normal sözlük yazarlarının içini ısıtan şeyler
hasretle gozlerinden öperim.. iç ısıtıyor..
devamını gör...
kadın yazarlardan erkek yazarlara sorular
geceleri başınıza bir iş gelmesinden korkmayarak tek başına gezmek nasıl bir duygu ?
devamını gör...
corpus callosum
beynin her iki hemisferini * birbirine bağlayan anatomik bölgedir. hemisferler arasında bir duble yol, bir ara bulucu gibi görev yapar. oldukça fazla nöral liflere sahiptir.
devamını gör...
saygı duyulan bitkiler
annemin yıllar önce bana verdiği mor yonca.
adı nedir tam bilmiyorum. mor diye, mor yonca ilan ettim onu.
tek bakabildiğim çiçek. daha doğrusu beni terk etmeyen tek çiçek.
arada unutuyorum onu yok oluyor. iki su veriyorum saksının ortasından patlıyor.
azmine hayranım.
adı nedir tam bilmiyorum. mor diye, mor yonca ilan ettim onu.
tek bakabildiğim çiçek. daha doğrusu beni terk etmeyen tek çiçek.
arada unutuyorum onu yok oluyor. iki su veriyorum saksının ortasından patlıyor.
azmine hayranım.
devamını gör...
insan bir kez aşık olur
yıllar önce bir gün sohbet ederek yürürken, bir abimizin söylediği sözdü. tamamı ise şöyleydi: "insan bir kez aşık olur olm, onunla kavuşamadıysan, diğerlerini anca seversin" o zamanlar tabii biz de aşığız, bu cümleyi çok düşünmüştük; kendimizi hazırlamamız gereken trajik bir senaryo konmuştu ortaya; eğer bu aşkı tamamına erdiremezsek bir daha asla aşık olamayacaktık.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
devamını gör...
yeliz sözlük
ilgili başlık (bkz: 8 kasım 2020 sözlüğe artı oylamanın gelmesi)
yahu bu bir troll.
sözlüğün ilk haftası kendimiz çalıp kendimiz oynardık burada.
belki 10 tane başlık var böyle altına tanım bıraktığım, kendimi trollediğim.
yani üzgünüm ama ekmek çıkmaz buradan *
ama saldırmaya, açık aramaya devam sorun yok.
yahu bu bir troll.
sözlüğün ilk haftası kendimiz çalıp kendimiz oynardık burada.
belki 10 tane başlık var böyle altına tanım bıraktığım, kendimi trollediğim.
yani üzgünüm ama ekmek çıkmaz buradan *
ama saldırmaya, açık aramaya devam sorun yok.
devamını gör...
altın pipi
ikinciye gümüş pipi üçüncüye bronz pipi denilip denilmediğini merak etmeme sebep olan başlıktır.
(sonrasına mansiyon pipi denir mi diye merak etmiyorum.)
edit : imla
(sonrasına mansiyon pipi denir mi diye merak etmiyorum.)
edit : imla
devamını gör...
red kit
finaldeki jenerik müziği ve günbatımı manzarası şahane olan çizgi film.
devamını gör...
cinsel içerikli başlıkların verdiği rahatsızlık
halbuki aslında cinsel içerik rahatlık verir insana ama...
iktidarsızlık probleminiz olduğuna işaret olabilir. bir üroloğa görünün.
iktidarsızlık probleminiz olduğuna işaret olabilir. bir üroloğa görünün.
devamını gör...
fedakarlık
"gereğinden fazla yapılacak fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir."
insan bencil olmamalı, yeri geldiğinde fedakarlık yapmak erdemli bir insan davranışıdır. ama sonrasında bir durmalı ve bakmalı; değdi mi? bunu yaptığım insan bunun kıymetini biliyor mu? bu soruları cevaplamalı ve ona göre tavrını belirlemeli. ne demişler hep bana hep bana olmaz, bi sana bi bana olmalı. hayatta kendinizi ne bencil olarak konumlayın ne de enayi.
insan bencil olmamalı, yeri geldiğinde fedakarlık yapmak erdemli bir insan davranışıdır. ama sonrasında bir durmalı ve bakmalı; değdi mi? bunu yaptığım insan bunun kıymetini biliyor mu? bu soruları cevaplamalı ve ona göre tavrını belirlemeli. ne demişler hep bana hep bana olmaz, bi sana bi bana olmalı. hayatta kendinizi ne bencil olarak konumlayın ne de enayi.
devamını gör...
italya
orta avrupa'nın güneyinde, bir çizme biçiminde akdeniz'e uzanan italya yarım adasının üzerinde yer alan ülkedir.
çizme şeklindeki bu yarımadanın hemen burnunda bulunan sicilya ile yarımadanın batısındaki tiren denizinde bulunan sardinya adaları da ülke sınırları içindedir. italya yarım adasının doğusunda akdeniz'in uzantısı olan adriyatik denizi (adriya denizi), güneyinde ise akdeniz ile adriyatik denizi arasında bulunan iyon denizi (iyonya denizi) vardır.
ülke başkenti roma'dır. italya'nın dağlık bir coğrafyası vardır. kuzeyde bir yay biçiminde uzanan alp dağları, italya ile fransa, isviçre, avusturya ve slovenya arasındaki doğal sınırı oluşturur. apennin dağları ülkeyi boydan boya geçerek sicilya adası'nın batısına dek uzanır.
ülkede aynı zamanda birçok sönmüş yanardağ mevcuttur. tarihi pompei şehrinin yıkımına neden olmuş vezüv yanardağı ve etkinliğini halen devam ettiren sicilya adası'ndaki etna yanardağı bunların en ünlüsüdür.
italya'da kuzeyden güneye doğru gidildikçe hem iklim, hem de toplumsal yapı çeşitlilik ve farklılık gösterir. tarımsal üretim, ürün çeşitliliği ve bitki örtüsü açısından zengin bir ülkedir. kuzeyde alp dağları ve apenninler'in etekleri arasında uzanan po ovası, italya'nın en geniş ve en verimli tarım alanıdır. bu alan, po nehri ve kolları tarafından akaçlanır. diğer ovalık alanların geneli kıyı kesimlerdedir.
italya'da kömür yatakları çok az olduğudan yakacak olarak genellikle ormanlardan yararlanılmıştır. bu yüzden ülkedeki orman örtüsü büyük ölçüde seyrelmiş, yabanıl hayvan varlığı da giderek azalmıştır. ülke sınırları içinde çok sayıda göl bulunur. akarsu ve göllerde yaşayan başlıca tatlı su balıkları, alabalık ve mersin balığıdır. ülkeyi çevreleyen denizlerden ise hamsi, sardalya ve orkinos avlanır.
italya'nın güney kesimlerinde tarantula isimli zehirli örümcekler yaşar. italya'da işçilerin yaklaşık dörtte biri tarım alanında çalışır. köylülerin ekseriyeti işledikleri toprağın sahibi değildir; kiraladıkları toprakları ekip biçerler. kiracıların işledikleri topraklardan çıkarılmasına karşı koruma yasaları yürürlüktedir. italya'nın güney kesiminde ve sicilya'da topraklarının başında bulunmayan büyük toprak sahipleri, mülklerini parsellere ayırarak köylülere kiralar ve idaresini kendilerine bağlı kâhyalara bırakırlar. yoksul köylülerin ezilmesine sebep olan bu düzeni bir nebze olsun değiştirmek amacıyla, italyan hükumeti, 1950'den sonra birçok büyük toprak sahibinin toprağını kamulaştırarak tarım işçilerine ve yoksul köylülere dağıtmıştır.
italya, meyve ve sebze yetiştiriciliğinde avrupa'nın önde gelen ülkesidir. ülkede sanayileşme ise siyasal birliğin sağlandığı 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. günümüzde mobilyacılık, büro eşyaları, elektrikli ev aletleri, aydınlatma gereçleri, motorlu araçlar, demiryolu ve elektrikli tren donanımı, çimento, tuğla, yapay ipek, deri, pamuklu, yünlü dokuma ülkenin en önemli sanayi kollarını oluşturur. milano, torino, cenova gibi şehirler, ülke sanayisinin yoğunlaştığı yerlerdir. başkent roma, milano ve floransa, dünyanın önde gelen moda merkezleridir. güney italya'daki en önemli endüstri kenti taranto'dur.
gondol şehri venedik cam işçiliği, pisa şehri mermerleri; toskana ve umbria bölgeleri seramikleriyle ünlüdür. bologna, uluslar arası çapta bir eğitim merkezidir. tarih boyunca çeşitli kavimlerin ve orduların saldırısına uğrayan italya'da, halk en çok romalıların soyundan gelmekle övünür.
tarihte roma imparatorluğu'nun merkezi olan italya, imparatorluğun parçalanmasının ardından önce cermen halklarının, daha sonra da doğu roma imparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
orta çağ boyunca çeşitli siyasi çekişmelere sahne olduktan sonra, milano, ceneviz, venedik, pisa, floransa, bologna, napoli, sicilya gibi şehir cumhuriyetlerine ve papalığa ait şehir devletlerine bölündü. bu şehir devletleri, avrupa, asya ve afrika kıtalarında ticaret yapıyor, siyasi ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda belirliyordu. deniz ticaretiyle giderek zenginleşen italyan şehir devletleri, mimarlık, resim, heykel ve edebiyata ilgi göstererek, rönesans hareketinin gelişimini hazırlayan sanat merkezleri durumuna geldi.
xv. yy sonlarına doğru şehir devletlerinin gücü azalmaya başladı. devam eden çağlar boyunca italya'nın yönetimi ispanya, avusturya ve fransa arasında el değiştirdi. xıx. yüzyılın ikinci yarısında italya'da siyasi birlik sağlandı. ama italya, xıx. yy sonlarından xx. yy başlarına kadar sürekli siyasal, ekonomik ve kitlesel bunalımlarla kısa ömürlü hükumetlere sahne oldu. müttefik siyasetinde ve diplomaside uyumsuz bir toplum olan italya, birinci ve ikinci dünya savaşlarına kısmen katılmıştır. xx. yy başlarından itibaren daha iyi bir yaşam kurmak için ülke nüfusunun üçte biri, başta abd olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmiştir. ıı. dünya savaşı'nın ardından federal almanya'ya ve isviçre'ye işçi göçü başlamıştır. ülkedeki göç hareketleri, 1960'lı yıllara kadar sürmüştür. ülkedeki bölgesel karşıtlıklar, geçmişten kaynaklanan ekonomik ve kültürel farklılıklar ile siyasal ayrılıkların göstergesidir.
italyan halkının hemen hemen tamamı italyanca konuşur, ama italyancanın ve latincenin bölgeden bölgeye farklılık gösteren diyalektleri de vardır. italyanların büyük çoğunluğu katoliktir.
katolik kilisesinin ve papalığın merkezi olan vatikan, başkent roma'nın batısında bulunan bağımsız bir devlettir.
italya'da vatikan'ın dışında bağımsız veya özerk devlet statüsünde başka din merkezleri de mevcuttur. geçmişte roma uygarlığının, şehir cumhuriyetlerinin, rönesansın beşiği olan italya, zengin bir tarih, kültür, sanat ve mimari birikimine sahiptir.
italyan mutfağı, dünya çapında ünlüdür; italyancada "pasta" denen makarna çeşitleri (özellikle spagetti) zeytinyağlıları, sıcak ve soğuk mezeleri, sosis ve salamları, dondurmaları ve ünlü kahvesi expresso ile oldukça çekici bir mutfaktır.
çizme şeklindeki bu yarımadanın hemen burnunda bulunan sicilya ile yarımadanın batısındaki tiren denizinde bulunan sardinya adaları da ülke sınırları içindedir. italya yarım adasının doğusunda akdeniz'in uzantısı olan adriyatik denizi (adriya denizi), güneyinde ise akdeniz ile adriyatik denizi arasında bulunan iyon denizi (iyonya denizi) vardır.
ülke başkenti roma'dır. italya'nın dağlık bir coğrafyası vardır. kuzeyde bir yay biçiminde uzanan alp dağları, italya ile fransa, isviçre, avusturya ve slovenya arasındaki doğal sınırı oluşturur. apennin dağları ülkeyi boydan boya geçerek sicilya adası'nın batısına dek uzanır.
ülkede aynı zamanda birçok sönmüş yanardağ mevcuttur. tarihi pompei şehrinin yıkımına neden olmuş vezüv yanardağı ve etkinliğini halen devam ettiren sicilya adası'ndaki etna yanardağı bunların en ünlüsüdür.
italya'da kuzeyden güneye doğru gidildikçe hem iklim, hem de toplumsal yapı çeşitlilik ve farklılık gösterir. tarımsal üretim, ürün çeşitliliği ve bitki örtüsü açısından zengin bir ülkedir. kuzeyde alp dağları ve apenninler'in etekleri arasında uzanan po ovası, italya'nın en geniş ve en verimli tarım alanıdır. bu alan, po nehri ve kolları tarafından akaçlanır. diğer ovalık alanların geneli kıyı kesimlerdedir.
italya'da kömür yatakları çok az olduğudan yakacak olarak genellikle ormanlardan yararlanılmıştır. bu yüzden ülkedeki orman örtüsü büyük ölçüde seyrelmiş, yabanıl hayvan varlığı da giderek azalmıştır. ülke sınırları içinde çok sayıda göl bulunur. akarsu ve göllerde yaşayan başlıca tatlı su balıkları, alabalık ve mersin balığıdır. ülkeyi çevreleyen denizlerden ise hamsi, sardalya ve orkinos avlanır.
italya'nın güney kesimlerinde tarantula isimli zehirli örümcekler yaşar. italya'da işçilerin yaklaşık dörtte biri tarım alanında çalışır. köylülerin ekseriyeti işledikleri toprağın sahibi değildir; kiraladıkları toprakları ekip biçerler. kiracıların işledikleri topraklardan çıkarılmasına karşı koruma yasaları yürürlüktedir. italya'nın güney kesiminde ve sicilya'da topraklarının başında bulunmayan büyük toprak sahipleri, mülklerini parsellere ayırarak köylülere kiralar ve idaresini kendilerine bağlı kâhyalara bırakırlar. yoksul köylülerin ezilmesine sebep olan bu düzeni bir nebze olsun değiştirmek amacıyla, italyan hükumeti, 1950'den sonra birçok büyük toprak sahibinin toprağını kamulaştırarak tarım işçilerine ve yoksul köylülere dağıtmıştır.
italya, meyve ve sebze yetiştiriciliğinde avrupa'nın önde gelen ülkesidir. ülkede sanayileşme ise siyasal birliğin sağlandığı 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. günümüzde mobilyacılık, büro eşyaları, elektrikli ev aletleri, aydınlatma gereçleri, motorlu araçlar, demiryolu ve elektrikli tren donanımı, çimento, tuğla, yapay ipek, deri, pamuklu, yünlü dokuma ülkenin en önemli sanayi kollarını oluşturur. milano, torino, cenova gibi şehirler, ülke sanayisinin yoğunlaştığı yerlerdir. başkent roma, milano ve floransa, dünyanın önde gelen moda merkezleridir. güney italya'daki en önemli endüstri kenti taranto'dur.
gondol şehri venedik cam işçiliği, pisa şehri mermerleri; toskana ve umbria bölgeleri seramikleriyle ünlüdür. bologna, uluslar arası çapta bir eğitim merkezidir. tarih boyunca çeşitli kavimlerin ve orduların saldırısına uğrayan italya'da, halk en çok romalıların soyundan gelmekle övünür.
tarihte roma imparatorluğu'nun merkezi olan italya, imparatorluğun parçalanmasının ardından önce cermen halklarının, daha sonra da doğu roma imparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
orta çağ boyunca çeşitli siyasi çekişmelere sahne olduktan sonra, milano, ceneviz, venedik, pisa, floransa, bologna, napoli, sicilya gibi şehir cumhuriyetlerine ve papalığa ait şehir devletlerine bölündü. bu şehir devletleri, avrupa, asya ve afrika kıtalarında ticaret yapıyor, siyasi ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda belirliyordu. deniz ticaretiyle giderek zenginleşen italyan şehir devletleri, mimarlık, resim, heykel ve edebiyata ilgi göstererek, rönesans hareketinin gelişimini hazırlayan sanat merkezleri durumuna geldi.
xv. yy sonlarına doğru şehir devletlerinin gücü azalmaya başladı. devam eden çağlar boyunca italya'nın yönetimi ispanya, avusturya ve fransa arasında el değiştirdi. xıx. yüzyılın ikinci yarısında italya'da siyasi birlik sağlandı. ama italya, xıx. yy sonlarından xx. yy başlarına kadar sürekli siyasal, ekonomik ve kitlesel bunalımlarla kısa ömürlü hükumetlere sahne oldu. müttefik siyasetinde ve diplomaside uyumsuz bir toplum olan italya, birinci ve ikinci dünya savaşlarına kısmen katılmıştır. xx. yy başlarından itibaren daha iyi bir yaşam kurmak için ülke nüfusunun üçte biri, başta abd olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmiştir. ıı. dünya savaşı'nın ardından federal almanya'ya ve isviçre'ye işçi göçü başlamıştır. ülkedeki göç hareketleri, 1960'lı yıllara kadar sürmüştür. ülkedeki bölgesel karşıtlıklar, geçmişten kaynaklanan ekonomik ve kültürel farklılıklar ile siyasal ayrılıkların göstergesidir.
italyan halkının hemen hemen tamamı italyanca konuşur, ama italyancanın ve latincenin bölgeden bölgeye farklılık gösteren diyalektleri de vardır. italyanların büyük çoğunluğu katoliktir.
katolik kilisesinin ve papalığın merkezi olan vatikan, başkent roma'nın batısında bulunan bağımsız bir devlettir.
italya'da vatikan'ın dışında bağımsız veya özerk devlet statüsünde başka din merkezleri de mevcuttur. geçmişte roma uygarlığının, şehir cumhuriyetlerinin, rönesansın beşiği olan italya, zengin bir tarih, kültür, sanat ve mimari birikimine sahiptir.
italyan mutfağı, dünya çapında ünlüdür; italyancada "pasta" denen makarna çeşitleri (özellikle spagetti) zeytinyağlıları, sıcak ve soğuk mezeleri, sosis ve salamları, dondurmaları ve ünlü kahvesi expresso ile oldukça çekici bir mutfaktır.
devamını gör...
film önerileri
ı origins.
devamını gör...
acı
bir (bkz: yılmaz erdoğan) şiiri.
yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
peki ya senin uğruna
üzülmek niye?
yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
peki ya senin uğruna
üzülmek niye?
devamını gör...
anonim moderatör istemiyoruz
evet ya.
öyle canlı kanlı moderatör istiyoruz.
buluşalım, yemek ısmarlayalım, oturup çay içelim falan yani.
lütfen...
öyle canlı kanlı moderatör istiyoruz.
buluşalım, yemek ısmarlayalım, oturup çay içelim falan yani.
lütfen...
devamını gör...
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
olsun, yine de değer...
devamını gör...
sokaktaki kedileri pis diye sevmemek
haspam.. kendi ne kadar temiz acaba.. sen sevme zaten..
devamını gör...
tam kapanmada kafa sözlük'ün hali
zirve yapacaktır muhtemelen. ağşama gadar döt büyütüp sözlüğe yazacağız holley...benjamin bittin olm sen.
devamını gör...
zimem defteri
zimme borç anlamına gelmektedir, zimem defteri ise borç defteri demektir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
devamını gör...
bayramı buruk geçen yazarlar
buruk fakat alışkın olduğum durumdur. '' nerede o eski bayramlar?'' değil, ''nerede o eski çocukluk zamanları , nerede o eski büyükler?'' denilmelidir. maalesef çoğu toprağın altında.
neyse bayramınız kutlu olsun sözlük!
diyeceğim başlıktır.
neyse bayramınız kutlu olsun sözlük!
diyeceğim başlıktır.
devamını gör...

