o bölümü ben de izledim. dun gibi aklımda. hatta yemek yiyordum, bir anda ağzım açık kalmıştı, çocuk halimle " ne oluyor yaa " diye kalakalmıştım.
devamını gör...

/beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın
/

ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...

2018 temmuzunun ilk haftasında gittiğimiz balkan turunda uğradığımız şehir. saraybosna kadar olmasa da hazin bir yerdi. genel olarak seyahatimizin beşinci günü hep savaş acıları içinde geçtiğinden altıncı günkü güzelim şehrin* havasını soluyamadık bile...

en son dubrovnik'te duran kafilemiz, poçitel köyünde dandik bir motelde geceyi geçirmişti. sabah kalkıp kahvaltımızı edince (ki yol boyunca kahvaltılar yumurta ve kornfleksten, akşam yemekleri de tavuktan ibaret fiks menü, rehberimiz turlarda türklerin "ay şu domuz mudur" "ay bu yenir mi" gibi şikayetlerinden bıkan otelcilerin ortak bir menü çıkardığını söylüyor, iyi ki kahvaltıda cornflex yeme alışkanlığımız var da aç kalmıyorum ama çaysızlık kötü bir şey, kahveye abanıyoruz el mecbur) önce köyü ziyaret ettik. dağın eteğinde kurulu köy, bir kale, kilise ve cami barındırıyordu. zamanında yeniçerilerin hudut karakolu olarak kullandığı kaleye çıkamadık, herkes köyde çay aradı bugün. bizimkiler de dik yokuşları çıkamadılar, sadece ben camiye kadar çıktım.
kale:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

saat kulesi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

molayı müteakiben mostar'a vardık. şehrin hırvat yakasında durduk, boşnak mahallelerine geçmek üzere ünlü köprüye gelesiye evvela köprü altındaki kahvede oturduk. yapılalı daha 14 yıl olmasına rağmen köprü şimdiden renk değiştirmiş. zamanında mostarlı delikanlıların kızlara kendini kanıtlamak için yaptıkları köprüden atlama geleneği, artık turistik bir şov olarak sürüyor. gençler atlıyor, ama bahşişi bulamazsa yok. ben "atla, atla, atlamayan çetnik" diye boğazımı yırtsam da atlamadı çünkü eleman. tam "senden adam olmaz" derken cumburlop.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel köprü manzarası, sağ taraf hırvat sol taraf boşnak semti. ayrıca köprüden ihtiyar kafilemiz zar zor geçti, bayağı dikti çünkü.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel tepede görünen haçtan üsküp'te de görmüştük. hıristiyan adeti herhalde, şehrin en yüksek noktasına dikmek. ayrıca o tepe, 1993'te köprüyü havaya uçuran hırvat tabyasının da konuşlandığı yer.

köprü dışında şehrin boşnak yakasındaki çarşıyı da gezdik, tika'nın onardığı diğer osmanlı yapılarını gördük. türkiye burada iyi yatırım yapmış, keza çarşı içinde bir de konsolosluğuuz var. belki de bu sebepten, balkanlarda
recep tayyip erdoğan atatürk kadar seviliyor (hatta kendisi de selanikli olan atatürk'ten fazla seviliyor). ola ki yolunuz düştü (euro 11 lirayken nasıl olacak bilmiyorum gerçi), size reis övgüsü yapan bir boşnağa "lan bi sus, ondan kaçıp geldik buraya" demeyin. dayağı yiyebilirsiniz... neyse, işte restore ettiğimiz camilerden köski mehmet paşa.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu çarşıda dolanırken köfte ve börek kokuları geniz yakıyor. kebabcici dedikleri bir köfte yemeği ve börekleri ünlü olan boşnaklar, bunların yanında titovka denilen yugoslav partizan şapkasından da satıyorlar. bir şapka ve iki merminin birbirine kaynatıldığı bir kalem aldık.

öğlen yola koyulduk, varış yerimiz geceyi de geçireceğimiz saraybosna idi. yolda bir de hava kapandı, yağmur başladı... neyse ki otobüsten inince durmuştu artık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

teksas değil, california valiliği yapmıştır.
devamını gör...

akira hem mangasıyla hem de animesiyle çağ açmış bir yapıt. bilim kurgu dünyasında çok büyük eserlere esin kaynaklığı yapmış bulunmakta. japonya toplumunu ve siyasetini eleştirirken geniş evrensel mesajları da bizlere iletmeyi ihmal etmiyor. yakın tarihe baktığımızda japonya ve türkiye'nin birbirine çoğu konularda çok benzediğini görüyorsunuz. özelde japonya genelde insanları ve insanlık kavramını eleştiren ve bu konu üstünde bizlere yeni bakış açıları kazandıran akira animesini türkiye halkının izleyip anlamaya çalışıp kendilerine ders çıkartmaları ve örnek almaları gerektiğini düşünüyorum. anlaşılması güç bir animedir ayrıca manga çizimleri de harikadır.
(bkz: katsuhiro otomo)

alakalı videolar


devamını gör...

cevaplar daha efsane. ölmüşlerinizin canına değsin yazmış ya biri. *

edit: ermolettin twitter'a kaydoluyor an itibariyle.
devamını gör...

kelime anlamı itibari ile ''duvar örme hüznü'' olarak çevirebiliriz.
bir sebebi olmaksızın hayatınızdaki insanları, hatta en yakın arkadaşlarınızı ve akrabalarınızı kendinizden uzaklaştırma dürtüsü ile yalnız kalma isteği olarak tanımlayabiliriz.

bu bir sorun arkadaşlar, fakat her psikolojik sorunda olduğu gibi kişi bunu kabullenmiyor. kişinin yalnız kalma istediğini anlamayıp sürekli yardım etme çabasında olan etrafında ki insanlar kişiye anlamsız geliyor. bunun sonucu olarak sinir halinin vukuu bulmasıyla insanları hayatından çıkarmaya başlayan kişi bu sürecin geçici olabileceğini ve insanlara karşı bu kadar acımasız olmaması gerektiğini düşünemiyor. etrafında ki insanlardan gün be gün uzaklaşan kişi kendini güçlenmiş hissediyor ama bunun güçsüzlükten doğan bir ani istek olduğunu kavrayamıyor. etrafında ki insanların azalmasıyla rahatlayacağını sanan kişi sonsuz bir boşluğa çekildiğini ve depresyona girmeden önce ki son çıkışta olduğunu göremiyor.
kişi kendisine uzanan her eli reddediyor, bu mauerbauertraurigkeit'in genel özelliğidir. yalnızlaştıkça huzur bulacağını düşünen kişinin bulduğu tek şey karamsarlık ve mutsuzluk oluyor.

peki bunun bir çaresi yok mu diyebilirsiniz.
evet var arkadaşlar.
çabuk vazgeçmeyin, etrafınızda ki insanların kıymetini bilip sıkı sıkı sarılın bu illet kendiliğinden yok olacaktır..
devamını gör...

kafa sözlük mahlasının lucifer olmasıdır.
devamını gör...

jose saramago'nun muhtesem eserlerinden bir. kesinlikle herkesin okumasini tavsiye ederim.

trafikte bir adamin kör olmasiyla başlayan körlük zamanla herkesin bu salgın hastalıga yakalanmasından basediyor. kitapta kör olan hiç kimsenin adı soylenmiyor hemen hemen herkesin belli özellikleriye kısa betimlemelerle yazar kim oldugunu açıklıyor. bunun nedeni ise insanlar kör olduktan sonra etrafındaki nesnelerin bir isminin olup olmadıgı konusunda cokta onem arzetmemisi.

kitapta virgülden baska herhangi bir noktama isareti bulunmamaktadır. bunun nedenini araştırdığımda ise okuyucunun dikatinin dagılmamasını istedigi içinmiş

kitapta beğendiğim bir kac söz:

bu dünyada mutlak anlamda sahip olduğumuz hiçbir şey yoktur.



tam anlamıyla insan gibi yaşayamıyorsak, en azında tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamak için elimizden geleni yapalım.



hepimizin zayıf anları olur, ağlayabildiğimiz için çok şanslıyız, gözyaşları bizi zaman çoğu huzura kavuşturur, ağlayamadığımız zaman ölecek gibi oluruz.



çünkü bizim yaşattığımız ve bizi bu halimizle yaşatan duygular gözlerimizden doğmştur, gözlerimiz olmasaydı duygularımiz bambaşka olurdu
devamını gör...

eskiden kendimi zeki hissederdim, sadece zekamla bir şeyleri değiştirebileceğime inanırdım. artık hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimi biliyorum. şimdi, tesadüfen geldiğim şu dünyada lütufsuz yaşamaya devam ediyorum.
devamını gör...

demedim mi, hayko

güzel aşık cevherimizi
çekemezsin demedim mi?
bu bir rıza lokmasıdır
yiyemezsin demedim mi?

demedim mi demedim mi?
gönül sana söylemedim mi?
demedim mi deme-demedim mi?
gönül sana söylemedim mi?

bu bir rıza lokmasıdır
yiyemezsin demedim mi?

yemeyenler kalır naçar
gözlerinden kanlar saçar
bu bir demdir gelir geçer
duyamazsın demedim mi?

erelim ali sırrına

çıkalım meydan yerine
can-u başı hak yoluna
koyamazsın demedim mi?
demedim mi? demedim mi?

dervişler arabat olur
ahhh ahh...
dervişler arabat olur
hakka hürmet olur
muhabbet baldan tatlıdır
doyamazsın demedim mi?
demedim mi? demedim mi?

pir sultan ali şahımız
hakka ulaşır zahımız
oniki imam katranımız
uyamazsın demedim mi?

devamını gör...

çin'in orta asya'ya açılan kapısı olan ve rusya'nın bölgeyi etkisi altında tutmak için kullandığı fergana vadisi özbekistan, kırgızistan ve tacikistan sınırlarının kesiştiği bölgededir. yaklaşık 17 milyon nüfusu barındıran fergana vadisi orta asya'daki etnik çeşitliliğinin de en fazla olduğu bölgelerdendir. orta asya, kırım ve ahıska türkleri yaşadığı fergana vadisi kesişen sınır sorunları ve su sorunu bölgedeki problemlerin ana kaynağıdır.

sınır sorunları:
sovyetlerin yapay sınırlar çizdiği bölgelerden biridir aslında fergana vadisi. ileri zamanlarda bu bölgedeki devletlerin sınırları çatışma yaratacak şekilde çizilmiştir. sovyetler tarafından sınırlar net şekilde belirlenmemiştir. örneğin, özbekistan'da yaşıyorsunuz ve ülkenizin bir başka yerindeki şehre gitmek istiyorsunuz, bazı yerlerde öyle sınırlar çizilmiş ki kendi ülkenizde bile şehir değiştirirken kırgızistan toprağından geçmek zorundasınız. tabi bu da çeşitli sınır çatışmalarına dönüşüyor.

su sorunu:
bir başka sorun da su sorunu. özellikle kırgızistan'ın bölgenin en zengin su kaynaklarına sahip olması ve özbekistan'ın bu sulara ihtiyacı olması herhangi bir çatışmada suyu kapatma tehditlerine dönüşüyor.

bir örnek olarak 1989'da özbek-ahıska etnik çatışması da büyük kayıplara ve acılara sebep olmuştur. sovyetler, milli direniş gündemini değiştirmek ve özbeklerin rus düşmanlığını ahıska türkleri üzerine yönlendirmek için kardeşi kardeşe düşman etmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir zahmet fotoğraflarını da koysaydınız, 10 kişi yazmışsınız ben bir tek kıvanç tatlıtuğ' u maalesef bir de özcan deniz'i tanıyorum.
devamını gör...

tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver.
marlo morgan/ bir çift yürek
devamını gör...
(tematik)

yükseltinin etkisinin ortadan kaldırılması ve sıcaklığın deniz seviyesine göre ölçülmesi ile ortaya çıkan sıcaklıktır.
devamını gör...

başlarda biraz garip gelebilir ama kesinlikle inside no:9
devamını gör...

tırnak çektirmektir. sezeryandan çok acıdı yeminle. her pansumanı da bir o kadar acıdı.
devamını gör...

neden? içimden atamıyorum. seninle çok mutluydum ben. beni seviyorsun sandım,öyle oldu belki de. sen sevdim dedin niçin üzdün bu kadar? mutlu değilim dedin, kendimden nefret ettim, sevgimden de. sevdiğim kişi sevgimden mutsuzmuş, o zaman mutlu olman bensizliğine bağlıydı. sana hiçbir zaman sahte bir şey yapmadım, kandırmadım. beni anlıyorsun, yanımdasın sandım, ben seni sanmışım. sen sevseydin beni ellerimi tutmak için, benle sarılmak için, öpmek için, birlikte gülmek için fırsat oluşturup gelirdin, bir yolunu bulurdun. seni yokken de sevdim, hayallerimde, sabahımda, gecemde... sesinle, gülüşünle mutluydum. ta ki o cümleyi kurana dek. demek ben seni şimdi de üzdüm ilerde de üzerim. ben seni hiçbir zaman üzmek istemedim. sendeki fırsat ben de olsaydı şimdiye dek gelmiştim ama yoktu. boş ver ne fark eder? senin başkasıyla olacağını düşününce bile çıldıran ben şimdi seni bıraktım. mutlu ol, olacaksın. benle olamadın öyle dedin, şimdi doyasıya mutlu ol. bensiz gülüşlerin güzelleşmiştir, ne mutlu senin kocaman kalbini hissedenlere. gücüm yetseydi kafa yapımızı denkleştirip senle mutlu olmayı dilerdim. hiçbir zaman aşılamayan tek yolu aşılır hale getirirdim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim