öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
anne tavşanı öldürürseniz yavrular yuvadan çıkamaz ve onlarıda öldürmüş olursunuz
devamını gör...
yazarların şu an bulunmak istedikleri yer
çok uzak ülkelerde olmak isterdim.
devamını gör...
insanoğlunun en yakın akrabasının goril ve şempanze olması
yanlış bilgidir. insan türüne en yakın canlı apelerdir. insansı maymunlar diye adlandırılırlar.
ingilizce de maymun diye kabul edilmezler ama türkçede ape kelimesini karşılaması için insansı maymunlar diye adlandırılmış.
latince ismi (hominoidea). şempanze ve goriller (homininae) familyasında yer alırlar. bulundukları familya apelerin iki alt basamağı familyadır. apeler en üst familyada yer alırlar. apeler kuyruksuzdur ve yerde iki ayak üzerinde hareket ederler. sosyal ilişkileri ve kültürel özellikleri vardır. alet kullanabilir ve bir inanca sahip olabilirler.
detaylı bilgi ve kaynak: vikipedi - insansılar
evrim ağacı - kuyruksuz maymunlar
edit: tanımı yanlış anlayanlar olmuş. başlıkta insana en yakın olandan canlıdan bahsediyor. evet şempanzeler ve gorillerde benzerlik gösterir ama apeler, şempanze ve gorillerin üst familyasında yer alır ve gösterdiği özellikler ile insana en yakın canlıdır.
ingilizce de maymun diye kabul edilmezler ama türkçede ape kelimesini karşılaması için insansı maymunlar diye adlandırılmış.
latince ismi (hominoidea). şempanze ve goriller (homininae) familyasında yer alırlar. bulundukları familya apelerin iki alt basamağı familyadır. apeler en üst familyada yer alırlar. apeler kuyruksuzdur ve yerde iki ayak üzerinde hareket ederler. sosyal ilişkileri ve kültürel özellikleri vardır. alet kullanabilir ve bir inanca sahip olabilirler.
detaylı bilgi ve kaynak: vikipedi - insansılar
evrim ağacı - kuyruksuz maymunlar
edit: tanımı yanlış anlayanlar olmuş. başlıkta insana en yakın olandan canlıdan bahsediyor. evet şempanzeler ve gorillerde benzerlik gösterir ama apeler, şempanze ve gorillerin üst familyasında yer alır ve gösterdiği özellikler ile insana en yakın canlıdır.
devamını gör...
güzel kitap isimleri
savaş ritimleri
medarı maişet motoru
lüzumsuz adam
aylak adam
saatleri ayarlama enstitüsü
ölü canlar
medarı maişet motoru
lüzumsuz adam
aylak adam
saatleri ayarlama enstitüsü
ölü canlar
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
içimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...
ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
ne güzel şey hatırlamak seni.
sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
(bkz: nazım hikmet ran)
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
içimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...
ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
ne güzel şey hatırlamak seni.
sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
(bkz: nazım hikmet ran)
devamını gör...
25 yaşında arabası olmayan erkek
20 yaşında altıma ancak bir 96 model kartal çekebildim. bu nedenle bu listede yer alamayacağım sanırım. 96 model. çukura girdiğimde torpidosu falan açılıyor.
devamını gör...
sözlük radyosu kaçak yayınları
sayın yazar cenk'in arka bahçesi'nin kaçak yayınına önce pek sevgili miko'nun katılımı, sonra yine pek sevgili robnaja'nın katılımı ile devam eden yayındır.
güzel oldu, çok da güzel oldu. miko'dan değilse bu şekilde kaçak yayınlar sürekli olur umarım. bence çok eğlenceli ve güzel oluyor.
ayrıcaaaaa cenk ve robnaja'yı bi arada dinlemeyi çok özlemişim... reva mı bu bizim gibi dinleyicilere?..
güzel oldu, çok da güzel oldu. miko'dan değilse bu şekilde kaçak yayınlar sürekli olur umarım. bence çok eğlenceli ve güzel oluyor.
ayrıcaaaaa cenk ve robnaja'yı bi arada dinlemeyi çok özlemişim... reva mı bu bizim gibi dinleyicilere?..
devamını gör...
beyaz kalıp sabunla duş alan varoş
yönetimin böyle aşağılayıcı, küçük düşürücü ve bölücü başlıklara mal mal bakıp izlemesi daha korkunç değil mi?
kafayı radyo yayınlarına taktıkları kadar sözlüğe kalite getirmeye de taksalardı keşke.
kafayı radyo yayınlarına taktıkları kadar sözlüğe kalite getirmeye de taksalardı keşke.
devamını gör...
normal sözlük'te herkesin fakir olması
pringles, milka yiyemeyen, pikoyla mutlu olan yazarlarımız sayesinde desteklediğim iddiadır.*
devamını gör...
türkiye'den vize istemeyen ülkeler
savaş öncesi * suriye, ürdün ve lübnan'a arabamızla gitmiştik. vizesiz gezmek, büyük bir konfor, sadece araba için triptik almak gerekiyor. yine vizesiz olduğundan bosna hersek ve fas'a gittim, pandemi bitse, arnavutluk, sırbistan ve bosna hersek'i içeren bir balkan turu yapmayı istiyorum.
devamını gör...
soğuk hali daha güzel olan yemekler
ıspanaklı börek.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
eve arkadaşlar, bu hafta da ciğerimizi soldurmaya hazır mısınız?
ben isteğimi yaptım, anonsumu da gönderdim. vazife tamam.
hangi türkü olduğunu merak edenler için iç anadolumuzun güzide aşıkları modern talking’ten jet airliner*
ben isteğimi yaptım, anonsumu da gönderdim. vazife tamam.
hangi türkü olduğunu merak edenler için iç anadolumuzun güzide aşıkları modern talking’ten jet airliner*

devamını gör...
platin
kuyumculuk sektöründe de kullanılan, ustasının zor bulunduğu, oksitlenmeye uzun süre dayanıklı, genellikle altın alerjisi olan insanların alyansta tercih ettiği, değerli bir maden.
doğada saf haliyle veya iridyum ile alaşım halinde bulunur. reaktif bir element olmadığı için vucüda zarar vermez.
korozyona immün ve aşınmaya karşı yüksek dirençlidir. 1.768 °c'de erir.
kuyumculuk sektöründe olan biri olarak altın satmaktan daha keyifli buluyorum bu madeni.özellikle uzakdoğu ülkelerinde insanların alım güçleri daha az olduğu için platin alyans konusunda ciddi bir talep var.
altındaki 24'lük ayar sistemi platinde geçerli olmayıp, ticari platin ürünlerinin çoğu 950 ayar olarak üretilir. yani elinizdeki platin alyans'ın yüzde 95'i saf platin, yüzde 5'i ise diğer katkı maddeleridir. kişisel görüşüm, palladium ile üretildiği zaman çok daha parıldayan ve altından daha asil bir görünüşe sahip olduğudur. alyans bazında konuşursak, altından daha ucuz olmasına rağmen genellikle altında tercih edilen 14 ayar ile karşılaştırıldığında içerisinde daha fazla saf maden bulunur(14 ayar altın mamüllerin içindeki saf altın oranı yaklaşık olarak yüzde 58'dir, platinde ise saf maden oranı yüzde 95'tir).
altın alerjisi olan veya dini sebeplerle altın takmayan insanlar genellikle gümüş'e yönelirler. ancak gümüş madeni hava ile tepkimeye girdiği zaman daha kolay oksitlenir ve 1 sene içerisinde hafiften kararmaya başlarken, platin madeni yıllarca kararmaz ve oksitlenmez(tıpta ve diş hastalıklarında kullanılmasının sebeplerinden biridir)
önceden ağır işlerde çalışan insanlar bu madenden yapılmış alyansları tercih ederlerdi.darbelere karşı olan sağlamlığı ve yüksek mukameveti olduğu için. ancak gençlerde de artık internetin sağladığı popülerlik sebebiyle yüksek talep olmaya başladı.
platinin ons/usd fiyatının volatilitesi yüksektir, özellikle türkiyede ithalatı son zamanlarda zorlaştırıldığı için piyasada fiziki platin zor bulunduğu için ons premium fiyatları +15'lerde gezdiğini gördü bu gözler.
doğada saf haliyle veya iridyum ile alaşım halinde bulunur. reaktif bir element olmadığı için vucüda zarar vermez.
korozyona immün ve aşınmaya karşı yüksek dirençlidir. 1.768 °c'de erir.
kuyumculuk sektöründe olan biri olarak altın satmaktan daha keyifli buluyorum bu madeni.özellikle uzakdoğu ülkelerinde insanların alım güçleri daha az olduğu için platin alyans konusunda ciddi bir talep var.
altındaki 24'lük ayar sistemi platinde geçerli olmayıp, ticari platin ürünlerinin çoğu 950 ayar olarak üretilir. yani elinizdeki platin alyans'ın yüzde 95'i saf platin, yüzde 5'i ise diğer katkı maddeleridir. kişisel görüşüm, palladium ile üretildiği zaman çok daha parıldayan ve altından daha asil bir görünüşe sahip olduğudur. alyans bazında konuşursak, altından daha ucuz olmasına rağmen genellikle altında tercih edilen 14 ayar ile karşılaştırıldığında içerisinde daha fazla saf maden bulunur(14 ayar altın mamüllerin içindeki saf altın oranı yaklaşık olarak yüzde 58'dir, platinde ise saf maden oranı yüzde 95'tir).
altın alerjisi olan veya dini sebeplerle altın takmayan insanlar genellikle gümüş'e yönelirler. ancak gümüş madeni hava ile tepkimeye girdiği zaman daha kolay oksitlenir ve 1 sene içerisinde hafiften kararmaya başlarken, platin madeni yıllarca kararmaz ve oksitlenmez(tıpta ve diş hastalıklarında kullanılmasının sebeplerinden biridir)
önceden ağır işlerde çalışan insanlar bu madenden yapılmış alyansları tercih ederlerdi.darbelere karşı olan sağlamlığı ve yüksek mukameveti olduğu için. ancak gençlerde de artık internetin sağladığı popülerlik sebebiyle yüksek talep olmaya başladı.
platinin ons/usd fiyatının volatilitesi yüksektir, özellikle türkiyede ithalatı son zamanlarda zorlaştırıldığı için piyasada fiziki platin zor bulunduğu için ons premium fiyatları +15'lerde gezdiğini gördü bu gözler.
devamını gör...
tüm yazarların karma puanlarını artırıyoruz kampanyası
instagramdaki gt sayfalarına yorum atıyormuş gibi hissettiren başlık ama olsundu..
devamını gör...
sözlükte kadın olmak
sabahtan beri solda görüyorum başlığı. okudum her şeyi. az önce yine göz gezdirdim. kendinden emin olmayanlar editlemiş. yazdığını komple silip değiştirenleri kastediyorum, harf hatası yapanları değil. yapılan uygunsuzluklarda iki tarafında eser miktarda payı var. biri yüzde yüz hatta yüzde altmışa/kırk haklı diyebileceğim bir durum yok.
dün doğmadıysan, sanal ortamda herkesin gözünün kadınlara doymuş olmayacağını, herkesin sana kibar yaklaşmayacağını, insan gibi davranmayacağını, seni provoke edebilme potansiyeline sahip olduğunu göz önünde bulundurursun. etki verip tepki almayacağımızı varsayarak ilerleme kaydedemeyiz ahali.
bir kadın yazar olarak bence erkek yazarlarla eşitim. herhangi bir üstünlük veya altta kalma yaşamadım. en başlarından beridir buradayım. iki tane dengesiz ile fikir ayrılığına düştüm. dengesiz diyorum çünkü denge yok. biri kin güdüyordu bana, hiç sebepsiz. diğeri de sataştı, etti, sonradan yazdığım başlıklara destek tanım girmeye başladı, yazdıklarımın bazılarını oylamaya başladı vesaire.
bence ben erkek olsaydım da yaşanırdı bu. bu platforma fiziklerimizle değil fikirlerimizle kaydolduk. diğer sosyal mecralarla kıyaslamayalım lütfen.
çiçek olun.
edit: kelime hatası
dün doğmadıysan, sanal ortamda herkesin gözünün kadınlara doymuş olmayacağını, herkesin sana kibar yaklaşmayacağını, insan gibi davranmayacağını, seni provoke edebilme potansiyeline sahip olduğunu göz önünde bulundurursun. etki verip tepki almayacağımızı varsayarak ilerleme kaydedemeyiz ahali.
bir kadın yazar olarak bence erkek yazarlarla eşitim. herhangi bir üstünlük veya altta kalma yaşamadım. en başlarından beridir buradayım. iki tane dengesiz ile fikir ayrılığına düştüm. dengesiz diyorum çünkü denge yok. biri kin güdüyordu bana, hiç sebepsiz. diğeri de sataştı, etti, sonradan yazdığım başlıklara destek tanım girmeye başladı, yazdıklarımın bazılarını oylamaya başladı vesaire.
bence ben erkek olsaydım da yaşanırdı bu. bu platforma fiziklerimizle değil fikirlerimizle kaydolduk. diğer sosyal mecralarla kıyaslamayalım lütfen.
çiçek olun.
edit: kelime hatası
devamını gör...
felsefenin boş iş görülmesi
hatırlıyorum da liseye geçerken beni en heyecanlandıran ders felsefeydi.görmek için can atıyordum.zaten fikirlerimi paylaşmayı ve başkalarının fikirlerini de duymayı çok sevdiğimden bu ders bana harika gelirdi. ama gel gör ki lisedeyken hayallerim altüst oldu.sınıfın hepsi ya uyurdu derste ya da hoca ders işlemesin diye boş boş sorular sorardı. bir yerden sonra ben de uyumaya başlamıştım çünkü hocamız fikirleri tartışmak şöyle bir dursun fikrimizi bile sormazdı, filozofların ismini ezberletir geçerdi. yine de felsefeye olan aşkımı hala bırakmadım, kısmetse bu yaz tatilinde güncel olan bilgilerimi daha da geliştirmek için filozofların eserlerini okumak istiyorum.
bu arada felsefeye ilgisi olan ama filozofların eserleriyle başlamak istemeyen, önce basit şekilde terimleri öğrenmek isteyenler için sofie'nin dünyasını tavsiye ederim.
bu arada felsefeye ilgisi olan ama filozofların eserleriyle başlamak istemeyen, önce basit şekilde terimleri öğrenmek isteyenler için sofie'nin dünyasını tavsiye ederim.
devamını gör...
üç frenk havası radyo yayını
kaldı son 24 dakika, yaklaşıyor yaklaşmakta olan* cips ve cola hazır, kulaklarımı diktim bekliyorum.*
devamını gör...
serenad
zülfü livaneli’nin yazdığı, ikinci dünya savaşı sırasında yahudi soykırımından kaçmaya çalışan çiftin hikayesini, yıllar sonra istanbul'a gelişiyle struma gemisi'ni yeniden gündeme getiren profesör maximilian wagner'in gözünden anlatan romandır.
oldukça etkileyici bir hikayesi var.
devamını gör...
akrebin yelkovan aşkı
oturamadım bak birileriyle, kaçtım yine dört duvarıma, bir şeyler eksik o’nu arıyorum.
kaçmak istedim yine saçmalıklardan, sıyrılıp kopmak istedim. koymak istedim başımı bir göğüs boşluğuna, uzakta da olsa. baş başa olmak istedim boşluğunla, avuçlarımda ruhum paramparça. sığınağım oldu beyazlığın, onca karanlığın içinde iğne ucu kadarda olsa görüp saklandığım, saflığınla arındığım.
beyazlığını fark edip sığınana kadar ne karanlıklar içinde kaldığım bilinmiyor, elbette üstüme başıma bulaştırdım bende tüm çırpınanlar gibi. kirliyim biliyorum, temizlik huyu olmayan hayatlarımız bizleri bir şekilde pisliğine çekiyor, sömürüyor ruhumuzu.
ruhumuz zaman kavramı olmayan bilinmez bir boşlukta hareket ederken birden bir aydınlıkla hayat buluyor. süre başlıyor. durdurulamaz bir akış var, bedenimiz büyüyor, beynimiz yoruluyor ve yavaş yavaş belimiz bükülüyor. sürenin dolmasına ramaklar kalıyor.
takılı kalıyoruz bazen, hata verip duruyor hayatlarımız hep o bölgede. akrep’in yelkovanı kovalaması saçmalığıyla bizi günden güne ölüme taşıyan zamana kanıyoruz, şekere hasret çocuğun saflığıyla.
geç oluyor anlamamız gidenin hayat olduğunu, akrep yelkovanı hep kovalıyor ama biz durmuşuz..!
katılıyoruz yeniden akışına, tekrar takılma korkusu hep aklımızda.
takılıyoruz da..
bazen bel bükülüp, ruh bir yerlerde unutulup, beyazlara bürünmeden önce beyazlar görünür gözlerimize. zaman zamansız duruverir. takılıyoruz çığlığıyla takıldığını sandığımızın kopması, ruhumuzu serbest bırakır bi’ senfoni eşliğinde..
21 gram hafifleriz sessizce..
-aro-
kaçmak istedim yine saçmalıklardan, sıyrılıp kopmak istedim. koymak istedim başımı bir göğüs boşluğuna, uzakta da olsa. baş başa olmak istedim boşluğunla, avuçlarımda ruhum paramparça. sığınağım oldu beyazlığın, onca karanlığın içinde iğne ucu kadarda olsa görüp saklandığım, saflığınla arındığım.
beyazlığını fark edip sığınana kadar ne karanlıklar içinde kaldığım bilinmiyor, elbette üstüme başıma bulaştırdım bende tüm çırpınanlar gibi. kirliyim biliyorum, temizlik huyu olmayan hayatlarımız bizleri bir şekilde pisliğine çekiyor, sömürüyor ruhumuzu.
ruhumuz zaman kavramı olmayan bilinmez bir boşlukta hareket ederken birden bir aydınlıkla hayat buluyor. süre başlıyor. durdurulamaz bir akış var, bedenimiz büyüyor, beynimiz yoruluyor ve yavaş yavaş belimiz bükülüyor. sürenin dolmasına ramaklar kalıyor.
takılı kalıyoruz bazen, hata verip duruyor hayatlarımız hep o bölgede. akrep’in yelkovanı kovalaması saçmalığıyla bizi günden güne ölüme taşıyan zamana kanıyoruz, şekere hasret çocuğun saflığıyla.
geç oluyor anlamamız gidenin hayat olduğunu, akrep yelkovanı hep kovalıyor ama biz durmuşuz..!
katılıyoruz yeniden akışına, tekrar takılma korkusu hep aklımızda.
takılıyoruz da..
bazen bel bükülüp, ruh bir yerlerde unutulup, beyazlara bürünmeden önce beyazlar görünür gözlerimize. zaman zamansız duruverir. takılıyoruz çığlığıyla takıldığını sandığımızın kopması, ruhumuzu serbest bırakır bi’ senfoni eşliğinde..
21 gram hafifleriz sessizce..
-aro-
devamını gör...