songül karlı kışlık domates hazırlarken
domatesler mevsiminde toplanmıştır umarım. çünkü şu günlerde alınan ''kış domatesleri'' tahta gibi, işe yaramaz yani.
tanım: söngül karlı'nın kışlık domates hazırlarken çektiği videonun paylaşıldığı başlıktır.
tanım: söngül karlı'nın kışlık domates hazırlarken çektiği videonun paylaşıldığı başlıktır.
devamını gör...
normal sözlük 1. izmir zirvesi
o gün eniştemin babaannesi ölecek, gelemem.
devamını gör...
moderatörler özel mesajları okuyamıyor
ayıptır.
özel mesaj moderatörü olmak istiyorum.*
taktik vermek ya da bir durum olduğunda anında müdahale etmek istiyorum.
gerçi bu hassaslık ile ben bunu yapamam,geceleri köşelerde ağlarım. bunu başkası yapsın, bana başka bir iş daha çok yakışır.
özel mesaj moderatörü olmak istiyorum.*
taktik vermek ya da bir durum olduğunda anında müdahale etmek istiyorum.
gerçi bu hassaslık ile ben bunu yapamam,geceleri köşelerde ağlarım. bunu başkası yapsın, bana başka bir iş daha çok yakışır.
devamını gör...
blackkklansman
blackkklansman (2018), yönetmen spike lee'nin yaşanmış bir hikayeyi anlatan filmi. 70'lerin başında colorado'ya yeni atanan siyahi polis memuru ron stallworth'ün ku klux klan'a sızmasını anlatıyor.
öncelikle filmin konusu ve gerçek bir hikaye olması çok ilgi çekici .spike lee' de kendine has bir sinema dili olan bir yönetmen ve senaryousu gayet güzel yazılmış bir film.
filmin hafif mizahi bir tonu var ve bu gerçekten çok şey katmış. izleyeni bir an bile sıkmıyor. bu tarz ciddi konulara yapılan zıt yaklaşımlar iyi oturturulursa gerçekten müthiş işler çıkıyor. bu film de bunu başarabilmiş.
john david washington ve adam driver'ın karakter kimyaları da çok iyi oturmuş. ikisi de oyunculuk olarak gayet iyi. john david washington, denzel washington' un oğlu olması nedeniyle biraz oyunculuğu ve tipi babasını andırsada bu role kendini çok iyi vermiş.
filmle ilgili ilginç bilgiler (spoiler içerebilir);
--! spoiler !--
gerçek ron stallworth, başlangıçta denzel washington'un onu oynamasını istemiş, ancak oğlunun rolü aldığını öğrenincede çok üzülmemiş.
popüler inanışın aksine, gerçek ron stallworth telefonda hiçbir zaman "beyaz" biri gibi konuşmamış. beyaz meslektaşları ona bunun işe yaramayacağını söylediğinde, sesini onlarınkinden farklı kılan şeyin ne olduğunu sormuş ama beyaz arkadaşları hiç bir cevap verememiş.
filmin kugucusu barry alexander brown, filmde hiç silinen sahne olmadığını, ne çekildi ise onun montajlandığını belirtmiş ki bu sinema endüstrisinde çok az rastlanan bir durum.
film 6 dalda akademi ödüllerine aday olmuş, en iyi uyarlama senaryo ödülünü almış.
filmde kkk' cılar favori filmleri olan yönetmen d.w. griffith'in the birth of a nation (1915) filmini ayıla bayıla seyrediyorlar. bu film o zamanın şartlarına göre sinema tekniğine pek çok yenilikler kazandırmış güzel bir filmdir ama açıkça konfederasyon yanlısı ve ırkçı imaları nedeniyle los angeles ve chicago gibi birçok büyük şehirde zamanında yasaklanmıştır. ırkçı bir film olarak kabul edilir.
--! spoiler !--
filmin müzikleri spike lee ile çalışan terence blanchard'a ait. müziğin adı blut und boden eski bir nazi sloganı ingilizcesi blood and soil. buradan dinleyebilirsiniz.
öncelikle filmin konusu ve gerçek bir hikaye olması çok ilgi çekici .spike lee' de kendine has bir sinema dili olan bir yönetmen ve senaryousu gayet güzel yazılmış bir film.
filmin hafif mizahi bir tonu var ve bu gerçekten çok şey katmış. izleyeni bir an bile sıkmıyor. bu tarz ciddi konulara yapılan zıt yaklaşımlar iyi oturturulursa gerçekten müthiş işler çıkıyor. bu film de bunu başarabilmiş.
john david washington ve adam driver'ın karakter kimyaları da çok iyi oturmuş. ikisi de oyunculuk olarak gayet iyi. john david washington, denzel washington' un oğlu olması nedeniyle biraz oyunculuğu ve tipi babasını andırsada bu role kendini çok iyi vermiş.
filmle ilgili ilginç bilgiler (spoiler içerebilir);
--! spoiler !--
gerçek ron stallworth, başlangıçta denzel washington'un onu oynamasını istemiş, ancak oğlunun rolü aldığını öğrenincede çok üzülmemiş.
popüler inanışın aksine, gerçek ron stallworth telefonda hiçbir zaman "beyaz" biri gibi konuşmamış. beyaz meslektaşları ona bunun işe yaramayacağını söylediğinde, sesini onlarınkinden farklı kılan şeyin ne olduğunu sormuş ama beyaz arkadaşları hiç bir cevap verememiş.
filmin kugucusu barry alexander brown, filmde hiç silinen sahne olmadığını, ne çekildi ise onun montajlandığını belirtmiş ki bu sinema endüstrisinde çok az rastlanan bir durum.
film 6 dalda akademi ödüllerine aday olmuş, en iyi uyarlama senaryo ödülünü almış.
filmde kkk' cılar favori filmleri olan yönetmen d.w. griffith'in the birth of a nation (1915) filmini ayıla bayıla seyrediyorlar. bu film o zamanın şartlarına göre sinema tekniğine pek çok yenilikler kazandırmış güzel bir filmdir ama açıkça konfederasyon yanlısı ve ırkçı imaları nedeniyle los angeles ve chicago gibi birçok büyük şehirde zamanında yasaklanmıştır. ırkçı bir film olarak kabul edilir.
--! spoiler !--
filmin müzikleri spike lee ile çalışan terence blanchard'a ait. müziğin adı blut und boden eski bir nazi sloganı ingilizcesi blood and soil. buradan dinleyebilirsiniz.
devamını gör...
şebnem paker
eurivision'a önce 5 mevsim şarkısı ile katılan sonrasında dinle şarkısı ile katılan sanatçıdır.3. olmuştur.ancak bu derece sertab erener'in derecesinden de üstündür.çünkü hem bizim ezgilerimizle,dilimizle kazanılmıştır hem de jüri oyları ile kazanılmıştır.
bugünlerde istanbul da bir lisede müzik öğretmenliği yapmaktadır.ancak youtubedeki playlistinin bu denli az izlenmesi biz hayranlarını üzmektedir.
her ne kadar geç kalınmış olsa da bugün piyasaya çıksa alt üst edecek şarkıcıdır.
bugünlerde istanbul da bir lisede müzik öğretmenliği yapmaktadır.ancak youtubedeki playlistinin bu denli az izlenmesi biz hayranlarını üzmektedir.
her ne kadar geç kalınmış olsa da bugün piyasaya çıksa alt üst edecek şarkıcıdır.
devamını gör...
dinlediğin şarkının can alıcı sözü
eskiden cimri değildik hayallerimizde.
devamını gör...
yaşlı insanlar gibi yaşayan gençler
konfor alanımdan çıkamıyorum, yeni bir hobi edinemiyorum, rahatça dışarı çıkamıyorum. yaşlılardan tek farkım günde 10 ilaç içmemek. ben gençliğimi ne zaman yaşayacağım bu hayata geç kaldım.
devamını gör...
insanın içini açan şarkılar
devamını gör...
şevket altuğ
süper baba (dizi)sinde sevilen karakter fikret’i yani fiko’yu canlandırmıştı doksanlı yıllarda.
devamını gör...
enerji ve tabii lan manyak mısın bakanlığı
sürekli iftiraya uğrayan ülkenin yüz akı olan bakanlıktır. neymiş efendim zamanında seçim günü sayım yapılırken elektrikler kesilmişmiş. e olabilir efendim. elektriği veren de allah, alan da allah. bakanlık ne yapsın ?
devamını gör...
porno bağımlılığı
amerikan psikoloji derneği ya da arkansas üniversitesi gibi bu konularda araştırmaları olan birçok kurum da mevcuttur. nedenlerini de kısaca; accessibility*, affordability* ve anonymity* olarak sıralıyorlar.
hem insan ilişkilerinin seyrini değiştirebilecek bir potansiyelde olması hem de cinsel haz ve tatminsizlik gibi problemlere yol açması da muhtemeldir.
hem insan ilişkilerinin seyrini değiştirebilecek bir potansiyelde olması hem de cinsel haz ve tatminsizlik gibi problemlere yol açması da muhtemeldir.
devamını gör...
sözlükteki nickaltı övücülüğü
insanların içinden gelenleri yazması övücülük olmamalı.
kimse silah zoruyla da yazmıyor.
dolayısıyla bu genelleme de yanlıştır.
iyi dileklerini veya memnuniyetlerini belirtmek herkesin öz iradesine aittir.
kimse silah zoruyla da yazmıyor.
dolayısıyla bu genelleme de yanlıştır.
iyi dileklerini veya memnuniyetlerini belirtmek herkesin öz iradesine aittir.
devamını gör...
madalyalı yazarlar özelliğinin gelmesi
biz bu sözlüğe sadece mahlasımızla geldik.
devamını gör...
inna'nın çorlu'da mahsur kalması
çorum mu çorlu mu karar verilmeli ilk olarak bence.
çorumsa leblebi yiyebilir. çorluysa tekirdağ köftesi olabilir..
çorumsa leblebi yiyebilir. çorluysa tekirdağ köftesi olabilir..
devamını gör...
endüstri mühendisliği
yks sınavından aldığım sonuca göre tercih etmeyi düşündüğüm bölüm. bilgisi olanlar benimle iletişime geçerse gerçekten çok mutlu olurum.
şimdiden teşekkür ederiim*.
şimdiden teşekkür ederiim*.
devamını gör...
bir günlüğüne diktatör olsaydın
devamını gör...
yazarların kişisel çöküşünün başladığı yıl
1994 yılıydı. bilen bilir 28 yaşındayım..
güzel bir bebekmişim. iddialara göre ne kadar güzel olduğumu duyan beni görmek için eve geliyormuş, teyzeler hamile gelinlerini getiriyormuş ki bana baksın, iç geçirsin çocuğun ağzı gözü bana benzesin. haliyle bunun getirdiği bir ilgi var. bilirsiniz bir çocuğu sevmek için güzellik ve uslu olması aranır bizim toplumda. bunun yanında müthiş çapkın bir çocuğum. en sevdiğin şey ne sorusuna bakkal, erkek ve para diye yanıt veriyormuşum. 2 yaşında bile böyle net bir insan olmuşum. mahallenin bir ucundan diğer ucuna yürürken tam 6 belki 11 abiye aşığım. hepsine aynı şekilde ilgi gösterebiliyorum. çohalata alıyorlar bana, yanağımı sıkıyorlar, gülüyorlar. aşırı mutluyum. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna benim yanıtı veriyorum, öyle bir şımartılmışlık. öylesine kendine güven.
derken kardeşim doğdu. tam 1994 yılı. sarı saçlı, yeşil gözlü, kocaman yanakları var ve hiçbir şekilde ses çıkarmıyor. biblo gibi. koyuyorsun bir köşeye, orada sessizce geleni geçeni izliyor. bir anda tüm ilgi ona kayıyor. ben çünkü o kadar uslu değilim. müthiş meraklı, dediğim dedik, inatçı ve istediği olmadığı an ortalığı yıkan bir şeyim. bana yapılan her şeyin bedeli var. tokat atarsan halına işerim mesela. tam bir conoyum.
tüm ilgi üzerimden kayıyor, herkes onu seviyor, öyle mal gibi kalıyorum ortada. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna büyük bir kabullenmişlik ile kardeşim diyorum. hayır sen daha güzelsin diyor mesela aşık olup evlenmek istediğim zaten evli olan abi, yok diyorum kaydeşim daha güzel, ben çiykinim.
sonra bir kabullenmişlik oluştu işte. hayatım boyunca hiç başka insanlar ile rekabet etmedim. kendimi kimseye zorla sevdiremeyeceğimi anladım. birinin benden daha güzel olması onun daha kolay sevilmesini tek başına sağlayabiliyor bunu anladım. bir zaman sonra ben daha güzel olsam bile karşı tarafın uslu ve söz dinleyen biri olması onun daha kolay kabul edilebilir insan haline getiriyormuş. birini çok sevmek ve çok benimsemek o kişinin seni sevmesini sağlamazmış.
biraz daha kafası çalışır bir tip olduğum için bunları kardeşin doğumu sonrası hızlı anladım. keşke mal olsaydım da edinilmiş 39 tecrübe sonrası 40 yaşlarının sonunda anlasaydım bunları. resmen 94 yılında hayatım kaydı. çabasız bir insan haline geldim. sahiden yasık bana. çok üzülüyorum.
güzel bir bebekmişim. iddialara göre ne kadar güzel olduğumu duyan beni görmek için eve geliyormuş, teyzeler hamile gelinlerini getiriyormuş ki bana baksın, iç geçirsin çocuğun ağzı gözü bana benzesin. haliyle bunun getirdiği bir ilgi var. bilirsiniz bir çocuğu sevmek için güzellik ve uslu olması aranır bizim toplumda. bunun yanında müthiş çapkın bir çocuğum. en sevdiğin şey ne sorusuna bakkal, erkek ve para diye yanıt veriyormuşum. 2 yaşında bile böyle net bir insan olmuşum. mahallenin bir ucundan diğer ucuna yürürken tam 6 belki 11 abiye aşığım. hepsine aynı şekilde ilgi gösterebiliyorum. çohalata alıyorlar bana, yanağımı sıkıyorlar, gülüyorlar. aşırı mutluyum. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna benim yanıtı veriyorum, öyle bir şımartılmışlık. öylesine kendine güven.
derken kardeşim doğdu. tam 1994 yılı. sarı saçlı, yeşil gözlü, kocaman yanakları var ve hiçbir şekilde ses çıkarmıyor. biblo gibi. koyuyorsun bir köşeye, orada sessizce geleni geçeni izliyor. bir anda tüm ilgi ona kayıyor. ben çünkü o kadar uslu değilim. müthiş meraklı, dediğim dedik, inatçı ve istediği olmadığı an ortalığı yıkan bir şeyim. bana yapılan her şeyin bedeli var. tokat atarsan halına işerim mesela. tam bir conoyum.
tüm ilgi üzerimden kayıyor, herkes onu seviyor, öyle mal gibi kalıyorum ortada. mahallenin en güzel kızı kim sorusuna büyük bir kabullenmişlik ile kardeşim diyorum. hayır sen daha güzelsin diyor mesela aşık olup evlenmek istediğim zaten evli olan abi, yok diyorum kaydeşim daha güzel, ben çiykinim.
sonra bir kabullenmişlik oluştu işte. hayatım boyunca hiç başka insanlar ile rekabet etmedim. kendimi kimseye zorla sevdiremeyeceğimi anladım. birinin benden daha güzel olması onun daha kolay sevilmesini tek başına sağlayabiliyor bunu anladım. bir zaman sonra ben daha güzel olsam bile karşı tarafın uslu ve söz dinleyen biri olması onun daha kolay kabul edilebilir insan haline getiriyormuş. birini çok sevmek ve çok benimsemek o kişinin seni sevmesini sağlamazmış.
biraz daha kafası çalışır bir tip olduğum için bunları kardeşin doğumu sonrası hızlı anladım. keşke mal olsaydım da edinilmiş 39 tecrübe sonrası 40 yaşlarının sonunda anlasaydım bunları. resmen 94 yılında hayatım kaydı. çabasız bir insan haline geldim. sahiden yasık bana. çok üzülüyorum.
devamını gör...
yerli yersiz sorulmaması gereken sorular
insanların kendilerini asla ilgilendirmeyen şeylere duyduğu dehşet meraktan kaynaklanır.
devamını gör...
mitlerde cehennem tasavvuru
yine serbest atış mahalline dönmüş ortalık.. 'klasik ortadoğu dinleri sebebiyle cehennem tasavvuru hep sıcaktır' önermesi artık bi küfür şeklini almış durumda. hint mitolojisinde naraka var tamas var, iskandinavlarda niflheimr, dante'de milton... hangisini sayıyım, bunların hepsi soğuk cehennem. kaldı ki dinlerde de cehennem anlayışı tabaka tabaka ve soğuk bölümler var. dinler mitolojidir diyecekseniz deyin ama destekli deyin agalar paşalar..
devamını gör...

