nur suresi 31. ayet ile müslüman kadınlara yüklenilen sorumluluk. yani islami örtünmenin felsefesi.

kelime kökeni itibariyle, setr* kavramından türemiştir. hicab* kavramı ile karıştırılmamalıdır.

tesettürün 3 inceliği vardır.

birinci incelik; kadının bakışlarını sakınmasıdır. bilindiği gibi kadının bakışları erkeğe cesaret veren şeydir. eğer bakmak eylemi; cilve ve arzu uyandırmayacak şekilde olursa, bunda bir sakınca yoktur. yani sadece konuşan kişiyi dinleme, konuşurken karşı tarafla göz teması kurma vs vs gibi bir durum söz konusu ise; kadının erkeğe bakması haram değildir. bu şart, müslüman erkeği de kapsamaktadır.

ikinci incelik; ziynetini sakınmasıdır. ziynetten kastedilen şey, takı takmak değildir. ziynet, bazen giyilen kıyafettir. bazen, takılan takıdır. bazen, yapılan makyajdır. bazen, kadının ses tonudur*. bazen, giyilen topuklu ayakkabıdır*.

üçüncü incelik; örtünerek vücudun belirli yerleri hariç*, kadının vücudunu sakınmasıdır.

işin felsefi boyutuna gelecek olursak;

örtünme, islamdan önce de varolagelmiştir. iran da, hindistan da, yahudi toplumlarının büyük bir kısmında, çok ağır şartlar altında kadının örtünmesi istenmiştir*. islam ın tesettür anlayışı, kadını toplumdan soyutlamak değildir. eğer soyutlama söz konusu olsaydı; islamiyet gelmeden önce iran, hindistan, yahudi toplumlarında olduğu gibi hicab* söz konusu olurdu.

başka bir boyutta değerlendirilir ise; yaşlı kadınların*, tesettür şartlarının bazılarından muaf olması, islamda tesettür anlayışının, kadını kısıtlama amaçlı değil, bilakis kadını koruma amaçlı olduğunu ortaya koyar.
devamını gör...

daha neler göreceğiz diye düşündüren bir olay. tesadüfen denk geldim annem izliyordu, onedio'ya düşünce başlık açayım dedim.detaylara buradan bakabilirsiniz. yalnız hanım abla çok çirkef cidden, izlerken ben korktum ya düşman başına.
devamını gör...

çok güzel bir candan erçetin şarkısı.
devamını gör...

pozitif enerjisini birkaç dakika konuşmayla bile hissedebildiğim yazar. okunacak çok şey var profilinde, üzerine konuşulacak da aynı zamanda...
devamını gör...

katılmadığım başlıktır. çoğunluğun genç olduğunu ben de düşünüyorum ama ergen olduklarını düşünmüyorum. ergen olsalar ne olacak ayrıca?? bu arada evet, ben o ergen tayfadanım.

edit: yanlış anlaşılmış sanırım, evet başlık benim olarak görünüyor fakat aslında ukdeydi. ilk entry benim olduğu için benim başlığımmış gibi görünüyor sanırsam.
devamını gör...

başkaların fikirlerine önem vermeyip, kendi fikrini bildirip çıkan tipler bence
devamını gör...

sinop'un şirin ilçesi.bozulmamış doğası,kirlenmemiş denizi harikadır.meydanında kocaman bir horoz heykeli bulunur.bu simge belediye araçlarında da kullanılır.benim gibi dinginliği sevenler için idealdır.enfes deniz manzarasına karşı kahvenizi yudumlarken zamanı durmuş hissedersiniz.günbatımının güzelliği bir başkadır.gürültüden, keşmekeşten arınmıştır. nefret ettiğim yaşadığım şehirden kurtulup orda yaşamayı ne çok isterdim.
devamını gör...

(bkz: şeker portakalı)

bitmesin diye azar azar okuyorum. * özür dilerim zeze.
devamını gör...

halkın cahilliğinden faydalanıp sonuna kadar sömürürler. konuları şükür, fakirlik, sabır, ahiret, israf olmakla birlikte diyer dünyada mutlu oluncagını müslümanı degerlendirenin acı oldunu söyler. kendilerine gelirsek cogunlugu villada yaşar hizmetci bulundurur, türkiye için cok ucuk arabalara biner.
devamını gör...

tutunamayanlar
devamını gör...

madde kullanıyordur.
devamını gör...

49 yıldır hiç yaşlanmayan 3 genç adamın hayattan koparıldıkları gün.
49 yıldır neden asıldıkları anlaşılmayan 3 genç adamın bitmeyen yasının yıl dönümü.
49 yıldır tanımadan sevilen 3 genç adamın bıraktığı yürek acılarının bir kez daha kor olup yaktığı gün.
devamını gör...

akademik kariyer basamaklarında zirveye çıkmak . *
devamını gör...

yönetmen sam peckinpah' ın son western filmi olan pat garrett & billy the kid (1973) filminin müziklerini bob dylan yapmıştır.

filmde şerifin vurulduğu sahnede bu şarkı çalmaya başlar. şarkıda ölmek üzere olan şerifi, kendi ağzından sözlerle dinleriz:

mama, take this badge off of me
i can't use it anymore
it's gettin' dark, too dark for me to see
i feel like i'm knockin' on heaven's door


anne, bu rozeti üzerimden çıkar,
artık kullanamıyorum,
hava kararıyor, çok karanlık göremiyorum,
cennetin kapısını çalıyormuş gibi hissediyorum.


filmin original soundtrackine göre ilk mısra bilinenden farklıdır . "....badge off of me" der.


daha sonra guns n 'roses bunu 1991 albümleri use your illusion 2 albümlerine koyunca, şarkıda patlayıp gitmiştir.
devamını gör...

okuduğum ve üzerine yüksek lisans yapmakta olduğum muhteşem bir alandır. ulkemizde değeri bilinmiyor bu konuda ben dahil herkes haklı. atanamıyoruz ve dışarıda mesleki bir tanımımız yok. eğer araştırmayı, soru sormayı, problemleri ortaya koymayı ve daha ileriki süreçte özgün çalışmalar üretmek istiyorsanız, ben kitap okumayı seviyorum, bir konu hakkında bir şeyler yazabilmek istiyorum ve ekmeğimi üreterek kazanabilirim diyorsanız kesinlikle okumalı ve yüksek lisans, doktora .... devam etmelisiniz. ben hep iyi ki diyorum.

mezun olduktan sonra ek olarak dil beceriniz varsa çevirmenlik yapabilir, teknik resim programlarını iyi biliyorsanız ve bu konuda kendinizi geliştirirseniz restorasyon firmalarında çalisabilir, kpss ile kültür bakanlığına yeterli puanınız varsa bir ihtimal atanabilir, kültürel mirası koruma ve restorasyon, mimari restorasyon gibi çeşitli alanlarda yüksek lisans eğitimi alıp çalışabilirsiniz. eğer yüksek lisans yapmak istemiyorsanız, her ne kadar sanat tarihçi olsak da mesleki tanımımız olmadığı için okuduğunuz bölümü başka alanlarla birleştirmek, yollarını kesiştirmek durumundasınız. dolayısıyla işimiz sektör işi değil. sanat tarihi sektör işi de olmamalı bana kalırsa. sanat tarihi: tarih, sanat ve mimariyle iç içe olabileceğiniz baktığınız yapı, eser ve resmi daha iyi anlayabileceğiniz ve bunların üzerlerinde uzmanlık oluşturabileceğiniz bir alan. yani perge antik kenti hakkında bilgi sahibi olurken aynı zamanda selimiye camisini, avrupa'daki romanesk mimariyi, orta asya'daki kurganları, cumhuriyet dönemi mimar ve heykeltraşlarını, erken hristiyanlık döneminde bizans'ı, kiliseleri, selçuklu ve osmanlı camilerini, karahanlı dönemi minarelerini konuşuyor bulacaksınız kendinizi. oldukça geniş yelpazeli bir alan.

bunlar benim naçizane fikirlerim. mezun olduktan sonra işsiz kalıp kalmamak biraz da okurken "bu okuduğum alanı nereye doğru çekebilirim, bu alanı nasıl çeşitlendirebilirim ve üzerine neler ekleyerek kendimi bir adım öne cikarabilirim" gibi düşünceleriniz yönlendiriyor. mesela teknik resim dersimiz var lisans sürecinde. yapıların kesit, görünüş ve rölövelerini çıkarıyoruz. bunu bir adım daha ileri taşımak sizin dışarıdan autocad vb. teknik çizim programlarını öğrenmeniz ve bu sayede çeşitli restorasyon firmalarına başvurabilmenizi sağlayacaktır. bir ve birden fazla bildiğiniz dil lisans sonrasında alanınız ile ilgili literatürde ufak çaplı veya geniş çaplı çevirmenlik yapabilmenizi ve gelir elde etmenizi sağlayacaktır.

saydığım ve yapabilirsiniz dediğim şeyleri gerçekçi olmak lazım lisans aşamasında 10 kisiden belki 1-2 kişi yapabiliyor. lisans sonrasında ise bu sayı artabilir. ancak sanat tarihinde lisans sonrası dışarıdan bir şeyler yapabilmek ciddi bir mücadeleyi gerektirir. ama bunlar öyle ya da bu şekilde yapılabilir.

bölümün esas odağı yüksek lisans yapıp akademik olarak devam etmek. araştırmak ve bilgi birikiminize bilgi katmak. tez yazmak, makale yazmak, kazılara katılmak, arşiv belgeleriyle çalışmak, yurt dışı projelerinde görev alabilmek, akademik açıdan kendinizi geliştirmek ve maddi geçiminizi de bu yolla sağlamaktır. (dil becerisini lisans bitmeden edinmeniz sizin için çok çok faydalı olacaktır)

avrupalı ressamlar akla ilk önce gelir ama buzdağının görünmeyen kısmı, derslerde anlatılanlar, aklıma gelenler kadarıyla oldukça yüzeysel bir şekilde şu şekildedir.
osmanlı dönemi minyatür sanatı (nakşi'ler, seyyid lokman'lar, levni'ler)
avrupa resim sanatı (giotto'lardan pieter bruegel'e, da vinci'den michelangelo'ya )
antik çağ sanatı (yunan ve roma dönemi mimarisi)
avrupa mimarlığı (romanesk, barok ve gotik mimarileri, art nouveau, bauhaus, chicago ekolleri, )
cumhuriyet dönemi mimarlığı (kamu yapıları, egitim yapıları, sivil konutlar)
eski anadolu kentleri (antik kentler)
anadolu selçuklu mimarisi (konya ince minareli medrese, sivas ulu cami, divriği ulu cami...)
bizans mimarisi (1. constantinos'tan (330) 1453 yılına kadarki bizans yapıları)
bizans el sanatları (sikkeler, el yazmaları, küçük el sanatları, seramikler)
klasik osmanlı sanatı ve mimarisi (mimar sinan dönemi)
tabi başlıklar ve altbaşlıklar her üniversitenin bölümünde farklılaşabilir.
sevgiler :)
devamını gör...

1. akraba
2. özgüvensizlik
3. işsizlik
.... ilki, son ikisini; son ikisi de, birbirini tetikler. bu bir kısır döngüdür.
devamını gör...

giden kişi ölmediği sürece dönmesi ihtimali hep vardır. işte o açık kapı insanı yer bitirir.
devamını gör...

sözlüğün eski rock'çı ağır abilerinden. üşenmese yazsa biraz da az okusak.

her gördüğümde bi yerlerden gözüm ısırıyor diyorum ama hala tam çıkaramadım. ankara falan diyor, belki de aynı barın birasını içmişizdir çokça. belki benim kağıt param bi şekilde döne dolaşa onun cebine girmiştir. olamaz mı?
devamını gör...

buraya ne yazarsak yazalım daima daha kötüsünü düşünecek beyinler , kötü insanlar olacaktır.
yapmayın etmeyin , çağırmayın kötülüğü.
devamını gör...

şinasi ile agah efendi tarafından çıkarılan ilk özel gazetedir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim