kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

haklı bir hareket, haklı bir harekettir. katılanların kimliği onu gayrimeşru yapmaz. eşcinsellerle ilgili bu nefretiniz faşizmdir, homofobidir, suçtur. insanları cinsel kimliği ve siyasi fikirleri yüzünden aşağılamayı kendine hak görenler aslında, haksızdır, tehlikelidir ve dünyanın başına beladır. o tapıncına doyamadığınız devlet bir gün sizin başınızı yediğinde size el uzatanların, bugün aşağıladığınız insanlar olduğunu göreceksiniz.
devamını gör...

cinsiyetçi başlıkların görüldüğü anlardır. bu başlıklar genellikle kadınları hedef alır.
devamını gör...

cidden ya bulmak da zor arkadaş olmak da, arkadaş olalım mı diye sorabilsek keşke
devamını gör...

en büyük düşü dünyadaki tüm silahları saz cümbüş yapmak olan aram tigran eseridir.

devamını gör...

ister inanın, ister inanmayın ama herşeyimle birlikte vicdanımı da çaldı bu ülke ve bu zihniyet. artık böyle haberler gördükçe tıpkı goebbels'in wolksturm'daki silahsız askerlerin kuş gibi teker teker vurulmasının zerre kadar umrunda olmadığı gibi içimde bit tırnağı kadar bile sızı hissetmiyorum.

çünkü biz bu senaryoyu yıllar öncesinden gördük. avaz avaz bağırdık ve terörist, vatan haini, dinsiz ilan edilip üzerine gençliğimizin çaresizce ellerimizden alınışını tüm tv kanallarında hd kalitesinde izledik. tüm bu yaşadıklarımızı yıllar öncesinden bize müstahak gördüler. müstahak mı? bence evet. ama olan kurunun yaşındaki yaşa oluyor maalesef. yolumuz da yol değil.
devamını gör...

en genel özellikleri......

ben bu konuyu hiç bilmiyorum ya.
devamını gör...

konusu hayali bir evrende geçen roman. urras adlı bir gezegende kendilerine 'odocular' diyen anarşistlerle anarşist olmayanlar arasında patlak veren büyük bir savaş sonrasında kaybeden taraf olan anarşistler urras'ın uydusu anarres'e göç edip orada kendi düşlerindeki toplum yapısını kurarlar. urras bizim gezegenimiz gibi ekilebilir biçilebilir bir gezegenken anarres ise iklimi elverişsiz bir gezegendir. urras'ta aynı bizim dünyamızdaki gibi sınıflı ve devletli uluslar yaşarken anarres'te ise özel mülkiyet, devlet, ulus, cinsiyet ayrımcılığı, evlilik gibi hiçbir kurum ve kuruluşların olmadığı bir toplum yapısı vardır. burada sendika benzeri yapıların yönetiminde fakirlik içinde kendi yağlarında kavrulup dururlarken urras'ın ise aslında ne kadar fakir olduğunu, kendilerine imrendiklerini düşünüp birbirlerini avutur dururlar. derken shevek adlı bir anarresli fizikçi bir bilim kongresi için urras'ı ziyaret eder. bu tarihte ilk kez bir anarreslinin urras'ı ziyaretidir. kitap shevek'in urras'ta yaşadığı düş kırıklıklarını ve gerçeklerin hiç de kendilerine empoze edildiği gibi olmadığı üzerine kuruludur. okunası bir kitaptır. okuyucuya çok şey katacaktır.
devamını gör...

ilkokulda en önde dans etmek için kendimi hırpaladığım şarkı. kaç hafta uğraşmıştık o dans için. şimdilerde fark ediyorum yanlış seçim olduğunu.
devamını gör...

az insan,çok huzur.
devamını gör...

ne tarafa kusabiliriz?
devamını gör...

3.5 yıllık başkanlık süresini tamamlamış olan galatasaray kulübü eski başkanı.
kararlı ve sıradışı bir başkan profili çizmiştir. bu süre içerisinde galatasaray kulübü futbolda 4 kez, kadın basketbolda da 1 kez kupa kazanmıştır. başkan cengiz, görev yaptığı süre boyunca yaşadığı sağlık sorunları ve konuşmalarında yaptığı göndermelerle dikkat çekmiştir. fatih terim'in kinetik egosuna karşılık sakin bir ego sergilemiştir. bu yüzden de teknik adamla çok defa ters düşmüştür.
özellikle, başkanlığının son bir yıllık bölümünde ciddi hastalıklarla mücadele etti. beyin ve midesinden bir dizi operasyon geçirdi. bu süre içerisinde uzunca bir tedavi gördü. bugünden itibaren görevini yeni başkana devretti.

başkanlığı sırasındaki komik gaflarıyla da ünlenmiştir. bunlardan birinde genel kurul üyelerine yönelik konuşmasında " dediğimiz lafların maliyetini hesaplayalım, ağdalı lafların bir de faturası var köfteler..."
( daha sonra genel kurul üyelerine, kendilerini kastetmediğini dile getirmişti).

bir diğer komik gafında da radamel falcao'yu kastederek " ben bilmiyor muyum bir oyuncuya yıllık 6 milyon euro maaş vermeyi, birine verdik, pardon. 5 milyon verdik, hepsi düzelecek" demişti.
devamını gör...

başka bir ülkede, kültürde doğsaydın yinede müslüman olacak mıydın ? “ya gardaşım allah bana akıl vermiş yine araştırır doğruyu bulurdum mehehe” diyorsanız başka dinleri ne kadar araştırdınız ? mesela incili yada başka kutsal kitapları okudunuz mu ? yada başka bir din hakkında ne kadar şey biliyorsunuz ? yok eğer zaten doğru olan din islam ise ve bu apaçık ortada ise neden çocukların küçük yaşlardan itibaren beynini yıkıyorsunuz yada özellikle bu dini dayatıyorsunuz ? her şey apaçık ortada değil mi ? bırakın bakalım büyüyünce yine islamı seçecekler mi ?
devamını gör...

son zamanların dikkat çekici kalıbı.

şahsen bu öğrenmeyi öğrenme kadar donanımsızlığının suçunu bireye yıkan bir kavram görmedim. bireyciliğin zirvesi bu eylemdir. öğrenmeyi öğretenler vardır bir de. mesela siz üç boyutta ising model için yeni bir yaklaşım sunacaksınız diyelim, yok sana istatistiksel mekanik. aha pdf şuradan iniyor, aha fortran programlama dili de burada, yallah üret. ha tavsiye verirler, pomodoro tekniği, sabır, sebat ve büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek gibi destekler sunulur. boşa değil bunlar, öğrenmeyi öğretirler.

memleketin en tırt vakıf üniversitelerinin de sloganı oldu bu: "öğrenmeyi öğretiyoruz". yani diyor ki eşşek yüküyle para vereceksin bi'bok öğrenemeden sptirip gideceksin, uyarsa gel.
devamını gör...

filozof olan karl popper’ın bir sözü bu durumdaki görüşlerimi yansıtmaktadır.

karl’a göre gerçek cehalet; “bilginin yokluğu değil, onu edinmeyi reddetmektir.”
devamını gör...

o şehirde doğmuş büyümüş birini tanımakla başlar, tarihi miraslarını öğrenip görmekle devam eder. daha detaylı tanımak istiyorsanız ancak orada uzun süre yaşamanız gerekir. diğer türlü hep bir eksik hep bir yavan kalır, o şehri kanıksayamazsınız.
devamını gör...

net hatırlıyorum. herkes bize bakıyor bitse de gitsek demişti çaktırmadan. ben de senin tokattan gelen enişte nası kilitledi kapıyı odadan seni çıkartmayayım diye, bu devirde böyle adet mi kaldı, gitti 100 dolar demiştim içim acıyarak sahte gülüşlerle.
kamera çekiyo tabi bi yandan, zoomda yapıyormuş bizim yüzlere, düğünden sonra seyredenler diyo ki çok romantik adam, karısının gözlerine bakarken gözünden yaş gelmiş sevinçten. diyemedim kimseye 100 dolardan o diye
devamını gör...

beni gülmekten taklalar attıran bir yapım olmuş emeğine sağlık mellisho. fikir ağası olduğun için bundan sonra böyle yapımların gelmesi muhtemeldir ve çalışmalara başladım. *
devamını gör...

insanın içini darlayan depresif ruh haline 5 e katlayan mükemmel şehir . bundan zevk alıyorum doğrusu .
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim