sinirsiz stressiz bir hayat
dönemsel olarak ortaya çıkan krizler insanın zihinsel gelişimi için önemli olduğundan, bireye yaşamsal deneyimler bağlamında pek bir fayda sağlamayacak yaşam biçimidir.
devamını gör...
homofobik
halka açık alanlarda "velev ki ibneyiz" pankartlarıyla gezerek onur(!) yürüyüşü yapanların, ortada normalmiş gibi tavır sergilemesi beni rahatsız ediyor. başkalarına örnek olduğunu mu sanıyorlar nedirse, onlar istediğini yapacak dışarda ama biz istemediğimizi bile yazmaktan aciz mi kalacağız? bu özgürlük sadece size mi var,sadece sizin için tolerans geçip limitsiz mi kılınmış arkadaş? bazıları yazım hakkında eleştiride bulunmuş. ama eleştiri yaparken kendileri çok düzgün ve benim şahsımı tanıyormuş gibi saldırmış. ne de olsa içindekileri kusmuş. beni tanımadan etmeden kendini kandırma demek kendini kandırmasıdır. kimsenin kalbini ve dini inancını hayatına yaşantısını bilemezsiniz. bol keseden kendi gibi düşünülmüyor diye kendilerini haklı sanmak, kendi yobazlıklarıdır. benim düşüncem bu, seninki de kendi yaşantına göre. kalkıp sen ve türevlerine dini inancımı ve yaşantımı anlatamam. kimsenin cinsel hayatına karıştığım da yok. eşlerini bırakıp kimle ne yaptıkları umrumda değil. fıtrata ters bana göre kadınlar yalnızlaştırılıyor ve bu üremeyi de psikolojiyi de toplumu da etkiliyor. gelecek nespi tehlikeye sokuyor. dini inancım gereği de bana bu durumlar yasak ve haram kılındı. eğer aksini iddia etseydim o zaman inancımla çelişmiş olurdum. ki zaten dini inancım bana ve yaşantımda iyiliği ve güzelliği emrediyor. ister inanın ister inanmayın. benim düşüncelerime sizinkiler saygı duyduğum gibi saygı duymak zorundasınız. mahalle kavgası yapıyormuş gibi saldırmayın sizden farklı düşünülüyor diye. bundan sonra yazdıklarınıza da zaman ayırıp okuyacak boş insan değilim ne de olsa sadece kin kusulup kendi dedikleri sadece doğruymuş gibi güya haklılığını yazmaya çalışacak... bana göre çocuklar etkilenir. onlar öyleler diye çocukların ve ilerde çocuklarım olursa onlar gibi olmalarını istemiyorum. yok sigara içermişim de kutsal kitaba sanki saygım yokmuş bilmem ney zırvalamışlar. beni bilen bilir. kimseye kanıtlama ihtiyacı da gütmem hayatımı dini yaşantıma göre yaşayamayacaksam bunu nerde yaşayacağım. sırf düşüncelerimi kendince ütopik bulup inanmayanlar/rahatsız olanlar var diye yalan yere sigara içiyorum, rutin olarak şu dini vecibelerimi yerine getirmiyorum istediğinizi dışarda yapın diyemem. bu işi sırf yapıyorlar diye doğrudur ve halka açık alanlarda çocukların ya/ da dini değerlerin önünde tepinin de diyemem. kafa sözlükte de zaten özgür bir platform değil(!) ya, bazılarının düşüncesiz saldırıları sonucu yazdığımdan vazgeçmem.sonuna kadar arkasındayım (öğrenin artık; herkes sizle aynı düşünmek zorunda değil bu kendinizce onları ve yaşantıları hakkında ileri geri konuşma hakkı da size tanımıyor. ne de olsa herkes kendinden bilirmiş bu nedenle bu tarz kendi bildiğini dikte etmeye çalışanların yazdıkları gözümde çöp mahiyetinde...) . kimseyi de benim düşüncelerim ve yaşantım "alâkadar " etmez. yaşantımda uygulamadıklarımı da tavsiye etmem.şov peşinde olsaydım herkesle yani seninle aynı fikirden olanların yazdıklarını yazar bu şekilde bol oy da alırdım. başkalarının kalbini ve hayatını biliyormuş gibi de ön yargılı davranırdım.
kadının yalnızlaştırılması, işlevi bakımından fıtrata ters durumların oluşumuna zemin hazırlaması ve inançların gereği bu tür durumları aşırı normal bir durummuş gibi toplumda sergileyenlere karşı tavrım nettir. nasıl ki onların da bana karşı tavırları ve söylemleri hoş olmasa da benim de onları sevmek gibi bir zorunluluğum yok. ne yapıyorsan yap dersek kendi özgürlüğümüze ve gelecek nesle karşı saygısızlık olur. kendi evinde kendin gibilerle hangi ortamda ne yaptığın ilgilendirmez de beni, çocukların camiinin veya hiç olunmadık yerlerde marifetmiş ve yayılması, duyulması isteniyor gibi hareketleri kabul etmek zorunda değiliz.
kadının yalnızlaştırılması, işlevi bakımından fıtrata ters durumların oluşumuna zemin hazırlaması ve inançların gereği bu tür durumları aşırı normal bir durummuş gibi toplumda sergileyenlere karşı tavrım nettir. nasıl ki onların da bana karşı tavırları ve söylemleri hoş olmasa da benim de onları sevmek gibi bir zorunluluğum yok. ne yapıyorsan yap dersek kendi özgürlüğümüze ve gelecek nesle karşı saygısızlık olur. kendi evinde kendin gibilerle hangi ortamda ne yaptığın ilgilendirmez de beni, çocukların camiinin veya hiç olunmadık yerlerde marifetmiş ve yayılması, duyulması isteniyor gibi hareketleri kabul etmek zorunda değiliz.
devamını gör...
insan acıyı seviyor mu sorunsalı
maalesef evet.
insan acıyı nefretle sever.
acı ki nefret edilen, acı ki sahiplenilen.
acı ki uzaklaşmak istenen, acı ki dibine inilen.
insan acıyı nefretle sever.
acı ki nefret edilen, acı ki sahiplenilen.
acı ki uzaklaşmak istenen, acı ki dibine inilen.
devamını gör...
insanı mutlu eden bedava şeyler
yağmur ve sonrasındaki mis gibi toprak kokusu..
devamını gör...
kanı bozuk
genelde ailesinde arsızlık, namussuzluk, yolsuzluk yapan kişilerin çocukları için kullanılır. hiç haz almadığım bir hitaptır. annesi, babası kötüyse çocuğun suçu ne ama yokk öyle mi hemen damgayı vururlar. kansızsınız, kanınız bozuk...
köy yerlerinde sıkça kullanılan bir kelimedir, yükü ağırdır. ön yargının en büyüklerindendir. kullanmayın, kullananlara tamah etmeyin.
köy yerlerinde sıkça kullanılan bir kelimedir, yükü ağırdır. ön yargının en büyüklerindendir. kullanmayın, kullananlara tamah etmeyin.
devamını gör...
burundan kan gelmesi
kafa ve yüz travması, kan basıncının yükselmesi, buruna yabancı cisim kaçması, enfeksiyonlar, bazı kan ve pıhtılaşma sorunlarına bağlı gelişebilmektedir. burun kanamasında yapılması gereken ilk yardım uygulamaları şu şekildedir: baş ve gövde hafifçe öne eğilir, burun kanatları iki parmakla 5-10 süreyle sıkıştırılır. burun içine tampon yapılmamalıdır. alına ya da burun köküne soğuk uygulama/buz uygulaması yapılabilinir. genellikle 5-10 dakika içinde kanamanın durması beklenir.
devamını gör...
fakirliğini tek cümleyle anlat
noodle 3 lira olmuş.
devamını gör...
günlük talihsizlikler
trafikte hep kırmızı ışığa denk gelmektir.
devamını gör...
kışın güneş gözlüğü takan tip
kesinlikle göz çevresinde daha az kaz ayağı kırışıklığı olacak kişidir. ayrıca güneş gözlüğü sadece güneşten korunmak için takılmaz. gözlerinizi kısmanızı gerektirecek fazla aydınlık ortamlarda da takılır. kar hiç gözünüzü almadı sanırım.
devamını gör...
sic vos non vobis
latince kökenli bir söz. siz böyle çalışıyorsunuz ama kendiniz için değil anlamına gelmektedir. hak ettiğimiz çabaladığımız ve uğruna savaştığımız ödüllerin ve diğer şeylerin başka insanlara verilmesi anlamına geliyor.
devamını gör...
ilk başta sevilmeyip zamanla alışılan şeyler
sevgilim
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bugün bir kez daha mamak duyarsam arabaya atlayıp ankara'ya doğru yola çıkacağım yayın...
devamını gör...
beyza ile tatlı sert
(bkz: sevim koş kavga başladı)
devamını gör...
cumhurbaşkanlığı başdanışman şoförünün uyuştucuyla yakalanması
başka memleketlerde hükümet düşürecek skandallar bizde yaprak kıpırdatmıyor. galiba beynimiz alınmış.
devamını gör...
burhan altıntop replikleri
bir burhan altıntop kolay yetişmiyi.
devamını gör...
savvas kalenderidis
yunan case officer. ethniki ypiresia pliroforion -kısaca eyp- mensubu bir şahıs. esasında yunanistan’ın izmir başkonsolosluğu’nda diplomat maskesiyle görev yapan bir istihbaratçı. karadeniz göçmeni bir aileden geldiği için iyi düzeyde türkçe bilmekte. ayrıca kürtçeyi de kendi çabası ile öğrenmiş. e ingilizceye de vakıf. yani yetenekli bir istihbaratçı diyebiliriz.
bu şahıs öncelikle, “bal tuzağı” yöntemiyle hava kuvvetleri'nde görevli bir üsteğmen pilotu angaje ediyor. -çok bölüyorum ama tam manasıyla anlamak için: angaje etmek.
yunan konsolosluğu’nda çalışan bayan memur, izmir gece hayatında üsteğmenimiz ile tanışıyor. bunu kalandiridis’e bildiriyor.
üsteğmen ile bayan bir yer de kahve içerken kalandiridis de sanki tesadüfmüş gibi gelip, üsteğmen ile tanışıyor. üsteğmen fazla özgüvenli, bana bir şey olmaz havasında, paraya da düşkün. bunlar zafiyetleri ve angaje motifleri hakkında kalandiridis'e çok şey anlatıyor.
elini uzatan üsteğmen öncelikle sızdırma yoluyla bazı bilgileri kalandiridis’e veriyor. ufak ufak bu bilgilere karşılık verilen hediyelerin dozu da artınca kolu bacağı da zaten kaptırmış oluyor. angajeyi kabul ediyor. klasik sıcak yaklaşma yöntemi.
yunanlılar bu angajenin büyüklüğüne şaşıp kalıyorlar. “bu kadar da büyük balık yakalayamayız, bu kesin türklerin tuzağıdır” diye düşünmeye başlıyorlar. bu nedenle üsteğmen’e eyp'de mesafe ile yaklaşılıyor. hatta pilot olduğuna bile inanmıyorlar. bunu teyit için turistlik seyahat maskesiyle, adamı yunanistan’a götürüp, yunan f-16’sı bile kullandırıyorlar. bu noktada üsteğmen, artık tamamen yunanlıların kontrolünde olan ve artık geri dönülmez noktaya çoktan gelmiş vaziyette.
bu nedenle üsteğmen şantaj motifi ile kendisine yakın bir yüzbaşıyı ve astsubay’ı da eyp’e yönlendiriyor. bu şahıslar da eyp tarafından angaje ediliyorlar. bu üç şahıs, tsk ile ilgili muazzam sırları yunanlılara veriyorlar. bu arada bu üç şahsın neden olduğu zararın, kat be kat fazlası yunanistan’a kaçan fetöcüler tarafından da yapıldı. bunu da yeri gelmişken belirteyim. kimse kimseyi bedavaya himaye etmiyor. aynı şey almanya'ya veya ingiltere'ye vs. kaçanlar için de geçerli.
kalandiridis o ara türk istihbaratı tarafından takip edilen bir hedef. faaliyetleri kontrol altında. karadeniz’deki pontusculuk çalışmaları, orman yangınları ve 1997 kırıkkale silah fabrikası patlaması kapsamında “temiz bir dayak yedikten sonra” persona non grata ilan edildi edilecek. fazla hırpalanamıyor ve sıkıştırılamıyor. çünkü istihbarat servisleri arasında mütekabiliyet esas. yani eyp de atina’da karşılık verebilir. hatta 17 kasım örgütü ellerinin altında olduğu için, daha fazlasına da cesaret edebilirler.
kalandiridis'in yaptıklarına o dönemde usulünce ve misliyle karşılık veriliyor; bunu da belirtmek lazım. sonuçta, bu casus şebekesi de tüm delilleri ile deşifre ediliyor. yani endişelenecek bir şey yok. kalandiridis türk misafirperverliğine (!) uygun bir şekilde persona non grata ilan ediliyor. sonrasında bu şahıs, türk istihbaratının kendisine yaptıklarının acısını çıkaramamış olacak ki, kenya’ya giden apo’ya mihmandarlık da yapıyor, eşlik ediyor. burada da bir kez daha *) kenya sokaklarında türk misafirperverliği (!) ile karşılaşıyor :)
ayrıca twitter’da hesabı da var. şu an yunan medyasında türk savunma sanayi, terörle mücadelesi, suriye politikaları vs. konular hakkında yorumlar ve analizler yapıp durmakta.
bu şahıs öncelikle, “bal tuzağı” yöntemiyle hava kuvvetleri'nde görevli bir üsteğmen pilotu angaje ediyor. -çok bölüyorum ama tam manasıyla anlamak için: angaje etmek.
yunan konsolosluğu’nda çalışan bayan memur, izmir gece hayatında üsteğmenimiz ile tanışıyor. bunu kalandiridis’e bildiriyor.
üsteğmen ile bayan bir yer de kahve içerken kalandiridis de sanki tesadüfmüş gibi gelip, üsteğmen ile tanışıyor. üsteğmen fazla özgüvenli, bana bir şey olmaz havasında, paraya da düşkün. bunlar zafiyetleri ve angaje motifleri hakkında kalandiridis'e çok şey anlatıyor.
elini uzatan üsteğmen öncelikle sızdırma yoluyla bazı bilgileri kalandiridis’e veriyor. ufak ufak bu bilgilere karşılık verilen hediyelerin dozu da artınca kolu bacağı da zaten kaptırmış oluyor. angajeyi kabul ediyor. klasik sıcak yaklaşma yöntemi.
yunanlılar bu angajenin büyüklüğüne şaşıp kalıyorlar. “bu kadar da büyük balık yakalayamayız, bu kesin türklerin tuzağıdır” diye düşünmeye başlıyorlar. bu nedenle üsteğmen’e eyp'de mesafe ile yaklaşılıyor. hatta pilot olduğuna bile inanmıyorlar. bunu teyit için turistlik seyahat maskesiyle, adamı yunanistan’a götürüp, yunan f-16’sı bile kullandırıyorlar. bu noktada üsteğmen, artık tamamen yunanlıların kontrolünde olan ve artık geri dönülmez noktaya çoktan gelmiş vaziyette.
bu nedenle üsteğmen şantaj motifi ile kendisine yakın bir yüzbaşıyı ve astsubay’ı da eyp’e yönlendiriyor. bu şahıslar da eyp tarafından angaje ediliyorlar. bu üç şahıs, tsk ile ilgili muazzam sırları yunanlılara veriyorlar. bu arada bu üç şahsın neden olduğu zararın, kat be kat fazlası yunanistan’a kaçan fetöcüler tarafından da yapıldı. bunu da yeri gelmişken belirteyim. kimse kimseyi bedavaya himaye etmiyor. aynı şey almanya'ya veya ingiltere'ye vs. kaçanlar için de geçerli.
kalandiridis o ara türk istihbaratı tarafından takip edilen bir hedef. faaliyetleri kontrol altında. karadeniz’deki pontusculuk çalışmaları, orman yangınları ve 1997 kırıkkale silah fabrikası patlaması kapsamında “temiz bir dayak yedikten sonra” persona non grata ilan edildi edilecek. fazla hırpalanamıyor ve sıkıştırılamıyor. çünkü istihbarat servisleri arasında mütekabiliyet esas. yani eyp de atina’da karşılık verebilir. hatta 17 kasım örgütü ellerinin altında olduğu için, daha fazlasına da cesaret edebilirler.
kalandiridis'in yaptıklarına o dönemde usulünce ve misliyle karşılık veriliyor; bunu da belirtmek lazım. sonuçta, bu casus şebekesi de tüm delilleri ile deşifre ediliyor. yani endişelenecek bir şey yok. kalandiridis türk misafirperverliğine (!) uygun bir şekilde persona non grata ilan ediliyor. sonrasında bu şahıs, türk istihbaratının kendisine yaptıklarının acısını çıkaramamış olacak ki, kenya’ya giden apo’ya mihmandarlık da yapıyor, eşlik ediyor. burada da bir kez daha *) kenya sokaklarında türk misafirperverliği (!) ile karşılaşıyor :)
ayrıca twitter’da hesabı da var. şu an yunan medyasında türk savunma sanayi, terörle mücadelesi, suriye politikaları vs. konular hakkında yorumlar ve analizler yapıp durmakta.
devamını gör...
george orwell
hocası, cesur yeni dünya adlı eserin yazarı aldous huxley olan meşhur mu meşhur bir ingiliz yazar. eserlerinde sadece sosyalizm ve komunizmi eleştirir gibi dursa da aslında genel bir sistem eleştirisi hakimdir diye düşünmekteyim.
favorim cümleleri:
*tüm hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
*insanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca mutluluğa ulaşabilirler.
favorim cümleleri:
*tüm hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
*insanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca mutluluğa ulaşabilirler.
devamını gör...
insana umut veren şarkılar
pinhani, dön bak dünyaya.
devamını gör...
hunter dili
b12 vitamini eksikliği anemisinde klinik olarak görülen dilin ağrılı ve kızarık olmasına verilen isimdir.
görüntü için buradan bakabilirsiniz.
görüntü için buradan bakabilirsiniz.
devamını gör...
