normal sözlük yazarlarının 100. tanımları
100. tanımı yazdım.
sanırım bu sözlükte uzun süre yazacağım daha nice güzel insanlarla tanışmak dileği ile.
sanırım bu sözlükte uzun süre yazacağım daha nice güzel insanlarla tanışmak dileği ile.
devamını gör...
mevla
"canımdan ve malımdan kıymetli olan" demektir.
özel bir sıfat değildir. allah (cc) için kullanılacağı gibi, herhangi sevdiğiniz biri için de kullanılabilir.
özel bir sıfat değildir. allah (cc) için kullanılacağı gibi, herhangi sevdiğiniz biri için de kullanılabilir.
devamını gör...
hz. ali'den hikmetler
"bazıları cennete girmek için ibadet eder. bu tüccarların ibadetidir.
bazıları cehennem korkusuyla ibadet eder.
bu kölelerin ibadetidir.
bazıları ise sadece allah’ın rızasını gözeterek ibadet eder. bu da hür insanların ibadetidir. ne mutlu hür olanlara. "
imam ali
bazıları cehennem korkusuyla ibadet eder.
bu kölelerin ibadetidir.
bazıları ise sadece allah’ın rızasını gözeterek ibadet eder. bu da hür insanların ibadetidir. ne mutlu hür olanlara. "
imam ali
devamını gör...
yaşlı insanlar gibi yaşayan gençler
ben,ben,ben.
üşengecim... kalkmaya, gezmeye mecalim yok. akşama kadar pc başında dizi-film keyfi yapmak daha cazip. bir de sevmiyorum bu hayatı.* ondan da olabilir.
üşengecim... kalkmaya, gezmeye mecalim yok. akşama kadar pc başında dizi-film keyfi yapmak daha cazip. bir de sevmiyorum bu hayatı.* ondan da olabilir.
devamını gör...
kutuphane.normalsozluk.com
sözlükte radyo yayını var, kütüphane var, kulüpler var. var da var anasını satıyım. hakikaten burası bambaşka bir yer. sözlük ve sözlük yazarları adına hayırlı uğurlu olsun, yakın zamanda ben de bi kitap sipariş edeceğim şu sömestr tatili gelsin de bir…
devamını gör...
bell eşitsizliği
kuantum mekaniğinin ortaya çıkışıyla birlikte, dönemin ünlü fizikçileri arasında kopenhag yorumu ve epr paradoksu gibi gruplaşmaların görülmesi sonucunda john bell tarafından ileri sürülen ve kuantum kuramına alternatif bir açıklama getirip getirmeyeceği ilerleyen zamanlarda görülen eşitsizlik.
uzun bir entry olacak. meraklılarının sıkılmadan okuyacağını umuyorum.
kısaca ön bilgi vereyim önce.
kopenhag yorumu özetle, bir kuantum parçacığının şu ya da bu durumda değil, aynı anda tüm durumlarda olduğunu söyler. gözlem yaptığımızda tüm durumlardan sadece birini seçmeye zorlanır ve biz de sadece o durumu gözleyebiliriz.
epr paradoksu, kuantum dolanıklık konusuna bir çeşit başkaldırıdır. parçacıkların birbirinden ayrı oldukları halde birinde yapılan bir ölçümün, diğerindeki durumu anında etkilemesi olayı, einstein'a göre ışıktan hızlı haberleşmek anlamına geliyordu ki bu mümkün değildi. tabii burada dolanık bir parçacık üzerinde bir ölçüm gerçekleştirip sonuçları gözlemleme konusu, kopenhag yorumunun
bahsettiği konuyla da ilgiliydi. bu nedenle epr paradoksu, özünde kopenhag yorumu'na da karşıydı.
epr paradoksuna göre, parçacıkların birbirleriyle ışıktan hızlı "haberleşmesi" söz konusu olamayacağına göre, aslında parçacıkların durumları en başından belli olmalıydı. yani şöyle; dolanık parçacıklardan birinin mesela spinini +1/2 olarak ölçtüğümüzde, diğer parçacık buna bağlı olarak -1/2 olmuyordu. bu parçacıklardan biri sistemin daha en başında +1/2 spine, diğeri de yine aynı şekilde -1/2 spine ayarlanmıştı. yani durumları başından belirlenmişti. biz bu bilgiyi başında bilmediğimize göre sistemde bilinmeyen gizli değişkenler olmalıydı. eğer sistemin durumunu en başta ölçebilseydik, bu değişkenleri de bilir ve sistemin ilerdeki durumuna ilişkin bilgiyi de en başından edinmiş olurduk.
tam bu noktada john bell ortaya çıktı ve bunun doğru olup olmadığını tüm fizik camiasına gösteren bazı formülleri açıkladı.
***
gelelim esas meseleye...
2 arkadaş olsun ve bunlar birkuantum sisteminin durumu hakkında ölçümler yapsınlar.
sistemde 2 parçacığımız var. bunlar çizgisel ve açısal momentumları korunumlu olan, durumları, epr paradoksu ve gizli değişken teorisinin öngördüğü şekilde en baştan belirli olan parçacıklar olsun. parçacıkların ikisi de farklı yönlere doğru saçılmış olsun. birinci arkadaşımız, parçacık 1'in, ikinci arkadaşımız da parçacık 2'nin kuantum durumlarını ölçsün. parçacık 1'in spini +z ekseni yönünde, parçacık 2'nin spini de -z ekseni yönünde ölçülebilir. aynı şekilde ilki +x diğeri -x yönünde ölçülebilir.
bell eşitsizliği "3. bir ölçüm daha yapalım" der. o da mesela z ve x eksenleri arasında bir yerde, bir q doğrultusunda olsun. yine +q ile -q olacak şekilde...
şimdi; parçacığımızın durumu sistemin en başında belirleniyor diye bir ön koşulumuz vardı. yani gizli değişkenlerin varlığını doğru kabul etmiştik. o zaman bu 3 ölçüm için parçacıkların ikisi de hangi doğrultuda hangi spine sahip olacaklarını biliyorlar demektir. bu durumda karşımıza bir parçacık için toplam 8 ihtimal çıkabilir. şöyle:
1. ihtimal: +x, +z, +q
2. ihtimal: +x, +z, -q
3. ihtimal: +x, -z, -q
...
tüm bu olasılıkları tek tek yazmaya gerek yok, anladınız siz.
istatistikte bir a olayının olasılığını p(a) şeklinde gösteririz. *
buradaki olay için 3 ihtimal düşünelim:
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi ilk kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +q olarak ölçülmesi ikinci kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +q, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi üçüncü kombinasyonumuz olsun.
bu olasılıkları p(+z, +x), p(+z, +q) ve p(+q, +x) olarak gösterelim.
bell der ki;
eğer tüm ihtimalleri * alıp ilk kombinasyonumuzla çarparsak, matematiksel olarak bu sayı, yine tüm ihtimallerin diğer 2 kombinasyonun toplam sayısıyla çarpımına eşit ya da ondan küçük olması gerekir.
panik yok. şöyle:
8 * p(+z, +x) <= 8 * [ p(+z, +q) + p(+q, +x) ]
burada 8'ler birbirini götürür ve geriye
p(+z, +x) <= p(+z, +q) + p(+q, +x)
formülü kalır ki işte bell eşitsizliği budur. bu eşitlik, gizli değişkenlerin olduğu teoriler için doğru olmak zorundadır. fakat...
kuantum mekaniği bu ilkeyi ihlal eder. eğer gizli değişken teorisi doğru olsaydı, ilk parçacığın +z yönlü spine sahip olarak ölçülmesi halinde, ikincinin +q olarak ölçülme ihtimali ile -q olarak ölçülme ihtimali yarı yarıya olurdu ama kuantum mekaniğinde böyle olmaz. olasılık, q ekseninin x ekseni ile yaptığı açının sinüs dalgasına göre farklılık gösterir. bu değerler bell eşitsizliğinde yerine koyulursa
matematiksel olarak yanlış bir sonuç ortaya çıkar (beş ikiden küçüktür gibi). bu durum deneylerle de defalarca kanıtlanmıştır.
uzun bir entry olacak. meraklılarının sıkılmadan okuyacağını umuyorum.
kısaca ön bilgi vereyim önce.
kopenhag yorumu özetle, bir kuantum parçacığının şu ya da bu durumda değil, aynı anda tüm durumlarda olduğunu söyler. gözlem yaptığımızda tüm durumlardan sadece birini seçmeye zorlanır ve biz de sadece o durumu gözleyebiliriz.
epr paradoksu, kuantum dolanıklık konusuna bir çeşit başkaldırıdır. parçacıkların birbirinden ayrı oldukları halde birinde yapılan bir ölçümün, diğerindeki durumu anında etkilemesi olayı, einstein'a göre ışıktan hızlı haberleşmek anlamına geliyordu ki bu mümkün değildi. tabii burada dolanık bir parçacık üzerinde bir ölçüm gerçekleştirip sonuçları gözlemleme konusu, kopenhag yorumunun
bahsettiği konuyla da ilgiliydi. bu nedenle epr paradoksu, özünde kopenhag yorumu'na da karşıydı.
epr paradoksuna göre, parçacıkların birbirleriyle ışıktan hızlı "haberleşmesi" söz konusu olamayacağına göre, aslında parçacıkların durumları en başından belli olmalıydı. yani şöyle; dolanık parçacıklardan birinin mesela spinini +1/2 olarak ölçtüğümüzde, diğer parçacık buna bağlı olarak -1/2 olmuyordu. bu parçacıklardan biri sistemin daha en başında +1/2 spine, diğeri de yine aynı şekilde -1/2 spine ayarlanmıştı. yani durumları başından belirlenmişti. biz bu bilgiyi başında bilmediğimize göre sistemde bilinmeyen gizli değişkenler olmalıydı. eğer sistemin durumunu en başta ölçebilseydik, bu değişkenleri de bilir ve sistemin ilerdeki durumuna ilişkin bilgiyi de en başından edinmiş olurduk.
tam bu noktada john bell ortaya çıktı ve bunun doğru olup olmadığını tüm fizik camiasına gösteren bazı formülleri açıkladı.
***
gelelim esas meseleye...
2 arkadaş olsun ve bunlar birkuantum sisteminin durumu hakkında ölçümler yapsınlar.
sistemde 2 parçacığımız var. bunlar çizgisel ve açısal momentumları korunumlu olan, durumları, epr paradoksu ve gizli değişken teorisinin öngördüğü şekilde en baştan belirli olan parçacıklar olsun. parçacıkların ikisi de farklı yönlere doğru saçılmış olsun. birinci arkadaşımız, parçacık 1'in, ikinci arkadaşımız da parçacık 2'nin kuantum durumlarını ölçsün. parçacık 1'in spini +z ekseni yönünde, parçacık 2'nin spini de -z ekseni yönünde ölçülebilir. aynı şekilde ilki +x diğeri -x yönünde ölçülebilir.
bell eşitsizliği "3. bir ölçüm daha yapalım" der. o da mesela z ve x eksenleri arasında bir yerde, bir q doğrultusunda olsun. yine +q ile -q olacak şekilde...
şimdi; parçacığımızın durumu sistemin en başında belirleniyor diye bir ön koşulumuz vardı. yani gizli değişkenlerin varlığını doğru kabul etmiştik. o zaman bu 3 ölçüm için parçacıkların ikisi de hangi doğrultuda hangi spine sahip olacaklarını biliyorlar demektir. bu durumda karşımıza bir parçacık için toplam 8 ihtimal çıkabilir. şöyle:
1. ihtimal: +x, +z, +q
2. ihtimal: +x, +z, -q
3. ihtimal: +x, -z, -q
...
tüm bu olasılıkları tek tek yazmaya gerek yok, anladınız siz.
istatistikte bir a olayının olasılığını p(a) şeklinde gösteririz. *
buradaki olay için 3 ihtimal düşünelim:
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi ilk kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +q olarak ölçülmesi ikinci kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +q, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi üçüncü kombinasyonumuz olsun.
bu olasılıkları p(+z, +x), p(+z, +q) ve p(+q, +x) olarak gösterelim.
bell der ki;
eğer tüm ihtimalleri * alıp ilk kombinasyonumuzla çarparsak, matematiksel olarak bu sayı, yine tüm ihtimallerin diğer 2 kombinasyonun toplam sayısıyla çarpımına eşit ya da ondan küçük olması gerekir.
panik yok. şöyle:
8 * p(+z, +x) <= 8 * [ p(+z, +q) + p(+q, +x) ]
burada 8'ler birbirini götürür ve geriye
p(+z, +x) <= p(+z, +q) + p(+q, +x)
formülü kalır ki işte bell eşitsizliği budur. bu eşitlik, gizli değişkenlerin olduğu teoriler için doğru olmak zorundadır. fakat...
kuantum mekaniği bu ilkeyi ihlal eder. eğer gizli değişken teorisi doğru olsaydı, ilk parçacığın +z yönlü spine sahip olarak ölçülmesi halinde, ikincinin +q olarak ölçülme ihtimali ile -q olarak ölçülme ihtimali yarı yarıya olurdu ama kuantum mekaniğinde böyle olmaz. olasılık, q ekseninin x ekseni ile yaptığı açının sinüs dalgasına göre farklılık gösterir. bu değerler bell eşitsizliğinde yerine koyulursa
matematiksel olarak yanlış bir sonuç ortaya çıkar (beş ikiden küçüktür gibi). bu durum deneylerle de defalarca kanıtlanmıştır.
devamını gör...
sabah yapılan ilk iş
yüzümü yıkayıp diş fırçalamak, 25 şınav çekip odayı 90sn'de terk etmek.
devamını gör...
normal sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı
herkesin kendi ismini yazdığı,kibar yazarlar toplanma alanı başlığıdır.
devamını gör...
uzak mesafe ilişkisi
dunyanin en sacma olayi.
her iki tarafin da birbirine yazik etmesiyle sonuclanir %99,99999. ergenlik, belki universite sonuna kadar katlanilabilir gozukse de yas ilerledikten sonra eeh be kardesim yok artik, bir de bununla mi ugrasacaksiniz?*
baslangicta tamam her sey mukemmel gidiyor olabilir, hatta bir ekran otendekini dibinde hissediyor olabilirsin tamaam en iyisi sensin de, biraz da gercekler mi be? sevgi neydi emekti, yok kardesim sevgi sadece bir kadin adiydi askhfjshf
opmek istesen opemezsin, ekrani mi opeceksin nedir olayin? agladigin an gomulecek boyun bulamazsin, yastiklara kapanip aglamak da sov. ya da ya da yeni bir sey aldiginda gostermek icin internetinin muhtesor cekiyor olmasi lazim ki donmadan gosterebilesin. *
uzun bekleyisin bulusmaya dondugu an, yapmayi planladiginiz seyleri reele doktugunuzde aldiginiz keyif, tahmin etmeye calisirken delirdigin kokuyu hissettigin an. bunlar guzel seyler evet fakat bitecegi kesin olan seylerin anlik mutluluklari maalesef karin doyurmuyor.
yani deneyin tabii, hobi olarak kalsin ama mumkunse.
her iki tarafin da birbirine yazik etmesiyle sonuclanir %99,99999. ergenlik, belki universite sonuna kadar katlanilabilir gozukse de yas ilerledikten sonra eeh be kardesim yok artik, bir de bununla mi ugrasacaksiniz?*
baslangicta tamam her sey mukemmel gidiyor olabilir, hatta bir ekran otendekini dibinde hissediyor olabilirsin tamaam en iyisi sensin de, biraz da gercekler mi be? sevgi neydi emekti, yok kardesim sevgi sadece bir kadin adiydi askhfjshf
opmek istesen opemezsin, ekrani mi opeceksin nedir olayin? agladigin an gomulecek boyun bulamazsin, yastiklara kapanip aglamak da sov. ya da ya da yeni bir sey aldiginda gostermek icin internetinin muhtesor cekiyor olmasi lazim ki donmadan gosterebilesin. *
uzun bekleyisin bulusmaya dondugu an, yapmayi planladiginiz seyleri reele doktugunuzde aldiginiz keyif, tahmin etmeye calisirken delirdigin kokuyu hissettigin an. bunlar guzel seyler evet fakat bitecegi kesin olan seylerin anlik mutluluklari maalesef karin doyurmuyor.
yani deneyin tabii, hobi olarak kalsin ama mumkunse.
devamını gör...
urlalı
bir baktım ki kayıplara karışmış. sözlük yönetiminden sayın urlalı'yı aramıza döndürmelerini rica ediyorum.*
müzik zulam tükenmek üzere, umarım sözlüğe bir çuval şarkıyla döner!
t: kafa izninde olan kaliteli yazar.
müzik zulam tükenmek üzere, umarım sözlüğe bir çuval şarkıyla döner!
t: kafa izninde olan kaliteli yazar.
devamını gör...
ölmedim ama hafif sürünüyorum (yazar)
neden bu kadar geç farkettigime şaşırıp hemen takibe aldığım, tanımlarını kafa sallayarak ve hak vererek okuduğum yazar. mahlasına da tanımları kadar katılıyorum ayrıca.
devamını gör...
son zamanlarda düşündüren olaylar
coronadan ölen yengemin evinde hiç kullanılmamış eşyalar çıkması. halamın dediğine göre birkaç tane kaşık bıçak seti tertemiz bezler çıkmış dolaplarından ama kadın ölene kadar kullandığı eşyaları değiştirmedi. bir gün olur da gerek olur diye diye yenileri çıkarmadı şimdi de kullanacak insan kalmadı. işte hep böyle değil miyiz, hiç ölmeyecek gibi erteleyip duruyoruz. eşyalara çok kıymet veriyoruz oysa hepsi bizim için var o an için var sonrası sonrası için olmalı.
devamını gör...
kuzguncuk
kuzguncuk, boğaziçi anadolu kıyısında, üsküdar’dan karadeniz istikametine doğru ilk sırada gelen, etrafını koca çınarlar, yalılar ve ahşap evlerin süslediği, geleneksel boğaz yaşamını hissedeceğiniz renkli bir boğaz semti.

çınaraltı'nda boğaz'a karşı çay ve simit..
ara sokaklarında kaybolurken çıkar karşınıza kuzguncuk bostanı..
tarihi evleri, çikolatası kahvesi derken tüm samimiyetiyle karşınızda bir nostaji semti.

çınaraltı'nda boğaz'a karşı çay ve simit..
ara sokaklarında kaybolurken çıkar karşınıza kuzguncuk bostanı..
tarihi evleri, çikolatası kahvesi derken tüm samimiyetiyle karşınızda bir nostaji semti.
devamını gör...
cahil kesimin en çok düşman olduğu şeyler
kadın.
şüphesiz ki ırk, din, mezhep ve coğrafya fark etmeksizin medeniyetten nasibini alamamış insanların başlıca ortak noktası kadın düşmanlığıdır.
bir toplumun medeniyet seviyesinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek için o toplumdaki kadınların yaşam biçimlerine ve hayat standartlarına bakmanız yeterlidir.
şüphesiz ki ırk, din, mezhep ve coğrafya fark etmeksizin medeniyetten nasibini alamamış insanların başlıca ortak noktası kadın düşmanlığıdır.
bir toplumun medeniyet seviyesinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek için o toplumdaki kadınların yaşam biçimlerine ve hayat standartlarına bakmanız yeterlidir.
devamını gör...
kısa tanım girenlerin sözlüğe hak ettiği değeri vermemesi
yo
gayette
uzun
uzun
yazıyoruz
tüm
tanımlarımızı,
bak
kaç
satır
oldu.
gayette
uzun
uzun
yazıyoruz
tüm
tanımlarımızı,
bak
kaç
satır
oldu.
devamını gör...
boş ego
altı dolu olmayan ego. doldurulamadıkça da kabarır bu meret. evlerden ırak. sarmala sokar.
bomboş bir insanım ama bunu belli etmemem lazım. ne yapmalıyım? çaktırmamak için daha boş olmalıyım. afering çocuğum.
bomboş bir insanım ama bunu belli etmemem lazım. ne yapmalıyım? çaktırmamak için daha boş olmalıyım. afering çocuğum.
devamını gör...
normal sözlük'teki en havalı nick
bu konuda iddialı olmam imkansız, gidiyorum ben.
amaaa bir yüce gönüllü çıkıp şuraya, hobaaa3434 yazarsa, off offf aman ya rabbim.
amaaa bir yüce gönüllü çıkıp şuraya, hobaaa3434 yazarsa, off offf aman ya rabbim.
devamını gör...
esaretin bedeli
ımdb top 50 - ımdb top 100 - ımdb top 250 sıralamalarında, tüm zamanların en iyi filmi olmayı 9.3/10 puanla dibine kadar hak eden, frank darabont tarafından senaryosu yazılmış ve yönetilmiş, başrollerini tim robbins ve morgan freeman'ın paylaştığı, 1994 yapımı dram/polisiye/gizem tarzında efsane filmdir. türkiye'de film esaretin bedeli ismi ile yayınlanmıştır. filmin uyarlandığı eser ise stephen king'in rita hayworth ve shawshank'in kefareti kitabıdır. 1994'teki oscar ödülleri törenine 7 dalda aday gösterilen bu film, en iyi film ödülünü tom hanks'in oynadığı forrest gump'a kaptırmıştır.
film, tim robbins ve morgan freeman'ın üstün başarılı oyunculuklarının yanı sıra bir çok yardımcı karakterde de aynı üstün başarıyı göstermiş ve bir başyapıt olarak sanat dünyasında yerini en üste taşımıştır. filmin neredeyse tamamı pek iç açıcı olmayan bir hapishanede çekilmiş olsa da görüntü yönetmeni roger deakins'in ustalığı sayesinde her sahnesi ayrı bir hava ve güzellik içermektedir. baştan sona tüm sahneleriyle akıllara kazınsa da dikkatimi çeken bir nokta oldu. şöyle ki;
morgan freeman'ın canlandırdığı red karakterinin hapishaneden çıktığı sahnede kamera içeriden dışarıyı gösterirken, james whitmore'un canlandırdığı brooks'un çıktığı sahnede kamera dışarıdan içeriyi göstermektedir. hatta kapıdaki parmaklıkların gölgesinin brooks'un önüne düştüğünü görüyoruz. bu da brooks'un, red'in aksine hâlâ esaretten kurtulamadığını, kurtulamayacağını; dışarıdaki hayatının, hapishanenin ve esaretinin gölgesinde kalacağını temsil ediyor fikrimce. bu da brooks'un esaretinin bedelidir.
film, tim robbins ve morgan freeman'ın üstün başarılı oyunculuklarının yanı sıra bir çok yardımcı karakterde de aynı üstün başarıyı göstermiş ve bir başyapıt olarak sanat dünyasında yerini en üste taşımıştır. filmin neredeyse tamamı pek iç açıcı olmayan bir hapishanede çekilmiş olsa da görüntü yönetmeni roger deakins'in ustalığı sayesinde her sahnesi ayrı bir hava ve güzellik içermektedir. baştan sona tüm sahneleriyle akıllara kazınsa da dikkatimi çeken bir nokta oldu. şöyle ki;
morgan freeman'ın canlandırdığı red karakterinin hapishaneden çıktığı sahnede kamera içeriden dışarıyı gösterirken, james whitmore'un canlandırdığı brooks'un çıktığı sahnede kamera dışarıdan içeriyi göstermektedir. hatta kapıdaki parmaklıkların gölgesinin brooks'un önüne düştüğünü görüyoruz. bu da brooks'un, red'in aksine hâlâ esaretten kurtulamadığını, kurtulamayacağını; dışarıdaki hayatının, hapishanenin ve esaretinin gölgesinde kalacağını temsil ediyor fikrimce. bu da brooks'un esaretinin bedelidir.
devamını gör...
kitap alıntıları
gregor samsa bir sabah garip rüyalarından uyandığında,kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş olarak buldu
devamını gör...
