hunili saatler..
pek yakında....
loading.......%97
devamını gör...

okulu sayemde bitirmiş, zorlamamla işe girmiş, tüm kültür etkinliklerine tarafımca alıştırılmış olan er kişisi;
geçen yıl gelmiş karşıma da bana vitrin gösterisi yaptı.
helal hoş olsun, hakediyordu tüm desteklerimi. ama benimle karşılaşmasa babasının kanatlarından çıkıp da ne okul bitirebilirdi ne vizyon sahibi olabilirdi. en azından bana hava basmasa iyiydi..
devamını gör...

koca bir sokağı kokutmaya yetiyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ağustos ayında ostim'de 200 metre geri gittiğim yolda,
ters yönde gidiyorum diye 1020 tl ceza kesildiğini hatırladığım başlık.
%25 ödeyip salak salak mutlu oldum.
kamera arayıp ona göre tüm kurallara uymak şart onu öğrendim.
devamını gör...

kişinin başkasının düşüncesine gereğinden fazla önem verdiği, başkaları tarafından değerlendirmeye tabi tutulacağı ortamlardan kaçındığı, toplumsal her türlü durumdan koşarak uzaklaştığı fobi çeşididir. anksiyete bozuklukları içinde yer alır, etiyolojisine bakıldığında kalıtım, ebeveyn tutumları ve olumsuz yaşantıların bu bozukluğun ortaya çıkışında rol aldığı görülmektedir. ilaç tedavisi gerektirmez, terapi yoluyla çözüme kavuşturulabilir.
devamını gör...

avrupa'da bugünkü türkofobinin kökenlerini sorgulayan bir özlem kumrular kitabı. yeniçağ avrupalısının gözünde türk nedir, neye benzer; müslüman nedir, kur'an, muhammed avrupalı için ne ifade eder; avrupa dillerindeki türk karşıtı faşist deyimler nerden gelmiştir gibi avrupa'daki türk düşmanlığı, türk karşıtlığı üzerine birinci el kaynaklardan cevaplarını arar. kitapta benin için en ilgi çekici kısım ise 1575-1580 yılları arasında osmanlıda esir olarak yaşamış ve bir çok notlar tutmuş olan cervantes'in türkler hakkındaki düşünceleridir.

not: kitap ağırdır. sağlam bir akademik altyapı gerektirmektedir.
devamını gör...

bugün asi kervanina katildim, simdilik bir sorun yok penisilin alerjim oldugu icin 1 saat bekletiyorlar.
devamını gör...

yoldaş'ın dertlerini anlatacağı, bazı konularda yazarlarını bilgilendireceği başlıktır. 

efendim; bazılarımız anlamıyor ya da pek acımasız davranmak mı istiyor bilmiyorum ama kafa sözlük kurumsal bir oluşum değil.
maslak’ta bir plaza katımız yok. tanıtım için şirket hesabımızda yüzbinlerce liramız yok. 
esasen bir şirket hesabımız da yok *
buraya inanan yazarların, yöneticisinin, okuyucusunun mütevazı destekleri ile güncel tuttuğumuz bir fonumuz var. 

bize sağda solda bal porsuğu diyorlarmış, ağızlarını yerim onların, ne de güzel betimlemişler.  
zira böylesine community bir projeyi, kurtlar sofrasında bilhassa 2021 yılında ayakta tutmak, işletmek ve büyütmek için safi iyi niyetten fazlasına ihtiyacınız var.
çelik gibi sinirler, dipçik gibi zinde bir beden, kısıtlı bütçe ile doğru hamleler, “işte cesaret, işte feraset, işte fazilet, işte fedakarlık, işte mertlik, işte adam gibi adamlık“ gerekiyor.*

hepinizin malumu olan; kafa sözlük büyüyüp medyada ufak ufak kendine yer bulmaya başlayınca, belirli çevrelerde dikkat çekmeye başladı. 
bizlerle dirsek temasında bulunmak isteyen, bizleri dolaylı yollarla yoklayan; büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim beyler de belirmedi değil. bir yatırım alıp burayı ticari bir kuruma dönüştürmek ve paranın altında kukla görevi görme niyetimiz yok.
en baştaki motivasyonumuz ( beeen yaşar usta) neyse bunu korumak konusunda kararlıyız.

