"japonların uzun ve mutlu yaşam sırrını" japon olmayan iki insanın anlattığı kitap. genelde "kişisel gelişim" vaadinde bulunan kitapları içeriğindeki ilginç öyküler ve bilimsel veriler için okuyorum. bu kitap (belirtmekte fayda var, ben serinin yalnız ilk kitabını okudum) aynı kategorideki alışıldık amerikan tipi kitaplar ile bazı noktalarda ciddi farklılıklar taşıyor.

her konuyu evirip çevirip evrene enerji göndermeye bağlamadığı için içeriği yararlı ve uygulanabilir nitelikte. araban mı yok, karın mı öldü? neyse canım gel enerji gönderelim, her şey mükemmel olacak diye nutuk çekmiyor yani. mütevazı ve akla yatkın bir içeriği var, oldukça ölçülü.

birkaç kişinin yaşadığı mucizeler yerine bir halk ve kültürü pek çok yönüyle, en azından bir yabancının kazanım sağlayabileceği yönleriyle ele alınmış.
devamını gör...

beni bazen yoran ve beni salın artık diye feveran ettiğim fobidir. (belki de sadece ben öyle hissediyorumdur. bir inek gibi oturduğum yerden geviş getirerek yaşamak cazip gelmeye başladı.
devamını gör...

bir insanın( veya canlının ) iç dünyasını ve hislerini yansıtan fotoğrafların elde edilmesini amaçlayan fotoğrafçılık dalına portre fotoğrafçılığı denmektedir. portre fotoğrafçılığında ana özne modelin yüzü olabildiği gibi, eli, ayakları, ayakkabısı bile olabilir. hatta modelin yüzünün bir kısmı sadece tek göz bile portre olabilir. mesela erkek bir modelde alından kesilmesi, modelin saçının olduğu veya kel olduğuna ilişkin detayı izleyicinin hayal gücüne bırakır.
genelde prime lensler ( 35 mm, 50 mm, 85 mm) portre çekimi için uygun lenslerdir. model ile çekim öncesi konuşmak, onu fotoğrafa yansımasının arzu edildiği duygu bütünlüğü içerisine girdiğinden emin olmak en doğru yoldur. çek - kaç tarzı fotoğraf çekmeye çalışanlar için pek uygun değildir. bazen bütün gün uğraşarak bir kare elde edebilirsiniz. mekansal portreler de ise kişinin hisleri ,iç dünyasına ilişkin detayların anlatılması sırasında ana model yanında çevresel detaylarda hikayeyi güçlendirici elementler olarak kullanılmaktadır. mesela bir kaybolan meslek sahibi bir zanatkarı ruh hali ile çekmek gibi.. bu durumlarda hikayeyi en iyi anlatacak olan açıya tripod üzerine makinayı kurmak, uzaktan ekrana ulaşarak ( ipad veya telefon ile vb.) çekmek belki de en iyi sonuçları elde etmek için kullanılacak en etkin yöntem olabilir. çünkü oradaki varlığınız bile modeli tedirgin edbilecektir. eğer fotoğaflar bir stok sayfasında ticari olarak yer alacaksa veya ödül için yarışmalara gönderilecek ise mutlaka modellik sözleşmesi imzalatılmalıdır. yapay ışık kullanımı özellikle iç mekanlarda tercih edilen bir argüman olsa da, büyük tecrübe gerektirdiğinden, dikkatli olunmalıdır. özellikle mekansal çekimlerde ortamdaki günümüze ait ortam bütüntüğüne uymayan eşyaların varlığı ( mesela poşet, eski kaybolan bir meslek erbabının masasındaki cep telefonu vb) büyük tartışma konusudur. diğer bir al tür olan self portrait çekimlerde ise fotoğraf üretmeyi amaçlayan fotoğrafçı ana model olarak kendini kullanarak, zamanlayıcı yardımı ile rol değiştirerek hem fotoğraf çekmekte hemde modellik yapmaktadır. günümüzün dudakları büzerek çekilen selfilerinden çok daha başarılı karelerin elde edildiği bu portre fotoğrafçılığı alt türünün etkileyici örneklerini internet üzerinden görmek mümkündür.
renkli sunulan fotoğraflar olduğu gibi çok etkili siyah beyaz fotoğraf larda mevcuttur.
devamını gör...

kimisi puanla normalleşiyor, kimisi tam kapanıyor maşallah benim muz cumhuriyetime! dediğim öneri.
devamını gör...

günaydın herkese. çalışanlara ayrıca günaydın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayatta severek yaptığım tek şey olabilir; yaşamak da dahil.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

uyuz olduğum insandır. yan tarafına yürüyüş yolu bomboşken bunu yapması da ayrıca sinir bozucudur.
bu arada yasakmış hatta para cezası varmış.


68/1-a, 68/1-a-1, 68/1-a-2 ve 68/1-a-3'te sayılan haller dışında; taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu, banket veya alan bulunduğu halde yayaların bisiklet yolunda veya şeridinde ya da taşıt yolunda yürümesi, yayalara 144 tl para cezası uygulanır.

kaynak
devamını gör...

benimdir. olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin eleştiriye açık olduğum için benim hakkımdaki düşüncelerin beni mutlu ettiğini belirtmek için beğenirim. ( olumsuz eleştiriye açığım dedim ama beğensem de gizli gizli kırılıyorum.)
devamını gör...

her an kart bilgileri gidecekmiş gibi bir link değil mi?
devamını gör...

henüz gelmedikleri halde rahatsızlık veren bir nesil, öyle de sıkıntılıdır bunlar.

hadi bi anımı anlatayım.
geçenlerde kafa ofisteyim, benjamin'in dolaptaki iskenderini yiyorum.
mutfağa biri geldi, saçlar maçlar değişik böyle, elinde barış mançovari bi yüzük, kulaklarda küpe...
cv bırakmaya gelmiş de susamış da bilmem ne. ilk sözlük deneyimiymiş.
dedim al kardeşim sana kağıt, iskender hakkında bir tanım gir.
yazıyo falan ama nasıl böyle, yazım hataları, gereksiz aforizmalar...

lan dedim böyle tanım mı girilir!?
yazdım işte, eğer başkasının ısmarladığı bir iskenderi yiyorsanız en güzel yemektir.

vay be dedi yitzhar abi, daha alınmadan çok şey öğrendim elhamdülillah!
alınmadın, fazla heveslisin, çıkarken kapıyı kapat dedim, adamı kovdum.
öyle bi nesil işte.
devamını gör...

''ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde'' dizesini daha yeni yeni tam manasıyla anlayabildiğim, müthiş bir titizlikle yazılmış yavuz bülent bâkiler şiiri.

lise 1'deyiz. okul açılalı 1-2 hafta olmuş. o zamanlar, edebiyata olan sevgim konusunda bilinçlendiğim zamanlar. okul kitabındaki şiirleri daha o sayfalara gelmeden okuyorum. şair acaba ne düşünerek bu şiiri yazdı diye kafa yoruyorum.

sonra, gözlerin istanbul oluyor birden şiirinin olduğu sayfaya geliyoruz. hoca kim okumak ister diye soruyor. o zaman ben mi gönüllü oldum yoksa arkadaşlardan biri güzel okuduğumu söyleyip beni mi önerdi şu an anımsayamıyorum fakat neticesinde ben okumuştum bu şiiri. yağmurlu havayı da çok severim, şiirin ilk dizesi ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik'' olduğundan baya kalbime dokunmuştu o an.

şu anda da ilk dizeyi okuyunca içimde hoş bir sıcaklıkla yıllar öncesine, lise zamanıma gittim. şahsen şu an ''gözlerin istanbul oluyor birden'' sözü fazla romantik ve aşırı bir tabir gibi geliyor fakat şiirin geneline baktığımızda hoş bir şiir. eh, nihayetinde ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.''
devamını gör...

değil zaten.
niye fena olsun şimdi canım erkeklerin vicidi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tanım: erkeklerin vücudununda estetik olduğunu iddia eden başlık. *
devamını gör...

sertab erener-olsun
devamını gör...

pavlov'un köpeğinden ziyade köpekleri olacak. bir labaratuvar dolusu hemde. sindirim sistemi ve özellikle mide konusunda yoğun çalışmalar yapan pavlov bilinen deneylerinin tamamını köpekler üzerinde yapmıştır. alfred nobel 'in pavlova çalışmaları için bağışladığı para ile köpeklerinin yaşayacağı barınak, ameliyathane ve özel bakım ünitesi olarak hazırlanan laboratuvarı aynı zamanda dünyada ki ilk fizyoloji laboratuvarı olma ünvanınıda taşıyordu burada ki laboratuvarın köpeklerin mide asitleri ve sindirim sistemleri üzerinde yaptığı çalışmalar sırasında köpeklerin pavlov'un gelişinde çıkardığı sesleri duydukları andan itibaren sindirim salgıları salgılamaya başladığını fark etmiştir. bu çalışmalar sırasında kısmen tesadüf denilenebilecek bir şekilde koşullu/koşulsuz şartlanma terimleri ortaya çıkmıştır ama aslında pavlov bu olayın fizyolojik kısmıyla ilgileniyordu bu sebeple daha sonradan da çalışmalarını zihinsel aktiviteleri de fizyolojik terimlerle açıklamak oldu.
devamını gör...

an itibariyle bana nasip olmuştur. ocak ayından beri buradayım. sözlük bozmadığı sürece ayrılmayı düşünmüyorum. daha nice 3000 tanımlar. herkese iyi kafalar.
devamını gör...

korku-bilim kurgu ustası japon mangaka.
çizim tarzının orjinalliğinin yanında hikayeleri ve hikayelerini işleyiş biçimiyle de diğer mangakalardan ayrılan bir deha kendisi.
eserleriyle sizi alır uçurur içinde yaşatır.
uzumaki'yi okurken korkudan yerimde duramadığımı, etrafıma bakındığımı hatırlarım.
epey bir eseri türkçeye çevrildi devamını da sabırsızlıkla bekliyoruz...

ben çizim tarzı ve hikayeleriyle kendisine galip tekin'in japon versiyonu diyorum.

devamını gör...

the queen s gambit
unbelievable
unorthodox
chernobly
devamını gör...

(bkz: o gemi bir gün gelecek ismail abi)
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin, af furyası ve hedeflenen yeni sözlük düzeni üzerine

evet değerli okuryazarlar gün geçmiyor ki, sözlüğümüzde yeni bir skandal patlak vermesin. baskıcı tek adam yönetimi, muhalif yazarların sesini kısmak için türlü türlü bahaneler üreterek, sürekli yeni uygulamaları gündeme sokuyor.

bu uygulamaların son halkası ise geçtiğimiz günlerde yoldaş'ın onayından geçerek yürürlüğe giren af kararı. bazılarınız bunun neresi kötü? sözlükten uzaklaştırılan yazarlar geri gelmiş işte, fena olmamış diye düşünüyor olabilir. ancak kazın ayağının öyle olmadığını sizlere bu yazımızda ayrıntıları ile anlatacağız.

bildiğiniz üzere cesur habercilik anlayışını şiar edindiğimiz için, önceki bültenlerimizde muhalif yazarların başına gelen elim hadiseleri sizlere tek tek aktarmış ve bu olayların takipçisi olacağımızın altını çizmiştik.

o yazarlara ilişkin bu konu bağlamında bir kaç ayrıntı vermek istiyoruz;

aldığımız bilgilere göre dady başına gelenler sonrasında, psikolojik destek almaya başlamış. klostrofobi tedavisi görüyormuş. metruk bir binada yoldaşın ajanları tarafından rehin tutulmasının yarattığı travmayı bir türlü atlatamıyormuş. yakın çevresinden aldığımız duyumlara göre, yoldaş'ı sözlükte gördüğü an sağ gözünde aniden bir seğirme başladığı için sözlük penceresini kapatıp hemen bilgisayarın başından kalkıyormuş.

bir diğer muhalif mellisho ise son günlerde yoldaşın saflarına katılmış gibi gözüküyor. devrim neferi yaşadığı kötü hadiseler sonrasında evirilerek tek adam yönetimini destekler hale geldi.

eski jön kafacılar aralarında ona ''benjamin franklinin anahtarı'' lakabını takmışlar. zira onun artık bir paratoner vazifesi gördüğüne inanıyorlar. yönetime yapılan eleştirilerde, eski ününü ve şanını kullanarak kendisini ortaya attığını ve bu eleştirilerin şiddetini bir nebze olsun düşürdüğünü iddia ediyorlar.

şef oglala lakotanın durumuna ise hiç girmek istemiyoruz. adamın barış çubuğu tüttürecek tütünü bile kalmamış. karma puanlarını kullanmasına izin verilmiyor. tek başına zor bir hayat sürüyor. kendisini tanıyan, onu seven bir kaç kişi hariç, özel mesajlar kesilmiş. millet bu güzel insanla selamı sabahı kesmiş.

işte tam da bu manzara-i umumiye çerçevesinde söz konusu af kararları yürürlüğe girdi. peki amaçlanan nedir ?

buradan yönetime bir takım sorular sormak istiyoruz;

-ortaya çıkması muhtemel yeni muhalif hareketleri, hakkında af kararı verdiğiniz, çoğunluğu karanlık ilişkiler ağının parçası olan troll ordunuzla mı sindirmek niyetindesiniz ?

-bu af kararını alırken, affettiğiniz trollere ne vaat ettiniz?

- istibdadi yönetiminiz hakkında konuşan muhaliflerin başlık ve tanımlarına bu troller aracılığı ile saldırılar düzenleyip, onlara itibar suikastları yapmayı mı amaçlıyorsunuz?

af kararı ile ilgili kafamızda çok fazla soru işareti var. ancak bu üç soru dahi niyetin ifşası açısından önem arz edecektir diye düşünüyoruz.

elbette görüşümüzü sadece dile getirmekle yetinmeyeceğiz. acar muhabirlerimiz, olanları içine sindiremeyen bazı sözlük yöneticilerine ulaştı ve konuyla ilgili ciddi bilgiler edindiler. noktasına virgülüne dokunmadan bu bilgileri sizinle paylaşıyoruz;

''bu bir haftadır falan konuşulan bir mevzu. yoldaşa bunun doğru yol olmadığını defalarca söyledim. ama şu sıralar gözü hiç bir şey görmüyor. özellikle muhalif kanadın sürekli yeni yazarlar ortaya çıkarması canını iyice sıktı. ne yaparız da bunun önünü alırızın telaşına düşmüş vaziyette. elinde gözlüğü yanında kahvesi sürekli çaylak iletilerini okuyor. hah işte bu diye bağırdığında anlıyoruz ki, okuduğu çaylağı çoktan mimlemiş. bunu yazar yapmayalım diyor bize. tehlikeli bu adam/kadın diyor ve keyif kahkahasını attıktan sonra bir başka iletiye geçiyor. yoldaşla son dönemlerdeki iletişimimiz resmen bir kabusa dönüştü. sözlükte pirinç ayıklar gibi kırık taş arıyor. bulduğunda ise sevinç nidaları atıyor. sadece bu mevzuya odaklanmış durumda.''

bir başka yönetici ise yoldaşın direktiflerini şöyle aktardı;

'' geri getirelim bu arkadaşları, ilgilenin konuyla, hem bize karşı minnet borçları olur. ne istersek yaptırırız. benim gözümden kaçıp yazar olan muhalifleri bu arkadaşlar aracılığıyla raptı zapt altına alırız. ne istiyorlarsa verin. karma puan konusunda elinizi korkak alıştırmayın. adamlara takipçi falan ekleyin. güzel güzel giydirin ki, efendi gözüksünler. ama gözdağı vermeyi de ihmal etmesinler. önce mesaj kutularına yönlendirin bunları. baktık sonuç alamıyorlar, başlık, tanım allah ne verdiyse ileri sürün. şöyle böyle koysunlar. küfür yasak ona dikkat etsinler. gerekirse masum pipileri falan kullansınlar. yani ne bileyim işte uygun bir jargon bulun bu çocuklara. ''

görüştüğümüz üçüncü yönetici ise mevzuya son noktayı koyuyor.

''canlı yayında sürekli es vermesinin, sesinin titremesinin sebebi kahve falan değil. bu konuda o kadar gergin ki, bize sürekli avazı çıktığı kadar bağırıyor. af önerisine karşı çıkan arkadaşların hepsine tabiri caizse gümbürdeyen gök gürültüsü misali gürledi. günde 5-6 paket sigara içmeye başladı. hatta içmiyor sigarayı resmen yiyiyor. ama yapacak bir şey yok. o olmazsa sözlük olmaz. sonuna kadar yanındayız. biz eskiden tanım/başlık kuyrukları görmüş nesiliz. bir başlığa yazabilmek için bize karne verilirdi. tanımlarımız onaydan geçerdi. en azından şimdi bunları yaşamıyoruz. hem biraz müdahale olacak ki, ortam müreffeh olsun!''

evet değerli okuryazarlar umarız tehlikenin farkındasınızdır. bu af kararından sonra huzurlu bir sözlük ortamı beklememiz abesle iştigal olacaktır. yoldaş'ın kontrklavye örgütü nerede demokrat, ilerici, açık fikirli bir yazar görürse üzerine çullanacaktır.

sizlere açıkça ve büyük puntolarla sesleniyoruz;

daha gün o gün değil, kaldırılmasın klavyeler.
dinleyin, uzaktan duyduğunuz trollerin ulumasıdır.
safları sıklaştırın yazarlar,
bu kavga yoldaşa karşı, bu kavga demokratik sözlük kavgasıdır.


***bugün sizlerle özel bir dosya paylaştığımız için sözlükle ilgili diğer haberlere bir sonraki bültende ulaşacaksınız. bazı skandallar üzerine ise ciddi çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. özellikle sözlük radyosunun kuruluş amacı ve biz yazarlar üzerindeki etkisine dair edindiğimiz çarpıcı bilgileri ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağız.

ayrıca masum pipiler konseyi hakkında da kulağımıza gelen bazı duyumlar var. bu konunun da üzerine eğilmeyi düşünüyoruz.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansını okudunuz.

sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...

dur dur ben de geliyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim