yabgu
islamiyet öncesi türk devletlerinde han'dan sonra gelen en yüksek unvan. kağanın kardeşlerinden yaşça en büyük olanına verilirdi. yabgular kendi yönetimleri altında olan bölgelerde karar ve icraatlarında serbest olup, elçi gönderip elçi kabul edebilirler, savaşa ve barışa karar verebilirlerdi.
örneğin göktürk devletinde egemenliğin bölünebilirliği ilkesi kabul edilmişti; kurucu bumin kağan, sınırlar genişleyince devletin batı bölümünü kardeşi istemi han'a vermiştir. (bkz: istemi yabgu) lakin bu bölünme beraberinde devletin bir kısmının çin hakimiyetine geçmesiyle sonuçlanıyor. fakat çok geçmeden kutluk han ikinci göktürk devletini kurar.
sonraysa ikinci göktürk devleti de fiilen 8. yüzyılda sona ermiştir, uygur-karluk-basmil ittifakına karşı yenilerek.
örneğin göktürk devletinde egemenliğin bölünebilirliği ilkesi kabul edilmişti; kurucu bumin kağan, sınırlar genişleyince devletin batı bölümünü kardeşi istemi han'a vermiştir. (bkz: istemi yabgu) lakin bu bölünme beraberinde devletin bir kısmının çin hakimiyetine geçmesiyle sonuçlanıyor. fakat çok geçmeden kutluk han ikinci göktürk devletini kurar.
sonraysa ikinci göktürk devleti de fiilen 8. yüzyılda sona ermiştir, uygur-karluk-basmil ittifakına karşı yenilerek.
devamını gör...
süleyman soylu'nun yalnızlaşması
keşke her şey kelin kadar parlak olsa dedirtmiştir.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
"sev beni çok sev…
eşşek sudan gelinceye kadar..
allah belanı verene kadar.
kırmızı kar yağıncaya kadar.
arap kızı pencereyi kapatıncaya kadar.
düriye güğümlerini kalaylayana kadar..
mardin kapısından atlayana kadar..
manda yavrusunu sinek kapana kadar..
atı olan üsküdar'ı geçene kadar..
portakalı soyup baş ucuma koyuncaya kadar..
sev beni çok sev..
canın yanana,
huyun kuruyana,
aklın çıkana,
yüreğin çatlayana kadar..
sev beni…"
yusuf tandoğan
eşşek sudan gelinceye kadar..
allah belanı verene kadar.
kırmızı kar yağıncaya kadar.
arap kızı pencereyi kapatıncaya kadar.
düriye güğümlerini kalaylayana kadar..
mardin kapısından atlayana kadar..
manda yavrusunu sinek kapana kadar..
atı olan üsküdar'ı geçene kadar..
portakalı soyup baş ucuma koyuncaya kadar..
sev beni çok sev..
canın yanana,
huyun kuruyana,
aklın çıkana,
yüreğin çatlayana kadar..
sev beni…"
yusuf tandoğan
devamını gör...
processus coracoideus
scapulada bulunan çıkıntılı yapıdır. bu ismi almasının sebebi ise bu yapının gagaya benzemesinden dolayıdır. coracoideus, gagaya benzeyen demektir. üzerinde 2 kasın başlangıcı vardır. biri musculus biceps brachii, diğeri ise musculus coracobrachialistir. üzerinde sonlanan tek kas ise musculus pectoralis minördür.
devamını gör...
erkekleri itici yapan detaylar
kişisel bakımını yapmaması, sokakta sigara içmesi, aşırı göbekli olması, bir kadınla nasıl konuşacağını bilmemesi, cinsiyetçi egosu, giyimine fazla özen göstermemesi, entelektüel olmaktan çok ağır abi ve maço görünmeye çalışmak gibi bir çok neden yazılabilir. her erkek böyle değil tabi ama bu saydığım detaylarda çok erkek var. sokağa çıktığınız da gün içerisinde onlarcasına denk gelirsiniz.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
hayatınızın dönüm noktasına geldiğinizde, daha önce hiç böyle bir an yaşamadığınızı fark ediyorsunuz. örneğin ben, bir değil birden çok dönüm noktası olduğuna inanırdım. hatta hayatımızın bu kırılma anlarında şekillendiğini düşünürdüm. yanılmışım. hepsi hayatın doğal akışının bir parçasıymış. önemsiz birkaç kararla geçiştirebildiğim, başı ve sonu tahmin edilebilir, risksiz anlarmış. şimdi, dönüm noktamda, öylece duruyorum. geldiğim yol da dahil tüm yollar birini seçip yürümemi bekliyor.
devamını gör...
bir insana yapılabilecek en büyük kötülük
kişiyi kafasındaki sorularla ve kaygılarla belirsizlik içinde bırakmaktır.
çünkü belirsizlik çoğu zaman en kötü sonuçtan bile daha kötüdür. sürecin ne şekilde sonuçlanacağına dair bekleyişin yarattığı kaygı dolu gerginlik kişinin direnme gücünün en büyük düşmanı olur. sağlıklı düşünme yetisi kaybolduğundan karar mekanizması üzerindeki kontrolünü yitirir insan.
çünkü belirsizlik çoğu zaman en kötü sonuçtan bile daha kötüdür. sürecin ne şekilde sonuçlanacağına dair bekleyişin yarattığı kaygı dolu gerginlik kişinin direnme gücünün en büyük düşmanı olur. sağlıklı düşünme yetisi kaybolduğundan karar mekanizması üzerindeki kontrolünü yitirir insan.
devamını gör...
yazarların olmak istediği şiir
sevgi duvarı (bkz: can yücel)
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş, altın zincir, fasulye pilakisi
ardımızda görevliler, ekipler, hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
çöpcülerin elleriyle okşardım seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bi sen varsın bi de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş, altın zincir, fasulye pilakisi
ardımızda görevliler, ekipler, hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
çöpcülerin elleriyle okşardım seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bi sen varsın bi de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
devamını gör...
bir tek şey biliyorum
"o da hiçbir şey bilmiyor olduğumdur" diye devam ettirdiğim cümle.
devamını gör...
dünyaya bir daha gelseniz ne olursunuz sorunsalı
mandal yayı.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
canı istemiştir koymuştur, canı istemez koymaz. koyanın koymayandan yada koymayanın koyandan herhangi bir farkı olmadığını düşündüğümdür.
devamını gör...
yazarların en türk özelliği
biten şampuanı su ile çoğaltmak
devamını gör...
yemeğin içine alakasız otlar koyan cadı kılıklı birey
yo o otu bu otu, envai çeşit yerken rahatsız edecek garip gurup otlar koyan kimsedir.
ne yapıyorsan yapma artık, dur artık ulan yemek mi yapıyorsun büyü mü yapıyorsun belli değil, yapma artık ulan dur artık.
ne yapıyorsan yapma artık, dur artık ulan yemek mi yapıyorsun büyü mü yapıyorsun belli değil, yapma artık ulan dur artık.
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
kıl oluyorum şerefsize! mal geldi mal gidecek, üstüne üstlük bu üç kuruşluk dünyada üç kopeklik insanları kafaya takmıyor mu çıldırıyorum. erken ölecek haberi yok!
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
armut piş ağzıma düş
emek sarf etmeden, bir şeyin başkasının çabası veya kendiliğinden olmasını bekleyenler için kullanılan deyimdir
devamını gör...
yazarların başına gelen doğaüstü olaylar
korku hikayelerini okumayı severim, hepsi beni çok etkiler ancak hepinizin bir psikiyatri servisini ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum, psikoloji bilimi herkesin aynı paranormal olayı görmesini, duymasını dahi açıklar. sevgiler...
edit: sonradan aklıma geldi, üniversite sınavına hazırlandığım dönem, gitmeyi çok istediğim bir üniversite vardı herkesin olduğu gibi, ancak o üniversitenin olduğu şehre veya o kampüse hiç gitmemiştim veya hiçbir yerden açıp bakmamıştım, sadece adını ve ne kadar çok istediğimi biliyordum, bir gün rüyamda o kampüste elimde bardak bir yokuşu çıktığımı gördüm, uyandığımda emindim orası olduğuna ancak kimseye söylemedim, herneyse sonunda o üniversiteyi kazandım ve o yokuş yabancı diller yüksek okuluna giden yokuştu birebir aynısıydı rüyamdakiyle ve 1 sene boyunca her gün o yokuşu söverek çıksam da, beni hala çok şaşırtır bu olay, okula gidene kadar hiçbir fotoğrafına dahi bakmamıştım.
edit: sonradan aklıma geldi, üniversite sınavına hazırlandığım dönem, gitmeyi çok istediğim bir üniversite vardı herkesin olduğu gibi, ancak o üniversitenin olduğu şehre veya o kampüse hiç gitmemiştim veya hiçbir yerden açıp bakmamıştım, sadece adını ve ne kadar çok istediğimi biliyordum, bir gün rüyamda o kampüste elimde bardak bir yokuşu çıktığımı gördüm, uyandığımda emindim orası olduğuna ancak kimseye söylemedim, herneyse sonunda o üniversiteyi kazandım ve o yokuş yabancı diller yüksek okuluna giden yokuştu birebir aynısıydı rüyamdakiyle ve 1 sene boyunca her gün o yokuşu söverek çıksam da, beni hala çok şaşırtır bu olay, okula gidene kadar hiçbir fotoğrafına dahi bakmamıştım.
devamını gör...

