yazarların çocukluk travması
trafik canavarı logosu. 90lar çocuğu olup da bu travmayı yaşamayan az çocuk vardır diye düşünüyorum. insanların daha yavaş araç kullanmasını tetiklemek için yapilan bir reklam filmiydi. ama öyle korkunç bir şeydi ki nerde görsem köşe bucak saklanirdim. direksiyon başında ağzını açmış, gozlerini portletmis korkunç bir resimdi. bu canavar şehirlerarası seyahatlerininizde de yol boyunca tabelalariyla sizlere eşlik ederdi.
devamını gör...
bal
organik olduğu halde bozulmayan bir besindir.
devamını gör...
forumsal başlık
soru soran başlıkların her türlüsü.
bir de noktalama işareti kullanılan başlıklar var. evlerden uzak.
bir de noktalama işareti kullanılan başlıklar var. evlerden uzak.
devamını gör...
fast food fiyat paradoxu
insanlar fast foodları sebzelerden cok daha ucuza aldıkları için tüketiyorlar yabancı ülkelerde. en basit ve ekonomik şekilde karın doyurma şekli fast food yemek. ancak türkiye’ye gelince işler değişiyor, 5 birim paraya aldıkları şey bizde 25, 30 birim paraya geliyor. fakirleştik yıllar geçtikçe.
bu durumu anlatmak için siyahi bireyleri aşağı görür bir dil kullanmaya ne gerek vardı onu anlamadım. kimseyi aşağılamadan da anlatılabilecek bir durumun neden böyle ele alındığının mantık çerçevesinde açıklanamayacağını düşünüyorum.
bu durumu anlatmak için siyahi bireyleri aşağı görür bir dil kullanmaya ne gerek vardı onu anlamadım. kimseyi aşağılamadan da anlatılabilecek bir durumun neden böyle ele alındığının mantık çerçevesinde açıklanamayacağını düşünüyorum.
devamını gör...
an itibarıyla işsiz kalmam
#736223 yukardaki bi arkadaşa göre kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz için doktora falan yapmamız lazım sanırım. yazar orda derdini anlatıyor kalkmış bu duruma kılıf uyduruyor yok niye ayrı eve çıktın eğitimin iyi değil diye. ekonominin kötü olmasında bir suç bulmuyor da işsiz kalmış mağdur birinde suç arıyor. ayrıca elinde bir mesleği var daha ne olsun? bu gibi insanlar utanmasa ülkedeki işsizliğin ekonominin durumunu halkın suçu ilan edecek. değişik.
devamını gör...
tezgahtar değerlendirmesi sonucu ucuz ürünlere yönlendirilmek
genellikle hemen hemen pahalı ürünle aynı kalitedeki ürünün benzerine daha uygun bir fiyatla sahip olmanızı sağlayacak olan tezgahtar eylemidir.
genellikle ben söylerim ama ucuz ürünlere yönlendirmesini.
genellikle ben söylerim ama ucuz ürünlere yönlendirmesini.
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
efekan'ın saçımı çekmesi sorunsalı
yalaka öğrencilerin yüksek not alması sorunsalı
arkadaşın daha çok harçlık alması sorunsalı
yalaka öğrencilerin yüksek not alması sorunsalı
arkadaşın daha çok harçlık alması sorunsalı
devamını gör...
ideal kadın boyu
bu nedir ya?
bir başlıkta meme ölçüsü, diğer başlıkta kilomun 45 kg olmadığı için şişman olduğumu, bu başlıkta ise 169 cm boy ile uzun olduğumu; kısaca standart dışı biri olduğunu söylüyorsunuz.
bu neyin ideali, kimin ideali?" portakal kadar memesi olmalı" diyen arkadaşa sorarım arkadaşım bu boyda, (bkz: sevgilinin 45 kilo olması) )45 kilo olup doğal yoldan estetiksiz o kadar memesi olan kadın olur mu?
aman iyi ki aseksüelim. sadece sinir olduğum, böyle kategorize edilmek çok saçma geliyor hepsi bu...
tek sözüm hayatınızda hiç kadin olmadığını bu kadar belli etmeyin.
(bkz: yokluğu belli etme bari) )
seksist başlıklardan bezdim ya...
bir başlıkta meme ölçüsü, diğer başlıkta kilomun 45 kg olmadığı için şişman olduğumu, bu başlıkta ise 169 cm boy ile uzun olduğumu; kısaca standart dışı biri olduğunu söylüyorsunuz.
bu neyin ideali, kimin ideali?" portakal kadar memesi olmalı" diyen arkadaşa sorarım arkadaşım bu boyda, (bkz: sevgilinin 45 kilo olması) )45 kilo olup doğal yoldan estetiksiz o kadar memesi olan kadın olur mu?
aman iyi ki aseksüelim. sadece sinir olduğum, böyle kategorize edilmek çok saçma geliyor hepsi bu...
tek sözüm hayatınızda hiç kadin olmadığını bu kadar belli etmeyin.
(bkz: yokluğu belli etme bari) )
seksist başlıklardan bezdim ya...
devamını gör...
mesafeli insan
gereksiz samimiyet kurmayan , yapmacık ve gösteriş budalası olmayan insandır.
devamını gör...
her şeyi kafaya takma sorunu
üç günlük dünyayı eziyetli beş günlükmüş gibi yaşarsınız. hayatta zaten sürekli dertler, problemler, stresler yaşarken sahip olduğunuz bu lanet özellikle yaşadığınız sıkıntılar çarpı beşe katlanır. çok detaycı olmaktır. kafana boş yere mesai yaptırmaktır. zor olan bir şeyleri sizin için daha zor hale getirir. hiçbir iyi tarafı yok yani.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
çocuktum, güçlüsün dediler.
düştüm, ağlama güçlüsün.
yaralandım, oluk oluk kan aktı içime, ağlama dediler.
güçlü olduğumu düşüne düşüne buna inana inana geldim bugüne.
güçlü müydüm gerçekten, yoksa buna mı inandırıldım bilmem.
büyüdüm. ilk düşüşüm, ilk güçlü olduğumun söylenilmediği düşüş. güçlü müyüm gerçekten? sahi güçlü olduğunu zannedenler de güçlü müdür?
düştüm, ağlama güçlüsün.
yaralandım, oluk oluk kan aktı içime, ağlama dediler.
güçlü olduğumu düşüne düşüne buna inana inana geldim bugüne.
güçlü müydüm gerçekten, yoksa buna mı inandırıldım bilmem.
büyüdüm. ilk düşüşüm, ilk güçlü olduğumun söylenilmediği düşüş. güçlü müyüm gerçekten? sahi güçlü olduğunu zannedenler de güçlü müdür?
devamını gör...
savaş ay
2013 yılında kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden televizyoncu, muhabir, gazeteci ve senaryo yazarıdır.
devrimci gençlik yıllarından sonra polis muhabiri olarak görev yapan ve bu işi de gayet iyi başaran savaş ay daha sonra uzun süren hazırlayıp sunduğu a takımı programı ile televizyonda boy göstermiştir. savaş ay bir zamanlar televizyon ekranlarını en çok izlenen programlarından biri olan a takımı’nı “ zıpkın gibi, fişek gibi bir programa hoşgeldiniz” şeklinde açardı.

program belli bir zaman sonra eski kalitesini yitirmeye ve polemik ve kavgalarla dolu bir programa dönüşmeye başladı. savaş ay bu dönemlerde ortalığın kızışması için meydan hazırlayıp daha sonra da “yapmayın, etmeyin” diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışırdı.
savaş ay bir dönem senarist ve yönetmenlik de yaptı. 2001 yılında yazıp yönettiği ve çok önemli oyuncuların da oynadığı dansöz isimli bir film çekti. film o kadar kötüydü ki filmde oynayan büyük oyuncular bile filmi kurtaramadı.

bu filmden sonra şeytan torbası isimle bir film senaryosu daha yazan savaş ay cem yılmaz’ın hokkabaz filminde senaryosunu çaldığını iddia ederek ortalığı birbirine katsa da yardımcılığını yapan ve senaryoyu birlikte yazdığı kıvanç baruönü tarafından yalanlanınca bu iddia da film de rafa kalktı.
benim aklımda kalan olay ise çok daha magazine dair bir olaydır. dansöz filminde birlikte çalıştığı beyazıt öztürk’ün beyaz show programına konuk olarak katıldığı bölümde bir kadın canlı telefon bağlantısı ile yayın bağlandı. savaş ay ile görüşmek isteyen kadına beyazıt öztürk her zamanki gibi soğuk bir espiri yaparak “ savaş abiyi kimseyle görüştürmüyoruz, yemeğini suyunu veriyoruz sadece” deyince kadın “ o, o kadar bile insan değil’ dedi. ve apar topar yayından alınan kadından sonra savaş ay uzun süre suratı asık bir şekilde oturdu programda. hep merak eder dururum acaba o kadın kimdi ve aralarında ne geçmişti?
devrimci gençlik yıllarından sonra polis muhabiri olarak görev yapan ve bu işi de gayet iyi başaran savaş ay daha sonra uzun süren hazırlayıp sunduğu a takımı programı ile televizyonda boy göstermiştir. savaş ay bir zamanlar televizyon ekranlarını en çok izlenen programlarından biri olan a takımı’nı “ zıpkın gibi, fişek gibi bir programa hoşgeldiniz” şeklinde açardı.

program belli bir zaman sonra eski kalitesini yitirmeye ve polemik ve kavgalarla dolu bir programa dönüşmeye başladı. savaş ay bu dönemlerde ortalığın kızışması için meydan hazırlayıp daha sonra da “yapmayın, etmeyin” diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışırdı.
savaş ay bir dönem senarist ve yönetmenlik de yaptı. 2001 yılında yazıp yönettiği ve çok önemli oyuncuların da oynadığı dansöz isimli bir film çekti. film o kadar kötüydü ki filmde oynayan büyük oyuncular bile filmi kurtaramadı.

bu filmden sonra şeytan torbası isimle bir film senaryosu daha yazan savaş ay cem yılmaz’ın hokkabaz filminde senaryosunu çaldığını iddia ederek ortalığı birbirine katsa da yardımcılığını yapan ve senaryoyu birlikte yazdığı kıvanç baruönü tarafından yalanlanınca bu iddia da film de rafa kalktı.
benim aklımda kalan olay ise çok daha magazine dair bir olaydır. dansöz filminde birlikte çalıştığı beyazıt öztürk’ün beyaz show programına konuk olarak katıldığı bölümde bir kadın canlı telefon bağlantısı ile yayın bağlandı. savaş ay ile görüşmek isteyen kadına beyazıt öztürk her zamanki gibi soğuk bir espiri yaparak “ savaş abiyi kimseyle görüştürmüyoruz, yemeğini suyunu veriyoruz sadece” deyince kadın “ o, o kadar bile insan değil’ dedi. ve apar topar yayından alınan kadından sonra savaş ay uzun süre suratı asık bir şekilde oturdu programda. hep merak eder dururum acaba o kadın kimdi ve aralarında ne geçmişti?
devamını gör...
gençlerimize 3 mümkünse daha fazla çocuk öneriyoruz
partisinin 7 ildeki kadın kolları kongrelerine canlı bağlantıyla katılan cb. erdoğan'ın açıklaması.
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, "nüfus artış hızımızın neredeyse yarı yarıya düştüğünü gördük. bu gidişle çok uzak olmayan bir dönemde nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. türkiye'nin aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı.
kaynak: bundle.app/NnQ1x5jN
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, "nüfus artış hızımızın neredeyse yarı yarıya düştüğünü gördük. bu gidişle çok uzak olmayan bir dönemde nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. türkiye'nin aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı.
kaynak: bundle.app/NnQ1x5jN
devamını gör...
tek başına şarap içmek
yıkıklık, eziklik, yalnızlık, bunalım vs. değil. niyeymiş canım, insan kendi kendine de keyif alamaz mı? içiniz efendim siz size yetersiniz. şerefimize.
devamını gör...
gece uyanıp kedinin parlayan gözlerini görmek
gece yolda giderken karşıdan gelen aracın farlarının selektör yapması gibi, kedi de ben burdayım, dikkat et, çarpışmayalım diyerekten gözleri ile selektör yapıyor.
devamını gör...
günaydın sözlük
kuşlar gibi aç uyananlardan,
sabah ekmeklikte tam kendine kadar ekmek bulup kahvaltı yapıp
günün planını programını yapanlardan,
şanslı hissedenlerden,
küçük bir ekmek parçası ile mutlu olanlardan,
tüm sözlüğe günaydınlar.
ekmeği olan şanslılar, elinizdekinin kıymetini bilin.
sabah ekmeklikte tam kendine kadar ekmek bulup kahvaltı yapıp
günün planını programını yapanlardan,
şanslı hissedenlerden,
küçük bir ekmek parçası ile mutlu olanlardan,
tüm sözlüğe günaydınlar.
ekmeği olan şanslılar, elinizdekinin kıymetini bilin.
devamını gör...
geceye ismet özel şiirlerinden bir dize bırak
gırtlağımda bir harf büyüyor
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
partizan şiirinden.
henüz dinlemeyenler fakat gırtlağında bir harfin sızısını hissedenler için de bir link
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
partizan şiirinden.
henüz dinlemeyenler fakat gırtlağında bir harfin sızısını hissedenler için de bir link
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar
son bir cüret- yılmaz özdil
kitap uğur dündar ın güzel bir önsöz ü ile başlıyor. ben yılmaz özdil in yazım stilini seviyorum, edebiyattan uzak olmasına karşın basit anlaşılır ve akılda kalıcı. kurtuluş savaşı ile ilgili bizlere ulaşmayan birçok bilgiyi okuyucular ile buluşturuyor. eğer tarih ile ilgileniyorsanız okumanızı öneririm.
kitap uğur dündar ın güzel bir önsöz ü ile başlıyor. ben yılmaz özdil in yazım stilini seviyorum, edebiyattan uzak olmasına karşın basit anlaşılır ve akılda kalıcı. kurtuluş savaşı ile ilgili bizlere ulaşmayan birçok bilgiyi okuyucular ile buluşturuyor. eğer tarih ile ilgileniyorsanız okumanızı öneririm.
devamını gör...
ukiyo-e
ukiyo-e edo'da ortaya çıkan bir resim türüne verilen addır. ukiyo değişen durumların geçici dünyası anlamına gelen budist bir kelimedir. japonca -e kelimesi ise resim anlamına gelir. doğal olarak ukiyo-e 'geçici dünyanın resimleri' anlamını taşır..
1603'ten 1868 yılına kadar, japonya'nın şogun tarafından yönetildiği dönemlerdir. şogun dönemi baskıcı bir dönemdir. eğlence hayatına kısıtlamalar ve düzenlemeler gelmiştir. bu düzenlemeler her yasak uygulaması gibi 'yasak olanı' daha tatlı hale getirdi. geyşalar, sumo güreşçileri, edo dönemindeki en önemli karakterler oluverdi. ukiyo-e resimlerinin baş kahramanları bu karakterler oldu. bu gösterişli insanların göz kamaştırıcı dünyalarının tasviri inanılmaz bir ilgi gördü.
genelde, tasvir edilen dünyanın üstünde dolaşılıyormuş gibi bir his yaratan bu çizimler, şoguna karşı çıkmadan hayatın hoşa giden taraflarını yaşatmaya devam ediyordu
çok popülerdi. ancak hint mürekkebi kullanılmasından kaynaklı olarak; japon halkının bunu alacak parası yoktu. benzinin litresinden bile pahalıydı.
1633-1854 yıllarında şogun, hollandalılar dışındaki tüm batı ticaretini, yurtdışına çıkışları ve tüm yabancı kitapları yasakladı. buna göre sadece hollanda'yla ticaret yapılıyordu. diğer ülkelerle ticaret ise 1868'de normale döndü. bu ukiyo-e resimlerinin demode hale getirecektir. neredeyse hiç bir değeri kalmayan resimler, ihraç edilen malları paketlemek için kullanılmaya başlandı.
bu sayede avrupa bu resimleri keşfetti. bu tür resim daha önce avrupa'da görülmemişti. fransa'da öyle bir hale geldi ki le japonisme( japonizm) akımı doğmuş oldu.
ukiyo-e sanatının son ustası, hiroshige'nin tilkilerin yılbaşı gecesinde, insana dönüşmek için tapınağın önündeki çitlembik ağacının önünde toplanmalarını anlattığı resim bak
diğer hiroshige resimleri için bak
1603'ten 1868 yılına kadar, japonya'nın şogun tarafından yönetildiği dönemlerdir. şogun dönemi baskıcı bir dönemdir. eğlence hayatına kısıtlamalar ve düzenlemeler gelmiştir. bu düzenlemeler her yasak uygulaması gibi 'yasak olanı' daha tatlı hale getirdi. geyşalar, sumo güreşçileri, edo dönemindeki en önemli karakterler oluverdi. ukiyo-e resimlerinin baş kahramanları bu karakterler oldu. bu gösterişli insanların göz kamaştırıcı dünyalarının tasviri inanılmaz bir ilgi gördü.
genelde, tasvir edilen dünyanın üstünde dolaşılıyormuş gibi bir his yaratan bu çizimler, şoguna karşı çıkmadan hayatın hoşa giden taraflarını yaşatmaya devam ediyordu
çok popülerdi. ancak hint mürekkebi kullanılmasından kaynaklı olarak; japon halkının bunu alacak parası yoktu. benzinin litresinden bile pahalıydı.
1633-1854 yıllarında şogun, hollandalılar dışındaki tüm batı ticaretini, yurtdışına çıkışları ve tüm yabancı kitapları yasakladı. buna göre sadece hollanda'yla ticaret yapılıyordu. diğer ülkelerle ticaret ise 1868'de normale döndü. bu ukiyo-e resimlerinin demode hale getirecektir. neredeyse hiç bir değeri kalmayan resimler, ihraç edilen malları paketlemek için kullanılmaya başlandı.
bu sayede avrupa bu resimleri keşfetti. bu tür resim daha önce avrupa'da görülmemişti. fransa'da öyle bir hale geldi ki le japonisme( japonizm) akımı doğmuş oldu.
ukiyo-e sanatının son ustası, hiroshige'nin tilkilerin yılbaşı gecesinde, insana dönüşmek için tapınağın önündeki çitlembik ağacının önünde toplanmalarını anlattığı resim bak
diğer hiroshige resimleri için bak
devamını gör...
