an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
dua ediyorum.
gülmeyin, çok ciddiyim.
kime ettiğimi bilmiyorum ama kimin için ettiğimi biliyorum, çok eminim, aşırı eminim. çıksın o karanlık ve sıkıcı koridorlardan, iyi olsun.
muzlu rulo pasta yiyeceğiz çıkınca, seviyo..
yani seviyordur, muzlu rulo pasta sevilmez mi hiç? sevsin, işi ne? babamın kızı mı? hıh! ben şimdi ona trip mi yaptım iki arada bir derede? amaaan, o bilir beni, hep bilmedi mi?
iyi ol, bekliyorum.
gülmeyin, çok ciddiyim.
kime ettiğimi bilmiyorum ama kimin için ettiğimi biliyorum, çok eminim, aşırı eminim. çıksın o karanlık ve sıkıcı koridorlardan, iyi olsun.
muzlu rulo pasta yiyeceğiz çıkınca, seviyo..
yani seviyordur, muzlu rulo pasta sevilmez mi hiç? sevsin, işi ne? babamın kızı mı? hıh! ben şimdi ona trip mi yaptım iki arada bir derede? amaaan, o bilir beni, hep bilmedi mi?
iyi ol, bekliyorum.
devamını gör...
normal sözlük'te takip
ya o da bir şeymi, üye olduktan 2 hafta sonra "online" sekmesini gördüm.
rezil olmayayım diye kimseye de soramadım, arıyorum arıyorum kim online kim offline bilemiyorum, taaki tesadüfen bön bön sayfaya bakarken baktım online ikonu bana selektör yapıyor.
rezil olmayayım diye kimseye de soramadım, arıyorum arıyorum kim online kim offline bilemiyorum, taaki tesadüfen bön bön sayfaya bakarken baktım online ikonu bana selektör yapıyor.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
dünyanın ilk mikrop müzesi micropia hollanda/amsterdam'dadır.
detaylı incelemek isteyenler için linkler;
micropia museum

detaylı incelemek isteyenler için linkler;
micropia museum

devamını gör...
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
göz ardı edilmemesi gereken bir nöropsikolojik rahatsızlıktır. her hareketli, yaramaz çocuk hiperaktif değildir.
dürtüsel davranışlarla baş edebilmek cidden zordur. eğer böyle bir çocuğunuz varsa hayat bir parça daha zor olabiliyor. ilaç tedavisi yanı sıra çeşitli terapiler uygulanabiliyor.
sözlüğün cahilleri gelmiş gerzek çocuklardan bahsetmiş. tıpkı bir böbrek hastalığı gibi ya da kalp rahatsızlığı gibi görmemiz gereken ve erken teşhis edilmesi önem arz eden bir hastalıktır
tanım girerken rica edeceğim sözlerinize dikkat edin yahu. bu hastalığa sahip, ya da çocuğu bu hastalığı barındıran kişilerin var olduğunu unutmayın. ne kadar zalim oluyorsunuz bazen.
dürtüsel davranışlarla baş edebilmek cidden zordur. eğer böyle bir çocuğunuz varsa hayat bir parça daha zor olabiliyor. ilaç tedavisi yanı sıra çeşitli terapiler uygulanabiliyor.
sözlüğün cahilleri gelmiş gerzek çocuklardan bahsetmiş. tıpkı bir böbrek hastalığı gibi ya da kalp rahatsızlığı gibi görmemiz gereken ve erken teşhis edilmesi önem arz eden bir hastalıktır
tanım girerken rica edeceğim sözlerinize dikkat edin yahu. bu hastalığa sahip, ya da çocuğu bu hastalığı barındıran kişilerin var olduğunu unutmayın. ne kadar zalim oluyorsunuz bazen.
devamını gör...
çağımızın hastalığı
yalnızlıktır.
yalnızlık da ruhumuzun eksik hissetmesidir.
kimi zaman kalabalıkların içinde kimi zaman da ıssızlığın ortasında.
ama her dem bir parçamız eksik olduğu için yalnız hissederiz kanaatimce.
o son parçayı bulsam tamam olucam. neredesin?
yalnızlık da ruhumuzun eksik hissetmesidir.
kimi zaman kalabalıkların içinde kimi zaman da ıssızlığın ortasında.
ama her dem bir parçamız eksik olduğu için yalnız hissederiz kanaatimce.
o son parçayı bulsam tamam olucam. neredesin?
devamını gör...
hafızam silinse de tekrar izlesem denilen diziler
(bkz: bizimkiler)
gönüllerde öyle bir taht kurdu ki, bugün de sıkça anılır, bir gün tekrar izlemek için vakit kollanır.
gönüllerde öyle bir taht kurdu ki, bugün de sıkça anılır, bir gün tekrar izlemek için vakit kollanır.
devamını gör...
tipler silindiri
teorik bir zaman makinesi.
frank tipler tarafından düşünülen alet, sonsuz uzunluk ve yüksek yoğunluklu bir silindir fikrine dayanıyor. bu silindirin tam ortasına dikey bir eksen koyuyoruz ve silindiri bu eksen etrafında döndürüyoruz. tipler'e göre bu, kapalı bir zaman döngüsü elde etmeyi sağlıyor çünkü silindir boyunca ortaya çıkan hareket uzayı büküyor ve bükülmüş bu bölgeye giren kişi bir zaman döngüsü içerisine düşmüş oluyor.
işler teoride mümkünmüş gibi dursa da, sonsuz uzunlukta bir silindir gerektirdiğinden, pratikte tabi ki mümkün değil.
görsel ngxinzhaomonk.blogspot. com'dan alıntı:
frank tipler tarafından düşünülen alet, sonsuz uzunluk ve yüksek yoğunluklu bir silindir fikrine dayanıyor. bu silindirin tam ortasına dikey bir eksen koyuyoruz ve silindiri bu eksen etrafında döndürüyoruz. tipler'e göre bu, kapalı bir zaman döngüsü elde etmeyi sağlıyor çünkü silindir boyunca ortaya çıkan hareket uzayı büküyor ve bükülmüş bu bölgeye giren kişi bir zaman döngüsü içerisine düşmüş oluyor.
işler teoride mümkünmüş gibi dursa da, sonsuz uzunlukta bir silindir gerektirdiğinden, pratikte tabi ki mümkün değil.
görsel ngxinzhaomonk.blogspot. com'dan alıntı:
devamını gör...
bu başlıkta ateist ateist konuşuyoruz
ateistlerin toplandığı bir başlık değil de daha çok 15-16 yaş arası ergen toplantısı olmuş...
devamını gör...
10 aralık 2020 twitter'da selahattin demirtaş onurumuzdur tagının gündeme oturması
paylaşım yapanların çoğu batıda yaşıyor, hepsini doğuya yollayacaksın, 1 haftadan sonra #selahattindemirtaşteröristtir diye paylaşım yapmaya başlarlar.
edit= aşağıdaki yazarlar sevgi çiçeği olarak göstermişler teröristi, “apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen kimdi? bu güzellemelerle anca kadıköy’de bira içen bebeleri kandırırsınız.
edit= aşağıdaki yazarlar sevgi çiçeği olarak göstermişler teröristi, “apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen kimdi? bu güzellemelerle anca kadıköy’de bira içen bebeleri kandırırsınız.
devamını gör...
fal
hakkında söylenenlere inanmadığım ve inanmayacağım, hurafe olarak nitelendirdiğim şeydir.
tamam ben hurafe diyorum, bazı insanlar hurafe diyor ama maalesef hurafe demekle bitmiyor ki.
bu işi profesyonel olarak yapanlar var yahu.
insanlar ciddi ciddi fal bakmak için, kahve telvesinin oluşturduğu saçma sapan şekillerden gelecek yorumu yapmak için kafeler, ofisler açıyor.
işin kötüsü binlerce hatta belki de on binlerce insan bunlara inanıp bu tür mekanlara fal baktırmaya gidiyor.
bir de bu yerlere ve bu işi yapan insanlara tonla para veriyor.
ya arkadaşım, hadi tamam o seni belki psikolojik olarak rahatlatıyor, belki keyif veriyor belki de umut veriyor olabilir ama ne bileyim gidip de o yerlere para vermeye değer mi. o parayla neler neler yapılır...
mesela fal bakan mobil uygulamalar var, falaaddin gibi, binnaz abla gibi.
yalan yok, bir ara ben de inandım bu hurafeye ama gidip de saçma sapan mekanlara tonla para vermedim.
attım falaaddin amcaya, o bana söyledi bir şeyler ben de okudum onun söylediklerini. inandım mı? hayır. ama buna vakit harcadım, kahveyi yapması, telvenin soğuması, falın resmini çekip göndermesi falan derken tonla zamanım gitti.
neden yaptım bilmiyorum, muhtemelen gençlik heyecanı falan sebep oldu bu saçmalıkla uğraşmama, şimdi olsam yapmazdım mesela. zamanın ne kadar değerli olduğunu anladım çünkü.
neyse sevgili yazarlar, genç bir kardeşiniz olarak size tavsiyem: kahvenizi yapın, keyifle yudumlayın ama bu tür saçmalıklara inanmayın, vakit harcamayın. kahve telvesinden gelecek umudu beklemeyin, ya alın yüzünüze maske falan yapın ya da direkt çöpe dökün.
zaman ve para çok değerli; zaman geri gelmiyor, para da kolay kazanılmıyor bu sebeple ikisi de gereksiz şeylere harcanmamalı.
tamam ben hurafe diyorum, bazı insanlar hurafe diyor ama maalesef hurafe demekle bitmiyor ki.
bu işi profesyonel olarak yapanlar var yahu.
insanlar ciddi ciddi fal bakmak için, kahve telvesinin oluşturduğu saçma sapan şekillerden gelecek yorumu yapmak için kafeler, ofisler açıyor.
işin kötüsü binlerce hatta belki de on binlerce insan bunlara inanıp bu tür mekanlara fal baktırmaya gidiyor.
bir de bu yerlere ve bu işi yapan insanlara tonla para veriyor.
ya arkadaşım, hadi tamam o seni belki psikolojik olarak rahatlatıyor, belki keyif veriyor belki de umut veriyor olabilir ama ne bileyim gidip de o yerlere para vermeye değer mi. o parayla neler neler yapılır...
mesela fal bakan mobil uygulamalar var, falaaddin gibi, binnaz abla gibi.
yalan yok, bir ara ben de inandım bu hurafeye ama gidip de saçma sapan mekanlara tonla para vermedim.
attım falaaddin amcaya, o bana söyledi bir şeyler ben de okudum onun söylediklerini. inandım mı? hayır. ama buna vakit harcadım, kahveyi yapması, telvenin soğuması, falın resmini çekip göndermesi falan derken tonla zamanım gitti.
neden yaptım bilmiyorum, muhtemelen gençlik heyecanı falan sebep oldu bu saçmalıkla uğraşmama, şimdi olsam yapmazdım mesela. zamanın ne kadar değerli olduğunu anladım çünkü.
neyse sevgili yazarlar, genç bir kardeşiniz olarak size tavsiyem: kahvenizi yapın, keyifle yudumlayın ama bu tür saçmalıklara inanmayın, vakit harcamayın. kahve telvesinden gelecek umudu beklemeyin, ya alın yüzünüze maske falan yapın ya da direkt çöpe dökün.
zaman ve para çok değerli; zaman geri gelmiyor, para da kolay kazanılmıyor bu sebeple ikisi de gereksiz şeylere harcanmamalı.
devamını gör...
günün sosyal medya ünlüsü
13 mart günün ünlüsü yazarlarımız;
twitter ünlüsü: dance w ur ghost
instagram ünlüsü: meja
oldu. (bkz: kocaman alkış)

twitter ünlüsü: dance w ur ghost
instagram ünlüsü: meja
oldu. (bkz: kocaman alkış)

devamını gör...
öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması
aynen öyle yapıyoruz, sen de gelsene.
devamını gör...
spontane radyo yayını
- duydun mu yalan konuşacaklar-mış!
- yalandır o. koskoca spontane niye durduk yere yalanları ifşalasın.
valla biz diyenlerin yalancısıyız. mikrofonlarımız cenk’in arka bahçesi ve robnaja’da.
bişi sorcam. ben ne ara bu kadar sululuk yapan bi’ insan oldum yaa?
t: sabırsızlıkla beklediğimiz yayındır efendim.
böyle yapılıyodu di’ mi tanım?
- yalandır o. koskoca spontane niye durduk yere yalanları ifşalasın.
valla biz diyenlerin yalancısıyız. mikrofonlarımız cenk’in arka bahçesi ve robnaja’da.
bişi sorcam. ben ne ara bu kadar sululuk yapan bi’ insan oldum yaa?
t: sabırsızlıkla beklediğimiz yayındır efendim.
böyle yapılıyodu di’ mi tanım?
devamını gör...
mütareke basını
30 ekim 1918 mondros mütarekesi ile başlayıp 11 ekim 1922 mudanya mütarekesi ile sona eren dönemde milli mücadele aleyhinde yayın yapan basına verilen isimdir.
artin kemal olarak da bilinen ali kemal’in başını çektiği mütareke basınının linkte pdf formatında orijinal metni yer alan mondros mütarekesi’ne yandaş gazetelerinde attığı bazı başlıklar...
vakit: “memleket artık barış ve huzura kavuştu.”
ikdam: “allah’ın yardımıyla ateşkes yapıldı.”
tasvir: “çevresi çiçeklerle bezenmiş, üstünde güneş doğan bir barış.”
işgal altındaki istanbul basınının bir bölümü kuva-yi milliye ile mustafa kemal paşa'ya söver, işgalci devletlere vıcık vıcık yağ çeker.
‘‘mütareke şartlarını tamamen icra edip iyi niyet göstermemiz gerekir. fakat bütün bunlar, kuva-yi milliye denilen maskaralık ortadan kalkmadan mümkün olmaz’’ derler.
o dönemi yaşayan dünya gazeteler birliği altın kalem özgürlük ödülü sahibi ahmet emin yalman şöyle anlatır:
“gazetelerin çoğu yabancı parası alıyor ve karşılığında memlekette fitne ve karışıklık çıkarıyor, yabancıların emellerine bilerek ya da bilmeyerek alet oluyorlardı. o sırada bir yabancı devletten, bir yabancı banka ve şirketten para almak, bir gazetenin tıpkı satış gibi, ilan gibi normal gelir kaynaklarından biri sayılıyordu.”
milli mücadele aleyhtarı hain, satılık, işbirlikçi kalemleri olan bu yayın organlarına atatürk “bizans basını” demiştir. bir ülkede halkı kandıran bir medya varsa, o ülkenin başka bir düşmana ihtiyacı yoktur.
günümüzde halk için değil, emperyalist güçlerin çıkarlarına dönük yayın yapan basına mütareke basını denilmektedir.
baştan sona 'algı' ve yalan haberle dolu malum medya son günlerde ekranlarda “tencere dibin kara, seninki benden kara” türü kapışmalar yapmaktadır.
“joe biden beni seç” tarzı tribünlere oynayan mütareke basınının günümüzdeki temsilcilerinin tarihten ders almaları gerekir.
dersaadet isimli yurtsever bir gazete 1920 yılında anadolu’daki milli harekete duyduğu güveni şu resimle halka anlatmıştır

öküzleriyle tarla süren köylü oğluna seslenir: “oğul! bugün yeni bir devre giriyoruz; artık geçmiş günleri unutmak ve yüreğin acılarını dağlamak için sabanı sürmeye başla ve her gecenin bir sabahı olduğunu unutma.”
diğer görüntülerde ise sevr’i imzalayan osmanlı heyeti, fransız, ingiliz ve italyan delegeleri ile imza işleminin yapıldığı salon resmedilmektedir.
"gazetecilikte gerçeği söylemek ve şeytanı utandırmaktan daha yüksek bir yasa olamaz" - walter lippmann.
artin kemal olarak da bilinen ali kemal’in başını çektiği mütareke basınının linkte pdf formatında orijinal metni yer alan mondros mütarekesi’ne yandaş gazetelerinde attığı bazı başlıklar...
vakit: “memleket artık barış ve huzura kavuştu.”
ikdam: “allah’ın yardımıyla ateşkes yapıldı.”
tasvir: “çevresi çiçeklerle bezenmiş, üstünde güneş doğan bir barış.”
işgal altındaki istanbul basınının bir bölümü kuva-yi milliye ile mustafa kemal paşa'ya söver, işgalci devletlere vıcık vıcık yağ çeker.
‘‘mütareke şartlarını tamamen icra edip iyi niyet göstermemiz gerekir. fakat bütün bunlar, kuva-yi milliye denilen maskaralık ortadan kalkmadan mümkün olmaz’’ derler.
o dönemi yaşayan dünya gazeteler birliği altın kalem özgürlük ödülü sahibi ahmet emin yalman şöyle anlatır:
“gazetelerin çoğu yabancı parası alıyor ve karşılığında memlekette fitne ve karışıklık çıkarıyor, yabancıların emellerine bilerek ya da bilmeyerek alet oluyorlardı. o sırada bir yabancı devletten, bir yabancı banka ve şirketten para almak, bir gazetenin tıpkı satış gibi, ilan gibi normal gelir kaynaklarından biri sayılıyordu.”
milli mücadele aleyhtarı hain, satılık, işbirlikçi kalemleri olan bu yayın organlarına atatürk “bizans basını” demiştir. bir ülkede halkı kandıran bir medya varsa, o ülkenin başka bir düşmana ihtiyacı yoktur.
günümüzde halk için değil, emperyalist güçlerin çıkarlarına dönük yayın yapan basına mütareke basını denilmektedir.
baştan sona 'algı' ve yalan haberle dolu malum medya son günlerde ekranlarda “tencere dibin kara, seninki benden kara” türü kapışmalar yapmaktadır.
