yazarların kendini tanımlama şekli
hani bi bilgisayar vardır ya, oyun oynayayım dersin kaldırmaz, film izleyeyim dersin donar kalır işte aynen buyum ben. her şeyi yapacakmış izlenimi verip hiçbir şey yapamam.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
her sabah odamdaki stor perdeyi yukarı çekerken istiklal marşının başını* mırıldanıyorum :(
devamını gör...
neredeyse bir balina
(bkz: neredeyse bir balina) steve jones'un 1999 yılında yayımlanan kitabıdır. kitabın yazılış amacı; türlerin kökeninin mevcut bilimsel birikimin ışığında yeniden yorumlanması yada güncellenmesidir. kitap; yazıldığı dönemin bilgi düzeyi üzerine kurulu olsa da çok fazla detaya inmeden, konuya hakim olmayan kişilere de darwin'in kuramını güncel örneklerle, sade ve akıcı bir dille anlatıyor.
-
kladistiğin becerisi, genlerin karşılaştırmalı anatomisi sayesinde gelişmiştir. dna molekülü geçmişe uzanan ve kimileri beklenmedik desenler sergileyen milyonlarca bağlantı kurar. genleri temel alan bir floresan sondası, bir hayvanın başka hayvanlarla uyum düzeyini ortaya çıkarmakta kullanılabilir. birkaç bin bazın uyum gösterdiği bir bölgede olta kaldırılır ve kromozomlar üzerinde kızılımsı bir leke oluşur. insanlar ve domuzlar, ya da insanlar ve sığırlar, elliden fazla uzun seriyi ortak olarak taşırlar. bunlar, yavrularını canlı olarak doğurmak, tüylü olmak ve süt vermek gibi özellikler kadar, bu hayvanların ortak atadan geldiğine ilişkin kanıt oluşturur.
daha şimdiden pek çok canlının genleri baştan sona okunmuş durumda. ortaya çıkan sonuç, doğa bilimcilerin daha önceden imgelemlerine sığmayacak biçimde, canlılar arasında gruplar içinde gruplanmalar olduğudur. insan kromozomlarında bulunan otuz bin genin ve fare kromozomlarında neredeyse bir o kadarının yeri saptandı. pıgmap, domuzun genetik haritasını çıkarma çalışmasında, şimdiye kadar yaklaşık altı yüze yakın gen tanımlanmıştır. kedilerde, yüzden fazla genin kromozomdaki yeri belirlenmiştir. küçücük iplik kurdu, dna molekülündeki bütün harfleri okunan şimdiye kadar ki tek hayvan, tam olarak on dokuz bin doksan dokuz gene sahiptir ve bunların tümünün izleri sürülerek bulunmuştur. birkaç bakteri çeşidi ve tek hücreli parazitin de bütün genetik malzemesi deşifre edilmiş durumdadır.
bu canlıların çözülen genetik şifresi birbirine fazlasıyla benzemektedir. insanlar ve farelerde tümüyle aynı olan pek çok bölüm vardır ve iki bin insan geninin farelerde tam olarak özdeşleri bulunmaktadır. dna molekülünü deşifre etmek için yapılan yorucu çabalar, farelerde bulunan kromozomlardan birisinin düzeninin bir bölümü ile aşağı yukarı özdeş olduğunu ve sığırların bize farelerden de fazla benzediğini gösterdi. bitki genlerinin yarısından fazlasının farelerde eşdeğeri olduğu ortaya çıktı. nematod kurtçuğu ile maya bakterisinin kalıtım materyalinin yaklaşık yarsının ortak olduğu görüldü ( bu ikisi yaklaşık bir milyar yıl önce ayrılmıştır). oldukça uzak canlıların genetik tasarımda sergiledikleri bu beklenmedik paralellik şaşırtıcı olmuştur. insanlarda kalıtsal bir sinir sistemi hastalığına neden olan bir genin, maya bakterisinde ( sinir sistemi yoktur) tam bir dengi bulunmuştur. sy 402
- darwin'in düşüncelerinin bir bölümü bugün de geçerliliğini korumayı sürdürürken, kimi düşüncelerinin yanlış olduğu anlaşılmıştır. buna karşılık, türlerin kökeni, bir bilim eseri olduğu kadar sanat eseri olarak ele alınmayı da hak etmektedir. onun temel mesajları geçerliliğini korumaktadır. en gelişkin hayvan ve tasarlama yeteneğine sahip en yüksek varlık olarak insan, tıpkı diğer canlılar gibi, açlığın ve ölümün hüküm sürdüğü doğadaki savaşın içinden doğmuştur. ama yalnızca insan, bu savaşın sınırlarını kabul etmeyerek onun ötesine ilerleyebilmiştir. fakat bunu önceden belirlenmiş bir yazgı olarak değil, tümüyle kısa erimli ve çıkarcı seçilimin ardışık birikimi sonucunda gerçekleştirmiştir. sy 464
-
kladistiğin becerisi, genlerin karşılaştırmalı anatomisi sayesinde gelişmiştir. dna molekülü geçmişe uzanan ve kimileri beklenmedik desenler sergileyen milyonlarca bağlantı kurar. genleri temel alan bir floresan sondası, bir hayvanın başka hayvanlarla uyum düzeyini ortaya çıkarmakta kullanılabilir. birkaç bin bazın uyum gösterdiği bir bölgede olta kaldırılır ve kromozomlar üzerinde kızılımsı bir leke oluşur. insanlar ve domuzlar, ya da insanlar ve sığırlar, elliden fazla uzun seriyi ortak olarak taşırlar. bunlar, yavrularını canlı olarak doğurmak, tüylü olmak ve süt vermek gibi özellikler kadar, bu hayvanların ortak atadan geldiğine ilişkin kanıt oluşturur.
daha şimdiden pek çok canlının genleri baştan sona okunmuş durumda. ortaya çıkan sonuç, doğa bilimcilerin daha önceden imgelemlerine sığmayacak biçimde, canlılar arasında gruplar içinde gruplanmalar olduğudur. insan kromozomlarında bulunan otuz bin genin ve fare kromozomlarında neredeyse bir o kadarının yeri saptandı. pıgmap, domuzun genetik haritasını çıkarma çalışmasında, şimdiye kadar yaklaşık altı yüze yakın gen tanımlanmıştır. kedilerde, yüzden fazla genin kromozomdaki yeri belirlenmiştir. küçücük iplik kurdu, dna molekülündeki bütün harfleri okunan şimdiye kadar ki tek hayvan, tam olarak on dokuz bin doksan dokuz gene sahiptir ve bunların tümünün izleri sürülerek bulunmuştur. birkaç bakteri çeşidi ve tek hücreli parazitin de bütün genetik malzemesi deşifre edilmiş durumdadır.
bu canlıların çözülen genetik şifresi birbirine fazlasıyla benzemektedir. insanlar ve farelerde tümüyle aynı olan pek çok bölüm vardır ve iki bin insan geninin farelerde tam olarak özdeşleri bulunmaktadır. dna molekülünü deşifre etmek için yapılan yorucu çabalar, farelerde bulunan kromozomlardan birisinin düzeninin bir bölümü ile aşağı yukarı özdeş olduğunu ve sığırların bize farelerden de fazla benzediğini gösterdi. bitki genlerinin yarısından fazlasının farelerde eşdeğeri olduğu ortaya çıktı. nematod kurtçuğu ile maya bakterisinin kalıtım materyalinin yaklaşık yarsının ortak olduğu görüldü ( bu ikisi yaklaşık bir milyar yıl önce ayrılmıştır). oldukça uzak canlıların genetik tasarımda sergiledikleri bu beklenmedik paralellik şaşırtıcı olmuştur. insanlarda kalıtsal bir sinir sistemi hastalığına neden olan bir genin, maya bakterisinde ( sinir sistemi yoktur) tam bir dengi bulunmuştur. sy 402
- darwin'in düşüncelerinin bir bölümü bugün de geçerliliğini korumayı sürdürürken, kimi düşüncelerinin yanlış olduğu anlaşılmıştır. buna karşılık, türlerin kökeni, bir bilim eseri olduğu kadar sanat eseri olarak ele alınmayı da hak etmektedir. onun temel mesajları geçerliliğini korumaktadır. en gelişkin hayvan ve tasarlama yeteneğine sahip en yüksek varlık olarak insan, tıpkı diğer canlılar gibi, açlığın ve ölümün hüküm sürdüğü doğadaki savaşın içinden doğmuştur. ama yalnızca insan, bu savaşın sınırlarını kabul etmeyerek onun ötesine ilerleyebilmiştir. fakat bunu önceden belirlenmiş bir yazgı olarak değil, tümüyle kısa erimli ve çıkarcı seçilimin ardışık birikimi sonucunda gerçekleştirmiştir. sy 464
devamını gör...
cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün yeni anayasada laiklik olmasın
işte bu tip şeyleri öne çıkaran zevatların hepsi, zamanında isyan edip, yüce atatürk'ün istiklal mahkemelerinde sallandırdığı sarıklı operasyon çocuklarının vasıfsız nesilleri.
ecdadınız neydi ki sizden ne bekleyeceğiz, be hey cahili cühela?
ecdadınız neydi ki sizden ne bekleyeceğiz, be hey cahili cühela?
devamını gör...
bir insanı tanıma yöntemleri
sinirli halini görmek.herhangi birine,bir olaya ya da size sinirlendiğindeki hali ve tavırları hem verdiği değeri hem de asıl duygularını belli edebilecektir bence.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
iliştim yerime efenim.. harika bir girişle fazlasıyla tatmin edici bir yayın başladı.
bugün bayram çabuk olun çocuklar. bengaripsengüzeldünyaumutlu bizi bekler..
bugün bayram çabuk olun çocuklar. bengaripsengüzeldünyaumutlu bizi bekler..
devamını gör...
insana mutluluk veren sıradan olaylar
serçeler için yaptığım yuvaya her gün buğday koyuyorum ve sonra da öylece durup onları izliyorum. yuvaya girip çıkmaları, cıvıl cıvıl ötüşmeleri, havada kavga etmeleri derken, bir süre sonra da kendimi gülerken buluyorum.
devamını gör...
platform
güzel filmdi,aklımda kalan ve en güldüğüm sahne
devamını gör...
yürünen en uzun mesafe
evden okula yürümüştüm. karneyi geç dağıtıyorlardı, sahilde yürürüm diye düşünerek binmedim toplu taşımaya. haliçin de pek bi albenisi yok ama napalım elimizde bu var. 1 saat falan sürmüştü sanırım.
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
yine çok ilginç bir konu seçilmiş. hiç çıkarmadığım fularımla akşamı sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
devamını gör...
dünyadaki salgın hastalıklar
salgınla mücadele ettiğimiz bu günlerde dünyanın başından geçen salgın hastalıklardan birkaçı.
kara veba: 1346-1353 yılları arasında meydana gelen kara veba salgınının 75 - 200 milyon arasında insanın ölümüne sebep olduğu düşünülüyor. özellikle avrupa nüfusunun bu yıllarda %30 ila % 60 arasında bir oranla azaldığı düşünülüyor.
cocoliztli salgınları: 16. yüzyılda bugünkü meksika sınırlarında görülen birkaç farklı hastalığın aynı dönemde oluşmasıyla yaşanmış salgın felaketidir. 1520-1576 yılları arasında toplamda 15 milyona yakın insanı öldürdüğü, maya uygarlığı için sonun başlangıcı olduğu ve yıllar içerisinde günümüz venezuela'sından kanada'ya kadar yayıldığı sanılıyor.
üçüncü veba salgını: 1855-1859 yılları arasında çin'de başlayarak dünyaya yayılan ve sadece çin'de ve hindistan'da bile 12 milyon insanın ölümüne sebep olmuştur.
1918 ispanyol gribi: birinci dünya savaşı'nı takip eden yıllarda influenza virüsünün neden olduğu yüksek ateş ile dünya genelinde 50-100 milyon arasında insanın ölümüne sebep oldu. ilginç tarafı şudur ki bu virüsü diğerlerinden ayıran özellik bünyenin bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse ateşin de o kadar yüksek meydana gelmesiydi.
1957 asya gribi: çin'de başlayan influenaz-a virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insana geçen bir hastalık sebebiyle yaşanan salgın hastalıktır. 4 milyona yakın insanın ölümüne sebep olmuştur.
hiv(aids) virüsü: 20. yüzyılın ortalarında maymunlardan insana geçtiği anlaşılan hiv virüsünün saptanabilen ilk örneği 1959'da kongo'da görüldü. son 30 yılda 36 milyon insanın hayatına mal olmuştur.
koronavirüsü hepimiz maalesef biliyoruz.
kara veba: 1346-1353 yılları arasında meydana gelen kara veba salgınının 75 - 200 milyon arasında insanın ölümüne sebep olduğu düşünülüyor. özellikle avrupa nüfusunun bu yıllarda %30 ila % 60 arasında bir oranla azaldığı düşünülüyor.
cocoliztli salgınları: 16. yüzyılda bugünkü meksika sınırlarında görülen birkaç farklı hastalığın aynı dönemde oluşmasıyla yaşanmış salgın felaketidir. 1520-1576 yılları arasında toplamda 15 milyona yakın insanı öldürdüğü, maya uygarlığı için sonun başlangıcı olduğu ve yıllar içerisinde günümüz venezuela'sından kanada'ya kadar yayıldığı sanılıyor.
üçüncü veba salgını: 1855-1859 yılları arasında çin'de başlayarak dünyaya yayılan ve sadece çin'de ve hindistan'da bile 12 milyon insanın ölümüne sebep olmuştur.
1918 ispanyol gribi: birinci dünya savaşı'nı takip eden yıllarda influenza virüsünün neden olduğu yüksek ateş ile dünya genelinde 50-100 milyon arasında insanın ölümüne sebep oldu. ilginç tarafı şudur ki bu virüsü diğerlerinden ayıran özellik bünyenin bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse ateşin de o kadar yüksek meydana gelmesiydi.
1957 asya gribi: çin'de başlayan influenaz-a virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insana geçen bir hastalık sebebiyle yaşanan salgın hastalıktır. 4 milyona yakın insanın ölümüne sebep olmuştur.
hiv(aids) virüsü: 20. yüzyılın ortalarında maymunlardan insana geçtiği anlaşılan hiv virüsünün saptanabilen ilk örneği 1959'da kongo'da görüldü. son 30 yılda 36 milyon insanın hayatına mal olmuştur.
koronavirüsü hepimiz maalesef biliyoruz.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük,
dün sabah 09:00 civarı başladığım çalışma maratonuna hala devam ediyorum.
keyfim yok.*
dün sabah 09:00 civarı başladığım çalışma maratonuna hala devam ediyorum.
keyfim yok.*
devamını gör...
uğurlama
domestic hıyar ukdesidir.
bu kente yalnızlık düştüğü zaman olarak bilinen sözleri ibrahim karaca'ya ait grup yorum şarkısıdır.
bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
alıp da başını gitmek istersin
karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
ey sevda kuşanıp yollara düşen
bilesin bu yollar dağlar dolanır
yare ulaşmadan düşersen eğer
yarına sesinin yankısı kalır
gecenin içinde gün aralanır
yar sevdası ile yürek bilenir
sızılı bir ırmak uğurlar seni
su olup akarsın kır çiçeklenir
bu kente yalnızlık düştüğü zaman olarak bilinen sözleri ibrahim karaca'ya ait grup yorum şarkısıdır.
bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
alıp da başını gitmek istersin
karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
ey sevda kuşanıp yollara düşen
bilesin bu yollar dağlar dolanır
yare ulaşmadan düşersen eğer
yarına sesinin yankısı kalır
gecenin içinde gün aralanır
yar sevdası ile yürek bilenir
sızılı bir ırmak uğurlar seni
su olup akarsın kır çiçeklenir
devamını gör...
evrim hakkında hiçbir şey bilmeden evrim vardır diyen tip
evrim teorisi karşıtı dincilerden daha tehlikelidir.**
bunların en güzel örneği şu, dezavantajlı ve azınlık gruplar hakkında* evrimsel olarak şöyleler, genetik olarak bu konuda başarısızlar, doğaları böyle* bik bik diye öten, kaynağı göt olan iddiaları ortaya atan tiplerdir.
hatta geçenlerde sözlükte bence evrimsel olarak kadınlar rererö diyen bir pekin ördeği vardı yanlış hatırlamıyorsam.
şu cümleye iyi bakın: "bence evrimsel olarak", "bence" ve "evrimsel olarak"...
bu ikisini akademik bir ortamda dile getirse t...k oğlanı olacak halbuki haberi yok.*
şunu iyi idrak etmek gerekiyor: evrim dediğiniz şey öyle, tanrı gibi her şeye kılıf ve kaynak olarak gösterebileceğiniz belirsiz, ucu açık bir kavram değil. evrim bilimsel bir olgu ve kaynaklık ettiği iddialar da en az kendisi kadar bilimsel olmak zorunda.
bu konuda hatırı sayılır bir eğitim almamış hiç kimse bu konu hakkında kıçından tespit uydurmamalı ve uyduramaz da zaten; her şeyden önce etik değil bu.
"bence" diye söze başlayıp milyonlarca yıllık biyolojik süreçler hakkında yardıran arkadaşın da odtü'de profesör olmadığı herkesin tahmin edebileceği bir şey.*
(küçük bir not: burada bahsettiğim şey, yorum yapmamak değil. elbette ki insan okuduğu, gördüğü şeyler hakkında yorum yapacak ama önemli olan bunu uzman olmadığı konularda işin gurusuymuş gibi yapmaması. hele ki ayrımcı fikirlerle.)*
yalnız o değil de, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bu, evrimsel süreci kendi saçma inanç ve düşüncelerini meşrulaştırmak için kullanan güruh yüzünden evrim ve genetik yeni bir din olmak üzere ki bunun ucu çok pis yerlere çıkabilir. zamanında bilim adı altında kafa tası ölçümlerinden veya beyin büyüklüğünden üstün ırk, cins, millet bilmem ne tespiti gibi akla ziyan uygulamalar vasıtasıyla ne boklar yendiği hepimizin malumu.
son olarak şunu belirteyim: eğer gerçek bir uzmanın bu tür mecralardaki kahvehane teorisyenlerinden ne kadar farklı olduğunu merak ediyorsanız gidip iyi bir üniversitenin ilgili bölümlerinden birinde bir derse konuk olabilirsiniz. *
bunların en güzel örneği şu, dezavantajlı ve azınlık gruplar hakkında* evrimsel olarak şöyleler, genetik olarak bu konuda başarısızlar, doğaları böyle* bik bik diye öten, kaynağı göt olan iddiaları ortaya atan tiplerdir.
hatta geçenlerde sözlükte bence evrimsel olarak kadınlar rererö diyen bir pekin ördeği vardı yanlış hatırlamıyorsam.
şu cümleye iyi bakın: "bence evrimsel olarak", "bence" ve "evrimsel olarak"...
bu ikisini akademik bir ortamda dile getirse t...k oğlanı olacak halbuki haberi yok.*
şunu iyi idrak etmek gerekiyor: evrim dediğiniz şey öyle, tanrı gibi her şeye kılıf ve kaynak olarak gösterebileceğiniz belirsiz, ucu açık bir kavram değil. evrim bilimsel bir olgu ve kaynaklık ettiği iddialar da en az kendisi kadar bilimsel olmak zorunda.
bu konuda hatırı sayılır bir eğitim almamış hiç kimse bu konu hakkında kıçından tespit uydurmamalı ve uyduramaz da zaten; her şeyden önce etik değil bu.
"bence" diye söze başlayıp milyonlarca yıllık biyolojik süreçler hakkında yardıran arkadaşın da odtü'de profesör olmadığı herkesin tahmin edebileceği bir şey.*
(küçük bir not: burada bahsettiğim şey, yorum yapmamak değil. elbette ki insan okuduğu, gördüğü şeyler hakkında yorum yapacak ama önemli olan bunu uzman olmadığı konularda işin gurusuymuş gibi yapmaması. hele ki ayrımcı fikirlerle.)*
yalnız o değil de, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama bu, evrimsel süreci kendi saçma inanç ve düşüncelerini meşrulaştırmak için kullanan güruh yüzünden evrim ve genetik yeni bir din olmak üzere ki bunun ucu çok pis yerlere çıkabilir. zamanında bilim adı altında kafa tası ölçümlerinden veya beyin büyüklüğünden üstün ırk, cins, millet bilmem ne tespiti gibi akla ziyan uygulamalar vasıtasıyla ne boklar yendiği hepimizin malumu.
son olarak şunu belirteyim: eğer gerçek bir uzmanın bu tür mecralardaki kahvehane teorisyenlerinden ne kadar farklı olduğunu merak ediyorsanız gidip iyi bir üniversitenin ilgili bölümlerinden birinde bir derse konuk olabilirsiniz. *
devamını gör...
üniversite mezunlarının iş bulamaması
anadoludaki tüm köylere üniversite yetkisine sahip okulların açılması ve dengesiz ekonomi politikalarının bir sonucudur.
devamını gör...
türklerin en başarılı olduğu konu
kontrolsüz üremek.
devamını gör...
sözlüğün en seksi kadınını seçiyoruz anketi
devamını gör...
tekillik
dil bilgisi bakımından değerlendirildiğinde tek olma durumu olarak açıklanan, bilimde ise farklı anlamlara gelen kelime.
kozmolojide tekillik, uzay - zamanda, matematik denklemlerinin geçerli çözümler sağlayamadığı ve bildiğimiz fizik kanunlarının çuvalladığı noktadır.
özellikle kara delikler konusunda karşımıza çıkan tekillik, sonsuz küçük bir alanda uzay - zaman dokusunun aşırı derecede bükülmesi sonucunda ortaya çıktığı düşünülen, kütle çekimi ve yoğunluğun sonsuz kabul edildiği bir noktayı tanımlar.
teknolojide tekillik, yapay zekânın, insan zekâsından ileriye geçmesiyle teknolojinin kontrol edilemez hale geldiği durumu tanımlar.
kozmolojide tekillik, uzay - zamanda, matematik denklemlerinin geçerli çözümler sağlayamadığı ve bildiğimiz fizik kanunlarının çuvalladığı noktadır.
özellikle kara delikler konusunda karşımıza çıkan tekillik, sonsuz küçük bir alanda uzay - zaman dokusunun aşırı derecede bükülmesi sonucunda ortaya çıktığı düşünülen, kütle çekimi ve yoğunluğun sonsuz kabul edildiği bir noktayı tanımlar.
teknolojide tekillik, yapay zekânın, insan zekâsından ileriye geçmesiyle teknolojinin kontrol edilemez hale geldiği durumu tanımlar.
devamını gör...
portakal savaşları
sozlugun vitrini icin verilen mucadele.
portakal, bu sozlugun vitrinidir. bir bakima yazarlarin genel ortalamasini yansitir. ayni secilen politikicilarin karakterlerinin ulke halkinin genel karakterini yansitmasi gibi.
dunku portakala bakinca neler goruyoruz peki?
- sozluk ahalisi fotograf seviyor, ama bu konuda seciciyiz. oyle her fotografi sevmiyoruz. bir hikayesi falan olacak. kedi bana iş atti, nenemle yemek yaptik vb.
- cok dedikodu duskunu bir guruhuz. nickalti denen seye bayiliyoruz.
- makam mevki duskunuyuz. rutbe hevesi cok fazla. firsat bulsak kuzey kore generalleri gibi tum vucudumuzu madalya ile kaplariz. o derece.
- kiskanciz. portakala girenleri bir elimize gecirsek bir kasik suda bogariz.
- radyo yayinlarina cok merakliyiz.
- birbirimizin ic dunyasini cok merak ediyoruz. bunu icten bir sekilde aktaran yazilari begeniyoruz.
portakala girmek isteyenler, alin size tuyolar verdim. calisin.
portakal, bu sozlugun vitrinidir. bir bakima yazarlarin genel ortalamasini yansitir. ayni secilen politikicilarin karakterlerinin ulke halkinin genel karakterini yansitmasi gibi.
dunku portakala bakinca neler goruyoruz peki?
- sozluk ahalisi fotograf seviyor, ama bu konuda seciciyiz. oyle her fotografi sevmiyoruz. bir hikayesi falan olacak. kedi bana iş atti, nenemle yemek yaptik vb.
- cok dedikodu duskunu bir guruhuz. nickalti denen seye bayiliyoruz.
- makam mevki duskunuyuz. rutbe hevesi cok fazla. firsat bulsak kuzey kore generalleri gibi tum vucudumuzu madalya ile kaplariz. o derece.
- kiskanciz. portakala girenleri bir elimize gecirsek bir kasik suda bogariz.
- radyo yayinlarina cok merakliyiz.
- birbirimizin ic dunyasini cok merak ediyoruz. bunu icten bir sekilde aktaran yazilari begeniyoruz.
portakala girmek isteyenler, alin size tuyolar verdim. calisin.
devamını gör...

