muhteş ikiliyle kafa rock radyo yayını’ni yaparken bizim sadik dinleyicilerimizden olmakla beraber; girdigi tanimlar, actigi basliklarla ortak muzik zevkinde bulusmasi asiri keyifli yazar bulutu.

bay kemal* ile alakasi da yok, ne dragonlugunu gordunuz? cicek cicek.

simdilerde de radyo kacak yayinlarinda biricik ekurimdir efenim. tut geliyor.*
devamını gör...

(bkz: al kırdın kırdın)
devamını gör...

ciddiye alınmaması gereken saçma bir tahakküm kurma hevesidir.

türkiye’ye özel bir durum olmasa da biz şahit olduklarımızı gördüğümüz ve yaşadığımız için bunları anlatıp bitmesini sağlamamız gerekir.

öğretmenliğe yeni başladığım yıllarda okula sırt çantam ve bisikletimle giderdim. bir gün bir öğretmen arkadaş bana geldi ve “sana çok özeniyorum, keşke ben de yapabilsem” dedi. neden yapmadığını sorduğumda “ fakire bak bir araba bile alamamış” derler burda dedi bana. ilginçti ve sanırım fakir olan bendim.

yine aynı şehirde kafamda şapkam altımda şortumla gezerken sakallı bir amca bana “ şapka takmak günah” dedi. ilginç yanı ise şorta takılmamış olmasıydı. sanırım ona sıra gelmedi o ara.

mahalle baskısının ille de büyük olaylarda kendini göstermesi gerekmez. küçük olaylar daha çok can sıkar. sürekli kitap alan bir insan olduğum için öğretmen arkadaşların uyguladığı mahalle baskısı şöyle saçma bir şeydi. “ hocam, kitap karın doyurmaz. önce evini, arabanı al.” halbuki ben o satın aldığım kitapları şu anda kendime ait olan evimdeki kütüphaneme kendi arabamla götürüyorum.

demem o ki; kimseyi dinlemeyin. can sıkıntısı çeneye vurur çoğu zaman. kimsenin çene ishalinin sizin hayatınızı etkilemesine izin vermeyin.
devamını gör...

ikisi aynı şey değildir.
öncelikli bakmak; insanların ve diğer canlıların ortak özelliğidir.
fakat görmek; sadece insanlara özgü bir durumdur.
bakmak için sadece göz yeterli olurken görmek için de akıl ve gönül de gereklidir.
evet belki gözü olan herkes bakabilir ama akıl ve kalp olmadan herkes göremez.
onun içindir ki; baktığı halde göremeyen nice insanlar, hayattaki birçok gerçeğin sırrını anlamamışlardır.
demem o ki sadece gözle bakmayalım, kalbimiz sadece atmasın. duysun, hissetsin ve konuşsun. hayata dair bütün olan bitenlere kalp ve akıl ile bakarak, uzağa, taa uzağa görsün ve birçok şeyi fark etsin.
her neyse;
burada amacım manayı tüketmek, bazı kavramları öylesine kolay kullanarak oracıkta bırakmak deği. içini siz tecrübeyle, dokunuşla, bakışla ve güzel bir görüşle doldurun...
devamını gör...

1 şubat pazartesi günü eyleminde gözaltına alınıp serbest bırakılan öğrencilerin evlerine tekrar baskın yapılması durumu. yıldırma politikası olsa gerek. oysa bağımsız yargının içimizi ferahlatması gerekiyordu.

twitter.com/boundayanisma/s...
buradan
devamını gör...

kelime anlamı olarak "verilen sözde durmak" ve "devletlerin yaptığı antlaşmalara uyma zorunluluğu" anlamlarını taşır.
ama benim asıl bahsetmek istediğim, tarkan'ın "ahde vefa" ismini taşıyan türk sanat müziği albümü. bu albüm yaklaşık 5 yıl önce çıkmış olduğu halde, 5 yıldır dinleme hevesim gram eksilmedi. yahu bir insana ne söylese yakışır mı? megastar ünvanını sonuna kadar hak ediyor bu adam. tarkan bey o kadar değerli bir sanatçı ki pop, türkü, türk sanat müziği ne söylese kendine yakıştırıyor. ve bu albüm de bunun bir kanıtı niteliğinde bana göre.
hâlâ keşfetmemiş olanınız varsa, muhakkak dinleyin diye yazmak istedim bunları. keyifli dinlemeler*.
youtube.com/playlist?list=P...
devamını gör...

geçmişinde cinayet dahil büyük suçlar işlemiş kişilere karşı cinsel haz duyma hastalığı.
devamını gör...

adı damağımda kalması üzerine biraz spoiler içerebilecek olan bir entry girmeme sebep olacak güzellikteki film. siz dışarıdan bakan bir çift gözsünüz bir kere filmde. hiç kendinizi filmdeki herhangi birinin yerine koyamıyorsunuz, koymayın da zaten. filmin müziksiz olmadığını bilmiyordum en başta mute moduna aldım sandım, ama başlangıçta hiç müzik olmadığı gibi filmin devamı ve bitiminde de bir kuple bir şey duyamadık. bu da filmin gerçek yaşam öyküsü gibi hissedilmesine sebep olan bir durum. al pacino, ah al pacino... 30' lu yaşlarındaki al pacino daha o zamanlardan bağırmış buram buram ben oyuncuyum diye. yakın çekimdeki gözleri, o bir çift elayı görüp de etkilenmeyecek hatun milleti yoktur, erkekler de etkilenebilir sakınca yok. ben olsam etkilenirdim yani. afişinde dediği gidi "allah yardımcıları olsun" luk bir çift var gözlerimizin önünde. önce aşklarını, sonra saygılarını ve en sonunda hayallerini, kendilerini, umutlarını kaybettiklerine birer birer şahit oluyoruz. filmde öyle olağan dışı bir senaryo durumu yok, requiem for a dream gibi tam isabet yediğiniz yumruklar da yok. filmden yapılacak çıkarım tamamen izleyiciye bırakılmış. zaten dan diye bitiyor ve "yaa, bu kadar mı amaaa!" diyorsunuz. tükenmiş hissettiğiniz zamanlar harici izlemeniz yazarın naçizane tavsiyesidir.
devamını gör...

öyle bir şey olsaydı o zamanda girip oraya atalarına tapıyorlar derdiniz sanki sizi bilmiyoruz yelizcim.
devamını gör...

‘düşün uzay çağında bir ayağımız
ham çarık kıl çorapta olsa da biri
düşün olasılık, atom fiziği
ve bizi biz eden amansız sevda’
sevda ancak bu kadar samimi tarif edilebilir. aşk değil sevdanın şairidir ahmet arif.
devamını gör...

nicth nichts şarkıları da bir o kadar güzeldir.
devamını gör...

benim için budur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

konstantinos paleologos - sultan mehmet'in gemileri karadan yürütme şovu için ağaçları katletmesi rezaleti

alp arslan - açtığım anadolu kapısının üstünde yıkanmış kazağını kurutan asker
devamını gör...

kız kulesine bakan,galata kulesi olmak,isterdim.
devamını gör...

(bkz: her şeyin teorisi)

2014 yapımlı bu film stephen hawking’in hayatını ele almakta. bir çok duygu yaşattı bana. güldüğüm, kaş kaldırıp yamuk sırıttığım, ağlayabildiğim muazzam bi drama.

hem stephen’le hem de sinir bozucu bi karakteri olan karısıyla nasıl empati yapabildiğime şaşırdım.* şimdi ne söylesem spoi olur.

ayırdığınız zamana kesinlikle değicek.
devamını gör...

son gelişmelere dair bizim de bir kaç kelam etmemiz elzem oldu. sözlüğün içinde bulunduğu çalkantılı durum bir türlü sona ermiyor. kızıl öfke benjamin'in park ve bahçeler müdürlüğünde işe başlamasıyla birlikte olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. adam sözlük yüzünden, yakın bir zaman diliminde, izbe bir parkın kıyıda köşede kalmış bir bankında köpek öldüren içmeye başlayacak haberiniz olsun. aldığımız bilgilere göre benjamin babasından kalan tüm parayı sözlüğe gömmüş ve en nihayetinde musluğun vanaları kısılmış. durum akmasa da damlıyor kritik eşiğini bile geçmiş. biz zamanında kendisine söylemiştik, hazıra dağ dayanmaz benjamin demiştik ama kendisine dinletememiştik. o hafiye örgütlerine, maaşlı trollere, canım cicim terör örgütlerine kamyonlarla giden karma puanlar yoldaşın resmen ipini çekti. o kadar masrafa can mı dayanır? an itibarıyla altına çekecek doğru düzgün bir sandalye bile bulamamış bir kurucu liderden bahsediyoruz. gitmiş ikinci el aldığı sandalyelerle poz vermek zorunda kalmış. işin daha acı tarafı sözlüğün tüm iplerini elinde tuttuğunu düşündüğümüz nükleer güdümlü füze benjamin'in birasını bile eyluling'in ısmarlamış olması. yani koskoca tek adamın son kertede geldiği nokta ne yazık ki bu oldu. aylar süren istibdat rejiminin sonunda yazarlara müjde vereceğim diyerek havaların neden sıcak olduğu konusunda başlık açması da her şeyin üzerine tuz biber oldu.

bu bir dramdır sayın okuyucular. muhabirimizin klasik koşullanma metodu ile pavlov'un göbeğinden aldığı bilgiler cidden çok sağlam. o göbekte daha ne gurultular var bir bilseniz. duysanız şokları yaşarsınız. ama muhabirimizin baskılarına dayanamayan pavlov'un göbeği 4-5 şişe sodayı hızlıca yuvarlayıp, ser veririm daha da sır vermem diyerek olay yerinden uzaklaşmış. muhabirimizin söylediğine göre sorulan soruların can alıcılığı karşısında rengi sararmış. sapsarı olmuş adam. ayrıca yine söylentilere göre yoldaş aylık internet ücretini ödeyemediği için sitede iki moderatörü nöbetçi moderatör sıfatı ile görevlendirmiş. bu moderatörlerden senpolitbaskıcıbizmutsuz'un radyo programını bırakmasının sebebi de tam olarak buymuş. yoldaş siteye ancak internet kafeden girebildiği için modları daha uyanık olması için uyarmış. haklı da olsam haksız da olsam mutlu olamıyorum bu angarya görev sonrası hiç mutlu olmadığını dile getirmiş. aramızda para toplayalım yoldaşın internetini açtıralım demiş. ama bizim kızıl öfke onurlu adam olduğu için bu teklifi kabul etmemiş ve cağnım iki modu yerel salatalığımızın önüne atmış. yerel salatalığımız da bu fırsatı kaçırmayacak 7/24 kendilerine çengelköy işkencesi uygulamaya başlamış.

inanın bu dramatik gelişmeler sonrasında sözlükte işler ne noktaya gidecek biz de kestiremiyoruz. ama kesin olan bir şey varsa o da şu; yoldaş'ı bu sıkıntının içinden kurtarmamız lazım. bu sebeple de kurban derilerinizi yoldaşa bağışlamanız yönünde bir kampanya başlatmaya karar verdik. belki bu sefer yazarlarım beni affetsin diyerek daha demokratik bir yönetim şekline doğru evrilir. ya da kurban derilerini bulunca yine demir yumruk olup tepemize biner. belki de yazarlarım demekten vazgeçer yazarlar der. tüm bunlar muamma. ama her ne olursa olsun biz iyilik yapalım denize atalım arkadaşlar. her ne olursa olsun bu siteye can vermiş bu adama destek olalım. evet muhalif bir yayın organıyız ama düşene bir tekme de biz vuralım mantığı bize ters.

şimdilik bizden bu kadar. kurban derileri yoldaşa. bu kısım mühim. bu kısmı unutmuyoruz. zaten havalar da sıcak. sorunsal dediğin böyle olur.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansı bilgilendirme servisini okudunuz.

sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...

kadronun liyakatsızca doldurulma olasılığını geçtim hukuk fakültesi açmadığınız bir bizim evin salonu kaldı.
devamını gör...

pandemi öncesinde göreve geldiğinden bu yana bazı noktalarda anlamlı çalışmaları oldu. öğretmenlere karşı iadesi itibar çalışması yapmak, bürokratik bir üslup yerine çoğu zaman samimi bir dil kullanmak, basarisizliklardan çok başarıya odaklanmak, mesleki eğitime katkı sağlayacak projelere öncelik vermek ve öğrenci psikolojisine odaklanmak gibi. 90'li ve 2000'li yıllarda "bugün git yarın gel" tarzı çalışan memurlara alışık biz orta yaş bünyesi için ebanin uzaktan eğitime yetiştirilmesi ve milli eğitimde kurum standartları konusunda yaptıkları ve hatta ilkokullarda tatil kitabı hediye etmesi bile yadsınamaz bir başarı.

ancak ne şiş yansın ne kebap yönünde orta karar açıklamaları, her durum için birden fazla öngördüğümüz planımız mevcut açıklamalarına rağmen gece 12.00 den sonra okul açıp kapatması, velilerin ve özel okul temsilcilerinin memnun olacağı kararlara sıcak bakması ile bu eğitim öğretim yılının ikinci döneminde zaten tüm inandırıcılığını yitirmişti.

kendisi göreve başladığında babası bakan olmuş gibi sevinen bazı öğretmen arkadaşlarıma hayretle baktığımı hatırlıyorum. yok efendim kendisi de egitimciymis de,bizi en iyi o anlarmis da... yıllarca müfettişlerin öğretmenleri neden hiç anlamadiklarını dusunup sonunda pek çok müfettişin sınıfta başarılı ve mutlu olmadığı için müfettiş olduğuna kanaat getirmiştim. ziya selcuk da ne kadar başarılı bir akademisyen olursa olsun bakanlık gibi siyasetin odağında olan bir konumda başarılı olamayacagi gün gibi asikardi. şimdi aynı ogretmen arkadaşlarımın kimisi okullari açtığı kimisi de okulları açmadığı için adama pandemi sürecinde ana avrat küfür ettiğini görünce siyasetin bulasilmamasi gereken bir yer olduğunu tekrar anlamış oldum.
devamını gör...

çoğu yazarın sevmediği ve yakında bu yüzden isyan çıkaracağı kısıtlamanın bildirim mesajı.

yönetim uyuma! sabrımızı taşırma! nidaları hafif hafif yükseliyor, benden söylemesi.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim