normal sözlük'te sürekli islam'ı kötüleyen başlık ve tanımlara müsaade etmek
hassasiyetlerini silah gibi kuşanıp toleranssızlıklarını yaymak için elinden geleni yapmaya çalışan zehirli bir zihniyetin yaratmaya çalıştığı algı. karl popper'ın tolerans paradoxu diyerek yüz yıl önce maskesini düşürdüğü bir kesime yüz yıldır uyanamayan milletin suçu da bu algıcı tiplerin yükselişinde aşikardır.
devamını gör...
didem madak
bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
biraz kolonya sürünsem,
ferahlasam, pencereyi açsam.
şöyle bir şey yazdım sonra:
yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
berbattı,
bir şiire böyle başlanmazdı.
biraz kolonya sürünsem,
ferahlasam, pencereyi açsam.
şöyle bir şey yazdım sonra:
yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
berbattı,
bir şiire böyle başlanmazdı.
devamını gör...
140journos
whatsapp'tan güncel gelişmeleri içeren gündelik yayınlarını yaptıkları evvel zamanlarından beri takip ediyorum. sonraları -iyi ki de- bir çeşit belgeselciliğe girişerek oldukça kaliteli işler çıkarmaya başladılar. zaman zaman (bir önceki (gbkz: coğrafya kader) videoları gibi) içerikleri yüzünden lince maruz kalsalar da hak ettiklerini düşünmüyorum. zira duyulmayanı duyurmaya çalışmak, olay ve olguları insanların hiç bakmadığı açılardan göstermeye çalışmak çok zor zanaat. içerik tüketicileri olarak; görüşümüz, düşüncemiz, ilgimiz ne kadar farklı olursa olsun, alenen bir propaganda söz konusu olmadığı sürece, kaliteli işlere saygı duymalıyız bana kalırsa.
devamını gör...
gülünmemesi gereken durumda gelen gülme isteği
küçükken teravih namazlarında başıma gelirdi.
her ramazan ayında arkadaşlarla teravih namazına giderdik. imam fatiha suresini okurken sonlarına doğru bir harfi uzatarak okurdu, nedense çok komiğimize giderdi. ben başlardım sırıta sırıta gülmeye arkadaşlar da dayanamayıp gülerdi, en sonunda namazı bitiremeden cami'den çıkardık. her gittiğimizde bakın bu sefer ölmek var gülmek yok derdik ama imam o harfi uzatınca yine dayanamayıp gülerdik.
her ramazan ayında arkadaşlarla teravih namazına giderdik. imam fatiha suresini okurken sonlarına doğru bir harfi uzatarak okurdu, nedense çok komiğimize giderdi. ben başlardım sırıta sırıta gülmeye arkadaşlar da dayanamayıp gülerdi, en sonunda namazı bitiremeden cami'den çıkardık. her gittiğimizde bakın bu sefer ölmek var gülmek yok derdik ama imam o harfi uzatınca yine dayanamayıp gülerdik.
devamını gör...
hayko cepkin
yarası saklı, fırtınam, ölüyorum efsane şarkılar.. sert görünümünün aksine kanımca çok duygusal bir insan. iyi ki var hayko'muz..
devamını gör...
bir semtin medeniyet seviyesini belirten detaylar
hız kesici kasislerin az olması. kedilerin, köpeklerin yanından geçerken sizden korkmaması.
devamını gör...
yağmur sarnıç'ın seren serengil'e ağır laflar etmesi
ben şahsen seren serengil'i hiç sevmem ama bu kadar da olmaz resmen bel altı vurmuş. twitter'da denk geldim okurken dondum kaldım insan inanamıyor.
buradan
buradan
not: ben bunlardan sadece seren serengil'i tanırım onu da rezillikleriyle. ayrıca birisi başlığı sözlüğe taşıyacaktı yani bunda bu kadar hiddetlenecek ne var onu anlamadım. ben bunları takip falan da etmem twitter kullandığım için denk geldiğim olayları buraya taşıyorum. hayatımda magazin takip etmişliğim yok ama böyle olayları magazin takip etmesende bir şekilde haberdar oluyorsun.
buradan
buradan
not: ben bunlardan sadece seren serengil'i tanırım onu da rezillikleriyle. ayrıca birisi başlığı sözlüğe taşıyacaktı yani bunda bu kadar hiddetlenecek ne var onu anlamadım. ben bunları takip falan da etmem twitter kullandığım için denk geldiğim olayları buraya taşıyorum. hayatımda magazin takip etmişliğim yok ama böyle olayları magazin takip etmesende bir şekilde haberdar oluyorsun.
devamını gör...
kafayı boşaltma yöntemleri
arka arkaya 3 kere mermer merve demeye çalışmak.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kitap okurken her zaman yanımda bulundurduğum ajandadır. kitap isim ve yazarlarını( seri olarak okuduklarım hariç) aklımda tutamadığımdan ve alıntı yapmayı sevdiğimden, beğendiğim ve kendimce anlamlı bulduğum söz ve metinleri yazarım. sonra onları arkadaşlarımla paylaşırım bazen döner döner kendim okurum. her birinin ya yaşanmışlığı ya ders veren, öğreten bir anlamı olur bende. şimdilerde karalama defterimi kısmen de olsa buraya aktarmaya başladım. keşke hepsini aklımda tutabilecek bir hafızam olsaydı çünkü bazen yazmaktan okuma hızım kesiliyor. telefonumda da notlarıma kaydederim. yazmayı ve okumayı seven çoğu kişinin alışkanlığı bu sanırım.
devamını gör...
bir zamanlar anadolu'da
bir nuri bilge ceylan filmi. görüntülü roman gibidir. alt metni diyalogları enfestir. hele bir muhtar sahnesi vardır ki evin içinde oturuyor gibi hissedersiniz. --! spoiler !--
son sahne morg sahnesi inanılmaz güzeldir. çocuğun ayağına gelen topu hayata karışarak havaya doğru vurması mükemmeldi hayat devam ediyor tasviri ancak bu kadar başarılı işlenirdi.
--! spoiler !--
son sahne morg sahnesi inanılmaz güzeldir. çocuğun ayağına gelen topu hayata karışarak havaya doğru vurması mükemmeldi hayat devam ediyor tasviri ancak bu kadar başarılı işlenirdi.
--! spoiler !--
devamını gör...
süslüman
(bkz: sana ne) kişisel hak ve hürriyetleri kısıtlamaya yönelik aşağılayıcı ithamlar. bırakın insanlar istediği gibi giyinsin. zamanında insanların türban giymesini engelleyenlerden rahatsız değil misiniz? bu durumdan rahatsız olan islamcılar eskiden dinlerini yaşayamadığı için ağlıyorlardı, şimdi kendilerinden olup kendi istedikleri gibi giyinmeyenler olduğu için yine mağdurlar. insanlar sizin kalıplarınızla yaşamıyor, sizin gibi düşünmüyor ve sizin gibi inanmıyorlar. ne yapacaksınız?
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
sarılmış sanki dört bir yanım
durmaz peşimdeki canavarlarım...
durmaz peşimdeki canavarlarım...
devamını gör...
sözlük yazarlarının olmak isteyeceği ünlü yazarlar
(bkz: peyami safa) olmak isterdim.
devamını gör...
penguen dergisi
özlediğim dergi.neyse ki sönmez karakurt uykusuzda devam ediyor.
devamını gör...
damada tuzlu kahve yapan gelin
bunun kezbanlıkla bir alakası yok gençler, gelenek gibi bir şey. hoş bir anı olsun diye yapıyorlar.
ben iki kere içtim o tuzlu kahveden. ilkinde bir şey anlamadım bir daha kız istedim. gayet elit insanlardı ayrıca.
tuzlu kahvenin hikayesi eski zamanlara dayanıyor. eskiden insanlar evleneceği kişiyi ilk kez kız isteme merasiminde görürlermiş. gelin hanım hemen kahve yapmaya gidermiş. eğer damat adayını beğendiyse şeker koyarmış kahvesine, beğenmediyse tuz.
kahvesinde tuz varsa damat tarafı hemen kalkar merasimi sonlandırırmış.
demekki tuzlu kahve ile kezbanlığın bir alakası yokmuş, anlamlı bir eylemmiş.
şu zamane gençlerinde her duyduğu bilgiye, araştırmadan, atlama özelliği olmasa ülke refaha kavuşur.
ben iki kere içtim o tuzlu kahveden. ilkinde bir şey anlamadım bir daha kız istedim. gayet elit insanlardı ayrıca.
tuzlu kahvenin hikayesi eski zamanlara dayanıyor. eskiden insanlar evleneceği kişiyi ilk kez kız isteme merasiminde görürlermiş. gelin hanım hemen kahve yapmaya gidermiş. eğer damat adayını beğendiyse şeker koyarmış kahvesine, beğenmediyse tuz.
kahvesinde tuz varsa damat tarafı hemen kalkar merasimi sonlandırırmış.
demekki tuzlu kahve ile kezbanlığın bir alakası yokmuş, anlamlı bir eylemmiş.
şu zamane gençlerinde her duyduğu bilgiye, araştırmadan, atlama özelliği olmasa ülke refaha kavuşur.
devamını gör...
hürmet
insanlara karşı dikkatli, ölçülü, özenli davranmaya neden olan sevgi duygusu değer yargısı.
başkasının düşünce ve inancına hürmet et. tâ ki başkası da seninkine hürmet etsin.
ali fuad başgil
başkasının düşünce ve inancına hürmet et. tâ ki başkası da seninkine hürmet etsin.
ali fuad başgil
devamını gör...
entellerin küfür dağarcığının dar olması
sözlükte bir entel muhabbeti var ki sormayın! bir kavram bu kadar mı zemininden koparılır!
bunun bir de arkadaşları var; sol, solcu, solcu entel.
demişler ki sizin göreviniz işbu içeriğine vâkıf olmadığınız ne olduğu hakkında en ufak bilginizin ve nihayetinde fikrinizin olmadığı kavramları kullanmak!
bunlar da marifet bellemişler, entel aşağı entel yukarı! laf ola beri gele
diyorlar ki siz enteller ne anlarsınız küfretmekten!
vallahi ben anlamam entelden entelektüelden!
günlük hayatımda da yeri gelir küfrederim*. fakat yazı dilindeki küfürlü ifadeleri de hoş karşılamam.
işte enteller de küfürlü ifadeleri pek tabi biliyorlardır da kullanmak istemiyor olabilirler. olsun o kadar bi zahmet değil mi?
bunun bir de arkadaşları var; sol, solcu, solcu entel.
demişler ki sizin göreviniz işbu içeriğine vâkıf olmadığınız ne olduğu hakkında en ufak bilginizin ve nihayetinde fikrinizin olmadığı kavramları kullanmak!
bunlar da marifet bellemişler, entel aşağı entel yukarı! laf ola beri gele
diyorlar ki siz enteller ne anlarsınız küfretmekten!
vallahi ben anlamam entelden entelektüelden!
günlük hayatımda da yeri gelir küfrederim*. fakat yazı dilindeki küfürlü ifadeleri de hoş karşılamam.
işte enteller de küfürlü ifadeleri pek tabi biliyorlardır da kullanmak istemiyor olabilirler. olsun o kadar bi zahmet değil mi?
devamını gör...
renkli mahlas
cıvıl cıvıl mahlastır. mesela ben mavi mahlas istiyorum. yeterince çok istersem mavi mahlasım olur mu? keşke mavi mahlasım olsa*.
devamını gör...
kitap kulübü hakkında her şey
"nerede lütfen söyleyin?"
devamını gör...
