okumadığım ama okumak istediğim romanlardan biridir.
devamını gör...

sözlüğe çok fazla çektiğim fotoğraflardan çizimlerden attığım için üzerime alındığım başlık
ama ben komple kendimi sanat eseri sanıyorum
devamını gör...

eminim hakkında güzel şeyler yazılsa söylediği her şeyi unutacaktır. aslında biraz da baskın basanındır demek oluyor bu.

böyle hurra saldırıcan, gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalakalacak.

bariz hasetinizden çatlıyorsunuz lan işte, farkedilmiyor mu zannediyorsunuz.

ne yapsın insanlar küfür mü etsinler birbirlerine ne istiyorsunuz açık konuşun kıvırmaya gerek yok.
devamını gör...

orhan pamuk, romanı 15. ve 16.yüzyıl mesnevilerindeki hikayelerden etkilenerek yazdığını dile getirmiştir. dört yıldan uzun süren romanın ilk dönemdeki ismi de ilk bakışta aşk.
devamını gör...

eserekli biriyim.
devamını gör...

bizde de yapılması gereken uygulamadır.

"ezan sesi 80 desibeli geçmeyecek" şeklinde diyanetin kendine ait genelgesi olmasına rağmen ülkemizde uygulanmamaktadır. ideolojik sebeplerle zorla dinletilen bir gürültü haline getirilmiş, deist, ateist sayısında artışa katkı yapılmaktadır.

arkadaşımın evinde yaptığım ölçümde 95 db. görmüşlüğüm vardır. 85 db. üstü gürültü olarak tanımlanmaktadır.

kaynak
devamını gör...

umberto eco (d. 5 ocak 1932, alessandria - ö. 19 şubat 2016, milano) italyan bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür. gülün adı ve foucault sarkacı gibi inanılmaz güzellikte ve etkileyici başyapıtların yazarıdır. kendisi ortaçağ konusunda oldukça uzmanlaşmış bir yazardı.
kasım 2005 ve haziran 2008 tarihlerinde abd'den foreign policy ve ingiltere'den prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu dünya'nın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 2'nci, 2008 yılında 14'üncü sırada yer almıştır. takma ismi dedalus'tur.
zamanında kendisine sorulan;
''tanışmak, konuşmak isteyebileceğiniz bir tarihi figür, yazar, devlet adamı, filozof var mı? böyle bir şans verilse kimi tercih ederdiniz?"
sorusuna
"hayran olduğum insanlarla bir araya gelmeyi hiç denemedim. onlarla tanışmayı reddediyorum. onlar hakkında kafamda oluşturduğum resmi tahrif etmelerini, yıkmalarını istemem. dolayısıyla görmeyi isteyebileceğim bir tarihi figür de yok. kitaplarında, tablolarında, bestelerinde söylediklerinden fazlasını söyleyebileceklerini de sanmıyorum. söz gelimi bach’la tanışmak için hiçbir gerekçe bulamıyorum. bana bıraktığı eserler benim için kafi. sonuçta bir pop kültür değil bach. ''
gibi güzel bir cevap vermişliği vardır.
romanları;
prag mezarlığı (ıl cimitero di praga), doğan kitap, 2011.
gülün adı,(ıl nome della rosa) can, 48. baskı : kasım
sıfır sayı (numero zero) doğan kitap, ekim 2015
foucault sarkacı ( ıl pendolo di foucault), can, 26. baskı: aralık 2019
önceki günün adası (l'isola del giorno prima) can, 9. baskı: mart 2018
kraliçe loana'nın gizemli alevi (la misteriosa fiamma della regina loana), doğan kitap,
baudolino, doğan kitap, 2003
devamını gör...

sözlükten çıkınca bir şeyler atıştırmak. sonra da ne biliyim işte...
uyumak bile istemiyorum aslında. yatağa bırakıyorum kendimi. içimden uyumak bile gelmiyor.
ne yapıyorsam hepsi istemeden. bir şeyi de isteyerek, mutlulukla yapamıyorum. yorgunum. hiçbir şeyin tadı yok.
devamını gör...

negatif ve çok konuşan tipler.
devamını gör...

arkadaşım çiğköfte söylüyor ve yerken dürümün altından nar ekşisi halıya damlıyor. kız odada değilken oda arkadaşı giriyor ve nar ekşisini kan sanıp bayılıyor.
devamını gör...

pandemi döneminde oldukça artan durumdur.

en iyi yol çok erken gidip sıra kapmaktır ya da bankamatikten veya mobil bankacılıktan işlem yapmaktır.
devamını gör...

türkiye'nin ilk stand-up'çısı. rahmetli, televizyonun olmadığı dönemde insanları radyo başına toplayan, kusursuz konuştuğu türkçesi ile fıkralar anlatan, tam manada bir istanbul beyefendisi.
devamını gör...

takım elbise giyip, önünü iliklemiştir o** ç**
kızı görünce insanlığımdan utandım be.
ibreti alem için bu o** ç** parça parça edecek bir yok mu ya !
devamını gör...

karşımda aptal saptal bir konu konuşulurken içimden aya benzer yüreğiim şarkısını söylemek
devamını gör...

bu intihar olayını sık sık düşünen biriyim.

zaten intihar etmek aslında arkandan üzülecek insan kalmadığında ya da arkandan üzülecek insanların uzulmelerinin senin icin bir anlamı olmadığında edilir.

zaten bu kadar insan yaşıyorsa bir nebze de sevdiklerinin hatrı için. insan eşine dostuna tutunuyor. bazi ozel nedenler vs giriyor isine ve insanı intihara kadar sürüklüyor. sonra da sana iki yol görünüyor. ya intihar edeceksin ya da seni seven insanlar hatrina ecelin gelene kadar yaşayacaksın.
devamını gör...

abisi çoğumuzun derdi tasası var zaten gerçek hayatta. o etrafında kelebek uçuşan tayfanın da vardır inan ama burayı ağlama duvarı olarak değil de kafa dağıtmalık bir mecra olarak görüyorlardır. hepsi bu. herkesin burayı kullanım şekli farklı.
devamını gör...

kütüphanemden aldığım bir kitap bazen,
bazen okuduğum bir şiir...
baharın gelmiş olması.
güneş doğarken uyanmak bazen,
bazen kuşların uyanışına kadar uyumamak ve onlarla şenlenmesi tüm sokağın...
annenin sesini şen şakrak duymak,
annenin eline dokunmak...
bazen yazmak,
bazen çizmek,
bazen okumak,
bazen söylemek...
anı yaşamak, yaşayabilmek...
andan keyif almak...

benim eşiğim çok düşük dostlar.
bir kelebeği gördüğümde, bir papatyaya dokunduğum da bile mutlu olabilirim ben.
peki ya sizden ne haber?
devamını gör...

açma kapatma düğmesi. istediğimiz zaman kapatıp istediğimiz zamanda açmak isterdim. gerekirse hiç açmamak.
devamını gör...

böyle bir ankete denk gelmiştim. türkiye de sanırım 25-35 yaş arası insanların %40 a yakın bir bölümü hala aileleriyle yaşıyorlar. neden bu kadar garipsendiğini de anlamıyorum.
devamını gör...

3 temel hareket yasası vardır. ilki eylemsizlik yasasıdır.bu yasaya göre bütün cisimler eylemsizdir.yani duruyorsa durmaya hareket ediyorsa hareketine devam etmek ister .araba fren yaptığında öne savrulmayı buna örnek olarak verebiliriz. ıkinci hareket yasası dinamiğin temel prensibidir. formülü :
fnet=m.a
f=kuvvet m=kütle a=ivme
formülden de anlayabileceğimiz üzere bir cisim üzerindeki net kuvvet o cisme ivme kazandırır. ivme hızdaki değişimdir .yani ivme cisimle aynı yöndeyse cisim hızlanır. eğer ters ise cisim yavaşlar.
üçüncü yasa etki -tepki yasasıdır. yani bir cisme uyguladığın kuvvet kadar cisimde sana eşit ve zıt yönlü kuvvet uygular . buna örnek olarak bir duvara yumruk attığında duvarda sana yumruk atar.yani duvara uyguladığımız kuvvetle duvarın bize uyguladığı kuvvet eşittir . ama neden duvar yıkılmaz da bizim elimiz kırılır diye soracak olursanız da burda devreye dayanıklılık giriyor. yani duvar bizden daha dayanıklı o yüzden yıkılmaz. bu nedenle de duvara yumruk atmanızı tavsiye etmemgülücük
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim