louis daguerre'in 1838 yılında paris'te çektiği fotoğraf. tarihte, ilk kez bir insanı barındıran fotoğraftır. dikkatlice bakarsanız, o insanı fotoğrafın sol alt köşesinde görebilirsiniz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben direkt yalıyorum diye yanıt vererek sözlük nezninde manyaklık derecemi bir tık daha arttıracak olan başlık.
devamını gör...

virüsün kol gelmesi şöyle dursun görgü, ahlak ve edepten de bir haberdir. keşke denilir, keşke validesi başım ağrıyor deseydi.
devamını gör...

bilinenin aksine bir hastalık değil, baş dönmesinin latincesidir. yani birçok hastalığın semptomu olabilir.

eğer vertigo, belirli bir pozisyona bağlı meydana geliyorsa ve bulantı/kusma eşlik ediyorsa, kbb hekimi ya da odyologun yapacağı belirli fiziksel manevralar ile semptomların yaklaşık %90 iyileştirilmesi mümkündür.

birtakım nörolojik vakalarda vertigoya göz kararması, yol tutması, baş ağrısı gibi semptomlar da eşlik edebilir. bu gibi durumlarda bir nörologa görünmekte fayda vardır.
devamını gör...

bir taraf ayrılmayı kafasına koyduysa artık sonuçları kaçınılmazdır. bundan sonra taraflar kabullenmelidir. terk edilenin gözünden terk eden acımasızdır. o an ne olursa olsun onu kabul etmesini ve ilişkinin devamını ister terk edilmek üzere olan kişi. kendini ve gururunu acındıracak hamleler yapması muhtemeldir. özsaygısını yitirmeyi göze alacaktır. gurur onun için sadece sıradan bir kelimedir artık. ama ne yaparsa yapsın karşısındaki kişi ayrılmaya karar verdiyse kelimenin tam manasıyla ağzında kuş tutsa bile geri dönmeyecektir terk eden. istisnalar kaideyi bozmaz. genel olarak durum böyle. giden gideceği gün ağlar içten içe. kalan ise her gün yeniden yaşarcasına ağlar. ayrılık zamansız gelir barış abinin söylediği gibi. siz siz olun özsaygınızı sizi yalvartacak kadar bile sevmeyen insanlar için kaybetmeyin. yalvarma durumuna düşmeniz bir zaman sonra ayrılıktan daha çok üzecektir sizi.
devamını gör...

hayvanlarla konuşmak , çete de kurardım ; müptezel mahalle kedileri , artık kimse güvende değil.

+beyaz işine girerdik polis köpekleriyle , olaylara gel.
devamını gör...

sevindiren devrimdir, ruhumuzda biriken devrim ateşini bir nebze olsun söndürmüştür.*

(bkz: sevim koş devrim oluyor)
devamını gör...

yerken kendimi at gibi hissettiğim besin.
devamını gör...

işler yolunda gitmeyince peri bireyler tarafında uyutulan, insan olmadığını düşündüğüm prenses. tabii peri bireyi kandırıp uyuyormuş gibi yapmış da olabilir.
(bkz: sinsirella)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanların akıllarıyla alay etmeye başladılar. en alt kademesinden en üst kademesine böyleler.
geçen gün süleyman soylu'ya canlı yayında sedat peker ile ilgili soru soruluyor süleyman soylu trafik kazalarındaki ölüm oranını baya düşürdük diyor ve gülüyor. çok değişik kafalar yaşıyorlar sanırım.
ama son gülen iyi güler.
devamını gör...

şu üsttenci ve lakayt tavır var ya.. sıtkım sıyrıldı bundan.
devamını gör...

antalya'da 2015 yılında, esnaf ve sanatkârlar odaları birliği ile antalya ticaret odası tarafından 250 gram ekmeğin 1 tl'den satılması yönünde alınan karara, muratpaşa ilçesinde fırın işleten e.a. uymadı ve sahibi olduğu fırında ekmeği 75 kuruş'tan sattı. antalya ekmek üreticileri derneği, fırının fiyat tarifesine uymadığı, maliyetin altında satış yaparak diğer fırın ve marketlere zarar verdiği gerekçesiyle dava açtı. 2016 yılında başlayan davada mahkeme, bilirkişi heyetinin ekmeğin maliyetini hesaplamasını istedi. yapılan hesaplamada 250 gramlık ekmeğin maliyetinin 87 kuruş olduğu belirlendi. yerel mahkeme, fırının bu fiyatın altında satış yaparak ‘haksız rekabet’ oluşturduğuna yönelik hüküm verdi.
antalya bölge adliye mahkemesi'ne taşınan davada üst mahkeme, ilk mahkemenin verdiği karara uyarak, ucuz ekmek satan fırının haksız rekabete neden olduğunu kaydetti. mahkeme, haksız rekabetin menedilmesine yönelik kararını açıkladı. ancak davalı taraf, kararı temyiz ederek dosyayı yargıtay'a taşıdı. yargıtay, dosyayla ilgili kararını açıklayarak ekmeğin belirlenen fiyatın altında satılmasının ‘haksız rekabet’ oluşturduğuna hükmetti.
kaynak
(bkz: milletin midesine kuru ekmek giriyorsa o zaman aç değildir)
devamını gör...

benim en çok dikkatimi çeken şey, saçma sapan başlıkların günlerdir gündem sekmesinde olması.
(bkz: bir kedinin öğrenmesi gereken şeyler)
küfretsem ayıp olacağı için kendimi zor tutuyorum. bu konunun bu kadar uzatılacak nesi var? sözlük diyoruz biyografik tanım bırakıyoruz altı boş kalıyor, bir bilim dalında tanım yaptım yine altı boş. (bkz: cacığı bir üst noktaya taşıyan detaylar)gibi bir başlık vardı. bu bile baya gündem oldu. ya sözlüğün yaş ortalaması düşük, yada zeka seviyesi yerlerde.
devamını gör...

kanada'nın britanya kolumbiyası eyaletinde eski bir yatılı okulun bahçesinde 215 yerli çocuğun cesedinin bulunması.

batının kökenlerine bakınca insan insanlığından utanıyor. kan ve gözyaşı üzerine kurulu bir medeniyet.


kanada'nın britanya kolumbiyası eyaletinde eski bir yatılı okulun bahçesinde 215 yerli çocuğun cesedinin bulunması, geçmişte yerli topluluklara yönelik ayrımcılığı ve şiddeti yeniden gündeme getirdi.

1890 ve 1969 arasında katolik kilisesi'ne bağlı olarak faaliyet yürüten kamloops ındian yatılı okulu'nun arazisinde geçen hafta sonu yapılan araştırma, aralarında üç yaşındaki çocukların da bulunduğu onlarca cesetle birlikte okulda yıllarca süren şiddeti gün yüzüne çıkardı.


kaynak: bundle.app/ugNj8z3Z
devamını gör...

yukarıdaki güzel cümlelerden sonra yazan her şeyin biraz eksik kalacağına inandığım başlık.
yanlıştan yüz çevirmek için önce belli merhalelerden geçiyoruz. ne yazık ki çoğu zaman yanlış olduğunu henüz yanlışı görmeden hissederiz ama içimizden bir ses kulağımiza sakinlestirici ve yüreklendirci bahaneler fisildar. o sesi susturup yanlışa hiç batmadan yola devam etmek varken (artık nefis mi denir kader mi yoksa karma mi kişiden kişiye değişmekle beraber ) çoğu zaman yavaş yavas , ucundan kıyısından yanlisa ilerlemeye başlarız. tam geri mi dönsem falan diye dusunurken zaman akar, gözün önündeki sis perdesi kalınlaşır ve biz o yanlisi üretmiş kişiden daha içinde buluruz kendimizi. yanlışın içinde olduğumuzu fark ettiğimizde "ben ne yaptım !!" çanları çalmaya başlar. bir el o çanları susturup ya "zaten oldu artık bir kere, bu saatten sonra değişmez bir şey" der. ya "tamam bu da son olsun bı daha olmaz" der. o ses hiç susmaz. kimi zaman cevrenizdekileri suclar kimi zaman yanlışın içindeki başarıları yüceltir. peki ama ne zamana kadar ? biz herhangi bir sebeple o yanlıştan bir müddet uzaklaştığımiz zamana kadar. işte o uzaklaşma anı yapılan yanlışın aslında o kadar da çekici olmadığını gösterir. hayatta ne kadar çok şeyi iskaladigimizi görürüz. işte bu yanlıştan yüz çevirmek için güzel bir firsat daha sunar bizlere.. ister bir bilgisayar oyunu için geçirilen boş vakit, ister kadehlerin arkasına sığınilan geceler, ister bir başkasının hakkını zaptederek kazanılmış para, isterse kırılmış bir kalp olsun. tövbe kapıları her zaman herkese açıktır. o affedebildigine göre insan kendisini sevebilmeli, affedebilmeli, hiçbir olgu, olay , düşünce, kişi için kendisinden vazgecmemelidir.
devamını gör...

kabataş ve üsküdar'dan kalkan teknelerle ulaşılabilecek, kişinin boğazı değişik bir açıdan izleme imkanı bulabileceği adacık.
devamını gör...

κάτι μου κρύβεις


την καρδιά σου δε μ' ανοίγεις
κι όλο περνάει απ' το μυαλό μου το κακό
πες μου τι τρέχει
η καρδιά μου εμένα αντέχει
ό, τι κι αν πεις δε φταις εσύ, ούτε κι εγώ
πες μου αν άλλον αγαπάς πες μου αν σε χάνω
εγώ θα γράψω ένα τραγούδι παραπάνω
δε θα μίλάνε οι στίχοι για γυναίκες σκάρτες
για κείνες που κρατάνε τις καρδιές σαν κάρτες
κι αν βρήκες άλλον ν' αγαπήσεις κι αν σε χάσω
θα βγω στους δρόμους και δεν ξέρω πού θα φτάσω
σε μέρη άγνωστα μονάχος θα γυρνάω να τραγουδάω
στα όνειρά μου, δοκιμάζω την καρδιά μου
σε βλέπω σ' άλλη αγκαλιά να ξενυχτάς
κι όλο μου λείπεις
είσαι δίπλα μου και λείπεις
πες μου αν άλλον αγαπάς πες μου αν σε χάνω
εγώ θα γράψω ένα τραγούδι παραπάνω
δε θα μίλάνε οι στίχοι για γυναίκες σκάρτες
για κείνες που κρατάνε τις καρδιές σαν κάρτες
κι αν βρήκες άλλον ν' αγαπήσεις κι αν σε χάσω
θα βγω στους δρόμους και δεν ξέρω πού θα φτάσω
σε μέρη άγνωστα μονάχος θα γυρνάω να τραγουδάω
κάτι μου κρύβεις
την καρδιά σου δε μ' ανοίγεις
κι όλο περνάει απ' το μυαλό μου το κακό

sözlerine sahip muhteşem bir orfeas peridis şarkısı.

devamını gör...

şimdi yapacağım ufak açıklamadan sonra çözebileceğiniz problemdir. am, "ante-meridiem" için bir kısaltma ve bu söz latincede "öğleden önce" anlamına geliyor. pm ise "post-meridiem"in kısaltması ve tahmin edersiniz ki "öğleden sonra" anlamına geliyor. "post" zaten ingilizcede de "sonra" anlamına işaret eden bir ön ek olduğu için oradan da akla getirilebilir. tebrikler, artık karıştırmıyorsunuz.*
devamını gör...

ingilizce'de tam çevirisi "hiçbir şey için teşekkürler" anlamına gelen bir deyimdir. türkçe'ye "çok sağol ya" veya "olmayan yardımın için teşekkürler" şeklinde çevrilebilir, tercih meselesi. bu deyim (bkz: sarcasm) barındırır.
devamını gör...

nymphe: genetik çeşitlilik uzmanı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim