herhangi birisi yazımı beğendiği zaman merak edip profiline bakıyorum. yazılarını okuyorum. beğendiklerimi de hiç düşünmeden beğeniyorum. sonra farkettim ki o yazar da sırayla benim yazılarımı beğeniyor. borçlu hissettiği için mi beğeniyormuş yani bu biraz üzdü açıkçası.'' o beni beğendi hadi dur ben de bir iki beğeni atayım sevinsin gariban'' modunda beğenmiyorum arkadaşlar. lütfen siz de o şekilde beğenmeyin isterseniz hiç beğenmeyin. dünya kadar borcumuz var şu hayatta bide beğeni borcuna sokmayın beni :).
devamını gör...

hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki. hâlâ sinemada biyografik bir filminin olmamasına üzülüyorum. netfliks bu adamın tek sezonluk bir dizisini bile yapabilir. öyle derin öyle güzel bir adamdır.
devamını gör...

şöyle bir örnekle katkı sağlayabileceğimi düşündüğüm bilgilerdir.

çin ve japon ırkında alkolizm daha nadir görülürmüş. çünkü bu ırklarda alkol dehidrogenazın aktivitesi fazla olduğu için asetaldehit daha fazla birikir ve alkolden tiksinme hissi olurmuş.
devamını gör...

bir kargo, 3 dal sigara, 2 nescafe, bir sürü yazı, bir kitap, satırları ona değmiş bir kitap, bir bileklik, tekkaş frida abla, sezen abla, arı, vapurlar ve dahi hepsi ve her şey..
devamını gör...

t: huzur veren, anlamsız derin düşüncelere daldıran, zaman zaman ulan içmese miydim keşke dedirten her gecemin ritüeli olan eylemdir.
devamını gör...

hasret gültekin ile ege’nin iki yakası adlı konserlerde bir araya gelen yunan müzik grubu sanatçı için şu sözleri dile getirir:

hasret gültekin ile tanışmış ve onunla birlikte bir şeyler üretmiş, paylaşmış olduğumuz için çok mutluyuz. özellikle nisan 1993'teki 'ege'nin iki yakası' adlı konserlere hasret gültekin gibi yetenekli, usta ve sanatçı sorumluluğunun bilincinde bir müzisyenle birlikte katılmaktan onur duyuyoruz.
ankara, izmir ve istanbul'da gerçekleşen bu dinletilerde seyircinin yoğun ilgisiyle, çiçeklerle uğurlandık. izmir konserinden sonra hasret ile birlikte yine kucak dolusu çiçekle kordon boyu'na indik. hasret deniz kenarında bir süre suya baktıktan sonra; 'bu çiçekleri burada denize dökülen, yaşamlarını savaşta yitiren tüm insanlar için, ege'nin iki yakasında ve dünyanın hiçbir yerinde bir daha savaş olmaması dileğiyle denize atalım' dedi. biz de ona tüm yüreğimizle katıldık ve birlikte çiçekleri savaşlarda yaşamlarını yitiren insanların anısına denize bıraktık. biz onun tüm konserlerimizde ya sahnede yanımızda olduğunu ya da seyircinin arasında bir yerden bizi izlediğini düşünüyoruz."

1 mayıs doğum günüdür. kısa süreli hayatında dolu dolu müzik emekçisi olmuştur.
devamını gör...

fotoğraf pek güzel değil ama hayatımda gördüğüm en güzel kedilerden biri bu.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: kelebekler) filmini izlerken tesadüf denk gelip dinlemiştik onunla. ne zaman şarkıyı duysam, adını görsem içimde yarım kalan hislerim depreşir, bir hüzün belirir gider öyle.

zaten şarkı sözleri anlatır her şeyi siz sadece gözlerinizi kapatır yüreğinizle dinlersiniz.


gidelim buralardan
dayanamıyorum
gidelim buralardan
unutamıyorum


yükleyin ne varsa gönlüme demlensin
ayrılığın üstüne hasretim eklensin
beni geçirmeye yalnızlığım gelsin
ya dönülür ya dönülmez kimse üzülmesin


t: başlığı açan yazarın da dedigi gibi nazan öncel şarkısıdır.
devamını gör...

kişisel iletisine kalbimiz seninle yazan yazar arkadaşımahahahahah...
devamını gör...

2019 yılında sadece amerika da 1,608,176 ünite otomobil satışı yapan, amerikada her sene yapılan pazar araştırmalarında satış adetlerinde rakiplerine deliler gibi fark atan, sorunsuzluğu ile bilinen japon otomobil markası. ancak honda'yı sadece otomotiv üzerinden değerlendirmek yanlış olur.

honda esasında 1946 yılında 'honda' marka haklarına sahip olmasına rağmen aslında markanın kurucusu ve isim babası olan, azmin, başarının, başarısızlığın, mücadele etmenin kelime anlamlarının ayaklı hali olan soichiro honda tarafından kuruldu.

soichiro honda 1906 yılında japonya'nın hamamatsu şehrinde dünyaya geldi. dört zamanlı motorların verimliliği konusunda aklındaki ufak tefek fikirleri küçük atölyesinde uygulayıp, bu fikirleri zamanının ve şimdinin en büyük japon otomobil şirketi olan toyota'ya sunduğunda ve alay edilerek toyota'dan fikirleri için ödenek bulamadığı zaman yaşamıştı hayatındaki en büyük hayal kırılığını. başından kaynar sular dökülme hissi.

honda yılmayan, asla pes etmeyen bir yapıya sahipti. küçük atölyesinde tekrar ve tekrar dört zamanlı motorlar üzerine çalışarak hem verimlilik anlamında kayda değer sonuçlar elde etmeye çalışıyor hem de iki zamanlı motorlara sahip ufak mobiletler üretip satıyordu.

soichiro honda birkaç sene süren atölye çalışmalarından sonra toyota'dan ödenek almayı başardı ve toyota ile birlikte dört zamanlı motorlar geliştirmeye başladılar. verimli, sorunsuz motorlar.

soichiro honda hem mobilet üretiyor hemde toyota ile birlikte çalışarak edindiği tecrübelerle kendini yavaş yavaş iki teker üzerinden dört teker üzerine geçmek için hazırlıyordu.

honda kendi seri imalat fabrikasını hayata geçirmişti. ancak bu fabrikanın ömrü pek kısa oldu. zira fabrika amerikalılar tarafından 2. dünya savaşında yok edildi. tekrar fabrika inşa etti. bu fabrika'da deprem sırasında hasar görerek kullanılmaz hale geldi.

japonya'da bir şeyler inşa etmek için çimento bulunmadığı o kıtlık zamanlarında soichiro honda kendi çimentosunu icat etti. şu an hamamatsu'da bulunan fabrika hala cvt şanzıman üniteleri üreterek honda'nın adına yakışır şekilde üretime devam ediyor.

honda markası ise fabrikası 3 kez bombalanmasına rağmen şu an amerikalılar tarafından en çok tercih edilen otomobil markalarda her zaman ilk üç veya beşin içinde oluyor.

soichiro honda'nın dediği gibi "başarının yüzde doksan dokuzu, başarısızlıktır."

velhasıl önemli bir markadır, japon üretim felsefesine uygun üretim alışkanlıklarıyla üretime devam eder. sorunsuzluğunun temelinde ise basitlik yatar. basit, güvenilir. ancak sorunsuz.
devamını gör...

uğur mumcu için şair ali çınar'ın yazdığı selda bağcan' ın seslendirği dinleyeni can evinden vuran ağıttır.
"uğur'lar olsun uğur'lar olsun
hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
bir keskin kalem bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıran olsun."*
devamını gör...

sonradan hatırlanıp gülünüp geçilecek olay.ulan ne salakmışız be.
devamını gör...

bir şeyi inşa etme, besleme, oluşmasına katkıda bulunma, yetiştirme, etkileme gibi anlamlara gelen, george gerbner tarafından, medyanın toplumsal görüşleri nasıl biçimlendirdiğini anlatmak için kullandığı terimdir.
devamını gör...

tadını nedense hiç beğenmediğim, aşırı şekerli gelen içecektir.
devamını gör...

zeliha yengenin depresyona girmesi üzerine eve çağırılan doktor yürüyüş yapmasını ve şiddet içerikli şeylerden kaçınmasını ister. bunun üzerine rüya bugünümüzü özetleyen şu cümleyi kurar:
“mutluluğun suç, sevginin aç, paranın güç, sahtekarlığın revaçta olduğu, baş kaldırının başın kurallara uygun kaldırılmadığı gerekçesiyle yasaklandığı, iyi niyetin ahmaklık, rüşvetin alışkanlık olarak algılandığı bir yerde zeliha yengenin iyileşmesi sadece şiddet içeren programlar izlememesine, iki hap yutup, yarım saat yürümesine mi bakıyor yani?”
devamını gör...

"gereksiz ihtiyaçlardan koca bir dağ yarattık. bir şeyler satın alıyoruz sonra çöpe atıyoruz. bir şeyler satın aldığımda veya aldığımızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. aradaki fark ise şu : hayatı satın alamazsınız. hayat geçip gider... özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir."

josé mujica
devamını gör...


sokrates’in ölümünden yaklaşık iki bin yıl sonra italya’da genç ve hırslı bir profesör pisa kulesi’nin tepesine çıkarak kendisiyle dalga geçmeye hazır olan öğrencilerinin ve meslektaşlarının bakışları karşısında, farklı ağırlık ve aynı büyüklükteki kurşun topları aşağı doğru atmaya başlar. profesörün amacı aristoteles’in yaklaşık iki bin yıl önce ortaya attığı ve o güne dek mutlak doğru olarak kabul edilen ''cisimler ağırlıklarıyla orantılı hızda düşerler'' tezini çürütmekti.

bu çılgın adamın adı galileo galilei idi. tezi çürütmüş ama dönemin yöneticilerinin ve kilise’nin ilk tepkisini çekmişti bile. galileo iki bin yıldır hiç bir şekilde sorgulanmayan bir ''doğru''nun yanlış olduğunu kanıtlamıştı. bu ''düzen bozucu'' bilim insanı daha sonra kilise’nin çok daha büyük öfkesini çekecek bir alana daha el atacaktı.

bilinenin aksine dünya'nın yapısının dünya merkezli olmadığını, dünya'nın sabit olmayıp güneş'in çevresinde dönen bir gezegen olduğunu ileri sürer. en önemli iddiası olan “dünya tepsi gibi değil, bir top gibidir ve sürekli olarak hem kendi etrafında, hem de güneş'in çevresinde dönmektedir”i öne sürdüğü an ise kilise’yi ayaklandırır. kilise’nin doğrularına karşı çıkmak kimsenin haddi değildi. öyle ki engizisyon mahkemesi daha on altı yıl önce doğa filozofu giordano bruno’yu kilise’nin dogmalarına aykırı fikirlerinden dolayı kafir ilan etmiş ve yakmıştı.

galileo galilei, bugün bile hala tartışılan bir karar alarak “insanlığın boş kahramanlara değil, onu ileriye götürecek bilim insanlarına ihtiyacı var” der ve bulgularının yanlış olduğunu ve bu nedenle bağışlanmasını talep eder. bunun üzerine affedilerek müebbet ev hapsine mahkum olur. mahkemeden çıkarken ''eppur si muove'' (bkz: dünya yine de dönüyor) şeklinde bağırdığı kilise’nin kayıtlarında yer alır. affedilen galileo daha sonraki hayatında gizlice köşesinde çalışmalara devam eder. onun geri çekilmesi aslında bilimin gelişmesi, ve insanlığın evrilmesi için yapılmış taktiksel bir tavırdı.
devamını gör...

günün birinde karısını, kızını muayene ettirecek kadın doktor arayacak kişi beyanı.
devamını gör...

bergama'lı şair,ressam ve felsefe öğretmeni. cumhuriyet tarihindeki en büyük lekelerden olan sivas katliamında yitip giden 35 candan biri.


bir kabuk içinde
birbirinden ayrılmaz

aşk ve acı yüreğimde
ikiz badem içidir.

(bkz: ikilem)
devamını gör...

madem eskimiş eskinin telefonunda ne işi var? belli ki senin için hiç eskimemiş.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim