bir öyküyü,şiiri,denemeyi bitirdiğiniz o andır.yani bir şey yarattığınız zaman böylesi bir şey yaşanabilir diye düşünüyorum.
devamını gör...

#1598692
önce 'tatlı' dokundurmalarla kankacı diye isyan çekti, bugünde nikaltı yalayıcısı yaptı beni. olsundu. evet bendeniz yarasa nikaltı yalayıcısı.
bazen bazı yazarları baya seviyorum, geneli kadın yazarlar oluyor. hal böyle olunca şapp şupp yalarım doğru. yalarken bende motive oluyorum onlarında olduğunu düşünüyorum.

herşeyden memnuniyetsiz toplumuz ya. dün kavga başlığı vardı ona pek sevinçli idik. birkaç kişi toplanıp birbirini sevip eğlenmeyedursun. anında rahatsız olup çaat yapıştırırız. yalakım ben yalak!
devamını gör...

26 yaşında, odtü psikoloji mezunu, halihazırda kadir has üniversitesi’nde sinema ve televizyon yüksek lisansı yapmakta olan ve yaklaşık 2 yıldır stand-up gösterisi yapan komedyen. istanbul’a yönetmen olmak için gelip comedy club tarzı bi yerde sahne alarak stand-upçı oluvermiş söylediğine göre.

hedef alsa bu kadar bana hitap edebilirdi. umuyorum ki hımhızlı* çokça ünlenip her yerde karşımıza çıkar. en kısa zamanda kendisini sahnede izlemeye de gideceğim.
devamını gör...

çalışmak zorunda olduğum bir doğum günümde elektrikler gitmiş ve tüm mekan mumlarla donatılmıştı. ve başka birinin doğum günü garsonu olmuştum.mumlar deniz müzik ve hikayedeki asıl kız başkası.
devamını gör...

budur:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

küresel spor ürünleri ve giyim markası. piyasada çok uygun fiyata bulunan kaliteli eşofmanlara sahip.
yalnız bacaklarımda hafif bir kaşıntı var. bacaklarımda sorun var sanırım.
devamını gör...

korkusu olmayanın cesareti de olmazmış..
-muhalifler
devamını gör...

sohbet edemezsin diyeceğim ama açmam gerek "neden" diye..

lisede felsefe dersinden dönem ödevimi aldım.. normalde kötü olduğun dersi seçersin ama düşün artık, kötü dersim yokmuş meğer..sen misin o yiğit dedi herhal öğretmen "hegel'in varlık anlayışı"nı ödev olarak verdi..
başladım araştırmaya: tinin görüngübilimi mi dersin mantık mı dersin estetik-mekanik-doğa mı? en son aleksandr kojave'ye kadar düştüm.. e n'apayım anlamıyorum hegel'i!

o zamanlar üsküdar'da ikinci el kitap satın aldığım bir kitapçı vardı.. deniz fenerinin biraz gerisindeki caminin yanında açıyordu tezgahını*.. ona ödevimden bahsettim.. o da doğu-batı dergisine yazılar yazan bir adamla tanıştırdı sonraki günlerde.. adamdan ciddi yardım istiyorum.. ruh, tin, gheist, diyalektik.. insan bi ağzını açmaz mı? cık! sadece iyi gidiyorsun dedi..

tamam, ödevden tatmin edici not aldım ama, o çok okuyan, yazan insanla tek kelime konuşamadım..çınaraltı'nda buluşup buluşup çay içtik sadece..
(sonradan bu sessizliğinin sebebini öğrendim tabi, o da bu konulara kafa yoruyormuş meğer, ne de olsa acelesi yok, yavaş yavaş düşün tabi).
devamını gör...

ya da ölmüşüm haberim yok...
devamını gör...

türk milliyetçileri arasında pratikte bir ayrım söz konusu olmasa da teoride olan ayrımın en bariz göstergesidir. bu konuda bir çok okuma yapmış birisi olarak aşağıdaki cümleleri sarf etmem gerektiğini düşünüyorum.

türkçüler; türkçü kavramı, hüseyin nihal atsız'ın tabiri ile, simitçi veya limoncu manasındaki "cı","cu" ekini almaz. türkçülük bir aidiyeti belirtir. bu aidiyet türk milletine olan bir aidiyetin tecellisidir. türkçülük denildiği zaman tabi akıllara mustafa kemal atatürk ve onun fikir babası olarak nitelendirdiği ziya gökalp gelmektedir. ziya gökalp'ten önce türkçülük çalışmaları başlamış olsa bile, türkçülük fikirlerini sistematikleştirerek ortaya bir yapı çıkaran ziya gökalp olmuştur. hüseyin nihal atsız'ın ırkçı söylemleri olsa dahi kendisi türk milletine hizmet eden fakat ırken türk olmayanları da, yaptıkları çalışmalardan dolayı türk olarak nitelendirmiştir. türk ırkçısı mıdır? evet, ama onun ırkçılığı milletini aşırı sevmekten gelmektedir. yoksa diğer bütün ırkları yok edelim. hepsini öldürelim modunda değildir. ziya gökalp, yusuf akçura, zeki velidi togan, hüseyin nihal atsız bu isimlerin tamamını iyi bir şekilde incelediğiniz zaman bir çok alanda çalışmalar yürüttüklerini ve eserleri olduğunu göreceksiniz. nihal atsız'dan örnek verecek olursak bir yandan osmanlı kroniklerine çalışırken, bir yandan roman ve şiirleri ile gönlümüze taht kurmuştur. diğer yandan türk tarihinin meselelerine eğilirken, türkçülük fikrinin adeta bir işçisi gibi çalışmış, devamlı suretle fikir üretmiştir.

ulusalcılık; xıx. yüzyılın sonlarında osmanlı toplumunda türkçülük rağbet görse bile, aslında temele indiğimizde dünya toplumları için fransız ihtilaliyle birlikte milliyetçilik akımları kendini göstermeye başlamıştı. milliyetçilik kavramı ortaya çıktığında yanında eşitlik, özgürlük, demokrasi kavramları da vardır. yani milliyetçilik aslında gayet cumhuriyetçi ve demokratik bir kavramdır. adı da milliyetçilik değil, daha çok ulusçuluktur. peki bu ulus nitelendirmesi nedir? ulus nitelendirmesi avrupalı yazarlar tarafından çok tartışılmış ve nihayetinde ortak toprak parçası üzerinde yaşayan, ortak kültür ve tarihi mirasa sahip, ortak bir dil kullanan insanlarla ifade edilmiştir. gazi mustafa kemal atatürk her ne kadar en büyük türk milliyetçilerinden birisi olsa dahi ortaya koymuş olduğu ilkeler onun milliyetçilik fikrini fransız ihtilalinde olduğu gibi yan kavramlarla tamamlamıştır. bu sürecin sonunda bu tip bir milliyetçiliği benimseyenler genelde kendini ulusalcı olarak nitelendirmişlerdir.

ülkücülük; ülkücülüğün ne demek olduğunu anlamak için, ülkücülüğü kuran, kitabını yazan alparslan türkeş'in hayatını ve eserlerini iyi tahlil etmek gerekir. alparslan türkeş 9 ışık olarak adlandırdığı eserinde ülkücülüğün 9 temel ilkesini ortaya koymuştur. 9 ilkeden birisi olan ahlakçılık kısmında ise bu görüşlerin temelini adeta özetlemiştir. türk töresi ve islam inancı bu görüşün temelini oluşturmuştur. 1965'ten sonra türkiye'deki öğrenci olaylarına baktığımız zaman sovyet rusya destekli ve bulgaristan üzerinden finanse edilen sol gruplar komünizm propagandası yaparken darwinizmi de anlatıyordu. anadolu insanları komünizme karşı sadece türk milliyetçiliği ile değil islami bir tavırla da karşı koymaktaydı. özellikle sovyetlerin sınırları dahilinde bulunan türk coğrafyalarında ibadetin yasaklanması ve ezan sesi gibi dini ritüellerin engellenmesine dair bilgiler anadolu da hızla yayılmıştı. türk topluma da bir reaksiyon geliştiriyordu. bu reaksiyon müslüman ve türk vurgusu bulunan ülkücü harekette tecelli etti.

açık şekilde ifade etmek gerekirse üç grupta sekülerdir. üç grupta ilerlemeye açıktır. aradaki ufak ayrıntılar ortak mutabakatta eritilebilecek şekildedir. hasretimiz türk milliyetçilerinin birliğinedir.
devamını gör...

geçim sıkıntısından intihar eden insanları, geleceği çalındığı için intihar eden gençleri düşünürsek hakkımızı helal etmemiz saçmalık olur.
devamını gör...

masumiyet filmindeki, haluk levent tiradı doruk noktası olabilir. ayrıca kendisi sıkı bir beşiktaş taraftarıdır.
devamını gör...

ojede en sevdiğim renktir kendisi. birde kırmızı ruj ohhhh mis.
devamını gör...

öfkem tamam, tersliğim tamam, nemrutluğum tamam, sinir bozuculuğum tamam, duvarlarım tamam, katılığım tamam, beceriksizliğim bile tamam, aptallığım yahu o bile tamam...

ben iyi bir insan olmaktan nefret ediyorum, insanlara değer vermekten, vicdan sahibi olmaktan, biriyle sorunum olduğunda geceleri yatamamaktan, kendime uykuyu haram edecek bir meseleyi sürekli bulmaktan, dert etmekten ve bütün tepkilerimi kahkaha atarak vermekten... beton gibiyim; ne kadar nem alsam, yaş alsam, çürüsem, ayaktayım... sağlam duruyorum, çok sağlam görünüyorum, gücümden korkarlar. hep haklıyım, benle tartışmaya girmezler. yarışmaya girmezler, yarışa kalmaz çünkü veririm. kazanacak olsam dahi önemi yok benim için, kaybetmeyi varın siz hesap edin; umrumda bile olmaz dövüşmem. ama bi döverim, tertemiz, ananızdan doğduğunuz güne dönersiniz.

sonra gece eve dönünce sizi düşünürüm, size dair ayrıntıları. hatalarınızı, yanlışlarınızı ve sebeplerini... sizin için başka alternatifler olsaydı ne olacağını düşünürüm. var olan iyi yanlarınıza da şöyle bir bakarım ve ben herkeste iyi bir yan bulurum, mutlaka bulurum.

bazen çok özel biri olduğumu düşünürüm, benden sadece bir tane var ve bunun sırrına kimse eremiyor, resmen evrenin hiçbir zaman haberinin olmayacağı, sınırlı süre aranızda bulunacak görünmez bir mücevher gibi... sonra ayılıyorum, çiğ köfteyi ekmekle yiyen müstesna insan mı olur?

velhasılı nefretim sizin kötülüğünüzden ileridir. hayatta kimse size hiç iyi davranmamış gibisiniz. kirlenmiş hissettiriyorsunuz bana
devamını gör...

giuseppe tartini, italyan besteci ve keman virtüözü. barok döneminin tecessümüdür bu adam. hukukçu, eskrimci, ne ararsan var. yukarıda güzelce yazılmış biyografisi zaten. tipik italyan enteleküteli kendisi. aristokrat bi aileden geliyor ve manastır eğitimi de görmüş. tam zır deli. herkes rahip olacak diye beklerken, gidip kardinalin yeğenini kaçırıp evleniyor. bi dünya adam peşine takılıyo tabi. zor kurtarıyor canını. sonra zaten hayatının sonuna kadar keman çalışmış. kemanda vivaldi’nin karşısına çıkabilecek bi adam varsa bu dünyada, ahanda tartini abimizdir o. ancak onu meşhur eden şey, tek bir parçasıdır. bu parçanın bestesi yapılmadan önce tartini bi rüya görür. rüyasında kemanını şeytana verir ve şeytan çalmaya başlar.öyle bi solo atar ki şeytan kemanı çalarken, tartini rüyada kendini kaybedecek kadar etkilenir. hatta nefes nefese uyanmış. başlamış duyduğunu bestelemeye. ancak sonuçtan memnun kalmamış. ortaya çıkan bestenin rüyadakiyle pek alakası yokmuş. daha ne kadar alakası olabilirmiş acaba. rüyasında dinlediği ne ola, nasıl bi şey ola ki diye düşündürtür durur adama. eserin adı ‘’devil’s trill sonata’’. şeytanı dinlemek isteyenler için aşağıya iliştiriyorum.

devamını gör...

şimdiden yazayım dedim belki karma puan kazanmama yardımcı olmak isteyen olur.
devamını gör...

düpedüz yol yapmaktır.

biz çok iyi arkadaşız yiieeeaaa görünümlü, pembe gönlüm sendedir.

(bkz: sen şeytan sen yılan)
devamını gör...

biraz rahat ol
herşeye heyecan yapma
insanları takma
hata yapmaktan korkma
girişken ol azıcık başımın belası...
devamını gör...

türkiye’nin en kaliteli yayinevidir.

öncelikle tercüme eserleri önüne gelene yaptırmaz. genel itibari ile tercüme edilecek eserin dili üzerine profesör olmuş kişileri görebilirsiniz.

saçma sapan kapak tasarımları yoktur. modern klasikler serisinde alışıkdık hasan ali yücel dizisinden farklı tasarımlar vardir ancak her biri oturup izlemelik desem yeridir.

bugüne kadar okuduğum hiç bir kitaplarında yazım veya baskı hatası görmedim. işlerini ne kadar titiz yaptıklarının göstergesi.
devamını gör...

alyuvarlar'dır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim