yine kendi kendime sormadan duramadım,
niye seni böyle istiyorum bulamadım

anlamak çözmeye yetmez
sensiz olmaz sensiz olmaz

bülent ortaçgil - sensiz olmaz
devamını gör...

genelleme yapmanın yanlış olduğu, bir kez daha kanıtlandı.
devamını gör...

darly : çinli birine göre cesaretliymişsin.
glenn : koreliyim ben.
darly : neyse ne.
devamını gör...

ahlak olarak çöktüğümüzün göstergesidir.
devamını gör...

turgut uyar'ın 7 yıl aradan sonra tekrardan şiir yazmaya dönmesinde en etkili olan yazardır. tomris uyar o yıllarda ülkü tamer'den sonra cemal süreya'dan ayrılmak üzeredir. turgut uyar da eşinden ayrılıp çocuklarıyla birlikte istanbula taşınmıştır. işte turgut uyar ile tam o vakitler tanışmışlardır. birbirlerine hep mektuplar yazmışlar. tabii ki bu mektuplar şiirlerden ibaretti. haliyle şiirde de aşk kaçınılmazdır. işte turgut uyar ile evlenmesine vesile olan şey tam olarak bu mektuplardır.
devamını gör...

oscar wilde'in dorian gray'in portresi kitabında şöyle bi cümle okudum "çocuklar küçükken anne babalarını severler, biraz büyünce onları yargılamaya başlarlar ve nadiren affederler" yargılamaya başlayınca kendilerinden beklenip onlara asla verilmemiş olan saygının karakterlerinde ve ruhlarında açtığı yaranın yanında sevgileri ancak kelepçe olur. içinde saygı olmayan sevginin de , aşkında, alışkanlığında ve her ne halt varsa onunda köküne kibrit suyu insin.
devamını gör...

bir saniyede 13 nota basarak adını dünyanın en hızlı keman çalan insanı olarak guinness rekorlar kitabına yazdıran, 1980 doğumlu ve dünyanın en önemli keman virtüözlerinden hatta dahilerinden biri olarak gösterilen alman keman virtüözüdür.

her ne kadar bazı kaynaklar tarafından üstün alman teknolojisiyle donatılmış olduğu rivayet edilse de*, bir konseri sırasında 1 milyon dolara satın aldığı guadagnini kemanını, müzik tarihine "guadagnini kazası" olarak geçmiş olan bir sahne kazası sonucu kırabilecek kadar da sakardır.

önemsiz bir ayrıntı ama hakkında yapılan yorumlardan edindiğim bilgiye ve şahsi fikrime göre, kendisi aynı zamanda dünyanın en yakışıklı keman virtüözü olma ünvanını da elinde bulundurmaktadır.

enfes bir sahne performansı için buyrun.

devamını gör...

arz talep meselesi. kalitesiz işler reyting yaptığı sürece, piyasada sürekli o filmlerin türevleri dolaşacak.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel




mesela bu kadın 50(elli) yaşında. 50...
devamını gör...

"aptal ruhum. adım atacak halin dahi yok, oysa sen uçmaya çalışıyorsun."
devamını gör...

"bir varlığın özlemi iç organların yerine geçtiğinde oldukça rahatsız yaşanıyor" demiş kişi.
devamını gör...

yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini yavuz yalınkılıç'ın yaptığı 1970 yılına ait kült olan bir yerli korku filmi *

filmin konusuna gelecek olursak:

ölüler konuşmaz ki , kasabaya yeni gelmiş genç bir çiftin faytonla tekinsiz bir malikane otel karışımı bir yere gelmesi ile başlıyor. at arabacı abimiz bir garip davranmakta ve sürekli olarak bügün ayın 15′i deyip durmaktadır. arabacı, genç çifti konaklayacakları malikane otel karışımı yere bırakıp, parasını bile almadan kirişi kırar. adem bey’in malikanesi olarak bilinen ve adem bey’in ölümünden sonra bıraktığı vasiyet üzerine ücretsiz otele dönüştürülmüş olan bu malikanede yalnızca siyah giyinen tövbe bismillah bir acaip tipli hasan adlı bir kahya tek başına yaşamaktadır. hasan, eski sevgilisinin portresi olduğu anlaşılan bir tabloyu gözünden sakınmakta ve adeta çılgınlar gibi ona tapınmaktadır. genç çift, gece eve giren şapkalı, acaip bir pardösü giyen garip bir adam tarafından öldürülür. bu garip adam aslında malikanenin dibinde bulunan mezarlıktan kalkmış bir hortlaktır. bu acaip hortlak her ayın 15′inde ortaya çıkarak cinayetler işlemektedir. kasabaya yeni atanan öğretmen sema da aynı malikaneye yerleşir ve aynı hortlağın saldırısına uğrar. mezardan kalkmış ölü ile karşılaşır yani ayın 15'inde, finalde, kuran’dan ayetler okuyan bir hoca ve ellerinde küçük kuran’lar olan destekçileri tarafından köşeye sıkıştırılacaktır.

filmde hortlak abimizin kahkahaları filmi biraz değişik yere götürse de çekildiği yıllara göre çok başarılı çekim teknikleri var aslında duvarlarda olan ayna kullanımları gibi mesela.
ama kostümler hak getire hortlak abimizin bizimkiler geliyor dediği sahnede görülen hortlaklar.
ilk öldürülen genç çiftimizin erkeğini aytekin akkaya abimiz canlandırıyor ilk filmlerinden olsa gerek.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çünkü adam gibi adam nerede var?

demek suretiyle okları üzerime çevirirken,konuyu kızıştırmayı hedefliyorum*.
devamını gör...

'önce yetişenlere sahip çıksaydık sonra yenileri de yetiştirdi belki dediğim' başlık.

benim çok idealist, öğrenci odaklı, mükemmel ötesi bir öğretmenim vardı.
sonra ne mi oldu?
geçenlerde en son görev yaptığı okuldan bir öğrencisiyle konuştum.
'abla okula rotasyon geldi. biz okul olarak istemedik. öğretmenlerimizi oraya buraya gönderiyorlardı. karşı çıkan öğretmenlerin bazılarını görevden aldılar bazılarını da içeri almışlar.
bizim öğretmen nerede bilmiyorum ama galiba...' dedi.

yani demem o ki yetişenlerin hali buyken yenilerinin yetişmesi, yetişebilmesi? neyse yine moralim bozuldu. bu konular aklıma gelince içim burkuluyor, canım sıkılıyor...
devamını gör...

fedakarlığın lafı mı olur, nasıl arzu ederseniz öyle yapalım. maksat sizin canınız sıkılmasın.
kongre yapın, miting düzenleyin, cami açın, iftara gidin, cenazeye katılın, biz fedakarlık yaparız tabii.
hem neden yapmayalım, bize yasak olan size yasak değil mi?
devamını gör...

ebru yaptım.

huzur sebebimdi. damlayan boyalar dertlerimi suya akıtır, hayatımı renklendirir gibi hissederdim.

sonra yaptığım bütün ebruları yurtta unuttum. aklım bazen benimle olmuyor.
çok hüzünçlü.
devamını gör...

orijinal adı bartleby, the scrivener: a story of wall street olan eser. hikayenin sonunda keşke herman melville katip karakterimizin davranışlarının sebebini açıklamasaydı dedirtmiştir bana, ucu açık bırakılsaydı daha güçlü bir anlatı olabilirdi. ama tabii ki bu haliyle de bir başyapıttır.
devamını gör...

kağıdım yok.
devamını gör...

pazar günü şöyle keyif yapmayan da ne bileyim, günaydın sözlükçüm!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şu sıralar kendini özletendir. kurudur, nefesini keser. dışarıda otobüs falan bekliyorsanız sürekli hareket etme ihtiyacı duyarsınız yoksa bir süre sonra hissizleşmeye başlar. kışı ve soğuğu çok seven bir insan olarak o ayazda "bu kadar da olmaz be" diye düşünürüm. haa diğer şehirlerin ayazından bir farkı var mı bilemem. ama bugün güneşli ve sıcakken, ertesi gün buz kesebilir. kışın çok soğukken, yazın kuru bir sıcakta süründürebilir. ama konumuz ayazdı değil mi? bu aralar dengesiz giden havalardan pek rastlayamadığımdır, hoş zaten evdeyiz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim