yine laf dönmüş dolaşmış kadının giyim tarzına gelmiş. yok efendim dekoltesi fazlaymış, çıplak gibi duruyormuş bilmem ne. yahu size ne! siz kimsiniz de kadının ne ölçüde dekolte elbiseler giyeceğine karışıyor ve eleştiriyorsunuz. tam cinnetlik bir kafa. bu lanet olası kafadan kurtulamadığımız sürece bu ülke bir arpa boyu ilerlemez. kadınları rahat bırakın ya. hiçbir insan hiçbir şartta çirkin olmaz. sadece sizin kafanızda kurguladığınız güzellik tanımına uymuyordur, o kadar. sizin kafanızdaki güzellik tanımı kimin umrunda. ya ben bu ülkede kadın olsaydım, her saniye boğulurdum. düşünsene, giyimime karışıyorlar, kahkaha atmama karışıyorlar, konuşmama karışıyorlar, sigara içmeme, sakız çiğnememe karışıyorlar, sokağa çıkmama karışıyorlar, balkona çıkmama karışıyorlar, ona buna her şeye karışıyorlar. resmen kadın olmaması gereken bir varlıkmış gibi davranıyorlar. ya şu ahlâk, namus zırvalarınızdan gına geldi. ahlâk anlayışınıza tüküreyim ya. koskoca ülkeyi kadınlar için cehenneme çevirdiniz, yazıklar olsun be. kadın şöyle olmalı, böyle giyinmeli, şurada gezmemeli, o saatte orda işi olmamalı, bu ne ya! erkek olduğum halde bu ülkede yaşamak yıpratıyor beni, kadınları düşünemiyorum bile. düşün kadınların yakasından, o lanet fikirlerinizi dizginleyin artık. size yüz vermeyen kadınlara yakıştırmadığınız sıfat kalmıyor. onların yerinde olsam selam bile vermem, adres bile sormam sizin gibilere. hâlâ kadınlarla konuşabiliyorsanız sizin için büyük bir lütufdur bu. bırakın kadınlar istedikleri gibi yaşasınlar, baskı hissetmesinler, strese girmesinler, bunu yaparsam başıma ne gelir, millet ne der diye düşünmek zorunda kalmasınlar. lütfen, çok rica ediyorum kadınlara küçücük bir baskı oluşturacak başlıklar açmayın. kadın, kendini erkekten koruma mecburiyeti hissettikçe, kendisi de erkekleşiyor, ondan sonra da erkek gibi kadınlardan nefret ediyoruz diyorsunuz. siz hiç kadınlara kadın olduklarını hissettirecek bir şekilde yaklaştınız mı hiç?! hangi devirdeyiz, tartıştığımız konulara bak. kadınların olmadığı bir dünya yaşamaya değmez.

kadınlar toz toprak içinde de olsalar, kilolu da olsalar, sıradan da giyinseler, makyaj da yapmasalar, saçlarını da taramasalar yine de çirkin olamazlar. zaten hiçbir insan çirkin değildir. çirkin olan düşüncelerdir.

bir insanı çirkin gösteren bir detay yoktur.
devamını gör...


sana bir şiirler olmuş sevgilim.
yüzün gözün söz içinde.
hangi imla kitabına baksam,
ben'den ayrı yazılıyorsun


-özdemir asaf
devamını gör...

96 bin nüfuslu ardahan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

güzellik algılarını sorgulayan ve birçok gelenekte yer alan güzellik kavramına ışık tutan bu müze malezya malakka’da bulunuyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
güzellik anlayışı tarih boyunca büyük değişimlere maruz kalmıştır.
rönesans dönemi kadınlarının o dönemin güzellik simgesi sayılan beyaz bir tene sahip olabilmek için; beyazlatma iddialı kimyasalları içtiğini, beyazlatıcı krem ve pudra kullandıklarını, venedik sirüsü olarak adlandırılan ve beyaz kurşundan yapılan kimyasal sıvıyı derilerine sürdüklerini öğrenince şaşırırız.
o dönemde kadının zayıf olması, hastalıklı veya maddi durumunun kötü olmasına bir işaretti.
kilolu olması kadını güzel yapan bir özellikti.
kalıcı güzellik müzesi - museum of enduring beauty gezerken akla ralph waldo emerson’un sözü gelir.
güzelliği bulmak için tüm dünyayı dolaşsak da onu içimizde taşımıyorsak, asla bulamayız”.
devamını gör...

kitapları renklerine göre dizmek. daha estetik duruyor...
devamını gör...

insanlar gibi hayal kurabilen canlı türlerinden biri de tırtıllarmış. hayalci genlere sahiplermiş ve yalnızca bu genlere sahip olup hayal kuranlar kelebek olabiliyorlarmış.
devamını gör...

sinema dalında çağ atlasa da ülke olarak istenilen refah düzeyi ve siyasi ortama sahip değil. ortamı değerlendiren insanlar çıkmış ki kültürel anlamda çıtası yüksek bir halk olmanın gururu içerisindeler. bu da sinemada yeni anlayış, yeni perspektif, yeni sinema adamlarını ve yönetmenlerini ortaya çıkarmış. yazar neslihan acu, iran sineması hakkında şu tarifi yapmış :

bütçesi küçük ama insanlığı büyük samimi, dürüst filmler.
devamını gör...

haruki murakami'ye göre aşk:
kim aşık olmuşsa, kendisinin eksik parçalarını arıyordur. bu yüzden aşık, maşuğunu düşündükçe acı çeker. bu tıpkı, uzun zamandır görmediğin birinin odasına girdiğinde bulduğun anılar gibidir.
devamını gör...

embriyo iken vücudumuzun neredeyse tamamı hiyalin kıkırdaktan oluşur. büyüdükçe bu kıkırdaklar sertleşir. ama vücudumuzda hala hiyalin kıkırdak olan yapılar vardır. burnumuz ,soluk borumuz ve bronşlarımız hiyalin kıkırdaktan oluşur.
devamını gör...

o kadar param yok der çıkarım. kıvranmaya gerek yok.
devamını gör...

(bkz: psikopatoloji)
devamını gör...

sevgili iki kişi, sözlük nihayetinde bir dijital platformdan ibaret, ya online kişi sayısı sözlük yazılımının bir yalanı ise ve aslında sözlükte sadece bunu okuyan sen, yazan ben ve dükkan sahibi çocuk varsa (yoldaşmıydı). ya aslında ortada bir yoldaşlık değil, cahil yalnızlığı varsa.
devamını gör...

harlan coban'ın kitabından uyarlanan 5 bölümlük mini netflix dizisi. bugün gördüm dikkatimi çekti. orjinal adı 'gone for good'
dün gece bitirdiğim dizi hakkındaki yorumlarım: mükemmel bir mini dizi olmuş. yetişkinlerin hayatlarında görünenden farklı, gizledikleri bir çok şeyin olduğunu, yalanlarla kaplı hayatları yani aslında yetişkinlerin karanlık tarafları olan gölgeleri çok iyi işlemiş bir fransız dizisi.
ana karakterimiz guillaume her şeyden habersiz, (dizide abisinin ve kız arkadaşının sık sık dile getirdiği gibi) içinde hiç bir kötülük olmayan biri. ancak etrafındaki herkesin bir görünmeyen tarafı var. abisi, eski sevgilisi, yeni sevgilisi, iş ortağı, abisinin arkadaşları hatta babası... hepsinin bir şekilde insanlardan gizledikleri büyük ihanetleri var.
dizi bu konuları anlatırken flashbacklerle geçmişe gidip geliyor. günümüz ve 10 yıl öncesi ve diğer tarihlere giderek karakterlerin geçmişini ve geçmişte yaptıkları ve gizlediklerini aktarıyor. günümüzü ve geçmişi çok iyi vermişler hiç sıkmıyor.
guillaume'nin eski sevgilisi ölü bulunuyor ilk bölümde günümüzden 10 yıl önce. dizinin sonunda öğreniyoruz ki eski sevgilisi abisiyle uyuşturucu işine girmiş ve aslında eski sevgilisini (sonia) abisi öldürmüş. (2 ihanet)
şimdiki sevgilisi birden ortadan kayboluyor. sonradan öğreniyoruz ki aslında o da abisiyle iş yapmış. abisi nora'yı ölümden kurtarmış ve sırf çok iyi olduğu için guillaume'nin yanına yollamış. ancak bundan asla bahsetmiyor çünkü herkes 10 yıl önce abisinin öldüğünü sanıyor. (ihanet 3)
iş ortağı kendisine çok yardımcı olan ve göçmen bürosunda çalıştığı arkadaşı. ancak 15 yıl önce onun da bir faşist nazi olduğunu ve göçmenlere şiddet uyguladığını öğreniyor. (ihanet 4)
abisinin çocukluğunda bir cinayete karıştığını ve babasının bu cinayeti nasıl ört bas ettiğini görüyoruz (ihanet 5)
aslında daha neler var. insanlar neler neler gizliyorlar ve masum olan kişiler nasıl ihanete uğradıklarını görüyor yada görmüyor.
çok iyi dizi.
edit: izleme sonrası yorum.
devamını gör...

30 yıl önce yitirdiğimiz halk şairimiz.

"bunlar,
engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü"
devamını gör...

arkadaşım tenturdiyot’un da dinlediği programdır. selam söylüyor herkese. iyi yayınlar.
devamını gör...

çevremden ve medyadan gördüğüm kadarı ile her türlü söz nişan düğün adeti.
devamını gör...

edgar allan poe şiiridir.

sustu, sonra ben konuştum: "dostlarım kaçtı yanımdan
umutlarım gibi yarın sen de kaçarsın yanımdan."
dedi kuzgun: "hiçbir zaman."

"ölüm hayatın perdesi ardında sürekli olarak sesini duyurmakta ve yaşantı ve davranış üzerinde büyük etkide bulunmaktadır." der yalom.

şiiri christopher frank carandini lee'den dinleyebilirsiniz.
devamını gör...

hani devamı nerde diye beklenendir.
tek bardaklık yazarlık mı olur?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yalova, star avm

izmit, benim için her yer aynı hemen kaybolurum kaybederim sizi. siz iyisimi karamürsel' e gelin.

karamürsel, balık adası (eskiden bir tadı vardı şimdi adı kaldı.)
ya da iskele hatta ilk akla iskele gelir ama yine de bende eski balık adasının yeri başkadır.
şehir değil ama yaşıyoruz işte.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim