doğuş'un don't cry adlı efsane hiti
hiperstarımız olarak bilinen doğuş'un, 2006 çıkışlı efsane hit parçası.
british english aksanı ile seslendirdiği bu parçanın prodüktörlüğünü ise kanye west üstlenmiştir.
yer yer anadolu ezgileri ile malibu sahillerini bir dönem serinletmişliği vardır.
british english aksanı ile seslendirdiği bu parçanın prodüktörlüğünü ise kanye west üstlenmiştir.
yer yer anadolu ezgileri ile malibu sahillerini bir dönem serinletmişliği vardır.
devamını gör...
sedat peker’in yeğeni olmak
soyadımız aynı değil, sedat peker benim dayımdır.
devamını gör...
ram
açılımı random access memory olan bilgisayar bileşeni. ram aslında bir bellektir, ancak hard diskten farkı bilgileri geçici olarak saklamasıdır. peki neden ram kullanıyoruz?
ram; birden fazla işi aynı anda ve hızlıca yapabilmemizi, hatta bu işler arasında hızlıca geçiş yapabilmemizi sağlar. bilgisayarımızın veri işleyen ve yazılım komutlarını gerçekleştiren, yani beyni diyebileceğimiz cpu'ya hard disk'ten çok daha yakın konumlandırıldığı için buradaki bilgilere daha kolay ve hızlı erişiriz. bu sebeple ram boyutunuz ne kadar büyük olursa, bilgisayarınız o kadar hızlı çalışır.
örneğin bilgisayarı açıp bir uygulamayı ilk defa çalıştırdığınızda, yüklenmesi biraz uzun zaman alacaktır çünkü bilgiler hard disk'ten ram'e yüklenir. ancak daha sonra tekrar açtığınızda daha hızlı açılır çünkü artık hard diske tekrar ulaşmak gerekmez, ram'de zaten mevcuttur. bilgisayarınızı kapattığınızda ise ram temizlenmiş olur.
ram; birden fazla işi aynı anda ve hızlıca yapabilmemizi, hatta bu işler arasında hızlıca geçiş yapabilmemizi sağlar. bilgisayarımızın veri işleyen ve yazılım komutlarını gerçekleştiren, yani beyni diyebileceğimiz cpu'ya hard disk'ten çok daha yakın konumlandırıldığı için buradaki bilgilere daha kolay ve hızlı erişiriz. bu sebeple ram boyutunuz ne kadar büyük olursa, bilgisayarınız o kadar hızlı çalışır.
örneğin bilgisayarı açıp bir uygulamayı ilk defa çalıştırdığınızda, yüklenmesi biraz uzun zaman alacaktır çünkü bilgiler hard disk'ten ram'e yüklenir. ancak daha sonra tekrar açtığınızda daha hızlı açılır çünkü artık hard diske tekrar ulaşmak gerekmez, ram'de zaten mevcuttur. bilgisayarınızı kapattığınızda ise ram temizlenmiş olur.
devamını gör...
mağlova su kemeri
1563-64 yılları arasında mimar sinan tarafından istanbul'da yapılmış olan bu su kemeri, 260 metre uzunluğunda, 36 metre yüksekliğinde, üst üste iki sıra kemerlidir. şiddetli bir sel nedeniyle yıkılan bu köprü aslında sinan'ın az bilinen sanat eserlerinden biridir. * neyse ki mimarımız büyük bir azim sahibi ki bu yapıyı yeniden tasarlamıştır. bu su kemerinin geometrisi, bugün ancak moma gibi modern sanat müzelerinde görebileceğimiz karmaşık bir strüktüre sahiptir. bu tasarımda payandalar, çağının ötesinde olağanüstü geometriye sahip bir heykele dönüşmüştür. sinan yine zamanının dışına çıkarak bir mucizeyi daha gerçekleştirmiştir bu su kemeri ile.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı
5 kavonoz reçel alana bir kavanoz bal bedava verecekler ya da balı premium özelliğe aldılar
devamını gör...
sevgilin ya da eşin tarafından aldatılsan affeder misin sorunsalı
sihirli annem cem'in repliği ; "çatalı hiçbir zaman kaşık olarak kullanamazsın"
devamını gör...
amazon ormanları
toplamda dokuz ülkeye yayılmış ve yaklaşık beş buçuk milyon kilometrekarelik alanı kaplayan yağmur ormanlarının genel adı.
son dönemlerde yapılan araştırmalar gösteriyor ki amazon ormanları hiç de öyle el değmemiş ve balta girmemiş değildi.
binlerce yıl boyunca bölgede yaşayan halkların müdahaleleriyle sürekli değişime uğradı.
yöre halkları özellikle yiyecek ve yapı malzemesi kaynağı olduğu için başta palmiye gibi türlerin büyümesini teşvik etti.
sonuç olarak büyüdükçe büyüyen orman bir çok canlı türünün yaşam alanı için elverişli bir hal aldı ve günümüzdeki halini aldı.
insan eliyle büyüyen bu ormanlar ironiktir günümüzde de yine insan eliyle bir yok olma sürecine girmiş durumda.
ayrıntılar şuradaki makaleden incelenebilir.
son dönemlerde yapılan araştırmalar gösteriyor ki amazon ormanları hiç de öyle el değmemiş ve balta girmemiş değildi.
binlerce yıl boyunca bölgede yaşayan halkların müdahaleleriyle sürekli değişime uğradı.
yöre halkları özellikle yiyecek ve yapı malzemesi kaynağı olduğu için başta palmiye gibi türlerin büyümesini teşvik etti.
sonuç olarak büyüdükçe büyüyen orman bir çok canlı türünün yaşam alanı için elverişli bir hal aldı ve günümüzdeki halini aldı.
insan eliyle büyüyen bu ormanlar ironiktir günümüzde de yine insan eliyle bir yok olma sürecine girmiş durumda.
ayrıntılar şuradaki makaleden incelenebilir.
devamını gör...
normal sözlük atasözleri
''allah bu sözlüğe bi daha format ve kural yazdırmasın''
devamını gör...
sözlük yazarlarının bugün hissettikleri
güneşi örten bulutların aksine, ışıl ışıl hissediyorum.
devamını gör...
yazarların en sevdiği enstrüman sesi
klasik gitar & akordiyon
devamını gör...
elimize bir kalem geçtiğinde ilk yazdığımız kelime
yapılan araştırmalar birçok insanın eline bir kalem verdiğinizde ilk önce adını ve soyadını yazdığını göstermiştir.bunların arasında bende varım.yaptığım gözlemlerde de birçok kişinin her tarafa adını yazdığını gördüm.sebebini ise anlamış değilim.
devamını gör...
down sendromu
bazı yazarların farklılık dediği ama aslında hastalık olan durumdur. bilimde duygular yoktur. gerçekler vardır. bazı tarama ve tanı testleri ile anne karnında öğrenilebilen bir hastalıktır. pahalı ama kesine yakın sonuç veren non invaziv prenatal test kullanılabilir.
farklılık değil, hastalık dediysek de bunu kötü niyetli olduğumuz için söylemedik. elbette farklılıktır ama ''hastalık değil, farklılık.'' demek polyannacılığı oynamaktır.
farklılık değil, hastalık dediysek de bunu kötü niyetli olduğumuz için söylemedik. elbette farklılıktır ama ''hastalık değil, farklılık.'' demek polyannacılığı oynamaktır.
devamını gör...
a haber
mensubu olan herhangi bir bireyin yalan makinesine kısa devre yaptırmasının garanti olduğu tv kanalı.
devamını gör...
yazarların başından geçen tebessüm ettiren olaylar
herkesi köpek kovalar, beni de inek kovalamıştı köyde küçükken. o zaman korkmuştum tabi ama şimdi o anı hatırlayınca komik geliyor. *
devamını gör...
lewis carroll
asıl adı charles lutwidge dodgson olan ingiliz yazar. (1832- 1898)
orta sınıf bir ingiliz ailenin çocuğu olarak doğdu, matematiğe ilgisi erken keşfedildi. ölünceye kadar -pek de mutlu olmadığını iddia ettiği- christ church, oxford'da hocalık yaptı. felsefe, şiir ve fotoğrafçılıkla ilgilendi. en önemli romanı başta çocuklar için yazdığı, daha sonra yaptığı ekleme ve düzenlemelerle yetişkinlere de hitap eden 'alice's adventures in wonderland' (alis harikalar diyarında) romanıdır. roman fantastik türde bir eser olduğu için hemen ilgi çekti. hatta o kadar ki, kraliçe victoria kitaba bayıldı. dodgson daha sonra, romanın devamını da yazdı: through the looking-glass, and what alice found there (türkçeye 'aynanın içinden' diye çevrildi.)
dodgson, ölümüne yakın iki ciltlik bir roman daha yazdı ama bu romanlar ilgi çekmedi. ("son romanı, iki ciltlik sylvie ve bruno, sırasıyla 1889 ve 1893 yıllarında basıldı, ancak kitapların başarısı alice'in başarısının yanına bile yaklaşamadı. karmaşıklığı okuyucu tarafından pek takdir görmedi ve kitabın eleştirileri de dahil olmak üzere yalnızca 13,000 baskısının satılması hayal kırıklığı uyandırdı.")
dodgson'un belki de en belirgin özelliği 'kekeme' olmasıydı. alice harikalar diyarındaki 'dodo' karakterini kendisini düşünerek yazdığı ve kendi adını bir türlü düzgün söyleyemediği için bu adı koyduğu söylenir.
şu anda bile kendisi ile ilgili araştırmalar yürüten pek çok kuruluş vardır.
alis harikalar diyarında'nın basılışının 150 yılı için hazırlanan bir bbc belgeselinde dodgson'un 'pedofili'ye eğilimi olduğu iddialarına da yer verildi. bu ne kadar doğrudur bilinmez ama (kendi çektiği fotoğraflardan oluşan arşivindeki fotoğraflardan pek çoğu bugün kaybolmuş olsa bile) dodgson'un çektiği kesin olarak bilinen fotoğraflardan birindeki, ergenliğinin başındaki çırılçıplak küçük kız fotoğrafı, iddiaya önemli bir dayanak olarak gösterilmekte.
çocukluğumun en sevilen kitabının yazarı hakkındaki bu iddia beni üzdü. ama böyle bir kitabı hayal dünyası geniş çocuklara sunabildiği için, yalnızca böyle bir nedenle bile olsa onu lanetleyemiyorum.
charles lutwidge dodgson, nam-ı diğer lewis carroll'ın, ölümünden sonra hubert von herkomer tarafından fotoğraflarına bakılarak yapılan bir portreyi ve ressamı hakkında ingilizce bilgi içeren sayfayı da paylaşayım. bu tablo şu anda great hall of christ church, oxford'da asılıdır.
orta sınıf bir ingiliz ailenin çocuğu olarak doğdu, matematiğe ilgisi erken keşfedildi. ölünceye kadar -pek de mutlu olmadığını iddia ettiği- christ church, oxford'da hocalık yaptı. felsefe, şiir ve fotoğrafçılıkla ilgilendi. en önemli romanı başta çocuklar için yazdığı, daha sonra yaptığı ekleme ve düzenlemelerle yetişkinlere de hitap eden 'alice's adventures in wonderland' (alis harikalar diyarında) romanıdır. roman fantastik türde bir eser olduğu için hemen ilgi çekti. hatta o kadar ki, kraliçe victoria kitaba bayıldı. dodgson daha sonra, romanın devamını da yazdı: through the looking-glass, and what alice found there (türkçeye 'aynanın içinden' diye çevrildi.)
dodgson, ölümüne yakın iki ciltlik bir roman daha yazdı ama bu romanlar ilgi çekmedi. ("son romanı, iki ciltlik sylvie ve bruno, sırasıyla 1889 ve 1893 yıllarında basıldı, ancak kitapların başarısı alice'in başarısının yanına bile yaklaşamadı. karmaşıklığı okuyucu tarafından pek takdir görmedi ve kitabın eleştirileri de dahil olmak üzere yalnızca 13,000 baskısının satılması hayal kırıklığı uyandırdı.")
dodgson'un belki de en belirgin özelliği 'kekeme' olmasıydı. alice harikalar diyarındaki 'dodo' karakterini kendisini düşünerek yazdığı ve kendi adını bir türlü düzgün söyleyemediği için bu adı koyduğu söylenir.
şu anda bile kendisi ile ilgili araştırmalar yürüten pek çok kuruluş vardır.
alis harikalar diyarında'nın basılışının 150 yılı için hazırlanan bir bbc belgeselinde dodgson'un 'pedofili'ye eğilimi olduğu iddialarına da yer verildi. bu ne kadar doğrudur bilinmez ama (kendi çektiği fotoğraflardan oluşan arşivindeki fotoğraflardan pek çoğu bugün kaybolmuş olsa bile) dodgson'un çektiği kesin olarak bilinen fotoğraflardan birindeki, ergenliğinin başındaki çırılçıplak küçük kız fotoğrafı, iddiaya önemli bir dayanak olarak gösterilmekte.
çocukluğumun en sevilen kitabının yazarı hakkındaki bu iddia beni üzdü. ama böyle bir kitabı hayal dünyası geniş çocuklara sunabildiği için, yalnızca böyle bir nedenle bile olsa onu lanetleyemiyorum.
charles lutwidge dodgson, nam-ı diğer lewis carroll'ın, ölümünden sonra hubert von herkomer tarafından fotoğraflarına bakılarak yapılan bir portreyi ve ressamı hakkında ingilizce bilgi içeren sayfayı da paylaşayım. bu tablo şu anda great hall of christ church, oxford'da asılıdır.
devamını gör...
hayvanlar bir ülke olsaydı
kediler kesinlikle havaii adaları falan olurdu. oh bol güneş gel keyfim gel 24 saatin 18'i yatış.
devamını gör...
sisifos
yeraltı dünyasında sonsuza kadar büyük bir kayayı bir tepenin en yüksek noktasına dek yuvarlamaya mahkum edilmiş bir kraldır.
bana farkındalılığı hatırlatır. hayatı, dünyayı, çevreyi düzeltmeyi amaç edinen bir farkındalık.
bana farkındalılığı hatırlatır. hayatı, dünyayı, çevreyi düzeltmeyi amaç edinen bir farkındalık.
devamını gör...
kemalistler eşlerini neden kıskanmaz meselesi
hmm troll alert. headshot! man down man down
devamını gör...
anneliğe has keyifler
çocukların öğlen uykusuna yattığı ve düşünülenden daha uzun süre uyuduğu o güzel saatlerde evin içindeki sessizliği dinlemek.
devamını gör...
zeynep bastık'ın eşinin olay video hakkındaki yorumları
bizim millet gerçekten çok geri kalmış bir millet, adama hayran kaldım. bana hiç garip gelmedi, ortada bir şov var sonuçta. sanatçılar rol için başkaları ile öpüşünce filan da darlanır bu millet. ondan sonra medeniyetten, kadına şiddete karşı sözde söylemlerde bulunurlar. çomaristan.
devamını gör...