nude atmak
sadece güvendiğiniz kişilere atmanız gerekiyor. ben bir ara suyunu çıkarmıştım. az kalsın yayılıyordum. bu arada kızlar kendi arkadaş gruplarında atıyolar birbirlerine. biz niye yapmıyoruz beyler? kafa sözlük wp grubu kurup atalım nudelerimizi kapıştıralım ne dersiniz?
not: erkeğim beyler yazmayın.
not: erkeğim beyler yazmayın.
devamını gör...
komşunun verdiği ikram tabağını boş verememek
karşı dairede kalan öğrencilerden tabağı geri istemek zorunda kaldığım durumdur koyacak bir şey bulamamışlar. olsun dedik hepimiz öğrenciyiz.
devamını gör...
inançsız olduğu halde kötü alışkanlıkları olmayan insan
inanç kavramının kötü alışkanlıklarla alakası yok.
devamını gör...
reklamlardaki iftar sofraları
"ramadanda ağır yiyeceklere dikkat" diyen peltek doktoru hatırlatan, şimdilerde (her şeyin olduğu gibi) gerçekte içi boşalmış olduğu halde medyada pompalanan iftar sofralarıdır. fakir fukara, garip gureba patates soğanla iftar sofrası kuracak gibidir.
devamını gör...
levent yüksel
çalıyor, söylüyor, en önemlisi de sahneyi bütünüyle yaşıyor. hiç kimse bu adamın sanatını icra ederken samimi olmadığına ikna edemez beni.
yalnız çok sağlıksız duruyor. sanki tüm öğünleri bira-patates ve ardından sigaraymış gibi gelir.
yalnız çok sağlıksız duruyor. sanki tüm öğünleri bira-patates ve ardından sigaraymış gibi gelir.
devamını gör...
feminist
aslında çok hoş, iyi bir amacı ve gayesi olan ancak içinde nefret kusan insanları gördükçe, sadece uzaktan takip edebildiğim oluşum.
devamını gör...
ben evlendiğimde 45 kiloydum
isteyenim çoktu diye devam edilebilir.
devamını gör...
kızılderili öğretileri
dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. ve her insan bir görevle yaratılmıştır.
devamını gör...
zevk alınan sapıklıklar
süpermarkette alışveriş yaparken biskivüleri parçalamak, kola su vb. toplu halde satılan ambalajlı içeceklerin ambalajına parmak sokmak, manav reyonundan bir meyve alıp et reyonuna bırakmak.
devamını gör...
petra nachtmanova
slovak asıllı alman türk halk müziği sanatçısı. berlin'in türk mahallesi kreuzberg'de yaşarken bir cemevinde tanışıp aşık olduğu sazın peşinden anadolu'ya, balkanlara hatta ve hatta iran'a düşüp köy köy mezra mezra gezip türküler öğrenmiş, çalmış. serçeşme, beni hor görme aşkım, leylim ley, ne ağlarsın benim zülfü siyahım, gesi bağları, derdimi dökersem derin dereye, hastane önünde incir ağacı, seher yeli nazlı yare ve arix (kürtçe) nefes verdiği türkülerimizden yalnızca birkaçı. birkaç tane de türk sanat müziği parçası seslendirmiş. kitabı yazılası, filmi çekilesi biri.
devamını gör...
sizin hiç babanız öldü mü
evet öldü diye yanıtlayacağım şiir.
açıkçası anlatmaya çalıştığı şey ne olursa olsun, bu tür şiirleri sevmiyorum. insanların aşırı hassas olduğu konuları nokta atışıyla bulup kanırtmak bana hoş gelmiyor. adı sanat da olsa...
aynı şekilde anneler günü, babalar günü gibi günler de bence hiç güzel değil. zaten canı acıyan insanların canını daha fazla acıtmaktan fazla bir işe yaradığını bugüne dek görmedim.
ilkokulda bilip bilmeden "anneniz/babanız ne iş yapıyor?" diye soran hocaların yaptığından çok da farklı değil. herkes her an özel duyguları ve bunların bağlı olduğu acılarıyla yüzleşmek zorunda değil.
neyse... bunlar kendi düşüncelerim olduğu için katılmayanlar olacaktır illa ki. onlara da saygı duyarım.
açıkçası anlatmaya çalıştığı şey ne olursa olsun, bu tür şiirleri sevmiyorum. insanların aşırı hassas olduğu konuları nokta atışıyla bulup kanırtmak bana hoş gelmiyor. adı sanat da olsa...
aynı şekilde anneler günü, babalar günü gibi günler de bence hiç güzel değil. zaten canı acıyan insanların canını daha fazla acıtmaktan fazla bir işe yaradığını bugüne dek görmedim.
ilkokulda bilip bilmeden "anneniz/babanız ne iş yapıyor?" diye soran hocaların yaptığından çok da farklı değil. herkes her an özel duyguları ve bunların bağlı olduğu acılarıyla yüzleşmek zorunda değil.
neyse... bunlar kendi düşüncelerim olduğu için katılmayanlar olacaktır illa ki. onlara da saygı duyarım.
devamını gör...
honore de balzac
balzac bir yazar olarak kendini acımasızca zorlardı, bunu yaparken büyük edebi hırsının yanı sıra, asla sonu gelemeyen alacaklıları ve durmadan içtiği kahvelerden ilham alırdı. herbert j. hunt'ın yazdığına göre, " rahatlama ve keyif alemleriyle kesilen çalışma alemleriyle " meşguldu. balzac çalışırken acımasız bir program uyguluyordu. saat altıda hafif bir akşam yemeği yiyip uykuya dalıyordu. gece saat birde uyanıp yazı masasının başına oturuyor ve yedi saat sürecek çalışmasına başlıyordu. sekizde, doksan dakika kestirmek için kendine izin veriyor; sonra dokuz buçuktan dörde kadar çalışmaya devam ediyor, bu arada da fincan fincan sade kahve içiyordu. ( bir tahmine göre, günde nerdeyse elli fincan kahve tketiyordu.) balzac dörtte yürüyüşe çıkıyor, banyo yapıyor ve altıya kadar ziyaretçilerini ağırlıyor, sonra aynı döngü yeniden başlıyordu. 1830'da "günler güneşin altında kalmış buz parçaları gibi ellerimin arasında eriyip gitti," diye yazmıştı. "yaşamıyor , berbat bir biçimde kendimi tüketiyorum fakat çalışmaktan ya da başka bir sebepten ölmek arasında hiçbir fark yok."
günlük ritüeller, mason currey
devamını gör...
komşunun verdiği ikram tabağını boş verememek
alt kattaki yaşlı teyzenin yaptığı yemekleri hep bir karton tabakla getirmesi sonucunda bu denkleme giremiyorum. kadıncağız çok düşünceli, çalışan insanmışım beni zahmete sokmamalıymış; gençmişiz, gezip tozma zamanımızmış. ama tabii ne yapıyoruz annemizden aldığımız geleneği aksatmamak adına biz de ara ara karton tabakla bir şeyler götürüyoruz. karşılıklı nezaketi de geleneği de elden bırakmamış oluyoruz böylelikle.
devamını gör...
her şeyi açıklayan en kısa söz
"bu hayatta en tehlikeli şey gerçekleşmiş hayallerdir."
devamını gör...
modern insanın en büyük problemi
nefsine yenik düşen bir varlık olması. nefsine yenik düşmesinin sonucunda ise kapitalizme hizmet eden bir birey haline gelmesi. kapitalizme hizmet eden bir birey haline gelmesinden sonra ise materyalistleşmeye başlaması. materyalistleşmeye başladıktan sonra ise duygusallık anlayışının saçma sapan bir hale gelmesi. duygusal olması gerektiği zaman duygusal olamaması, duygusal olmaması gerektiği zaman duygusallaşması. modern insanın problemi budur.
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
favorim:
- ne kadar kazanıyosun?
hadi "maaş sorulmaz" adabı yok, geçtik diyelim. bunu serbest çalışana soran var ya. can çekişiyoruz, yapmayın. cevap vermeyince ortalama soruyolar bi de. yıllık gelir gider bilançosu mu açayım önüne ne istiyosun? pasta grafik mi çubuk grafik mi yapayım annem? gel pasta grafiği yapayım ben sana bak, çok güzel yaparım parmaklarını yersin.
- ne kadar kazanıyon
+ değişiyo
- aşağı yukarı
+ değişiyo
- ya bişi söle mesela şu kadar var mı
+ değişiyo
bu ne abi, maliyeci gibi dolanıyo herkes.
- ne kadar kazanıyosun?
hadi "maaş sorulmaz" adabı yok, geçtik diyelim. bunu serbest çalışana soran var ya. can çekişiyoruz, yapmayın. cevap vermeyince ortalama soruyolar bi de. yıllık gelir gider bilançosu mu açayım önüne ne istiyosun? pasta grafik mi çubuk grafik mi yapayım annem? gel pasta grafiği yapayım ben sana bak, çok güzel yaparım parmaklarını yersin.
- ne kadar kazanıyon
+ değişiyo
- aşağı yukarı
+ değişiyo
- ya bişi söle mesela şu kadar var mı
+ değişiyo
bu ne abi, maliyeci gibi dolanıyo herkes.
devamını gör...
smash
marilyn monroe ve hayatını konu alan bir müzikal yapmaya çalışan bir ekibin yaşadıklarını konu alan dizi.
devamını gör...