görme engelli insanların okuyabilmesi için kullanılan alfabe. 1821'de louis braille tarafından geliştirilen alfabede, harfler ve rakamları ifade eden iki kolon ve her iki kolonda üçer nokta bulunuyor. bu altı noktanın çeşitli şekillerde kabartılmasıyla görme engelli kişiler yazıları okuyabiliyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne demiş gabriel garcia marguez

"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
devamını gör...

kesinlikle.
devamını gör...

sondaj isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

''yay'' isimli aleti kullanarak ''ok'' fırlatan kişidir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

öldürmemeniz yeterli. çiçekten, böcekten, aşktan, şefkatten geçtik zaten.

emek veren, ölen, öldürülen, başta annelerimiz olmak üzere her kadının gününü kutlarım. umuyorum ki bu gün bizlere adalet getirir.
devamını gör...

şile sahil

1) resimyukle.imageupload.work...
2)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

evet arkadaşlar ha babam sil hareketlerine ket vuracak kampanyadır. biraz adalet istemez misin küçük adam? küfür yasak diye alüminyum elementini telef ettik o da hakaret sataşma imiş vay alüminyum! beni kıskanan modlar mı mevcut? şok şok ve de şokkk! azz sonraaaaa....
devamını gör...

uyanır uyanmaz , siz yazarların nerede olup ne yaptığınızı, merak ettiğim için , hemen bu başlığa koştum, ha ben , ben yeni uyandım yüzümü yıkayıp işe gideceğim, yani rutin benimkisi , benim son 45 yıldır her gün yaptığım, bazı pazar günleri ve bazı bayramlar hariç..
günaydın canlar.
devamını gör...

medeniyetin beşiğidir ama üstündeki yapılar hep topraktan yapılmıştır.
bu yapılar dayanıksız olduğundan, yıllar boyunca yok olmuşlardır.
işte bu yüzden, günümüzde mezopotamya'da eski devirlerden kalıntılar yoktur.

mezopotamya tarihi boyunca yaşayan kavimler , geometri problemlerini cebir yoluyla çözdüklerinden, analitik geometrinin öncüsü sayılırlar. ay ve güneş tutulmalarının yıllık bir periyodunun olduğunu söylemişlerdir. bir haftayı 7 gün kabul etmişlerdir ve bu düşünce önce roma'ya ardından da bütün avrupa'ya geçmiştir.
alan ölçümleri ve su kanallarını açmak için geometriden yararlanmışlardır. dairenin alanı ve silindirin hacmini bulmada pi sayısı için 3.125 değerini belirlemişlerdir. çemberi 360 dereceye ayırma düşüncesini ortaya koymuşlardır. bütün bu gelişmelere mezopotamya ev sahipliği yapmıştı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

[[alıntı]] ersin kalkan:

her şeyin ilki burada başladı

ilk kent burada kuruldu, ilk kanun burada yapıldı.

matematik, astronomi dersleri ilk burada verildi. son buzul çağı'nın bitiminden yunan ve roma'nın doğuşuna kadar ortaya çıkan en uygar topluluklar mezopotamya'da yaşadı.

avcılık ve toplayıcılıktan çiftçiliğe geçiş devrimi burada gerçekleşti. insan tanrı'yı aramaya bu havzada başladı.

ilk tapınaklar ve kentler bu toprakların vadilerinde inşa edildi. ilk madenci, ilk örsün üzerine koyduğu madene ilk çekici burada salladı.

ilk yazı, ilk krallar ve ilk imparatorlar burada görüldü. uygarlığın kalbi mezopotamya, yani dicle ve fırat ırmaklarıyla sulanan verimli düzlüklerdi.

büyük iskender'in mezopotamya'yı fethettiği tarihe kadar süren ilk dönem mezopotamya uygarlığı tam 10 bin yıl sürdü. sonra ikinci mezopotamya dönemi diyebileceğimiz devir başladı. mecusiler buradaydı. ilk yahudiler ve ilk hıristiyanlar da bu topraklardan çıktı.

hz. muhammed'den önceki tüm peygamberler mezopotamya'nın ağaçlarından yapılan beşiklerde sallanarak büyüdü.

uygarlıklar uygarlıkların üzerine kuruldu, krallar eski krallıkları yok ederek tahta çıktı, gün geldi taş taş üstünde kalmadı. pagan tapınaklarından alınan taşlarla kiliseler, camiler, yeni çarşılar, evler, kütüphaneler kuruldu.

mezopotamya olmasaydı heykel, resim, müzik, edebiyat, tiyatro olmazdı. ilk oyuncaklar dinle ve fırat nehirlerinin kesiştiği noktalarda ortaya çıktı.

dağınık ve düzenli savaşların yapıldığı ilk yer de burasıydı, düzenli orduların organize edildiği kışlalar da ilk kez burada inşa edildi.

tekerlek mö 3500'de burada bulundu, ilk kızaklar, tekneler, kalyonlar, savaş arabaları burada imal edildi. iki nehir arasında kurulan mezopotamya'nın büyük bölümünde ırmak ve kanallarla ulaşım yapıldı, mallar taşındı. basra körfezi ve akdeniz'e açılan ilk gemiler bu kıyılardan kendilerini suya bıraktı.
devamını gör...

frida kahlo meksika’ lı bir kadın, bir portre ressamıdır. etkileyici bir yaşam öyküsü vardır. altı yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle bir bacağı aksıyor. on sekiz yaşında geçirdiği trafik kazası ile tamamen yatağa mahkum oluyor. tam otuz iki ameliyat geçiriyor, bir bacağı kesiliyor. babası tuvaller, boyalar ve fırçalar alıyor kızına. annesi yattığı yatağın tavanına ayna asıyor. frida böyle başlıyor sonradan milyon dolarlara satılacak olan oto-portrelerini yapmaya. her tuvalden bambaşka bir kadın çıkıyor. yaşamasına bile olasılık verilmeyen bu kadın, azimle ayağa kalkıyor ve yürümeye başlıyor tekrar. hayatının en büyük ikinci kazası diye nitelendirdiği büyük aşkı ile tanışıyor; diego ile. o da meksika’ lı ünlü bir ressam. büyük bir aşkla evleniyorlar. sadakatsiz bir eş diego. karşılıklı sadakatsizlikler ve sürtüşmelerle dolu bir ilişki. ayrılıp, ayrılıp, tekrar bir araya geliyorlar. iki aşık, yoldaş, anne-oğul, baba-kız, dost, arkadaşlar... birbirleri olmadan yapamıyorlar. iki çekirdek var bu ilişkide; frida ve diego. ve içine herkesi dahil ettikleri tek çember. bu fırtınanın neden olduğu ruh hali ile şunları yazıyor frida;
seni sevmekten ne zaman vazgeçtim biliyor musun?
kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını,
kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile
düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını,
ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini anladığımda,
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın
için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim
ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim!!
çünkü sevgim çok büyüktü.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim…
devamını gör...

''dikkat, fazlası kafa yapar'' olabilir.


tanım: sözlüğümüzün radyosu için slogan önerdiğimiz başlıktır.
devamını gör...

vanilya kokulu mektuplar
küçük kara balık
kraliçeyi kurtarmak
küçük ağacın eğitimi
bir şeftali bin şeftali
devamını gör...

kafa sözlük'ün yeni transferi.
editörlükten moderatörlüğe yatay geçiş yaptı.

sayesinde, bir adet de olsa erkek moderatörümüz olmuş oldu.

hoş gelmiştir.
devamını gör...

"sakın ola hiçbir şey için üzülme kızım.
bol bol öfkelen, dövüş, savaş, küfür et ama üzülme.

insanı üzüntü çürütür."

zülfü livaneli

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

genelde can yakan bir olgu. (bkz: gerçekler acıdır)
devamını gör...

antik mezarlık anlamına gelir. yunanca nekros yani "ölüler", polis yani "şehir" sözcüklerinden oluşan ve türkçeye "ölüler şehri" olarak çevrilen kelimedir.

nekropol'e istanbul için bir örnek verelim.

kadıköy'deki boğa heykeli'nin bulunduğu altıyol'dan yukarıda sahrayicedit ve erenköy, aşağıda haydarpaşa'ya kadar olan alanın* altı tamamıyla 2000-3000 yıllık antik mezarlıklar ile doludur. yaklaşık 50 yıl evvel, bir sürü lahitin üstü betonlarla kapatılmıştır ve oradaki evlerin, cafelerin, barların, restorantların çoğu antik mezarlar üstüne yapılmıştır.

eskilerden bir görüntü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yakın zamanlarda haydarpaşa'da başlatılan kazı çalışmaları
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir zamanlar sabahları gözlerimi açar açmaz yaptığım ilk aktiviteydi.
şimdi mi?
şimdi şuna karar verdim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şimdi o limonlu suyla* kebap falan yiyorum. bir tam ekmek tost gömüyorum. hiç olmadı ekmek arası ekmek yiyorum.
devamını gör...

keşke başka bir yerini ısırsaymış.

neyse buna da şükür. ağzınıza sağlık karlos bey.
devamını gör...

insanı çocukluğuna kısa bir an da olsa döndüren oyundur. bu oyunda dikkat, denge, algı ve koordinasyon önde gelir.
yere tebeşir ile birbirini izleyen kareler ya da daireler çizilmesi ve numaralandırılmasıyla oynanır.
"tebeşirle çizilmiş bir seksek oyunu kadar uçucu bir çizgisi var hayatın. farkında olmadan basıyorsun çizgiye. kızıyorlar anında. "yandın!" diye atılıyorsun oyun dışına…seksekte tek ayaktan çift ayağa geçerken duyulan rahatlama çoğu kez yanıltır. hiçbir adımda durum tam güvenli değildir; seksek ayakla, çizgiyle, taşla oynanan bir güven oyunudur. adıma, çizgiye, taşa, dönüşlere, rastlantılara güven. kısaca hayatın güvenilmezliğine duyulan güven. bu yüzden yalnızca bir çocuk oyunu değildir, bir hayat oyunudur. kız çocuklarını tek ayak üstünde hayata hazırlar, erkekler dünyasındaki hayata. seksekte ayak kendi kaderini adımlar, oysa taşın kendi kaderi vardır. onu taş yapan kaderi." (elif şafak)
oyuncular, çizili alanların içine sırayla yassı bir taşı ya da kiremit parçası atarlar. eğer taş çizili alanların dışına düşer ya da çizgiye denk gelirse, taş atma sırası öbür oyuncuya geçer. atış başarılıysa oyuncu tek ayağı üzerinde sekerken, taşı bu ayağıyla iterek bütün boşluklardan geçirmesi gerekir.
eğer öbür ayağı yere değer ya da boşlukların arasındaki çizgilere basarsa yanar ve sırasını kaybeder.
oyun iki tur halinde oynanır. başlarken 1-8 doğru atarak ilerleyip ikinci turda ise 8-1 doğru geri gidilir.
çocuklar oyun kurallarını bazen kafalarına göre de değiştirebilir.
devamını gör...

genelde aleyhe beyanlarda bulunan bir kimse olduğumdan, gereğini yerine getirdiğim ikazdır. öyle ki yer yer, bazı bazı hatta sık sık kendi aleyhime beyanlarda da bulunurum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim