörü fayın doğrultusuna paraleldir, ancak eğim yönüne diktir.

hat, tek parça halinde uzanmaz. çok parçalı faylardan oluşur. en az 5-6 milyon yıllık bir faydır. van gölü'nden başlayıp saros körfezi'ne dek devam eder. oldukça aktiftir ve büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir.
ilk kez 26 aralık 1939 erzincan depreminden sonra "diri fay" olarak adlandırılmıştır. tarih boyunca bu fay nedeniyle gerçekleşen depremler arasında 7-8 dakika sürenler, artçıları 4 ay boyunca devam edenler var. ne yazık ki çok sayıda ölüme de neden oldu ürettiği depremler.
levha tektoniğinden biliyoruz ki, ülkemizin bulunduğu anadolu plakası, güneyde arap levhası, kuzeyde ise avrasya levhası arasında sıkıştırılmaktadır. tarihsel olarak incelendiğinde faydaki aktivitenin önce fayın orta kısımlarında başladığı, sonra doğu ve batıya ilerlediği görülür. sebep olduğu depremlerin odak derinlikleri genellikle çok fazla değildir.
bugüne dek sebep olduğu en büyük yer değiştirmenin 85-90 km olduğu görülmüştür (birkaç yüz diyen çalışmalar da mevcut). elbette bu, milyonlarca yıl öncesinde denk gelen bir durumdur. günümüzde sebep olacağı yer değiştirmeler bu kadar büyük olmamakla beraber, 7'den büyük depremler oluşturabilme potansiyeli hâlâ devam etmektedir.
fayın farklı bölgeleri, farklı özellikler gösterir. bu nedenle fay boyunca yer alan bölgelerin deprem periyotları da aynı değildir.
kuzey anadolu fay hattı, san andreas fayı ile çok fazla benzerlik gösterir.
düzce valiliği'nin 17 ağustos 1999'da meydana gelen depremle ilgili detaylı bir açıklamasına şuradan ulaşabilirsiniz.
eğer uzun yazı okumaktan sıkılmıyor ve kuzey anadolu fayı ile ilgili ayrıntılı çalışmalara ilişkin bilgiler istiyorsanız bu link tam biçilmiş kaftan!
not: bir başka sitedeki kendi yazımdır.
not: doğrultu atımlı fayların hareket vektörü fayın doğrultusuna paraleldir, ancak eğim yönüne diktir.

hat, tek parça halinde uzanmaz. çok parçalı faylardan oluşur. en az 5-6 milyon yıllık bir faydır. van gölü'nden başlayıp saros körfezi'ne dek devam eder. oldukça aktiftir ve büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir.
ilk kez 26 aralık 1939 erzincan depreminden sonra "diri fay" olarak adlandırılmıştır. tarih boyunca bu fay nedeniyle gerçekleşen depremler arasında 7-8 dakika sürenler, artçıları 4 ay boyunca devam edenler var. ne yazık ki çok sayıda ölüme de neden oldu ürettiği depremler.
levha tektoniğinden biliyoruz ki, ülkemizin bulunduğu anadolu plakası, güneyde arap levhası, kuzeyde ise avrasya levhası arasında sıkıştırılmaktadır. tarihsel olarak incelendiğinde faydaki aktivitenin önce fayın orta kısımlarında başladığı, sonra doğu ve batıya ilerlediği görülür. sebep olduğu depremlerin odak derinlikleri genellikle çok fazla değildir.
bugüne dek sebep olduğu en büyük yer değiştirmenin 85-90 km olduğu görülmüştür (birkaç yüz diyen çalışmalar da mevcut). elbette bu, milyonlarca yıl öncesinde denk gelen bir durumdur. günümüzde sebep olacağı yer değiştirmeler bu kadar büyük olmamakla beraber, 7'den büyük depremler oluşturabilme potansiyeli hâlâ devam etmektedir.
fayın farklı bölgeleri, farklı özellikler gösterir. bu nedenle fay boyunca yer alan bölgelerin deprem periyotları da aynı değildir.
kuzey anadolu fay hattı, san andreas fayı ile çok fazla benzerlik gösterir.
düzce valiliği'nin 17 ağustos 1999'da meydana gelen depremle ilgili detaylı bir açıklamasına şuradan ulaşabilirsiniz.
eğer uzun yazı okumaktan sıkılmıyor ve kuzey anadolu fayı ile ilgili ayrıntılı çalışmalara ilişkin bilgiler istiyorsanız bu link tam biçilmiş kaftan!
not: bir başka sitedeki kendi yazımdır.
devamını gör...
haydi sarhoşlar koşun
içkiyi içip şişesini bu adamlara mı sokuyorsunuz? niye bu kadar feveran ediyorlar?
alkolden değil de şişeden şikayetleri var sanki.
alkolden değil de şişeden şikayetleri var sanki.
devamını gör...
eşyalarından vazgeçemeyen yazarlar
gezdiğim yerlerden topladığım şeyleri atamadığım için katıldığım başlık. insan baktıkça geçmişe gidiyor ve ben geçmişe gitmeyi çok severim.*
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
"günaydın. ve olur ya belki görüşemeyiz. iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler" (bkz: truman show)
devamını gör...
en tahrik edici erkek parfümü
15 gü n yıkanmamış siyah tişört kokusu
dünyada hiçbir yerde yoktur bu koku.
dünyada hiçbir yerde yoktur bu koku.
devamını gör...
dizileri gerçek sanan insan
aklıma şu repliği getirmiştir.
devamını gör...
insan ömrü
ortalama insan ömrü 2. dunya savaşı sonrası 50 yıl üzerine çıkmış. insanların çoğu uzun yaşamak ister ama önemli olan doğaya uyumlu, insan gibi yaşamaktır.
devamını gör...
haklıyım ama mutlu değilim & bengaripsengüzeldünyaumutlu
yoldaş bunlara bayram temizliği yaptırıyor, kendisi dışarılarda gezmede. yetmez gibi heyecan yaratıyor. gözüm dışarıda, elim kamerada.
görürsem onları patlatacağım flaşı.
beklemede kalın, güzel günler yakın..
edit: temizliği bize yaptırıyorlarmış , hepsi gezmelerde. *
görürsem onları patlatacağım flaşı.
beklemede kalın, güzel günler yakın..
edit: temizliği bize yaptırıyorlarmış , hepsi gezmelerde. *
devamını gör...
suç olmadığı halde yaparken öyle hissettiren durumlar
bir şeyler almak isterken fiyatın pahalı olduğunu görüp ardından teşekkür edip acilen oradan kaçmak. oradaki çalışanları yoruyor gibi hissediyorum o yüzden.
devamını gör...
mercimek çorbası salçalı mı salçasız mı yapılır sorunsalı
iftara az kaldı yazı tura atın, yetişmeyecek.
devamını gör...
yaklaşık bir senedir virüsle uğraşıyor olmamız
öyle böyle koskoca bir sene virüsle gecti....
devamını gör...


