bekar oğlu olan annelerin her ortamda kız bakması sorunsalı
hastanede bile hemşirelerin eline bakar yüzük var mı diye. düğün, kısır günü, cenaze farketmez. yeter ki gözüne kestirsin. avına sinsice yaklaşır ve "bekar mısın kızım?" diyerek ağına düşürmeye çalışır.
devamını gör...
10 türk dizisinden 9’unun konusunun aynı olması
buna rağmen izlenmesi saçmalığı
devamını gör...
tek şarkısı ile tanınan şarkıcı
taner kaya-ayrılsak ölürüz biz.
devamını gör...
en son babalar duyar
2002 yılında trt 1'de yönetmenliğini
sibel kocataş, funda karagöz'ün senaristliğini necmi yapıcı, metin açıkgöz, birol güven, kenan kuzan, murat aras'ın yaptığı komedi, aile dizisidir.
1 sezon trt'de devam edip final yapıp sonra star tv'ye geçiş yapmış orada yeni bir dizi gibi başlamıştır. aslında ilk sezonu keyifle izlediğim için başlayacak olması beni çok heyecanlandırmıştı fakat dizi başlayıp yeni bir formatla geldiğini başrollerin değiştiğini görünce hayaller kırık kırık.
bir anne (ayşegül atik) bir baba (ali erkazan) bir oğul (ali sunal) ve üç kızları (hatice aslan) (burçak ışımer) (cansın özyosun) hah nasıl unutulur bir de hallederiz kadir damatlarıyla (levent ülgen)
sürülen bir hayat hem de aynı evde. aile içi, dışı, konu komşu ilişkileri, diyalogları komik halleri işlenmiştir.
1. sezon 2003'te 41 bölümle efsane bir şekilde bitiş yaptı.
2003'te tekrar yayına girdi fakat bu sefer star tv'de. bölüm numarası 1 den başladı ve 4 sezonda burada devam etti. ayşegül atik, ali erkazan ve ali sunal diziden ayrıldı ve levent ülgen yani hallederiz kadir'in üzerinden konular devam etmeye başladı. yaptığı türlü türlü üçkağıtçılıklarla izleyenleri güldürmeye çalıştılar. açıkçası ben bu tavrı, tarzı pek beğenmedim. gümbür gümbür devam eden dizi gidip yerine daha çiğ bir dizi gelmişti.
kadir'in babası (selahattin taşdöğen) ve annesi (zerrin epikmen) diziye dahil olmuş ve konular onların üzerinden devam etmişti. açıkçası ben buralara pek adapte olamamış bçve izlemeyi bırakmıştım. 200 bölümle star'da final yaptı.
sibel kocataş, funda karagöz'ün senaristliğini necmi yapıcı, metin açıkgöz, birol güven, kenan kuzan, murat aras'ın yaptığı komedi, aile dizisidir.
1 sezon trt'de devam edip final yapıp sonra star tv'ye geçiş yapmış orada yeni bir dizi gibi başlamıştır. aslında ilk sezonu keyifle izlediğim için başlayacak olması beni çok heyecanlandırmıştı fakat dizi başlayıp yeni bir formatla geldiğini başrollerin değiştiğini görünce hayaller kırık kırık.
bir anne (ayşegül atik) bir baba (ali erkazan) bir oğul (ali sunal) ve üç kızları (hatice aslan) (burçak ışımer) (cansın özyosun) hah nasıl unutulur bir de hallederiz kadir damatlarıyla (levent ülgen)
sürülen bir hayat hem de aynı evde. aile içi, dışı, konu komşu ilişkileri, diyalogları komik halleri işlenmiştir.
1. sezon 2003'te 41 bölümle efsane bir şekilde bitiş yaptı.
2003'te tekrar yayına girdi fakat bu sefer star tv'de. bölüm numarası 1 den başladı ve 4 sezonda burada devam etti. ayşegül atik, ali erkazan ve ali sunal diziden ayrıldı ve levent ülgen yani hallederiz kadir'in üzerinden konular devam etmeye başladı. yaptığı türlü türlü üçkağıtçılıklarla izleyenleri güldürmeye çalıştılar. açıkçası ben bu tavrı, tarzı pek beğenmedim. gümbür gümbür devam eden dizi gidip yerine daha çiğ bir dizi gelmişti.
kadir'in babası (selahattin taşdöğen) ve annesi (zerrin epikmen) diziye dahil olmuş ve konular onların üzerinden devam etmişti. açıkçası ben buralara pek adapte olamamış bçve izlemeyi bırakmıştım. 200 bölümle star'da final yaptı.
devamını gör...
en sevdiğiniz animasyon film serisi
kessssinlikle shrek.
ilk filmi belki 100 kere seyretmişimdir, repliklerin %80'ini de ezbere biliyorum ama gel gör biri "shrek var izleyelim" desin aynı bu modda izlemeye gidiyorum:
ilk filmi belki 100 kere seyretmişimdir, repliklerin %80'ini de ezbere biliyorum ama gel gör biri "shrek var izleyelim" desin aynı bu modda izlemeye gidiyorum:

devamını gör...
küfürbaz olan insanların kafasının çalışmaması
tam aksini düşünüyorum. o yaratıcı küfürlerin çıktığı beyinler kesinlikle daha fazla çalışıyor olmalı.
devamını gör...
lazım olur düşüncesiyle atılmayan eşyalar
iki kutu dolusu var evde kaldırdım bir köşeye, bir şey arayınca ilk onu deviriyorum, içinde yok yok. elektrikle ilgili parçalar, conta, musluk, fermuar değişik değişik şeyler, çoklu ihtiyaç malzemesi gibi. ne ararsan var.
devamını gör...
freud mutluluğun mimarı
bir stefan zweig kitabıdır.
stefan zweig tarafından, freud anlatılıyor. güzel bir kitap ama objektif bir bakış açısıyla anlatılmamış. diyorsanız ki ben freud öğrenmek istiyorum ve tanımak istiyorum işte o zaman bu kitabı tavsiye etmem. yanlı bir şekilde freud anlatılıyor. freud kitapta anlatılan bir insan değil.
kitap karışık bir kitap değil. gayet anlaşılır ve sade bir kitap. okurken hem keyif aldım hem çok hoşuma gitti. freud ve çalışmaları detaylı ve basit şekilde inceleniyor. incelenirken neden öyle yaptığı ve ne düşündüğü basit şekilde anlatılıyor. özel hayatı ve yaşama şekli aktarılıyor. örnekler ve gözlemler son derece yerinde. freud ve psikolojiye getirdiği farklılıklar güzel şekilde aktarılıyor. yeri geliyor çok övülüyor ama kitabın objektif olmadığını anladıktan sonra pek sorun olmuyor.
ilk sayfadan itibaren zweig abi nasıl bir freud hayranı anlıyorsunuz. sevdiği birini gözlemlerken objektif olmamış ama büyük bir keyifle anlatmış. ruh halini az buçuk anladım okurken. herif zevk alarak yazmış kitabı.
yazar kitabında freud'un psikanaliz'i icat ederek insan ruhunun içini aydınlatmayı başardığını ve mutlu etmeyi başardığını ileri sürüyor. yaptıklarını bir devrim olarak görüyor ki bence burada haklı.
freud tarih boyunca en çok yanlış anlaşılan insanlardan birisiydi ve zweig bu yanlış anlaşılmaları düzeltmeye çalışarak kitabına ekliyor. freud ve bazı çalışmalarının yanlışlığını düzeltmeye çalışıyor. ayrıca dönemin avrupası'nın durumu gözler önüne seriliyor. hasta avrupa denilen tabirin sebepleri aktarılıyor. güzel bir çalışma.
ben zaten freud hakkında birçok eser okuduğum için bana pek övgü tarafı batmadı. rahatsız olmadan okudum sevdim. basit ve güçlü bir kitap. alıp rahatça okunabilir çok kafa patlatmaya ve üzerine düşmeye gerek yok.
benim elimdeki kitap zeplin yayınlarının kitabıydı. kitabın çevirisini mine bali yapmış. kitap 180 sayfa ve iyi bir kitap rahatlıkla tavsiye edebilirim. hem de herkese tavsiye edebilirim. bu kitabı okumak için illa bir birikime sahip olmanıza gerek yok.
yazımı kitabın kapağında bulunan bir yazıyla sonlandırıyorum.
insan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
stefan zweig tarafından, freud anlatılıyor. güzel bir kitap ama objektif bir bakış açısıyla anlatılmamış. diyorsanız ki ben freud öğrenmek istiyorum ve tanımak istiyorum işte o zaman bu kitabı tavsiye etmem. yanlı bir şekilde freud anlatılıyor. freud kitapta anlatılan bir insan değil.
kitap karışık bir kitap değil. gayet anlaşılır ve sade bir kitap. okurken hem keyif aldım hem çok hoşuma gitti. freud ve çalışmaları detaylı ve basit şekilde inceleniyor. incelenirken neden öyle yaptığı ve ne düşündüğü basit şekilde anlatılıyor. özel hayatı ve yaşama şekli aktarılıyor. örnekler ve gözlemler son derece yerinde. freud ve psikolojiye getirdiği farklılıklar güzel şekilde aktarılıyor. yeri geliyor çok övülüyor ama kitabın objektif olmadığını anladıktan sonra pek sorun olmuyor.
ilk sayfadan itibaren zweig abi nasıl bir freud hayranı anlıyorsunuz. sevdiği birini gözlemlerken objektif olmamış ama büyük bir keyifle anlatmış. ruh halini az buçuk anladım okurken. herif zevk alarak yazmış kitabı.
yazar kitabında freud'un psikanaliz'i icat ederek insan ruhunun içini aydınlatmayı başardığını ve mutlu etmeyi başardığını ileri sürüyor. yaptıklarını bir devrim olarak görüyor ki bence burada haklı.
freud tarih boyunca en çok yanlış anlaşılan insanlardan birisiydi ve zweig bu yanlış anlaşılmaları düzeltmeye çalışarak kitabına ekliyor. freud ve bazı çalışmalarının yanlışlığını düzeltmeye çalışıyor. ayrıca dönemin avrupası'nın durumu gözler önüne seriliyor. hasta avrupa denilen tabirin sebepleri aktarılıyor. güzel bir çalışma.
ben zaten freud hakkında birçok eser okuduğum için bana pek övgü tarafı batmadı. rahatsız olmadan okudum sevdim. basit ve güçlü bir kitap. alıp rahatça okunabilir çok kafa patlatmaya ve üzerine düşmeye gerek yok.
benim elimdeki kitap zeplin yayınlarının kitabıydı. kitabın çevirisini mine bali yapmış. kitap 180 sayfa ve iyi bir kitap rahatlıkla tavsiye edebilirim. hem de herkese tavsiye edebilirim. bu kitabı okumak için illa bir birikime sahip olmanıza gerek yok.
yazımı kitabın kapağında bulunan bir yazıyla sonlandırıyorum.
insan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
devamını gör...
big brother is watching you
bunun lacan psikanalizindeki karşılığı "big other" dır. ayna evresine karşılık gelen bu abimiz, maalesef 6. ayımızdan beri bizi izlemektedir.
devamını gör...
takip edilesi sözlük yazarları
arkadaşlar, buraya yazdığınız isimler zaten öne çıkan, bir şekilde kendini buraya tabir-i caizse kabul ettirmiş yazarlardır. birçok kişi kendini yazmış, onlara laf yok ama diğerleri neden öne çıkanları yazmış ki? kimse alınıp küsmesin; sonuçta genel bir eleştiri yapıyorum. eğer yazılacaksa gerçekten keşfedilmesi gereken yazarlar yazılmalı.
mesela birkaç gün önce keşfettiğim; yedinci dem, eniyisipencere, la luna, ohrmazd, brave, pancharatnam, düsünengözlük, _mor, kafa sözlük yazarı, revolversiz ittihatçı gibi yazarlara hemencecik bir göz atın bana kalırsa.
önceden takip ettiğim; onistanbul, revolutionary girl utena, güneş, muris, urlalı, stuff, gorgeous, legal torbacı, blackeyes gibi yazarları da keyifle okuyabilirsiniz. kanımca bunlar sizi hem güldürecek hem düşündürecek, hem hüzünlendirip hem sevindirecek nadide yazarlar. okuyun, okuyun. ondan sonra yaparız dedikodularını. *
kızgın edit: yani aklıma gelmese kimse demeyecek mars una nocte'yi unuttun, diye. onu da okuyun, okuyun, okuyun. şey yani rica ediyorum. *
mesela birkaç gün önce keşfettiğim; yedinci dem, eniyisipencere, la luna, ohrmazd, brave, pancharatnam, düsünengözlük, _mor, kafa sözlük yazarı, revolversiz ittihatçı gibi yazarlara hemencecik bir göz atın bana kalırsa.
önceden takip ettiğim; onistanbul, revolutionary girl utena, güneş, muris, urlalı, stuff, gorgeous, legal torbacı, blackeyes gibi yazarları da keyifle okuyabilirsiniz. kanımca bunlar sizi hem güldürecek hem düşündürecek, hem hüzünlendirip hem sevindirecek nadide yazarlar. okuyun, okuyun. ondan sonra yaparız dedikodularını. *
kızgın edit: yani aklıma gelmese kimse demeyecek mars una nocte'yi unuttun, diye. onu da okuyun, okuyun, okuyun. şey yani rica ediyorum. *
devamını gör...
normal sözlük plug.dj odası
üst edit: geçici olarak kullandığımız bu odayı gerçek radyo yayınımızın başlamasıyla terketmiş bulunuyoruz.
bugun itibariyle deneme yayinina baslamis bulunuyoruz.
yakin zamanda onceden belirlenmis sekilde, yazarlara rezerve edilmis yayin saatleri yapmayi dusunuyoruz.
web: buradan
mobil uygulamalari da mevcut
android
android arka plan
ıos icin araci uygulama
plug.dj nedir?
komuniteler olusturup youtube ya da soundcloud da yer alan sarkilardan kendinize playlist yapip bu listeyi dj olarak komunite icerisindeki insanlarla ayni anda ayni sarkiyi yaklasik ayni saniyeden dinleyerek bir yandan da chat yapabileceginiz bir platform.
olusturdugum kafa sozluk community icerisinde kendi kendimize takilabiliriz. rezerve edilmis saatler disinda herkes siraya girip istedigi sarkiyi calabilir.
bugun itibariyle deneme yayinina baslamis bulunuyoruz.
yakin zamanda onceden belirlenmis sekilde, yazarlara rezerve edilmis yayin saatleri yapmayi dusunuyoruz.
web: buradan
mobil uygulamalari da mevcut
android
android arka plan
ıos icin araci uygulama
plug.dj nedir?
komuniteler olusturup youtube ya da soundcloud da yer alan sarkilardan kendinize playlist yapip bu listeyi dj olarak komunite icerisindeki insanlarla ayni anda ayni sarkiyi yaklasik ayni saniyeden dinleyerek bir yandan da chat yapabileceginiz bir platform.
olusturdugum kafa sozluk community icerisinde kendi kendimize takilabiliriz. rezerve edilmis saatler disinda herkes siraya girip istedigi sarkiyi calabilir.

devamını gör...
kitapların kitaplıktaki diziliş şekli
içerik, yayınevi, yazar ve boy sırası.
mesela kurgu bölümü; yky rafı, amin maalouf bölümü, kitaplar boy ve alfabetik sıraya göre dizili.
mesela kurgu dışı bölümü; kadın araştırmaları rafı, metis kadın araştırmaları ve diğerleri olarak ikiye bölünmüş (çünkü metis'in bu konuda küçük 1 külliyatı var), önce boy sırasına ve yayınevine göre dizilmiş, bu dizimin içeriği yazar adlarına göre alfabetik.
mesela kurgu bölümü; yky rafı, amin maalouf bölümü, kitaplar boy ve alfabetik sıraya göre dizili.
mesela kurgu dışı bölümü; kadın araştırmaları rafı, metis kadın araştırmaları ve diğerleri olarak ikiye bölünmüş (çünkü metis'in bu konuda küçük 1 külliyatı var), önce boy sırasına ve yayınevine göre dizilmiş, bu dizimin içeriği yazar adlarına göre alfabetik.
devamını gör...
yılmaz erdoğan şiirleri
aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
el tutmak yol açıyor diye hesapsız
susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
yasak kelime oyunu yapmak
yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
tomurcuklanmak günah
ve bir insan gözü yüzünden 100 gün ardarda uyumamak
kimse ölmesin diye
kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
ne deniyorsa onu atacak kalp
ve süresi24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın.
el tutmak yol açıyor diye hesapsız
susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
yasak kelime oyunu yapmak
yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
tomurcuklanmak günah
ve bir insan gözü yüzünden 100 gün ardarda uyumamak
kimse ölmesin diye
kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
ne deniyorsa onu atacak kalp
ve süresi24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın.
devamını gör...
kırmızı şehir
fas'ın başkentidir.
atlas dağlarının dibinde bulunmakta ve atlantik ile fas arasında bir geçiş noktası oluşturmaktadır.
orijinal adı berberi dilinde mur (n) akush olup anlamı "tanrının ülkesi"dir.
atlas dağlarının dibinde bulunmakta ve atlantik ile fas arasında bir geçiş noktası oluşturmaktadır.
orijinal adı berberi dilinde mur (n) akush olup anlamı "tanrının ülkesi"dir.
devamını gör...
cihanşümul
dünya çapında, evrensel, üniversal anlamına gelen sözcük.
devamını gör...
savaş ay
2013 yılında kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden televizyoncu, muhabir, gazeteci ve senaryo yazarıdır.
devrimci gençlik yıllarından sonra polis muhabiri olarak görev yapan ve bu işi de gayet iyi başaran savaş ay daha sonra uzun süren hazırlayıp sunduğu a takımı programı ile televizyonda boy göstermiştir. savaş ay bir zamanlar televizyon ekranlarını en çok izlenen programlarından biri olan a takımı’nı “ zıpkın gibi, fişek gibi bir programa hoşgeldiniz” şeklinde açardı.

program belli bir zaman sonra eski kalitesini yitirmeye ve polemik ve kavgalarla dolu bir programa dönüşmeye başladı. savaş ay bu dönemlerde ortalığın kızışması için meydan hazırlayıp daha sonra da “yapmayın, etmeyin” diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışırdı.
savaş ay bir dönem senarist ve yönetmenlik de yaptı. 2001 yılında yazıp yönettiği ve çok önemli oyuncuların da oynadığı dansöz isimli bir film çekti. film o kadar kötüydü ki filmde oynayan büyük oyuncular bile filmi kurtaramadı.

bu filmden sonra şeytan torbası isimle bir film senaryosu daha yazan savaş ay cem yılmaz’ın hokkabaz filminde senaryosunu çaldığını iddia ederek ortalığı birbirine katsa da yardımcılığını yapan ve senaryoyu birlikte yazdığı kıvanç baruönü tarafından yalanlanınca bu iddia da film de rafa kalktı.
benim aklımda kalan olay ise çok daha magazine dair bir olaydır. dansöz filminde birlikte çalıştığı beyazıt öztürk’ün beyaz show programına konuk olarak katıldığı bölümde bir kadın canlı telefon bağlantısı ile yayın bağlandı. savaş ay ile görüşmek isteyen kadına beyazıt öztürk her zamanki gibi soğuk bir espiri yaparak “ savaş abiyi kimseyle görüştürmüyoruz, yemeğini suyunu veriyoruz sadece” deyince kadın “ o, o kadar bile insan değil’ dedi. ve apar topar yayından alınan kadından sonra savaş ay uzun süre suratı asık bir şekilde oturdu programda. hep merak eder dururum acaba o kadın kimdi ve aralarında ne geçmişti?
devrimci gençlik yıllarından sonra polis muhabiri olarak görev yapan ve bu işi de gayet iyi başaran savaş ay daha sonra uzun süren hazırlayıp sunduğu a takımı programı ile televizyonda boy göstermiştir. savaş ay bir zamanlar televizyon ekranlarını en çok izlenen programlarından biri olan a takımı’nı “ zıpkın gibi, fişek gibi bir programa hoşgeldiniz” şeklinde açardı.

program belli bir zaman sonra eski kalitesini yitirmeye ve polemik ve kavgalarla dolu bir programa dönüşmeye başladı. savaş ay bu dönemlerde ortalığın kızışması için meydan hazırlayıp daha sonra da “yapmayın, etmeyin” diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışırdı.
savaş ay bir dönem senarist ve yönetmenlik de yaptı. 2001 yılında yazıp yönettiği ve çok önemli oyuncuların da oynadığı dansöz isimli bir film çekti. film o kadar kötüydü ki filmde oynayan büyük oyuncular bile filmi kurtaramadı.

bu filmden sonra şeytan torbası isimle bir film senaryosu daha yazan savaş ay cem yılmaz’ın hokkabaz filminde senaryosunu çaldığını iddia ederek ortalığı birbirine katsa da yardımcılığını yapan ve senaryoyu birlikte yazdığı kıvanç baruönü tarafından yalanlanınca bu iddia da film de rafa kalktı.
benim aklımda kalan olay ise çok daha magazine dair bir olaydır. dansöz filminde birlikte çalıştığı beyazıt öztürk’ün beyaz show programına konuk olarak katıldığı bölümde bir kadın canlı telefon bağlantısı ile yayın bağlandı. savaş ay ile görüşmek isteyen kadına beyazıt öztürk her zamanki gibi soğuk bir espiri yaparak “ savaş abiyi kimseyle görüştürmüyoruz, yemeğini suyunu veriyoruz sadece” deyince kadın “ o, o kadar bile insan değil’ dedi. ve apar topar yayından alınan kadından sonra savaş ay uzun süre suratı asık bir şekilde oturdu programda. hep merak eder dururum acaba o kadın kimdi ve aralarında ne geçmişti?

devamını gör...
sweatshirt
kış olunca neden erkeklerin sweatshirtlerine el koyuyorsunuz hanımlar? büşra bunu okuyorsan şayet 3 kış geçti üzerinden allahsız. a küçük.
devamını gör...