yazarların mini dizi önerileri
the queen s gambit
unbelievable
unorthodox
chernobly
unbelievable
unorthodox
chernobly
devamını gör...
kadının hoşlandığı erkeğe sevgisini ifade etmesi
genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. en sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. her birine 1000$ verdi ve “bu parayı istediğiniz gibi harcayın” dedi..
birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi: senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!”
ikinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video cd ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: “bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak.”
uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. genç adama geri gelerek söyle dedi:”bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım,çünkü seni seviyorum!”
dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı,kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. genç adama geri gelerek söyle dedi: “verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir sürü kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım.”
genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. karar vermek için epey bir sure düşündü ….. düşündü….. düşündü…..
ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi…
birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi: senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!”
ikinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video cd ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: “bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacak.”
uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. genç adama geri gelerek söyle dedi:”bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım,çünkü seni seviyorum!”
dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı,kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. genç adama geri gelerek söyle dedi: “verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir sürü kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım.”
genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. karar vermek için epey bir sure düşündü ….. düşündü….. düşündü…..
ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi…
devamını gör...
lazım olur düşüncesiyle atılmayan eşyalar
iki kutu dolusu var evde kaldırdım bir köşeye, bir şey arayınca ilk onu deviriyorum, içinde yok yok. elektrikle ilgili parçalar, conta, musluk, fermuar değişik değişik şeyler, çoklu ihtiyaç malzemesi gibi. ne ararsan var.
devamını gör...
şu an ülkenin başına gelseniz yapacağınız ilk şey
resimag.com/p1/629b08c35a73.jpeg
yapacağım ilk şey ektedir.
yapacağım ilk şey ektedir.
devamını gör...
yanlış telaffuz edilen kelimeler
+ kapatmak -> kapamak olmalı.
+ katil -> katil sözcüğünü kullanırken a harfini uzatırız ama katil zanlısı derken katilin a'sı kısa okunmalı.
+ ikame - ikamet -> a harflerinde inceltme filan yok, a'yı hafif uzatarak kaba saba ikame, ikamet deyip geçiyoruz.
+ geleceğim, gideceğim -> artık iyice oturdu ama yine de yazalım, eze eze kasmıyoruz. gelicem, gidicem. biddi.
+ terörist -> terorist diye okunmalı.
+ kent, kendi -> e harfi kapalı: (é)
+ kimyasal -> ilk a harfini uzatıyoruz. (kimya:sal)
+ spiker, miting -> ingilizcedeki gibi ilk i'leri uzata uzata (spi:ker, mi:ting)
+ sözcük içinde ğ harfinden sonra gelen ve sonrasında sessiz harf bulunan "ı" harfini "a" diye okuyoruz:
bağış -> bağaş
yağış -> yağaş
ağır -> ağar ... gibi.
+ belirtme durum eki almış sözcükler, türkçe ise sözcükte geçen a harfi uzatılmaz.
mesela yarın sözcüğü, yaaarın diye okunmaz, yarın der geçeriz.
fakat sözcük arapça ise belirtme eki aldığında sözcük içinde geçen a harfi (çift a varsa ikinci a) uzatılır:
zarar-ı -> zara:rı
ahlak-ı -> ahla:kı
+ cümle içinde iki sesli harf arasına gelen ğ harfi okunmaz geçilir:
adamcağız -> adamca:z (bu sözcük, iki üst maddede belirttiğimiz ğ harfinden sonra gelen ı harfinin "a" olarak okunması durumuna da örnek.)
+ katil -> katil sözcüğünü kullanırken a harfini uzatırız ama katil zanlısı derken katilin a'sı kısa okunmalı.
+ ikame - ikamet -> a harflerinde inceltme filan yok, a'yı hafif uzatarak kaba saba ikame, ikamet deyip geçiyoruz.
+ geleceğim, gideceğim -> artık iyice oturdu ama yine de yazalım, eze eze kasmıyoruz. gelicem, gidicem. biddi.
+ terörist -> terorist diye okunmalı.
+ kent, kendi -> e harfi kapalı: (é)
+ kimyasal -> ilk a harfini uzatıyoruz. (kimya:sal)
+ spiker, miting -> ingilizcedeki gibi ilk i'leri uzata uzata (spi:ker, mi:ting)
+ sözcük içinde ğ harfinden sonra gelen ve sonrasında sessiz harf bulunan "ı" harfini "a" diye okuyoruz:
bağış -> bağaş
yağış -> yağaş
ağır -> ağar ... gibi.
+ belirtme durum eki almış sözcükler, türkçe ise sözcükte geçen a harfi uzatılmaz.
mesela yarın sözcüğü, yaaarın diye okunmaz, yarın der geçeriz.
fakat sözcük arapça ise belirtme eki aldığında sözcük içinde geçen a harfi (çift a varsa ikinci a) uzatılır:
zarar-ı -> zara:rı
ahlak-ı -> ahla:kı
+ cümle içinde iki sesli harf arasına gelen ğ harfi okunmaz geçilir:
adamcağız -> adamca:z (bu sözcük, iki üst maddede belirttiğimiz ğ harfinden sonra gelen ı harfinin "a" olarak okunması durumuna da örnek.)
devamını gör...
ışığın bir ortam içerisinde yavaşlaması
ışığın cam, plastik gibi birtakım farklı ortamlar içerisinde, havada ya da boşlukta sahip olduğundan daha düşük bir hızla seyahat etmesi.
normal şartlarda c olarak bildiğimiz ışık hızı, boşlukta sabittir ve değeri tam olarak saniyede 299.792.458 metredir. yaklaşık 300.000 km/s olarak da tanımlanır.
fakat ışık yoğun bir ortama girdiğinde daha yavaş hareket eder. mesela hepimizin günlük hayatta şahit olduğu şu görüntünün nedeni bu olaydır:

görselin kaynağı
"hayır, bunun nedeni kırılma" dediğinizi duyar gibiyim. evet, yanlış değil. zaten bir ortamın kırılma indisi dediğimiz özelliği, ışığın onun içerisindeki hareket hızıyla doğrudan bağlantılı. örneğin boşluğun kırılma indisi 1 olarak kabul edilir ve orada ışığın hızı, bildiğimiz ışık hızıdır. fakat mesela havanın kırılma indisi 1,33'tür ve ışık burada boşluktaki hızının 3/4'ü kadarlık bir hızla hareket eder.
***
normalde internette bunun neden olduğuna ilişkin açıklamalarda, ışığın içerisine girdiği ortamdaki atomlardan saçılması ya da onlar tarafından soğurulup* tekrar bırakılması gibi gerekçelere rastlarsınız ama ben şimdi size olayın gerçek nedenini anlatmaya çalışacağım.
önce birkaç ön bilgi vereyim.
bir su dalgası, bir deprem dalgası ya da başka herhangi bir dalga düşünün. bunların ortak yanları vardır ve burada önemli olan bir tanesi dalga boyudur. dalga boyu, aşağıdaki resimde "wavelength" ile gösterilen uzunluktur.

görselin kaynağı
dalga boyu, resimde gösterilen 2 nokta arasındaki uzunluk dedik. o 2 noktaya tepe noktası diyoruz*
fizikte dalgalar birbirine eklenebilir. üst üste binme ya da süperpozisyon olarak adlandırılan bu olayda belirli koşullar ve bunlara bağlı belirli sonuçlar vardır. mesela üst üste binen 2 dalganın tepe noktaları birbirine denk gelirse, ortaya çıkan son dalganın tepe noktasının yüksekliği, onu oluşturan ilk 2 dalganın tepe noktalarının yükseklikleri toplamına eşit olur.
eğer dalgaların birinin tepe noktası, diğerinin çukur noktasına denk gelirse ortaya çıkan dalganın tepe noktasının yüksekliği, diğer 2 dalganın tepe ve çukur noktaları arasındaki farka eşit olur.
kafalar karıştıysa görselle destekleyelim. üşenmiyor ve çiziyorum yine:

güzel çizdim be! neyse... resmi iyice incelerseniz 1 ve 3 numarada aslında benzer olayların gerçekleştiğini göreceksiniz. bunlarda dalgaların tepe ve çukur noktaları çakıştığından, son dalga bunların birer toplamı oldu. toplam dalganın tepe noktasının yüksekliği, diğer dalgalarınki ne kadar fazlaysa ona göre değişti.
2 ve 4 numarada da kendi aralarında bir benzerlik var. bunlarda birinin tepesi diğerinin çukuruna denk geldi. eğer dalgaların genliği eşitse dalgalar tamamen sıfırlandı (2 numara). genlikler farklıysa birbirlerinden çıkarıldılar ve yeni bir dalga oluşturdular.
bu örneklerde dalga boylarını hep eşit olarak çizdim ama öyle olmak zorunda değil. öyle olmadığında şekiller de bu kadar düzgün çıkmıyor ama mantık yine aynı.
***
şimdi... buraya kadar sorun yoksa devam edelim. eğer bu dalgaların hızlarını da işin içine katarsak ne olur? toplam dalga, yine diğer 2 dalgadan farklı -ve düşük- bir hıza sahip olarak ortaya çıkar. tıpkı dalga boylarında olduğu gibi...
ışık bir elektromanyetik dalgadır. yani tıpkı diğer dalgalar gibi bir dalga boyuna ve dalgalara has diğer özelliklere sahiptir. yoğun bir ortam içerisine girdiğinde, orada birçok atom ve onların elektronlarıyla karşılaşır.
elektronlar elektrik yüküne sahiptir. ortama giren ışığın elektromanyetik özelliği ortamdaki elektronlara elektriksel bir kuvvet uygular ve onların hareket etmesine neden olur. bir elektrik yükünü hareket ettirdiğinizde ortaya bir başka elektromanyetik alan çıkar. yani elektronun da kendine özgü olarak dalgalanan bir elektrik alanı oluşur. şimdi ortamda biri ışığa diğeri elektrona ait 2 dalga vardır. bunlar bir araya gelir ve yukarıda anlattığım olaylar gerçekleşir. 2 dalga birleşir ve daha düşük bir hızda, ortam içerisindeki hareketine devam eder. bu da ortamın normal adı verilen bir eksenine doğru kırılan* ve boşluktakinden daha yavaş bir hızla hareket eden bir ışıkla sonuçlanır. ışık bulunduğu ortamdan çıkış yaptığında ise bu durum ortadan kalkar ve tekrar ışık hızıyla yoluna devam eder.
normal şartlarda c olarak bildiğimiz ışık hızı, boşlukta sabittir ve değeri tam olarak saniyede 299.792.458 metredir. yaklaşık 300.000 km/s olarak da tanımlanır.
fakat ışık yoğun bir ortama girdiğinde daha yavaş hareket eder. mesela hepimizin günlük hayatta şahit olduğu şu görüntünün nedeni bu olaydır:

görselin kaynağı
"hayır, bunun nedeni kırılma" dediğinizi duyar gibiyim. evet, yanlış değil. zaten bir ortamın kırılma indisi dediğimiz özelliği, ışığın onun içerisindeki hareket hızıyla doğrudan bağlantılı. örneğin boşluğun kırılma indisi 1 olarak kabul edilir ve orada ışığın hızı, bildiğimiz ışık hızıdır. fakat mesela havanın kırılma indisi 1,33'tür ve ışık burada boşluktaki hızının 3/4'ü kadarlık bir hızla hareket eder.
***
normalde internette bunun neden olduğuna ilişkin açıklamalarda, ışığın içerisine girdiği ortamdaki atomlardan saçılması ya da onlar tarafından soğurulup* tekrar bırakılması gibi gerekçelere rastlarsınız ama ben şimdi size olayın gerçek nedenini anlatmaya çalışacağım.
önce birkaç ön bilgi vereyim.
bir su dalgası, bir deprem dalgası ya da başka herhangi bir dalga düşünün. bunların ortak yanları vardır ve burada önemli olan bir tanesi dalga boyudur. dalga boyu, aşağıdaki resimde "wavelength" ile gösterilen uzunluktur.

görselin kaynağı
dalga boyu, resimde gösterilen 2 nokta arasındaki uzunluk dedik. o 2 noktaya tepe noktası diyoruz*
fizikte dalgalar birbirine eklenebilir. üst üste binme ya da süperpozisyon olarak adlandırılan bu olayda belirli koşullar ve bunlara bağlı belirli sonuçlar vardır. mesela üst üste binen 2 dalganın tepe noktaları birbirine denk gelirse, ortaya çıkan son dalganın tepe noktasının yüksekliği, onu oluşturan ilk 2 dalganın tepe noktalarının yükseklikleri toplamına eşit olur.
eğer dalgaların birinin tepe noktası, diğerinin çukur noktasına denk gelirse ortaya çıkan dalganın tepe noktasının yüksekliği, diğer 2 dalganın tepe ve çukur noktaları arasındaki farka eşit olur.
kafalar karıştıysa görselle destekleyelim. üşenmiyor ve çiziyorum yine:

güzel çizdim be! neyse... resmi iyice incelerseniz 1 ve 3 numarada aslında benzer olayların gerçekleştiğini göreceksiniz. bunlarda dalgaların tepe ve çukur noktaları çakıştığından, son dalga bunların birer toplamı oldu. toplam dalganın tepe noktasının yüksekliği, diğer dalgalarınki ne kadar fazlaysa ona göre değişti.
2 ve 4 numarada da kendi aralarında bir benzerlik var. bunlarda birinin tepesi diğerinin çukuruna denk geldi. eğer dalgaların genliği eşitse dalgalar tamamen sıfırlandı (2 numara). genlikler farklıysa birbirlerinden çıkarıldılar ve yeni bir dalga oluşturdular.
bu örneklerde dalga boylarını hep eşit olarak çizdim ama öyle olmak zorunda değil. öyle olmadığında şekiller de bu kadar düzgün çıkmıyor ama mantık yine aynı.
***
şimdi... buraya kadar sorun yoksa devam edelim. eğer bu dalgaların hızlarını da işin içine katarsak ne olur? toplam dalga, yine diğer 2 dalgadan farklı -ve düşük- bir hıza sahip olarak ortaya çıkar. tıpkı dalga boylarında olduğu gibi...
ışık bir elektromanyetik dalgadır. yani tıpkı diğer dalgalar gibi bir dalga boyuna ve dalgalara has diğer özelliklere sahiptir. yoğun bir ortam içerisine girdiğinde, orada birçok atom ve onların elektronlarıyla karşılaşır.
elektronlar elektrik yüküne sahiptir. ortama giren ışığın elektromanyetik özelliği ortamdaki elektronlara elektriksel bir kuvvet uygular ve onların hareket etmesine neden olur. bir elektrik yükünü hareket ettirdiğinizde ortaya bir başka elektromanyetik alan çıkar. yani elektronun da kendine özgü olarak dalgalanan bir elektrik alanı oluşur. şimdi ortamda biri ışığa diğeri elektrona ait 2 dalga vardır. bunlar bir araya gelir ve yukarıda anlattığım olaylar gerçekleşir. 2 dalga birleşir ve daha düşük bir hızda, ortam içerisindeki hareketine devam eder. bu da ortamın normal adı verilen bir eksenine doğru kırılan* ve boşluktakinden daha yavaş bir hızla hareket eden bir ışıkla sonuçlanır. ışık bulunduğu ortamdan çıkış yaptığında ise bu durum ortadan kalkar ve tekrar ışık hızıyla yoluna devam eder.
devamını gör...
yazarların en sevdiği türk sanat müziği eserleri
--- alıntı ---
"en" seçebilen kişi yeterince tsm dinlememiştir
--- alıntı ---
demiş bir arkadaşımız. belki bir nebze haklılık payı vardır.
lakin ne kadar çok dinleseniz dahi bir en seçebiliyorsunuz.
misal bu eseri hem severim hemde bende özel anıları vardır. rahmetli babamla birlikte hem dinler hemde söylerdik. yaşanmışlıklar, anılar herşeyi etkiler.
bu cihetle varsa insanların bır eni, mutlak vardır kendi içerisinde bir sebebi...
devamını gör...
nat tate
bir william boyd kitabıdır.
nat tate bir ressam ama yaşadığı dönemde anlaşılamayan ressamlardan değil. tanınmış, bilinen, saygı duyulan, hayran olunan bir yazar. ama bu onun kendi içinde çözemediği sorunlarının baskısını daha az hissetmesini sağlamıyor.
nat tate ailesini kaybettikten sonra bir hami tarafından yetiştirilir. yeteneği de aynı kişi tarafından keşfedilir. zengin bir adam olan yeni hamisi ona her türlü imkanı sağlar ve yeteneğini geliştirmesi için de elinden gelenin en iyisini yapar.
ama nat tate bozulmuştur. babasının kim olduğunu bilmemek ressamın içindeki zembereği kırmıştır. babasının bir denizci olduğunu ve denizde kaybolduğunu bilir sadece. belki de o yüzden durmadan köprü resimleri çizer. ama basit resimler değildir bunlar. bu resimler ressamı dışavurumculuğun en ilginç isimlerinden biri yapar.
bu resimlerin çok azı günümüze ulaşmıştır. çünkü nat tate hepsini çalışma evine kilitledikten sonra evi ateş verip arkasında iz bırakmamayı tercih etmiştir.
çizdiği köprüler sadece geçmişe dair bir özlem değil geleceğe dair de bir kehanettir. çünkü büyük ressam bir köprüden atlayarak intihar eder.
ve köprülerin altından çok sular geçer.
nat tate bir ressam ama yaşadığı dönemde anlaşılamayan ressamlardan değil. tanınmış, bilinen, saygı duyulan, hayran olunan bir yazar. ama bu onun kendi içinde çözemediği sorunlarının baskısını daha az hissetmesini sağlamıyor.
nat tate ailesini kaybettikten sonra bir hami tarafından yetiştirilir. yeteneği de aynı kişi tarafından keşfedilir. zengin bir adam olan yeni hamisi ona her türlü imkanı sağlar ve yeteneğini geliştirmesi için de elinden gelenin en iyisini yapar.
ama nat tate bozulmuştur. babasının kim olduğunu bilmemek ressamın içindeki zembereği kırmıştır. babasının bir denizci olduğunu ve denizde kaybolduğunu bilir sadece. belki de o yüzden durmadan köprü resimleri çizer. ama basit resimler değildir bunlar. bu resimler ressamı dışavurumculuğun en ilginç isimlerinden biri yapar.
bu resimlerin çok azı günümüze ulaşmıştır. çünkü nat tate hepsini çalışma evine kilitledikten sonra evi ateş verip arkasında iz bırakmamayı tercih etmiştir.
çizdiği köprüler sadece geçmişe dair bir özlem değil geleceğe dair de bir kehanettir. çünkü büyük ressam bir köprüden atlayarak intihar eder.
ve köprülerin altından çok sular geçer.
devamını gör...
yazarların favori kötü adam gülüşleri
benim favorim gargamel gülüşü. nihahahaha diye gülünce gargi bile çok tatlı oluyor. gidem de az gargi izleyip keyiflenem.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının almış olduğu en güzel iltifat
bir arkadaşımın ettiği birkaç güzel söz üzerine
"teşekkür ediyorum bugün doğum günüm olduğu için kendimi şımartabilirim, övgülerini kabul ediyorum." dediğim vakit :
"desene diğer bütün günler övgülerin cehennemi olacak." demişti.
birçok güzel söz duymuş ya da okumuş biri olarak bu cümle diğerlerinden biraz daha üstün gelir bana.
okuyorsan, teşekkür ederim aklını kullanan kahraman.
"teşekkür ediyorum bugün doğum günüm olduğu için kendimi şımartabilirim, övgülerini kabul ediyorum." dediğim vakit :
"desene diğer bütün günler övgülerin cehennemi olacak." demişti.
birçok güzel söz duymuş ya da okumuş biri olarak bu cümle diğerlerinden biraz daha üstün gelir bana.
okuyorsan, teşekkür ederim aklını kullanan kahraman.
devamını gör...
normal sözlük’ün etrafında kelebeklerin uçuştuğu yazarlar tayfası
ben de kendimi ilkbaharda çayırlarda koşan ve içlerinde pır pır eden kelebekleri kovalayan aşıklar gibi hissediyorum.
devamını gör...
paramedik
netflix ispanya'nın 2020 çıkışlı suç-dram-gerilim filmi.
başrolü canım ispanyol mario casas ile deborah françois hanım paylaşıyor. benim için gereksiz ama gerçek sinemaseverler için değerli bir bilgi daha vereyim: carles torras tarafından yönetilmiş.
biricik mario casas filmde angel isimli bir acil tıp teknisyenini canlandırıyor. her filmde dizide yakışıklılığına hayran bırakan bu adamı nasıl bu kadar itici bi hale getirebilmişler, adam nasıl bürünmüş oynadığı karaktere hayret bir şey. bu sevimsiz angel olay yerinde hastalara müdahale ederken üzerlerindeki değerli eşyaları alıp satıyor, güneş gözlüklerini alıp koleksiyonuna katıyor. böyle bir manyak.
bir de deborah hanım var işte sevgilisi, beraber yaşıyorlar. çocuk yapmak istiyorlar ama olmuyor. allah biliyo da vermiyo işte.
derken angel bir gün ambulanstayken kaza geçiriyor ve belden altını kullanamaz hale geliyor. zaten egosal sorunları da vardı, kız arkadaşının kendisini aldattığından şüphelenip saplantılı bir ruh hastasına dönüşüyor.
filmin imdb puanı nedense çok düşük. tamam muhteşem bir film değil ama hak ettiği puan bu kadar da düşük değil kanımca. zira çok hareketli bir film olmasa da izlerken sıkmıyor. yalnızca kapanış sahnesi biraz anlamsız gibi noldu yani vane bi anda hasta bakıcı mı oldu? alıp öldürecek mi? vasi olarak mı atandı?
izlemek için.
başrolü canım ispanyol mario casas ile deborah françois hanım paylaşıyor. benim için gereksiz ama gerçek sinemaseverler için değerli bir bilgi daha vereyim: carles torras tarafından yönetilmiş.
biricik mario casas filmde angel isimli bir acil tıp teknisyenini canlandırıyor. her filmde dizide yakışıklılığına hayran bırakan bu adamı nasıl bu kadar itici bi hale getirebilmişler, adam nasıl bürünmüş oynadığı karaktere hayret bir şey. bu sevimsiz angel olay yerinde hastalara müdahale ederken üzerlerindeki değerli eşyaları alıp satıyor, güneş gözlüklerini alıp koleksiyonuna katıyor. böyle bir manyak.
bir de deborah hanım var işte sevgilisi, beraber yaşıyorlar. çocuk yapmak istiyorlar ama olmuyor. allah biliyo da vermiyo işte.
derken angel bir gün ambulanstayken kaza geçiriyor ve belden altını kullanamaz hale geliyor. zaten egosal sorunları da vardı, kız arkadaşının kendisini aldattığından şüphelenip saplantılı bir ruh hastasına dönüşüyor.
filmin imdb puanı nedense çok düşük. tamam muhteşem bir film değil ama hak ettiği puan bu kadar da düşük değil kanımca. zira çok hareketli bir film olmasa da izlerken sıkmıyor. yalnızca kapanış sahnesi biraz anlamsız gibi noldu yani vane bi anda hasta bakıcı mı oldu? alıp öldürecek mi? vasi olarak mı atandı?
izlemek için.
devamını gör...
anormal sözlük haber ajansı
kendi adıma dem'imden geleni yaptığım darbenin tüm kahramanlarına selam olsun.
sizin de kabuğunuza zeval gelmesin değerli kaplumbağamız.
sizin de kabuğunuza zeval gelmesin değerli kaplumbağamız.
devamını gör...
yazarlara yazın geldiğini fark ettiren şeyler
bütün yaz meyvelerini her yerde görebilmeye başladıysak eğer, benim için yaz midem için de bayram gelmiş demektir*.
devamını gör...
eti negro'nun isminin eti nero olarak değişmesi
an itibari ile 2 kutu negro stokladım. ilerde değerleneceğini düşünüyorum.
devamını gör...
kadınları çekici yapan detaylar
kesinlikle zeka. ve adaplı konuşması. örneğin ağız yayarak konuşan bir kadın kendinden degil sadece komple o ortamdan soğutuyor.
devamını gör...
yazarların mini dizi önerileri
the lost room
devamını gör...
yoldaş ile sahur programı
devamını gör...
kendini tanımak
"sen seni bil, sen seni" demiş (bkz: hacı bayram veli).
kişinin çevresini öğrenmesi, algılaması ve kendi yerini bilmesi için gerekli olan eylemdir..
kişinin çevresini öğrenmesi, algılaması ve kendi yerini bilmesi için gerekli olan eylemdir..
devamını gör...