reklam ve devasa yatırım bütçeleri olmadan ayaklarının üzerinde durabilen, tamamen bağımsız kalabilmeyi başarmış bir start up ile; 5 metrekare odasında büyük hayaller kurup, endişeli düşüncelere gark olmuş küçük girişimci ali, osman, hüseyin, merve ve diğer bir çok genç dostlarımıza/yoldaşlarımıza rol model olmak istiyoruz. 

bunu başaracağız... 


gel gelelim dillere pelesenk olmuş, son trendimiz olan kalite konusuna. 
canlar; bunu sağlayacak olan sizlersiniz, kaliteden şikayet edip hiçbir şey yapmamak olmaz.
kaldı ki, kalite ile alakalı yapılan eleştirilerin birçoğuna katılamıyorum.
bir kıyas içine girmek daha doğru mu olur? emin değilim lakin faal olan diğer sözlükleri inceleyebilirseniz, (bizim sözlüğümüz diye söylemiyorum) kafa sözlük bu konuda bariz farklar taşıyor.
sokakta 10 tane insan çevirsek; bunların elbet birkaçı troll, birkaçı gayri ciddi olacaktır. 

burası da herkese açık bir platform, genel kültür seviyesi düşük olan kimselere, "sen burada yazma" diyemeyiz nihayetinde.
ek olarak; sözlük konseptinin özünde liste&anket başlıkları var, buna engel olamayız. 
akış; her türlü başlığın ayırt edilmeden yayımlandığı kategoridir.
rahatsızlık duyan kimseler için belirli kategoriler getirdik,  #bilgi ya da  #kültür-sanat gibi alanları kullanabilirsiniz.
ya da yalnızca #takip ettiğiniz başlıkları veya yazarların tanımlarını okuyabilirsiniz. 

kaliteyi korumak ve artırmak için çok ciddi bir çaba içerisinde olduğumuzu da bilmenizi isterim.
misal olarak, 10 gün kadar önce bu sözlükte 24 saat içerisinde 9.000'in biraz üzerinde tanım girildi. 
bu sayıyı daha net anlayabilmeniz için şöyle anlatayım: malum sözlükte çaylakların tanımını çıkarttığımız zaman, günlük 17.000 - 22.000 arası tanım girilmekte. 
biz bunun yarısını 2.5 ayda yakalamışken, müdahil olmasak bu sayı katlanarak büyüyecekken ve sözlük çok daha ciddi yerlere gelecekken; ertesi gün 10'larca troll hesabı sözlükten uzaklaştırıp, bütün fake hesap sahiplerinin de hesaplarını kapattık. çaylaklık sistemini devreye sokup, yazarlık şartı için 100 karma puan koşulu getirdik. 
yaptığımız bu müdahalelerle an itibarı ile 3.500-5.500 bandına geriledik ancak böylesi içimize daha çok sindi.*

kısacası derdimiz nitelik yerine nicelik olsaydı, bunu seçme şansı önümüze gelmişti.
nefsimiz sınandı ve sınavı da geçtik.*
hem bir anda büyüyüp ne yapacağız? böylesi daha doğal, daha hormonsuz.

an itibarı ile;
aktif yazar sayımız : 1923
aktif çaylak sayımız  : 4149

yani öyle canım yazarlarım. şimdi gel gelelim bu uzuuun ve “bana ne ulan” dedirten yazının en can alıcı yerine...

burası bal porsuklarının sözlüğü. büyümek ve kocaman olmak için trendyol reklamlarına ihtiyacımız yok. 
şimdi, bu hikayeyi beraber yazmak için her birinizi bal porsuğu olmaya davet ediyorum ! 

moderasyonu teker teker aranızdan seçtim, seçmeye de devam edeceğim.
halihazırda aranızda dolaşan arkadaşlarınızın; bazıları sözlüğün grafiklerini hallediyor, bazıları tanıtımlarımıza ön ayak oluyor, bazıları youtube için montaj ve ses konusunda, bazıları avukat bu alanda, bazıları güvenlik için, bazıları seo için, bazıları da bağlantıları ile yardımcı olmaya çalışıyor. 

"şunu şöyle yap yoldaş, şöyle bir bağlantım var yoldaş, şunu yaparak sözlüğe bir şeyler kazandırabiliriz yoldaş",  hatta  "seni merak ediyorum yoldaş gelip bi sesini duyayım" gibi istekleriniz için discord hesabım halihazırda birçoğunuzda var.
olmayanlar için, özelden hesabınızı yazabilirseniz sizi ekleyebilirim. (-kullanıcı #5262- gibi)

imece bir model ile bir şeyler başarmaya çalışmamız bizi iddiasız yapmaz. halihazırda interaktif sözlükler sıralamasında anlık aktif yazar sayısı ve üretilen içerik gibi konuları baz aldığımızda en büyük ikinci sözlük pozisyonundayız. 
çok ama çok iddialıyız ve bunu başaracağız. bunu hep beraber başaracağız... (motivasyon konusunda bir fatih terim değilim, idare edin)

bunu başarırken de yardım organizasyonlarını hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz.
mottomuz: her ay 1 tane sosyal sorumluluk projesinde bulunmak.
geçtiğimiz aylarda 2 adet çok güzel ve faydalı projeyi yoğun katılım ve başarılı bir organizasyon ile gerçekleştirdik.
ilerleyen günlerde sokak hayvanları için de bir projenin içerisinde yer alacağız. arka planda hazırlık içerisindeyiz. 

her birimizin yazmaktan, üyesi olmaktan gurur duyacağı, göğsümüzü kabartacak bir kafa sözlük platformunu el ele inşa edeceğiz. 

sizleri pek seviyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendini sevmesi ve kendine güvenmesi önemli. yalnızken de kendiyle mutlu olmalı. birine ihtiyaç duyduğu için değil sevdiği için seninle olmalı.
devamını gör...

uyuyakalmazsam muhakkak dinleyeceğim radyo yayınıdır.
bu arkadaşların kafası pek sağlam, dinlerken hem eğleniyor hem bir şeyler kapıyorum.
devamını gör...

anadolu efes'in şerefine içiyordur ondan susmuştur. tebrikler*.
devamını gör...

5. sezonuna kadar geldim ve laflar hazırladım. öncelikle diziyi sezona göre puanlayacak olursam:

--! spoiler !--

1. sezon: 7/10 (chloe o kadar emareye rağmen lucifer'in şeytan olduğunu anlayamıyor. mantığınıza kıtlayayım. 3 puanı da buradan kırdım.)
2. sezon: 6/10 (chloe hala anlamıyor. yahu sana ne gerekiyor, adam seni cehenneme mi götürüp gezdirsin? ayrıca dizi bu sezonda iyiden arka sokaklara bağlamaya başladı.
3. sezon: 3/10 (arka sokaklar + yarım yemek kaşığı scooby doo. allah belanızı verecek, dizinin açık ara en kötü sezonu. neyse ki finalinde chloe şeytan olduğunu anlıyor)
4. sezon: 8.5/10 (nihayet netflix işe el atıp diziyi adam ediyor. daha az polisiye, daha çok ilahi, metafizik olaylar. finali de gayet iyi.)

şimdi de genel bir problemden bahsedeceğim. anlıyoruz, polisiye dizisi. . tamam da, neden katil hep beklemediğimiz, masum gibi görünen kişi? neden klişelerle, hep aynı olay örgüsüyle bezeli. şimdi size luciferin standart bir bölümünü özetleyeceğim:

- bir cinayet işlenir.
- chloe, dan, lopez olay yerine gelir. lucifer her zamanki ingiliz aksanıyla "heloo ditektiiiv" girişini yapar.
- ilk şüphelendikleri kişiye, "niye öldürdün mahmutu" diye sorarlar. zanlı da "nee, mahmut öldü mü" der.
- lucifer "neler arzuluyorsun yeğenim" diye sorar, o da "mantıya hep sarımsaklı yoğurt katmak isterdim" gibi saçma sapan bir cevap verir.
- ikinci zanlıya giderler. "niye öldürdün mahmutu" diye sorarlar. bu da "ölmüş olmasına sevindim ama tabi ki ben öldürmedim" der.
- o sırada lopez veya dan bir ipucu yakalar ve gerçek katilin olduğu yere giderler.
- lucifer şeytan yüzünü gösterip katilin korkudan altına kaçırmasını sağlar.
- chloe katili tutuklar ve hapse atar.
- bu olay örgüsü yaşanırken aralara psikolog sarışın kadınla yapılan terapi seansları, yer yer maze'in bıçaklarıyla oynama sahneleri falan eklenir.

--! spoiler !--
devamını gör...

"madem ki gece, madem ki aklı gitmelerde, en iyisi biraz kendimizi düşünelim" temalı parçam.

"az mıyım, çok muyum?
var mıyım, yok muyum?
ben neyim?

kaç mıyım, göç müyüm?
hiç miyim, suç muyum?
ben kimim?

hiçlikler içinde kanayan yürek
yokluklar içinde savaşan beden
boşluklar içinde karışan zihin
güçlükler içinde değil miyim?

yoksa...
yoksa...

her ihanete akıl erdiren
her cehalete kılıf uyduran
her esarete fiyat biçtiren
sen değil de ben miyim?

geçimsizim bugünlerde
kimsesizim bu yerlerde
değersizim bu ellerde
çaresizim doğduğum yerde

ses miyim, sus muyum?
sis miyim, pus muyum?
ben neyim?

ak mıyım, pak mıyım?
al mıyım, sat mıyım?
ben kimim?

yalanlar içinde doğruyu bulan
cayanlar içinde sözünde duran
satanlar içinde ayak direyen
yananlar içinde değil miyim?

her adalete duvar ördüren
her cesarete kilit vurduran
her asalete boyun eğdiren
sen değil de ben miyim?

geçimsizim bugünlerde
kimsesizim bu yerlerde
değersizim bu ellerde
çaresizim doğduğum yerde"



spotify
devamını gör...

koltukta uyuyakalmanın sonucudur. moderasyon bir anne şefkati ile sizi kucaklayıp yatağınıza yatırır. üstünüzü örter ve ışığınızı kapatıp son kez dönüp tebessüm ile profilinize bakar.
devamını gör...

tüm dünya'da virüs salgınında bilgileri gizleyenler açıklama yapmayanlar suç işliyor.

yol çalışması otobanda ve işaretler uyarı levhaları koymamak gibi.
otobanı kapatmışsınız ama çıkışlara insanları yönlendirmemek gibi.
tünelde göçük var ve siz insanlara bu yolu kullanmayın demiyor "valla gideceğin yere 3 saatte gitmeyi düşünme" diyorsunuz.
neden diye sorunca bilgi veremem diyorsunuz.
binada gaz kaçağı var hangi daire olduğunu söylemiyor, evde yangın çıkmış itfaiyeyi arayıp adres vermemek gibi.

hasta olup doktora gidip muayene oluyorsunuz durumunuz kritik diyen doktor hangi organ hangi hastalık olduğunu söylemiyor.

tüm bunlar olurken aşılama (aşı işe yaradığını varsayarak) tüm ülkelerde sonuç alınması için gerekli süre 7 yıl 10 yıl gibi sürecek diyenler var.
hatta tüm dünya'da aşılama asla olmayacağını ülkeler siyasi askeri ekonomik güç olarak aşı ve tedavi tekniklerini elinde tutup bm nato ab vb tüm dünya'da uluslararası kuruluşlar ve ilişkilerde bir silah yaptırım aracı olarak tutacağını tartışıyor.
düşünsenize...
çin aşısı daha başarılı veya abd aşısı ya da rus.
bu ülkeler bir birine aşı verecek mi sanıyorsunuz?
ya da bu ülkeler ile birlikte olup uluslararası arenada destek veren ülkelere.

bu virüse yakalanıp ölenler kurtuluyor, ölmeyen tıbbi müdahale gören insanlarda beyin kalp damar ve solunum sistemlerinde ağır hasar oluyor. hastalığı belirtisiz şekilde ayakta atlatan ve tıbbî müdahale yaşamamış, farkında olmayanlarda bile kalp de ritm bozukluğu unutkanlık bulgularına rastlanmaktadır.

binlerce kez mutasyon geçiren ve hangi mutasyonun nasıl bir hasara yol açtığını bilmiyoruz.
avrupa'da asya'da afrika'da amerika'da coğrafya beslenme iklim toplumsal yaşam sağlık durumları vb gibi etkenler de hesap edilirse her bünye farklı tepkime verdiği için virüs de ortam insan faktörüne karşı kendini yenilediği düşünülürse, geniş bir tarama araştırma şu an yapılması için ne zaman ne imkan ne ortam var.

hâlâ ölümler virüsün seyri vb konularda bilgiler paylaşılmıyor.
ilaç şirketleri laboratuarlar çalışmalarını sonuçlarını paylaşmıyor.
aşılar için üretim merkezleri ülkelere yayılmıyor.
aşı tedavi ilaç hijyen medikal malzemeler tıbbî araç gereç vb konularda tedarik zinciri belli karteller ülkeler elinde ve bunu ticari siyasi güç olarak tutuyor.

bu virüs salgını elbet bitecek veya mevsimsel grip seviyesinde olup yine insanlar ölecek.
ama bilgi saklayan açıklama yapmayan bilgi paylaşmayan bu insanlar yaşanan ölümlerden sorumlu tutulacak.

tüm dünyada ölümleri bu hastalığı yaşamış kalıcı hasar ve gelir kaybına uğrayan insanlar toplu olarak ticari siyasi gerekçeler ya da makam mevki akademik kariyer gerekçesiyle bilgi paylaşmayan kişi kurum kuruluşlara toplu davalar açacak.
bu aşı ilaç medikal malzeme tedavi tekniklerini paylaşmayan insanlara da...

umarım insanlık ön plana çıkar.
ticari siyasi askeri beklentiler güç için değil de insanlık için çalışırlar.
yoksa bu milyonlarca ölüm, trilyonlarca dolar ziyan olmasına yol açmasına etken oldu diye lahey adalet divanında çok insan yargılanır.
devamını gör...

ilkbahar başlangıcında yedişer gün arayla; önce havada sonra su ve toprakta oluşan sıcaklık artışını belirtmek için kullanılan bir kelime.
arapça da "kor ateş" anlamına gelir.
devamını gör...

gelircilik olarak adlandırılabilir. nitekim osmanlı, klasik dönemde devletin gelirlerini artırmayı ve giderlerini azaltmayı amaç edinen ekonomik politikaya verilen isimdir. amaç devletin hazinesini sürekli dolu tutmak ve ekonomik açıdan devleti güçlü kılmaktır.
devamını gör...

liseyi yeni bitirdiği içinse hababam sınıfı mezunu olduğunu düşüneceğim şahıs.

yok "ileri" yaşına rağmen üniversiteye girdiği için gündem oluyorsa, 96 yaşında mezun olan amca hepimizi sollar.

ben de ikinciye 36'da girip 40'ta çıktım mesela. şimdi de yurt dışı için kasıyorum. yeni zelanda, kore, japonya, rusya... hangisi olursa bakalım. yani özetle olur öyle şeyler. yaş sadece bir sayıdır, takılmayın. her konuda öyle.

edit: düzeltme
devamını gör...

son dönemde sokağa çıkma kısıtlamasından muafiyetin bazı art niyetli kişilerce (sağlık randevusu alıp, randevuya dair belgeyi göstermek suretiyle hastane yerine başka yerlere gitmek, çalışma günü, vardiyası veya nöbeti olmadığı halde çalıştığını ibraz edip başka amaçla dışarı çıkmak) kötüye kullanılmaya çalışıldığına dair bilgi üzerine bakanlığın harekete geçtiği belirtilen genelgede, şu kararlara yer verildi:
"bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde kısıtlamadan muafiyet tanınacak yerler ve kişilerle ilgili istisnanın kapsamı sadece muafiyet nedeniyle sınırlı olacak. bunun dışında genel muafiyet şeklinde bir durum kesinlikle söz konusu olmayacak.
kişiler, muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkabilecek olup bu süre içinde muafiyet nedenine dair zaman ve güzergah ile sınırlı kalacak. zaman bakımından uygulamada kişinin istisna kapsamına dahil olan durumu ile dışarıda bulunduğu zaman diliminin uyumluluğuna dikkat edilecek."
genelgeye göre, sokağa çıkma kısıtlamasında istisna kapsamındaki kişi, muafiyeti nedeniyle ikametinden ayrıldığında rutin güzergahının dışına çıkamayacak.
bu doğrultuda ekiplerce kısıtlamanın uygulandığı süre ve günlerde dışarıda bulunan kişilerin kontrolleri sırasında muafiyet kapsamında olup olmadığı, muafiyet sebebiyle sokakta bulunma nedeninin zaman ve/veya güzergah açısından uyumluluk gösterip göstermediği hususlarına dikkat edilecek.
muafiyet sebebiyle zaman ve/veya güzergah bakımından uyumluluk bulunmayan durumlarda ise idari yaptırım uygulanacak.
sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı süre ve günler için geçerli olan muafiyetleri suiistimal eden/edebilecek kişilerle ilgili gerekli denetim faaliyetleri bu esaslar çerçevesinde yürütülecek.
doktorlar son zamanlarda şunları vurgulamıştı:
prof. dr. halil özgüç: "kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor. ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor. daha sonra vatandaşa bir sms gönderiliyor. bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda ‘ben hastaneye gidiyorum’ diyor. geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. arıyoruz, ‘unuttum, gelmeyeceğim’ gibi bahaneler sunuluyor. bu kötü bir suistimal. hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. kendimizi kullanılmış hissediyoruz."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim