radyo tiyatrosu dinlemek.
devamını gör...

kafadandeniz’e nazar boncuğumu takıp gönderdim yayına ah kalbim.* sözlük radyosunun yayıncıları ile güzel mi güzel bir program olacak kafa sözlük ailesi!! güzelleşelim canlanalım azıcık!
devamını gör...

üst edit: "her güzel şey zaman alır," derler ancak "zaman her güzelliği alır," sözünden bahsetmez kimse. bu listeye dahil ettiğim ve üzerine asla gül koklamadığım birçok yazar ya banlandı ya da izne çıktı. zaman güzelliği aldı anlayacağınız. haziranın altısından güncelleme geliyor şimdi.

sözlükteki birçok yazarla az çok anım var. hepsini anlata anlata ve de öve öve bitiremem ancak bazı yazarlar var ki; onları görünce gözümden kalpler, dilimden sevgi sözcükleri fırlıyor. öyle yalakalık olsun diye de demiyorum. emekçiye hakkı her zaman en önce verilmeli.

meja: gözümde oldukça değerli, kültürlü ve bilgili bir yazardır. olduğu gibidir. açık sözlü, tarafsızdır. idolümdür, desem abartmış olmam.

mahlassızım: nasıl oldu da unuttum! başımıza taşlar yağacak! ilk günden itibaren asla çizgisinden çıkmayan kaliteli bir yazar. iyi ki buraya gelmiş.

zülal_kalender1: inşallah bana kızmamıştır. zira onu unutmak için deli olmak gerekir. kusuruma bakmayın efendim, aklım başımdan gitmiş!

freud purosu: ağırbaşlı, samimi ve dürüst biridir. bilgisi paylaşır, bencillik etmez. değerlidir.

armysuzy: sevgili dear'ım, yoldaş'cığımın yan çarı *, canım ciğerim.

zümrüd-ü anka: benim bir kopyam olsaydı kesinlikle o olurdu. başka bir şehirde yaşıyor ama sanki yan yanayız. fena seviyorum. umarım hayat ona en güzel yönünü gösterir. sevgiler, sarılmalar.

evernevergreen: çok geç bulduğum bir ruhu güzel. öğretmenim, canım benim, çiçeğim. sözlük dünyasının görüp görebileceği en çalışkan editör. * keşke, keşke daha erken görüşseydik.

karambol: zeki, minnoş ve dost gibi dosttur. bir ara ufak bir yanlış anlaşılma oldu aramızda, birbirimize girdik ama eski arkadaşın tartışması da güzel olur. dööööööööön artıııııııık.

ucemak: önce artı oylarıyla, şimdi de sözleriyle gönlümü fethetti. içtenliğine bayıldığım biri, iyi ki var.

tutankamonun laneti: yüzü güzele kırk günde doyulurmuş da, huyu güzele, espriliye, zekiye kırk yılda doyulmazmış.

ölmedim ama hafif sürünüyorum: nickine inat oldukça güçlü, samimi ve oldukça zeki bir kadındır. olmasaydı ne yapardım acaba?

yoldaş benjamin franklin: kendisini asla bir yönetici olarak görmüyorum. benim için her zaman çok iyi bir dost, yardımsever bir insan ve işini iyi yapan bir kgb ajanıdır. büyüyü bozdum ama olsun. *

eyluling: etipuf'umdur. beni karşılayan ve nickaltımı açarak hesaba aldığını, saydığını gösteren ilk kişidir. değerlidir.

uykusuzkahve: çikolatalı kekimdir, ruh ikizim, canımın içi dışıdır, kelebeğimdir. *

patagonyalı: mod oldu ama yazar kişiliğini, arkadaş kişiliğini hiç bırakmadı. teşekkür ediyor, sevgilerimi yolluyorum.

yırttık abicim yırttık: kendisine mars'tan vatandaşlık vermişimdir. evren'e onunla alakalı çok güzel mesajlar yollamışımdır, bir tanemdir.

bal yerine reçel yapan arı: sürüden ayrılıp sürü psikolojisini yıkan, bombus arısı kadar tatlış, minnoş, güzellik.

robins: umarım önerdiğim filmleri izler de, konuşacak bol bol ortak konumuz olur. zira kendisiyle sohbet etmek benim için bir şereftir.

trevor philips: dergi çıkarmadaki cesaretiyle etkilendiğim, ince mizahlı, enerjik yazar. umarım o enerjinin yarısı bana da geçer. yoksa o uçarken yerden izlemek zorunda kalacağım! *

ve daha nice insan gibi insan. eğer unuttuğum varsa affola. aklımda o kadar çok insan var ki!
klavyem düşüncelerime yetişemediğinden birçoğu eksik kaldı ama onlar benim için önemlerini biliyorlar. umarım küsmezler. *
devamını gör...

çok itici bir insandır.
devamını gör...

(bkz: entry nick uyumu)
devamını gör...

başlık sahibi yazara gereksiz yüklenildiğini düşündüğüm başlık. başlık sahibi yazarın düşüncesini paylaşmasında ben bir sıkıntı görmüyorum. fakat ne yazık ki ülkemizde linç kültürü bir hayli geliştiğinden hemen kişiyi hedef alan agresif yazılar yazılıyor. siz tersini düşünüyorsanız kendi düşüncenizi belirtebilirsiniz.

başlık sahibi yazar kimsenin hayatına burnunu sokmamış, sadece düşüncesini paylaşmış. düşüncemizi paylaşamayacaksak kapatalım sözlüğü gidelim.

edit: son zamanlarda bunlar çıktı piyasaya. en ufak bir şey denildiğinde “senden izin mi alsaydı, insanların hayatına burnunuzu sokmayın” tepkileriyle karşılaşıyoruz. kimsenin hayatına burun falan sokulmuyor arkadaşlar. gidip havalimanında “dur yolcu, sen ingilizce bilmiyorsun ülkeden çıkamazsın.” demiyor kimse. “ingilizce bilmeden yurt dışı hayali kuramazsın, kurarsan kurşunu yersin.” de demiyor. usulünce düşünce paylaşılıyor, ki bildiğiniz üzere sözlük de bunun için var.
devamını gör...

harry potter serisinin farklı dillere çevrilişinde, çevirenlere karın ağrıları çektiren bir başka şey ise: sırlar odası kitabında "tom marvolo riddle" olarak karşımıza çıkan, harflerin yeri değiştiğinde "i am lord voldemort" olan anagramdır:

tom elvis jedusor - je m'appelle voldemort (fransızca)
tom corlost riddle - ıst lord voldemort (almanca)
tom orvoloson riddle - son io lord voldemort (italyanca)
tom sorvolo ryddle - soy lord voldemort (ispanyolca)
anton morvol hert - archon voldemort (yunanca)
marten asmodom vilijn - mijn naam is voldemort (felemenkçe)
mark neelstin - mrlakenstein (slovence)
devamını gör...

atakları geçirmemek için mükemmeliyetçi olmaktan vazgeçilmelidir.
yıllarca bu olayı çekiyorum. belki birazcık faydam dokunur diye yazıyorum. mümkün olduğunca az şeyiniz olsun. ve sahip olduğunuz şeylere çok fazla anlam yüklemeyin. bu çocuğunuz olabilir, eşiniz, anne ve babanız da olabilir eviniz, arabanız da olabilir. bu yaşam bir şekilde bitecek ve sizin sahip olduğunuz her şey bir gün artık sizin olmayacak. madem bir gün sizin olmayacak o zaman bu düşünceye kendinizi şimdiden hazırlayın. ve şöyle düşünmeye başlayın. benim gerçekte hiçbir şeyim yok. arabam yok eşim yok. o zaman gereğinden fazla bir şeyleri de önemsemeye gerek yok. işte böyle düşünmeye başladıkça bu mükemmeliyetcilik sorunu azalmaya başlıyor. haliyle ataklar da. umarım faydalı olur.
devamını gör...

küfürler 250 puan sayılıyor deli misin?
arkadaşlar şaka yaptım niye küfrediyorsunuz? *
devamını gör...

içinin doluluğunu minimalist şekilde anlatmaya çalışanlar.harbiden kim çıkartıyor lan onları?
devamını gör...

özellikle son bir kaç gündür zaman çabuk geçiyor, günler yetmiyor diyordum. sebebini öğrendiğim haber.

uzmanlar, dünyanın son 50 yılda güneş etrafındaki dönüş hızının artması nedeniyle 2021 yılının normalden daha kısa olacağını bildirdi.

--- alıntı ---
bilimsel hesaplamalara göre, 2021’de ortalama bir gün, 24 saatlik (86 bin 400 saniye) normal bir güne göre 0,05 milisaniye daha kısa olacak. kısalmanın küresel iklim değişikliğinden kaynaklandığını belirten prof. delaney, eriyen buzulların dünya üzerindeki kütlenin konumlanma şeklini değiştirdiğini ve suların dünyanın dönüş eksenine yaklaştıkça onun dönme hızını arttırdığını ifade etti. delaney, dünya'nın bu durumunu daha hızlı dönebilmek için kollarını bedenine yaklaştıran bir patenciye benzetti. söz konusu kısalmanın saniyeden çok daha az olacağından insanların günlük faaliyetlerini etkilemeyeceğine dikkati çeken delaney, iklim değişikliği nedeniyle buzulların erimesinin zaman içinde küresel zaman dilimini ve günlerin belirlenmesini etkileyebileceği uyarısında bulundu. delaney, bu durumu önlemek için “artık saniye” uygulamasına geçilebileceğini kaydetti.
--- alıntı ---

buradan
devamını gör...

içsel çatışma ya da iç çatışma da denilebilinir; id, ego, süperego arasındaki uyuşmazlıktır. bir nevi benlik kavgası. yaşamımızın sonuna kadar edeceğimiz benim kavgam diyebileceğimiz bir sorunsal.
ne istiyorum?
ne söylüyorum?
ne yapıyorum?
eğer bu soruların cevapları birbirine uymuyor ve tutarsızlık yaşanıyorsa içsel çatışmanın kapısına dayandınız demektir. her zaman o kapının önündeyiz gerçi o da ayrı bir konu.

şöyle örneklendirelim;
patronunuza kızdınız. istifa edip üzerinede ağzınıza geleni söyleyeceksiniz. ama paraya ihtiyacınız var, çalışmanız gerekiyor. hadi o gün patlamadınız ama bir gün bunu yapacağınıza eminsiniz. ego'nuz başka bir iş bul sonra istediğini yap der. ama öfke nöbetleri buna engel olur. çok tanıdık geldi bu hikaye değil mi? söylediniz gitti. e ne oldu içinizle yaptınız hesap çarşıya uymadı. işsiz kalıp zor durumda kaldınız. o zaman şöyle yapalım. bir yandan iş arayıp bir yandan patronu idare edelim off böyle uzayıp gidiyor işte bu düşüncelerin hepsi bir iç çatışma örneği oldu bize. bir olay karşısında ne istiyorumu iyi analiz etmek ve doğru hareket etmek. verilen ani kararı kestirememek bazen ahlaki normları yıkar vicdan azabı çektirir. evett bende az sövmedim o patrona ne fena adam.

id sol taraftaki melek, süperego sağ taraftaki ikiside omuzunda fısır fısır konuşuyor seslerini duyuyorsunuz değil mi?
ilk akla gelen dürtü'nün ağır sonuçları göz önüne alınarak, bilinçdışına bastırılarak gönderilmesi gerekliliğinin altı çizilir. bastırılma iyi yapıldığında dürtü ortadan kaybolur. tabii bu her zaman iyi sonuç vermez. içine ata ata ne hâle geldin öyle denilir sonra. offf burada da ben çatışmaya girdim iyi mi?
devamını gör...

aklında ne varsa sil hemen bengaripsengüzeldünyaumutlu haftaya kesinlikle anarşi gecesi düzenle.. hard hard rock dinleyelim.. bence gideri var sen bunu bi düşün..
devamını gör...

akmayan bir akışı olan sözlük. toplam ne kadar yazarı var bilmiyorum ama 10-15 kişi varmış hissiyatı veriyor, kimseler yazmıyor mu yahu, nasıl iş anlamış değilim doğrusu.
devamını gör...

"genç bir karamsarın görüntüsünden daha acıklı bir görüntü olamaz."
mark twain
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her kız kötü bir ayrılıktan sonra güzelleşir. doğanın yazılı olmayan kuralıdır bu.
devamını gör...

aklımdan gitmeyen şöyle bir diyalog vardı:

recep: yeşilçam aksaray'ın ne tarafında kalıyor vahit emmi?
zeliha: izmir pilücüne soralım o bütün yeşilçam filmlerini izliyor.
vahit: ne alakası var zehila ben de bütün amerikan filmlerini izliyorum ama los angeles aksaray'ın ne tarafında kalıyor bilmiyorum.
zeliha: e çevre mühendisliği okumuyor mu bunlar? çevrelerini bilsinler bir zahmet.

zeliha bir bölümde de kızlar çevre mühendisliği okuyor diye çevrelerinin geniş olduğunu düşünüyordu.
devamını gör...

ben niyete bakarım. art niyetle ağladıklarını düşünmüyorum. swh
(bkz: ağla lan)

rahatsız olmadığım durumdur.
devamını gör...

ulan madem herkes davetiye ile girebiliyor, biriside çıkıp demiyor ki buraya ilk giren nasıl girdi ?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim