biz ne kafiyeler gördük bunlar ne ki
afillibeylerin lafları laf değil ki
icabında susmasını da biliriz ama
şu manicilerin hatırı için atışalım bir iki
devamını gör...

bu arada havalı deyince sevgili lufhtar dostu da unutmayayım.
rumuzu lufthansa airlines gibi. doğrudan alman havayolları şirketini çağrıştırıyor.
devamını gör...

doğru bulmadığım durumdur. psikolojik yardımın doğal bir şey olduğunu, yaşadıklarıyla kişilerin yalnız olmadıklarını göstermeye çalışırken yine ipin ucu kaçırıldı. dram yine en ön plana çıktı. vazgeçirmekten ziyade özendirici bir hal almaya başladı. ayrıca insanların acıları üzerinden reyting kasarak para kazanmayı doğru bulmuyorum. kişiler zaten seans ücreti ödüyor psikiyatriste. üstüne kitabı yazılarak dizisi çekilerek para kazanılıyor bir de. üstüne kendi instagram hesabında bu hafta bilmem kimin başına neler gelecek şeklinde prim kasılıyor, reklam yapılıyor. toplumun sağlığını düşünen bir yapımın daha özenle hazırlanmasını beklerdim. ruh sağlığı alanına büyük zararlar verecek bir hal alıyor durum. bu zor günlerde dram değil de insanları güldürecek yapımların artması gerekirdi bence. insanlar kendi acı dolu hayatlarına bir de akşamları 3 saat başka dramları ekliyorlar. bunun psikolojik sağlamlığı zedeleyeceğini düşünüyorum.
devamını gör...

'kargonuz gün içinde teslim edilecektir.'

neyin geleceğini ve ne zaman geleceğini bilmeme rağmen ne zaman alsam gergin ve heyecanlı şekilde bekliyorum. elimde konfetiyle kapıya yakın oturuyorum ki çalarsa evde yok sanmasınlar hemen açiyim diye.
devamını gör...

darwin özetlemiş:

cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.

(bkz: dunning kruger etkisi)
devamını gör...

her gün , hiç vaktim olmasa dahi mutlaka en az 2-3 eski tanımını okuduğum yazar. kişiliği ayrı, yazdıkları ayrı güzel. bu gidişle bir aya bitireceğim tanımlarınızı; yenilerini bekliyorum. duyrulur ilgilisine. sevgiler*.
devamını gör...

bir kişinin işlediği suçtan dolayı sorumlu tutulabilmesi için gerekli niteliklerdir. bir kimsede cezai ehliyetinin tam olması için algılama ve irade yeteneklerinin sorunsuz çalışması gerekmektedir. kişinin işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve kavrayabilme yeteneğinden mahrum olması durumunda cezai ehliyeti yok sayılır. bunlara 46 denilmektedir. 46'lara suç mevcut olsa dahi ceza verilemez, askerlikten muaf olurlar ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilirler.
devamını gör...

sonra bişey söyleyince cımhırbışkınına hakaret ettin oluyor. zorla küfür ettireceksiniz kardeşim yapmayın ey kalın kafalı ibram sana söylüyorum!
devamını gör...

belki bir yerlerde,bir köşelerde
kuş alıp salıverecek kadar
yüreği yufka birkaç insan kalmıştır.
kim bilir, belki.*
devamını gör...

kendine özgü sahne hakimiyeti,kadife sesiyle unutulmayacak müzisyen.dualarım yoluna,hak etmedim ayrılığı,gitme,yanımda kal,gir kanıma önemli parçalarından bazılarıdır.özlüyoruz seni harun abi.
devamını gör...

yani şimdi ne desem, nasıl desem bilemedim. topu taca atmak da istemiyorum. kıyıdan köşeden oradan buradan diğer kültürlerdeki iz düşümlerinden bahsetmek lazım biraz. misal yunan mitolojisi; hermes abi bakıyordu bu işlere orada. tamam kendisi habercidir ve sağlam bir kargo şirketine sahiptir ama herhalde daha çok kazanmak için o işlere de girmiş. tabi benimkisi tahmin. belki de zeus efendi öyle buyurmuştur. aç bir şirket, çık arş-ı alaya, indir aşağıya kurbanlıkları yolumuzu bulalım demiştir bilemiyorum tabi. zaten bu yunan mitolojisinde işler hep karışık, bir netlik yok. haberci tanrının kurban işlerine bakması bile başlı başına saçmalık ama yapacak bir şey yok. üstadım işin içinde liyakat olmayınca mevzu hep karmaşıklaşıyor. bu antik yunanlılar bir tuhaf zaten, ölen kişilerin arkasından da kurban keserlermiş yani adamlar iyice gemi azıya almışlar. düşüncenin temeli de şu; sen şimdi bu kurbanı kesmez isen, mevtanın zoruna gidiyor ve insanları hastalıkla vesaire ile lanetliyor. hal böyle olunca adamlar kurbanı kesmesinler de beslesinler mi? zaten bu dünya üzerinde her şeyin temeli korku. korkudan ödü gaitasına karışanlar yüzünden başımıza gelmeyen kalmıyor.

bakın mesela sümerlere, onlarda kuzu ve domuz revaçta. fakat onlarda saik başka. niyetleri iyi. sağlık için yapıyorlar bu işleri. yani biri hastalanıyor, hasta iyileşsin diye kuzular, domuzlar kurban ediliyor. malum her şeyin başı sağlık. o sebeple adamları kınamamak lazım. artı ritüelleri de nahifmiş. hayvana sıhhat vereceği için teşekkür edip, sonra dualarını edip, işi noktalarlarmış. o bizim kök tengri inancında da var misal. ama kurban olarak değil de, avlanma işlerinde yaparmış atalar bu ritüeli. sürünün en yaşlısını acı çekmesin diye kalbinden vurur, sonrasında da, kendisine teşekkür ederlermiş. bakın bizim atalarımızdan öğreneceğimiz çok şey var lakin biz istikameti başka tarafa çevirdiğimiz için bu güzelliklerden mahrum kalıyoruz. sümerlerde bir de yasaklı kurban kavramı var. misal sinin tapınağında inek kesemezsin. keserseniz lanetlenirsiniz. yani tanrıya göre kurban anlayışı hakim. adamlar tasnif işine girmiş anlayacağınız.

hititler de sümerler gibi sağlık alanında bu mevzuya el atmışlar ama biraz mevzuyu geliştirmişler. düşmanlardan korunmak içinde kurban kesmişler. dedim ya, korku insanı acayip bir ruh haline sokuyor diye, düşmanlardan zarar görme korkusu hititler de ziyadesiyle önem arz etmiş ve kurbanların ekseriyası bu yüzden verilmiş. mısırlılar domuz hariç kesim işine girmemişler. insan kurban ettikleri zaman asla bıçak bilememişler, onları o yüzden taktir etmek lazım. yani bir nebze de olsa duruşları varmış. kurban edecekleri insanları nil nehrine atar arkalarına bile bakmazlarmış. ama onlardaki sıkıntı da insan kurbanların çocuk ve kadın olması. tamam arkadaş bıçak vurmuyorsun ama çocuktan ne istiyorsun? manyak mısınız siz? bekaret takıntısı da oralardan geliyor aslında. hani saf temiz, pir-ü pak olacak ya kurban işte o yüzden de bakireleri kurban ederlermiş. yani işin aslı boğarlarmış. yahu bu medeniyet dediğimiz şey hakikaten garip bir şey. kese kese, boğa boğa gelmişiz bu günlere lakin yine de insanlıktan bahsetmeyi görev edinmişiz kendimize.

azteklere falan hiç girmek istemiyorum. zira kan beynime sıçrıyor. adamlar oluklardan akıtmışlar kanları, yani onun ayrıntısına girmek, rahip ritüellerinden bahsetmek bana zül geliyor.

neyse ben şuraya şunu bırakayım da, neşemiz yerine gelsin; benim kurban'dan anladığım budur zaten. diğerleri beni bozuyor. *

devamını gör...

çıkmadan evvel su sözlük ahalisine bir gostersen ejderyali boxerli resmini.. hadi yap bir güzellik cabbar ağa..
devamını gör...

yeni rozetlerimiz yayında !
devamını gör...

90 yıllarda trt de yayınlanan efsane çizgi film. o jenerasyonun bilgisine çok şey katmıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben çekmedim ama dün bana hediye gelmişti, sayılır di mi bu da?*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazı konuların trolü olmaz. bunu ölçemeyecek kişilerle aynı yerdeyiz. sabır pls.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

19 yaşımda tam da "ben kimim? hayatımla ne yapıyorum?" diye sorguladığım bir anda okumuştum bu kitabı. doğru zaman mı desem yanlış zaman mı bilemiyorum fakat beni iyice varoluşsal sancılara sokarak daha fazla düşünmeme sebep olmuştu. bu varoluşsal sancıların sonunda kim olduğumu bulmaya biraz daha yaklaşmış hissetmiştim o zaman için.

insanı kim olduğuyla ilgili sorgulamaya iten kitap.
devamını gör...

bindik bir alâmete
gidiyoruz kıyamete
selam söyleyin o cahil
havva ile adem'e

bu dörtlükte ilk 2 satırı belki kastedilen gibi bütün insanlığı kapsayan anlam içeriyor olabilir ama alenen son 2 satırda aynı şeyi söyleyemeyiz.
hz.adem kuranla tescilli ilk alim, ilk insan, ilk peygamber, ilk allahla konuşan insan ve melekleri bile alt edecek ilme sahipken şarkı satırlarında "cahil" kelimesiyle zikretmek kimsenin haddine değil.

"allah âdem'e esmâların (ilimlerin) hepsini öğretti."
(bakara - 31 )

hatrı sayılır bir sanatçı olmak da dini konuda hassasiyet gösteremeyeceği anlamına gelmez. eğer sanat anlayışını da dini hafif almaya, alaya almaya, ya da kötülemeye indirgemişseniz o anlayışta bir sıkıntı var demektir.
kimsenin kimsenin kutsalına sanat olarak geçtim normal cümle olarak bile bu gibi satırlar kurma hakkı yoktur.

aynı zamanda dinden çıkmaya sebep olan 4 tane unsur vardır;
1- inkâr : islam'ın kesin bir hükmünü kabul etmemek.
2- istihfaf: islam'ın hükümlerini (islamî değerleri) hafife almak.
3- istihzan: islam'ın hükümleriyle (islamiyetle) alay etmek.
4- istihlâk: kesin olan bir haramı helal saymak.

bir şarkıda "selam söyleyin o cahil isa'ya (haşa)" gibi cümleler kullansak bu dindar hıristiyan kesimin tepkisini çekmez mi? tabiki çeker. evet insanlık soyu hz. adem (as) ve havva annemizden gelmiştir. ama eğer bütün bir insanlığı kapsayacak bir cümle kuracaksan (velev ki) gidipte "cahil" kelimesini kullanamazsın daha doğrusu dil uzatıcak, alaya alacak ya da hakaret edecek bir cümle kuramazsın.

kelimeler yerin dibine mi girdi? sırf insanlığı da kapsayacak bir cümle kuralım diye ille de bu hz.adem ve havva annemize cahil demeyi mi gerektiriyor? allah aşkına bir doğruyu yanlışı görün. körü körüne savunmayı değil, yeri geldiğinde insanların yanlışı olabileceğini de görün.
sesi güzele değil, sözü güzele sanatçı denir. eğer bir sözünde sıkıntı varsa bu konuşulmalıdır.

komşuya hakaret 6 ay, idareciye hakaret 1 yıl, atatürk'e hakaret 3 yıl ama allah'a, rasulüne, peygamberlerine, islam değerlerine hakaret ise fikir özgürlüğü, sanat sayılıyor.şimdi biri dese ki "selam söyleyin o cahil atatürk'e" ve açıklama olarak ordan bütün insanlığa veya türk halkına bir söylemde bulunduk dense hangi kişi o kelimeyi yine de içine sindirebilir? kim bunu sanat olarak kabul eder? emin olun sezen aksu'ya yapılan linçten daha fazlası ortaya çıkar gerek tv kanallarında, programlarda gerekte sosyal medyada.
dini değerlerin bu kadar mı yeri var ya gerçekten? iki sanat cümlesine sığdırılabilecek kadar mı bir sorun teşkil etmiyor? din, sanat için her yolda kullanmak mübah olacak kadar değersiz değil herkes kusura da bakabilir bu cümlem için. lütfen dini değerlerimize sahip çıkalım, içinde olunmasa bile hakaret etmeden, alaya almadan saygı duymak zorunluluktur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim