kuzenle sevişmek
olm böyle başlıklar niye hep senden çıkıyor? ne yaptıysan söyle korkma en fazla toplu linç ederiz ferahlarsın.
devamını gör...
erkeklerin reddedilince yaptıkları
dünyada yaklaşık 3,5 milyar kadın var.bunlardan bir kısmı sizi reddedecek, bir kısmı da kabul edecek yapıya sahip. kötü haber ise ''seni anan benim için doğurmuş'' diye bir şey yok. size uygun olanlar ve olmayanlar var. bu yüzden sizi reddeden ''tanrıçaya'' kene gibi yapışmak yerine yolunuza bakmayı bilin. kendinize anne değil, eş arıyorsunuz bunu unutmayın.
hadi yakalayın bakayım köftehorlar:
hadi yakalayın bakayım köftehorlar:
devamını gör...
deniz gezmiş
hakkında en güzel tanımlamayı can yücel'in yaptığı onurlu adam.
en uzun koşuysa elbet türkiyede de devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak
en hızlısıydı hepimizin.
en önce göğüsledi ipi..
acıyorsam sana anam avradım olsun.
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun.
en uzun koşuysa elbet türkiyede de devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak
en hızlısıydı hepimizin.
en önce göğüsledi ipi..
acıyorsam sana anam avradım olsun.
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun.
devamını gör...
kompleksli insan
kendine güvenmeyen, rahat hareket edemeyen, çekingen, alıngan, kendini çok beğenmiş davranan, çabuk sinirlenen, cinsel problemleri olan, ilişkilerinde sık problemler yaşayan vb hareketlerde bulunan insanlara atfettiğimiz tanımlamadır. *
devamını gör...
sezen aksu
öncelikle türk müziğinin, sanatının kraliçesi. neredeyse herkesin sevdiği en az bir şarkısını ezbere bildiği mükemmel insan.
1954 yılında denizli'de dünyaya geldi. ilköğretimini orada tamamlayıp ailesiyle izmir'e taşındı. sonrasında birçok şarkısına ilham olacak bu şehri ölesiye doyasıya yaşadı özümsedi. sonrasında bir yıl kadar ziraat fakültesi denemesi oldu. kendi benliğini ve potansiyelini kısıtlanmış hissedecek ki üniversiteyi terk etti. okulunu bırakıp 1974 yılında istanbul'a geldi.
ilk çıkış ismi olan sezen selen mahlası ile bir kaset çıkardı. çok tutmayınca bu sefer mahlas da değişti. o zamanki eşi olan ali engin aksu'nun soyadını alan fatma sezen artık bugün de bildiğimiz haliyle sezen aksu adını aldı. 75 ve 76 yıllarında çıkardığı 45'likler ile türkiyenin kalbinde taht kurdu. sonrasında 80'lerde 6, 90'larda 6, 2000'li yıllarda 6 albüm yaptı.
2010'larda ise 3 albümü bitirdi. 2020 aralık itibarı ile de demo2'nin şarkılarını belli bir aralıklarla yayınlamaya devam ediyor. yani 2010-2020 arası 4 albüm çıkardı denebilir.
velhasılkelam bir derya deniz olan bu sanatçı türkiye'nin belleğini, sanat anlayışını, hatta dünyada pop'u bile etkiledi. yunan, ermeni kökenli besteciler ile çalıştı. 2002 yılında türkiye şarkıları konseri ile herkese aynı tonda hitap etmenin önemini, kardeşiliği, eşitliği, insan haklarını savundu. sivas madımak yangınlarını lanetlemek adına 1994 yılında dua adlı şarkıyı yaptı.
müziğin yanında insan olmaya, doğaya, eşitliğe, dünyaya, çevreye de bol bol katkısı oldu. kendi arkasında belki de türkiye'nin en sağlam hayran kitlesini oluşturdu.
1954 yılında denizli'de dünyaya geldi. ilköğretimini orada tamamlayıp ailesiyle izmir'e taşındı. sonrasında birçok şarkısına ilham olacak bu şehri ölesiye doyasıya yaşadı özümsedi. sonrasında bir yıl kadar ziraat fakültesi denemesi oldu. kendi benliğini ve potansiyelini kısıtlanmış hissedecek ki üniversiteyi terk etti. okulunu bırakıp 1974 yılında istanbul'a geldi.
ilk çıkış ismi olan sezen selen mahlası ile bir kaset çıkardı. çok tutmayınca bu sefer mahlas da değişti. o zamanki eşi olan ali engin aksu'nun soyadını alan fatma sezen artık bugün de bildiğimiz haliyle sezen aksu adını aldı. 75 ve 76 yıllarında çıkardığı 45'likler ile türkiyenin kalbinde taht kurdu. sonrasında 80'lerde 6, 90'larda 6, 2000'li yıllarda 6 albüm yaptı.
2010'larda ise 3 albümü bitirdi. 2020 aralık itibarı ile de demo2'nin şarkılarını belli bir aralıklarla yayınlamaya devam ediyor. yani 2010-2020 arası 4 albüm çıkardı denebilir.
velhasılkelam bir derya deniz olan bu sanatçı türkiye'nin belleğini, sanat anlayışını, hatta dünyada pop'u bile etkiledi. yunan, ermeni kökenli besteciler ile çalıştı. 2002 yılında türkiye şarkıları konseri ile herkese aynı tonda hitap etmenin önemini, kardeşiliği, eşitliği, insan haklarını savundu. sivas madımak yangınlarını lanetlemek adına 1994 yılında dua adlı şarkıyı yaptı.
müziğin yanında insan olmaya, doğaya, eşitliğe, dünyaya, çevreye de bol bol katkısı oldu. kendi arkasında belki de türkiye'nin en sağlam hayran kitlesini oluşturdu.
devamını gör...
tsk komando uzmanı eşi
bu kadınlardan iğrendiğini, tiksindiğini söyleyen, insanların kendilerini tanımlama şekillerine göre insanları yargılayan, ön yargılı ve cahil dümbüklerden daha onurlu olduğunu düşündüğüm kadınlardır. her şeyden önce eşiyle gurur duyan kadınlardır ki haklılar da.
6 ay askerlik yapmamak için akademik kariyerini profesörlüğe kadar götüren bu dümbükler, burada asker yolu bekleyen kadınlara laf atıyor, aşağılıyor.
türk toplumlarında askerlik ezelinden beridir kutsal olarak varsayılır. askere giden kişiye peygamber ocağına gittiği söylenir. küçük çocuklar dahi anıtkabir' de veyahut herhangi bir yerde gördükleri askerlere asker selamı verirler. bizim halkımızda askere karşı her zaman sevgi ve saygı mevcuttur.
asker yolu gözlemek de en az askerlik yapmak kadar meşakkatli ve yorucu olduğundan, asker yolu bekleyen insanları da pek hoşgörü ile karşılarız. ama burada asimile olmuş, kendi toplumundan, kendi askerinden ve halkından soyutlanmış sosyetik dümbüklerine bunu anlatmak mümkün değildir.
6 ay askerlik yapmamak için akademik kariyerini profesörlüğe kadar götüren bu dümbükler, burada asker yolu bekleyen kadınlara laf atıyor, aşağılıyor.
türk toplumlarında askerlik ezelinden beridir kutsal olarak varsayılır. askere giden kişiye peygamber ocağına gittiği söylenir. küçük çocuklar dahi anıtkabir' de veyahut herhangi bir yerde gördükleri askerlere asker selamı verirler. bizim halkımızda askere karşı her zaman sevgi ve saygı mevcuttur.
asker yolu gözlemek de en az askerlik yapmak kadar meşakkatli ve yorucu olduğundan, asker yolu bekleyen insanları da pek hoşgörü ile karşılarız. ama burada asimile olmuş, kendi toplumundan, kendi askerinden ve halkından soyutlanmış sosyetik dümbüklerine bunu anlatmak mümkün değildir.
devamını gör...
spycraft
gerçek hayatta boy gösteren casuslara ve casusluk teknolojileri, operasyonlar, kullanılan yöntemleri anlatan. belgesel serisi . dizinin orijinal adı "spycraft" . 29 ile 38 dakika arasında değişen 8 bölüm var ilk sezonda ...
bölümler:
1. bölüm: "gözetim teknolojileri ve gökteki göz"
2. bölüm: "ölümcül zehirler"
3. bölüm: "sekspiyonaj"
4. bölüm: "gizli veri toplama"
5. bölüm: "gizli iletişim"
6. bölüm: "özel harekat ve sabotajlar"
7 bölüm: "şifre kırıcılar"
8. bölüm: "ideal casusu bulmak"
netflix de izleyebilirsiniz.
--! spoiler !--
içerideki casusların %90undan fazlası erkek... tüm erkeklerin ortak noktası: erkeklik gururu ve ego
--! spoiler !--
bölümler:
1. bölüm: "gözetim teknolojileri ve gökteki göz"
2. bölüm: "ölümcül zehirler"
3. bölüm: "sekspiyonaj"
4. bölüm: "gizli veri toplama"
5. bölüm: "gizli iletişim"
6. bölüm: "özel harekat ve sabotajlar"
7 bölüm: "şifre kırıcılar"
8. bölüm: "ideal casusu bulmak"
netflix de izleyebilirsiniz.
--! spoiler !--
içerideki casusların %90undan fazlası erkek... tüm erkeklerin ortak noktası: erkeklik gururu ve ego
--! spoiler !--
devamını gör...
üçüncü göktürk devleti
bir arkadaş tavsiyesi vereyim kendisine. çinli prenseslerden uzak dur.
devamını gör...
ahşap konak
iki ya da üç katlı ahşap konakların önünden geçerken ah o eski mimari diye iç geçirmeden yürümek neredeyse imkansız. bu düşünceler içerisinde modern apartmanlara bakıp buraya nasıl geldik? demeden de edemezsiniz.
devamını gör...
nickaltı ile başlayan aşk
yine nickaltı ile biter.
devamını gör...
ışık hızı
fizikte c harfi ile sembolize edilen ve bir elektromanyetik dalga olan ışığın boşlukta birim zamanda ne kadar yol aldığını tanımlayan ifade.
aslında evrendeki tüm cisimlerin ışık hızına sahip olduğunu söylersem birçok kişi itiraz eder ama anlatacaklarım gerçek ve ilginç...
biliyoruz ki ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlıyor ve ışık hızına ulaşıldığında da zaman duruyor. bunu bir hız - zaman grafiği ile gösterdiğinizi farz edin. bir fotonu ele alalım. bu foton boşlukta ışık hızıyla hareket eder ve onun için zamanın durduğunu kabul ederiz. o halde foton hız ekseninde %100'lük bir harekete sahipken zaman eksenindeki hareketi %0'dır.
şimdi teorik bir cisim düşünün, evrende tamamen hareketsiz olan. bu cisim hız ekseninde %0'lık bir harekete sahipken, zaman onun için en hızlı şekilde akacağından, zaman eksenindeki hareketi %100 olacaktır.
peki mesela ışık hızının %10'u ile hareket eden bir cismin grafiğimizdeki yeri nasıl olur? bu cisim toplam hızının 10 birimini uzaydaki hareketine harcarken, kalan 90 birimini zamandaki akışa harcar.
özetle herhangi bir cismin sahip olduğu fiziksel hareket hızı ile zamanda yaptığı hareketin hızı birbirini tamamlar. bir foton, yani ışık, 100 birimlik hız hakkının tamamını sadece hareket boyutunda kullanırken, duran bir cisim o hakkının tamamını zaman boyutundaki harekete harcar. ara hızlardaki tüm cisimler de aynı şekilde bir hız ve zaman dağılımı gösterirler.
ışık hızını neden aşamadığımızı da, aynı grafik üzerinden başka bir yazıda anlatacağım bir gün.
aslında evrendeki tüm cisimlerin ışık hızına sahip olduğunu söylersem birçok kişi itiraz eder ama anlatacaklarım gerçek ve ilginç...
biliyoruz ki ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlıyor ve ışık hızına ulaşıldığında da zaman duruyor. bunu bir hız - zaman grafiği ile gösterdiğinizi farz edin. bir fotonu ele alalım. bu foton boşlukta ışık hızıyla hareket eder ve onun için zamanın durduğunu kabul ederiz. o halde foton hız ekseninde %100'lük bir harekete sahipken zaman eksenindeki hareketi %0'dır.
şimdi teorik bir cisim düşünün, evrende tamamen hareketsiz olan. bu cisim hız ekseninde %0'lık bir harekete sahipken, zaman onun için en hızlı şekilde akacağından, zaman eksenindeki hareketi %100 olacaktır.
peki mesela ışık hızının %10'u ile hareket eden bir cismin grafiğimizdeki yeri nasıl olur? bu cisim toplam hızının 10 birimini uzaydaki hareketine harcarken, kalan 90 birimini zamandaki akışa harcar.
özetle herhangi bir cismin sahip olduğu fiziksel hareket hızı ile zamanda yaptığı hareketin hızı birbirini tamamlar. bir foton, yani ışık, 100 birimlik hız hakkının tamamını sadece hareket boyutunda kullanırken, duran bir cisim o hakkının tamamını zaman boyutundaki harekete harcar. ara hızlardaki tüm cisimler de aynı şekilde bir hız ve zaman dağılımı gösterirler.
ışık hızını neden aşamadığımızı da, aynı grafik üzerinden başka bir yazıda anlatacağım bir gün.
devamını gör...
frank starling yasası
starling kalp yasası da denilir. bu yasaya göre fizyolojik sınırlar içerisinde* diastol esnasında kalp ne kadar fazla kanla dolarsa sistolde de o oranda fazla kan pompalanır. basitçe kalp, gevşeme durumunda içine ne kadar kan dolarsa o kadar kanı pompalar. aslına bakarsak mantıksal bir şeyi yasa haline getirmiş amcamız. bir sürahiyi düşünürsek; ne kadar su koyarsak o oranda nasiplenebiliriz.
devamını gör...
fotoğrafın hikayesi
nefretin gözleri (eyes of hate)
nazi dönemi propaganda bakanı joseph goebbels, 1933 yılının eylül ayında cenevre'deki milletler cemiyeti toplantısına katılır. life dergisi için çalışan o dönemin başarılı fotoğrafçılarından alfred eisenstaedt, önce şu fotoğrafı çekmiş:

burada alman siyasetçi mutlu gördüğümüz üzere. ama çektiği bir başka fotoğrafta goebbel'in tüm tavrı değişiyor. fotoğrafçıya korkunç bakışlar atıyor kendisi. eyes of hate.

peki neden? cevap basit. eisenstaedt'ın yahudi olduğunu öğrendiği için.
eisenstaedt yıllar sonra bu karşılaşma için şunları söylemiş:
bana nefret dolu gözlerle baktı ve sinmemi bekledi. ama sinmedim. elimde kameram varken hiç bir şeyden korkmam.
hikayenin sonunu biliyoruz. ikinci dünya savaşı biter, almanlar kaybeder.
goebbels, tüm ailesiyle beraber 1945'in mayıs ayında intihar eder.
eisenstaedt, aynı yılın ağustos ayında savaşın bitmesiyle yapılan zafer kutlamalarında çektiği v-j day in times square (1945) fotoğrafıyla ünlenir. bugün bilinen en önemli foto muhabirlerden biridir. 1995 yılında hayatını kaybeder.
konuyla ilgili güzel bir yazı için kaynak
nazi dönemi propaganda bakanı joseph goebbels, 1933 yılının eylül ayında cenevre'deki milletler cemiyeti toplantısına katılır. life dergisi için çalışan o dönemin başarılı fotoğrafçılarından alfred eisenstaedt, önce şu fotoğrafı çekmiş:

burada alman siyasetçi mutlu gördüğümüz üzere. ama çektiği bir başka fotoğrafta goebbel'in tüm tavrı değişiyor. fotoğrafçıya korkunç bakışlar atıyor kendisi. eyes of hate.

peki neden? cevap basit. eisenstaedt'ın yahudi olduğunu öğrendiği için.
eisenstaedt yıllar sonra bu karşılaşma için şunları söylemiş:
bana nefret dolu gözlerle baktı ve sinmemi bekledi. ama sinmedim. elimde kameram varken hiç bir şeyden korkmam.
hikayenin sonunu biliyoruz. ikinci dünya savaşı biter, almanlar kaybeder.
goebbels, tüm ailesiyle beraber 1945'in mayıs ayında intihar eder.
eisenstaedt, aynı yılın ağustos ayında savaşın bitmesiyle yapılan zafer kutlamalarında çektiği v-j day in times square (1945) fotoğrafıyla ünlenir. bugün bilinen en önemli foto muhabirlerden biridir. 1995 yılında hayatını kaybeder.
konuyla ilgili güzel bir yazı için kaynak
devamını gör...
devranın hala dönmemesi
bugün de dönmemiştir.
devamını gör...
seni seviyorum ile seviyorum seni arasındaki fark
"seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul\'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
seviyorum seni
yaşıyoruz çok şükür der gibi."
nazım hikmet ran çok güzel kaleme almış.
ekmeği tuza banıp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul\'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
seviyorum seni
yaşıyoruz çok şükür der gibi."
nazım hikmet ran çok güzel kaleme almış.
devamını gör...
pringles'ın yeni logosu
pringles dayının tipi iyiydi ya, şimdi caillou olmuş.
devamını gör...
filmi varken gidip sayfalarca roman okuyan tip
bunlar bir de gezi programları izlemek varken gider bizzat gezerler.
devamını gör...