varsa bir kerameti, bizzat uçarak gitsin.
devamını gör...

2018 kore yapımı netflix de yayınlanmakta olan romantik dram kategorisinde olan dizi. 16 bölüm. her bölüm yaklaşık 1 saat 20 dk sürüyor. kore dizilerine göre biraz uzun bölümler evet.
başrollerde ise son ye-jin ve jung hae-ini görüyoruz. konu olarak hızlı bi özet geçip, diziyle ilgili bol spoilerli yorumlarıma geçeceğim.
kahve üreticisi bir firmada iç denetçi olarak çalışan yoon jin-ah, romantik ilişkileri hep sorunlu olan, itaatkâr tavırlı biri. en yakın arkadaşı ise, çocukluktan itibaren görüştüğü kyung-seon, onun tam bir destekçisi. aynı kahve üreticisine bağlı bir cafe işletiyor. vee kardeşi seo joon hee, oyun içerikleri üreten bir firmada tasarımcı olarak çalışıyor. yurt dışından dönmesi ile birlikte jin ah ile arasında gelişen romantik ilişkiyi anlatıyor.
özetle dizinin ana konusu bu. böyle baktığımızda biraz düz ve bayat bir hikaye gibi duruyor farkındayım. bende uzun süre netflix listelerinde görüp, konusuna bir türlü ısınamadığım için izlememiştim. fragmanlarında gösterilen bisikletli sahne sayesinde eğlenceli bulup izlemeye karar verdim açıkçası. konu basitçe aşk hikayesi, ama karakterlerin birbirlerine saygılı ve nazik yaklaşımları diziyi izlenir kılan en önemli unsuru.


jin-ah çok akıllı bir karakter değil ayrıca, itaatkâr olması, iş yerinde cinsel tacizi kabullenmesi ne sebebiyet veriyor. annesi ile ilişkisi bu yüzden çokta sağlıklı değil. eski sevgilisi ise, onu hep yanında kolay ve ulaşılabilir görüyor. bütün bunları tabiki jin-ah hayatına seo joon hee yi alması ile görüyoruz. joon hee ise aşırı iyi. bu kadar iyi insanlar gerçekte yok denilecek kadar üstelik. bu anormallikleri öyle de güzel normal göstermişler ki, sıkılıp bayılmadan izleyebiliyorsunuz. ilk 10 bölüm güzel, biraz sorunlu, biraz ilişki içi siddete yer verilerek biraz da şirket içi cinsiyet farklılıkları ve tacizi meşrulaştıran yönetimi konu alıyor. son 6 bölüm
ise içler acısı. kızını alelade bir insan ile evlendiremeyeceğini düşünen bir anne ile aşk hayatında, iş yerindeki taciz vakalarının gündeme gelmesi ise iş hayatında karmaşa başlıyor. mümkün olsa hiç izlemeden son bölümün son 40 dakikasını izlemeye geçerdim ama, arada olanları da merak etmiyor değilsin. buradan anlayacağınız gibi, son mutlu merak etmeyin.

birde dizinin müzikleri gerçekten çok güzel seçilmiş. sakin bir yapım olmasından mütevellit, eğer bu kadar güzel bir soundtrackı olmasa idi, muhtemelen takip edilmesi zor festival filmlerine dönerdi dizi. özellikle stand by your man şarkısının birden fazla versiyonunun dizi içerisinde sahne temposu ve konusuna göre yerleştirilmiş olması, çok sevdiğim şarkıya yeniden vurulmama neden oldu. iyi de oldu.

tavsiye eder miyim kısmına gelirsek, ağır dram sevmeyenler için doğru tercih değil. son 6 bölüm zorluyor gerçekten. sinir oluyorsun olan saçma durumlara. ama romantizmin içinde dram olmadan olur mu? aşkın birazda doğasında bu var diyorsanız, gönül rahatlığı ile izleyin efendim.

şuraya da dizideki sevdiğim şarkının bence en iyi olan versiyonunu bırakıyorum. iyi dinlemeler.

buradan
devamını gör...

davet eden ödeyebilir. bence gayet nazik bir davranıştır. kadın veya erkek farketmez. ancak iki taraftan birinin geliri yoksa ki bu günümüzde çok olağan bir durum, geliri olan kişinin hesabı ödemesi daha iyi olur sanki.
devamını gör...

tek bir asil moderatörü online görmemle aklıma düşmüş yakıştırma.
selam olsun o asil olana.
tepeyi terk edenler müşriktir.
devamını gör...

doğrusu sus küçüğün söz büyüğün olan, günümüze kadar yanlış söylene söylene dilimize oturmuş kalıp atasözüdür.
devamını gör...

orijinal hali: (bkz: ein volk, ein reich, ein führer)
olan
- "tek halk, tek imparatorluk, tek lider" anlamındaki nazi almanyası'nın temel sloganlarından türetilen türk tipi faşizmin sloganı.

not: sevgili moderatör, lütfen başlığı düzeltip tek milletten sonra bir (,) virgül koyar mısın?
devamını gör...

votkamı aldım dinliyorum, ne demek kahve veya bira. rusları zor tutuyorum, putin hatta! skandal, votkaya yapılan tarihi bir hakaret söz konusu!!
devamını gör...

donald j. kessler tarafından 1978'de ortaya atılan, uzay çöpü yoğunluğunun, çöplerin birbirleri ve uzay araçlarıyla çarpışıp parçalanarak daha fazla çöp oluşturmaya neden olacağına ilişkin iddia.

simülasyonlar, bu senaryonun doğruluğunu gözler önüne sermiş durumda. bu da, çeşitli ülkeler tarafından uzay çöplerinin temizlenmesi için yapılan projeleri hızlandırıyor.
devamını gör...

her geçen gün daha da iğrençleşiyoruz..
ses çıkarmayın! yıldırısıdır bu.
gerçek suçlular ne zaman yargılanıp ceza alacak bu ülkede?
devamını gör...

açacağın başlığa küfür edememek.
devamını gör...

iyi halt ediyorsun der, kavgaya devam ederim. romantik komedi filmi mi çekiyoruz burada aluminyum!
devamını gör...

--- alıntı ---

tik, belli kalıplara uygun biçimde tekrar eden ani, tekrarlı, belli bir kas grubunun hareketi sonucu oluşan hareketler ya da seslerdir.

tikler karın kaslarının kasılması veya ayak parmağı çıtlatılması gibi dışarıdan bakana görünmeyen türden de olabilir. hareket bozuklukları ile ilgili diğer hastalıklara ait hareketlerle karıştırılmamalıdır. ayrıca otizm ya da kalıplaşmış hareket bozukluğu da tiklerle karıştırılabilir. tikler okb ve kriz hareketlerinden de ayrılmalıdır.

ses tikleri, burun, ağız ve gırtlaktan hava geçirilmesi ile oluşturulan istem dışı seslerdir. seslerin oluşturulmasında ses telleri de rol oynayabilir.

basit hareket tikleri, göz kırpıştırma, omuz silkme gibi ani, kısa, anlamsız hareketlerdir. el çırpma, ağız hareketleri, boyun esnetme hareketleri, kafa, kol, bacak sallama ve yüz şekilleri yapma olarak ortaya çıkabilir.
basit ses tikleri, herhangi bir ses ya da gürültü çıkarılması olabilir. çok rastlanan türleri arasında boğaz temizleme, öksürme, burun çekme, homurdanma sayılabilir.

karmaşık hareket tikleri, genelde amaçlı yapılmış gibi görünür ve daha uzun sürer. elbise çekiştirme, insanlara dokunma, nesnelere dokunma, hareketleri taklit, ya da toplumda ayıp sayılacak hareketlerin tekrarı olarak ortaya çıkar.
karmaşık ses tikleri, ekolali (başkasının söylediği sözlerin tekrarı), palilali(kendi söylediği sözlerin tekrarı), leksilali (okuduktan sonra kelimelerin tekrarı), koprolali(küfürlü ve ayıp sözlerin tekrarı) olarak kendini gösterir.

--- alıntı --- buradan
devamını gör...

orhan pamuk - kara kitap
ferhan şensoy - gündeste
turgut uyar - büyük saat
samuel beckett - godot'yu beklerken
boris vian - günlerin köpüğü
gabriel garcia marquez - yüzyıllık yalnızlık
bertolt brecht - epik tiyatro
haldun taner - keşanlı ali destanı
sait faik abasıyanık - semaver
ernest hemingway - çanlar kimin için çalıyor
marcel proust - kayıp zamanın izinde
bertrand russell - aylaklığa övgü
oğuz atay - tehlikeli oyunlar
ivan gonçarov - oblomov
douglas adams - otostopçunun galaksi rehberi
edip cansever- sonrası kalır 1-2
george orwell - 1984
devamını gör...

birçok gıdayı tüketmekte zorluk çeken insandır.
haşlanmış tavuk, yumurta.. gibi yiyecekler onu çok rahatsız eder.

highly sensitive person olabilir.
devamını gör...

normal insanlar gibi yaşarlar. çünkü onlar da normal birer insandırlar.
devamını gör...

--- alıntı ---

çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
-emrah serbes, erken kaybedenler

--- alıntı ---
tam olarak bu.
devamını gör...

genel olarak kadınları evlenilecek kadın ve eğlenilecek kadın kategorisine sokarlar. bu yüzden eğlenemedikleri, libidosu düşük, cinselliğini aşırı derecede bastırmış orgazm olamayan ve toplum baskısına boyun eğmiş kadınlarla evlenirler. bakire olmayan(burada her önüne gelene atlayan veya para karşılığı bu işi yapan kadınlardan bahsetmiyorum gayet duygularıyla sevdiği güvendiği eski sevgilisiyle birlikte olan kadınlardan bahsediyorum.) güçlü kadınlardan korkar ve tiksinirler çünkü devamlı ya eskisi benden daha iyiyse ya hala onu hayal ediyorsa deyip kafayı yerler çünkü ilişkide kadına para ve seksten başka güç gösterisi yapamazlar. bu tipitipler evlenmeden önce her haltı yiyip evleneceğim kadın el değmemiş olsun familyasındandır öbür türlü cinsel hastalık takıntısı, din veya cinselliği çok içselleştirip kendisi de bakir olan kişilerden bahsetmiyorum. temel argümanları ben patlak, ikinci el, çürük karıyı çocuklarımın anası yapmam ve meyve sinekleri üzerinde keşfedilmiş insanlarda hiçbir bilimsel kanıtı bulunmayan dişinin önceki partnerlerinin dna'sının çocuğun dna'sına geçtiğidir. kızlık zarı diktirme işlemiyle çok rahat kandırılırlar. aslında pavyonlar bile bu kültürün aynasıdır örneğin isviçre'de pavyon açsanız kimse gitmez ama türkiye'de çok kıymetlidir. türkiye'de kadın sevişirse orospu sevişmezse kezban olur böyle de iki yüzlüyüz. ama bunun üstesinden yine kadınlar gelebilir 21. yüzyılda artık her kadının bir düşünüp ya ben ne yapıyorum bekaret dinler ve tarım toplumundaki malvarlıkla ilgili kendi bedenimi erkeklere sırf bakireyim diye evlendiğimiz gece niye ödül gibi sunuyorum en az benim de erkekler kadar cinsel dürtülerim var ve bunu özgürce yaşamak benim de hakkım demelidir aksi halde yine aynı tas aynı hamam gider. ne yazık ki bazı kadınların da işine gelir bakire olmak çünkü elinde sadece o vardır ve baba evindeki baskıdan kurtulmanın tek yolu bekareti koz olarak kullanıp yukarıdaki tiplerden biriyle evlenir. zaten genellikle evlendiğinde özgür ve güçlü kadınları( sadece seks yapan değil örneğin şort giyen, gece arkadaşlarla dışarı çıkan, içki içen) dedikodu malzemesi yapıp en az yukarıdaki tipitip erkekler kadar zarar verir kendi cinsine. aslında içten içe o kadını kıskanır çünkü o kadın gibi olmak isteyip olamamıştır ve hayallerini başkasının yaşamasına gıcık olur.
not: meriç falan değilim kız düşürmek gibi bir derdim de yok zaten kendim heteroseksüel bir kadınım. ben sadece gördüğüm şeyleri yazdım ve farkındayım bekaret tabuları türkiye'de hala çok güçlü dışarıdan çok zeki kültürlü görünen erkekler bile bu konuya takık. dini inancından vb. ötürü sebeplerle bekaretini saklayan evlendiği kişiyle ilk birlikteliğini yaşamak isteyen fakat bunu evliliğin ödülü gibi değil samimi duygularla yapan kadınlara da erkeklere de saygım sonsuz benim derdim toplumun iki yüzlülüğüyle.
devamını gör...

kocaeli kartepe
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

parka rengi olarak da bildiğimiz yeşil ile kahverengi arası gidip gelen renk.
devamını gör...

genelde sonrasında da sevilmez. çünkü ilk intiba iki kişinin tüm iletişiminin %60 ‘ını belirler.*

kişiler arası iletişim dersini veren o hocanın yalanıncısıyım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim