tantuni
tantuuuuğniii yiyesim geldiii. en son artıkparlamayanyıldız ile yemiştik. canım çektiii. mükemmel ötesi bir yiyecek.
devamını gör...
kitap satın alma hastalığı
sahaftan valizle çıktığımı bilirim. her kitap bir hazinedir. elbet okunacağı zaman gelir.
odamda beni kitaplarım bekler. bu yegane tesellidir. her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
odamda beni kitaplarım bekler. bu yegane tesellidir. her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
devamını gör...
annesi üzülmesin diye intihar etmeyenler
hayattaki motivasyonu demek annesi oradan devam et kardesim derim.hepimizde sorun var. bizi motive eden şeyleri bulmamız lazım kendimize ödül vermemiz gerekir.bu ödülü baskalarından beklemeyceksin neyi buluyorsan kendin bulucaksın.kendini sevindirip kendini mutlu ediceksin.
devamını gör...
hiçbir iyilik cezasız kalmaz
bizler gibi sevimli küçük polyannaları korkutmak için kullanılan sözdür. yalan yok, bazen hak verdiğim de oluyor. insanlar nankör abicim. kedilerin hiçbir suçu yok yeminle bak.
dünyayı kurtarma derdinde değilim. ama biz iyilik yapan iyilik bulur, eden bulur, ne ekersen onu biçersin ve benzeri sözlerle büyütülmüş bir halkın çocuklarıyız.
iyilik yapmaktan vazgeçecek değiliz. ileri!
dünyayı kurtarma derdinde değilim. ama biz iyilik yapan iyilik bulur, eden bulur, ne ekersen onu biçersin ve benzeri sözlerle büyütülmüş bir halkın çocuklarıyız.
iyilik yapmaktan vazgeçecek değiliz. ileri!
devamını gör...
düşün ki tanrı bunu okuyor
tanrım bu söylediklerimin hepsi yalan. *
devamını gör...
yüksek lise diploması
üniversite bitirmenin sıradanlaştığı ülkemizde kanımca üniversitelerin yeni adıdır. sen istediğin kadar üniversite aç ama istihdam yaratamazsan o diplomalar hikaye.
devamını gör...
normal sözlük’ün artık bitmiş olması
kankacılık çok tehlikelidir bakın, bu dediklerime kulak verin.
hele hele kafa gibi butik sözlükler için çok çok tehlikelidir.
kafa'nın tıpatıp benzeri bir sözlüğü yönettim ben 5 yıl boyunca. milyonlarca entry, ekşi'de bile açılmamış binlerce başlık...
aklınıza gelen her şey... evet her olayın, yaşanmışlığın başlığı vardı.
tematik desen, onun da kralı vardı.
bilgi kaynağıydı aynı ekşi gibi ve aynı zamanda goygoy ortamı da, son derece faal ve eğlenceliydi.
tabii ki ilk başlarda.
aynı burada olduğu gibi.
hatta o zamanlar, akıllı telefondan sözlüğe girme olayı yeni yeni başlamıştı, millet pc'den kasardı.
pc başında bir şeyler yazmakla telefon aracılığıyla bir şeyler yazmak çok farklı olaylardır.
akıllı telefondan giriş arttıkça, entrylerdeki nitelik de buharlaşıp uçtu.
bizi o zamanlar ne bitirdi biliyor musunuz?
millet rahat rahat goygoy yapsın, sol frameye tecavüz etmesin diye, sözlük anasayfasına "twit" eklentisi yaptık.
tek tıkla twit ortamındasın, yine tek tıkla istediğin an sol framedesin.
e ne oldu sonra?
bilgi amaçlı bir şeyler yazmak out, twitte goygoy yapmak in olmaya başladı.
millet oraya kaydıkça, sol frame öksüz kaldı.
zaten yazılacak hemen her şey yazılmıştı bilgi anlamında. ülke gündemi hakkında bir şeyler yazmanın "duyar kasmak" olarak yaftalandığı, küçümsendiği bir dönemdi o dönem.
"üff yaa, sen de çok sıkıcısın", "twite gelsene, su çok güzel" tutumu tavan yapmaya başlamıştı ki, twit ortamında da, mekana yeni gelen bir yazarın barınması çok ama çok zordu.
şimdi..
gelelim bu sözlükle bağlantı kurmaya.
burada da aynı gidişat dikkatimi çekiyor ve eğer durdurulamazsa, sözlüğün sonunu getirebilir.
sorun ne mi tam olarak?
sözlükte sürekli takılan yazarlara ve özellikle de kadın yazarlara uygulanan pozitif ayrımcılık!
kim tarafından?
yine yazarlar tarafından.
son derece sıradan hatta içi bomboş entryler görüyorum, onlarca beğeni almış.
girip yazarın profiline bakıyorum, 100'e yakın takipçisi var.
neler yazmış diye bir göz gezdiriyorum.
"en sevdiğim şey" yazmış entry diye.
10 beğeni almış.
bir o kadar da favori.
peki, sözlüğe yeni katılan birine bu yaklaşım gösteriliyor mu?
hayır.
sözlüğe arada sırada girip bir şeyler yazana peki?
ona da hayır.
dünyanın en büyük problemine çözüm bulsan, 5 beğeni zor alırsın.
böyle olmaz.
takibe takip mantığından ve aynı zamanda karşısına çıkan her kadın yazarı seri artılamaktan vazgeçmeli ahali.
bunu sağlayacak yer de yönetimin ta kendisidir.
en azından o adımı yönetim atmalı.
sözlük ortamını bir hamur gibi şekillendirmeli devamında da.
abuk sabuk entrylere verilen artı oylar niteliksiz hale getirilmeli.
gerekirse tek tek teşhir edip, yazarların bu tutumdan uzaklaşmaları sağlanmalı.
survivor programını düşünün.
ilk başta 15-20 kişi varken adada, ne güzel değil mi, millet hep birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyor. herkes birbirine saygı ile yaklaşıyor, yardım ediyor, dinliyor, konuşuyor, belki de en önemlisi, bir şeyler üretmeye çalışıyor.
sonra ne oluyor peki?
zaman ilerledikçe, gruplaşmalar kendini gösteriyor.
kendi kafasına göre takılanlar, sürekli huzursuzluk çıkartmaya çalışanlar, yanına 3-5 kişi alıp adeta bir çete gibi onun bunun kuyusunu kazanlar, "en başarılı benim. herkes beni dinleyecek"çiler...
üç aydır adada olan yarışmacıların yanına yeni bir yarışmacı geldiği zaman peki?
bir mülteciden farkı yok değil mi?
işte bu sözlükte de, yeni gelen bir yazarın kendisini mülteci gibi hissetmesi engellenmeli.
illa rüştünü ispatlaması beklenmemeli.
1 ay boyunca günde ortalama 30-40 entry girmesi mi gerekiyor, bir yazarın dikkat çekebilmesi için?
bu çok yanlış.
sözlüğün selameti noktasında da son derece tehlikeli.
şu an bilemiyorum kaç kişi var ama eminim bi 50 yazar vardır, sözlüğü domine eden.
hadi 100 olsun.
ilerleyen zamanda ne olur biliyor musunuz?
o 100 yazar, çeşitli sebeplerle sözlükten uzaklaşmaya başlar.
kiminin canı sıkılır.
kimi bir tatsızlık yaşar, ortalığı birbirine katıp kayıplara karışır, kimi evlenir, yeşil sahalardan uzaklaşır...
en sonunda bir bakmışsınız, burada 20 tane "kodaman" kalmış sadece...
peki hiç mi yeni yazar katılmaz bu süreçte sözlüğe?
geldikleri gibi giderler.
buna emin olun.
bir şeyler yazmak isterler, müdavimlerden biri gelir dalga geçer. başka biri gelir özelden taciz eder.
gayet güzel ve içerik olarak dolu bir entry yazmıştır, bir bakar, 3 beğeni zor alıyor.
zoruna gider.
soğur sözlükten...
şu anda gidişat böyle.
bu yazdığım entryyi umarım okursunuz arkadaşlar.
hele hele kafa gibi butik sözlükler için çok çok tehlikelidir.
kafa'nın tıpatıp benzeri bir sözlüğü yönettim ben 5 yıl boyunca. milyonlarca entry, ekşi'de bile açılmamış binlerce başlık...
aklınıza gelen her şey... evet her olayın, yaşanmışlığın başlığı vardı.
tematik desen, onun da kralı vardı.
bilgi kaynağıydı aynı ekşi gibi ve aynı zamanda goygoy ortamı da, son derece faal ve eğlenceliydi.
tabii ki ilk başlarda.
aynı burada olduğu gibi.
hatta o zamanlar, akıllı telefondan sözlüğe girme olayı yeni yeni başlamıştı, millet pc'den kasardı.
pc başında bir şeyler yazmakla telefon aracılığıyla bir şeyler yazmak çok farklı olaylardır.
akıllı telefondan giriş arttıkça, entrylerdeki nitelik de buharlaşıp uçtu.
bizi o zamanlar ne bitirdi biliyor musunuz?
millet rahat rahat goygoy yapsın, sol frameye tecavüz etmesin diye, sözlük anasayfasına "twit" eklentisi yaptık.
tek tıkla twit ortamındasın, yine tek tıkla istediğin an sol framedesin.
e ne oldu sonra?
bilgi amaçlı bir şeyler yazmak out, twitte goygoy yapmak in olmaya başladı.
millet oraya kaydıkça, sol frame öksüz kaldı.
zaten yazılacak hemen her şey yazılmıştı bilgi anlamında. ülke gündemi hakkında bir şeyler yazmanın "duyar kasmak" olarak yaftalandığı, küçümsendiği bir dönemdi o dönem.
"üff yaa, sen de çok sıkıcısın", "twite gelsene, su çok güzel" tutumu tavan yapmaya başlamıştı ki, twit ortamında da, mekana yeni gelen bir yazarın barınması çok ama çok zordu.
şimdi..
gelelim bu sözlükle bağlantı kurmaya.
burada da aynı gidişat dikkatimi çekiyor ve eğer durdurulamazsa, sözlüğün sonunu getirebilir.
sorun ne mi tam olarak?
sözlükte sürekli takılan yazarlara ve özellikle de kadın yazarlara uygulanan pozitif ayrımcılık!
kim tarafından?
yine yazarlar tarafından.
son derece sıradan hatta içi bomboş entryler görüyorum, onlarca beğeni almış.
girip yazarın profiline bakıyorum, 100'e yakın takipçisi var.
neler yazmış diye bir göz gezdiriyorum.
"en sevdiğim şey" yazmış entry diye.
10 beğeni almış.
bir o kadar da favori.
peki, sözlüğe yeni katılan birine bu yaklaşım gösteriliyor mu?
hayır.
sözlüğe arada sırada girip bir şeyler yazana peki?
ona da hayır.
dünyanın en büyük problemine çözüm bulsan, 5 beğeni zor alırsın.
böyle olmaz.
takibe takip mantığından ve aynı zamanda karşısına çıkan her kadın yazarı seri artılamaktan vazgeçmeli ahali.
bunu sağlayacak yer de yönetimin ta kendisidir.
en azından o adımı yönetim atmalı.
sözlük ortamını bir hamur gibi şekillendirmeli devamında da.
abuk sabuk entrylere verilen artı oylar niteliksiz hale getirilmeli.
gerekirse tek tek teşhir edip, yazarların bu tutumdan uzaklaşmaları sağlanmalı.
survivor programını düşünün.
ilk başta 15-20 kişi varken adada, ne güzel değil mi, millet hep birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyor. herkes birbirine saygı ile yaklaşıyor, yardım ediyor, dinliyor, konuşuyor, belki de en önemlisi, bir şeyler üretmeye çalışıyor.
sonra ne oluyor peki?
zaman ilerledikçe, gruplaşmalar kendini gösteriyor.
kendi kafasına göre takılanlar, sürekli huzursuzluk çıkartmaya çalışanlar, yanına 3-5 kişi alıp adeta bir çete gibi onun bunun kuyusunu kazanlar, "en başarılı benim. herkes beni dinleyecek"çiler...
üç aydır adada olan yarışmacıların yanına yeni bir yarışmacı geldiği zaman peki?
bir mülteciden farkı yok değil mi?
işte bu sözlükte de, yeni gelen bir yazarın kendisini mülteci gibi hissetmesi engellenmeli.
illa rüştünü ispatlaması beklenmemeli.
1 ay boyunca günde ortalama 30-40 entry girmesi mi gerekiyor, bir yazarın dikkat çekebilmesi için?
bu çok yanlış.
sözlüğün selameti noktasında da son derece tehlikeli.
şu an bilemiyorum kaç kişi var ama eminim bi 50 yazar vardır, sözlüğü domine eden.
hadi 100 olsun.
ilerleyen zamanda ne olur biliyor musunuz?
o 100 yazar, çeşitli sebeplerle sözlükten uzaklaşmaya başlar.
kiminin canı sıkılır.
kimi bir tatsızlık yaşar, ortalığı birbirine katıp kayıplara karışır, kimi evlenir, yeşil sahalardan uzaklaşır...
en sonunda bir bakmışsınız, burada 20 tane "kodaman" kalmış sadece...
peki hiç mi yeni yazar katılmaz bu süreçte sözlüğe?
geldikleri gibi giderler.
buna emin olun.
bir şeyler yazmak isterler, müdavimlerden biri gelir dalga geçer. başka biri gelir özelden taciz eder.
gayet güzel ve içerik olarak dolu bir entry yazmıştır, bir bakar, 3 beğeni zor alıyor.
zoruna gider.
soğur sözlükten...
şu anda gidişat böyle.
bu yazdığım entryyi umarım okursunuz arkadaşlar.
devamını gör...
kapalı başörtülü türbanlı adlandırması
tesettürlü sözcüğünü görünce araya küçük bir bilgi eklemek istedim. tesettür ile baş örtüsü aynı anlama gelmiyor. örneğin baş örtüsü birçok kültürde varlığını sürdüren, dini bir gereklilik olmaksızın kullanılabilen bir aksesuardır. tesettür ise sadece baş ile kalmayıp bütün kıyafet biçimi için kullanılan bir sözcüktür. tesettüre bürünmek deyimi sadece saçları örtmek değil tüm vücudu örtmek anlamına gelir. ayrıca başlığa tanım girerken başörtülü olup olmadığınızı neden belirtme ihtiyacı duyarsınız merak ediyorum doğrusu. bu anlatınızın içeriğine bir etkide bulunmayacak, kimseyi haklı ya da haksız da yapmayacak. herkes tercihinde özgürdür sonuç olarak.
devamını gör...
çaresizliği anlatan en iyi cümle
özdemir asaf demiş ya "benim söylemek için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz... " diye işte bu cümle
devamını gör...
kıvırcık saç
duştan henüz çıkıp kendi kendine kurumaya bırakıldığında çok güzel olan ancak tek gecelik uyku sonucunda kabaran saç tipidir. ne çektim sizden be lülelerim?
devamını gör...
ülkeler sözlük yazarı olsaydı alacakları nickler
almanya: henüz üç yaşında bir kardeşim var seni ondan bile kıskanıyorum.
devamını gör...
işi olmadığı halde hep erken kalkan kişi
benim kızanların sabah 7de mesaisi başlıyor. evet mesai.. çok da dakik çocuklar hoşuma da gitmiyor değil. uyandıktan sonraki ilk yarım saat gün içinde yapacakları aksiyonları planlıyorlar, o yüzden günün en sakin zamanları o ilk yarım saat.
bir fiil 7 senedir erken kalkarım o yüzden. hayır ağlamıyorum gözüme toz kaçtı. tabiki erken kalkmak çok güzel, günü kaçırmıyoruz bir kere.
bir fiil 7 senedir erken kalkarım o yüzden. hayır ağlamıyorum gözüme toz kaçtı. tabiki erken kalkmak çok güzel, günü kaçırmıyoruz bir kere.
devamını gör...
tam kapanmada kafa sözlük'ün hali
ismin 5 hali.
ne yapsak branşlaşsak mı?
işimiz gücümüz bura olacak çünkü.
ne yapsak branşlaşsak mı?
işimiz gücümüz bura olacak çünkü.
devamını gör...
normal sözlük'teki en havalı nick
kimdir necidir ne yazar pek bilmiyorum ancak en beğendiğim nick hayata katlanamayan portatif masa
devamını gör...
dostoyevskininsuçune
kaliteli tanımları ve bol artısı olan yazar arkadaşımızdır.
meslektaşımdır aynı zamanda.
meslektaşımdır aynı zamanda.
devamını gör...
spotify
kendime tanıdığım lükslerden biri.
devamını gör...
imdb
aslında gayet bonkör sayılabilecek bir puanlama algoritması var. az önce baktım celal ile ceren gibi çöp bir filme 2.9 puan çıkmış, şaşırdım doğrusu.
devamını gör...
suç bende
bir kavga sonucu kavga çıktığı için pişman olan insanlardan birinin kullandığı cümledir.
kavganın uzlaştırılması için önemli bir adımdır.
kavganın uzlaştırılması için önemli bir adımdır.
devamını gör...

