cümlenin sonuna nokta koyunca asabi görünmek
mesajlaşmalarda ortaya çıkan durum.
ama cümle içinde virgül kullandıysanız sonunda nokta koymayınca da olmuyor. büyük sorun, anksiyete nedeni.
ama cümle içinde virgül kullandıysanız sonunda nokta koymayınca da olmuyor. büyük sorun, anksiyete nedeni.
devamını gör...
yeri hala dolmayan insanlar
başta atam.
sonra da yeşilçam oyuncuları.
küçük iskender.
ceren özdemir.
öldürülen her kadının yeri dolmuyor.
ralph ukdesi.
sonra da yeşilçam oyuncuları.
küçük iskender.
ceren özdemir.
öldürülen her kadının yeri dolmuyor.
ralph ukdesi.
devamını gör...
sensation
amsterdam, hollanda merkezli ve ıd&t tarafından düzenlenen kapalı mekan elektronik dans müziği etkinliğidir. 2005 yılına kadar beş yıl boyunca sadece amsterdam arena'da gerçekleştirilen orijinal etkinlik, şimdi çeşitli avrupa ve birkaç avrupa ülkesi dışında yer alıyor.
2012 yılında istanbul ataköy atletizm salonunda sensation white olanından yapılmış olan festivaldir. biletleri fahiş fiyatlarla satışa sunulmasına rağmen yok satmış bir organizasyondu.gitmeyenlerin deli gibi gömdüğü bu party ; bana göre girişte bilet kontrolü sırasındaki aksaklık dışında abartılmıştı. bizzat küçük bir arkadaş grubuyla gittiğim bu organizasyon ;dünyaca ünlü dj’lerin performansıyla gayet eğlenceli ve kendine ait alanın olması açısından gayet verimli bir partydi. haa bir daha gider miyim evet ama türkiye’de değil. bunun nedeni de havalandırmanın kötü oluşu ve başta da dediğim gibi organizasyonu düzenleyen şirketin paraları cukkalayıp gerisini umursamamış olmasıdır. yoksa abaza erkekler ya da kavga sataşma falan hiç görmedim. herkes kendi halinde ve kafaları bayaaa high halde dolanıyordu.
2012 yılında istanbul ataköy atletizm salonunda sensation white olanından yapılmış olan festivaldir. biletleri fahiş fiyatlarla satışa sunulmasına rağmen yok satmış bir organizasyondu.gitmeyenlerin deli gibi gömdüğü bu party ; bana göre girişte bilet kontrolü sırasındaki aksaklık dışında abartılmıştı. bizzat küçük bir arkadaş grubuyla gittiğim bu organizasyon ;dünyaca ünlü dj’lerin performansıyla gayet eğlenceli ve kendine ait alanın olması açısından gayet verimli bir partydi. haa bir daha gider miyim evet ama türkiye’de değil. bunun nedeni de havalandırmanın kötü oluşu ve başta da dediğim gibi organizasyonu düzenleyen şirketin paraları cukkalayıp gerisini umursamamış olmasıdır. yoksa abaza erkekler ya da kavga sataşma falan hiç görmedim. herkes kendi halinde ve kafaları bayaaa high halde dolanıyordu.
devamını gör...
kafa sözlük
yazar olma standartlarını yeniden gözden geçirmesi gereken sözlük. zira kontrolsüz büyümenin yol açtığı sıkıntıları yaşamaya başladık. lafım meclisten içeri malum sözlüğün çaylak arenasına dönmeye başladık ve bu arkadaşlar aralarında top çevirirken biz ne oluyor diye endişeyle izliyoruz. yeni gelen arkadaşlar içerisinde de elbette kafa sözlüğün ortaya koyduğu iddiaya destek verecek arkadaşlar var lakin sıkıntı şurada; bir başka başlıkta değerli bir yazar arkadaşımız dile getirmiş, buraya ilk göç ile gelenlerin çoğu eski/yeni malum sözlüğün mevcut düzenine kazan kaldıranlardı. yani isyankarlardı. buraya başka bir şeyi inşa etmek için geldiler. malum sözlüğün ilk zamanlarını yad eder bir kafa yapısı ile işe giriştiler.
lakin kimse alınmasın ama sonradan gelen arkadaşların çoğu orada yazar olamadıkları için buraya gelmeye başladılar. o sistemle ve yapı ile sorunları yok. bugün yazar yapılsalar koşa koşa oraya gidecekler. sorunları olmadığı içinde bu mecrayı o şekilde kullanmaya başladılar. imamın kayığına bindik/bineceğiz gibi duruyor.
bu nokta üzerinde ciddiyetle düşünülmesi lazım gelir diyorum. yoldaşa yeni sorun hediye etmenin haklı gururu ile kaçayım ben bu başlıktan.
lakin kimse alınmasın ama sonradan gelen arkadaşların çoğu orada yazar olamadıkları için buraya gelmeye başladılar. o sistemle ve yapı ile sorunları yok. bugün yazar yapılsalar koşa koşa oraya gidecekler. sorunları olmadığı içinde bu mecrayı o şekilde kullanmaya başladılar. imamın kayığına bindik/bineceğiz gibi duruyor.
bu nokta üzerinde ciddiyetle düşünülmesi lazım gelir diyorum. yoldaşa yeni sorun hediye etmenin haklı gururu ile kaçayım ben bu başlıktan.
devamını gör...
pame radyo yayını
obaaa!
konu zeybekiko, yayıncı marikaki mou ve bensiz?
hayatta olmaz kusura bakmayın, şu sözlükte hangi başlığının arkasında sonsuza kadar duracaksın diye sorsalar ilk seçimim zeybekiko olurdu sanırım.
yaklaşık bir saat kalmışken co-pilot koltuğunda yerimi aldım, dimitris mitropanos baba benim için ne diyecek sabırsızlıkla onu bekliyorum, tüm zeybekiko'lar çocuğum gibidir aralarında ayrım yapamam ama ben o kafayla oynayacaksam arka planda dimitris mitropanos olsun isterim.*
kolay gelsin karşı kıyının kızı, iyi yayınlar!*
konu zeybekiko, yayıncı marikaki mou ve bensiz?
hayatta olmaz kusura bakmayın, şu sözlükte hangi başlığının arkasında sonsuza kadar duracaksın diye sorsalar ilk seçimim zeybekiko olurdu sanırım.
yaklaşık bir saat kalmışken co-pilot koltuğunda yerimi aldım, dimitris mitropanos baba benim için ne diyecek sabırsızlıkla onu bekliyorum, tüm zeybekiko'lar çocuğum gibidir aralarında ayrım yapamam ama ben o kafayla oynayacaksam arka planda dimitris mitropanos olsun isterim.*
kolay gelsin karşı kıyının kızı, iyi yayınlar!*
devamını gör...
saygı duyarsan sana saygı duyulur
saygılı bir insan olursan geri dönüt olarak aynı değeri göreceğini dile getiren cümledir. (bkz: kısasa kısas)
devamını gör...
cesaretim olsa yaparım denen şeyler
kimsenin beni tanımadığı bir yerde yeni bir hayata başlardım.
devamını gör...
nick değiştirme
yönetici kimselere mesaj atarak olabilen hadise.
ancak beni bağlamayan durumdur, ben pek memnunum nickimden
ancak beni bağlamayan durumdur, ben pek memnunum nickimden
devamını gör...
dindarlara bir soru sorunca hemen sinirlenmeleri
yoo denilesi başlık.
gayet pıtırcık bir şekilde cevaplarım.
bunun dindarlık ile değil kişilik ile alakası var. *
herhangi birine 'bu suyun tadı niye böyle?' desen aynı sinir ile karşılaşabilirsin.
gayet pıtırcık bir şekilde cevaplarım.
bunun dindarlık ile değil kişilik ile alakası var. *
herhangi birine 'bu suyun tadı niye böyle?' desen aynı sinir ile karşılaşabilirsin.
devamını gör...
imam-ı şafii
imam şafiî rahimehullah müslümanların tıp ilmine olan ilgisizliğine üzülüp "ilmin üçte birini zayi edip yahudi ve hristiyanlara bıraktılar" derdi.
devamını gör...
yazarların bedava olmasını istediği 3 şey
mutlu olmak.*
devamını gör...
kabul ve kararlılık terapisi
steven hayes öncülüğünde gelişen psikoterapi kuramıdır. acının yaşamın doğal sonucu olduğu düşüncesine dayanır. psikolojik esnekliğin artırılmasını hedefler çünkü psikolojik esnekliği sayesinde insan bu kaçınılmaz olan acıyla birlikte yaşama uyum sağlayabilir. acıya rağmen değil, acıyla birliktedir. zira kuramın acıyı azaltmayı veya acıdan kaçınmayı öğretmek gibi bir derdi yoktur.
yeni nesil davranışçı terapi olarak adlandırılabilir. yeni nesil olmasını şu şekilde açıklayabilirim. davranışçı terapistler (skinner, pavlov falan bu insanlar) insanların duygu ve davranışları ile ilgilenmezler. davranışçılardan sonra gelen bilişsel davranışçı terapistler de bazı düşüncelerin işlevsel olmadığını ve bu düşüncelerin değişimiyle duyguların ve davranışların değişebileceğini ifade eder. tabii burada diyalektik bir bakış da söz konusu. üçüncü dalga veya yeni nesil olarak adlandırılan kabul ve kararlılık terapisi (yani acceptance and commitment therapy- act) düşünceyi işlevsiz olarak nitelendirmez veya işlevsel kılmak gibi bir derdi yoktur. düşüncelerin, duyumların, davranışların farkındalığına ve kabulüne dayalı bir terapidir. ancak burada kabul olarak bahsedilen boyun eğmek değildir. ne hissettiğinin, ne düşündüğünün bilincinde olarak yargısız davranmaktır.
bu niye lazım?
kabul ve kararlık terapisinin varoluşçu bir temeli de var. act, anlamlı yaşamı, kişinin değerleri doğrultusunda bir yaşam sürdürmesi olarak tanımlar. hedef mutluluk değil, anlamlı yaşamdır ve bu yaşama kişinin değerleri yön verir. kişi kendisi için anlamlı olanı da ancak yaşantılarının farkında olarak belirler. yani bu mindfulness (bilinçli farkındalık veya kendindelik şeklinde çevirileri var hatta kimileri farkandalık olarak anda olmayı vurgulayacak şekilde de ifade ediyor) egzersizlerinin nedeni bu: kişinin deneyimlerine yönelik farkındalığını arttırmak.
neticede şu ortaya çıkıyor:
act : accept- kabul et, commit- değerlerine yönelik bir eylem seç, take action: harekete geç
yukarıda bahsettiğim psikolojik esneklik modelinin altı unsuru var:

psikolojik esnekliğin bozulması tabii psikolojik katılık olarak tanımlanıyor.
burada küçük bir not acı normal ama ıstırap kavramı var (kişinin acısına yüklediği anlamla ilişkili olarak ortaya çıkan acı).
kurama göre, ıstırabımızın nedeni psikolojik katılığımız.
burada sözlerime son verirken "act'i kolay öğrenmek" adlı kitabı ilgilenenler için tavsiye ediyorum. ancak kitabın türkçe baskısı şu anda yok. ingilizcesini gönderebilirim. "zihninden çık hayatına gir" adlı kitap da bir kendine yardım kitabı olarak hoş bir kitap.
yeni nesil davranışçı terapi olarak adlandırılabilir. yeni nesil olmasını şu şekilde açıklayabilirim. davranışçı terapistler (skinner, pavlov falan bu insanlar) insanların duygu ve davranışları ile ilgilenmezler. davranışçılardan sonra gelen bilişsel davranışçı terapistler de bazı düşüncelerin işlevsel olmadığını ve bu düşüncelerin değişimiyle duyguların ve davranışların değişebileceğini ifade eder. tabii burada diyalektik bir bakış da söz konusu. üçüncü dalga veya yeni nesil olarak adlandırılan kabul ve kararlılık terapisi (yani acceptance and commitment therapy- act) düşünceyi işlevsiz olarak nitelendirmez veya işlevsel kılmak gibi bir derdi yoktur. düşüncelerin, duyumların, davranışların farkındalığına ve kabulüne dayalı bir terapidir. ancak burada kabul olarak bahsedilen boyun eğmek değildir. ne hissettiğinin, ne düşündüğünün bilincinde olarak yargısız davranmaktır.
bu niye lazım?
kabul ve kararlık terapisinin varoluşçu bir temeli de var. act, anlamlı yaşamı, kişinin değerleri doğrultusunda bir yaşam sürdürmesi olarak tanımlar. hedef mutluluk değil, anlamlı yaşamdır ve bu yaşama kişinin değerleri yön verir. kişi kendisi için anlamlı olanı da ancak yaşantılarının farkında olarak belirler. yani bu mindfulness (bilinçli farkındalık veya kendindelik şeklinde çevirileri var hatta kimileri farkandalık olarak anda olmayı vurgulayacak şekilde de ifade ediyor) egzersizlerinin nedeni bu: kişinin deneyimlerine yönelik farkındalığını arttırmak.
neticede şu ortaya çıkıyor:
act : accept- kabul et, commit- değerlerine yönelik bir eylem seç, take action: harekete geç
yukarıda bahsettiğim psikolojik esneklik modelinin altı unsuru var:

psikolojik esnekliğin bozulması tabii psikolojik katılık olarak tanımlanıyor.
burada küçük bir not acı normal ama ıstırap kavramı var (kişinin acısına yüklediği anlamla ilişkili olarak ortaya çıkan acı).
kurama göre, ıstırabımızın nedeni psikolojik katılığımız.
burada sözlerime son verirken "act'i kolay öğrenmek" adlı kitabı ilgilenenler için tavsiye ediyorum. ancak kitabın türkçe baskısı şu anda yok. ingilizcesini gönderebilirim. "zihninden çık hayatına gir" adlı kitap da bir kendine yardım kitabı olarak hoş bir kitap.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
bir hikayesi yoktur,öyle sıradandır.
devamını gör...
ne elifiz ne de polat biz mematiyiz
aşk bize ters gülüm
devamını gör...
erkeğe şiir yazan kadın
yazdım, sonra değerinin olmadığını anlayıp yaktım. önemli olan şiiri kimin yazdığı değil dostlar. önemli olan şiiri kıymet bilen birine yazıp yazmadığınız.
devamını gör...
ruh adam
h.nihal atsız'ın fazla sembolik olay içeren, psikolojik tahlillere yer vermiş olduğu romanıdır. açıkçası önyargılı olduğum bir yazardı fakat ruh adam kitabiyla bu önyargımı kırmakla bırakmayıp hayran da bıraktı. kitabın başlangıcındaki eski hikayeyi de ara ara açıp okuyorum,kesinlikle çok hoş.
--! spoiler !--
burkay ölmekle ıztıraptan kurtulmuş olmadı. her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, açığma-kün’ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor. ‘’ıztırap çekiyorum. sen de beni seviyor musun’’ diye inliyor. o günden bu güne kadar bin yıl geçtiği halde burkay her bahar orada ağlıyor. yanında duran açığma-kün ‘’sus sus, ben de ıztırap çekiyorum’’ diye yanıp yakılıyor. fakat ‘’ben de seni seviyorum’’ demiyor.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
burkay ölmekle ıztıraptan kurtulmuş olmadı. her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, açığma-kün’ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor. ‘’ıztırap çekiyorum. sen de beni seviyor musun’’ diye inliyor. o günden bu güne kadar bin yıl geçtiği halde burkay her bahar orada ağlıyor. yanında duran açığma-kün ‘’sus sus, ben de ıztırap çekiyorum’’ diye yanıp yakılıyor. fakat ‘’ben de seni seviyorum’’ demiyor.
--! spoiler !--
devamını gör...



