geceye latince bir söz bırak
ecce homo. ayrıca (bkz: ecce homo (kitap)).
devamını gör...
instagram’da sürekli çekilişe etiketlenmek
don çekilişi nedir ya? insanlar donu da bedavaya getirmeye çalışıyor. ne günlere kaldık.
bu tip organizasyonlar için bende hep bir tanıdığa veriyorlardır düşüncesi hakim olmuştur. şans denemeye dahi değer görmüyorum adam akıllı bir şey vaad edilse de.
bu tip organizasyonlar için bende hep bir tanıdığa veriyorlardır düşüncesi hakim olmuştur. şans denemeye dahi değer görmüyorum adam akıllı bir şey vaad edilse de.
devamını gör...
facebook'un facebook olduğu zamanlar
birbirimizi rahat rahat dürttüğümüz zamanlardır. nedense insanı mutlu ederdi*
hele ki düşük kapasiteli telefonlarla, başına 0 eklenip bedava facebook'a giriyorsanız o zamanlar gerçek facebook zamanlarıydı. sonra değişti ötelendi, ulaşılabilir oldu ve önemini kaybetti;
orti biteyim mi ? bit orti bit .
hele ki düşük kapasiteli telefonlarla, başına 0 eklenip bedava facebook'a giriyorsanız o zamanlar gerçek facebook zamanlarıydı. sonra değişti ötelendi, ulaşılabilir oldu ve önemini kaybetti;
orti biteyim mi ? bit orti bit .
devamını gör...
kısa saç batağı
saçlarımı en son birinci sınıftayken uzun haliyle gördüm.
söyleyeceklerim bu kadar.
söyleyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
yeşillendirmenin normal sözlük karşılığı
(bkz: vitaminlendirmek). beğenenler beni vitaminlendirebilir. (turuncu-> portakal-> vitamin) . ( tamam, vurmayın. en azından denedim)
edit : +bkz
edit : +bkz
devamını gör...
tablolarını satamayan ressam
en azından bu şerefsiz dünyaya güzel bir şeyler bırakacak olan ressamdır. zaten zenginler dışında hepimiz fakir hale geldik, boyan olduğu/bulduğun sürece koy alüminyumuna!(bkz: sısısısı)
devamını gör...
yazarların sempati duyduğu kötü karakter
çok üzülerek söylüyorum ama hannibal lecter. bir seri katile sempati duyduğum için dilerseniz deri eldivenli üstü çıplak halleriniz ile beni kabataş meydanında zincirler ile dövebilirsiniz. daha sonra röportaj yapılır, bundan müthiş bir mağduriyet kasarım ve eşim yeni bir ihale aracılığı ile..
neyse siyasi bir eleştiri yapmak istemiyorum. çünkü böyle bir konu başlığında bunu neden yapayım?
hannibal serisini izlememiş olanlar varsa hâlâ, yazıklar olsun diyorum. izlemediyseniz okumayı burada bırakabilirsiniz. hatta izlemediyseniz lütfen beni engelleyin. bu durum beni çok gaza getirdi çünkü. kişisel algıladım ki son derece saçma. konunun kendisine gelemedim konuşmaktan. yemin ediyorum bomboş bir tipim.
serinin tamamını izleyen bilir ki kitabı var yine, hannibal müthiş travmalara sahip bir çocuk. anne ve babasının ölümünü, soğuğu, açlığı, savaşı ve en sonunda kardeşinin ölümünü görmüştür. hatta kardeşini yediler, bilirsiniz. katil olarak doğmamış, zorla katil haline getirilmiştir. güney kore sineması bu konuyu müthiş inceler. amerikalı sadece şöyle bir koklatır, ölümün kendisini gösterir. yasık.
bunun yanında disiplinli, zeki, harika zevklere sahip ve adam centilmen. sevdiği kadının kolunu kesmemek için kendi elinden vazgeçecek kadar duygu yüklü bir manyaktır. daha önemlisi karakteri canlandıran oyuncu asperger sendromludur, o soğuk, karanlık ve mimiksiz yüzü iliklerine kadar korkutur insanı.
ve saygı takıntısı vardır ki oradan benziyoruz birbirimize. seviyorum, elimde değil.
vurun banaaa!! zincirlerle!
neyse siyasi bir eleştiri yapmak istemiyorum. çünkü böyle bir konu başlığında bunu neden yapayım?
hannibal serisini izlememiş olanlar varsa hâlâ, yazıklar olsun diyorum. izlemediyseniz okumayı burada bırakabilirsiniz. hatta izlemediyseniz lütfen beni engelleyin. bu durum beni çok gaza getirdi çünkü. kişisel algıladım ki son derece saçma. konunun kendisine gelemedim konuşmaktan. yemin ediyorum bomboş bir tipim.
serinin tamamını izleyen bilir ki kitabı var yine, hannibal müthiş travmalara sahip bir çocuk. anne ve babasının ölümünü, soğuğu, açlığı, savaşı ve en sonunda kardeşinin ölümünü görmüştür. hatta kardeşini yediler, bilirsiniz. katil olarak doğmamış, zorla katil haline getirilmiştir. güney kore sineması bu konuyu müthiş inceler. amerikalı sadece şöyle bir koklatır, ölümün kendisini gösterir. yasık.
bunun yanında disiplinli, zeki, harika zevklere sahip ve adam centilmen. sevdiği kadının kolunu kesmemek için kendi elinden vazgeçecek kadar duygu yüklü bir manyaktır. daha önemlisi karakteri canlandıran oyuncu asperger sendromludur, o soğuk, karanlık ve mimiksiz yüzü iliklerine kadar korkutur insanı.
ve saygı takıntısı vardır ki oradan benziyoruz birbirimize. seviyorum, elimde değil.
vurun banaaa!! zincirlerle!
devamını gör...
yazarların unutamadığı çocukluk anısı
çocukluk arkadaşlarımdan biriyle ufak tefek yaramazlıklar yapmayı seviyorduk. en sevdiklerimiz arasında da küçük su balonlarını doldurup camlara ve duvarlara fırlatmak vardı. en çok kaçıncı kata kadar fırlatabileceğimizi görmek için kendi kendimizi test ediyorduk. yine bir gün bu küçük meydan okumamızı sevmediğimiz bir komşumuzun penceresi üzerinde denerken, arkadaşımın attığı son balon açık olan camdan içeriye uçuverdi. bir şeyleri kırıp döktü mü, yoksa direkt yere çarpıp ortalığı su içinde mi bıraktı bilmiyoruz. ilk kez başımıza geldiği için panikle kaçışmıştık.
devamını gör...
dünyanın en güzel kokusu
dalin bebek kolonyası kokusudur. aksini iddia eden uni baby kullanıyordur. *
2 yıldan fazla bir süredir dalin kullanıyorum. burnum o kadar alışmış durumdaki yengeme "bu kızın neden dalin kokmuyor? bebekler dalin kokar." demiştim bilinçsizce. *
2 yıldan fazla bir süredir dalin kullanıyorum. burnum o kadar alışmış durumdaki yengeme "bu kızın neden dalin kokmuyor? bebekler dalin kokar." demiştim bilinçsizce. *
devamını gör...
alfred adler
önemli kişilik kuramlarından birisi olan bireysel psikoloji'nin kurucusu olarak kabul edilmektedir. bu kuram yeni freudyen kuramlardan birisidir. kuramın temel kavramları şunlardır:
-sosyal ilgi
-aşağılık duygusu ve ödünleme
-aşağılık kompleksi/üstünlük kompleksi
-doğum sırası
-karakter tipolojileri
adler'e göre, insanlar yaşamlarına aşağılık (yetersizlik) duyguları ile başlamaktadır. bu aşağılık duyguları evrenseldir. çocuk, kendisinden çok daha güçlü ve yetenekli yetişkinler arasında kaçınılmaz olarak yetersizlik duyguları yaşar. bu aşağılık (yetersizlik) duyguları, insandaki temel güdü olan üstünlük çabasının da kaynağıdır. üstünlük çabası doğuşta potansiyel olarak vardır ve her birey bu potansiyeli kendine özgü bir yolla geliştirir. bu süreç, bireyin yaşam hedeflerininde oluştuğu 4-5 yaşlarında başlar. yaşam hedefleri, kişiliğe birlik ve bütünlük kazandırır; kişinin davranışlarında bir tutarlılık ve davranışların anlaşılabilirliğini sağlar. her insan kendi yaşam hedeflerini belirleyecek ve kişisel bir yaşam hedefi oluşturacak yaratıcı güce sahiptir. kuramına verilen isim de bu görüşünden yola çıkılarak oluşturulmuştur.
*küçük kardeşlerinden birisi yanında vefat edince doktor olmaya karar verdiği söylenmektedir. 1895 yılında viyana üniversitesi'nden tıp diploması almıştır.
-sosyal ilgi
-aşağılık duygusu ve ödünleme
-aşağılık kompleksi/üstünlük kompleksi
-doğum sırası
-karakter tipolojileri
adler'e göre, insanlar yaşamlarına aşağılık (yetersizlik) duyguları ile başlamaktadır. bu aşağılık duyguları evrenseldir. çocuk, kendisinden çok daha güçlü ve yetenekli yetişkinler arasında kaçınılmaz olarak yetersizlik duyguları yaşar. bu aşağılık (yetersizlik) duyguları, insandaki temel güdü olan üstünlük çabasının da kaynağıdır. üstünlük çabası doğuşta potansiyel olarak vardır ve her birey bu potansiyeli kendine özgü bir yolla geliştirir. bu süreç, bireyin yaşam hedeflerininde oluştuğu 4-5 yaşlarında başlar. yaşam hedefleri, kişiliğe birlik ve bütünlük kazandırır; kişinin davranışlarında bir tutarlılık ve davranışların anlaşılabilirliğini sağlar. her insan kendi yaşam hedeflerini belirleyecek ve kişisel bir yaşam hedefi oluşturacak yaratıcı güce sahiptir. kuramına verilen isim de bu görüşünden yola çıkılarak oluşturulmuştur.
*küçük kardeşlerinden birisi yanında vefat edince doktor olmaya karar verdiği söylenmektedir. 1895 yılında viyana üniversitesi'nden tıp diploması almıştır.
devamını gör...
her tür müziği dinleyen kişi
aryasından arabeskine hoşuma gidiyorsa dinlerim.
tanım:ben
tanım:ben
devamını gör...
2 mart 2021 sözlükteki canlılık
evet bu başlığı açacağım aklıma gelmezdi sözlük, çok mesudum. bir tek ben mi fark ettim bilmem ama sözlükte bugün baya bir hareketlilik var. başlıktan başlığa giriyorum ve o da ne daha önce rastlamadığım birçok yazar dost. sevindim açıkçası, azimle yakındık evren mi bizi duydu dostlar? öyleyse frekansımı hemen para para para moduna alıyorum, bekle beni evren bekle zenginlik!(bkz: lol) maşallah diyorum nazar değmesin.(bkz: swh)
devamını gör...
cinsellik içerikli başlıklardan nefret etme nedenleri
hayatın bir gerçeği tamam da fazla da abartmamak lazım.
devamını gör...
emekli olup köye yerleşmek isteyen insan
benim ama hayatı boyunca cihangir ya da nişantaşında yaşayıp, bir kez olsun saldırgan sokak köpeği görmediği halde, köpekler sokaklarındır korkuyorsanız dışarı çıkmayın diyen pembe popolu arkadaşlar gibi yerleşmek istemiyorum. onlar bahçe kazıyıp organik sebze yiyeceğini falan sanıyor. 3 gün sonra köylülerin ne kadar acımasız olduğunu görüp ağlıyorlar.
daha girişte hem köylülere, hem şehirlilere hem de sokak köpeklerine sallamayı başardım. biraz sakinleşelim. şiir yazıyorum. okurken derin bir nefes alıp her şeye tekrar başlıyoruz.
avcumda unutulmuş binlerce gölge
yeraltında öldürülmeyi bekledim
günışığı vururken gözüme
ölmeyecektim
katilim yoktu,
katilim çok
babamların köyü yok. hepsi elinden hiçbir iş gelmeyen, anca para kazanmayı bilen, kavga çıkaran erkek görünce kaçan istanbul çocukları. babam hiç köy görmemiş, kibarliktan çıldırıyor. tokat atılınca ihihi yaaaaa biraz daha sert vur falan diyor. kusura bakmasın ama öyle. bir gün durup dururken biri beni itekledi, döndü o kişiden özür diledi. 19 yaşında arkadaşların köyüne gittim meraktan. karadeniz'i karış karış gezdik. gece vardık, sabah kalktık, gezmeye gidelim dediler, 10 cm topukluyu giydim çıktım köy yoluna. beni görenler orada istanbullular maldır düşüncesini kaptı. akşam geldim, bir domuzu köpeklere parçalattıkları görüntüleri kahkahalar eşliğinde izlediklerini görünce ağlama krizine girdim, oradan ben başka bir düşünceyi kaptım. burada söylemeyeyim.
biz oradan buralara gezerken gördüklerimi bir gün kitap haline getirmeyi düşünüyorum. kafama sıkıp intihar süsü vermesinler diye ölmeden 1 hafta önce yayınlayacağım.
sonra ben köyü istanbul ve yakını şehirler ile sınırlı bıraktım. çanakkale ile birkaç kez münasebetimiz oldu, bayılırım. ıstanbul köylerine yine bayılırım ama yerlilerine çok bulaşmam. bi yakınım yaşıyor istanbul'da köyde, kızcağız bir gün taksiyle eve gelmiş, taksici ile adı cıkmış. çamaşır astım bir gün kapısından geçen ipe, gelen geçen adımı beceriksize çıkardı. milletin canı sıkılıyor. kahvenin önünden 2 kez geçince kendini onlara göstermek için bunu yaptığını düşünüyorlar. köyler böyledir. köylerde yaşayıp böyle olmadığını iddia edenlere ya he diyorum.
haliyle ben zevkime uygun döşenmiş müstakil villa, birkaç italyan yardımcı, bahçemin içinde gezinen at ve midilliler ile sınırlı bir köy yaşamı çok istiyorum. böyle 10 metrelik duvarlar yaptırırım ki korkup gelmesinler. çok önemli bu kısım.
bu yazdıklarım sizlere şımarıklık gibi mi geliyor?
şuraya taş bırakıyorum, dilerseniz fırlatabilirsiniz. ama yüzüme gelmesin, yüzümle para kazanıyorum.
editiminişi: sokaklar köpeklerindir o. belki de köpekler sokaklarındır. disleksi çünkü.
daha girişte hem köylülere, hem şehirlilere hem de sokak köpeklerine sallamayı başardım. biraz sakinleşelim. şiir yazıyorum. okurken derin bir nefes alıp her şeye tekrar başlıyoruz.
avcumda unutulmuş binlerce gölge
yeraltında öldürülmeyi bekledim
günışığı vururken gözüme
ölmeyecektim
katilim yoktu,
katilim çok
babamların köyü yok. hepsi elinden hiçbir iş gelmeyen, anca para kazanmayı bilen, kavga çıkaran erkek görünce kaçan istanbul çocukları. babam hiç köy görmemiş, kibarliktan çıldırıyor. tokat atılınca ihihi yaaaaa biraz daha sert vur falan diyor. kusura bakmasın ama öyle. bir gün durup dururken biri beni itekledi, döndü o kişiden özür diledi. 19 yaşında arkadaşların köyüne gittim meraktan. karadeniz'i karış karış gezdik. gece vardık, sabah kalktık, gezmeye gidelim dediler, 10 cm topukluyu giydim çıktım köy yoluna. beni görenler orada istanbullular maldır düşüncesini kaptı. akşam geldim, bir domuzu köpeklere parçalattıkları görüntüleri kahkahalar eşliğinde izlediklerini görünce ağlama krizine girdim, oradan ben başka bir düşünceyi kaptım. burada söylemeyeyim.
biz oradan buralara gezerken gördüklerimi bir gün kitap haline getirmeyi düşünüyorum. kafama sıkıp intihar süsü vermesinler diye ölmeden 1 hafta önce yayınlayacağım.
sonra ben köyü istanbul ve yakını şehirler ile sınırlı bıraktım. çanakkale ile birkaç kez münasebetimiz oldu, bayılırım. ıstanbul köylerine yine bayılırım ama yerlilerine çok bulaşmam. bi yakınım yaşıyor istanbul'da köyde, kızcağız bir gün taksiyle eve gelmiş, taksici ile adı cıkmış. çamaşır astım bir gün kapısından geçen ipe, gelen geçen adımı beceriksize çıkardı. milletin canı sıkılıyor. kahvenin önünden 2 kez geçince kendini onlara göstermek için bunu yaptığını düşünüyorlar. köyler böyledir. köylerde yaşayıp böyle olmadığını iddia edenlere ya he diyorum.
haliyle ben zevkime uygun döşenmiş müstakil villa, birkaç italyan yardımcı, bahçemin içinde gezinen at ve midilliler ile sınırlı bir köy yaşamı çok istiyorum. böyle 10 metrelik duvarlar yaptırırım ki korkup gelmesinler. çok önemli bu kısım.
bu yazdıklarım sizlere şımarıklık gibi mi geliyor?
şuraya taş bırakıyorum, dilerseniz fırlatabilirsiniz. ama yüzüme gelmesin, yüzümle para kazanıyorum.
editiminişi: sokaklar köpeklerindir o. belki de köpekler sokaklarındır. disleksi çünkü.
devamını gör...
konya büyükşehir belediyesi'nin kadınlar günü için hazırladığı video
vallahi aşırı duygulandıran videodur. sosyal medyada gündem olmuş insanlar eleştirmiş falan ama çok duygulandım.
içimiz buruk ama bütün kadınların kadınlar günü kutlu olsun.
twitter.com/pusholder/statu...
edit: arkadaşlar izmir yapsaydı yalayacağınız video hakkında saçmalamayın. kadınların değerini gösteren bir video yapmışlar. her kakayı kötülemeyelim lütfen.
içimiz buruk ama bütün kadınların kadınlar günü kutlu olsun.
twitter.com/pusholder/statu...
edit: arkadaşlar izmir yapsaydı yalayacağınız video hakkında saçmalamayın. kadınların değerini gösteren bir video yapmışlar. her kakayı kötülemeyelim lütfen.
devamını gör...
audiotest
ilk nickaltını girmediğim için kendime gıcık olduğum yazar.
agora meyhanesi radyo yayınını yaparken gerek başlık altına yazıldığı gerekse özel olarak bizimle değerli görüşlerini paylaştığı için kendisinden çok güç almıştık. bilgi dolu ve çok güzel tanımları var gerçekten. var olsun.*
agora meyhanesi radyo yayınını yaparken gerek başlık altına yazıldığı gerekse özel olarak bizimle değerli görüşlerini paylaştığı için kendisinden çok güç almıştık. bilgi dolu ve çok güzel tanımları var gerçekten. var olsun.*
devamını gör...
14 aralık 2020 muafiyetlerin kötüye kullanımının önlenmesi
son dönemde sokağa çıkma kısıtlamasından muafiyetin bazı art niyetli kişilerce (sağlık randevusu alıp, randevuya dair belgeyi göstermek suretiyle hastane yerine başka yerlere gitmek, çalışma günü, vardiyası veya nöbeti olmadığı halde çalıştığını ibraz edip başka amaçla dışarı çıkmak) kötüye kullanılmaya çalışıldığına dair bilgi üzerine bakanlığın harekete geçtiği belirtilen genelgede, şu kararlara yer verildi:
"bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde kısıtlamadan muafiyet tanınacak yerler ve kişilerle ilgili istisnanın kapsamı sadece muafiyet nedeniyle sınırlı olacak. bunun dışında genel muafiyet şeklinde bir durum kesinlikle söz konusu olmayacak.
kişiler, muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkabilecek olup bu süre içinde muafiyet nedenine dair zaman ve güzergah ile sınırlı kalacak. zaman bakımından uygulamada kişinin istisna kapsamına dahil olan durumu ile dışarıda bulunduğu zaman diliminin uyumluluğuna dikkat edilecek."
genelgeye göre, sokağa çıkma kısıtlamasında istisna kapsamındaki kişi, muafiyeti nedeniyle ikametinden ayrıldığında rutin güzergahının dışına çıkamayacak.
bu doğrultuda ekiplerce kısıtlamanın uygulandığı süre ve günlerde dışarıda bulunan kişilerin kontrolleri sırasında muafiyet kapsamında olup olmadığı, muafiyet sebebiyle sokakta bulunma nedeninin zaman ve/veya güzergah açısından uyumluluk gösterip göstermediği hususlarına dikkat edilecek.
muafiyet sebebiyle zaman ve/veya güzergah bakımından uyumluluk bulunmayan durumlarda ise idari yaptırım uygulanacak.
sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı süre ve günler için geçerli olan muafiyetleri suiistimal eden/edebilecek kişilerle ilgili gerekli denetim faaliyetleri bu esaslar çerçevesinde yürütülecek.
doktorlar son zamanlarda şunları vurgulamıştı:
prof. dr. halil özgüç: "kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor. ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor. daha sonra vatandaşa bir sms gönderiliyor. bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda ‘ben hastaneye gidiyorum’ diyor. geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. arıyoruz, ‘unuttum, gelmeyeceğim’ gibi bahaneler sunuluyor. bu kötü bir suistimal. hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. kendimizi kullanılmış hissediyoruz."
"bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde kısıtlamadan muafiyet tanınacak yerler ve kişilerle ilgili istisnanın kapsamı sadece muafiyet nedeniyle sınırlı olacak. bunun dışında genel muafiyet şeklinde bir durum kesinlikle söz konusu olmayacak.
kişiler, muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkabilecek olup bu süre içinde muafiyet nedenine dair zaman ve güzergah ile sınırlı kalacak. zaman bakımından uygulamada kişinin istisna kapsamına dahil olan durumu ile dışarıda bulunduğu zaman diliminin uyumluluğuna dikkat edilecek."
genelgeye göre, sokağa çıkma kısıtlamasında istisna kapsamındaki kişi, muafiyeti nedeniyle ikametinden ayrıldığında rutin güzergahının dışına çıkamayacak.
bu doğrultuda ekiplerce kısıtlamanın uygulandığı süre ve günlerde dışarıda bulunan kişilerin kontrolleri sırasında muafiyet kapsamında olup olmadığı, muafiyet sebebiyle sokakta bulunma nedeninin zaman ve/veya güzergah açısından uyumluluk gösterip göstermediği hususlarına dikkat edilecek.
muafiyet sebebiyle zaman ve/veya güzergah bakımından uyumluluk bulunmayan durumlarda ise idari yaptırım uygulanacak.
sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı süre ve günler için geçerli olan muafiyetleri suiistimal eden/edebilecek kişilerle ilgili gerekli denetim faaliyetleri bu esaslar çerçevesinde yürütülecek.
doktorlar son zamanlarda şunları vurgulamıştı:
prof. dr. halil özgüç: "kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor. ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor. daha sonra vatandaşa bir sms gönderiliyor. bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda ‘ben hastaneye gidiyorum’ diyor. geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. arıyoruz, ‘unuttum, gelmeyeceğim’ gibi bahaneler sunuluyor. bu kötü bir suistimal. hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. kendimizi kullanılmış hissediyoruz."
devamını gör...
metalci gençliğin tarihe karışması
ağır metalci olmayan, dinlemişliğim vardı, şahsımı derinden etkileyen vahim olay. nerde o kot ceketli asi çocuklar, simsiyah giyinen beyaz tenli kızlar?
şimdiki tiplere bakıyorum, sarı saçlı youtuberları izleyip alfacılık oynuyorlar. allah'ın eti cici bebeleri.
şimdiki tiplere bakıyorum, sarı saçlı youtuberları izleyip alfacılık oynuyorlar. allah'ın eti cici bebeleri.
devamını gör...
kitap okuyamamak
çeşitli sebeplerden dolayı istenildiği halde kitap okunamaması durumu.
ocak ayında 13 kitap okuyabilmiş biri olarak şubat ayında henüz tek bir kitabı bile okuyamamış olmam durumu. 3 kitaba başlamış bulunuyorum birbirinden farklı tarzlarda ama tek satır okumaya fırsatım olmuyor.
en büyük etken vakit olmaması.* günler 27 saat olsaydı o zaman 3 saat okumayla geçebilirdi.
ocak ayında 13 kitap okuyabilmiş biri olarak şubat ayında henüz tek bir kitabı bile okuyamamış olmam durumu. 3 kitaba başlamış bulunuyorum birbirinden farklı tarzlarda ama tek satır okumaya fırsatım olmuyor.
en büyük etken vakit olmaması.* günler 27 saat olsaydı o zaman 3 saat okumayla geçebilirdi.
devamını gör...
vesta bakireleri
roma'da tanrıça vesta'nın tapınaklarında çalışırlarlardı, bu tapınaklarda asla sönmeyen bir ateş vardı, bu ateşi burda görevli olan bu bakireler canlı tutarlar, canları pahasına söndürmezlerdi.
devamını gör...