rasim öztekin'in seksenler grubuna attığı son mesaj
çok duygulandığım çok üzüldüğüm sesli mesajdır. bir insan bu kadar samimi bu kadar cana yakın olabilir mi ya gerçekten çok güzel insandı. huzur içinde uyusun.
devamını gör...
biri gelip ben peygamberim derse ne yapardınız sorunsalı
ben seni gönderdiğimi hatırlamıyorum, isim neydi ?
devamını gör...
camdaki kız
gülseren hanım güzel para kazandı. haricinde bizim insanımız cidden böyle psikolojik delileri mi izliyor ya.
devamını gör...
mülakat değil liyakat ile iş bulmak
hasbelkader liyakatla girsen dahi yönetici yada üst kadro hakkaniyetle gelmediyse, kayırmacı zihniyet yüzünden yaşayacağın huzursuzluk, tüm motivasyonunu bitirir.iş huzurunun saglanması için tepeden tırnağa adil seçimlerin yapılması gerekir.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
enstrumantal parcalari seviyorsaniz mutlaka dinleyin derim...
devamını gör...
uludağ sözlük geleneğiyle yetişen yazar
benim. bebeydim oraya düştüğüm zaman. 22 yaşında mıydım? sanırım. y o r u l d u m, vurdurmak, vurdurdum dövmesi, yalarum, nonnik, cikcik falan ne varsa orada öğrendim. oradan buradan alıntıladığı yazıları paylaşıp onları kendisinin yazdığını zannedip bizi onu kıskanmakla suçlayanları, mesaja cevap gelmeyince inşallah ölürsün diyen arkadaşları, bol bol psikolojik rahatsızlıkları gördüm. hatta bir ara cinsel organ atan bir yazar vardı, eleştirilere kulak asıp daha temiz donlar giymeye başladı deniyordu. ben künah diye bakmadım tabii. bilen bilir edep, hayâ ve ar gibi aynı anlama gelen tüm özelliklere sahip biriyimdir.
uludağ çok iyi yazarlara sahip sözlüklerden biriydi. sahiden enfes yazarlar vardı. akış harika başlıklar ile doluydu, kaliteli troll'ler, özenli yazılar, her meslekten zeki insanlar vardı. çok güzel buluşmalar düzenledik tanışıp, çoğu yakın arkadaşımla oradan tanıştım vs vs. sonra iyi yazarlar o güzel atlara binip gittiler. çünkü gruplaşma vardı, bir yazara kafayı takıp onlarca insan bir kişiye karşı linç başlatıyordu, duygusal ilişkiler ortaya seriliyordu, hakaret ve saldırganlık ile insanlar fikirlerini savunuyordu. ne oldu? bu durumu sorun etmeyen az sayıda insan kaldı orada. ben bunlara gelemem diyenler çekip gitti.
ve bu bir gelenek ya da kültür değildi. öyle olsa kaliteli yazarlar kalır ve yazmaya devam ederdi. sözlük bozuldu diye yazarlar gitti. 2016 sonrası sözlük ile ilgilenilmemesinin (meme dedim) saldırganlığı ve özensizliğini de uludağ geleneği adı altında pazarlamamak lazım gelir.
özetle, 2016 öncesi orada yazmaya başlamış herkes burada da zorlanmadan yazar. hatta keşke gelseler yazsalar ne iyi olurdu. keşkeler..
uludağ çok iyi yazarlara sahip sözlüklerden biriydi. sahiden enfes yazarlar vardı. akış harika başlıklar ile doluydu, kaliteli troll'ler, özenli yazılar, her meslekten zeki insanlar vardı. çok güzel buluşmalar düzenledik tanışıp, çoğu yakın arkadaşımla oradan tanıştım vs vs. sonra iyi yazarlar o güzel atlara binip gittiler. çünkü gruplaşma vardı, bir yazara kafayı takıp onlarca insan bir kişiye karşı linç başlatıyordu, duygusal ilişkiler ortaya seriliyordu, hakaret ve saldırganlık ile insanlar fikirlerini savunuyordu. ne oldu? bu durumu sorun etmeyen az sayıda insan kaldı orada. ben bunlara gelemem diyenler çekip gitti.
ve bu bir gelenek ya da kültür değildi. öyle olsa kaliteli yazarlar kalır ve yazmaya devam ederdi. sözlük bozuldu diye yazarlar gitti. 2016 sonrası sözlük ile ilgilenilmemesinin (meme dedim) saldırganlığı ve özensizliğini de uludağ geleneği adı altında pazarlamamak lazım gelir.
özetle, 2016 öncesi orada yazmaya başlamış herkes burada da zorlanmadan yazar. hatta keşke gelseler yazsalar ne iyi olurdu. keşkeler..
devamını gör...
erkek kadın için bir şey yapmalı mı sorunsalı
ne kadar da kırıcı bi tanım. nankörlüğe denk gelmiş yazarımız, üzücü cümlelerinden anladığım kadarıyla.
bir kadın olarak ben şahsen benim için nelerden vazgeçildiğinden tatmin olmam hatta kendisine böyle hissettirdiğim için kendimi yer dururum. örneğin; ben hayatına yeni giren bir insan olarak, karşımdakinden kaç yıllık arkadaşlarından vazgeçmesini isteyemem. bana da yapılsa kızarım. sen kimsin? ne sıfatla böyle büyük bi talepte bulunuyosun? derler adama.
önemli olan değer görmek, birlikte bir şeyler inşa edebileceğini bilmek, ve tabiki en büyük değer olarak; güven duygusunu damarlarında hissetmek.
bir kadın olarak ben şahsen benim için nelerden vazgeçildiğinden tatmin olmam hatta kendisine böyle hissettirdiğim için kendimi yer dururum. örneğin; ben hayatına yeni giren bir insan olarak, karşımdakinden kaç yıllık arkadaşlarından vazgeçmesini isteyemem. bana da yapılsa kızarım. sen kimsin? ne sıfatla böyle büyük bi talepte bulunuyosun? derler adama.
önemli olan değer görmek, birlikte bir şeyler inşa edebileceğini bilmek, ve tabiki en büyük değer olarak; güven duygusunu damarlarında hissetmek.
devamını gör...
elon musk’ın servetinin yüzde 2’si dünyadaki açlığı çözer
popülist söylemdir. siz dünyada qclik problemini çözecek meblağın 50 katının bir kişinin elinde servet olarak toplanmasını önüne geçecek yöntemler üzerinde düşünün lale tohumları. yoksa açlık da olur kıtlık da. yoksa bir gun gelir karun çıkar ortaya bir gün gelir elon musk.
devamını gör...
yazarların gördüğü tatsız fotoğraflar
holokost sırasında toplu bir şekilde öldürülen insanlara ait üst üste yığılmış yüzlerce cesedin dozer kepçe ile toplandığı anlara ait fotoğraflardır.
görüntüler hassas olduğu için buraya koymuyorum ama merak edenler (!) için zibilyon tane kaynak var nette.
görüntüler hassas olduğu için buraya koymuyorum ama merak edenler (!) için zibilyon tane kaynak var nette.
devamını gör...
altı gün savaşı
arapların ne kadar .....* bir toplum olduğunu buz gibi gösteren savaştır.
bu arap devletleri birbirleriyle anlaşırlar ve derlerki hepimiz müslüman arap devletleriyiz. haydi güçlerimizi birleştirelim ve bu yahudileri ortadoğu’dan atalım. savaşa başlarlar. ancak * birbirlerine düşerler, adeta birbirlerine tren yaparak saldırırlar. israil yeni görünen ama yeni olmayan güçlü devlettir, affeder mi bunu? bu birbirlerine düşmenin de etkisiyle 6 günde alayını dağıtır ve ortadoğu’da kalıcı olur.
araplarda biz size küstük diyerek avrupaya enerji desteğini keser. avrupa’da enerji konusunda sineğin yağını hesaplamak eylemini yaparak yaz saati uygulamasını yürülüğe koymaya başlar.
ek bilgi : yaz saati uygulamasının bugün avrupada halâ uygulanıyor olmasının nedeni tasarruf değil, arapların bu yaptığını unutmamaktır. bizim kaldırma nedenimiz de gereksiz görmek değil, avrupaya biz sizinle aynı safta değiliz demektir. kaldırdığımız döneme ve o dönemde başlayan avrupa türkiye ilişkilerinde ki gerilime bakarsınız demek istediğimi anlayacaksınız.
he kaç kişi okur bu entry’i bilemem. okuyan merak eden araştırabilir, yanıldığım yerlerde bana portakal fırlatabilir.
bu arap devletleri birbirleriyle anlaşırlar ve derlerki hepimiz müslüman arap devletleriyiz. haydi güçlerimizi birleştirelim ve bu yahudileri ortadoğu’dan atalım. savaşa başlarlar. ancak * birbirlerine düşerler, adeta birbirlerine tren yaparak saldırırlar. israil yeni görünen ama yeni olmayan güçlü devlettir, affeder mi bunu? bu birbirlerine düşmenin de etkisiyle 6 günde alayını dağıtır ve ortadoğu’da kalıcı olur.
araplarda biz size küstük diyerek avrupaya enerji desteğini keser. avrupa’da enerji konusunda sineğin yağını hesaplamak eylemini yaparak yaz saati uygulamasını yürülüğe koymaya başlar.
ek bilgi : yaz saati uygulamasının bugün avrupada halâ uygulanıyor olmasının nedeni tasarruf değil, arapların bu yaptığını unutmamaktır. bizim kaldırma nedenimiz de gereksiz görmek değil, avrupaya biz sizinle aynı safta değiliz demektir. kaldırdığımız döneme ve o dönemde başlayan avrupa türkiye ilişkilerinde ki gerilime bakarsınız demek istediğimi anlayacaksınız.
he kaç kişi okur bu entry’i bilemem. okuyan merak eden araştırabilir, yanıldığım yerlerde bana portakal fırlatabilir.
devamını gör...
yazarların değiştirmek istedikleri özellikleri
düşünmeden evet demem.
tez canlı olmam.
değişeceğime inanmıyorum, olayları eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum.
tez canlı olmam.
değişeceğime inanmıyorum, olayları eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum.
devamını gör...
mutsuz olmak için bahane arayan insan
tahminleri doğru çıkan insandır. hayat bir mutsuzluk resitalidir.
devamını gör...
tanım yazarken dikkat edilmesi gerekenler
birtakım tavsiyeler bütünü olan başlık.
:)
bunu koymayın.
:d
ya da bunu.
xd bunu da. veya ☺ bunun gibileri.
yapacaksanız yıldız butonu içine alın.
forumsal yazmayın. yazdığınız harflerden oluşan cümleler bütünü var ya ? hani 32 tane? heh işte onlar anlamlı ve yazdığınız başlığı tanımlar nitelikte olmalı.
üstteki yazara cevap vermeyin ya da hakaret etmeyin. tartışma ortamımız alçak puşt tan bir tık ileri seviye olsun lütfen. illa cevap verecekseniz onun başlığı altına yazmayın. sağlam bir başlık açın. ona cevap olsun ama cevap gibi de gözüktürmeyin. evet bence bunu başarabilirsiniz.
entry butonları hakkında başlığını okuyun ve onları kullanmaya özen gösterin. böylece tanımlarınız daha göze çarpar olur ve daha çok okunur. mesela tek kelimelik tanım atacaksanız bkz butonunu kullanın derim.
daha yazarım aslında ama sabah iş güç var kardeşim arada sahur için de uyanacaz. bu entry sabah kendini editler.
:)
bunu koymayın.
:d
ya da bunu.
xd bunu da. veya ☺ bunun gibileri.
yapacaksanız yıldız butonu içine alın.
forumsal yazmayın. yazdığınız harflerden oluşan cümleler bütünü var ya ? hani 32 tane? heh işte onlar anlamlı ve yazdığınız başlığı tanımlar nitelikte olmalı.
üstteki yazara cevap vermeyin ya da hakaret etmeyin. tartışma ortamımız alçak puşt tan bir tık ileri seviye olsun lütfen. illa cevap verecekseniz onun başlığı altına yazmayın. sağlam bir başlık açın. ona cevap olsun ama cevap gibi de gözüktürmeyin. evet bence bunu başarabilirsiniz.
entry butonları hakkında başlığını okuyun ve onları kullanmaya özen gösterin. böylece tanımlarınız daha göze çarpar olur ve daha çok okunur. mesela tek kelimelik tanım atacaksanız bkz butonunu kullanın derim.
daha yazarım aslında ama sabah iş güç var kardeşim arada sahur için de uyanacaz. bu entry sabah kendini editler.
devamını gör...
sözlük uğruna uyumamak
kimse sözlük sevgimi sorgulamasın!
*
*
devamını gör...
hermetika
antik mısır'a kadar dayanan orijinal kayıtları, yıkılan iskenderiye kütüphanesinden kaçırılmıştır. ortadoğu'daki zerdüştlük, saabilik, ve sufilik gibi ezoterik ekollere kaynak oluşturmasının yanında, buradan eski yunanistan'a geçmiş ve şimdiki adını da veren hermes trismegistus tarafından yunancaya çevrilmiştir. pisagor ve platon gibi eski yunan düşünürlere ilham olmuştur. eski yunan'dan gelen bu kayıtlar latinceye de çevrilmiştir. newton ve kopernik gibi zamanın düşünürlerini de etkilemiştir.
hermetika bir takım öğretileri içinde barındıran bir eserdir. şiir gibi yazılan bu öğretilerden bir örnek;
"haydi dinleyin çamurdan insanlar!
bir an düşün, nasıl oluştuğunu ana rahminde.
aklına getir o usta işçiliği ve ara o sanatçıyı,
böyle güzel bir görüntüye şekil veren.
kim çizdi göz yuvalarını?
kim açtı burun deliklerini, kulaklarını ve ağzını?
kim uzattı sinirlerini ve sıkıca bağladı?
kim yaptı kemiklerini ve etini deriyle örttü?
kim ayırdı parmaklarını ve düzleştirdi tabanlarını?
kim hazırladı kalbini ve boşluklar bıraktı ciğerlerinde?
kim görünür kıldı güzelliğini
ve sakladı bağırsaklarını içeride?
kaç çeşit beceri kullanıldı
ve kaç tane sanat eseri yaratıldı
oluşturmak için bir insanı?
(…) gözlerinle görmek için o’nu,
mükemmel düzenine bak evrenin;
algıladığın her şeyi yöneten
zorunlu yasalara ve
olan ve olacak olan her şeyin
mükemmelliğine bak!
uzayda kendine verilen yerde dolaşır her yıldız.
niçin bütün yıldızlar aynı yolu izlemezler?
her birinin yerini tayin eden kimdir?
bunların yapımcısı ve sahibi olmalıdır birisi.
mümkün değildir tesadüfen ortaya çıkmaları.
düzen tümüyle yaratılmış olmalıdır mutlaka.
ölçüye sığmayan sadece
ortaya çıkandır ‘tesadüfen’."
bu eserin birçok dine de kaynak oluşturduğu düşünülmektedir.
hermetika bir takım öğretileri içinde barındıran bir eserdir. şiir gibi yazılan bu öğretilerden bir örnek;
"haydi dinleyin çamurdan insanlar!
bir an düşün, nasıl oluştuğunu ana rahminde.
aklına getir o usta işçiliği ve ara o sanatçıyı,
böyle güzel bir görüntüye şekil veren.
kim çizdi göz yuvalarını?
kim açtı burun deliklerini, kulaklarını ve ağzını?
kim uzattı sinirlerini ve sıkıca bağladı?
kim yaptı kemiklerini ve etini deriyle örttü?
kim ayırdı parmaklarını ve düzleştirdi tabanlarını?
kim hazırladı kalbini ve boşluklar bıraktı ciğerlerinde?
kim görünür kıldı güzelliğini
ve sakladı bağırsaklarını içeride?
kaç çeşit beceri kullanıldı
ve kaç tane sanat eseri yaratıldı
oluşturmak için bir insanı?
(…) gözlerinle görmek için o’nu,
mükemmel düzenine bak evrenin;
algıladığın her şeyi yöneten
zorunlu yasalara ve
olan ve olacak olan her şeyin
mükemmelliğine bak!
uzayda kendine verilen yerde dolaşır her yıldız.
niçin bütün yıldızlar aynı yolu izlemezler?
her birinin yerini tayin eden kimdir?
bunların yapımcısı ve sahibi olmalıdır birisi.
mümkün değildir tesadüfen ortaya çıkmaları.
düzen tümüyle yaratılmış olmalıdır mutlaka.
ölçüye sığmayan sadece
ortaya çıkandır ‘tesadüfen’."
bu eserin birçok dine de kaynak oluşturduğu düşünülmektedir.
devamını gör...
çalıkuşu
bu kitabın ününü çok duydum. her sorduğumda tavsiye edilen bir kitaptı. ama kalın olduğu için cesaret edememiş, kitaplıkta aylarca bekletmiştim. şimdi anlıyorum neden ısrarla tavsiye ettiklerini.
kelimeler özenle seçilmiş, cümleler inci gibi dizilmiş, sayfalar ilmek ilmek dokunmuş. kitabın edebiyatımızdaki yerini ve öneminin herkes biliyor. reşat nuri güntekin'e yakışır bir kitap. aşk, ihanet, özlem, üzüntü, sevgi tek bir kitapta ve tek bir insanın duyguları. bu kadar duyguyu üst üste kaldirabilmek zor, bunlarla birlikte yıllarca yaşayabilmek daha zor. bunların üstüne bir de geçim sıkıntısı yüklendimi feride'nin omuzlarına...
çalıkuşu'na açılan bu kitapta bizi feride'nin günlükleri karşılıyor. onun mutlulukları, onun hayal kırıklıkları.. yeri geldi feride'yle sevdim, çalıkuşu'yla daldan dala atladım, gülbeşeker'le kaçtım. nerden bakarsam bakayım kamran'ı suçlu buldum, kitabı okumadım hissettim.
tek suçu ölesiye sevmek olan, naifliğiyle gönlümüzde taht kurmuş bir ipekböceği'ydi o. nasıl kıydılar ona, insan acıtırım diyerek parmaklarının ucuyla okşarken saçlarını, kamran nasıl ihanet etti? nasıl üzmeyi başardı?
feride'nin neredeyse bütün hayatı kaçmakla geçiyor; kendisinden, kamran'dan, geçmişinden. ama kaderinden kaçmayı başaramıyor "aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan er ya da geç kavuşurmuş" birbirlerinin kaderi olurlarmış. evet, feride sarı çiçek romanından sonra kamran'dan nefret etti. ama vazgeçemedi, içinde bir yerlerde onu yaşatmaya devam etti.
her sayfasında kendimden bir parça bulduğum bu kitabı herkese tavsiye ederim.
kelimeler özenle seçilmiş, cümleler inci gibi dizilmiş, sayfalar ilmek ilmek dokunmuş. kitabın edebiyatımızdaki yerini ve öneminin herkes biliyor. reşat nuri güntekin'e yakışır bir kitap. aşk, ihanet, özlem, üzüntü, sevgi tek bir kitapta ve tek bir insanın duyguları. bu kadar duyguyu üst üste kaldirabilmek zor, bunlarla birlikte yıllarca yaşayabilmek daha zor. bunların üstüne bir de geçim sıkıntısı yüklendimi feride'nin omuzlarına...
çalıkuşu'na açılan bu kitapta bizi feride'nin günlükleri karşılıyor. onun mutlulukları, onun hayal kırıklıkları.. yeri geldi feride'yle sevdim, çalıkuşu'yla daldan dala atladım, gülbeşeker'le kaçtım. nerden bakarsam bakayım kamran'ı suçlu buldum, kitabı okumadım hissettim.
tek suçu ölesiye sevmek olan, naifliğiyle gönlümüzde taht kurmuş bir ipekböceği'ydi o. nasıl kıydılar ona, insan acıtırım diyerek parmaklarının ucuyla okşarken saçlarını, kamran nasıl ihanet etti? nasıl üzmeyi başardı?
feride'nin neredeyse bütün hayatı kaçmakla geçiyor; kendisinden, kamran'dan, geçmişinden. ama kaderinden kaçmayı başaramıyor "aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan er ya da geç kavuşurmuş" birbirlerinin kaderi olurlarmış. evet, feride sarı çiçek romanından sonra kamran'dan nefret etti. ama vazgeçemedi, içinde bir yerlerde onu yaşatmaya devam etti.
her sayfasında kendimden bir parça bulduğum bu kitabı herkese tavsiye ederim.
devamını gör...


