metternich sistemi
avrupa'ya bir iki pürüz* dışında neredeyse yüzyıllık (1815 - 1914) bir barış getiren, ismini avusturya'nın efsane başbakanı klemens von metternich'ten alan barış düzeni. kararların alındığı viyana kongresi sebebiyle viyana sistemi olarak da bilinir.
fransız ihtilali'nin patlak vermesinden sonra, ihtilâlin getirdiği demokrasi, vatandaşlık, milliyetçilik ve insancılık fikirlerine karşı, avrupa sınırlarının düzenlenmesi ve krallıkların ve imparatorlukların olabildiğince güçlü kalabilmesi adına yapılan diplomatik çalışmaları ihtiva eder.
metternich'in bu düzene adını verecek kadar önemli bir figür olarak sivrilmesinin sebebi, dönemin avusturya'sının etnik köken anlamında en karman çorman avrupa imparatorluğu olması ve ihtilâlin fikirlerinin tebaası arasında yayıldığı her an kan kaybediyor olmasıdır.
düzenlenen viyana kongresi'ne papalık ve osmanlı devleti dışında bütün avrupa devletleri katılmışlardır. 1 ekim 1814'te başlayan kongrede uzunca bir süre uzlaşı sağlanamamış, tâ ki, 20 mart 1815'de napoléon bonaparte'ın elbe'den kaçarak tahtına yeniden oturmasıyla birlikte alelacele bir anlaşma sağlanmıştır.
esas sözü edilmesi gereken, insanlık tarihine en büyük katkısı da, ingiltere'nin büyük baskılarıyla birlikte köle ticaretinin sonlandırılması ve yasaklanmasıdır.
bütün bir refah dönemi getirebilmesine rağmen çizdiği sınırlar ve getirdiği kurallar sebebiyle "birinci dünya savaşı'na sebep olacak kadar kötü bir diplomatik hamle" diye nitelendirildiği de vardır. eh, kısmen de doğrudur.
fransız ihtilali'nin patlak vermesinden sonra, ihtilâlin getirdiği demokrasi, vatandaşlık, milliyetçilik ve insancılık fikirlerine karşı, avrupa sınırlarının düzenlenmesi ve krallıkların ve imparatorlukların olabildiğince güçlü kalabilmesi adına yapılan diplomatik çalışmaları ihtiva eder.
metternich'in bu düzene adını verecek kadar önemli bir figür olarak sivrilmesinin sebebi, dönemin avusturya'sının etnik köken anlamında en karman çorman avrupa imparatorluğu olması ve ihtilâlin fikirlerinin tebaası arasında yayıldığı her an kan kaybediyor olmasıdır.
düzenlenen viyana kongresi'ne papalık ve osmanlı devleti dışında bütün avrupa devletleri katılmışlardır. 1 ekim 1814'te başlayan kongrede uzunca bir süre uzlaşı sağlanamamış, tâ ki, 20 mart 1815'de napoléon bonaparte'ın elbe'den kaçarak tahtına yeniden oturmasıyla birlikte alelacele bir anlaşma sağlanmıştır.
esas sözü edilmesi gereken, insanlık tarihine en büyük katkısı da, ingiltere'nin büyük baskılarıyla birlikte köle ticaretinin sonlandırılması ve yasaklanmasıdır.
bütün bir refah dönemi getirebilmesine rağmen çizdiği sınırlar ve getirdiği kurallar sebebiyle "birinci dünya savaşı'na sebep olacak kadar kötü bir diplomatik hamle" diye nitelendirildiği de vardır. eh, kısmen de doğrudur.
devamını gör...
keşke yunan galip gelseydi
milli mücadeleye, kahraman şehitlere ve gazilere ve bu kahramanca mücadelede görev almış olan herkese hakaret içeren bir söylemdir.
ama ne oldu, bunu söyleyen kişiye de kalmadı dünya.
ama ne oldu, bunu söyleyen kişiye de kalmadı dünya.
devamını gör...
yunanların türklere çok benzemesi
osmanlı ve daha eski tarihi birliktelikler in yanısıra, cumhuriyet döneminde gerçekleşen nüfus mübadelesi sırasında da bir milyonun üzerinde anadolu kökenli rum yunanistan'a gönderilmiş, beşyüzbin civarı türk ise oradan buraya gelmiştir. benzememiz gayet doğaldır. bu kadar benzerken, bölgede barış içinde yaşamamız gerekirken neden bu kadar düşmanız anlayamıyorum.
türkiyeden göçen 2. nesil rumlara ait bir video, özellikle 5.40 sn dikkat hala türkçe şarkı söylüyorlar. video
türkiyeden göçen 2. nesil rumlara ait bir video, özellikle 5.40 sn dikkat hala türkçe şarkı söylüyorlar. video
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
bir gram uykumun olmamasi ve sabah işe gidecek olmam..daha ne olsun..
devamını gör...
mahlastan dolayı pislik gibi görünmek
sözlükte sırf şu lanet mahlası/nicki aldım diye yemediğim hakaret, görmediğim itham kalmadı.
arkadaşım ! siz önce yaşadığınız gezegende ne olaylar dönüyor onlara bakın, neler neler yaşanıyor bu gezegende bilmem farkında mısınız ?
o filmi mahlas yapmamın sebebi, sırp asıllı olmam ve farkettiyseniz arada ı var, ı harfi kiril alfabesinde yoktur ı harfini koymamın sebebi, deforme olmuş ülkemin berbat yönetim şekli ve hastalıklı zihinlerine atıfta bulunmam, hem de filmin senaryosu ve akışının yine kendi ülkemin zamanında yapmış olduğu savaş suçlarıyla bağdaştırmam. teşekkürler iyi günler.
edit:teşekkür ederim teselli edici tanımlarınız ve özel mesajlarınız için sözlük.
arkadaşım ! siz önce yaşadığınız gezegende ne olaylar dönüyor onlara bakın, neler neler yaşanıyor bu gezegende bilmem farkında mısınız ?
o filmi mahlas yapmamın sebebi, sırp asıllı olmam ve farkettiyseniz arada ı var, ı harfi kiril alfabesinde yoktur ı harfini koymamın sebebi, deforme olmuş ülkemin berbat yönetim şekli ve hastalıklı zihinlerine atıfta bulunmam, hem de filmin senaryosu ve akışının yine kendi ülkemin zamanında yapmış olduğu savaş suçlarıyla bağdaştırmam. teşekkürler iyi günler.
edit:teşekkür ederim teselli edici tanımlarınız ve özel mesajlarınız için sözlük.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
şu oğlan çocuğuna bak
fırça sallıyor
kokmuş manifaturacının ayağına
dört yüz bin tekliğinden
on kuruş verecek
seni satmam çocuğum
dört yüz bin tekliğe
ne güzel kaşların var
ne güzel bileklerin
hele ne ellerin var, ne ellerin
sait faik abasıyanık
fırça sallıyor
kokmuş manifaturacının ayağına
dört yüz bin tekliğinden
on kuruş verecek
seni satmam çocuğum
dört yüz bin tekliğe
ne güzel kaşların var
ne güzel bileklerin
hele ne ellerin var, ne ellerin
sait faik abasıyanık
devamını gör...
call me by your name
türkçe adı beni adınla çağır olan film 2017 yapımı bir filimdir. yönetmenliğini luca guadagnino yaptığı baş rollerde ise armie hammer ve timothée chalamet üstleniyor. film lgbti+ konusu olan iki eşcinsel bireyin aşkını anlatıyor.
elio'nun babası arkeoloji profesörü annesi ise çevirmendir. bundan mütevellit elio kültürel bakımdan zengin müzikle uğraşan ama daha çok içine kapalı bir çocuktur. babasının evrak işlerine yardımcı stajyer olarak, oliver profesörün geçici bir süre evinde kalmaya gelir. kendi odası oliver'a verilen elio bu duruma sinir olsa da zaman geçtikçe beraber yüzmeye giderler bisikletle dolaşmaya çıkarlar biraz çıkarcı bir ilişki doğmaya başlar ikisinin arasında. aynı zamanda elio kız arkadaşı ile birlikte cinsel ilişkiye girer bu durumu övünerek ve oliver'ı hedef alarak ailesine anlatır oliver dan beklediği tepkiyi alamaz aynı zamanda elio, oliver'ı kafasından da çıkartamaz. bir gün yine bisikletle seyahat ederken hislerini oliver'a açar ama oliver bunun olmayacağını dile getirir. birlikte yüzmeye gittikleri zaman elio oliver'ı öper ama yine oliver daha fazlasını yapamayacağını belirtir. araya soğukluk girer elio bu durumu çok kafasına takar üzülür not yazmayı düşünür ve yazar ertesi gün oliver, elio ya cevap verir ve gece yarısını beklemesini söyler. gece yarısına kadar elio oliver ile geçireceği zamanı iple çeker ve sonunda gece yarısı olur ikili ilk defa o gece yarısı yakınlaşır yatakta oliver call me by your name and ı'll call you by my name der. ikili çok yakınlaşırlar ve günleri tutku içinde geçer. oliver'ın artık gitme zamanı yaklaşırken elio'nun ebeveynleri ikisi arasındaki ilişikliyi anlar ve onları 3 günlük bir tatile yollar tatil çok güzel geçer ama tatilin sonunda oliver ayrılır, elio da kalbi kırık bir biçimde eve gelir. babası elio'ya yaşadığı ilişki ile gurur duyması ve yas tutuğu ilişkisine sahip çıkması hakkında duygulu bir konuşma yapar çünkü geçmişte babası da bir arkadaşı ile aynı şeyleri hissettiğini itiraf eder. bir bayramda oliver elio'yu ara ve nişanlandığını söyler. elio'nun içi parçalanır ve ağlayarak şöminenin başına geçer.
benim film hakkında düşüncelerim ise ilk defa eşcinsel temalı bir film izledim ve filmden çok bir beklentim yoktu açıkçası ve filmin pek atmosferine alışamadım ve o duyguya girmediğim için de film genel olarak sıkıcı geçti. filmde bir kaç sahne çok rahatsız edici geldi (bkz: evet o şeftali sahnesi). onun dışında şarkı seçimleri filmin çekildiği ortam çok etkileyici filmin özenle hazırlandığı belli. filmin yönetmeni ise farklı bir bakış açısı ile anlatmayı seçmiş ve başarılı olduğu söylenebilir. timothée chalamet oyunculukta gerçekten farkını ortaya koymuş filim bana duygusal yönden yavan gelse de timotheé yerine başka bir oyuncu olsa filmi izleyeceğimi düşünmüyorum. filmde baş rollerin arasındaki yaş farkı da rahatsız edici bir etkendi bana göre. elio'nun filmde 17 yaşında olarak geçiyor ama timotheé zaten yaşını göstermeyen bir oyuncu 15 yaşında gibi duruyordu açıkçası. en iyi uyarlama oscarını alan bir film olduğuna da değinmeden geçemem film kitaptan uyarlanan bir film çevremde romanını okuyan arkadaşlarım romanı da çok beğendiğini dile getiriyorlardı.
benim puanım 10 / 3
elio'nun babası arkeoloji profesörü annesi ise çevirmendir. bundan mütevellit elio kültürel bakımdan zengin müzikle uğraşan ama daha çok içine kapalı bir çocuktur. babasının evrak işlerine yardımcı stajyer olarak, oliver profesörün geçici bir süre evinde kalmaya gelir. kendi odası oliver'a verilen elio bu duruma sinir olsa da zaman geçtikçe beraber yüzmeye giderler bisikletle dolaşmaya çıkarlar biraz çıkarcı bir ilişki doğmaya başlar ikisinin arasında. aynı zamanda elio kız arkadaşı ile birlikte cinsel ilişkiye girer bu durumu övünerek ve oliver'ı hedef alarak ailesine anlatır oliver dan beklediği tepkiyi alamaz aynı zamanda elio, oliver'ı kafasından da çıkartamaz. bir gün yine bisikletle seyahat ederken hislerini oliver'a açar ama oliver bunun olmayacağını dile getirir. birlikte yüzmeye gittikleri zaman elio oliver'ı öper ama yine oliver daha fazlasını yapamayacağını belirtir. araya soğukluk girer elio bu durumu çok kafasına takar üzülür not yazmayı düşünür ve yazar ertesi gün oliver, elio ya cevap verir ve gece yarısını beklemesini söyler. gece yarısına kadar elio oliver ile geçireceği zamanı iple çeker ve sonunda gece yarısı olur ikili ilk defa o gece yarısı yakınlaşır yatakta oliver call me by your name and ı'll call you by my name der. ikili çok yakınlaşırlar ve günleri tutku içinde geçer. oliver'ın artık gitme zamanı yaklaşırken elio'nun ebeveynleri ikisi arasındaki ilişikliyi anlar ve onları 3 günlük bir tatile yollar tatil çok güzel geçer ama tatilin sonunda oliver ayrılır, elio da kalbi kırık bir biçimde eve gelir. babası elio'ya yaşadığı ilişki ile gurur duyması ve yas tutuğu ilişkisine sahip çıkması hakkında duygulu bir konuşma yapar çünkü geçmişte babası da bir arkadaşı ile aynı şeyleri hissettiğini itiraf eder. bir bayramda oliver elio'yu ara ve nişanlandığını söyler. elio'nun içi parçalanır ve ağlayarak şöminenin başına geçer.
benim film hakkında düşüncelerim ise ilk defa eşcinsel temalı bir film izledim ve filmden çok bir beklentim yoktu açıkçası ve filmin pek atmosferine alışamadım ve o duyguya girmediğim için de film genel olarak sıkıcı geçti. filmde bir kaç sahne çok rahatsız edici geldi (bkz: evet o şeftali sahnesi). onun dışında şarkı seçimleri filmin çekildiği ortam çok etkileyici filmin özenle hazırlandığı belli. filmin yönetmeni ise farklı bir bakış açısı ile anlatmayı seçmiş ve başarılı olduğu söylenebilir. timothée chalamet oyunculukta gerçekten farkını ortaya koymuş filim bana duygusal yönden yavan gelse de timotheé yerine başka bir oyuncu olsa filmi izleyeceğimi düşünmüyorum. filmde baş rollerin arasındaki yaş farkı da rahatsız edici bir etkendi bana göre. elio'nun filmde 17 yaşında olarak geçiyor ama timotheé zaten yaşını göstermeyen bir oyuncu 15 yaşında gibi duruyordu açıkçası. en iyi uyarlama oscarını alan bir film olduğuna da değinmeden geçemem film kitaptan uyarlanan bir film çevremde romanını okuyan arkadaşlarım romanı da çok beğendiğini dile getiriyorlardı.
benim puanım 10 / 3
devamını gör...
kalbimi kıra kıra
muazzez ersoy yorumu fevkalade bir şarkıdır.
senden bana ne kaldı bir hatıradan başka
bir daha geri dönmem yalan kattığın aşka
kalbimi kıra kıra bıraktın bir hatıra
günahını yalancı dudaklarında ara
senden bana ne kaldı bir hatıradan başka
bir daha geri dönmem yalan kattığın aşka
kalbimi kıra kıra bıraktın bir hatıra
günahını yalancı dudaklarında ara
devamını gör...
20 mart 2021 türkiye'nin istanbul sözleşmesi'nden ayrılması
adım adım afganistan.
devamını gör...
hacamat yaptıran basur hastasının anüsüne bardak kaçması
zaytung haberi gibi, harika :)
devamını gör...
sahte anne deneyi
psikolog harry harlow'un 1971 yılında yaptığı deneydir.
annelere yahut kişiyi büyüten herhangi birine bağlanma sebeplerini konu alan deneyde maymunlar kullanıldı.
öncelikle telden bir anne modeli tasarlandı, bu tel anne modeline dolu bir biberon yerleştirildi diğer tarafta ise peluştan yapılma ve maymuna benzeyen bir suratı olan ancak biberonu olmayan bir anne modeli tasarlandı.
diğer bir durumda ise ikisi de biberonlu peluş ve tel anne kullanıldı.
yeni doğmuş maymunlar bu iki annenin yer aldığı kafese konduktan sonra davranışları incelenmeye başlandı.
biberonlu peluş anne tercihleri beklenen bir şeydi.
ancak diğer durumda yani biberonlu tel anne ve biberonsuz peluş anne durumunda yavrular peluş anneyle vakit geçirmeyi tercih ederek yalnızca acıktıklarında tel anneye gidiyor, karınlarını doyuruyor ardından hemen peluş anneye dönüyorlardı.
deney sonucunda bebeklerin annelerine bağlanma sebebinin beslenmeden ibaret olmadığı, dokunma konforu adı verilen olgunun çok daha büyük öneme sahip olduğu ilan edildi.
ayrıntılı bilgi
annelere yahut kişiyi büyüten herhangi birine bağlanma sebeplerini konu alan deneyde maymunlar kullanıldı.
öncelikle telden bir anne modeli tasarlandı, bu tel anne modeline dolu bir biberon yerleştirildi diğer tarafta ise peluştan yapılma ve maymuna benzeyen bir suratı olan ancak biberonu olmayan bir anne modeli tasarlandı.
diğer bir durumda ise ikisi de biberonlu peluş ve tel anne kullanıldı.
yeni doğmuş maymunlar bu iki annenin yer aldığı kafese konduktan sonra davranışları incelenmeye başlandı.
biberonlu peluş anne tercihleri beklenen bir şeydi.
ancak diğer durumda yani biberonlu tel anne ve biberonsuz peluş anne durumunda yavrular peluş anneyle vakit geçirmeyi tercih ederek yalnızca acıktıklarında tel anneye gidiyor, karınlarını doyuruyor ardından hemen peluş anneye dönüyorlardı.
deney sonucunda bebeklerin annelerine bağlanma sebebinin beslenmeden ibaret olmadığı, dokunma konforu adı verilen olgunun çok daha büyük öneme sahip olduğu ilan edildi.
ayrıntılı bilgi
devamını gör...
insana verilmiş üç mucize
uyku, aile, meşgale.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
mordor kapılarına dayanıp sauron diye bağırayım mı ne yapayım anlamadım ki.
tanım: çok büyük beklentileri olan başlık
tanım: çok büyük beklentileri olan başlık
devamını gör...
22
ingilizce'de içinden çıkılamayan çelişkili durumları ifade etmek için kullanılan catch 22 deyiminin kısaltılmış kullanımı. catch 22 yerine sadece 22 olarak kullanabilirsiniz; yani 22'lik bir durum gibi bir cümle ile karşılaşırsanız muhtemelen kastedilen bu durumdur. deyimin kökeni joseph heller'ın aynı isimli romanına dayanıyor.
devamını gör...
sabah üç gibi sokakta yürüyen gizemli şahıslar
işe giden insanlardır.
devamını gör...
sevilen latince deyişler
memento mori.
öleceğini hatırla.
öleceğini hatırla.
devamını gör...
hastane koridoru
her insanın mutlaka bir gün tanıştığı, kendine ait ritmi, akışı, kuralları olan bir yaşam alanıdır. her yaştan insanın aynı çaresizlik düzleminde eşitlendiği yerdir.
devamını gör...


