geceye bir alıntı bırak
kadını sen kendin şımartıyorsun.
sadık bir kadın istiyorsun, ama kendin kiminle ve nerede kayboluyorsun.
gerçek bir adamın yeminlerine sadık olduğunu düşünüyorsun kendin sağa ve sola sözler veriyorsun.
kadının ne olursa olsun beklemesi gerektiğini "sadık" olması gerektiği söylüyorsun ama ayrılınca yeni birini buluyorsun.
hareketlerinin güzel olduğunu söylüyorsun ama aramaya vakit bulamıyorsun.
gerçek ve dürüst kdın kalmadığını söylüyorsun ve onları kendin şımartıyorsun. senin nazik, sevecen, şefkatli birine ihtiyacın var, ama ona bir şey olursa, sorunlarıyla kendi başına ilgilenmesine izin veriyorsun. öfke nöbetlerinden nefret ediyorsun ama sakinleşmek istemiyorsun.
kendiniz aynısını veremeyecekken neden bir şeyi talep ediyor ve bekliyorsunuz?
unutma, sadece layık olanlar layık olana gider.
sevgi dolu ve şefkatli olana sadık.
(dimitri nagiyev)
devamını gör...
çocuğa kendi ismini vermek
dayımın aile geleneği olan saçmalık.
dedem kendi adını dayıma vermiş, dayım oğluna verdi, oğlu yani kuzenim de kendi oğluna koydu şu an. hayır nesilden nesile aktardıkları isim de hüseyin!
dedem kendi adını dayıma vermiş, dayım oğluna verdi, oğlu yani kuzenim de kendi oğluna koydu şu an. hayır nesilden nesile aktardıkları isim de hüseyin!
devamını gör...
çok entry giren yazarlara kurşun döktürelim kampanyası
tweet atar gibi entry girilmesini destekleyen bir kampanyadır.
desteklemiyorum ama dolu dolu bilgi içerikli entryler giren yazarlara bir kurşun döktürülse fena olmaz.
desteklemiyorum ama dolu dolu bilgi içerikli entryler giren yazarlara bir kurşun döktürülse fena olmaz.
devamını gör...
bir gecede çaylak kaldık
(bkz: kafa sözlük ocak devrimi) sonucunda oluşmuş mağduriyetin* dışavurum cümlesi.
toplanın çaylaklar, anasunuculara yürüyoruz!
şimdi yoldaş düşünsün!
toplanın çaylaklar, anasunuculara yürüyoruz!
şimdi yoldaş düşünsün!
devamını gör...
17 mart 2021 biden'ın putin'e katil demesi
20 ocak'ta abd başkanlık koltuğuna oturan demokrat joe biden, yaklaşık iki ay sonra rusya'ya meydan okudu.
moskova'nın abd seçimlerine müdahale etmesi nedeniyle bir bedel ödeyeceğini vurgulayan biden, "rusya lideri vladimir putin'in bir katil olduğunu düşünüyorum" dedi. abd başkanı ayrıca putin'in söz konusu bedeli kısa sürede ödeyeceğinin altını çizdi.
kaynak.
devamını gör...
kandırmak istemem kendimi
30 yaşında intihar etmiş olan rus şair sergei alexandrovich yesenin'in daha çok 'bambaşka bir düzenin kanunuyum ben' dizeleri ile bilinen şiiri. aslında yesenin'in pek çok şiirinde gördüğümüz hayıflanma durumu bu şiirde de kendini gösterir. yesenin ona sıralanan şarlatan ve rezil gibi hakaretlerin altında ezilmek yerine kendini açıklar gibi görünür ama şiir açıklama çabasından ziyade umursamaz bir kabulleniş temsilidir bana kalırsa. aslında bu şiirde görürüz ki çağdaşı olan pek çok şairin kaderini de paylaşmıştır yesenin. tıpkı andrey voznesenski'nin gel zoya'sında aşağılar, bağırırken onlar, sendin koşup gelen yanıma dediği gibi burada da yesenin'in toplum ve edebiyat çevreleri tarafından itildiğinin ufak bir kesitine şahit oluruz aslında. neyse, hem zaten nankör bir şeydir sanat.
kandırmak istemem kendi kendimi,
ama sisli yüreğimde hep bir kaygı var.
bilmiyorum niçin bana, o yesenin rezili
bilmiyorum niçin bana, o şarlatan diyorlar.
ne bir cani ne de bir haydutum ben,
masumları kurşuna da dizmedim, dizdirmedim.
yoldan geçenlere durmadan gülümseyen
bir sokak serserisiyim o kadar.
sabahtan akşama değin gezinmekteyim
moskova yollarında muzip ve mağrur,
insan sevmeyen başıboş köpekler,
ayak sesimi işitir işitmez durur.
kardeşçe başını eğip selamlar beni,
karşılaştığım her uyuz beygir.
gönül yoldaşıyım tüm hayvanların.
hastadır, bir şiir yazarım iyileşir.
istemiyorum kadınların hoşuna gitmek.
ahmakça kaygılarla çarpmamalı bu yürek.
hüznümü boğmak üzre bana katırların
önüne serpilmeye bir avuç arpa gerek.
bambaşka bir düzenin kanunuyum ben.
insanlara da dostluk duymam, asiyim.
hazırım en güzel kravatımı hemen
boynuna takmaya şu sersefil köpeğin.
ancak böyle düzelir, bulurum keyfimi,
dağılır içimde sis, bir güneş doğar.
ve işte bundan bana, o yesenin rezili
ve işte bundan bana, o şarlatan diyorlar.
kandırmak istemem kendi kendimi,
ama sisli yüreğimde hep bir kaygı var.
bilmiyorum niçin bana, o yesenin rezili
bilmiyorum niçin bana, o şarlatan diyorlar.
ne bir cani ne de bir haydutum ben,
masumları kurşuna da dizmedim, dizdirmedim.
yoldan geçenlere durmadan gülümseyen
bir sokak serserisiyim o kadar.
sabahtan akşama değin gezinmekteyim
moskova yollarında muzip ve mağrur,
insan sevmeyen başıboş köpekler,
ayak sesimi işitir işitmez durur.
kardeşçe başını eğip selamlar beni,
karşılaştığım her uyuz beygir.
gönül yoldaşıyım tüm hayvanların.
hastadır, bir şiir yazarım iyileşir.
istemiyorum kadınların hoşuna gitmek.
ahmakça kaygılarla çarpmamalı bu yürek.
hüznümü boğmak üzre bana katırların
önüne serpilmeye bir avuç arpa gerek.
bambaşka bir düzenin kanunuyum ben.
insanlara da dostluk duymam, asiyim.
hazırım en güzel kravatımı hemen
boynuna takmaya şu sersefil köpeğin.
ancak böyle düzelir, bulurum keyfimi,
dağılır içimde sis, bir güneş doğar.
ve işte bundan bana, o yesenin rezili
ve işte bundan bana, o şarlatan diyorlar.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
sanılanın aksine "azimle sıçan duvarı deler" değil, "azimli sıçan (fare) duvarı deler"
"güzele bakmak sevaptır" değil "güzel bakmak sevaptır"
"su uyur düşman uyumaz" değil "sü(asker) uyur düşman uyumaz" olacaktır.
"güzele bakmak sevaptır" değil "güzel bakmak sevaptır"
"su uyur düşman uyumaz" değil "sü(asker) uyur düşman uyumaz" olacaktır.
devamını gör...
kendi işini kendi halleden insan
ruhen güçlü insandır. üstelik donanımlıdır. bilmese bile öğrenir, öyle yapar işini. bayılıyorum böyle insanlara..
sürekli birilerinden bir şey uman, faydalanmaya çalışan insan topluluğu içinde ay parçası gibi gözüme ışıl ışıl geliyorlar. ne güzel insanlardır bunlar. ne aziz ne fevkalade kişilerdir.
evdeki insancıklara kendi bardağını, makineye koymayı öğretemiyoruz yahu..
selam olsun bu insanlara. evdekine değil, kendi işini kendi yapanlara..
sürekli birilerinden bir şey uman, faydalanmaya çalışan insan topluluğu içinde ay parçası gibi gözüme ışıl ışıl geliyorlar. ne güzel insanlardır bunlar. ne aziz ne fevkalade kişilerdir.
evdeki insancıklara kendi bardağını, makineye koymayı öğretemiyoruz yahu..
selam olsun bu insanlara. evdekine değil, kendi işini kendi yapanlara..
devamını gör...
pnömotoraks
plevral efüzyonun sulu değil havalı olanı. viseral plevra ile parietal plevra arasına aşırı miktarda hava girerse tıpkı su fazlalığında olduğu gibi akciğere baskı yapar ve sıkıştırır. o da şöyle görünür.

belirtiler yine benzer, nefes darlığı ve göğüs ağrısı kesin var ama bu tablo daha ciddi olabilir. akciğerleriniz delinse viseral plevra ile parietal plevra arasına su kaçağı olmaz, ama hava kaçağı olur. ki pnömotoraksın en büyük sebeplerinden biri akciğer yırtıklarıdır. başka sebeplerle de olabilir tabi ama akciğer yırtıkları ciddi sorunlardır, şakaya gelmez.
şimdi burada bir fikir yürütüp topu siz değerli okuyucularıma atacağım. sigara bildiğiniz gibi akciğerin en büyük düşmanı. alveolar formasyonu bozup bu odacıkların birbirine kaynaşmasına ve daha büyük odacıklar oluşmasına neden oluyor, bu da nefes darlığına sebep oluyor. sigaranın akciğer üstünde böyle bir etkisinin olduğunu bildiğimize göre (odacıklar arası duvarları eritme yeteneği) bunu neden dış duvarlara da uygulayamasın? akciğer dış duvarını (viseral plevra) delen sigara, akciğerden göğüs boşluğuna hava kaçağına sebep olamaz mı? bal gibi de olur bence. zaten yaralanma, kavga, darbe vs gibi bir sebep yokken durduk yere olan akut pnömotoraksın sebebi ne, ben bilmiyorum. bence bu yani, sigara. hık diye gidiverirsiniz. boş da atmıyorum hani, bakın bilim de benim yanımda.
dipnot: bu bir nastenka isteğiydi. zorla yazdırılan entry no: #xj19, case closed.

belirtiler yine benzer, nefes darlığı ve göğüs ağrısı kesin var ama bu tablo daha ciddi olabilir. akciğerleriniz delinse viseral plevra ile parietal plevra arasına su kaçağı olmaz, ama hava kaçağı olur. ki pnömotoraksın en büyük sebeplerinden biri akciğer yırtıklarıdır. başka sebeplerle de olabilir tabi ama akciğer yırtıkları ciddi sorunlardır, şakaya gelmez.
şimdi burada bir fikir yürütüp topu siz değerli okuyucularıma atacağım. sigara bildiğiniz gibi akciğerin en büyük düşmanı. alveolar formasyonu bozup bu odacıkların birbirine kaynaşmasına ve daha büyük odacıklar oluşmasına neden oluyor, bu da nefes darlığına sebep oluyor. sigaranın akciğer üstünde böyle bir etkisinin olduğunu bildiğimize göre (odacıklar arası duvarları eritme yeteneği) bunu neden dış duvarlara da uygulayamasın? akciğer dış duvarını (viseral plevra) delen sigara, akciğerden göğüs boşluğuna hava kaçağına sebep olamaz mı? bal gibi de olur bence. zaten yaralanma, kavga, darbe vs gibi bir sebep yokken durduk yere olan akut pnömotoraksın sebebi ne, ben bilmiyorum. bence bu yani, sigara. hık diye gidiverirsiniz. boş da atmıyorum hani, bakın bilim de benim yanımda.
dipnot: bu bir nastenka isteğiydi. zorla yazdırılan entry no: #xj19, case closed.
devamını gör...
tayyip erdoğan'ın gezi direnişçilerine terörist demesi
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın taksim camii açılışında söylemiş olduğu cümle. aynen aşağıdaki gibidir:
"ibb başkanlığına seçildiğimde verdiğimiz sözlerden birisi de bu caminin inşasını gerçekleştirmekti. 28 şubat ve sonrası gelişmeler nedeniyle bu sözümüzü yerine getiremedik. 2013 yılında tekrar harekete geçtiğimizde de karşımızda gezi olaylarını bulduk. o teröristlerin karşımıza dikildiği zaman."
hükümetin resmi olmayan, tahmini verilerine göre gezi parkı direnişi'ne 3.5 milyon vatandaş katıldı. ve bugün, ülkenin cumhurbaşkanı, 3.5 milyon kişiyi öyle veya böyle terörist ilan etti.
inanmak çok zor. bu cüretin bir sonu yok. bu hadsizliğin bir sonu yok. gerçekten dün dediği gibi. bu daha hiçbir şey. biz daha neler göreceğiz neler.
"ibb başkanlığına seçildiğimde verdiğimiz sözlerden birisi de bu caminin inşasını gerçekleştirmekti. 28 şubat ve sonrası gelişmeler nedeniyle bu sözümüzü yerine getiremedik. 2013 yılında tekrar harekete geçtiğimizde de karşımızda gezi olaylarını bulduk. o teröristlerin karşımıza dikildiği zaman."
hükümetin resmi olmayan, tahmini verilerine göre gezi parkı direnişi'ne 3.5 milyon vatandaş katıldı. ve bugün, ülkenin cumhurbaşkanı, 3.5 milyon kişiyi öyle veya böyle terörist ilan etti.
inanmak çok zor. bu cüretin bir sonu yok. bu hadsizliğin bir sonu yok. gerçekten dün dediği gibi. bu daha hiçbir şey. biz daha neler göreceğiz neler.
devamını gör...
demirtaş'ın fotoğrafını paylaşan işçinin işten çıkarılması
mükemmel karar tebrik ederim. hdp şu kadar oy alıyor, bu kadar demokratik diyenleri de önemsemiyorum. hdp, ayrılıkçı ve ırkçı bir parti. demirtaş, apo'nun heykelini dikmeye çalışan bir faşist, hdp'li vekiller, bizlere ''mustafa kemal'in itleri'' diyecek kadar onursuz profiller. hdp'nin kapatılmasını, ayrılıkçı kürtlerin bu ülkede siyaset yapmasının yasaklanmasını istiyorum.
devamını gör...
şeriat
geldiği zaman ülkede suç oranı yüzde 99.8 düşecek ben değil bilim söylüyor.
tanım: islam'da farz kabul edilen ibadetler ve cezalarla ilgili dinî hukuka ait kurallara verilen isimdir.
tanım: islam'da farz kabul edilen ibadetler ve cezalarla ilgili dinî hukuka ait kurallara verilen isimdir.
devamını gör...
jean-christophe grange
fransız yazar, gazeteci ve senarist. polisiye, gerilim türündeki romanları okunulasıdır.
(bkz: leyleklerin uçuşu (kitap))
(bkz: kızıl nehirler (kitap))
(bkz: taş meclisi (kitap))
(bkz: kurtlar imparatorluğu (kitap))
(bkz: siyah kan (kitap))
(bkz: şeytan yemini (kitap))
(bkz: koloni (kitap))
(bkz: ölü ruhlar ormanı (kitap))
(bkz: sisle gelen yolcu (kitap))
(bkz: kaiken (kitap))
(bkz: lontano (kitap))
(bkz: kongo'ya ağıt (kitap))
(bkz: ölüler diyarı (kitap))
(bkz: son av (kitap))
(bkz: leyleklerin uçuşu (kitap))
(bkz: kızıl nehirler (kitap))
(bkz: taş meclisi (kitap))
(bkz: kurtlar imparatorluğu (kitap))
(bkz: siyah kan (kitap))
(bkz: şeytan yemini (kitap))
(bkz: koloni (kitap))
(bkz: ölü ruhlar ormanı (kitap))
(bkz: sisle gelen yolcu (kitap))
(bkz: kaiken (kitap))
(bkz: lontano (kitap))
(bkz: kongo'ya ağıt (kitap))
(bkz: ölüler diyarı (kitap))
(bkz: son av (kitap))
devamını gör...
aylık puan tablosu
aramızda olmaktan keyif alanların, puanlamaya doymayanların, uçurulmayanların, yaza yaza bitiremeyenlerin olması gereken yere geldiği tablo.
çok şükür diyorum.
bir ferahlama geldi bana.
o kadar mesaim var, kadri kıymeti bilinsin pliz.
bakayım diğer işlerime artık, konumun iyi.
hadi size iyi sözlükler, emekçiler.
çok şükür diyorum.
bir ferahlama geldi bana.
o kadar mesaim var, kadri kıymeti bilinsin pliz.
bakayım diğer işlerime artık, konumun iyi.
hadi size iyi sözlükler, emekçiler.
devamını gör...
cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden
ailenin ziyarete gelmesi.
devamını gör...
tanınmak için seri beğeni atan yazar
insanlar mutlu olsun diye saatlerce beĝeni yaptıĝımı bilirim.
sonra bunun adı şu oluyor, karmasını yükseltmek için , geri dönüş yapılsın diye beĝeniyor.... yok efendim. puan falan umrumda deĝil. ne tanınmak için ne sevilmek için, ne puan için... yalnızca sevdiĝim için, insanlar mutlu olsun diye beğenirim. okurum. öyle yazarlar varsa da , üzücü.
sonra bunun adı şu oluyor, karmasını yükseltmek için , geri dönüş yapılsın diye beĝeniyor.... yok efendim. puan falan umrumda deĝil. ne tanınmak için ne sevilmek için, ne puan için... yalnızca sevdiĝim için, insanlar mutlu olsun diye beğenirim. okurum. öyle yazarlar varsa da , üzücü.
devamını gör...
yola bakmadan karşıya geçen yaya
canına susamış bir cahildir.
devamını gör...
güne bir başkent bırak
costa rica-san jose.
devamını gör...
yazarları bugün mutlu eden olaylar
geçen ay ulaştığım, bir whatsapp grubu kurduğumuz üniversite arkadaşlarımdan birinin kitabımı alıp resmini gurupta paylaşması.
diğerlerinin hoş mesajları...
dört yıllık muhabbetin, 22 sene sonra da devam etmesi.
hem vefa hem kıymet.
kitap bir yana yaşanmışlıkların iyi ki yaşanmış olması hissi tarif edilemez.
diğerlerinin hoş mesajları...
dört yıllık muhabbetin, 22 sene sonra da devam etmesi.
hem vefa hem kıymet.
kitap bir yana yaşanmışlıkların iyi ki yaşanmış olması hissi tarif edilemez.
devamını gör...
kitap kazanmak için kendini kasmayan yazar
benimdir, kendileri.
kitapları severim ancak onlar sayesinde, yazmayı daha çok.
yazarak kaliteli zihinlere ulaşmayı da öyle.
kalite istiyorsam her şeyden önce kaliteli olmalıyım. 800 tanım gireceğim diye her yerde, her şeyin içerisinde olursam kendi adıma hiçbir yerde olamamış olurum.
üstelik kaliteyi düşürme ihtimalim de artar.
az ölsün, öz olsun gibi de düşünebilir.
yazılmak için yazılmış olmasın, hakkında düşünülmüş,bir fikir sahibi olunmuş olsun yazdıklarım. bir fikir belirtsin, hissettirsin, düşündürsün,bir şeyler katsın isterim.
yazmak kırmızı çizgisi olan benim için olması gerekendir. öyle ki platformlarda biz sözlükte bir iki şey yazdık diye "yazar" diye basitçe anılmak bile hep karşı olduğum şeydir aslında. hayalim olmasına rağmen büyük yazarları düşününce kendi yazdıklarımı öven, bir yerlerde beni ya da sadece öylesine yazan insanları yazar kefesine koyanlara estağfurullah demek istediğimdir. tabii, yazan insanları görmekse mutluluk verendir kim bilir belki de doğru diyoruzdur yazar diyerek ileriyi bilemeyiz. bu sebeple 800 tanım yerine gerçekten hakkında düşündüğüm tanımlar yazmayı yeğ tutarım. bir şekilde kendiliğinden 800 tanıma ulaşırsa da güzel olur ama öyle bir beklentim yok öncelik olarak. olursa güzel olurdu, anı kalırdı ancak bu kadar isteyen kişiler varken olmasa da olur. ben zaten kitapsız yaşayamayacağım için her türlü kitap almak zorundayım.
kitapları severim ancak onlar sayesinde, yazmayı daha çok.
yazarak kaliteli zihinlere ulaşmayı da öyle.
kalite istiyorsam her şeyden önce kaliteli olmalıyım. 800 tanım gireceğim diye her yerde, her şeyin içerisinde olursam kendi adıma hiçbir yerde olamamış olurum.
üstelik kaliteyi düşürme ihtimalim de artar.
az ölsün, öz olsun gibi de düşünebilir.
yazılmak için yazılmış olmasın, hakkında düşünülmüş,bir fikir sahibi olunmuş olsun yazdıklarım. bir fikir belirtsin, hissettirsin, düşündürsün,bir şeyler katsın isterim.
yazmak kırmızı çizgisi olan benim için olması gerekendir. öyle ki platformlarda biz sözlükte bir iki şey yazdık diye "yazar" diye basitçe anılmak bile hep karşı olduğum şeydir aslında. hayalim olmasına rağmen büyük yazarları düşününce kendi yazdıklarımı öven, bir yerlerde beni ya da sadece öylesine yazan insanları yazar kefesine koyanlara estağfurullah demek istediğimdir. tabii, yazan insanları görmekse mutluluk verendir kim bilir belki de doğru diyoruzdur yazar diyerek ileriyi bilemeyiz. bu sebeple 800 tanım yerine gerçekten hakkında düşündüğüm tanımlar yazmayı yeğ tutarım. bir şekilde kendiliğinden 800 tanıma ulaşırsa da güzel olur ama öyle bir beklentim yok öncelik olarak. olursa güzel olurdu, anı kalırdı ancak bu kadar isteyen kişiler varken olmasa da olur. ben zaten kitapsız yaşayamayacağım için her türlü kitap almak zorundayım.
devamını gör...