bazılarının "kısa boylular bizi kıskanıyor" düşüncesine kapılıp, kısa boyluları sinsi olarak görme gibi bir abukluğu oluyor. bence uzun boylu olmanın getirdiği en ciddi sorun budur.

1.38 boyundayım. babam 1.32, annem 1.26. ailenin en uzunu benim..

arkadaşlar yemin ediyorum uzun boylu insanları kıskanmıyorum. ara ara uzun boylu güzel kadın gördüğüm zaman bir erkek ne hissediyorsa onu hissediyorum. erik gibiymiş kütür kütür diyorum. yanında çekinmeden geziyorum, benden uzun diye arkasinda durayım cüce olduğum anlaşılmasın demiyorum. omzuna geliyorum ve omzuna geliyor olmam gün içinde aklıma gelmiyor. öyle yürüyorum yani. hiç şey etmiyorum. siz de etmeyin.

çoğunuzun kıçı yere yakın olandan korkacaksın yorumları uzun boylu olmanın getirdiği bir zarardır, sorundur ve ne alakadır? o zaman tüm cüceler potansiyel katil, dolandırıcı. hele küçük insan olan çocukların tamamı canavar. insanın bi organı yere yakın diye onu nasıl sinsi olarak görüyorsunuz? sahiden çözemiyorum.

ha biriniz çıkıp sinsi değil misin derse onun benim boyumla alakası yok. bebeksi olmanın getirdiği genel bir sorun o. lütfen.

evet tüm öfkemi kustum ve şimdi buradan gidiyorum. hıh!
devamını gör...

varlığına henüz muktedir olunamayan ancak kütle çekim kuvvetinin taşıyıcısı olduğu varsayılan parçacık.
devamını gör...

insanın pudra şekeri yolculuğu
ınsan pudra şekeri ile yaşar
adı:pudra şekeri
ustalık gerektiren pudra şekeri çekme sanatı
kuyucaklı pudra şekeri
bir pudra şekeri macerası
her yerde pudra şekeri var
aynı pudra şekerinin altında
senden önce pudra şekeri
pudra şekerine fısıldayan adam
pudra şekeri ayarlama enstitüsü
fakat pudra şekeri bu derin bir tutku
hasretinden pudra şekeri eskittim
genç pudra şekerin acıları
pudra şekeri ve pudra şekeri
vadideki pudra şekeri
pudra şekeri uğruna yaptıklarımız
pudra şekeri hırsızı
pudra şekerinin götürdüğü yere git
piraye'de pudra şekeri olmak
pudra şekeri müzesi
bilinmeyen bir pudra şekerinin mektubu
devamını gör...

kırk yama : ölüye dua edilir...
aykut : yani revaçta olan o zaten.
hahshahshahzhahzh kahkaha attım ya, "revaçta olan o" ne demek ya aykut..
mecburi edit: sizin beni hem güldürüp hem ağlatmaya ne hakkınız var? ateş böceği şarkısına ithafen düzenledim tanımı. sanırım yayın bitene kadar sürekli ruh halim değişecek.... şarkıyı sevdiğimden gözlerim doldu, birazıcık dokunaklı bir şarkı çünkü..
edit gibi edit : yiaaaa... ama siz çok tatlısınııız! kendimi çok özel hissettim.. aykut bey sesinizi yükseltin noooluuur..
editlere doymuyorum : kırk yama : aykut...
3 saniye sonra kırk yama :aykut susamazsın. aykut ses ver, aykut!
devamını gör...

attığınız kişiler büyük ihtimalle arkadaşlarına atıyor. bu şekilde yayılıyor. güvenip kimseye atılmamalıdır. (bkz: yapılamaması gereken şeyler)
devamını gör...

isviçreli bilim insanları tarafından üretilen 16 atomluk motor.

motorun çalışma şekli kısaca şöyle: atomların sıcaklığı, mutlak sıfırdan 17 derece yükseklikte bir sıcaklığa kadar düşürülüyor. sonrasında bu atomlara elektrik akımı veriliyor. böylece atom grubunda bir dönme hareketi başlıyor.

ancak sıcaklık, yukarıda bahsettiğim sıcaklıktan biraz daha yükseğe çıkarılırsa, rotor* stabilitesi yavaş yavaş bozulmaya başlıyor. o nedenle şimdilik çok da işe yarar bir durumda değil bu bıdık motorumuz.
devamını gör...

jakstat isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

''hedef, nişan alınan şey'' anlamına gelen ingilizce sözcüktür.
devamını gör...

korsan kitap, ne kadar emek hırsızlığı olsa da piyasadaki kitap pahalılığı yüzünden almak mecburiyetinde kalıyorum. suçlu olan ne biziz ne de korsan kitaplarını basan şahıslar. tüm suçun piyasaya o fiyatları yansıtan kişilerde olduğunu düşünüyorum. kitapların orjinalini o kadar uçuk fiyatlarda yaparsanız biz de korsan kitaplara yöneliriz. eğer kitabın orjinali çok pahalı değilse alırım. ama başka türlü elimden bir şey gelmiyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

adem’in yaratılışı
michelangelo buonarroti

michelangelo’nun en önemli eserlerinden ‘adem’in yaratılışı’, yaratılış efsanesindeki büyük ayrılmayı ve birbirine ancak parmak ucu kadar yakın ama bir o kadar ayrı düşmüş tanrı ve adem’in hikâyesini konu alır. hıristiyanlıkta tanrı’nın adem’e hayat üflemesinin betimlendiği sahnede, birbirine değen işaret parmakları, tanrı’nın adem’i kendi suretinden yarattığına gönderme yapar.
devamını gör...

--- alıntı ---

nasrettin hocanın meşhur bir hikayesi vardır, hikaye aynen şöyle gelişiyor;

nasrettin hoca bir gün köyden şehre eşekle gitmektedir. eşeğe oğlunu bindirmiş, kendisi eşeğin yularından tutmuş yürüyor, biraz gittikten sonra yolda iki kişi bunlara bakıp gülüyor, baksanıza koca genç delikanlı eşeğe binmiş yaşlı adam yürüyor bu olacak iş mi diyorlar, bunun üzerine nasrettin hoca oğlunu eşekten indirip kendisi biniyor, biraz daha gittikten sonra bu sefer karşılarına çıkan biri yuh olsun be bacak kadar oğlan yürüyor kazık kadar adam eşeğe binmiş, insan sakalından utanır demiş ve bunun üzerine nasrettin hoca eşekten iniyor ve yürümeye devam ediyorlar.

biraz daha geçtikten sonra yine köylünün biri bunlarda da akıl var mı, insanlar eşeği yanlarına ne için almışlar acaba? koca iki adam yürüyor eşek boşta anlamadım gitti demiş, ve bunun üzerine nasrettin hoca oğluyla beraber eşeğe binmiş, az zaman geçtikten sonra yan kahvehanelerden birinden şu ses yükselmiş; şu zalimlere bakın zavallı hayvana iki kişi biner mi? bunlar ne biçim insan…, ve bunun üzerine nasrettin hoca bir la havle çekip oğlum gördün mü insanların ağzı torba değil ki bağlayasın herkes istediğini söyler biz en iyisi bildiğimiz gibi yapalım.

--- alıntı ---

ve maalesef çoğu insan bu örgütün doğal üyesi olduğundan ne yöne baksanız oracıkta itham ederler sizi. en iyisi kayda değer bir şeyler söylüyor mu acaba diye birazcık kulak kabartıp yoluna devam etmek olabilir. ya da hiç bakmamak, görmemek, dinlememek. bilemedim. bu da örgütün gizi gücü olsa gerek. ya ciddi ve yapıcı bir şey söyleyecekse.
devamını gör...

nietzsche'nin "böyle buyurdu zerdüşt" adlı kitabıyla daha da irdelediğim, özünde iyilik ve kötülüğün savaşı yatan bir inanıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
2 gündür odamdaydı gece kendini duvarlara vuruyor beni uykumdan ediyordu. dün dışarı atayım dedim perdedeydi perdeyi camdan dışarı saldım. baktım gitmiyor iyi kal hadi deyip içeri aldım. bugün elime konuverdi gezindi gezindi kaçmıyor. masaya koydum önüne de bir parça elma koyayım bakalım ne yapacak dedim. 2 saattir aynı yerde elmayı emikliyor*. evde güve besleyeceklere tavsiye niteliğindedir.
devamını gör...

oh olsun diyeceğim başlık.
yahu insanlar ne kadar vicdansız, onursuz, gurursuz. sana bir unvan veriliyor ve bu unvanı kesinlikle hak etmediğin şekilde alıyorsun. diğer yandan kendi hakkıyla bir araştırma süreci, kaynak taramasıdır, toplamasıdır, yazıya geçirilmesidir falan uğraşan kişiler enayi mi be kardeşim.
ortalık sahte profesör, çakma doktorlarla doldu işte. çoğu da beş para etmez.
devamını gör...

tencere dibin kara, seninki benden kara.
devamını gör...

hep hayalini kurduğum bir şeye kavuştum. * ve hayatıma çok güzel bir insan girdi. bu zamana kadar yaşadığım onca zorluğa karşı hediye gibi oldu.

not: henüz covid olmuş olmamam da olumlu olay.
devamını gör...

yaşanan ilginç ve komik olayları yaran olay diye arkadaşlarımıza anlatırız.
aşağıdaki gerçek olayda hukuki nedenlerden dolayı yer, tarih, isim belirtilmemiştir.
bakanlık, illere bir genelge yollar: “ tarıma zarar veren hayvanların sayısını bildirin... eğer yaban domuzu sayısı 150'yi geçerse, sürek avı başlatın... vurulan yaban domuzlarının kuyruğunu da kesip gönderin.
il tarım müdürleri, genelgeyi okumuşlar. herkes "bazı hayvanları... bazı rakamları" yazmış. ((b: kim gidecek dağda bayırda yaban domuzu sayacak))
tabii kimse "başına iş almak" istememiş.
kimse de yaban domuzu sayısını "150'nin üzerinde" göstermemiş. (150’nin üzerinde derse sürek avını başlatmak için bir sürü bürokrasi işi çıkacak.)
kimi 60 demiş, kimi 70, kimi 80. böylece "görev yerine getirilmiş."
ankara'nın genelgesine göre her yıl "rakamları yenilemek" gerekiyor.
müdürler onun da "çaresini" bulmuşlar.

bir yıl önce "bizim ilde 70 yaban domuzu var" diyen, bir yıl sonra "75'e çıktı" demiş.
sayı 150'yi bulmadığı için ne "sürek avı" gerekmiş, ne de "domuzun kuyruğunu kesip, ankara'ya yollamak."
bir gün, bir ilin tarım müdürü değişmiş. yeni mezun, idealist biri. yeni müdür "eski listeyi" incelemiş.
bakmış ki her yıl sayı 3'er, 5'er arta arta, ildeki yaban domuzu sayısı "145'e ulaşmış görünüyor."

düşünmüş, taşınmış.
"nasıl olsa ankara fark etmez" demiş.
"kafasına göre uydurduğu yeni rakamı" ankara'ya bildirmiş:
- 95.

bakanlıktaki "araştırma, planlama, koordinasyon" birimindeki dikkatli bir uzman illerdeki "tarım zararlılarının listesini" incelerken görmüş ki:
bir ildeki yaban domuzu sayısı 145'ten, 95'e inmiş.
hemen durumu "makama" arz etmiş. makam da "il müdürüne" soruları dayamış:
- 145 eksi 95 eşittir 50... bu 50 yaban domuzuna ne oldu?.. vurulduysa, kuyruklar nerede?

il müdürünü almış bir telaş. düşünmüş, taşınmış. aklına bir "çıkış yolu" gelmiş.
ankara'ya cevabı döşenmiş:
- sayı 150'ye yaklaştığı için sürek avına çıkıldı... yaban domuzları takip edildi... vurulacağını anlayan 50 yaban domuzu komşu kente geçti.
ankara cevabı okumuş. ve hemen "komşu kente" bir yazı yazılmış:
- bitişiğindeki kentten size 50 yaban domuzu geçti... ne yaptınız?.. acele olarak bildiriniz.
komşu ili almış bir telaş.
onlar da "aynı formülle" yanıt vermişler:
- ilimize 50 yaban domuzunun geçtiğini haber alınca, sürek avına çıktık... yaban domuzlarını kovaladık... tam vuracağımız sırada öteki komşu kentin sınırları içine girdiler.
yazışmalar sürmüş, gitmiş.
50 domuz hep "komşuya... komşunun komşusuna doğru" gidiyormuş.
sonunda iş doğu'daki "sınır kentine" gelip, dayanmış.
ankara sormuş:
- 50 yaban domuzunun akıbetinin acele bildirilmesi... vurulduysa, kuyruklarının gönderilmesi.
sınır kentinden yanıt gelmiş:
- sürek avına çıkıldı... yaban domuzları izlendi... ancak komşu ülkeye kaçtıkları için vurulamadı.....
komşu ülke "ermenistan." ankara'nın "oraya soracak hali yok."
(b: böylece "yaban domuzu sorunu" çözülmüş.)
devamını gör...

sevgili sözlük dergi okurları,
birlikte geçirdiğimiz ilk bayramımız için çok heyecanlıyız. küçük bir çocuğun şeker dolu ağzıyla koskocaman gülümsediği bir anda "iyi bayramlar!" nidasını ulaştırması gibi geçsin gününüz. dergi mürettebatı sevgiyle ve selamla bayramınızı kutluyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dergimiz
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.
devamını gör...

sözlüklerin olmazsa olmaz kelimesidir.
şimdi bu inanılmaz bilgiyi duyunca bana
hıh lol dedin. evet.
devamını gör...

insanların bilim, teknoloji, kültür-sanat, sağlık gibi çeşitli konularda duygu, düşünce ve birikimlerini paylaştığı, yeni kurulmuş blog tarzı bir platformdur. üye olarak yazılarınızı paylaşabildiğiniz gibi, üye olmadan içerikleri okuyabiliyorsunuz.

sayfayı buradan inceleyebilirsiniz.
devamını gör...

larktwain.

yıllardır tanışamadık!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim