çakal çökerten zeybeği
çakalın oyunu.
nazilli'den derlenmiş 9/4'lük bir zeybek ezgisi.
rivayet odur ki; dağlarda efeler tarafından çalınıp oynanırken çakal gelip oturarak efeleri izlerdi.
nazilli'den derlenmiş 9/4'lük bir zeybek ezgisi.
rivayet odur ki; dağlarda efeler tarafından çalınıp oynanırken çakal gelip oturarak efeleri izlerdi.
devamını gör...
duvar
1983 yapımı yılmaz güney'in yönetmenliğini yaptığı kült bir filmdir.tuncel kurtiz'in oyuncuları arasında yer aldığı film çocuk hapishanelerindeki durumu anlatmakta tamamen gerçekçi bir yaklaşım izlemiştir. izlemek isteyenlere tavsiyem lütfen ruh sağlığınıza dikkat edin izlemeden önce çünkü çok sarsıcı bir film.
burası dördüncü koğuştur benim abim
kaderde ikinci adresimiz
filmin kamera arkasındatuncel kurtiz ve yılmaz güney habercinin sorularına cevap veriyor.
burası dördüncü koğuştur benim abim
kaderde ikinci adresimiz
filmin kamera arkasındatuncel kurtiz ve yılmaz güney habercinin sorularına cevap veriyor.
devamını gör...
türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler
kesinlikle rakı ve edebiyatı,bu kadar kötü bir içkinin bu kadar metaforlaşması çok saçma.
devamını gör...
nusret'te artistlik yapmaya çalışan garson
haline üzüldüğüm garsondur. o da bir emekçi sonuçta muhtemelen oldukça dalgındı. ama yine de sakinliğini koruması olumsuzluğu yok etmiştir bence. baklava sonuçta ha açık yemişsin ha kapalı.
devamını gör...
en sevilen black mirror bölümü
birinci sezon 2. bölüm, sezon ve bölümünü hatırlayamadığım ama gerçek hayatta insanlar görüntü olarak engelleniyor ve karıncalı oluyordu. caddede yürüyorsunuz ve sansürlü onlarca insan. korkunçtu.
devamını gör...
ah canım sevgilim
ah sana gel dedim
içimde kaybolan papatyalardı gözlerin
eski bir radyodan
çalan şarkıyı dinledim
hayatı kahrolan gibi
gururu ayaklar altına alınmış biri gibi
içimde kaybolan papatyalardı gözlerin
eski bir radyodan
çalan şarkıyı dinledim
hayatı kahrolan gibi
gururu ayaklar altına alınmış biri gibi
devamını gör...
erkek yazarlardan gay yazarlara sorular
şeyi de söyleyelim atlamayalım. gay dediğinizde kadın veya erkek eşcinsel anlamına gelir. ben erkek bir eşcinselim. kadın değilim. yani erkek yazarlar ayrı çirkin, gay ayrı bir çirkin olmuş başlıkta. duyarımızı kasalım, bilgimizi ekleyelim. cahilseniz de bilmediklerinizi bize sormanıza gerek yok, oturun araştırın.
biz bayrak olarak kullanıyoruz. ancak bizim malımız değil. kullanıyorsan, kullan. sana kullanma diyen mi var?
biz bayrak olarak kullanıyoruz. ancak bizim malımız değil. kullanıyorsan, kullan. sana kullanma diyen mi var?
devamını gör...
halychtidae
içinde hiç hinlik olmayan pek bir cimcime yazardır.
devamını gör...
adenovirüs
insanlarda solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüs. o derece etkili bir virüs ki laboratuvarlarda deney hayvanları üzerinde kanser yapacak güce sahip olduğu da gözlenmiştir.
devamını gör...
ebeveynlerin kabullenemedikleri gerçekler
okumak çok güzel, çok da gerekli görüyorum okul okuyup bitirmeyi ancak her çocuk okumak zorunda değil, lütfen bu algıdan kurtulun. evet artık her şey kolaylaştı, okumak da öyle, ama sırf kolaylıklar içindeyiz diye "okumazsan haksızlık olur" algısı neden? düşünüyorum, keşke on sekizimi doldurur doldurmaz iş aramaya başlasaydım diyorum; sigortam erkenden başlardı, şimdiye bir ton birikimim olurdu, parayı nasıl yöneteceğime dair tecrübeleri erken yaşta edinirdim. eğer fırsatınız varsa önce çalışın, çalışırken de okunur bir şekilde ama yaş geçiyor, zaman merhametsiz.
devamını gör...
normal sözlük iş ağı
bana da faydalı olmasını umduğum ağ.
4-5 yıllık senaryo (animasyon) ve metin yazarlığı geçmişine sahibim. iş arıyorum.
bunun yanında ps-ae-pr kullanabiliyorum.
edit : adettendir c1-c2 arası ingilizce'ye sahibim. beginner seviyede hintçe var. bu kadar.
4-5 yıllık senaryo (animasyon) ve metin yazarlığı geçmişine sahibim. iş arıyorum.
bunun yanında ps-ae-pr kullanabiliyorum.
edit : adettendir c1-c2 arası ingilizce'ye sahibim. beginner seviyede hintçe var. bu kadar.
devamını gör...
sen ağlama
sözleri sezen aksu ve aysel gürel’e, müziği ise onno tunç’a ait olan muhteşem şarkıdır.
sanki bu gece dinlenmek için yazılmış bir şarkı. hüzünlere bölünen saatlerde, ki tam şu anda parça parça olmuş saatler var benden çok uzakta bir yerlerde. yine de ben biliyorum ki bazı uzaklar çok yakındır.
bazen bir insan ağlar. siz görmezsiniz ağladığını ama bilirsiniz içten içe. utanmasanız siz de ağlarsınız sırf o ağladığını bildiğiniz insanın hüznüne ortak olabilmek için.
ağlamasına dayanamadığınız bir insan vardır. ağlayınca göz yaşlarını bile öpmek istediğiniz. o ağlamasın diye bir şey yapmak gelir içinizden, en çaresiz hissettiğiniz o anda, elinizden hiçbir şey gelmediğini düşündüğünüz ve öyle de olan o anda aklınıza bu sezen aksu şarkısı düşer.
aklınıza onca yükseklikten düşen her şey gibi canınızı yakar. bazı şarkılar düştüğü yeri yakar. ateş olsa cürmünden fazlasını yakar.
dışarıda yağmur yağmıyorsa da yağmaya başlar. kimse kimseye bağırmaz. sessiz bir nezakete dönüşen kırılan kalplerin içinde tuttuğu göz yaşları.
sayılı gündür geçer. her zaman da geçmiştir. bir iki göz yaşı kadar zaman geçince gerisi günlük güneşlik yepyeni bir hayat.
sen yine de ağlama.
sanki bu gece dinlenmek için yazılmış bir şarkı. hüzünlere bölünen saatlerde, ki tam şu anda parça parça olmuş saatler var benden çok uzakta bir yerlerde. yine de ben biliyorum ki bazı uzaklar çok yakındır.
bazen bir insan ağlar. siz görmezsiniz ağladığını ama bilirsiniz içten içe. utanmasanız siz de ağlarsınız sırf o ağladığını bildiğiniz insanın hüznüne ortak olabilmek için.
ağlamasına dayanamadığınız bir insan vardır. ağlayınca göz yaşlarını bile öpmek istediğiniz. o ağlamasın diye bir şey yapmak gelir içinizden, en çaresiz hissettiğiniz o anda, elinizden hiçbir şey gelmediğini düşündüğünüz ve öyle de olan o anda aklınıza bu sezen aksu şarkısı düşer.
aklınıza onca yükseklikten düşen her şey gibi canınızı yakar. bazı şarkılar düştüğü yeri yakar. ateş olsa cürmünden fazlasını yakar.
dışarıda yağmur yağmıyorsa da yağmaya başlar. kimse kimseye bağırmaz. sessiz bir nezakete dönüşen kırılan kalplerin içinde tuttuğu göz yaşları.
sayılı gündür geçer. her zaman da geçmiştir. bir iki göz yaşı kadar zaman geçince gerisi günlük güneşlik yepyeni bir hayat.
sen yine de ağlama.
devamını gör...
kölelik
(bkz: asgari ücret)
devamını gör...
meja (yazar)
kendisiyle neden uğraşıldığını anlamayan yazar.
arkadaşlar, şurada trollük yapmayıp bilgi giren herkesin nickaltında düzgün düzgün yazılıp çizilirken ne hikmetse kimseye sataşmadığım ve kendi halimde takıldığım halde sürekli olarak birileri laf sokma ihtiyacı hissediyor. tam olarak derdiniz nedir bilmiyorum ama savunma yapmaya da mecbur bırakıyorsunuz insanı.
defalarca kopyala yapıştır konusundaki fikirlerimi söylediğim halde biri gelip kopyala yapıştırcı olduğumu iddia etti (ki olmadığımın kanıtı google amca. açın kontrol edin. denemesi bedava...).
kendimi kesinlikle zeki falan bulmadığımı birkaç başlıkta açık açık beyan ettiğim halde biri gelip "kendini zeki zanneden yazarlar" diye bakınız verdi.
bir başkası, profil fotoğrafı olan tek kadın yazar benmişim gibi farklı şeyler ima etti.
şimdi bir arkadaş da yazdıklarımı zorlama bulup burayı çok ciddiye aldığımı iddia etti. burayı ciddiye almaktan kasıt nedir? herkes gibi tanım giriyorum sadece. üstelik burayı ciddiye alınca ne oluyor, bu laf neden her sözlük ortamında herkesin diline dolanmış durumda, onu da anlamış değilim. ortam sanal olabilir ama arkasında gerçek insanların olduğu her yer ciddiye alınabilir. bu o kadar da patolojik bir durum değil.
bu aralar yapay zekâ kodlaması ile uğraşmak istediğim için eğitim videoları izliyor ve kitaplar okuyorum. bundan geriye kalan boş vakitlerimi burada bir şeyler paylaşarak değerlendirmeyi seviyorum. burada yazdıklarımı bir blog açarak yazmayı tasarlıyordum ama şu an için o karardan vazgeçtiğimden, blogda değil burada yazıyorum aklımdakileri. eğer tanımların uzunluğu size zorlama gibi geliyorsa, benim için uzun yazı yazmak leblebi yemek gibi sıradan bir iş. tanımların içeriği zorlama gibi geliyorsa o da gelmesin çünkü üniversitede eğitimini aldığım konuları yazıyorum, özellikle konu aramıyorum buraya yazmak için. en iyi bildiğim şeyleri de yazmayayım mı siz mutlu olacaksınız diye?
kimseye bir şey yapmadığım halde varlığımın sürekli birilerine batması da ne bileyim... cidden üzücü yahu! böyle böyle bıraktıracaksınız zaten sonunda yazmayı.
düşüncelerinizi tabi ki ifade edin de, durup dururken herhangi bir yazarın nickaltına gidip, kendisiyle 2 kelam dahi etmediğim halde kendisine bir şeyler yakıştırmadığım için, bana yapılmasını da tuhaf karşılıyorum.
ben de görüşümü yazdım. şimdi bundan da rahatsız olursunuz falan. aman kusura bakmayın, bu da benim had bilmezliğim. *
edit: tüm bu yazdıklarımdan bu sonucu mu çıkardınız cidden? pes!..
edit 2: son editimdir. bu konunun daha fazla uzamasını istemiyorum artık. en sevmediğim şeydir böyle aptalca ithamlara maruz kalmak.
koca sitede profil fotoğrafı olan onlarca kadın yazar, yazdıklarını sizin deyiminizle "özene bezene" yazan ve resimlerle destekleyen onlarca insan varken aradan beni seçmiş olmanız en kırıcı olmayan ifadeyle söylemek gerekirse sadece komik. demek ki hepsinin tek derdi kendisini sevdirmekmiş, boşuna okuyormuşuz biz bu insanların yazdıklarını. düşüncelerini boşuna umursuyormuşuz. ne günlere kaldık...
ayrıca aklınızca laf sokuşturmaya çalışmışsınız ama "kısıtlı" vaktim olduğunu söylemedim. tıpkı profil fotoğrafımı istediğim yerde kullanmak konusunda keyfimin kâhyalığını yapamayacağınız gibi, vaktimin ne kadarını nereye nasıl harcadığım da sizi ilgilendirmiyor. "şükela"larınız sizin olsun, bana önce insanlık lazım. burada tuhaf olan şey, insanların sözlüğün verdiği doğal bir haktan faydalanıp buraya fotoğraf koymaları değil, sizin gibilerin sadece fotoğrafa kafayı takıp insanların fikirlerini, yazdıklarını göremeyecek kadar kör olması.
tanımadığınız insanlara da karakter tahlili yapıp gülünç duruma düşmeyin. az buçuk tanısaydınız, söylediğiniz karakterde biri olmadığımı da bilirdiniz ve böyle bomboş konuşmazdınız. herkesi kendiniz gibi sanmak iyi bir yöntem değildir.
"akıllı insan işiyle, akılsız insan kişiyle uğraşır." ben sözlüğe geldiğimden beri 1 kişiyle bile uğraşmadım. bence siz de işinize bakın, insanları rahat bırakın.
arkadaşlar, şurada trollük yapmayıp bilgi giren herkesin nickaltında düzgün düzgün yazılıp çizilirken ne hikmetse kimseye sataşmadığım ve kendi halimde takıldığım halde sürekli olarak birileri laf sokma ihtiyacı hissediyor. tam olarak derdiniz nedir bilmiyorum ama savunma yapmaya da mecbur bırakıyorsunuz insanı.
defalarca kopyala yapıştır konusundaki fikirlerimi söylediğim halde biri gelip kopyala yapıştırcı olduğumu iddia etti (ki olmadığımın kanıtı google amca. açın kontrol edin. denemesi bedava...).
kendimi kesinlikle zeki falan bulmadığımı birkaç başlıkta açık açık beyan ettiğim halde biri gelip "kendini zeki zanneden yazarlar" diye bakınız verdi.
bir başkası, profil fotoğrafı olan tek kadın yazar benmişim gibi farklı şeyler ima etti.
şimdi bir arkadaş da yazdıklarımı zorlama bulup burayı çok ciddiye aldığımı iddia etti. burayı ciddiye almaktan kasıt nedir? herkes gibi tanım giriyorum sadece. üstelik burayı ciddiye alınca ne oluyor, bu laf neden her sözlük ortamında herkesin diline dolanmış durumda, onu da anlamış değilim. ortam sanal olabilir ama arkasında gerçek insanların olduğu her yer ciddiye alınabilir. bu o kadar da patolojik bir durum değil.
bu aralar yapay zekâ kodlaması ile uğraşmak istediğim için eğitim videoları izliyor ve kitaplar okuyorum. bundan geriye kalan boş vakitlerimi burada bir şeyler paylaşarak değerlendirmeyi seviyorum. burada yazdıklarımı bir blog açarak yazmayı tasarlıyordum ama şu an için o karardan vazgeçtiğimden, blogda değil burada yazıyorum aklımdakileri. eğer tanımların uzunluğu size zorlama gibi geliyorsa, benim için uzun yazı yazmak leblebi yemek gibi sıradan bir iş. tanımların içeriği zorlama gibi geliyorsa o da gelmesin çünkü üniversitede eğitimini aldığım konuları yazıyorum, özellikle konu aramıyorum buraya yazmak için. en iyi bildiğim şeyleri de yazmayayım mı siz mutlu olacaksınız diye?
kimseye bir şey yapmadığım halde varlığımın sürekli birilerine batması da ne bileyim... cidden üzücü yahu! böyle böyle bıraktıracaksınız zaten sonunda yazmayı.
düşüncelerinizi tabi ki ifade edin de, durup dururken herhangi bir yazarın nickaltına gidip, kendisiyle 2 kelam dahi etmediğim halde kendisine bir şeyler yakıştırmadığım için, bana yapılmasını da tuhaf karşılıyorum.
ben de görüşümü yazdım. şimdi bundan da rahatsız olursunuz falan. aman kusura bakmayın, bu da benim had bilmezliğim. *
edit: tüm bu yazdıklarımdan bu sonucu mu çıkardınız cidden? pes!..
edit 2: son editimdir. bu konunun daha fazla uzamasını istemiyorum artık. en sevmediğim şeydir böyle aptalca ithamlara maruz kalmak.
koca sitede profil fotoğrafı olan onlarca kadın yazar, yazdıklarını sizin deyiminizle "özene bezene" yazan ve resimlerle destekleyen onlarca insan varken aradan beni seçmiş olmanız en kırıcı olmayan ifadeyle söylemek gerekirse sadece komik. demek ki hepsinin tek derdi kendisini sevdirmekmiş, boşuna okuyormuşuz biz bu insanların yazdıklarını. düşüncelerini boşuna umursuyormuşuz. ne günlere kaldık...
ayrıca aklınızca laf sokuşturmaya çalışmışsınız ama "kısıtlı" vaktim olduğunu söylemedim. tıpkı profil fotoğrafımı istediğim yerde kullanmak konusunda keyfimin kâhyalığını yapamayacağınız gibi, vaktimin ne kadarını nereye nasıl harcadığım da sizi ilgilendirmiyor. "şükela"larınız sizin olsun, bana önce insanlık lazım. burada tuhaf olan şey, insanların sözlüğün verdiği doğal bir haktan faydalanıp buraya fotoğraf koymaları değil, sizin gibilerin sadece fotoğrafa kafayı takıp insanların fikirlerini, yazdıklarını göremeyecek kadar kör olması.
tanımadığınız insanlara da karakter tahlili yapıp gülünç duruma düşmeyin. az buçuk tanısaydınız, söylediğiniz karakterde biri olmadığımı da bilirdiniz ve böyle bomboş konuşmazdınız. herkesi kendiniz gibi sanmak iyi bir yöntem değildir.
"akıllı insan işiyle, akılsız insan kişiyle uğraşır." ben sözlüğe geldiğimden beri 1 kişiyle bile uğraşmadım. bence siz de işinize bakın, insanları rahat bırakın.
devamını gör...
gereksiz romantize edilen kavramlar
rakıdır kesinlikle.
devamını gör...
demiseksüel
canı seks çekenin kendi ile bağlantı kurduğu demi seks demi diye onaylayandir.
devamını gör...
kadın erkek eşit mi sorunsalı
eşitlik ayrı aynılık ayrı kavramlardır. kadın ve erkek eşittir ama farklıdır. bu farklılık gereğince de aynı kıstaslara göre değerlendirilmemelidirler.
devamını gör...




