bankada sıra beklemek
pandemi döneminde oldukça artan durumdur.
en iyi yol çok erken gidip sıra kapmaktır ya da bankamatikten veya mobil bankacılıktan işlem yapmaktır.
en iyi yol çok erken gidip sıra kapmaktır ya da bankamatikten veya mobil bankacılıktan işlem yapmaktır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şu an ihtiyacı olan şey
hüngür hüngür ağlamak.
devamını gör...
toksik erkeklik
toksik erkekliğe sahip olan erkeklerin egosu kırılgandır. "kadınsı" şeyler onlar için aşağılayıcı gelir. onları reddedecek veya erkekliklerini eleştirecek olursanız aşırı çirkinleşirler, size hakaret etmeye başlarlar. çoğuna göre "erkek dediğin etek giymez, makyaj yapmaz, oje sürmez, karı gibi olmaz" (çünkü "karı" gibi olmak gurur kırıcıdır) çünkü erkeklikleri bir oje ile tuz buz olacak kadar kırılgandır. bunlara denk gelirseniz kaçın abi arkanıza bakmayın laf da anlatamazsınız. ama böylelerine kurt cobain 'i örnek verebilirim. heteroseksüel bir erkek olmasına rağmen etek ya da elbise ile konsere çıkıp saçını pembeye boyattığı fotoğrafları görebilirsiniz. çünkü toplumun onayına ihtiyacı yoktu istediğini yapıyordu ve milyonlarca kız ona aşıktı. kısaca yok şöyle erkek olacağım yok böyle kadın olacağım diye kasmayın. kıyafetleriniz, sevdiğiniz yemek, makyaj yapmak ya da yapmamak, hobileriniz.... bunlar sizin cinsiyetinizi belirlemez. yılların saçma sapan algısını bir kenara koyun artık.
devamını gör...
mehpare (yazar)
kendi çok güzel olan, el yazısı inci gibi olan, klavyesi samimi olan, sevdiceğim takip ettiğim yazar.
anonim olmamasını daha bi sevdim.
helal kız sana.
anonim anonim nereye kadar, değil mi ama?
anonim olmamasını daha bi sevdim.
helal kız sana.
anonim anonim nereye kadar, değil mi ama?
devamını gör...
z raporu
ticari kurum ve işletmelerde her akşam kapanışla birlikte sıfırlanan gün sonu mali raporudur. yazar kasa ya da pos cihazı raporu verir, mesai biter, dükkan kapanır, ve parti!
devamını gör...
fikret kızılok
"bir gün olsun unutunca dışımda kalıyorsun.
oysa seni düşününce içime sığmıyorsun.."
fikret kızılok
oysa seni düşününce içime sığmıyorsun.."
fikret kızılok
devamını gör...
seni sen yapan cümlelerin
"daha kötü ne yaşayabilirim diye düşündüğüm her an kendimi daha kötüsü şeylerin içinde buldugum için sasırmiyorum artık beee" hemen hemen hergün kurduğum cümle.
devamını gör...
kötü yazı yazmanın deha göstergesi olması
yazısı çirkin olan, beyni daha eline bile hükmedemeyenlerin kaçış noktası. yaşadıģımız şu gözünü sevdiğim çağında her şey deha belirtisi, herkes dahi ama işte ülkelerin iq seviyesine bakınca gülmeden de duramıyoruz.
devamını gör...
tanrı parçacığı
aslında bir türlü gözlenemediği için "tanrının cezası parçacık" olarak adlandırılan ama zamanla tanrı parçacığına dönüşmüş olan terim.
bilgi için (bkz: higgs bozonu)
bilgi için (bkz: higgs bozonu)
devamını gör...
dünyanın en güzel gofreti
milka beyaz çikolatalı gofret.
devamını gör...
mikro uyku
salvador dali ve einstein gibi dahilerin de kullandığı mikro uyku, çok kısa süreli uykuları tanımlamak için kullanılır.
mikro uyku sırasında hypnagogic duyular denilen deneyimlerle vücut, uykuyla uyanıklık arasında uyarılıyor, beynin algıları açılıyor ve bu da yaratıcılığınızın gelişmesini ve hafıza performansınızın artmasını sağlıyor.
insanlar mikro uykuyu bilinçli bir şekilde deneyimlemek için bir sandalyeye oturuyor. ellerine ağır bir anahtar alıyor, ellerinin altından anahtar düştüğünde ses çıkarması için tabak benzeri bir şey alıp uyuyorlar. derin uykuya geçtiklerinde anahtar ellerinden düşüyor ve uyanıyorlar. bu uyku 2- 20 saniye arasında sürebiliyor. gözlerimiz açıkkken de mikro uykuya dalmak mümkün. kitap okurken aynı paragrafı tekrar okuduğumuz anlar, gözlerimizi yavaşça kırptığımızda ve boş bakışlarla bir yere daldığımızda kendimize geldiğimizde son dakikayı hatırlamıyorsak mikro uykuya dalmış olabiliriz. mikro uyku ile hayal gücümüzü geliştirebilir, ürerkenliğimizi arttırabiliriz.
mikro uyku sırasında hypnagogic duyular denilen deneyimlerle vücut, uykuyla uyanıklık arasında uyarılıyor, beynin algıları açılıyor ve bu da yaratıcılığınızın gelişmesini ve hafıza performansınızın artmasını sağlıyor.
insanlar mikro uykuyu bilinçli bir şekilde deneyimlemek için bir sandalyeye oturuyor. ellerine ağır bir anahtar alıyor, ellerinin altından anahtar düştüğünde ses çıkarması için tabak benzeri bir şey alıp uyuyorlar. derin uykuya geçtiklerinde anahtar ellerinden düşüyor ve uyanıyorlar. bu uyku 2- 20 saniye arasında sürebiliyor. gözlerimiz açıkkken de mikro uykuya dalmak mümkün. kitap okurken aynı paragrafı tekrar okuduğumuz anlar, gözlerimizi yavaşça kırptığımızda ve boş bakışlarla bir yere daldığımızda kendimize geldiğimizde son dakikayı hatırlamıyorsak mikro uykuya dalmış olabiliriz. mikro uyku ile hayal gücümüzü geliştirebilir, ürerkenliğimizi arttırabiliriz.
devamını gör...
sözlük yazarları hangi cennet mahallesi karakteri
hepimiz sultan’ız.*
devamını gör...
okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
/başkalarına söyleyecek bir sözüm olabilmesi için önce kendime söz geçirmem gerektiğine inanıyorum. bana bugün, ne yapmalı? diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin, diyebilirim. bir temel ilkeden yola çıkmak gerekirse, bu temel ilke ancak şu olabilir. kendini çözemeyen kişi, kendi dışında hiçbir sorununu çözemez./
~tutunamayanlar~
~tutunamayanlar~
devamını gör...
babayla olan ilişki
soruma başka bir soru ile cevap verir.
devamını gör...
ayak uyuşması
tek ya da iki ayakta birden oluşabilen genelde sinir hasarları, kan dolaşımı bozuklukları, ayağa alınan darbeler, enfeksiyon ve hatta vücutta bulunan tümörlerin bile neden olduğu bir hastalık.
bazen bir hastalık olarak bazende bir belirti olarak çıkıyor karşımıza kendileri.
son yıllarda beni çok rahatsız eden bir durum. nedenini bulamadık. ben aldığım kilolar kaynaklı olduğunu düşünüyorum. aslında son zamanlarda çok hareket etmeyişimle de bağlantılı olabilir. yani zaten bunlar birbirini tetikleyen durumlar değil mi?
hareketsiz yaşam ve devamında alınan kilolar. sonra bu yaşam tarzına devam etme ve kiloların iyice yerleşmesi ve bu kilolardan dolayı daha hareketli bir yaşama devam edememe. doktorun dediğine göre henüz bir rahatsızlığım yok. fakat bünyemin alışkın olduğu kiloya geri dönmeliyim yoksa bununla birlikte bir çok hastalığa davetiye çıkaracağım. ee malum hastalıkların kapıyı tekmeleme yaşlarına minik minik yaklaşıyorum püff canım sıkıldı şimdi.
bazen oturduğum yerden uyuşukluk nedeniyle kalkamıyorum. ayrıca sadece ayaklarda değil bacaklardada olabiliyor. en son doktor psikolojik olabilir dedi ve ben yok artık arkadaş dedim. tabi içimden hahah. hangi nedenle gitsem hastaneye ucu kesin psikolojiye dayanıyor. aslında işin esprisi bir yana zaten bende bir çok hastalığın psikoloji ve özellikle beynin işleyişiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. beyni çok yoğun stres altında bıraktığımız için beyin vücudu koruma kollamayı teftişi bırakıp sürekli dışatn gelecek saldırıya karşı savaş modunda duruyor. ve bu süre uzadıkça hem beyin fazlasıyla yoruluyor hemde vücut denetimi yapılmadığından hastalıklar baş gösteriyor. en kaba tabirle bu şekilde ifade edebilirim. bende yoğun bir stres döneminden çıktım. ee çıkacak tabi üç beş sıkıntı.
neyse efem çok derinlere inmeyeyim ki siz de ne diyor be bu değişik demeyin. ya da deyin hahah selamlar.
bazen bir hastalık olarak bazende bir belirti olarak çıkıyor karşımıza kendileri.
son yıllarda beni çok rahatsız eden bir durum. nedenini bulamadık. ben aldığım kilolar kaynaklı olduğunu düşünüyorum. aslında son zamanlarda çok hareket etmeyişimle de bağlantılı olabilir. yani zaten bunlar birbirini tetikleyen durumlar değil mi?
hareketsiz yaşam ve devamında alınan kilolar. sonra bu yaşam tarzına devam etme ve kiloların iyice yerleşmesi ve bu kilolardan dolayı daha hareketli bir yaşama devam edememe. doktorun dediğine göre henüz bir rahatsızlığım yok. fakat bünyemin alışkın olduğu kiloya geri dönmeliyim yoksa bununla birlikte bir çok hastalığa davetiye çıkaracağım. ee malum hastalıkların kapıyı tekmeleme yaşlarına minik minik yaklaşıyorum püff canım sıkıldı şimdi.
bazen oturduğum yerden uyuşukluk nedeniyle kalkamıyorum. ayrıca sadece ayaklarda değil bacaklardada olabiliyor. en son doktor psikolojik olabilir dedi ve ben yok artık arkadaş dedim. tabi içimden hahah. hangi nedenle gitsem hastaneye ucu kesin psikolojiye dayanıyor. aslında işin esprisi bir yana zaten bende bir çok hastalığın psikoloji ve özellikle beynin işleyişiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. beyni çok yoğun stres altında bıraktığımız için beyin vücudu koruma kollamayı teftişi bırakıp sürekli dışatn gelecek saldırıya karşı savaş modunda duruyor. ve bu süre uzadıkça hem beyin fazlasıyla yoruluyor hemde vücut denetimi yapılmadığından hastalıklar baş gösteriyor. en kaba tabirle bu şekilde ifade edebilirim. bende yoğun bir stres döneminden çıktım. ee çıkacak tabi üç beş sıkıntı.
neyse efem çok derinlere inmeyeyim ki siz de ne diyor be bu değişik demeyin. ya da deyin hahah selamlar.
devamını gör...
politik doğruculuk
netflix'de alakalı alakasız her filme bir gay bir de zenci karakter itelemekle hak savunuculuğu yapıldığını iddia eden komik akım. bir nevi azınlık faşizmi.
devamını gör...
sözlük yazarlarının sütyen tercihleri
devamını gör...
tanımadığın biriyle sohbet etmek
seneler evvel sıkça yapardım bunu. yeni insanlarla tanışmaya çok da hevesliydim üstelik. ancak şu anda kiminle tanışacağımın tedirginliği var üzerimde ve kendimi birilerine ifade etmekten yoruldum. o yüzden artık acayip ve gereksiz bir şey olarak nitelendiriyorum.
devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
aşağılamak.
sürekli korkutmak (doktor, polis, hırsız, ölüm, öcü...)
korkularıyla dalga geçmek.
bir iş yaptırırken baskı uygulamak.
hiçbir işe yaramadığını söylemek.
ve son öldürücü darbe:
ergenlik döneminde başkalarıyla kıyaslamak.
tamam. ilişmeyin, öldü artık.
sürekli korkutmak (doktor, polis, hırsız, ölüm, öcü...)
korkularıyla dalga geçmek.
bir iş yaptırırken baskı uygulamak.
hiçbir işe yaramadığını söylemek.
ve son öldürücü darbe:
ergenlik döneminde başkalarıyla kıyaslamak.
tamam. ilişmeyin, öldü artık.
devamını gör...
