yaşlıların en azından maaşı var diye isyan eden gençtir.
devamını gör...

artık orta yaşlı olduğuma göre gittiğim rock metal barlara baktıgımda evet genç kesim azınlıkta.
artık gençler popüler kültür nereye gidiyorsa o müziği dinliyor kendine has zevklerinden müzdarip.
arkaya iki bas öne kafiyeli iki satır yazı bitti gitti.
duygudan yoksunlar
devamını gör...

yitirilen umutlar . tekrara düşüp kaybetme korkusunu da içeren engeller .
devamını gör...

kafa dinlemek, şarkı söylemek.
devamını gör...

bayram harçlığı veriyorum.
devamını gör...

evde gazete kuponu ile alınan anabrittanica ları alfabetik sıraya göre okumak, zevkli bir çocukluk aktivitesiydi.
ama en unutulmazı anatomi atlasınsından çocukların leylekler tarafından getirilmediğini, kadın, erkek genital organları eve doluşan bir sürü meraklı çocuk birlikte öğrenmekti.

anılar anılar...
devamını gör...

havalı hissetmeme rağmen uzun bir süre acısını duyduğum andır.

mahallede bir serseri vardı o zamanlar. adı sultan’dı. ailesinin böyle bir gerizekalıya neden sultan adını verdiğini o zaman da anlamamıştım, şimdi de anlamam.

bu sultan denen mahluk mahalleyi haraca kesmiş, kendinden küçükleri döven, ona buna bulaşan bir ergendi. ben de o zamanlar çelimsiz bir çocuktum. 10 yaşlarında falandım.

yine bir gün mahallede benden küçük çocuklar ve kardeşimle otururken bir duvarın üstünde, birden sultan çıkıverdi ortaya. elinde ince bir çubukla fişuuuuv fişuuuuv diye sesler çıkarak bize yaklaştı. sonra elindeki çubukla çocukların bacaklarına vurup yoluna devam etti.

ama karşısındakilerin hepsi ezik değildi. no sir. daha bir gece önce back to the future’u izlemiştim ve marty mcfly’ın babası george mcfly’ın biff tannen’ı bir yumrukta yere serdiği sahne zihnimde dönüp duruyordu.

o hırsla arkasını dönüp gitmekte olan ve benden yaklaşık 20 santim uzun olan sultan’a doğru koştum ve iki yumruğumla sırtına vurarak kavgayı başlattım.

aslında ben kavgayı başlattığımı düşündüm çünkü böyle bir dayağın bir başlangıcı olmalı ve sonsuza kadar çocuklara masal formunda anlatılmalıdır.

yediğim şey dayaktan öte bir şeydi. bütün enstrümanları bedenimde olan bir senfoni orkestrasıydı sanki. sürekli depremler ve dev dalgalarla boğuşan bir güney asya ülkesi gibiydim. uzaydan dünyaya bırakılan korumasız bir felix baumgartner’dım.

bu dayak bana o kadar iyi gelmişti ki varoluşsal kaygılarım ve kemalettin tuğcu acılarımı bir hafta kadar unuttum.

ama o gün o çocukların kahramanı oldum ve unutmayın kimse bana tavuk diyemez.
devamını gör...

sert haliyle tüketen, meyve gibi katur kutur yiyen pişman olur. en güzeli onun bir yumuşak hali var kabuğu siyahlaşmaya başladığında tüketmeye hazır oluyor. zaten meyveden daha büyük bir çekirdek çıkacak. kalan meyve senin olsun. ister avokado sos yap, ister salataya koy, ister dilim dilim kes limon sık ye.

çekirdeği sakın atmayınız. şimdi bir bardak alıyoruz. avoka çekirdeğine çok derin olmayacak şekilde 4 tarafından kürdan geçiriyoruz. bardağa avokanun alt kısmına değecek kadar su doldurup çekirdeği yerleştiriyoruz. 1 ay içinde çekirdek çatlayıp filizleniyor ondan sonra hızlı büyüyor. daha sonra ev içinde yetiştirebileceğiniz mini mini avokadocuklarınız oluyor. artık torunlarınız yer meyvelerini.
devamını gör...

düşünüyorum öyleyse varım.
descartes’in bu sözü (bkz: max stirner) tarafından şöyle yorumlanmıştır.
d’ye göre insan düşündüğü sürece yaşar. burada düşünmek entelektüel bir düşünce eylemidir. sadece düşünce yaşar, insan bir et parçası değil bir fikirdir.
devamını gör...

ayyy türk kahvesi eşliğinde ölümüne dedikodu *
hele bir de erkek olan tarafta bayılıyorsa bu tarz konuşmalara mikemmel bir aktivite oluyor efenim amanın tadından yenmiyor *
devamını gör...

dondurma.
devamını gör...

2023.
devamını gör...

aşık olduğum, son derece tatlı ve cana yakın köpek cinsidir. ölüyorum, bitiyorum kendilerine yahu. sabırsızlıkla yollarımızın kesişeceği günü bekliyorum. bekle beni annesinin kuzusu.
devamını gör...

allah sizin teker teker belanızı versin.
allah sizin belanızı versin.
allah sizin belanızı versin.
beni yarım saat orda insan azmanına dövdürttünüz. tekmesinden tokadına , dönen tekmesinden, uçan sırtına ensesiyle bile vücudunun her zerresiyle adam beni dövdü. bir kişi demedi ki serbestcim yardıma ihtiyacın var mı?
adam odadaki her şeyi benimle kırdı. dolabından komodinine havlularından yastıklarına. beni boğdu boğdu duvara attı. boğdu boğdu duvara attı. çığlıklar, yardım çığlıkları. allah'ın belaları. bir kişi be bir kişi. ben bu aileden değil miyim ya? ben bu aileden değil miyim ya? bir kişi gelip de napıyon sen burda demedi. nerdeyiz biz aynı otelde değil miyiz? ilhami abi sen söyle ben başka ilde miyim? he başka yerde mi dayak yedim ben? uzaklarda mı yedim de geldim? aynı yerdeyiz be. aynı kattayız be. yazıktır ayıptır be. ne dön abi ne dön dönsem tanıycan mı beni? adam beni döve döve başka birine çevirdi. bana paspasla adam öldürttünüz. paspasla adam öldürttünüz bana."
devamını gör...

doğru düzgün bisiklet yolu olmadığı için mecbur kalmış insandır..
devamını gör...

"gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde
sevgiler umutlar yok değildir
öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize
çabuk öfkeleniriz
durup durup böyle hüzünlenmemiz neden
anlamıyoruz da ondan mı yoksa
bir bütün olduğunu mutluluğun
umudun bir bütün olduğunu
seziyor muyuz yalnızca
baktıkca gelincik tarlalarına uzaktan
öyle bir arada güzel
yaşamanın lezzetini
kanımızı tutuşturdukça gün günden
buğusunu saldıkça
bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimiz”
devamını gör...

güzel olmuş eline sağlık.
devamını gör...

kadın günlerinin kısır gibi vazgeçilmesi, ortamların yeşilli arananıdır. patır kütür götürülüp yine de doyulmayanıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hollandalı ressam vincent van gogh'un 1885 yılında yapmış olduğu tablo.
dikkatle incelendiğinde, büyük ihtimal akşam yemeğinde, tek bir gaz lambası ışığının altında, beş kişiden oluşan ailenin yemek masasında yalnızca patates ve çay görülüyor. yani resimde , patates geldikten sonraki yüzyıl boyunca avrupalı ailelerin sefaletine değinilmiştir.
devamını gör...

gemi sabit duruyor. şişe de sabit duruyor. ortada buluşuyorlar. ciddi ciddi anlatmışlar buyrunuz
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim