kendi açımdan, bilimsel başlıklarımın yalnız kalmasıdır. gerçekten de üzülüyor insan.
devamını gör...

osmanlılarda ve dolayısıyla türkiye'de aristokrasinin olmayışının ve cumhuriyet zamanına kadar güçlü bir yerli burjuvazinin oluşmamasının yarattığı dolaylı bir etkidir. avrupa'da kimse habsburg torunuyum, bourbon çocuğuyum demez çünkü oralarda tarihsel süreç içerisinde ulus kimliğinin ve işçi sınıfının oluşmasını sağlayan, yönetilen geniş kitlelerin zamanla kimlik kazanmasını sağlayan toplumsal ve ekonomik bölünmeler meydana gelebilmiş. bizde ise padişah 19. yüzyıla kadar yetkilerini bile paylaşmak istememiş. saltanatına alternatif olmasın diye anadoludaki türkmen beylerinin ümüğünü sıkmış.
devamını gör...

hiçbir şey kaybetmemiş insandır. izleyerek zamanını boşa harcamamıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkes dışarıda sanki. yollar tıklım tıklım. gecesi gündüzü yok herkes rutininde adeta. peki ya evde bekleyen ve benim gibi tüm kurallara riayet edenler? onlar da işte sadece ben mi evde oturuyorum acaba hissi yaşayacaklardır.
devamını gör...

yani bu kadını anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum. hidden figures filmini mi anlatsam, soğuk savaş başlığına mı yazsam, nasa başlığına mı yazsam düşündüm ne yalan söyleyim... sonra dedim ki ''yav arkadaş yok mu bu kadının adı?''...
en sonunda başlığımızı açtık...
26 ağustos 1918 doğumlu bu insanoğlu dünyaya dezavantajlarıyla gelmiştir. hem siyahidir, hem de kadın...hemde 1937 amerikasın da matematik bölümünü bitiren sihayi bir kadın... ölse daha iyiymiş dediğinizi duyar gibi oluyorum.
çünkü o dönem; siyahların insan hakları hareketi başlamamış, üstelik kadınların oy hakkı mücadelesi henüz başlamamıştır. bu sebeple matematik mezunu olan bu kadının iş bulması çok zor olacaktır. oda en münasip meslek olarak öğretmenliğe başlamıştır. virginia'da siyah ve kadın hakları konusunda çok hoşgörüsüzdür.
allahın şu işine bakın ki, o dönemler sovyetler ile amerikalıların arasındaki soğuk savaşı kızışmış; uzay'a çıkma konusunda yarış ediyorlar.
o sırada amerikan uzay araştırmaların yapıldığı yer virginia'daydı ve burada bir kaç yüz erkek mühendis raştırma ve hesaplar için yeterli gelmeyince hesap için kadınları işe aldı..
o zamanlar böyle gelişmiş bilgisayar sistemleri yok.. hesap makineleri yok.. bu kadınlar mm'lik hesapları kağıtla cetvelle yapıyorlar efem.. düşünün kağıt üzerinde, hesapla uzaya araç göndereceksiniz...
bu insanlara ''kadın bilgisayarlar'' deniliyordu.
kadın bilgisayarlar, bir yandan uzay çalışmaları organizasyonunda önemli görevde yer alıyor, bir yandan iyi işler ediniyordu..
ikinci dünya savaşına erkekler gidince, nasa bu kadınların istihdamını artırdı...
neyse efenim rusya 1957 de sputniki uzaya gönderince, soğuk savaş gereği amerika geri kalmak istemedi işi hızlandırma kararı aldı...
bunlardan;
dorothy vaughan batı bilgisayar bölgesi başına getirilen ilk siyah kadın sipörvizör oldu...
mary jacksonmatematik, fizik, makanik konusunda bir deha idi ve ilk siyah kadın mühendis olmuştu...
katherne johnson en parlağı idi sayılar konusunda kimsenin göremediğini görebiliyordu.
supitnik yörüngeye girmiş, yuri gagarin ise uzaya yollanan insan olmuştu amerika kaybediyordu..
işte tam o sırada katherine güzergahın geomatrisini hesaplama ve uzayda roketlerin hesaplanması ile bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda bir uzmandı ve işi şansa bırakmadı...elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra amerikalılar ayda yürümeyi başardı...
sevgili dostlar; hidden figures- gizli sayılar filmini mutlaka seyredin. özellikle orada ki bazı sahnelerde bu kadınların yaşadığı ayrımcılık size şaka gibi gelecek.. inanamayacaksınız...nasa gibi bir yerde, bir bilim yuvasında bu denli ayrımcılığa uğrayan bu bilim kadınları sizi üzecek ve güldürecek...mutlaka izleyin.
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

aksi yönde yeterli rasyonel kanıt sunulmasına rağmen ikna edilemeyen düşünce sistemidir. diğer adı sanrı olup psikotik bozukluklar için temel bulgulardan biridir. her zaman saçma olmak zorunda değildir, gerçekdışı olmak zorunda değildir. önemli olan kişinin bu fikre nasıl ulaştığıdır. hezeyanda genelde sonuca çabuk varma (jumping to conclusion) durumu mevcuttur. örnek vermek gerekirse karısının telefonu meşgul olan bir adamın onun kendisini aldattığını düşünmesi ve buna emin olması bir kıskançlık hezeyanı olabilir. toplumun çoğuna göre sonuca varmak için yeterli kanıt yokken hezeysna sahibi kişiler az veriden bir sonuca ulaşır ve buna emin olurlar. başka kanıtlarla fikirleri değişmez. bir düşüncenin hezeyan olabilmesi için onun kültürel değerlerle açıklanamaması gerekmektedir. mesela yenidoğan bebeğe sarı yazma örtmenin onu sarılıktan, ya da kötülükten koruyacağına inanmak ülkemizde bir hezeyan değildir. ama başka bir ülkede hezeyan olabilir.
hezeyan çeşitli ruhsal hastalıklarda ve bedensel hastalıklarda ortaya çıkabilir. başlıcaları şizofreni, psikotik özellikli mani, psikotik özellikli depresyon, sanrılı bozukluk; diğer tıbbi durumlar olarak da bunama, deliryum tablosu, beyni etkileyen nörolojik hastalıklar olarak sayılabilir. hezeyanlar dirençli düşünce bozuklukları olduğundan hezeyanı olan bireylerle tartışmak amaçsız bir davranıştır. sanrıların içeriklerine göre de çeşitleri vardır, büyüklük sanrıları, paranoid sanrılar, eritomanik sanrılar örnek olarak verilebilir.
devamını gör...

o şimdi ne yapıyor
şu anda şimdi, şimdi?
evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
kolunu kaldırmış olabilir,
- hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!...-

o şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!...-
ve ne düşünüyor
beni mi?
yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?

o şimdi ne düşünüyor,
şu anda, şimdi, şimdi?...

nazım hikmet
devamını gör...

kendisiyle çelişen insan tipi. mütevazı insan herhangi bir şeyle, hele de kendisiyle hiç övünmez.

bu arada kelimenin doğru yazılışı mütevazıdır efendim. mütevazi ise paralel anlamına gelen, konuyla alakasız bir kelime.

başlık başa kalmaz umarım.

edit: başlık düzeltilmiş. teşekkürler.
devamını gör...

bunun yapılmadığına inanamıyorum.
devamını gör...

felsefe deseniz felsefe, yemek deseniz yemek, mizah deseniz mizah, kalite deseniz kalite hepsini bir bünyede barındıran bir yazar olur kendileri. arkadaşım olduğundan demiyorum gerçekten keyifle yazılarını okuduğum bir isim. felsefeye ilgim çoktur mesela ama böyle yazılar yazamam çünkü benim aklım yemekten fazlasını çok alamıyor. 5 yazımın 6 sı yemek. şaka bir yana detay yazılar yazarken ben fenalaşıyorum. ilgimi çeken her konu da da yazıyorum ama kuzguncuktaki vişne gibi güzel yazıları yazamadım sözlük.
devamını gör...

şu an da tam da orda denize karşı kahvemi yudumladığım ...hihihihi şaka şaka. çalışan bir bireyim, keşke orda olsam ama şimdi. *
devamını gör...

esnafa 3.000₺ ve 5.000₺ hibe desteğinin bir defaya mahsus verileceği şahsım cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. umarım insanların bir kısmıyla helalleşebilirsiniz. gerçi azıcık gecikti ama.
buradan

güncelleme: bir arkadaşımın söylediği şu şekilde; “ben 3.000₺ destek alabilecek gruptayım. devlete sgk borcumuz birikti. sadece benim değil tabiki. herkesin ya elektrik ya su ya da sgk borcu var. aldığımız paraların tamamını oraya yatırınca hala borçluyuz. devlet bir cebindenkini bana veriyor. sonra onu benden alıp diğer cebine koyuyor. destek dedikleri bu.” yorumsuz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

süt kardeşler filminde geçen kemal sunal repliği. ayşen gruda'nın oyunculuğu da mükemmel tabii ki...

devamını gör...

sipahinin yeteri kadar tımarlı olmadığını gösterir.
devamını gör...

mutasyon görülen illerden birinde olduğumuz bilinmesine rağmen, iş yerinde dönüşümlü çalışmaya başladık. aynı odada 5-6 kişi olduğumuz için ben kendime göre farklı bir dönüşüm ayarladım sonrasında, tedbirimi kendim aldım. sanırım bundan bahsediliyor, herkesin tedbiri kendine olacak yine...

özet: bize böyle bir bilgi gelmedi.
devamını gör...

çok severek dinlediğim (bkz: barok dönem) sanatçısıdır. en sevdiğim konçerto ise vivaldi'nin (bkz: four seasons)'ıdır. özellikle spring beni benden alır. 1000 yıl dinlesem bıkmam. four seasons yalan değildir zevktir bu arada :)
devamını gör...

kendi başına bir "suç" değil, boşanma davasının alt parantezi içinde "ağır kusur" ve dolayısıyla destekleyici bir neden olarak görülmüştür.

hukuki olarak bir suç yok ortada yani.

okuduğunu anlamak gerek. "suç" tanımı nedir sözlüğü açıp bakmak gerek.

"karım beni aldattı" diye mahkemeye kanıtlarla başvurursanız, haklı olarak boşanmayı, ve gerekirse tazminatınızı alırsınız. bu aldatmanın "suç" olduğunu değil, bir neden olduğunu gösterir.

aynı olay.

ortada bir "suç" yok. suç dediğin şey türk ceza kanunu ile belirlenir.

bu bir ceza davası değil.

açmayın şöyle yanıltıcı başlıklar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim