üstteki yazarın doğum günümde yazdığı tanımı üstüme alınarak teşekkür ediyorum. *
geldi yine güzelim sonbahar. sarı, turuncu ve kırmızı renkleri ağaçlara çok yakışmıyor mu ama!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"ne ben bir kimseye benziyordum ne de bir başkası bana. 'onlar hep birlikte, bense onlardan farklıydım' diye derin düşüncelere dalıyordum."

(bkz: yeraltından notlar)
devamını gör...

okumayanın hali karşımda denilerek savulacak tiptir.
devamını gör...

hiçbir duygunun dozunun eskisi kadar yüksek olmaması en büyük olgunluk belirtisidir. kişinin tecrübesiyle doğru orantılıdır.
gereğinden fazla ağlamamak, gülmemek, kafaya takmamak, üzülmemek, sevmemek, değer vermemek vs..
(hiçbirşeyineskisigibiolmadiginianladiginan)
devamını gör...

kafa sözlüğe bir daha gelinse alınacak nickler.
devamını gör...

bu ona büyük ihtimalle 2. tanımım. * fakat 1000. tanımımın onunla ilgili olmasını istedim. çünkü kendisi benim için sözlükteki en önemli insan. ocak zamanından beri buradayım ve kendisinin ne kadar yardımsever ve duyarlı olduğunu o zamandan beri biliyordum, fakat o zamanlar benim için bu kadar değerli olacağını hiç tahmin etmemiştim. hatta sözlükteki bana yazan ilk insandır kendisi. mesajda her ne kadar ben bot değilim dese de bot sanmıştım kendisini. * daha sonrasında bu tür yerlere güvenmediğimden haziran ayına kadar mesaj kutum kapalıydı taa ki kulüp işleri olana kadar. kulüp işlerinde de kendisine yazdım, ne kadar heyecanlı olduğumu, endişelerimi anlattım hatta çok sıcak karşıladı beni. insanlarla, olaylar ve durumlarla herhangi bir sıkıntımda yardımıma koşan ilk insan oldu. toplantı vs derken fark ettik ki birbirimizin aynısıyız. tek fark benden büyük olmasıydı. *

fakat biliyorum ki sadece bana böyle değil. herkesle ayrı bir iyi anısı vardır kendisinin. sevmeyeni azdır, onu da uykusuzu sevenler bastırır zaten görünmez o kısım.

ona verdiğim değeri hiçbir şekilde anlatamam. kendisi benim için çok özel, bu yüzden de 1000. tanımım onunla ilgili olsun istedim. çünkü şu anda ona verebileceğim en iyi hediye bu. iyi ki tanımışım seni uykusuz!!!! iyi ki iyi kiiii iyi ki. *
devamını gör...

triliçe, gaymaklı hemi?

tanım: bir yazar. genel puan tablosunun bir dönem değişmez birincisi, gerçek bir tanımatör*

seviyor ve takip ediyoruz efendim*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nazif elrond.
devamını gör...

"ne diyon sen yaaa?" dediğimiz yazarlardan. aşırı sıkıcı. uzun uzun tanımları var. hiç birisini sonuna kadar okumadım. aklinca ironi ya da espri yapmaya falan çalışıyor. ne bir günaydın sözlük başlığına uğramış ne de cinsel seksli başlıklara göz kırpmış. insan hiç olmazsa kanka bulur da bir nickaltı falan doldurur. anın fotoğrafına bira ya da semaver fotoğrafı koymamış, yazarım diye geçiniyor işte. ciddiye almayın boylelerini yaa, wikipedia diye bir yer var. oraya benzetecekler burayı. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şinasi (sol ayakta, el cepte)
namık kemal (oturan)
ziya paşa (oturan, kemal'e bakan)
recaizade mahmud ekrem (en sağda)
abdülhak hâmid (ekrem'in yanında)
ebuzziya tevfik (ortada ayakta)
devamını gör...

kalbimizi ateşlere atan rammsteinın, vücudumuzun çeşitli yerlerine jilet attıran arabesk şarkısıdır. dozunda olduğu sürece arabeske karşı değilizdir.

sözlerin bir kısmını evirelim çevirelim;

“seninle bile yalnızım ben
sensiz...
saatleri sayıyorum sensiz
seninle ise duruyor saniyeler
buna değmezler...
sensiz, sensiz, sensiz.”

şuraya/buraya bırakalım şarkıyı;
devamını gör...

mokoko.
devamını gör...

"bunalıyoruz çocuk, bunalıyoruz. biçim veremediğimiz şeylerin, biçimini alıyoruz."
devamını gör...

kuşların hayırlı olsun deme şeklidir.
devamını gör...

oyle boyle bi seyler
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yemyeşil bir ovada yürüyorum, başımı göğe çevirdiğimde 10-12 tane mor renkli uçan koyun görüyorum, bildiğiniz kaz düzeninde uçuyorlar. hepsi de meeeeeev diye jet sesine benzer bir ses çıkarıyorlar. diyorum herhalde vukuat var. sonra yanımdan paldır küldür kalabalık bir gergedan gurubu geçiyor, hergelelerin umurunda bile değilim. deprem oluyor sanki, tören kıtası düzeninde geçişlerini izliyorum. bende herhangi bir şaşırma emaresi yok. kanıksamış durumdayım olayları. sonra yürümeye başlıyorum yavaşça, çok da önemsemiyorum durumu, bir ağacın köşesine bırakıveriyorum kendimi. sırtımı ağaca yaslıyorum, ayaklarımı uzatıyorum, uzaktan sesler geliyor. marş sesi gibi, ses yaklaştıkça ayırt etmeye başlıyorum. ''vur vur inlesin jelibonlar dinlesin!'' orada bir aydınlanma yaşıyorum. ne jelibon'u, ne oluyor falan diye kafamdan düşünceler geçmeye başlıyor.

bunu bağırarak söyleyenler de penguenler. yampiri yampiri bana doğru yaklaşıyorlar. hepsinin kafasında miğfer var. ayağa kalkıyorum. gülmemek için kendimi zor tutuyorum. adamlar bildiğiniz ordu kurmuş ama nasıl sevimli görünüyorlar. öne doğru çıkıp bağırıyorum; ''yurttan ne haberler var?''

dibime kadar geliyorlar. en öndeki penguen ''kıta dur!'' diye bağırıyor. anlamsız anlamsız bakıyor bana. sonra sert bir ses tonu ile ''manyak mısın oğlum? orta dünya mı burası?'' diye soruyor, donup kalıyorum. ulan penguenlerden ordu kurmuşsun, tepemde mor koyunlar uçuyor, gergedanlar askeri düzende ilerliyor, adam beni fantastik bir dünyaya gönderme yaptım diye azarlıyor. neyse diyorum içimden, penguen olmalarının hatırına susuyorum. ''kusura bakmayın uyuya kalmışım, ayılamadım, nereye gidiyorsunuz böyle?'' diye soruyorum.

''duymadın mı?'' diyor komutan penguen, neyi diye cevaplıyorum. ''jelibonlar trenlere binmişler buraya geliyorlar.'' yalnız bunu söylerken adamın yüzündeki endişeli ifade gözümden kaçmıyor. durum ciddi herhalde! yahu jelibon bu arkadaş, trene binmiş eyvallah sıkıntı var ama jelibon yani, ateş olsa cürmü kadar yer yakar. ciddiyeti bozmadan; ''demek öyle, durum ciddi desenize.'' diyorum. ''çok ciddi diyor.'' düşünceli bir biçimde. neyse diyorum ben sizi tutmayayım. pis pis bakıyor bana hepsi. komutanın emri ile harekete geçiyorlar. başlıyorlar tekrar bağırmaya ''vur vur inlesin jelibonlar dinlesin.''

meraklanıyorum haliyle, neyse diyorum takip edeyim ben şunları ne halt yemeye gidiyorlar acaba. jelibon mevzusuna takmışım bir kere, bunların peşinden koştururken, kendimi bir tepede buluyorum. aşağıda bir tren garı var. ''penguenler ''kutup aşkına'' diye bağırarak süngü hücumuna kalkmışlar. gergedanlar öndeki boynuzları ile tren raylarını sökmeye çalışıyor. mor koyunlar, binanın üzerine ve tren yoluna, kare şeklinde ışıl ışıl mor bombalar bırakıyorlar. yalnız manzara muhteşem. tam ben manzaraya odaklanmışım, gözümü olanlardan alamıyorum. arkadan bir film müziği giriyor; ''jelibon yüklü trenler, boş raylarda ilerler. jelibonları üzenler, bunun hesabını öderler. uyan! uyan! uyan!''

sonrasında zınk diye kalkmışım. filmin finalini merak ediyorum açıkçası. içimde ukde oldu. jelibonlar niye geliyor, bunlar niye jelibonlarla savaşıyor. enteresan bir senaryo. filmin sonunu seyirciye bırakmış olmaları büyük talihsizlik oldu benim açımdan. kim bilir belki seri halinde çekmişlerdir. ikincisini izleme şansına erişirim umarım. izlersem muhakkak size de aktarırım.
devamını gör...

lan italya'nın şarkı ne öyle? dinlediğim en güzel 5 eurovision şarkısından biri. buradan fransa da çok iyiymiş.
ayrıca el diablo ablaya da sevgiler ve saygılar.
devamını gör...

allah affettsin kafayı sedat peker'le bozmuşuz dedim adam müzik sektörüne de mi girdi. klipte ilk 10 saniye her yerde sedat peker aradım. zor zor türkiye simülasyonu baya çetin geçiyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim