hafıza sarayı
bilinen tarihi antik yunan dönemine kadar izlenebilen, loci metodu olarak da bilinen, bilgiyi depolayıp, gerektiğinde geri çağırmak ve doğru kullanmak için geliştirilen bir hafıza tekniği. bilgiyi depolama alanı olarak kullanacağınız hayali bir kütüphane yaratmak gibi de düşünülebilir. kütüphane benzetmesini anlamlı buluyorum zira bir metafordan ziyade tekniği neredeyse her aşamasıyla somutlaştırıp netleyen özet bir tarif diyebiliriz.
zira, bilgiyi zihne gelişi güzel tıka basa doldurmaktansa, seçe eleye ve en önemlisi sınıflayarak yerleştirmeyi öğrenmek bu tekniğin en temel aşamalarından biri. başlangıç aşamasında seçeceğiniz yer mekan en önemli unsurmuş gibi tınlasa da tekniği öğrendikten sonra bu mekanın genişleyebilirliği, eklemlenebilirliği esasında zihninizdeki depo alanının bir kas gibi geliştirilebilirliği söz konusu.
asıl mesele bilgiyi sınıflamayı öğrenmek çünkü,
tekniğin amacı bilgiyi depolamak değil, bilgiyi daha sonra kullanmak için depolamak. bir kütüphanede yolunuzu bulmak için en azından temel seviye düzeyinde dewey ondalık sistemi ya da diğer bir adıyla dewey onlu sınıflama sistemi biliyor olmanız gerekir. yoksa raflar ve kitap sırtlarında size yol göstermek için var olan etiketler kafanızı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz ve bir kaosun içinde bulursunuz kendinizi. hafıza da bu yönüyle kaotik bir çağrışım sistemiyle gelişi güzel yerleşmiş türlü bilgiyle dolar hayat boyu. oysa rastlantısal bir çağrışım sistemi değildir o, bilinçaltınızın sizin için oluşturduğu bir kodlama sistemidir. tekniği öğrenmeye başladığınızda kendinize hafıza sarayı diye seçtiğiniz mekanın bu çağrışımlarla size oynayacağı oyunlar komik ve sürükleyici olabildiği gibi psikolojiyi alt üst eden bir serüvene de dönüşebilir. tüm bu çetrefiller aşıldıktan sonra -gözünüzde büyütmeye gerek yok yahu yaptıkça oluyor- ister kendi hazır kod sisteminize uyumlanabilir -çok zaman alır bence, tüm kodları çağırmak yıllar alabilir- isterseniz yeni bir kodlama sistemi ve el yordamıyla kendi zihninizde yollar bulabilirsiniz.
az ve kolay bilgilerle başlamanızı öneririm. mekanda göz önünde olan şeyleri depo olarak kullanın başlarda, geliştikçe detaylı eklemelerle depo alanınızı genişletebilirsiniz.
dev alanlara ihtiyacınız olacağını sanmıyorum, her detayını bildiğiniz bir odanın size sunabileceği depo alanları gerçekten çok zengin olabiliyor. bu mekanı kendiniz kurgulayabileceğiniz gibi geçmişinizden bir yer, çocukluk odanız, yaşadığınız bir ev, ya da çok iyi bildiğiniz bir sokak mahalle şehri bile seçebilirsiniz. ben küçük başlayıp yavaş yavaş ilerlemekte fayda görüyorum ama bu bir tercih elbette, hayal gücünün sınırı yok.
loci tekniği ya da bilinen adıyla hafıza sarayı insanın kendi kendine rahatlıkla öğrenebileceği bir teknik. metodu öğretmek ve siz süreçleri deneyimlerken rehberlik etmek üzere yazılmış çok iyi kitaplar var, ben hiç kötüsüne denk gelmedim açıkçası. çok nesnel bir teknik olmakla birlikte öğrenimi çok öznel bir süreç olduğundan dolayı her kitap başka bir virgül başka bir sayfa başka bir fikir başka bir dille yeni bir yol açabiliyor. cümlenin ögeleri yer değiştirdiğinde bile insan kendi süreciyle ilgili aydınlanma yaşıyor. üşenmeyip araştırmak faydalı olacaktır.
zira, bilgiyi zihne gelişi güzel tıka basa doldurmaktansa, seçe eleye ve en önemlisi sınıflayarak yerleştirmeyi öğrenmek bu tekniğin en temel aşamalarından biri. başlangıç aşamasında seçeceğiniz yer mekan en önemli unsurmuş gibi tınlasa da tekniği öğrendikten sonra bu mekanın genişleyebilirliği, eklemlenebilirliği esasında zihninizdeki depo alanının bir kas gibi geliştirilebilirliği söz konusu.
asıl mesele bilgiyi sınıflamayı öğrenmek çünkü,
tekniğin amacı bilgiyi depolamak değil, bilgiyi daha sonra kullanmak için depolamak. bir kütüphanede yolunuzu bulmak için en azından temel seviye düzeyinde dewey ondalık sistemi ya da diğer bir adıyla dewey onlu sınıflama sistemi biliyor olmanız gerekir. yoksa raflar ve kitap sırtlarında size yol göstermek için var olan etiketler kafanızı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz ve bir kaosun içinde bulursunuz kendinizi. hafıza da bu yönüyle kaotik bir çağrışım sistemiyle gelişi güzel yerleşmiş türlü bilgiyle dolar hayat boyu. oysa rastlantısal bir çağrışım sistemi değildir o, bilinçaltınızın sizin için oluşturduğu bir kodlama sistemidir. tekniği öğrenmeye başladığınızda kendinize hafıza sarayı diye seçtiğiniz mekanın bu çağrışımlarla size oynayacağı oyunlar komik ve sürükleyici olabildiği gibi psikolojiyi alt üst eden bir serüvene de dönüşebilir. tüm bu çetrefiller aşıldıktan sonra -gözünüzde büyütmeye gerek yok yahu yaptıkça oluyor- ister kendi hazır kod sisteminize uyumlanabilir -çok zaman alır bence, tüm kodları çağırmak yıllar alabilir- isterseniz yeni bir kodlama sistemi ve el yordamıyla kendi zihninizde yollar bulabilirsiniz.
az ve kolay bilgilerle başlamanızı öneririm. mekanda göz önünde olan şeyleri depo olarak kullanın başlarda, geliştikçe detaylı eklemelerle depo alanınızı genişletebilirsiniz.
dev alanlara ihtiyacınız olacağını sanmıyorum, her detayını bildiğiniz bir odanın size sunabileceği depo alanları gerçekten çok zengin olabiliyor. bu mekanı kendiniz kurgulayabileceğiniz gibi geçmişinizden bir yer, çocukluk odanız, yaşadığınız bir ev, ya da çok iyi bildiğiniz bir sokak mahalle şehri bile seçebilirsiniz. ben küçük başlayıp yavaş yavaş ilerlemekte fayda görüyorum ama bu bir tercih elbette, hayal gücünün sınırı yok.
loci tekniği ya da bilinen adıyla hafıza sarayı insanın kendi kendine rahatlıkla öğrenebileceği bir teknik. metodu öğretmek ve siz süreçleri deneyimlerken rehberlik etmek üzere yazılmış çok iyi kitaplar var, ben hiç kötüsüne denk gelmedim açıkçası. çok nesnel bir teknik olmakla birlikte öğrenimi çok öznel bir süreç olduğundan dolayı her kitap başka bir virgül başka bir sayfa başka bir fikir başka bir dille yeni bir yol açabiliyor. cümlenin ögeleri yer değiştirdiğinde bile insan kendi süreciyle ilgili aydınlanma yaşıyor. üşenmeyip araştırmak faydalı olacaktır.
devamını gör...
çağrı merkezinde çalışmak
şu mesleği komple yapay zekaya versinler artık, kredi satmaya çalışan robot gibi ezberden bik bik konuşan sümük gibi yapışan insanları kırmamak için kırk takla atıyorum. istemiyorum dedikçe daha çok ısrar ediyorlar bide.
devamını gör...
açmayın dedeler
evet bunu hatırlayanlar olarak gelin sarılalım demek isterdim ama bunu izleyenler olarak birbirimizden uzak duralım ve sosyal mesafemizi koruyalım, bu link katiyen kapanmıyordu adi şerefsizler ölü babannem görmüştü bunu mezarında ters döndü karı sizin yüzünüzden bunu kim bulup karşıma çıkardıysa ilk babannesinin mezarına röveşata çekeyim emi...
devamını gör...
zillerde hep erkeklerin adının yazması
devamını gör...
2250 yılında normal sözlük başlıkları
devamını gör...
boza
vefa'dan alınır, oradan yürüye yürüye süleymaniye'ye çıkılır. istanbul'un neden bir semtine bile bir ömrün yetmeyeceğini böyle anlar insan.
devamını gör...
stoacılık
ana temsilcileri şunlardır; zeno ( m.ö 334-262), cleanthes ( mö 303-233), marcus aurelıus (121-180), epıctetus ( 60-117)
temel düşünceler ise şunlardır:
tanrı tüm doğada bulunan mantıklı bir varlıktır.
evrensel bir doğal yasa ve kardeşlik bulunmaktadır.
kendini kontrol etme ve metanet yıkıcı duyguların ( onlara göre duygular yıkıcıdır) üstesinden gelmede önemlidir.
sakin bir şekilde bize verilen rolleri oynamalıyız. tutularımız bizim kontrolümüz altındadır kaderimizi değiştiremesek de.
inayet, bilgiden, erdemden ve kontrol edilemeyen şeylerin kabulünden gelir.
temel düşünceler ise şunlardır:
tanrı tüm doğada bulunan mantıklı bir varlıktır.
evrensel bir doğal yasa ve kardeşlik bulunmaktadır.
kendini kontrol etme ve metanet yıkıcı duyguların ( onlara göre duygular yıkıcıdır) üstesinden gelmede önemlidir.
sakin bir şekilde bize verilen rolleri oynamalıyız. tutularımız bizim kontrolümüz altındadır kaderimizi değiştiremesek de.
inayet, bilgiden, erdemden ve kontrol edilemeyen şeylerin kabulünden gelir.
devamını gör...
sana neler edeceğim
eski sevgiliyi unutturan ajda pekkan şarkısıdır.
devamını gör...
siz kim aşı konusunda fikir ileri sürmek kim
zırvalayan bir aşı karşıtına hak ettiği yanıtı vermiş doktorun beyanı. aşı karşıtlarının evrim teorisi hakkında konuşan dincilerden farkı yok.
devamını gör...
apeiron
anaksimandros için her şeyin nedeni olan ilk varlık. apeiron sonsuzluk anlamına geldiği gibi belirsizlik anlamına da gelmektedir. arkhe sorusunun cevabı bu belirsiz-sonsuz olan şeydir. aslında bu şekilde evrenin ortaya çıkışındaki belirsizliğine vurgu yapılır. yani evrenin neyden oluştuğunu bilemeyiz o halde bu şey sonsuzluktur.
bu kavram soyut bir kavramdır her ne kadar tartışmalar yapılsa da. thales'in problemi su ile çözmeye çalışması anlamsızdı anaximandros için. çünkü nedenler silsilesinde illaki başka bir şeye ihtiyaç duyulacaktı. bundan dolayı çare: apeiron idi.
bu kavram soyut bir kavramdır her ne kadar tartışmalar yapılsa da. thales'in problemi su ile çözmeye çalışması anlamsızdı anaximandros için. çünkü nedenler silsilesinde illaki başka bir şeye ihtiyaç duyulacaktı. bundan dolayı çare: apeiron idi.
devamını gör...
duyulan en iyi hazırcevaplar
hakim: cezaevinden açtığınız tünelden çıkan toprağı ne yaptınız?
mahir çayan: topraksız köylüye dağıttık.
mahir çayan: topraksız köylüye dağıttık.
devamını gör...
bir demet tiyatro
feriştah: seni seviyorumm mükremin
mükremin: beni sevmenin nedeni, seni sevmemdir
feriştah: beni sevilesi yapan senin sevgindir
mükremin: sev seni seveni ki sevdiğin de sevsin seni.
feriştah: seni gidi sevilesi hınzır seni
devamını gör...
muhteşem gatsby
f. scott fitzgeraldın yazdığı amerikan rüyası dönemini de konu alan postmodern bir klasiktir. ana karakterlerimiz jay gatbsy ve daisydir. kitapta kızı olan daisynin kurduğu şu cümle aslında kitaptaki olayları ve kitaptaki kadınların neden aptal olduğunu açıklamıştır:
kız olduğuna sevindim. dilerim akılsız olsun. bu dünyada bir kız için istenecek en güzel şey, dünya güzeli, küçük bir budala olmasıdır.
kitap 2013 yılında sinemaya uyarlanmıştır. leonardo dicaprio,carey mulligan, joel edgerton gibi oyuncular oynamaktadır ve film müziğinin bestecisi lana del reydir. tavsiyem kitabını okuduktan sonra filmi seyretmek çünkü kitabını okumayınca filmdeki olayları anlamak daha zor oluyor.
kız olduğuna sevindim. dilerim akılsız olsun. bu dünyada bir kız için istenecek en güzel şey, dünya güzeli, küçük bir budala olmasıdır.
kitap 2013 yılında sinemaya uyarlanmıştır. leonardo dicaprio,carey mulligan, joel edgerton gibi oyuncular oynamaktadır ve film müziğinin bestecisi lana del reydir. tavsiyem kitabını okuduktan sonra filmi seyretmek çünkü kitabını okumayınca filmdeki olayları anlamak daha zor oluyor.
devamını gör...
filistin bayrağı
1916 yılında araplar'ın bağımsızlık için osmanlı'ya karşı isyanını simgeliyor.
bayrağı çizen sir mark sykes isimli ingiliz bir diplomat.
üstteki siyah şerit abbasiler
ortadaki beyaz şerit emeviler
yeşil şerit de şii fatimiler'i temsil ediyor.
üçgen şeklindeki kırmızı renk ise osmanlı'ya karşı ayaklanan haşimiler' in döktüğü kanı simgeliyor.
bayrağı çizen sir mark sykes isimli ingiliz bir diplomat.
üstteki siyah şerit abbasiler
ortadaki beyaz şerit emeviler
yeşil şerit de şii fatimiler'i temsil ediyor.
üçgen şeklindeki kırmızı renk ise osmanlı'ya karşı ayaklanan haşimiler' in döktüğü kanı simgeliyor.
devamını gör...
üstteki yazarın mahlasını cümle içinde kullanmak
nickim yok benim diyorsun ama nickim yok benim senin nickin değil mi?
devamını gör...
türkiye bir insan olsaydı nasıl olurdu sorunsalı
(bkz: nuri alço) yeşilçam filmlerinde gazozuna ilaç atmadığı kalmamış, ama hangi yeşilçam sanatçısının cenaze törenini izlesem tabudun başında hep nuri alço var.
devamını gör...
yazarları en iyi anlatan şarkı
%100.
devamını gör...
mahalle whatsapp grubuna nude atan muhtar
gelecek seçimlere tüm varlığıyla hazırlanmış muhtardır.
devamını gör...