“joe biden beni seç” tarzı tribünlere oynayan mütareke basınının günümüzdeki temsilcilerinin tarihten ders almaları gerekir.
dersaadet isimli yurtsever bir gazete 1920 yılında anadolu’daki milli harekete duyduğu güveni şu resimle halka anlatmıştır

öküzleriyle tarla süren köylü oğluna seslenir: “oğul! bugün yeni bir devre giriyoruz; artık geçmiş günleri unutmak ve yüreğin acılarını dağlamak için sabanı sürmeye başla ve her gecenin bir sabahı olduğunu unutma.”
diğer görüntülerde ise sevr’i imzalayan osmanlı heyeti, fransız, ingiliz ve italyan delegeleri ile imza işleminin yapıldığı salon resmedilmektedir.
"gazetecilikte gerçeği söylemek ve şeytanı utandırmaktan daha yüksek bir yasa olamaz" - walter lippmann.
devamını gör...
ekonomi kötü diyen vatan hainidir
(bkz: bak bunu burdan alın)
devamını gör...
çocukların zekasının yüzde 90'ının anneden gelmesi
independent tr
bugün öğrendiğim ve öğrenince dehşete düştüğüm hede. şu an çok zeki bir kadınla evlensem, sonra zeki bir oğlum olsa zeka sadece tek nesil sürdürülebiliyor. eğer bundan sonraki doğacak olan tüm çocuklarım ve torunlarım kız olursa zeka tüm nesil boyunca aktarılabilir hale geliyor. tabi burada çocuğun ne kadar gen aldığı ve çevresel etkenler de önemli. bu durumda zeki erkek zeki kadın çiftleşmesi ile salak erkek zeki kadın çiftleşmesinden doğacak çocukların zeki olma olasılığı aynı.
araştırmacılara göre çocuğun ne kadar akıllı olacağını annenin genetiği belirliyor ve babanınki herhangi bir fark yaratmıyor.
kadınların zeka genlerini çocuklarına aktarması daha muhtemel çünkü bu genler x kromozomu üzerinde taşınıyor ve kadınlar bu kromozomdan iki tanesine sahipken erkeklerde sadece bir tane bulunuyor.
ancak bunun da ötesinde, bilim insanları artık babadan kalıtılan gelişmiş bilişsel işlevlerle ilgili genlerin doğrudan devre dışı bırakıldığını düşünüyor.
bu iddia 2020'nin başlarında atılmış olsa da ben yeni gördüm.
bu arada başlıklara yüzde işareti konulamıyor nedense.
bugün öğrendiğim ve öğrenince dehşete düştüğüm hede. şu an çok zeki bir kadınla evlensem, sonra zeki bir oğlum olsa zeka sadece tek nesil sürdürülebiliyor. eğer bundan sonraki doğacak olan tüm çocuklarım ve torunlarım kız olursa zeka tüm nesil boyunca aktarılabilir hale geliyor. tabi burada çocuğun ne kadar gen aldığı ve çevresel etkenler de önemli. bu durumda zeki erkek zeki kadın çiftleşmesi ile salak erkek zeki kadın çiftleşmesinden doğacak çocukların zeki olma olasılığı aynı.
araştırmacılara göre çocuğun ne kadar akıllı olacağını annenin genetiği belirliyor ve babanınki herhangi bir fark yaratmıyor.
kadınların zeka genlerini çocuklarına aktarması daha muhtemel çünkü bu genler x kromozomu üzerinde taşınıyor ve kadınlar bu kromozomdan iki tanesine sahipken erkeklerde sadece bir tane bulunuyor.
ancak bunun da ötesinde, bilim insanları artık babadan kalıtılan gelişmiş bilişsel işlevlerle ilgili genlerin doğrudan devre dışı bırakıldığını düşünüyor.
bu iddia 2020'nin başlarında atılmış olsa da ben yeni gördüm.
bu arada başlıklara yüzde işareti konulamıyor nedense.
devamını gör...
mısır'da milattan önceye ait mezar bulunması
ilginiz var ise netflixte saqqara'nın sırları diye belgesel var tavsiye ederim. orjinal adı "the secret of saqqara tomb".
2019 yılında yapılan kazıyı filme almışlar. 2020 yılında da yine önemli şeyler bulundu ama henüz bir yayın çıkmadı. sadece haber okuduk.
2019 yılında yapılan kazıyı filme almışlar. 2020 yılında da yine önemli şeyler bulundu ama henüz bir yayın çıkmadı. sadece haber okuduk.
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
atatürk rozeti.
devamını gör...
sözlüklerde fakirlerle dalga geçmek
bakmayın siz onlara, bu şahıslar sizden de fakir emin olunuz. hemi de hem madden hem beynen.
devamını gör...
