sevişmek isteyen kızlar
sevişirler. en doğal haklarıdır. kilit vursanız işlemez.
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
tabii ki bu akşam yine önemli konular, çok daha önemli konularla yarışacak ve bu önemli konuların başlıkları bir bir açılıp pijedilecek. bizden ciddiyet bizden efendilik bekleyen yanılır. aslında tam ciddi olacak gibi oluyoruz sonra mehmet ali erbil'in yedirdiği salam gözümüzün önüne geliyor. bizi o salam çok bozdu dostlar. o günden beri her toplantı her cenaze bize zehir oluyor. o salam yüzünden akması gereken birçok gözyaşı içeri kaçtı. konuğumuz var: cansu. canımız ciğerimiz, o da bize uydu ne yapsın. biz nasıl mali'ye uyduysak o da bize uydu. "mehmet ali büyüsü" bunun adı. yazasım varmış bugün, amma çok yazdım. bunu buraya kadar anca hasan okur herhalde. hasan naber? abi mesela sözlük, twitter ya da başka yazı mecralarında benim az önce beklenmedik şekilde fazla yazınca 'yazasım varmış bugün' dediğim gibi durumlarda genelde herkes 'konuşasım varmış bugün' diyor. halbuki doğrusu 'yazasım varmış' olacak. yazmakla konuşmak arasında büyük bir fark var. yazarken bilinç bambaşka akıyor. hatta düşünmek bence üç türlü oluyor birincisi sessiz düşünmek yani sadece düşünmek, ikincisi yazarak düşünmek, üçüncüsü konuşarak düşünmek. sessiz düşünmekte ben çok zorlanıyorum çünkü içime döndüğümde orada kayboluyorum ve sesler çok karışıyor. fakat yazarak düşünmek, yani sadece 'yazmak' ve konuşarak düşünmek çok daha iyi ve hatta medite edici geliyor. konuşarak düşünmek dediğim de şu; ben bazen açıyorum telefondan ses kaydedicisini kendimle sohbet ediyorum. o kadar iyi geliyor ki ve o kadar yalın düşünceler akıyor ki. bazen ne düşündüğümü tam olarak anlamak ya da önemli bir şeye karar vermek için bu iki yöntemden birini kullanıyorum. şiddetle tavsiye ederim hasan ve supportgirl. öptüm.
edit: supportgirl'ü öptüm. sonuna kadar okuyanı öpüyorum. öyle bir durum var.
edit: supportgirl'ü öptüm. sonuna kadar okuyanı öpüyorum. öyle bir durum var.
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
özledik ya hu diye serzenişte bulunacağım yayındır. her anlamda özledim çünkü. sevgili miko ve dışınızdaki irlandalı'nın hoş sohbetini de özledim aşağıda birinin öncesi-sonrası halini paylaştığım iki yavruyu da özledim. madem konumuz hayvanlar buyrun bakın benim güzel canlarıma:

dalmaçyalı kendileri. bize geldiklerinde henüz küçücüklerdi. öyle ki avcum içinde kafası kayboluyordu. ama yaklaşık 5 ay sonra sırtına binip gezmeye gidecek kıvama gelmişti dana*. ilk sahiplendiğimizde kucağımda gelmiştik yaklaşık 4 saatlik yolu. benim için çok değişik ve değerli bi deneyimdi. kucağıma oturmuş, küçücük ve sıcacık bi can... araba her durduğunda kafayı kaldırıp gözlerime bakardı, biraz kafasını okşardım, sonra sağ sol yaparak kendini iyice yerleştirirdi kucağıma. o gün şöyle demiştim "ben bu anı çok sevdim. öyle ki yaşarken bile yeniden yaşayasım geliyor". tam da öyle oldu gerçekten. evde olduğum günlerde her gün en az 1 saatimi onlara ayırırdım. birbirimizi gördüğümüzde deli danalar gibi koşturup boğuştuğumuzdan kıyafetlerim hep yırtılırdı. ben de çareyi onların yanına giderken giymeye özel kreasyon hazırlamakla bulmuştum: bildiğiniz şalvar * hem de mor *.
ay tamam. konu canlar, yayıncılar can olunca tanım uzadı gitti. daha da yazarım ama kafa şişirmeye gerek yok*. dinlemedeyiz güzel hanımlar. hadi güzel ve keyifli yayınlaaaaar*.
ekleme: hayır irlandalı'cım, üzgünüm ama herkes okyanus dibinde uyduğunu hayallemiyor...

dalmaçyalı kendileri. bize geldiklerinde henüz küçücüklerdi. öyle ki avcum içinde kafası kayboluyordu. ama yaklaşık 5 ay sonra sırtına binip gezmeye gidecek kıvama gelmişti dana*. ilk sahiplendiğimizde kucağımda gelmiştik yaklaşık 4 saatlik yolu. benim için çok değişik ve değerli bi deneyimdi. kucağıma oturmuş, küçücük ve sıcacık bi can... araba her durduğunda kafayı kaldırıp gözlerime bakardı, biraz kafasını okşardım, sonra sağ sol yaparak kendini iyice yerleştirirdi kucağıma. o gün şöyle demiştim "ben bu anı çok sevdim. öyle ki yaşarken bile yeniden yaşayasım geliyor". tam da öyle oldu gerçekten. evde olduğum günlerde her gün en az 1 saatimi onlara ayırırdım. birbirimizi gördüğümüzde deli danalar gibi koşturup boğuştuğumuzdan kıyafetlerim hep yırtılırdı. ben de çareyi onların yanına giderken giymeye özel kreasyon hazırlamakla bulmuştum: bildiğiniz şalvar * hem de mor *.
ay tamam. konu canlar, yayıncılar can olunca tanım uzadı gitti. daha da yazarım ama kafa şişirmeye gerek yok*. dinlemedeyiz güzel hanımlar. hadi güzel ve keyifli yayınlaaaaar*.
ekleme: hayır irlandalı'cım, üzgünüm ama herkes okyanus dibinde uyduğunu hayallemiyor...
devamını gör...
çok güldük başımıza bir şey gelecek
ne yazık ki gülmeyi kısıtlayan, çok gülmenin sonunda ağlamayı getirteceğini düşündüren batıl inanç.
çocukken anne babalarımız çalıştığı için anneanne babaanne yanında kalır, orada beklerdik annelerimizin gelmesini.
bir gün kuzenlerle anneannemdeyiz, hepimiz yaşıt olduğumuz için bir araya geldiğimizde ortaya çıkan manzara belli; kargaşa, bolca kahkaha, itiş kakış ve koşuşturma.
tabi anneanne yaşlı, kafası götürmüyor. diğer odadan çıkıp geliyor;
anneanne: yeter artık çocuğum çok güldünüz bak çok ağlayacaksınız sonra başınıza bir iş gelecek sonra.
ben: çok güldük diye neden ağlayalım ki pişman mı oluruz sonra?
anneanne: annen gelsin seni söyleyeceğim, her şeye bir cevabın var zaten.
10 dakika sonra kardeşim düşer başını pencereye vurur ağlamaya başlar.
anneannem gelir kardeşimi kucaklar; "ben size demedim mi çok güldünüz başınıza bir şey gelecek diye "
valla demişti kadın, haklıymış. *
çocukken anne babalarımız çalıştığı için anneanne babaanne yanında kalır, orada beklerdik annelerimizin gelmesini.
bir gün kuzenlerle anneannemdeyiz, hepimiz yaşıt olduğumuz için bir araya geldiğimizde ortaya çıkan manzara belli; kargaşa, bolca kahkaha, itiş kakış ve koşuşturma.
tabi anneanne yaşlı, kafası götürmüyor. diğer odadan çıkıp geliyor;
anneanne: yeter artık çocuğum çok güldünüz bak çok ağlayacaksınız sonra başınıza bir iş gelecek sonra.
ben: çok güldük diye neden ağlayalım ki pişman mı oluruz sonra?
anneanne: annen gelsin seni söyleyeceğim, her şeye bir cevabın var zaten.
10 dakika sonra kardeşim düşer başını pencereye vurur ağlamaya başlar.
anneannem gelir kardeşimi kucaklar; "ben size demedim mi çok güldünüz başınıza bir şey gelecek diye "
valla demişti kadın, haklıymış. *
devamını gör...
entel feridun
zannımca fularlı ekşicilerden ilham alınarak yaratılmış bir karakterdir. varoluşsal sancılar çektiği kısım kahkaha atırır.
devamını gör...
10 kasım
üzülme çocuk herkes ölür, kimi toprağa kimi kalplere gömülür..
özlem ve saygı ile.
????-???∞
özlem ve saygı ile.
????-???∞
devamını gör...
covid yalanına inanmıyorum
bu virüs yüzünden anneannem ve dedem yoğun bakımda kaldılar, yakın akrabalarımızdan birçok kişiyi ağır bir şekilde kaybettik. kimse gelip bana komplo teorisi anlatmasın. yaşamadığınızdan ya da kolay atlattığınızdan size masal gibi geliyor olabilir sizin tuzunuz kuru çünkü.
devamını gör...
ilk başta sevilmeyip zamanla alışılan şeyler
yalnızlık.
ilk başta çok koyuyor insana hiç sevmiyorsun sonra alışıyorsun. her şeye alıştığın gibi alışıyorsun.
bir süre sonra isteyerek yalnız oluyorsun çünkü filmin sonunu biliyorsun.
hep yanındayım cümlesi seni bırakmayacağım cümlesi hep arkadaş kalacağız cümlesi gibi cümleler inandırıcı gelmiyor.
ilk başta çok koyuyor insana hiç sevmiyorsun sonra alışıyorsun. her şeye alıştığın gibi alışıyorsun.
bir süre sonra isteyerek yalnız oluyorsun çünkü filmin sonunu biliyorsun.
hep yanındayım cümlesi seni bırakmayacağım cümlesi hep arkadaş kalacağız cümlesi gibi cümleler inandırıcı gelmiyor.
devamını gör...
çekyatta yatmak
ilkokuldayken kardeşimle beraber cuma günlerini iple çekerdik çünkü annemizin sabaha kadar uyanık kalmamıza izin verdiği tek gün cumaydı. özellikle kışın ayrı bir tadı vardı. akşam oldu mu pijamalarımızı giyer, çekyatta ayaklı başlı yatar, sabaha kadar da televizyon izleyip kikir kikir gülerdik. başlığı görünce birden aklıma geldi duygulandım.
devamını gör...
en cool anime karakteri
(bkz: alucard)
devamını gör...
apoptozis
hücre ölüm mekanizmalarından biridir.kromatinin nükleus kenarında kümelenmesi apoptozun en tipik mikroskopik özelliğidir. apoptoz hücrede kaspaz aktivasyonu ile sonuçlanır. intrensek ve ekstrensek olmak üzere iki yol bulunur ve ortak yolda kaspaz-3 bulunur.
apoptozda inflamasyon yoktur,aktif atp kullanılır,fizyolojik veya patolojik olabilir,jel elektroforezinde merdiven paterni görülür ve membran son ana kadar intaktır.
apoptozda inflamasyon yoktur,aktif atp kullanılır,fizyolojik veya patolojik olabilir,jel elektroforezinde merdiven paterni görülür ve membran son ana kadar intaktır.
devamını gör...
amat
ihsan oktay anar tarafından kaleme alınan tarihi roman. muhteşem bir anlatıya ve finale sahiptir. ayrıca osmanlı zamanının denizciliğine dair belki de bir ders kitabından daha çok şey anlatır. bu yönden de yazarın detay ve kelime dağarcığı bilgisine şaşırmadan edemezsiniz.
bir de oldum olası çok ilgimi çekmiştir:
(bkz: dairesel zaman)
(bkz: döngüsel evren)
bir de oldum olası çok ilgimi çekmiştir:
(bkz: dairesel zaman)
(bkz: döngüsel evren)
devamını gör...
sözlük yazarlarının gözleri
güzel kadınların gözlerini kendi gözüymüş gibi paylaşanları gördüğümüz başlık .
bunu yiyecek göz var mi bizde efendim? gördük, vurulduk ve yazdık şimdi gerisini siz düşünün!
bunu yiyecek göz var mi bizde efendim? gördük, vurulduk ve yazdık şimdi gerisini siz düşünün!
devamını gör...
yazarların uyuyamama sebepleri
çok gülersen çok ağlarsın lafını dibine kadar yaşadığım içindir. bugün çok gülmüştüm sanki o gülmelerimin bedelini çekiyorum.
edit: uyumama sebebiyle uyuyamama arasında çok fark var teşekkürler.
edit: uyumama sebebiyle uyuyamama arasında çok fark var teşekkürler.
devamını gör...
bir gün sağcı bir gün solcu bir gün feminist bir gün komünist olan sözlük
(bkz: sen bir de ekşiyi gör)
devamını gör...
bilgisayar kamerasını bantlamak
mr robot izleyenler genelde yapıyor. hak veriyorum tabi önlem almak gibi bir nevi. yarabandıyla kapatan gördüm çöm ilginçti. ayrıca yeni nesil laptoplarda kapatma penceresi var. onlar koyduğuna göre önemli demek ki.
devamını gör...
sözlük erkeklerinin boylarının bir doksan olması
179 boy ile dalyan gibi dolanırken sabah sözlüğe bir girmişsin hop erkeklik gitmiş. insan gerçekten hayret ediyor.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının takipçi sayıları
rakamla: 6
yazıyla: altı
altı üstü altı
yazıyla: altı
altı üstü altı
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
kimse beni, gerçek beni asla tanımıyor. dışarıdan gösterdiğim ben ile benliğimdeki gerçek ben, birbirinden çok farklı. beni ne annem, ne babam, ne de arkadaşlarım tanıyor. okuldaki ben ve evdeki ben çok farklıyız. ruhuma takmış olduğum maske benim gerçeğim oldu artık.
sorunlarımı bir halının altına süpürmeye çalışıyorum fakat halı artık buna izin vermiyor. içime atmaktan yoruldum, aslında çoğu şeyden çok yoruldum sözlük. beni anlayacak, anlamaya çalışacak insanların olmasını bekliyorum fakat saçma bir beklenti içerisindeyim. beklentiler insanı üzmekten başka bir işe yaramıyor çünkü.
sorunlarımı bir halının altına süpürmeye çalışıyorum fakat halı artık buna izin vermiyor. içime atmaktan yoruldum, aslında çoğu şeyden çok yoruldum sözlük. beni anlayacak, anlamaya çalışacak insanların olmasını bekliyorum fakat saçma bir beklenti içerisindeyim. beklentiler insanı üzmekten başka bir işe yaramıyor çünkü.
devamını gör...
