günün sözü
devamını gör...
koca adam olup hala yapılan şeyler
eti cicibebe yemeye hunharca devam ediyorum.
durum o kadar vahim ki, bizim ufaklığa ayrı kendime ayrı paket alıyorum.
hanımı da yoldan çıkardım. markete giderken, kendine de eti cicibebe almayı unutma diyor.
veyahut markete o uğradıysa, cicibeben var mıydı diye soruyor.
durum o kadar vahim ki, bizim ufaklığa ayrı kendime ayrı paket alıyorum.
hanımı da yoldan çıkardım. markete giderken, kendine de eti cicibebe almayı unutma diyor.
veyahut markete o uğradıysa, cicibeben var mıydı diye soruyor.
devamını gör...
her şey bitti derken çıkagelen insan
allah aşkına o insan bir an önce beni bulabilir mi?
devamını gör...
kurban
yani şimdi ne desem, nasıl desem bilemedim. topu taca atmak da istemiyorum. kıyıdan köşeden oradan buradan diğer kültürlerdeki iz düşümlerinden bahsetmek lazım biraz. misal yunan mitolojisi; hermes abi bakıyordu bu işlere orada. tamam kendisi habercidir ve sağlam bir kargo şirketine sahiptir ama herhalde daha çok kazanmak için o işlere de girmiş. tabi benimkisi tahmin. belki de zeus efendi öyle buyurmuştur. aç bir şirket, çık arş-ı alaya, indir aşağıya kurbanlıkları yolumuzu bulalım demiştir bilemiyorum tabi. zaten bu yunan mitolojisinde işler hep karışık, bir netlik yok. haberci tanrının kurban işlerine bakması bile başlı başına saçmalık ama yapacak bir şey yok. üstadım işin içinde liyakat olmayınca mevzu hep karmaşıklaşıyor. bu antik yunanlılar bir tuhaf zaten, ölen kişilerin arkasından da kurban keserlermiş yani adamlar iyice gemi azıya almışlar. düşüncenin temeli de şu; sen şimdi bu kurbanı kesmez isen, mevtanın zoruna gidiyor ve insanları hastalıkla vesaire ile lanetliyor. hal böyle olunca adamlar kurbanı kesmesinler de beslesinler mi? zaten bu dünya üzerinde her şeyin temeli korku. korkudan ödü gaitasına karışanlar yüzünden başımıza gelmeyen kalmıyor.
bakın mesela sümerlere, onlarda kuzu ve domuz revaçta. fakat onlarda saik başka. niyetleri iyi. sağlık için yapıyorlar bu işleri. yani biri hastalanıyor, hasta iyileşsin diye kuzular, domuzlar kurban ediliyor. malum her şeyin başı sağlık. o sebeple adamları kınamamak lazım. artı ritüelleri de nahifmiş. hayvana sıhhat vereceği için teşekkür edip, sonra dualarını edip, işi noktalarlarmış. o bizim kök tengri inancında da var misal. ama kurban olarak değil de, avlanma işlerinde yaparmış atalar bu ritüeli. sürünün en yaşlısını acı çekmesin diye kalbinden vurur, sonrasında da, kendisine teşekkür ederlermiş. bakın bizim atalarımızdan öğreneceğimiz çok şey var lakin biz istikameti başka tarafa çevirdiğimiz için bu güzelliklerden mahrum kalıyoruz. sümerlerde bir de yasaklı kurban kavramı var. misal sinin tapınağında inek kesemezsin. keserseniz lanetlenirsiniz. yani tanrıya göre kurban anlayışı hakim. adamlar tasnif işine girmiş anlayacağınız.
hititler de sümerler gibi sağlık alanında bu mevzuya el atmışlar ama biraz mevzuyu geliştirmişler. düşmanlardan korunmak içinde kurban kesmişler. dedim ya, korku insanı acayip bir ruh haline sokuyor diye, düşmanlardan zarar görme korkusu hititler de ziyadesiyle önem arz etmiş ve kurbanların ekseriyası bu yüzden verilmiş. mısırlılar domuz hariç kesim işine girmemişler. insan kurban ettikleri zaman asla bıçak bilememişler, onları o yüzden taktir etmek lazım. yani bir nebze de olsa duruşları varmış. kurban edecekleri insanları nil nehrine atar arkalarına bile bakmazlarmış. ama onlardaki sıkıntı da insan kurbanların çocuk ve kadın olması. tamam arkadaş bıçak vurmuyorsun ama çocuktan ne istiyorsun? manyak mısınız siz? bekaret takıntısı da oralardan geliyor aslında. hani saf temiz, pir-ü pak olacak ya kurban işte o yüzden de bakireleri kurban ederlermiş. yani işin aslı boğarlarmış. yahu bu medeniyet dediğimiz şey hakikaten garip bir şey. kese kese, boğa boğa gelmişiz bu günlere lakin yine de insanlıktan bahsetmeyi görev edinmişiz kendimize.
azteklere falan hiç girmek istemiyorum. zira kan beynime sıçrıyor. adamlar oluklardan akıtmışlar kanları, yani onun ayrıntısına girmek, rahip ritüellerinden bahsetmek bana zül geliyor.
neyse ben şuraya şunu bırakayım da, neşemiz yerine gelsin; benim kurban'dan anladığım budur zaten. diğerleri beni bozuyor. *
bakın mesela sümerlere, onlarda kuzu ve domuz revaçta. fakat onlarda saik başka. niyetleri iyi. sağlık için yapıyorlar bu işleri. yani biri hastalanıyor, hasta iyileşsin diye kuzular, domuzlar kurban ediliyor. malum her şeyin başı sağlık. o sebeple adamları kınamamak lazım. artı ritüelleri de nahifmiş. hayvana sıhhat vereceği için teşekkür edip, sonra dualarını edip, işi noktalarlarmış. o bizim kök tengri inancında da var misal. ama kurban olarak değil de, avlanma işlerinde yaparmış atalar bu ritüeli. sürünün en yaşlısını acı çekmesin diye kalbinden vurur, sonrasında da, kendisine teşekkür ederlermiş. bakın bizim atalarımızdan öğreneceğimiz çok şey var lakin biz istikameti başka tarafa çevirdiğimiz için bu güzelliklerden mahrum kalıyoruz. sümerlerde bir de yasaklı kurban kavramı var. misal sinin tapınağında inek kesemezsin. keserseniz lanetlenirsiniz. yani tanrıya göre kurban anlayışı hakim. adamlar tasnif işine girmiş anlayacağınız.
hititler de sümerler gibi sağlık alanında bu mevzuya el atmışlar ama biraz mevzuyu geliştirmişler. düşmanlardan korunmak içinde kurban kesmişler. dedim ya, korku insanı acayip bir ruh haline sokuyor diye, düşmanlardan zarar görme korkusu hititler de ziyadesiyle önem arz etmiş ve kurbanların ekseriyası bu yüzden verilmiş. mısırlılar domuz hariç kesim işine girmemişler. insan kurban ettikleri zaman asla bıçak bilememişler, onları o yüzden taktir etmek lazım. yani bir nebze de olsa duruşları varmış. kurban edecekleri insanları nil nehrine atar arkalarına bile bakmazlarmış. ama onlardaki sıkıntı da insan kurbanların çocuk ve kadın olması. tamam arkadaş bıçak vurmuyorsun ama çocuktan ne istiyorsun? manyak mısınız siz? bekaret takıntısı da oralardan geliyor aslında. hani saf temiz, pir-ü pak olacak ya kurban işte o yüzden de bakireleri kurban ederlermiş. yani işin aslı boğarlarmış. yahu bu medeniyet dediğimiz şey hakikaten garip bir şey. kese kese, boğa boğa gelmişiz bu günlere lakin yine de insanlıktan bahsetmeyi görev edinmişiz kendimize.
azteklere falan hiç girmek istemiyorum. zira kan beynime sıçrıyor. adamlar oluklardan akıtmışlar kanları, yani onun ayrıntısına girmek, rahip ritüellerinden bahsetmek bana zül geliyor.
neyse ben şuraya şunu bırakayım da, neşemiz yerine gelsin; benim kurban'dan anladığım budur zaten. diğerleri beni bozuyor. *
devamını gör...
çöpçüler şarkısının hikayesi
erkin koray'a ait olan şarkının bir rivayete göre hikayesi şu şekildedir:
ilk başta aşk şarkısı gibi görünsede aksine erkin koray bu şarkıyı (bkz: esrar)a yazmıştır. bir akşam üstü beyoğlu'nda esrarı elinde giderken devriye gezen polisleri görür. panik ve heyecanla elindeki esrar torbasını gecenin karanlığına fırlatır. daha sonra gelip baktığında gece çöpçüleri torbayı attığı yeri temizliyordur.
-dün gece çok aradım aradım bulamadım.
kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler.
hikaye doğru ya da yanlış bilinmez ama söylenti güzel.
şarkı sözleri:
aşktan yana şansım yok
ağlıyorum derdim çok
aşkımı kaybetmişim
sordum sordum bulan yok
dün gece çok aradım
aradım bulamadım
kör olası çöpçüler
aşkımı süpürmüşler
sokaklarda ne ararsın
beni kimden sorarsın
ben düştüm aşk ateşine
sende düşme yanarsın.
şarkıyı dinlemek için buradan.
ilk başta aşk şarkısı gibi görünsede aksine erkin koray bu şarkıyı (bkz: esrar)a yazmıştır. bir akşam üstü beyoğlu'nda esrarı elinde giderken devriye gezen polisleri görür. panik ve heyecanla elindeki esrar torbasını gecenin karanlığına fırlatır. daha sonra gelip baktığında gece çöpçüleri torbayı attığı yeri temizliyordur.
-dün gece çok aradım aradım bulamadım.
kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler.
hikaye doğru ya da yanlış bilinmez ama söylenti güzel.
şarkı sözleri:
aşktan yana şansım yok
ağlıyorum derdim çok
aşkımı kaybetmişim
sordum sordum bulan yok
dün gece çok aradım
aradım bulamadım
kör olası çöpçüler
aşkımı süpürmüşler
sokaklarda ne ararsın
beni kimden sorarsın
ben düştüm aşk ateşine
sende düşme yanarsın.
şarkıyı dinlemek için buradan.
devamını gör...
renkli mahlas
başka renk olsaydı düşünülebilirdi ama yeşil için o kadar puan... bilemiyorum altan.
devamını gör...
benim adım kırmızı
orhan pamuk, romanı 15. ve 16.yüzyıl mesnevilerindeki hikayelerden etkilenerek yazdığını dile getirmiştir. dört yıldan uzun süren romanın ilk dönemdeki ismi de ilk bakışta aşk.
devamını gör...
biden’ın erdoğan’a yaptıklarının bedelini ödeteceğim demesi
buradan
suriye ve ırak’ta saatlerimi harcadım ordaki yerleri gördüm gezdim, eski ve yeni komutanlarımız orda olanlardan dolayı utanıyor . ordaki problem türkiye’dir ve erdoğan yaptığının bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir.
adam aleni bunları söylüyor, dahası erdoğan’a da aynen söyleceğini iddia ediyor.
bunu bir de türkiye'nin kuruluşundan bu yana 1915 olaylarını amerika'daki hiçbir başkan soykırım olarak tanımlamazken neden şimdi bu biden böyle tanımladı sorusunu sorarak yorumlarsak durum vahim arkadaşlar. mayısta halkbank davasında yaşanacaklar sonrası fırtına kasırgaya dönüşecek gibi duruyor.
siyasal islam anlayışının ülkemizi düşürdüğü durum budur. onur kırıcı ve endişe verici.
suriye ve ırak’ta saatlerimi harcadım ordaki yerleri gördüm gezdim, eski ve yeni komutanlarımız orda olanlardan dolayı utanıyor . ordaki problem türkiye’dir ve erdoğan yaptığının bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir.
adam aleni bunları söylüyor, dahası erdoğan’a da aynen söyleceğini iddia ediyor.
bunu bir de türkiye'nin kuruluşundan bu yana 1915 olaylarını amerika'daki hiçbir başkan soykırım olarak tanımlamazken neden şimdi bu biden böyle tanımladı sorusunu sorarak yorumlarsak durum vahim arkadaşlar. mayısta halkbank davasında yaşanacaklar sonrası fırtına kasırgaya dönüşecek gibi duruyor.
siyasal islam anlayışının ülkemizi düşürdüğü durum budur. onur kırıcı ve endişe verici.
devamını gör...
güneş sisteminde sadece güneş ve dünyanın işe yaraması
(bkz: başlıktan yazar tahmin etmek)
devamını gör...
yazarların lisedeki favori dersleri
beden eğitimi, türk dili ve edebiyatı bir de biyoloji.
devamını gör...
diş hekiminin ağza soktuğu birtakım aletler
bir mastor ukdesi.
dün en acı şekilde deneyimlediğim ama gözümü açıp bakmaya cesaret edemediğim bir takım aletler bunlar.
ince bir çivi (düşündükçe içim çekiliyor)
matkap kadar sesli ama ondan çok hassas olan kırılgan ve çok kesici bir şeyler.
bilgisi olan konuşsun ben devam edemeyeceğim*
dün en acı şekilde deneyimlediğim ama gözümü açıp bakmaya cesaret edemediğim bir takım aletler bunlar.
ince bir çivi (düşündükçe içim çekiliyor)
matkap kadar sesli ama ondan çok hassas olan kırılgan ve çok kesici bir şeyler.
bilgisi olan konuşsun ben devam edemeyeceğim*
devamını gör...
geceye bir kürtçe şarkı bırak
kürtçe değil ama zazaca:
devamını gör...
hayvanlardan tanrılara sapiens
genel görüşün aksine benim beğenmediğim kitaptır.
tamam, medeniyetin geçmişten günümüze yolculuğunu anlatıyor, güzel bilgiler veriyor. bu konulara yabancı insanlar için mükemmel. benim içinse derli toplu bilgidir. iyi hoş.
ama kitabını, bu böyle olmasaydı şöyle olsaydı, öyle olmasaydı böyle olsaydı... şeklinde soru ve cevaplarla ilginç kılıyor. bu da bana boş geliyor. çünkü gelişme aşamaları ve tek tek adımlarını düşündüğünüzde, öyle olmasaydı böyle olsaydı kombinasyonu sonsuz.
dünya tarihini incelediğinizde sonsuz ihtimalde olay-olgu bulursunuz. bunlardan bir kaç tanesine öyle değil böyle olsaydı diye sorup ardından şu anda yaşanmayan ihtimali güzellerseniz ikinci bir sapiens yaratırsınız.
tamam, medeniyetin geçmişten günümüze yolculuğunu anlatıyor, güzel bilgiler veriyor. bu konulara yabancı insanlar için mükemmel. benim içinse derli toplu bilgidir. iyi hoş.
ama kitabını, bu böyle olmasaydı şöyle olsaydı, öyle olmasaydı böyle olsaydı... şeklinde soru ve cevaplarla ilginç kılıyor. bu da bana boş geliyor. çünkü gelişme aşamaları ve tek tek adımlarını düşündüğünüzde, öyle olmasaydı böyle olsaydı kombinasyonu sonsuz.
dünya tarihini incelediğinizde sonsuz ihtimalde olay-olgu bulursunuz. bunlardan bir kaç tanesine öyle değil böyle olsaydı diye sorup ardından şu anda yaşanmayan ihtimali güzellerseniz ikinci bir sapiens yaratırsınız.
devamını gör...
biri gelip ben peygamberim derse ne yapardınız sorunsalı
ben seni gönderdiğimi hatırlamıyorum, isim neydi ?
devamını gör...
ölmeyecek meslekler
din tüccarlığı.
devamını gör...
ekonomik krize rağmen starbucks'ların önünde oluşan sıra
eğer birilerinin bol harcama yapması herkesin iyi durumda olduğunu gösterebiliyorsa, açlık ve hastalıktan ölümlerin çok olduğu uganda'ya gidip, sadece başkentin belli yerlerinde, alem yapan kaymak tabakayı görsek, uganda, dünyanın en zengin ülkesi diyebiliriz.
devamını gör...
eti cicibebe
asıl çıkış amacı bebekler olan, yurt odalarının vazgeçilmezi, abartınca aşırı kilo aldıran besin. özellikle sütle tüketimi tercih edilir.
devamını gör...
h.p. lovecraft
kozmik korkunun babası ve kendisinden sonraki pek çok korku yazarını etkilemiş dahi/deha yazar. popüler kültür içerisinde müzikten tutun video oyunlarına kadar kendisine yer bulmuş ve ilham vermiştir h.p lovecraft ve eserleri. onu bu denli eşsiz kılan şeylerden birisi de kendine has biçemidir. ağdalı dili, bilimsel ve yalın bir dil ile buluşturan bir yazardır. öyle ki, sayfalarca çok basit bir şeyi betimlediğine şahit olabilirsiniz. çevirmenlik öğrencisi olarak şahsi fikrimi de eklemek istiyorum; hakkını vererek çevirmesi gerçekten zor. buna ek olarak, kitaplarında kozmik varlıkların neye benzediğini hiçbir zaman tam olarak açıklamaz. her okuyucu, kendi korkusunu kendisi yaratır. her okuyucu, kendine has bir deneyim yaşar. lovecraft'ın eserleri ve evreni, birçok kez sinemalara da taşınmak istenmiştir, görece başarılı olan bazı yapımlar olsa da kozmik korkunun belirsizliği nedeniyle aktarılması çok zor olmuştur. lovecraft hayranı olarak, siz değerli yazar arkadaşlarıma da eser önerisinde bulunmak istiyorum. "deliliğin dağlarında", "cthulhu'nun çağrısı", "uyku duvarının ardında" şiddetle önermekteyim. son olarak;
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wgah'nagl fhtagn.
ph'nglui mglw'nafh cthulhu r'lyeh wgah'nagl fhtagn.
devamını gör...