anneni mi çok seviyorsun babanı mı sorunsalı
çocukken sorarlardı bun hep. ne şiş yansın ne kebap mantığıyla hep ikisini de eşit derdim, takdir ederlerdi. ama bilmezlerdi ki her bayramda kim daha çok harçlık verse onu seviyordum.*
devamını gör...
20 mart 2021 türkiye'nin istanbul sözleşmesi'nden ayrılması
biliyorum aynı başlığa iki kere yazmak uygun değil ama bunu söylemezsem olmayacak.. başlıkta yazan herkesi tek tek okudum. yazar olduğumdan beri engellediğim kimse de yok.
sözlük, size teşekkür ederim. kadınların kendini bunca güvensiz hissettiği bu konjonktürde 90 entry'de belki 1 ya da 2 kişidir saçmalayan. ve bu gerçekten görmezden gelinebilecek bir istatistik.
erkek kadın hepinize teşekkür ederim!
sözlük, size teşekkür ederim. kadınların kendini bunca güvensiz hissettiği bu konjonktürde 90 entry'de belki 1 ya da 2 kişidir saçmalayan. ve bu gerçekten görmezden gelinebilecek bir istatistik.
erkek kadın hepinize teşekkür ederim!
devamını gör...
yazarların uğraştığı sanat dalları
profesyonel olarak heykel ile uğraşıyorum.
fotoğraf edit ve dijital sanatla da ara sıra uğraşıyorum.
edit: fotoğrafcılığı çıkardım listeden. her eline kamera alan kendini fotoğrafcı sanıyor algısı oluşmasın diyerek.
bu arada güzel sanatlar mezunuyum ve fotoğrafcılık dersleri aldım ama olsun.
fotoğraf edit ve dijital sanatla da ara sıra uğraşıyorum.
edit: fotoğrafcılığı çıkardım listeden. her eline kamera alan kendini fotoğrafcı sanıyor algısı oluşmasın diyerek.
bu arada güzel sanatlar mezunuyum ve fotoğrafcılık dersleri aldım ama olsun.
devamını gör...
adile naşit
hakkında araştırmacı sibel öz'ün yazdığı ayrıntılı bir doktora tezi vardır, bu çalışma akademik köşeleri biraz yumuşatılarak okunası "oyuncu" adlı bir kitaba dönüşmüştür. adile naşit'in son derece başarılı bir kadın olmasına rağmen nasıl ve neden bir anti-yıldız olduğu açıklanmakta bu kitapta. adile naşit'in bulunduğu bağlamı hem olduğu gibi hem de doğru bir açıdan eleştirel biçimde inceleyen çalışma, okura hem türk tiyatrosunun doğuşuna dair bilinmeyenleri, hem de yeşilçam'ın gizli saklı köşelerini adile naşit'in hayatı üzerinden akıcı biçimde anlatır.
iletisim.com.tr/kitap/oyunc...
iletisim.com.tr/kitap/oyunc...
devamını gör...
entry karma içindir vs entry sözlük içindir
entry yazar içindir diyerek daha çetrefilleştirmek istediğim tartışma.
devamını gör...
bug
ilk bilgisayar hatasına bir böcek neden olmuş, bug ismi de oradan gelmektedir.
devamını gör...
aytekin ataş
1978 adana doğumlu besteci. istanbul üniversitesi dramaturji ve tiyatro eleştirmenliği mezunudur.
devamını gör...
miladi takvim
güneş yılına göre düzenlenmiştir. bir yıl 365 gün 6 saattir. başlangıç hz. isa’nın doğumudur. türkiye’de 1 ocak 1926’da kullanılmaya başlanmıştır. ilk şekli olan “güneş takvimi” mısırlılara aittir. gregoryen takvimi olarak da bilinir.
(kaynak: tarih defterim.)
(kaynak: tarih defterim.)
devamını gör...
yazarların kendinde en nefret ettiği özellik
kendim icin bisey yapmayi istemeyi olmamasi gereken bisey olarak gormek. ayipmis gibi sucmus gibi normal degilmis gibi.. baskalarina kosarken hep kendimi ertelemek.
devamını gör...
giuseppe tartini
8 nisan 1692'de venedik cumhuriyeti'nin piran kentinde doğmuş italyan barok bestecisi, kemancı ve müzik teoristi. yaşam hikayesi filme dönüştürülmeli.
tartini piran'ın en köklü aristokrat ailelerinden birine doğmuştur. ailesi onun bir fransisken keşişi olmasını istemiş ve erken yaştan onu buna itelemişlerdir, bu da tartini'nin temel müzik eğitimine kavuşmasına vesile olmuştur. padua üniversitesi'nde hukuk okumuş, bu eğitim macerası sırasında eskrim öğrenmiştir.
tartini, 1710'da babası ölene kadar sevdiceği elisabetta premazore ile evlenememişti, şayet aralarındaki sosyal sınıf ve yaş farkı buna büyük bir engel oluşturmaktaydı.* ancak böyle bir karar alabilmesi için babasının yokluğunun yeterli olmadığını hesaba katamayan talihsiz tartini, güçlü kardinal giorgio carniro kendisini kızı kaçırmakla suçlayınca, yargılanmaktan kaçmak için asisi'deki aziz francis monastırına kaçmak zorunda kaldı. tartini keman çalmayı burada öğrenmiştir.
tartini 1716'da francesco maria veracini'yi çalarken dinlediği müddette büyülenir ve kendisinin kabiliyetsiz olduğunu düşünür. böylece bir türlü rahat duramayan tartini ankon'a kaçar ve daha çok pratik yapmak için kendisini bir odaya kilitler. o odada, charles burney'e göre, tartini yayları daha soyut ve sessiz bir ortamda çalışmış ve venedik'te yapabileceğinden daha makul bir şekilde pratik yapmıştır. böylece tartini'nin yeteneği muazzam şekilde gün yüzüne çıkmıştır.
