bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
sesine sağlık afillibirbey'in. programın en sevdiğim kısmı sanırım, buradan yazarların şarkı/türkü söylediği kayıtlar.
devamını gör...
rodaj
''kemirmek'' anlamına gelen fransızca kelime. dilimize bu anlamı için girmemiştir ama zira bizde kullanılan tabir içten yanmalı motorların sıfırken ya da piston/gömlek değiştirildikten ya da komple motor rektefiye edildikten sonraki ilk 2-3 bin kilometrelik çalıştırmaya verilen isimdir.
bu süreç önemlidir, o yüzden özel bir isim verilmiştir ve ''kemirmek'' tabiri uygundur bu süreç için. üretim teknolojileri ne kadar gelişirse gelişsin, motorun pistonu ve yanma odasının yüzeyi yani gömlek denen kısmı ne kadar pürüzsüz bir yüzeye sahip olursa olsun üretimden çıktıkları anda kılcal ya da daha da ufak, mikroskobik ölçüde pürüzleri bulunur yüzeylerinde.
işte sıfır bir motorlu araç alındığında bu yüzeylerdeki kılcal pürüzlerin kaybolması için ilk 2-3 bin kilometrelik kullanımda yani rodaj sürecinde yapılması ve yapılmaması gereken şeyler vardır.
eskiden kalma, günümüzde kesinlikle uygulanmaması gereken bir bilgi vardır. eskiden ''sabit bir devirde uzun süre kullanın'' denirdi ama günümüzde araç üreticileri buna karşı çıkmakta, araçların kitapçıklarındaki bilgilendirmede ''rodaj süresi boyunca mümkün olduğunca devirin değiştiği bir şekilde kullanın'' denmektedir. bu yüzden şehir dışı yolculuklar pek tavsiye edilmez rodaj süresi boyunca. uzun yollar sabit devirde gidilir ve bu motorun sağlıklı bir rodaj süreci geçirmesine engel olur. şehir içi kullanım idealdir.
bir de rodaj süresince motora konması gereken yağdan daha kalın bir yağ konmalıdır ve rodajın bittiği düşünüldüğünde o yağ hemen değiştirilmelidir zira o yağın içinde metal parçaları olacaktır rodajdan kalma.
rodaj motorun uzun ömürlü olmasını, yakıt tüketimini ve performansını, yağ yakmasını etkiler. rodaj sürecini kötü geçiren bir motorda yakıt tüketimi aynı modeldeki rodajı düzgün yapılmış bir motora göre artar. performansı düşer ve yağ yakar.
internette (bu metin dahil) hiç bir bilgiye güvenmeyip motorun üreticisinin verdiği bilgiyi uygulamak önemlidir.
bu süreç önemlidir, o yüzden özel bir isim verilmiştir ve ''kemirmek'' tabiri uygundur bu süreç için. üretim teknolojileri ne kadar gelişirse gelişsin, motorun pistonu ve yanma odasının yüzeyi yani gömlek denen kısmı ne kadar pürüzsüz bir yüzeye sahip olursa olsun üretimden çıktıkları anda kılcal ya da daha da ufak, mikroskobik ölçüde pürüzleri bulunur yüzeylerinde.
işte sıfır bir motorlu araç alındığında bu yüzeylerdeki kılcal pürüzlerin kaybolması için ilk 2-3 bin kilometrelik kullanımda yani rodaj sürecinde yapılması ve yapılmaması gereken şeyler vardır.
eskiden kalma, günümüzde kesinlikle uygulanmaması gereken bir bilgi vardır. eskiden ''sabit bir devirde uzun süre kullanın'' denirdi ama günümüzde araç üreticileri buna karşı çıkmakta, araçların kitapçıklarındaki bilgilendirmede ''rodaj süresi boyunca mümkün olduğunca devirin değiştiği bir şekilde kullanın'' denmektedir. bu yüzden şehir dışı yolculuklar pek tavsiye edilmez rodaj süresi boyunca. uzun yollar sabit devirde gidilir ve bu motorun sağlıklı bir rodaj süreci geçirmesine engel olur. şehir içi kullanım idealdir.
bir de rodaj süresince motora konması gereken yağdan daha kalın bir yağ konmalıdır ve rodajın bittiği düşünüldüğünde o yağ hemen değiştirilmelidir zira o yağın içinde metal parçaları olacaktır rodajdan kalma.
rodaj motorun uzun ömürlü olmasını, yakıt tüketimini ve performansını, yağ yakmasını etkiler. rodaj sürecini kötü geçiren bir motorda yakıt tüketimi aynı modeldeki rodajı düzgün yapılmış bir motora göre artar. performansı düşer ve yağ yakar.
internette (bu metin dahil) hiç bir bilgiye güvenmeyip motorun üreticisinin verdiği bilgiyi uygulamak önemlidir.
devamını gör...
mick schumacher
efsanenin (bkz: michael schumacher) oğlu. baba schumacher oğlunun yarışçı olmasını hiç istememiş ama j. schumacher söz dinlememiş. efsanenin emekliliğinden sonra hiç bir f1 yarışı izlememiş olan beni de yeniden yarışlara döndürebilecek mi bakalım.
devamını gör...
erkekseniz teker teker gelin diyen adam
haklı isyanı olan adamdır. yalnız benim gibi biraz zayıf bir adamsanız, bu cümleyi kullanmamanız önerilir. üç kişilik bir gruba bunu derseniz adamlar önce sizi teker teker döverler. sonra aralarında değişmeli olarak ikişer gruplar halinde döverler. en son da üçü beraber temiz bir sopalarlar. üç faktöriyel dayak yersiniz kısaca.
allah dayağın da hayırlısını yedirsin inşallah.
allah dayağın da hayırlısını yedirsin inşallah.
devamını gör...
başka birini aldatmış insanla birlikte olmak
akrep ve kurbağanın hikayesini aklıma getiren durumdur.
yüzemeyen bir hayvan olduğunun farkında olan akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. ne yapacağını düşünürken kıyıda pinekleyen kurbağayı görür.
akrebin kendisine yanaştığını fark eden kurbağa korkudan suya atlayıp uzaklaşmaya başlar. akrep yalvaran bir ses tonuyla sorar:
“kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. beni sırtında taşır mısın?”
kurbağa büyüyen gözleriyle cevap verir.
“daha neler? beni sokup öldürürsün!”
“olur mu?” der akrep. “o zaman ben de suya batar, boğulur, ölürüm”.
kurbağa biraz düşünür ve akrebe hak verir. kıyıya çıkar, onu sırtına alır ve karşı yakaya doğru yüzmeye başlar. yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. vücudu hızla soğumaktadır. kolları, ayakları hissizleşir. beraber dibini boylayacakları suya batarken son nefesinde sorar:
“hani sokmayacaktın akrep kardeş?”
akrep mahsun, mahçup, çaresiz cevap verir:
“ne yaparsın kurbağa kardeş; ben akrebim, huyum bu.”
yüzemeyen bir hayvan olduğunun farkında olan akrep, bir gün nehrin öte yanına geçmek zorunda kalır. ne yapacağını düşünürken kıyıda pinekleyen kurbağayı görür.
akrebin kendisine yanaştığını fark eden kurbağa korkudan suya atlayıp uzaklaşmaya başlar. akrep yalvaran bir ses tonuyla sorar:
“kurbağa kardeş; karşıya geçmem gerek. beni sırtında taşır mısın?”
kurbağa büyüyen gözleriyle cevap verir.
“daha neler? beni sokup öldürürsün!”
“olur mu?” der akrep. “o zaman ben de suya batar, boğulur, ölürüm”.
kurbağa biraz düşünür ve akrebe hak verir. kıyıya çıkar, onu sırtına alır ve karşı yakaya doğru yüzmeye başlar. yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. vücudu hızla soğumaktadır. kolları, ayakları hissizleşir. beraber dibini boylayacakları suya batarken son nefesinde sorar:
“hani sokmayacaktın akrep kardeş?”
akrep mahsun, mahçup, çaresiz cevap verir:
“ne yaparsın kurbağa kardeş; ben akrebim, huyum bu.”
devamını gör...
ötanazi
insanoğlu için bir haktır. ciddi psikiyatrik hastalıkları yok ise, yani temiz bir akıl ile karar verilmiş ise saygı duyulması, yerine getirilmesi gerekmektedir. yaşamak bir hak olduğu gibi yaşamamayı seçmek de bir tercih ve haktır. saygı duyulması gerekir.
devamını gör...
nickaltı olmayan yazar kalmasın kampanyası
elbarto'nun başka bir başlıkta* bkz verdiği, o başlığı görüp an itibariyla başlattığım kampanya.
nickaltı bomboş olan yazarlar bu başlık altında kendilerini belli etsinler. biz de tanımlarını okuyup ona göre nickaltı girelim.
nickaltı bomboş olan yazarlar bu başlık altında kendilerini belli etsinler. biz de tanımlarını okuyup ona göre nickaltı girelim.
devamını gör...
kafaya iyi gelen şeyler
"kendine hoşça bakmak" kafaya iyi gelir. şöyle ki;
...kendine bir hoşça bak, alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun.
yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen.
meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın, bildiğin gibi değil,
her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen.
ruhsun, cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, yaradan'ın sırrısın, meryem’in oğlu isa gibisin sen.
mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir.
dönüp varacağın yer her şeyi yaradan'dır, eşyaya gideceğini zannetme.
gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın;
kendini her sûreti kabul eden heyulanın büründüğü sûret zannetme.
keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma,
hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
sırrını inleyip de sakın ağyara açma;
bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın.
ahların, sakın, sevgilinin kâkülüne değmesin, sonra mansur gibi dâra çıkarsın.
sakın yaradan'a incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma;
çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın.
sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende.
erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.
gizli gizli daha nice ruh halleri var sende.
tanıyıp anlayış sende, hüner sende hakikât sende.
baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende, kürsî de sende, melek de elbet sendedir sende.
yazıktır, padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin.
yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmasayasın.
âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler et ki yaradan reddetmesin seni.
yaradan'dan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git.
üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et.
gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın.
şems gibi, mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
aynanı (gönlünü) arıt, bütün sûretler ona vursun, görünsün.
galip, hele bir duygularını derle, topla da bak.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen. "
(şeyh galip)
...kendine bir hoşça bak, alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun.
yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen.
meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın, bildiğin gibi değil,
her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen.
ruhsun, cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, yaradan'ın sırrısın, meryem’in oğlu isa gibisin sen.
mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir.
dönüp varacağın yer her şeyi yaradan'dır, eşyaya gideceğini zannetme.
gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın;
kendini her sûreti kabul eden heyulanın büründüğü sûret zannetme.
keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma,
hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
sırrını inleyip de sakın ağyara açma;
bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın.
ahların, sakın, sevgilinin kâkülüne değmesin, sonra mansur gibi dâra çıkarsın.
sakın yaradan'a incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma;
çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın.
sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende.
erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.
gizli gizli daha nice ruh halleri var sende.
tanıyıp anlayış sende, hüner sende hakikât sende.
baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende, kürsî de sende, melek de elbet sendedir sende.
yazıktır, padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin.
yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmasayasın.
âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler et ki yaradan reddetmesin seni.
yaradan'dan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git.
üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et.
gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın.
şems gibi, mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
aynanı (gönlünü) arıt, bütün sûretler ona vursun, görünsün.
galip, hele bir duygularını derle, topla da bak.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen. "
(şeyh galip)
devamını gör...
yurt dışında yaşayan yazarlar
benim.
yukarıda biri demiş ki hiçbir ayrıcalığı yok.
sürekli vatan özlemi bla bla bla...
türkiye’i hiçbir zaman özlemiyorum.
hafiften bir özlem belirtisi olduğu an türkiye’deki insanlar aklıma geliyor ve aslında buraya ne kadar da geç geldiğimi düşünüyorum.
iyi ki geldin diyorum her gün.
ikinci sınıf vatandaş meselesine gelince sanki bana beyefendi türkiye’de birinci sınıf vatandaş!
akepeli değilsen sıçtın.
sınav sınav sürünürsün, 90 puan alırsın ama sümüklünün biri 70 puanla gelir önüne geçer!
sen de kısmet dersin mal mal.
beyler bayanlar size bir arkadaş tavsiyesi.
ne yapın edin yurt dışına çıkın.
bir yabancı dil öğrenin mümkünse ingilizce olsun.
ispanyolca veya almanca da iyi.
hiç vatan millet sakarya arabeskine girmeyin, bunu size dayatanlara aldanmayın!
eğer çok iyi bir işiniz varsa tabii ki size lafım yok.
ama ortalama bir işte veyahut asgari ücretle çalışıyorsanız ve buna rağmen orada kalmak istiyorsanız siz geri zekalısınız.
hadi bizi kandırıyorsunuz, kendinizi nasıl kandırıyorsunuz peki?
ben iki yıldır almanya’da yaşıyorum.
gayet memnunum.
en azından bir yürüyüşe gitsem polis gelip bana saldırmıyor!
bir gün çalışsam beş gün yemek yiyebiliyorum.
istediğim içkiyi içebiliyorum.
bisikletle yollara düşüyorum ve hiç korkmuyorum bir araba gelip bana çarpacak diye!
üç katlı bir binadayım.
birinci katta lezbiyen bir çift yaşıyor.
ve bir alt katımda bir gay.
kimse onlara karışmıyor ve öldürülecekler diye korkmuyorlar!
boşuna kendinizi kandırmayın,
bok çukurunda yaşıyorsunuz.
akepeli veya torpilli değilseniz ömrünüz sinir ve stres ile geçecek.
ek: almanya’ya gelene birkaç ülke dolaştım ve her birinde belli bir süre kaldım.
ukrayna, makedonya, sırbistan, kosova, bosna-hersek, hırvatistan, slovenya, italya, isviçre, belçika ve en son almanya.
bakın beyler kendinizi kandırmayın!
bu gezi ülkelerin hepsinde hayat türkiye’den daha ucuz ve daha kolay.
ya sürekli biz yardım ediyoruz dediğiniz bosna-hersek’de iki ay kaldım, adamın parası senin parandan 4.5 kat kıymetli.
beslenme ve barınma türkiye’den çok daha ucuz!
yukarıda biri demiş ki hiçbir ayrıcalığı yok.
sürekli vatan özlemi bla bla bla...
türkiye’i hiçbir zaman özlemiyorum.
hafiften bir özlem belirtisi olduğu an türkiye’deki insanlar aklıma geliyor ve aslında buraya ne kadar da geç geldiğimi düşünüyorum.
iyi ki geldin diyorum her gün.
ikinci sınıf vatandaş meselesine gelince sanki bana beyefendi türkiye’de birinci sınıf vatandaş!
akepeli değilsen sıçtın.
sınav sınav sürünürsün, 90 puan alırsın ama sümüklünün biri 70 puanla gelir önüne geçer!
sen de kısmet dersin mal mal.
beyler bayanlar size bir arkadaş tavsiyesi.
ne yapın edin yurt dışına çıkın.
bir yabancı dil öğrenin mümkünse ingilizce olsun.
ispanyolca veya almanca da iyi.
hiç vatan millet sakarya arabeskine girmeyin, bunu size dayatanlara aldanmayın!
eğer çok iyi bir işiniz varsa tabii ki size lafım yok.
ama ortalama bir işte veyahut asgari ücretle çalışıyorsanız ve buna rağmen orada kalmak istiyorsanız siz geri zekalısınız.
hadi bizi kandırıyorsunuz, kendinizi nasıl kandırıyorsunuz peki?
ben iki yıldır almanya’da yaşıyorum.
gayet memnunum.
en azından bir yürüyüşe gitsem polis gelip bana saldırmıyor!
bir gün çalışsam beş gün yemek yiyebiliyorum.
istediğim içkiyi içebiliyorum.
bisikletle yollara düşüyorum ve hiç korkmuyorum bir araba gelip bana çarpacak diye!
üç katlı bir binadayım.
birinci katta lezbiyen bir çift yaşıyor.
ve bir alt katımda bir gay.
kimse onlara karışmıyor ve öldürülecekler diye korkmuyorlar!
boşuna kendinizi kandırmayın,
bok çukurunda yaşıyorsunuz.
akepeli veya torpilli değilseniz ömrünüz sinir ve stres ile geçecek.
ek: almanya’ya gelene birkaç ülke dolaştım ve her birinde belli bir süre kaldım.
ukrayna, makedonya, sırbistan, kosova, bosna-hersek, hırvatistan, slovenya, italya, isviçre, belçika ve en son almanya.
bakın beyler kendinizi kandırmayın!
bu gezi ülkelerin hepsinde hayat türkiye’den daha ucuz ve daha kolay.
ya sürekli biz yardım ediyoruz dediğiniz bosna-hersek’de iki ay kaldım, adamın parası senin parandan 4.5 kat kıymetli.
beslenme ve barınma türkiye’den çok daha ucuz!
devamını gör...
tam kapanma
gerek olmayan saçmalık.
aşı olmamakta direnen komplocu arkadaşları kapatsak yeterli. aralarında meditasyon mu yapıyorlar, evrene mesaj mı yolluyorlar, ayin mi yapıyorlar... ne halt yerlerse yesinler ama kendine ve topluma karşı sorumluluğunu yerine getiren insanları rahat bırakın artık.
aşı olmamakta direnen komplocu arkadaşları kapatsak yeterli. aralarında meditasyon mu yapıyorlar, evrene mesaj mı yolluyorlar, ayin mi yapıyorlar... ne halt yerlerse yesinler ama kendine ve topluma karşı sorumluluğunu yerine getiren insanları rahat bırakın artık.
devamını gör...
sleepless in seattle
bir norah epron filmidir.

filmin senaryosunu ise jeff arch, nora epron ve david s. ward birlikte yazmıştır. güzel bir romantik komedi örneği olan filmde bu tür filmlerin doksanlardaki en aranan ismi olan meg ryan ve her zaman muhteşem, her rolün altından kalkabilen tom hanks oynamaktadır. bu filmdeki başarılı birliktelik yıllar sonra filmin daha teknolojik versiyonu sayabileceğimiz you’ve got mail’de de tekrarlanmıştır.
film eşinin vefatını bir türlü atlatamayan sam’in sekiz yaşındaki oğlunun da yardımı ve desteği ile bir radyo programını arayıp eşi ile yaşadığı kusursuz aşkı ve onun ne kadar özlediğini anlattıktan sonra başına gelenleri anlatıyor. birçok kadın bu radyo programını dinleyip sam’a aşık olur ve onu mektup yağmuruna tutarlar.
sam pek oralı değildir çünkü o gerçek bir aşk peşindedir ama o kadınları arasında bir tanesi bir mucizenin eşiğine getirir sam’i. hem de empire state binasının oralarda bir yerde.
filmi izlemeden önce an affair to remember fimini izlerseniz çok daha büyük bir zevk alacaksınız filmden.

filmin senaryosunu ise jeff arch, nora epron ve david s. ward birlikte yazmıştır. güzel bir romantik komedi örneği olan filmde bu tür filmlerin doksanlardaki en aranan ismi olan meg ryan ve her zaman muhteşem, her rolün altından kalkabilen tom hanks oynamaktadır. bu filmdeki başarılı birliktelik yıllar sonra filmin daha teknolojik versiyonu sayabileceğimiz you’ve got mail’de de tekrarlanmıştır.
film eşinin vefatını bir türlü atlatamayan sam’in sekiz yaşındaki oğlunun da yardımı ve desteği ile bir radyo programını arayıp eşi ile yaşadığı kusursuz aşkı ve onun ne kadar özlediğini anlattıktan sonra başına gelenleri anlatıyor. birçok kadın bu radyo programını dinleyip sam’a aşık olur ve onu mektup yağmuruna tutarlar.
sam pek oralı değildir çünkü o gerçek bir aşk peşindedir ama o kadınları arasında bir tanesi bir mucizenin eşiğine getirir sam’i. hem de empire state binasının oralarda bir yerde.
filmi izlemeden önce an affair to remember fimini izlerseniz çok daha büyük bir zevk alacaksınız filmden.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ses tonları
hasret gültekin’in kemiklerini sızlatan , grup çığ’ı yeniden dağıtan , dinleyenlerin kulaklarını kanatan bir kayıtla sizlerleyim.
sağlığınız için kulaklıkla dinlemeyiniz…
dağlar atamadım sevdamı:
voca.ro/1mH5Ko7S3Zfm
sağlığınız için kulaklıkla dinlemeyiniz…
dağlar atamadım sevdamı:
voca.ro/1mH5Ko7S3Zfm
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
yalnız gezen olduğum doğrudur, sosyal mesafeyi korumak lazım.
devamını gör...
sicili tertemiz olan yazar
buraya bad boy olmaya gelmiştim, serseri serbest stilimle takılacaktım halbuki.
ama şimdi memur emeklisi gibi oldum, sicilim tertemiz kimsenin tavuğuna kış dememişim.
ehlileştim gayrı.
ama şimdi memur emeklisi gibi oldum, sicilim tertemiz kimsenin tavuğuna kış dememişim.
ehlileştim gayrı.
devamını gör...
how i met your mother'dan akılda kalanlar
robin in şarkılarının klipleri ve barney(tümüyle karakter olarak)
devamını gör...
herkes 07 kullanırken 05 kullanan kişi
"her sınıfta vardır bu salaktan", "marjinal olma çabası", "mallık"
eleştiri yaparken bu yukarıdaki kelimeleri kullanarak ben ve benim gibi 0.5 uç kullananları hunharca gömen çok değerli yazar arkadaşım. her ne kadar uç üzerinden karakter tespiti yaparak benim takdirimi kazanmış olsanız da sorunun derinine inip 0.5 uç ve onu kullanan biz mallar size ne yaptı diye düşüncelere dalmak isterim şayet size göre de uygun olursa ve bu karakter haneme ekstra bir mallık olarak yansımayacak ise? çünkü ben bundan sonra sizden destur almadan çok affedersiniz tuvalete bile gidemem o kadar isabetli bir tespitte bulunmuşsunuz...
en derin saygılarımla!
eleştiri yaparken bu yukarıdaki kelimeleri kullanarak ben ve benim gibi 0.5 uç kullananları hunharca gömen çok değerli yazar arkadaşım. her ne kadar uç üzerinden karakter tespiti yaparak benim takdirimi kazanmış olsanız da sorunun derinine inip 0.5 uç ve onu kullanan biz mallar size ne yaptı diye düşüncelere dalmak isterim şayet size göre de uygun olursa ve bu karakter haneme ekstra bir mallık olarak yansımayacak ise? çünkü ben bundan sonra sizden destur almadan çok affedersiniz tuvalete bile gidemem o kadar isabetli bir tespitte bulunmuşsunuz...
en derin saygılarımla!
devamını gör...
kelam
allah'ın birliğini açıklayan islam ilahiyatı ve felsefesidir.
devamını gör...


