burcu biricik
bizim ülkede ünlü kusturması diye bi şey var abicim, beni aksine kimse ikna edemez.
bir dönem kafanı çevirdiğin yerde özgü namal vardı, yaşı 26+ olanlar hatırlayacaktır. senede 5 filmde falan oynuyordu, daha diziler, daha reklamlar.
sonra beren saat’e bıraktı yerini, her sezon dizi, aynı anda 2 markanın reklam yüzü falan oldu, duş jeli bilmem ne, reklamda oynamasa sesi kullanılıyordu, “yeni zuru zeğerli yağlar serisi” falan, kusmuğumdan küçük beren saatler el sallıyordu o dönem. oh dedik bitti dijitale geçti atiye matiye neyse en azından duruldu.
şimdi getirdiler burnumuza burcu biricik. ya aga yeter yeter. ya yeter daa yeter. tamam güzel kadın, tamam iyi oynuyor, abicim tamam yemin ederim ikna oldum o avrupai tipin tülbent uzun etek pardösü kombiniyle de iyi oyunculuk yaptığına, tamam sadece güzelliği değil, tamam lütfen salın bizi yav. aynen herkes tete terler, bir emotion yeter, fatmalar da terler, camdaki kızlar da terler daha gider kırmızı odada da terler ta-maam taaa maaammm sen siiin okkeeey. git da bi evine. öf.
şükret diyen adama küfür etmek videosundaki dayı gibi, ilk iki saniyelik sabrım kaldı bu kadına artık. eskittin parça pinçik ettin yüzünü, git git evine git daa evine.
bi güzel kadın buldunuz mu dibinden kum çıkarana kadar dalmayın artık türk televizyası aloo sana diyorum. dj ercik gibi çıldırcam şuracığa bak.
bir dönem kafanı çevirdiğin yerde özgü namal vardı, yaşı 26+ olanlar hatırlayacaktır. senede 5 filmde falan oynuyordu, daha diziler, daha reklamlar.
sonra beren saat’e bıraktı yerini, her sezon dizi, aynı anda 2 markanın reklam yüzü falan oldu, duş jeli bilmem ne, reklamda oynamasa sesi kullanılıyordu, “yeni zuru zeğerli yağlar serisi” falan, kusmuğumdan küçük beren saatler el sallıyordu o dönem. oh dedik bitti dijitale geçti atiye matiye neyse en azından duruldu.
şimdi getirdiler burnumuza burcu biricik. ya aga yeter yeter. ya yeter daa yeter. tamam güzel kadın, tamam iyi oynuyor, abicim tamam yemin ederim ikna oldum o avrupai tipin tülbent uzun etek pardösü kombiniyle de iyi oyunculuk yaptığına, tamam sadece güzelliği değil, tamam lütfen salın bizi yav. aynen herkes tete terler, bir emotion yeter, fatmalar da terler, camdaki kızlar da terler daha gider kırmızı odada da terler ta-maam taaa maaammm sen siiin okkeeey. git da bi evine. öf.
şükret diyen adama küfür etmek videosundaki dayı gibi, ilk iki saniyelik sabrım kaldı bu kadına artık. eskittin parça pinçik ettin yüzünü, git git evine git daa evine.
bi güzel kadın buldunuz mu dibinden kum çıkarana kadar dalmayın artık türk televizyası aloo sana diyorum. dj ercik gibi çıldırcam şuracığa bak.
devamını gör...
ben küçükken sarışınmışım
şüphesiz ki ülkede en çok söylenen yalanlardan biridir. küçükken de sarışın değildim. beyaz bir tenim, koyu kestane saçlarım vardı. hiçbir zaman ucu bucağı sarıya çalmadı. çocukken geçirdiğim tedavi süreci de olmasaydı 2 adet koyu kahverengi göz rengine sahip olacaktım. fakat bir tanesi açılarak yağ sarısına yakın bir renk oldu.
tanımı okurken gülmeyin üzülürüm.
tanımı okurken gülmeyin üzülürüm.
devamını gör...
uykusuzkahve
paylaştığı kitap arşivi ile sözlük ahalisine büyük hizmette bulunmuş, koca yürekli yazar.
devamını gör...
rte’nin 1 mayıs’ı biz ilan ettik beyanı
ateşi de sen buldun.
devamını gör...
şeriat yandaşı küçük çocuk
ailesi tarafından beyni yıkanmış, çocukluğunu yaşayamayan çocuktur.
devamını gör...
kendi kendine konuşanlar deli midir sorunsalı
değildir tabiki. ben evden çıkarken fenerbahçe konuşmaya başlıyorum, eve gelene kadar şampiyonlar ligini alıyoruz. ne deliliği kardeşim ?*
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
iko lütfen cem karaca rozeti gelsin. benim o güzel hatrıma. bak senin için zamanında kampanya falan düzenledim kırma beni.
(bkz: iko'ya artı oy veriyoruz kampanyası)
edit: teşekkürler.
(bkz: iko'ya artı oy veriyoruz kampanyası)
edit: teşekkürler.
devamını gör...
bütün dandik üniversiteler kapatılmalıdır
katıldığım fikirdir. sözde lisans mezunu oranımız yüksek diyebilmek için siyasi çevrelerce gençlerin emekleri zayi olup gidiyor (bkz: işsizliğin artması). onca emeğe rağmen atanamayan bir dünya gencimiz birikiyor. yazık bu gençlere... istihdam olmayacaksa neden okuyor bunca genç?
belki o çocuk hiç üniversiteyi okuyamayacak, ama en azından hayata 4 sene önce hazırlanmaya başlayacak. belki çırak olur, belki haylaz... ama en azından ne olacağını görebilmek için 4 sene boşuna beklemiş olmaz.
belki o çocuk hiç üniversiteyi okuyamayacak, ama en azından hayata 4 sene önce hazırlanmaya başlayacak. belki çırak olur, belki haylaz... ama en azından ne olacağını görebilmek için 4 sene boşuna beklemiş olmaz.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
aklıma
köyümün yağmurları şarkısını getirdi.
erhan güleryüz yorumu ile.
hem hüzünlü hem keyifli anlara aday olabilecek hoş bir konsept bulunmuş gene.
köyümün yağmurları şarkısını getirdi.
erhan güleryüz yorumu ile.
hem hüzünlü hem keyifli anlara aday olabilecek hoş bir konsept bulunmuş gene.
devamını gör...
bağırarak konuşan insan
lan bi sus (bkz: şöyle koyayım böyle koyayım) denilesi insandır.*
sağır yok karşında kardeşim, relax, sakin, bruhhhh.*
sağır yok karşında kardeşim, relax, sakin, bruhhhh.*
devamını gör...
1 haziran 2021 ziya selçuk açıklamaları
biz normal zamanda çocukların alması gereken eğitimi veremedik, adaleti sağlayamadık, çocukların hemen hemen 2 yılı boşa geçti , öğretmenler çalışsın diye saçma sapan bir sistem uydurduk, kendi altyapımız zaten yok , bu başıboşluk durumunu kapatmak için de yazın size şirinlik yapıyoruz. siz saf olduğunuz için buna kanarsınız demek istiyor sanırım
devamını gör...
atatürk'ün dinsiz olduğu iddiası
ister dinsiz olsun, isterse patatese tapsın; ben sadece eserlerine bakarım.
devamını gör...
temel karamollaoğlu'nun lgbt açıklaması
lgbtq birey olmak için biri nasıl özendirilebilir. aklınızı peynir ekmekle mi yediniz. insanların hayatlarını toplumun gözü önünde istedikleri gibi yaşamaları ve tıpkı kadın ya da erkek olduğu için gurur duyanlar insan gibi kendi bedenleri, cinsiyetleri ve cinsel seçimleriyle barışık olmanın gururunu taşımak mı özendirmek. eğer özendirmekle insanlar cinsiyet ya da cinsel oryantasyon değiştiriyor olsaysı yüzyıllardır yapılan cis gender heteroseküel propagandası, özendirmesi, baskısı nedeniyle bugün ortada lgbtq birey kalmazdı.
zatın kastettiği tamam biyolojik olarak varlar ancak gözümüzün önünde durmasınlar, kimliklerini saklasınlardır. kadınla erkek toplum içinde rahatça öpüşüp koklaşırken siz sokakta sevgilisini öpen gay, lezbiyen görüyor musunuz türkiye'de. hayır! neden çünkü insanlar haklı olarak korkuyor. özendirmeyi bırak lgbtq bireyler hala toplum içinde eşit bireyler olarak bile yaşamıyor. sanki iki erkek birbirini öpse onları gören erkeklerin hepsi bir anda gay olacak. geçin bunları.
bu arada ilgilenilmesi gerek sözünden kastı ortaçağ tarzı conversion terapisiyse şaşırmam.
homofobik ve ayrımcı açıklamalara örnektir.
zatın kastettiği tamam biyolojik olarak varlar ancak gözümüzün önünde durmasınlar, kimliklerini saklasınlardır. kadınla erkek toplum içinde rahatça öpüşüp koklaşırken siz sokakta sevgilisini öpen gay, lezbiyen görüyor musunuz türkiye'de. hayır! neden çünkü insanlar haklı olarak korkuyor. özendirmeyi bırak lgbtq bireyler hala toplum içinde eşit bireyler olarak bile yaşamıyor. sanki iki erkek birbirini öpse onları gören erkeklerin hepsi bir anda gay olacak. geçin bunları.
bu arada ilgilenilmesi gerek sözünden kastı ortaçağ tarzı conversion terapisiyse şaşırmam.
homofobik ve ayrımcı açıklamalara örnektir.
devamını gör...
pabucun dama atılması
osmanlı ve selçuklu döneminde ticarete yön veren ahilik anlayışı kapsamında bazı kurallar belirlenmiş ve bu ticaretin halka ve devlete fayda sağlayacak şekilde yürümesi amaçlanmıştır. esnafın titiz çalışarak, doğru ve dürüst bir ticaret ile devlete katkı sağlamaları hedeflenmiştir. neden söz konusu bir pabuc diye sorarsanız; o dönemde en çok tartışması yapılan mallar pabuclardır. üretiminde türlü hileler ile mallarını satmaya çalışan esnafı kınama ve vatandaşı bir nevi uyarma görevi üstlenmiştir dama atılan pabuçlar.
ürünü piyasa fiyatından yüksek bir ücrette satan, malın üretiminde hile yapan / ihmalde bulunan ve kendi çapında dolandırıcılık ile zenginleşme çabasında olan esnafın dükkanının çatısına bir pabuç atılırmış ki vatandaş anlasın, "bu esnaf mimli, alışverişte dikkatli olmak lazım gelir". bu durum müşterilerin azalmasına sebep olur, çünkü insanların tercih edeceği bir dükkan değildir artık orası. keşke bugün hala devam etse dedirten bir gelenektir.
bugün ise kullandığımız anlam yine benzerdir aslında. gözden düşen, tercih edilmeyen, geri plana itilmiş insanların değer kaybetme durumunu temsilen dile getirilir.
-- kardeşin yeni mi doğdu? hoooop pabuc dama.
-- ortama ilgi çeken yeni bir arkadaş mı dahil oldu? hoooop pabuc dama.
-- yanında yeni biri işe başladı ve senden daha mı yetenekli? hoooop pabuc dama.
diyeceğim o ki, pabucunuza sahip çıkın*.
ürünü piyasa fiyatından yüksek bir ücrette satan, malın üretiminde hile yapan / ihmalde bulunan ve kendi çapında dolandırıcılık ile zenginleşme çabasında olan esnafın dükkanının çatısına bir pabuç atılırmış ki vatandaş anlasın, "bu esnaf mimli, alışverişte dikkatli olmak lazım gelir". bu durum müşterilerin azalmasına sebep olur, çünkü insanların tercih edeceği bir dükkan değildir artık orası. keşke bugün hala devam etse dedirten bir gelenektir.
bugün ise kullandığımız anlam yine benzerdir aslında. gözden düşen, tercih edilmeyen, geri plana itilmiş insanların değer kaybetme durumunu temsilen dile getirilir.
-- kardeşin yeni mi doğdu? hoooop pabuc dama.
-- ortama ilgi çeken yeni bir arkadaş mı dahil oldu? hoooop pabuc dama.
-- yanında yeni biri işe başladı ve senden daha mı yetenekli? hoooop pabuc dama.
diyeceğim o ki, pabucunuza sahip çıkın*.
devamını gör...
kafa sözlük
bu sabah güne öyle kötü başladım; ailevi bir durum nedeniyle aldığım bir haber içimi öyle sıktı beni öyle üzdü ki uzun zamandır bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.
sonra kafa dağıtmak için sözlüğe bakayım dedim. mesaj kutumda paylaştığım tanımlar için yüzünü güldürdüğümü söyleyen bir yazar abimden mesaj vardı, öyle güzel iyi dileklerde bulunmuş, öyle güzel şeyler yazmış ki okurken gözlerim doldu. o kadar ihtiyacım varmış ki o an can simidi oldu bana, hiç tanımadığınız birinin sanki o an ihtiyacınız olduğunu bilirmiş gibi bu mesajı atması, sonra "ben yanındayım" demesinin verdiği his nasıl anlatılabilir ki?
sonra çok ama çok tatlı bir yazar bir girim üzerinden mesaj attı, öyle güzel bir tavrı ve kendini ifade ediş şekli vardı ki sırf böyle insanların olduğunu bilmek bile daha iyi hissettirdi.
ve en sonunda, kendimi sol akışta görmeye alışkın biri olmadığımdan birden akışta ismime denk gelip şaşırdım. neler yazıldığını merak edip okuyunca gördüm ki nickaltıma girilen tanımların ortak teması "gülümseten yazar". bütün bunları görünce öyle mutlu oldum ki, sabah ki ruh halimden eser kalmadı. içime oturan o yumru yumuşadı, yerini hafif ama çok hafif hüzünlü ama bol gülümsemeli bir buluta bıraktı.
yani demem o ki, bu sözlük çok güzel bir sözlük. kendinizi evinizde hissettiren bir sözlük.
hiç tanımadığınız yazarlarla abi, abla, kardeş olduğunuz için aile evi gibi,
her türlü şakayı yapıp, yeri geldiğinde hüznünüzü paylaşan arkadaşlarınızın olduğu üniversitedeki öğrenci evi gibi
ve son olarak ne zaman yalnız kalıp içinizi dökmek isteseniz kendi başınıza yaşadığınız bekar evi gibi.
yüzümü gülümsettiğiniz, beni günün karanlığından çıkarıp gökyüzünün maviliğine taşıdığınız için teşekkür ederim canım yazarlar, iyi ki ama iyi ki varsınız. iyi ki buraya geçerken bir uğramışım. hep olun, mutlu olun^^
sonra kafa dağıtmak için sözlüğe bakayım dedim. mesaj kutumda paylaştığım tanımlar için yüzünü güldürdüğümü söyleyen bir yazar abimden mesaj vardı, öyle güzel iyi dileklerde bulunmuş, öyle güzel şeyler yazmış ki okurken gözlerim doldu. o kadar ihtiyacım varmış ki o an can simidi oldu bana, hiç tanımadığınız birinin sanki o an ihtiyacınız olduğunu bilirmiş gibi bu mesajı atması, sonra "ben yanındayım" demesinin verdiği his nasıl anlatılabilir ki?
sonra çok ama çok tatlı bir yazar bir girim üzerinden mesaj attı, öyle güzel bir tavrı ve kendini ifade ediş şekli vardı ki sırf böyle insanların olduğunu bilmek bile daha iyi hissettirdi.
ve en sonunda, kendimi sol akışta görmeye alışkın biri olmadığımdan birden akışta ismime denk gelip şaşırdım. neler yazıldığını merak edip okuyunca gördüm ki nickaltıma girilen tanımların ortak teması "gülümseten yazar". bütün bunları görünce öyle mutlu oldum ki, sabah ki ruh halimden eser kalmadı. içime oturan o yumru yumuşadı, yerini hafif ama çok hafif hüzünlü ama bol gülümsemeli bir buluta bıraktı.
yani demem o ki, bu sözlük çok güzel bir sözlük. kendinizi evinizde hissettiren bir sözlük.
hiç tanımadığınız yazarlarla abi, abla, kardeş olduğunuz için aile evi gibi,
her türlü şakayı yapıp, yeri geldiğinde hüznünüzü paylaşan arkadaşlarınızın olduğu üniversitedeki öğrenci evi gibi
ve son olarak ne zaman yalnız kalıp içinizi dökmek isteseniz kendi başınıza yaşadığınız bekar evi gibi.
yüzümü gülümsettiğiniz, beni günün karanlığından çıkarıp gökyüzünün maviliğine taşıdığınız için teşekkür ederim canım yazarlar, iyi ki ama iyi ki varsınız. iyi ki buraya geçerken bir uğramışım. hep olun, mutlu olun^^
devamını gör...
inançsız olduğu halde kötü alışkanlıkları olmayan insan
inanç kavramının kötü alışkanlıklarla alakası yok.
devamını gör...
haset
kıskançlığın yıkıcı versiyonu.
geçenlerde yine nerde okuduğumu hatırlamadığım bir cümle günlerdir aklımda dönüp duruyor. “türkiye’de toplum içi ilişkiler hasetçilik üzerine” diye. ya da buna benzer bir cümleydi. toplum olarak bir başkasının hayatına bunca fikirlerimizi, yargılarımızı sokmamızı benim nezdimde çok iyi açıklıyor.
insan, bazen insanlarla ilişkileri üzerine düşünürken bazı hisleri, durumları ve tavırları tanımlamaya ihtiyaç duyuyor. belirli söylemlerin, eleştirilerin, yargıların kökenini anlamlandırmaya ya da bir temel bulmaya çalışıyor.
bir insanla konuşurken yorum diye nitelediğimiz, basit cümlelerin altına sakladığımız o yargılayıcı aşağılama duygusunun motivasyonunu haset tam olarak karşılıyor.
bir insanın sahip olduğu bir olguyu, durumu, hissi dahi küçümsemekte aynı motivasyondan kaynaklanıyor.
‘bende yoksa onda da olmasın’ ve olmasın diye de onu cümlelerimle rahatsız edebilir ya da dahası kötü niyetle manipüle edebilirim. kişinin kendi hayatına değmeyen herhangi bir konuda bu aşağılayıcı/niteliksiz yargılayıcı tavırda olması üzerine, düşünmesi gerekiyor.
çünkü karşınızdaki kişi, ne kadar yakınınız olursa olsun, haset edilen konu hakkında yeterince fikir/bilgi/deneyim veya eminlik sahibiyse, kişinin aklında bilfiil ‘yetersiz’ ya da basit bir durumun niteliklerini çözümleyemeyen rahatsız edici bir köylü kurnazı olarak kalmanız olası.
geçenlerde yine nerde okuduğumu hatırlamadığım bir cümle günlerdir aklımda dönüp duruyor. “türkiye’de toplum içi ilişkiler hasetçilik üzerine” diye. ya da buna benzer bir cümleydi. toplum olarak bir başkasının hayatına bunca fikirlerimizi, yargılarımızı sokmamızı benim nezdimde çok iyi açıklıyor.
insan, bazen insanlarla ilişkileri üzerine düşünürken bazı hisleri, durumları ve tavırları tanımlamaya ihtiyaç duyuyor. belirli söylemlerin, eleştirilerin, yargıların kökenini anlamlandırmaya ya da bir temel bulmaya çalışıyor.
bir insanla konuşurken yorum diye nitelediğimiz, basit cümlelerin altına sakladığımız o yargılayıcı aşağılama duygusunun motivasyonunu haset tam olarak karşılıyor.
bir insanın sahip olduğu bir olguyu, durumu, hissi dahi küçümsemekte aynı motivasyondan kaynaklanıyor.
‘bende yoksa onda da olmasın’ ve olmasın diye de onu cümlelerimle rahatsız edebilir ya da dahası kötü niyetle manipüle edebilirim. kişinin kendi hayatına değmeyen herhangi bir konuda bu aşağılayıcı/niteliksiz yargılayıcı tavırda olması üzerine, düşünmesi gerekiyor.
çünkü karşınızdaki kişi, ne kadar yakınınız olursa olsun, haset edilen konu hakkında yeterince fikir/bilgi/deneyim veya eminlik sahibiyse, kişinin aklında bilfiil ‘yetersiz’ ya da basit bir durumun niteliklerini çözümleyemeyen rahatsız edici bir köylü kurnazı olarak kalmanız olası.
devamını gör...
isradipin
sinoatrial nodu baskılayarak bradikardi oluşturan kalsiyum kanal blokörleri grubundan ilaçtır.
devamını gör...
hissedilen yaş
genç olmadığımı biliyorum dostlar. o bana yetiyor.
devamını gör...
hayatında seçme özgürlüğünün olmadığı şeyler
doğmak.
devamını gör...