1721'de padua'daki sant'antonio bazilikasının maestro'su olmuştur. padua'da meslektaşı ve müzik teoristi francesco antonio vallotti ile yakın arkadaşlık kurarlar.
öyle kopar gider.
tartini 1726'da bütün avrupa üst tabakasından öğrenciler çeken bir keman okulu kurar.
tartini'nin doğduğu kent piran, günümüzde slovenya'ya aittir ve adı tartini meydanu olmuş kent meydanı'nda kendisinin büyük bir heykeli yer alır. meydanın etrafındaki büyük taş depolardan birisi günümüzde guiseppe tartini oteli olmuştur. tartini'nin doğum günü her yıl ana kent katedralinde konserlerle kutlanır.
tartini piran'ın en köklü aristokrat ailelerinden birine doğmuştur. ailesi onun bir fransisken keşişi olmasını istemiş ve erken yaştan onu buna itelemişlerdir, bu da tartini'nin temel müzik eğitimine kavuşmasına vesile olmuştur. padua üniversitesi'nde hukuk okumuş, bu eğitim macerası sırasında eskrim öğrenmiştir.
tartini, 1710'da babası ölene kadar sevdiceği elisabetta premazore ile evlenememişti, şayet aralarındaki sosyal sınıf ve yaş farkı buna büyük bir engel oluşturmaktaydı.* ancak böyle bir karar alabilmesi için babasının yokluğunun yeterli olmadığını hesaba katamayan talihsiz tartini, güçlü kardinal giorgio carniro kendisini kızı kaçırmakla suçlayınca, yargılanmaktan kaçmak için asisi'deki aziz francis monastırına kaçmak zorunda kaldı. tartini keman çalmayı burada öğrenmiştir.
tartini 1716'da francesco maria veracini'yi çalarken dinlediği müddette büyülenir ve kendisinin kabiliyetsiz olduğunu düşünür. böylece bir türlü rahat duramayan tartini ankon'a kaçar ve daha çok pratik yapmak için kendisini bir odaya kilitler. o odada, charles burney'e göre, tartini yayları daha soyut ve sessiz bir ortamda çalışmış ve venedik'te yapabileceğinden daha makul bir şekilde pratik yapmıştır. böylece tartini'nin yeteneği muazzam şekilde gün yüzüne çıkmıştır.
1721'de padua'daki sant'antonio bazilikasının maestro'su olmuştur. padua'da meslektaşı ve müzik teoristi francesco antonio vallotti ile yakın arkadaşlık kurarlar.
öyle kopar gider.
tartini 1726'da bütün avrupa üst tabakasından öğrenciler çeken bir keman okulu kurar.
tartini'nin doğduğu kent piran, günümüzde slovenya'ya aittir ve adı tartini meydanu olmuş kent meydanı'nda kendisinin büyük bir heykeli yer alır. meydanın etrafındaki büyük taş depolardan birisi günümüzde guiseppe tartini oteli olmuştur. tartini'nin doğum günü her yıl ana kent katedralinde konserlerle kutlanır.
devamını gör...
bu milleti dinsiz yetiştirmek için robert koleji kuruldu
kesinlikle hak veriyorum.
ahmet vefik paşanın karşı çıkmasına rağmen padişah fermanı ile kuruldu. ah bu padişahlar yok mu?
sizi gidiler sizi...
ahmet vefik paşanın karşı çıkmasına rağmen padişah fermanı ile kuruldu. ah bu padişahlar yok mu?
sizi gidiler sizi...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
dünya edebiyatında dostoyevski türk edebiyatında kesinlikle oğuz atay
devamını gör...
para mutluluk getirir mi getirmez mi sorunsalı
sigmund freud, ''para mutluluk getiremez, çünkü mutluluk çocukluk arzularının tatmin edilmesidir; para da bu arzuların nesnesi değildir.'' demiştir. farklı bir yaklaşım olsa da doğruluk payının olduğunu düşünüyorum. bana kalırsa para elbet mutluluk getirir fakat asıl istediğimiz mutluluğu getirir mi ondan emin değilim.
devamını gör...
sedat peker'in açıklamalarının yalan olma ihtimali
ben tam tersini düşünüyorum. hatta çoğu şeyi eksik bile anlatıyor bence.
devamını gör...
kampüsü güzel olan üniversiteler
istanbul üniversitesinden başka bir cevabı olmayan sorudur bence.
devamını gör...
teoride güzel olan şeyler
okula, işe gitmeyerek evden çalışmak bunlardan birisidir.
yıllarca hayalinizi kurduğumuz şey artık içimizi çürütür oldu.
yıllarca hayalinizi kurduğumuz şey artık içimizi çürütür oldu.
devamını gör...
forrest gump
seveni kadar sevmeyeninin de oldukça fazla olduğu, akıllarda ‘run forrest run’ repliğiyle yer etmiş film. tom hanks her zamanki gibi oyunculuğunun hakkını vermiş. film yaklaşık iki buçuk saat olduğu için yer yer sıkıcı gelse de kesinlikle izlenmesi gereken filmlerdendir.* spoiler* jenny karakterine inanılmaz sinir oldum. sürekli git gelli ruh hali ve davranışlarıyla forrest’ı kullandığını düşünüyorum ancak filmin sonunda biraz üzdü.
devamını gör...


