fransızca chorégraphe (dans tasarımcısı) kelimesinden dilimize geçmiştir.
kelimenin kökeni eski yunanca χoreía - dans ve graphē - kayıt sözcüklerinden gelmektedir.
günümüzde güzel sanatların hemen her kategorisinden filmlerdeki dövüş sahnelerine kadar yaygın bir şekilde kullanılan koreografi türk dil kurumu’na göre
“dans adımlarının kağıda geçirilmesi;
defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatları;
bir baleyi oluşturan adım, figür ve anlatımların bütünü” anlamlarına gelmektedir.
halkımız koreografi yerine kareografi demeyi tercih etmektedir.

kuşlar gökyüzünde belli bir ritimle sağa, sola, aşağı yukarı doğru toplu olarak uçarken gökyüzünde dans eder gibi gözükürler.
adeta bir koreografi gösterisine dönüşen bu dansı izlemek bir hayli keyiflidir.



artistik buz pateni koreografisinden de bir örnek.

devamını gör...

genel istatistik tablolarından bakılabilecek durum veya bilgi.
devamını gör...

public' cileri üzmüştür.
devamını gör...

buradayız her daim.
devamını gör...

bence kesinlikle zeka ve yetenekle alakalı, düşünme yeteneği, hızlı düşünme karşılaştırma sorgulama yeteneği ile,
çünkü çok güldüğüm ve komik bulduğum bazı insanlar var, öyle çok konuşan tiplerde değil mesela, o kadar ciddi söylüyorki, gülelim diye, komiklik olsun diye söylemiyor, ama herkes aynı saniyede gülüyor mesela, o gülmüyor, çünkü adam ciddi yani gerçekten soruyor o soruyu,
zaten espri yapan kişi ciddi ise daha komik oluyor nedense, bu hep böyledir, akılla alakalı ya tamamen,
kazanımı filan olacak, formulü olan birşey değil kesinlikle, kafan basmıyorsa bu işe, ezbere yapamazsın.
devamını gör...

ben ünlü olmak değil de belirli bir süre için tanınır olmak diyebilirim bu duruma. farklı şeyler yaparak öne çıkma durumu. ve elde ettiği tanınırlığı da kendi yararına kullanma durumu oluşuyor. amaç burada tanınmak. yaptığı şeyin farklı olduğu sürece bir önemi kalmıyor gibi bazı etik durumlar dışında. böylece vasfı da farklı olmak olmuş oluyor. topluma fayda gibi şeyler gözetilmiyor burada. genelde bireysel fayda esas alınıyor.
devamını gör...

neresi sıla bize, neresi gurbet
yollar bize memleket...
devamını gör...

yunus emre’nin dünya ya dünya hayatını yaşamak için değil gönüller yapmak, allah yolunda kelamlar etmek için geldiğini de anlattığı şiiri.


“benim bunda kararım yok, ben bunda gitmeğe geldim
bezirganem metaım çok, alana satmağa geldim

ben gelmedim dava için, benim işim sevi için
dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim

dost esrüğü deliliğim, aşıklar bilim neliğim
denşürüben ikiliğim, birliğe bitmeğe geldim

ol hocamdır ben kuluyum, dost bağçesi bülbülüyüm
ol hocamın bağçesine, şad olup ötmeğe geldim

bunda biliş olan canlar, anda bilişirlermiş
bilişüben hocamla, halim arzetmeğe geldim

yunus emre aşık olmuş, maşuka derdinden ölmüş
gerçek erin kapısında, canım arz etmeğe geldim.”
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

2 sene önceki gazi uni. kütüphanesinden rektörlük binasi görüntüsü. portre gibi. hey gidi günler hey.
devamını gör...

bu kadın ya da erkek fark etmeksizin olan bir şeydir. karşıdaki üzülmesin diye yalandan gülmek cinsiyet değil karakter meselesidir.
devamını gör...

barack obama ve ailesi, obama'nın muhteşem genç diye tabir ettiği, kızı malian'ın sevgilisiyle koronovirüs kısıtlamalarını aynı evde geçirdi.
obama, damat adayının ev ekonomisine külfet olduğunu basın yoluyla deklare etmesi.
obama verdiği röportajda şunları söyledi;

--- alıntı ---

ingiliz, harika bir genç adam. salgının başında abd'de mahsur kaldı. bizimle kalmasını söyledik. ondan hoşlanmak istemezdim ama iyi bir çocuk.genç bir erkekte çok fazla yiyecek tükettiklerini fark ettim. market faturalarımız yüzde 30 arttı.

--- alıntı ---
kaynak
obama efendi, son pişmanlık neye yarar her şeyin bir bedeli var !
gerçi beterin beteri de var.
bizim damatın yanında sizinki melek.
devamını gör...

erdal beşikçioğlu'nu "amirim"den önce seyirciye tanıtan köprü dizisinin devam filmi. ünlü vali recep yazıcıoğlu'nun son günlerinde geçen filmde şebnem dönmez, uğur polat, ismail hacıoğlu, hakan boyav ve özgür çevik gibi isimler rol almıştı.


köprü'nün finalinde merkeze atanan vali faruk* nihayet bir taşra ilinde kızaktan inmiş, denizli valisi olarak halka hizmet etmektedir. bugünlerde, karahayıt mta arazisinin amerikalı bir şirkete devri konusunda önüne bazı evraklar gelir. evraklar için, çok ünlü bir politikacıyla yatak odasından tanışan müsteşar natocu ceyda* bastırmaktadır. ancak vali bu evrakları imzalamaz, zira mta şefi ve çocukluk arkadaşı ömer* burada uranyum minerallerinin olduğunu ve kesinlikle türk nükleer enerjisi için saklanması gerektiğini belirtmiştir, vali de bu kanıdadır.

aynı günlerde, ömer'in yardımcısı şüpheli bir trafik kazasında ölünce istanbul'dan kardeşi* ve bu kardeşin sevgilisi gelerek madende işe girerler. ancak esrarengiz kız arkadaş işe geldiği gün bu sefer de ömer bir iş kazasında ölür. şüpheler, kızın yabancı bir servis* ajanıyla ölü bulunmasıyla artar.

nihayet tüm olan biteni vali ankara'da anlatmaya karar verir, ankara girişinde bir trafik kazasında o da ölür, belgeler kaybolur.


başta belirttiğimiz gibi erdal beşikçioğlu esasen bu filmin öncülü köprü ile geniş bir seyirci kitlesi tarafından tanınmıştı. yoksa barda'da tecavüzcülerin en az konuşanı olarak ya da iyi kadrosuna rağmen benim bile anlamadığım eve giden yol 1914'ten pek hatırlayan olacağını sanmam. filmden iki yıl sonra da zaten behzat ç. ile kariyerinin zirvesine çıktı.

diğer yandan filmde özellikle bir sahne bayağı kurguya bulanmış:

vali ankara'ya 0001 plakalı makam otosuyla, yalnızca şoförü yanında olarak gidiyor. hâlbuki makam aracıyla başka bir şehire yolculuk, recep yazıcıoğlu gibi birine yakışacak şey değildi. zaten gerçekte, denizli ziraat odası başkanının arabasıyla gidiyorlardı ve kazada bu oda başkanı olay yerinde ölmüştü. ayrıca vali ankara'ya sağlık sorunları için gittiğini çevresine açıklamış, oda başkanını da bir okul yapımı için hükümetle toplantıya katmak üzere götürmüş deniyordu. filmde karısı ve özel kalem müdürü dışında kimseye "mühendis cinayetleriyle ilgili sunum yapacağım" dedi mi bilmem, gösterilmiyor.


son olarak bakan rolünde, melike ipek yalova'nın devlet bakanlığı da yapmış babası yüksel yalova arz-ı endam etmektedir.
devamını gör...

evlendiği kadınla eğlenemiyorsa,
bile bile mutsuzluğu seçiyorsa,
ne istediğini bilmiyor demektir,
eğlendiği kadınla da
mutlu olamayacak erkektir.
devamını gör...

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın taksim camii açılışında söylemiş olduğu cümle. aynen aşağıdaki gibidir:

"ibb başkanlığına seçildiğimde verdiğimiz sözlerden birisi de bu caminin inşasını gerçekleştirmekti. 28 şubat ve sonrası gelişmeler nedeniyle bu sözümüzü yerine getiremedik. 2013 yılında tekrar harekete geçtiğimizde de karşımızda gezi olaylarını bulduk. o teröristlerin karşımıza dikildiği zaman."

hükümetin resmi olmayan, tahmini verilerine göre gezi parkı direnişi'ne 3.5 milyon vatandaş katıldı. ve bugün, ülkenin cumhurbaşkanı, 3.5 milyon kişiyi öyle veya böyle terörist ilan etti.

inanmak çok zor. bu cüretin bir sonu yok. bu hadsizliğin bir sonu yok. gerçekten dün dediği gibi. bu daha hiçbir şey. biz daha neler göreceğiz neler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

devamını gör...

--! spoiler !--

okşo sozlok oskoso gobo doğol obo yo.

--! spoiler !--

ağza bak ağza. sanırsın ekşi kurucularından kendileri.
salın ya artık. neyse ne, ikisini de kullanın, istemiyorsanız kullanmazsınız. o kadar basit. orda çaylaklıktan kurtulamamış, gelmiş burda bla bla bla...
istediğiniz her şey mevcut orada. görmek istemediğiniz şeyleri görmeyin, işinize gelen konularda yazın.
burayı da geliştirmek için çabalayın., boş konuşacağınıza...

ekşi’ye bakıyorum, kafa sözlük hakkında 10 yorumun 9’u olumlu. buraya geliyorum bi gömmeler bi atar gider yapmalar. yapmayın efendiler, büyütmeyin sosyal medyayı gözünüzde.

yazınız, geçiniz efendim.
ulan ekşi’yi bile savundurttunuz bana burda ya, helal olsundu.
devamını gör...

an itibariyle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kimseyle bi tanışıklığım, görüşmüşlüğüm, konuşmuşluğum en ufak sempatim yok.
zaten olması gereken karşına çıkan tanımı okuyup, aynı fikirde olup-olmaksızın farketmeden, hoşuna giden tanımı oylamaktır. bir de bunun takip edilen "takipçilerin" tanimlarinin düştüğü alan var ki bu da çok normaldir. insan takip ettiği yazarın tanımlarını beğeniyor ki takip ediyor. bu konuda şunu söylemeliyim ki gerçekten gerektiğinde hak eden yazara ve tanıma oy verilmelidir. aksi halde kankacilik, canım,cicimlikle kaç yazar solup gidiyor aramızdan, yapmayın. caylaklar da oy kullansın diye kaç gün önceden tanım girmiştim. online sekmesinde yeni yazarlar keşfedebilirsiniz diye sözlük radyosunda anons geçtim, biz bunları anlattık çocuklar,yapmayın lütfen.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim