insanın götünün ayarı medeni durumuna göre değişmez.
devamını gör...

hayatımın hiçbir döneminde popüler olmadım diyebilirim. öyle bir niyetim de olmadı. sözlük anlamında, beğenilen, çoğunluk tarafından sevilen olsa da öyle değildim. en ön sırada, saçları kısa kesilmiş, gömleği pantolonunun içinde olan tiptim. ama popüler olmak için gömleği dışarı çıkarıp, içine renkli tişört giymek gerekti. asla giyemedim. sonrasında da matah bir gelişmem olmadı. üniversitede de aynıydı. ders çalışan tip, soru sorulan, not istenen tip. ama istenen olmayan tip. belki, vize dönemlerinde, sezonluk istenen tip. iş hayatına hiç geçmiyorum.
devamını gör...

bir izmirli olarak, büyük büyük dedemin isminin heredot, büyük büyük nenemin isminin de afrodit çıkmasıyla beni dumura uğratan sorgulamadır.*

neyse işin şakası bu tabii. zaten bildiğimiz kökenlerimizi resmî olarak da teyit ettiğimiz sorgulamadır. sadece isimlerini bilmediğimiz insanlar vardı, onları da öğrenmiş olduk. atalarımızdan hemen hemen herkes koskoca osmanlı imparatorluğunun çöküş döneminde kaybedilen vatan topraklarından buraya kopup gelmişler, ege'nin incisi izmir'de kavuşmuşlar. hüzünlendik, hepsini teker teker yâd ettik. sonra da yolumuza devam ettik. soy sop, bunların benim için hiçbir önemi yok. çok çok çok ama çok zor şartlar altında hayatta kalmayı başarabilmiş, nice badireler atlatmış insanların genlerini taşımak beni onurlandırdı. önemli olan da böyle bir onuru yaşamaktır kanımca.

yunanistan'ın kozana ilinin kayalar (ptolemaida) kasabasından gelenler varsa tanışmaktan müşerref olurum.
devamını gör...

1756 - 1763. avrupa'da yaşanan yedi yıl savaşının, kuzey amerika'daki cephesine verilen isim. büyük britanyanın amerika'daki new england kolonileri ve fransa'nın new france kolonileri arasında olan savaştır. ingilizleri, iroquoiler ve fransızları, huron ve algonkin dili konuşan birçok kabile desteklemiştir.
aslında bugün bile o kadar iyi şartlar sunmasına rağmen, kanada nüfus olarak a.b.d'nin 10 katı düşüktür. savaşın başladığı yıllarda ise tam bir felaketti. 2 milyon civarı insan new england'da yaşıyorken, new france bölgesinde sadece 60.000 kişi yaşıyordu. buna rağmen fransa güçleri uzun süre direnebilmiş, ingiliz ordularını yendikleri bile olmuştu ama ingilizlerin devamlı asker ve silah akışı sonunda yenildiler ve kanada toprakları ingilizlerin eline geçti.
bu savaşın sonucu büyük göller bölgesindeki kızılderililer için kötü oldu. çünkü fransızları sadece kürk taciri olarak, arada bir görüyorlardı ama ingilizlerin yüzbinlercesi geliyor ve ormanları kesip tarla yapıyor, av alanlarına yeni kasabalar kuruyorlardı. bu yüzden pontiac, tecumseh, kara şahin ve birçok kızılderili reisi topraklarını korumak için defalarca savaştılar.
bu savaşın, amerikadaki ingiliz kolonilerinde yaşayan beyazlar içinde sonuçları oldu. o güne kadar fransa tarafından saldırıya uğrayacağız korkusuyla yaşayan amerikan kolonileri, bu tehdit ortadan kalkınca, biz niye temsil edilmediğimiz britanya'ya bu kadar vergi veriyoruz demeye başladılar. amerikan bağımsızlık savaşı'na giden yol açılmış oldu.
devamını gör...

kamp alanında ayıları misafir etmiştik. karpuza ortak olmuşlardı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kayıt olmak için telefon numarasını istiyor. aktivasyon için doğrulayacaklarmış. peh. günahımı vermeyeceğim yerdir.
devamını gör...

biz çalışanlar için haftanın ortasıdır, iki gün geçmiş, kalan iki gün de geçecektir bir şekilde. diğer günlerden tek farkı budur.
bu günün cemal süreya tarafındaki hikayesi ise bambaşkadır; *


hikaye şu ki, cemal süreya devlet idaresinde çalıştığı günlerde iş çıkışında, o sıralarda postane memuru olan bir hanıma aşık olur. günler, mevsimlerin ardından artık kalbine hakim olamayıp karşısına çıkmak ister. bir çarşamba günü 05.45 vapurunda ona hislerini açtığında bayan tarafından terslenir. anlatıldığına göre cemal süreya'nın en çok kadeh devirip iç çektiği kişi bu hanımefendiymiş...

biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini
sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum oradan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki
tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...
alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
bir gece yarısı yazıyorum bu mektubu

yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

onur saylak tarafından seslendirilmiş hali; *
sana giden yollar kapalı...
devamını gör...

13 şubat 1917’de rusya’nın başkenti petrograd’da açlık çeken insanların özellikle de kadınların öncülüğünde “barış ve ekmek” diye başlayan ayaklanma, kısa zamanda ülke geneline yayılmıştır efem... 300 yıllık rus çarlığı, başkentte yoğunlaşan kitle eylemleriyle birkaç gün içerisinde yıkıldı.

şubat devriminden sonra kerenski başkanlığında bolşeviklerin katılmadığı geçici bir hükümet kuruldu. ancak geçici hükümetin kendini iktidar yapan kitlelerle giderek bağını koparması ve düzeni sağlama adına onların karşısınnda yer almasıyla, bolşeviklerin önderliğinde ekim ayındaki ayaklanma ile paris komününden sonra ilk kez bir sosyalist iktidar kuruldu.

ekim devriminden hemen sonra bir dizi ekonomik, sosyal ve idari düzenlemeler getirildi. toprak mülkiyeti kaldırıldı. özel çiftlikler devletleştirildi işçiler 8 saatlik iş gününe kavuştu. ancak savaş sürecinin ülkeyi oldukça yıpratması nedeniyle 1919 başlarında ürünlere devletçe el konulmaya başlandı (savaş komünizmi). lenin’in ölümünden sonra (1924) stalin iktidara geldi. özellikle troçki’nin yurt dışına sürülmesiyle başlayan süreç, gelecek 10 yılda, idam, hapis ve toplama kamplarıyla donatılmış parti içi, kanlı bir iç hesapla başlangıcı oldu. hiçbir devrim kendi evlatlarını bu ölçüde yememişti.

1927-1937 arasındaki on yıl, politik baskının yanında dev boyutlu sosyal ve ekonomik atılımların gerçekleştirildiği bir dönemdir. bu dönemde üç temel kalkınma girişımı görülür; çiftliklerin kolektifleştirilmesi, hızlı sanayileşme ve eğitimde devrim. gelişmiş kapitalist ülkeler 1929 dünya ekonomik bunalımıyla boğuşurken sovyetler birliği bu üç alanda şaşırtıcı bir gelişme sağladı.. 1920’lerin açlık ve yoksulluk altındaki bu köylü ülkesi, 20 yıl içinde abd’den sonra dünyanın ikinci büyük sanayi ülkesi haline gelerek abd ile kıran kırana soğuk savaş'a girdi.
kaynak:tr.wikipedia.org/wiki/Ekim_...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazen sadece ağız içi bakterilerden, bazen de mide problemlerinden kaynaklanabilen dayanılması güç koku.

çürümemiş bile olsa, yirmilik dişler de genelde bu kokuların birincil nedeni olabilir. çektirin, kurtulun.
devamını gör...

avusturya'lı besteci'dir.joseph haydn ve wolfgang amadeus mozart'ın veliahtı olarak bilinir. romantizm'in çok etkisinde kalmış,duygularını yoğun bir şekilde melodi ile ifade etmiştir.
devamını gör...

atılganlık, girişkenlik, insanlara karşı sıcak davranma, empati, gündelik konuşma, insanlarla diyalog yürütme becerisi, iyi dinleme becerisi, kendini açık biçimde ifade edebilme, rahatsız olduğu konuları uygun biçimde ben diliyle dile getirme, olanı biteni iyi algılama gibi davranışlara ve tutumlara sahip olmaktır.
devamını gör...

"hoşgörüyü ağaçtan öğrenmek gerek sen ona tekme atarsın o sana çiçek saçar." çok sevdiğim bir sözdür. bu dünyadan umudu olan herkes ağaç dikmeli. bugün için, gelecek için.
devamını gör...

thurisaz endless.
devamını gör...

piyasadaki tüm sitcomları izledim ve sitcomun babasına yeni başladım. şunu fark ettim; izlediğim her sitcom bu diziden bir şeyler kapmış. henüz 4.sezondayım ve çok keyifli. kramer diziyi alıp götürüyor..
devamını gör...

esra erol'da gördüğüm kadındır. ablam aşkla meşkle tav olduğu adama hiç yüzyüze gelmeden "beyaz kelebek" arabasını satıp 45 bin lira vermiş.
şimdi çıkmış ekrana ayılıp bayılıyor. arabam benim için evlatlarım kadar değerliydi dedi bir de.
kusura bakma abla da azıcık aklını kullanman gerekirmiş. iki çift lafı bir araya getiremeyen adama 45 bin lira vermeden önce hiç mi şüphelenmedin?
bazı dolandırıcılara kızamıyorum, bu kadar dolandırılmaya hazır insan varken bunlar da çorbayı kaynnatacak elbette.
devamını gör...

ahzab suresi 33. ayette geçen peygamber (saa) in seçkin aile fertleri.

"ve evlerinizde oturun ve ilk câhiliyet devrinde olduğu gibi sokaklara çıkmayın ve namaz kılın ve zekât verin ve itâat edin allah'a ve peygamberine.

ancak ve ancak allah, ey ehl-i beyt, sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek diler."(ahzab suresi 33)

bu noktada, sünni ve şii alimler, ehlibeyt in kimleri kapsadığı hususunda ortak bir düşünceye sahip değildir.

sünni alimler; peygamber hanımlarının da ehlibeyt ten olduğu fikrini savunur*.

şii alimler ise;" ali aba*nın ehlibeyt olduğunu ve bu sıfatın 14 masum* a özel bir sıfat olduğu fikrini savunur.

ehlibeyt in kim olduğu ile ilgili başka bir ayet ise mubahale* ayetidir.
mübahale ayetinin nüzul sebebi; necran hristiyanlarının, peygamberimizi mübahale ye davet etmesidir. bunun üzerine peygamberimiz; ali, fatıma, hasan ve hüseyin(selam onlara olsun) i çağırıp mübahale davetine icabet etmiştir. necran hristiyanlarının vazgeçmesi üzerine mübahale gerçekleşmemiştir.

ali imran 61. ayette;

"...öyleyse de ki: gelin, çağıralım çocuklarımızı* ve çocuklarınızı, kadınlarımızı* ve kadınlarınızı ve kendimizi* ve kendinizi; sonra mübahale edelim de allah'ın lanetini yalancıların üzerine gönderelim." (ali imran 61)

ali imran 61 de mubahale ayetinin emri gereği peygamberimiz, eşlerini mübahale ye götürmemiştir. yani" ehlibeyt" kavramı peygamber hanımlarını kapsamış olsaydı, ayette geçen "kadınlarımız" emri gereği peygamber hanımları da mübahale ayetinin muhattabı olurdu.

bu nedenlerden ötürü şii ulemanın ehlibeyt in kimleri kapsadığı tezi, daha sağlıklı bir yaklaşımdır.
devamını gör...

gayet normal olan korkudur. gece , boş bir tuval gibidir . zihnimizin derinlerinde kalmış olan hayaletleri resmedebilmek daha kolaydır bu yüzden. üzeri zaten boyanmış olan sayfalara ne çizersek çizelim eğreti duracaktır , gündüz ise zaten üzeri dolu olan tuval gibidir o yüzden kafamızın içinde olanları oraya çizmektense, gecenin karanlığında en derin korkularımızın uyanmasına izin veririz. gündüz gözüyle gördüğün dört duvar ve bir kaç eşyadan ibaret oysa gece çöktüğünde tamamen karanlığın içindesin .
devamını gör...

tabii ki unutmak. yok saymak bana daha iyi geliyor.
devamını gör...

tekel el değiştirmeden öncesi içenlerin marlboro ile kıyaslığı sigara markası.

el değiştirdikten sonra o da nispeten ucuz sigaraların arasında yerini aldı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim